#Alper Tan
Explore tagged Tumblr posts
Text
Pakistan Büyükelçisi Yousaf Junaid'ten Keşmir Sorununa Dikkat Çeken Konuşma
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yousaf Junaid, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde (SDE) düzenlenen bir etkinlikte, yaklaşan ‘Keşmir Kara Günü’ ile bağlantılı olarak Keşmir sorununu gündeme getiren önemli bir konuşma gerçekleştirdi. Junaid, bu tarihi günün önemine dikkat çekerek, bölgesel ve küresel barışın sağlanması açısından Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına uygun bir şekilde…
#Alper Tan#barışçıl çözüm#BM Güvenlik Konseyi#Filistin#Kara Günü#Keşmir#Pakistan#SDE#uluslararası irade#Yousaf Junaid
0 notes
Text
'Beyin göçü beyin gücüne' çevriliyor
https://pazaryerigundem.com/haber/183715/beyin-gocu-beyin-gucune-cevriliyor/
'Beyin göçü beyin gücüne' çevriliyor
Sabancı Gençlik Seferberliği ile Türk gençliğine umut oldu. Geçtiğimiz Mayıs ayı sonunda duyurusu yapılan ve Türkiye çapında 18-34 yaş aralığındaki herkese açık olan projeye yaklaşık 1,5 aylık süreçte 5 binden fazla başvuru geldi. Bursa merkezli başvuruların sayısı ise 188 olarak gerçekleşti.
İSTANBUL (İGFA) – Türkiye’nin 79 farklı ilinden üniversite öğrencilerinin, sivil toplum çalışanlarının, girişimcilerin, akademisyenlerin ve farklı meslek gruplarından çalışanların ilgi gösterdiği projede 4 odak alan belirlendi.
Başvuruların yüzde 60’tan fazlası “dijital teknolojiler” alanında gerçekleşirken, “enerji ve iklim teknolojileri”, “malzeme teknolojileri” ve “mobilite çözümleri” kategorilerine yapılan başvuruların toplam sayısı ise 2 bine yaklaştı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, projenin ilk aylarında gördüğü ilgiden son derece mutlu olduklarının altını çizerken, “Bu aslında tüm Türkiye’ye, iş dünyasına, inovasyon ekosistemine çok önemli bir mesaj. O mesaj da şu: Gençlerimiz aslında umutlarını yitirmiş değil. Gençlerimizin yüreği burada atıyor. Hayallerinde, tutkularında Türkiye her zaman en üst sırada. Bu proje kapsamında hayata geçireceğimiz çalışmalarla, hayallerine giden yolda onların yanında olacağız. Ve bunu yaparken, ülkemize de yeni teknolojiler kazandıracak; Türkiye’de yeni bir sosyal girişim modelinin temellerini atacağız. Bu yoğun başvuru, proje için canla başla çalışan Sabancı Gönüllüleri için de ayrıca bir motivasyon sağlıyor. Bu vesileyle, projeye emek veren tüm Topluluk çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
Üniversite sınav sonuçlarına da atıfta bulunan Cenk Alper, “16 Temmuz’da açıklanan üniversite sınav sonuçları neticesinde, birçok gencimizin yine yurt dışına gittiğini göreceğiz. Bu topraklardan kazandığını bu toprakların insanıyla paylaşmayı ilke edinen, Türk gençliğine her koşulda inanan bir Topluluk olarak, biz onlara ‘Neden gidiyorsunuz?’ diye sormak yerine, onlara kalmaları için ilave bir motivasyon sağlamayı tercih ediyoruz. Konuşmakla yetinmiyor; aklımızdakini, kalbimizdekini aksiyona dönüştürüyoruz. Sabancılı sorumluluğuyla hareket ederek, ‘beyin göçünü beyin gücüne çevirecek’ bir seferberlik ateşi yakıyoruz” ifadelerini kullandı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
KİMDİR OSMAN Kavala *
21 ŞUBAT 2020
SONER Yalçın *
Osman Kavala…
Balkan göçmeni tütüncü ailenin çocuğu olarak 1957'de doğdu..
Robert Koleji mezunu; solculukla bu okulda tanıştı..
İngiltere Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde okudu; burada çok eylemin öncüsü oldu...
Babasının 1982'deki ölümü üzerine şirketlerin başına geçti. Hep yenilikler peşinde oldu...
Mesela, 1980'lerde Türkiye'de meşhur olan bilgisayar Commodore 64'ü
Türkiye'ye getirdi...
“K.V.K. Turkcell” şirketini bilmeyen yoktur. Cep telefonunun ilkini Türkiye'ye getiren Osman Kavalı idi; ortakları Mehmet Emin Karamehmet ve Murat Vargı'nın soy isimlerinin baş harfleriydi; K.V.K.
“Navigasyonu” da ilk getiren o oldu…
MİKES şirketini kurup, F-16 uçaklarının koruma sistemlerinin geliştirilmesi ihalesini aldı...
Türkiye'nin ilk Yap-İşlet-Devret modeli olan Hidro Elektrik Santrali'ni işleten Aksu Enerji'yi kurdu...
Birleşik Yatırım Bankası ve TSB Turizm ve Yatırım AŞ gibi birçok şirketin
sahibiydi...
Keza: 1988'de Türk-Yunan İş Konseyi, 1991'de Türk-Polonya İş Konseyi
kuruluşunda öncü oldu...
Bitmedi…
.
KIZIL MİLYARDER:
Osman Kavala…
12 Eylül darbesinin en zor günlerinde 1983 yılında İletişim Yayınları'nı kurdu. On yıl sonra bu kez Aras Yayıncılık ortakları arasında yer aldı..
Tarih Vakfı, Diyarbakır Kültür Evi gibi sivil toplum kuruluşlarının sponsorluğunu yaptı...
Adı, “Kızıl Milyarder” oldu! Çünkü, solculuktan hiç vazgeçmedi. İnsan hakları ihlallerine karşı verilen mücadeleleri destekledi; temel hak ve özgürlükleri savundu hep. Uluslararası Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesiydi…
Osman Kavala'yı son yıllarda tartışmaların merkezine taşıyan, Macar asıllı ABD'li iş adamı George Soros tarafından 1984'de kurulan Açık Toplum Enstitüsü oldu. Bu kuruluş Türkiye'deki faaliyetlerine 2001'de açtığı temsilcilikle başladı...
Enstitüyü Türkiye'ye getiren Can Paker (ve oğlu Kerem Paker) idi. Can
Paker, doğum günlerine gidecek kadar Soros'a yakındı...
Osman Kavala, yönetim kurulunda Can Paker, Kerim Paker, Prof. Üstün Ergüder, İshak Alaton, Leyla Alaton, Murat Sungur gibi isimlerle yer aldı...
Vakıf senedinde kuruluş amacı; “insan hakları, demokrasi ve evrensel değerlere karşı daha duyarlı bir toplum” yaratma hedefli projeler gerçekleştirmek ve maddi olarak bunlara destek vermekti...
Bu konular çok tartışıldığı için uzatmayayım…
Gelelim işin temel meselesine:
.
FETÖ BÖLÜNMESİ:
Yıl, 2007...
Açık Toplum Enstitüsü, Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Binnaz Toprak'a 12 Anadolu kentinde “mahalle baskısı” araştırması yapma projesi verdi... Prof. Toprak ve Nedim Şener, İrfan Bozan, Tan Morgül'den oluşan araştırma ekibi çalışmasını bir yıl sonra rapor haline getirdi. Raporun son bölümü Fethullah Gülen hareketinin insanlara yaptığı baskıya ayrılmıştı...
Vay sen misin bunu yazan; FETÖ medyası, raporu yaylım ateşine tuttu.!
Bu rapor Açık Toplum Enstitü'nü böldü:
-Bir yanda rapora karşı çıkıp FETÖ'ye destek veren başkan Can Paker vardı.!
-Diğer yanda raporu destekleyen ve FETÖ'ye mesafeli yönetim kurulu üyesi Osman Kavala vardı.!
Bu ilk ayrışma olmayacaktı...
Yıl, 2010...
Dani Rodrik, Ergenekon-Balyoz kumpas belgelerini gazetecilere açıklamak için Robert Koleji'nden arkadaşı Osman Kavala'dan yardım istedi...
Osman Kavala tanıdığı gazetecileri sahibi olduğu Cezayir Restaurant'a
çağırdı. (Amberin Zaman, Aslı Aydıntaşbaş, Soli Özel, Ahmet İnsel, Kadri Gürsel davete katılırken, Hasan Cemal, Şahin Alpay, Mustafa Karaalioğlu, Eyüp Can Sağlık, İsmet Berkan, Alper Görmüş, Ali Bayramoğlu gibi isimler katılmadı.!)
Bu toplantı ve Osman Kavala'nın…
Türkan Saylan'ın cenazesinde en önde yürüyenler arasında yer alması…
FETÖ eseri 2010 Anayasa değişikliğine “Yetmez Ama Evet” diyenlere karşı çıkması…
Odatv Davası duruşmasına iki kez gelmesi…
Militan liberalliğe hiçbir zaman onay vermemesi…
Açık Toplum Enstitüsü/Vakfı'ndaki bölünmeyi derinleştirdi... Enstitüsü/Vakıf, FETÖ bölünmesi yaşadı.
Pensilvanya'ya kadar gidip Fethullah Gülen'e bağlılığını sunan Can Paker (ve kız kardeşi Canan Barlas, eniştesi Mehmet Barlas) Osman Kavala'ya ateş püskürdü...
Şimdi deniyor ki:
-Ey Osman Kavala sen 15 Temmuz FETÖ darbesini destekledin.!
#AyıptırYazıktırGünahtır...!!!
Ve büyük siyasi-hukuki rezalettir…!!!
55 notes
·
View notes
Photo
#alperakçam#yenişiir #kitabı #cikti GÜLE GÜLE SEVGİLİM Alper Akçam GÜLE GÜLE SEVGİLİM! dün gece yağmur yağmış perdeleri sıkı sıkıya kapalı kapkara trenler geçerken içimden ağırdan ağarırken tan / sessiz ve derinden bilemedim / nasıl ve nereden selamın çıkıp geldi / ölü bir kuşun tüylerinden yalnızlıkların sarıp sarmaladığı bir geceden bir sapan lastiğinde taş oldu yüreğim sonu gelmeyecek bir günahın telaşı doldu içime ağladım / içimdeki tutsaklığına açtım yeryüzünün tüm pencerelerini güle güle sevgilim… https://www.instagram.com/p/CkGEKgZNBI6/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
TFF 3. Lig: Darıca Gençlerbirliği: 0 - Belediye Kütahyaspor: 1
TFF 3. Lig: Darıca Gençlerbirliği: 0 – Belediye Kütahyaspor: 1
TFF 3. Lig 2. Grup 24. hafta mücadelesinde Darıca Gençlerbirliği kendi sahasında ağırladığı Belediye Kütahyaspor’a 10’lık skorla mağlup oldu. Stat: Darıca İlçe Stadı Hakemler: Tolga Tugay İnan xx, Mutlu Çiğdem xx, Melih Tan xx, Darıca Gençlerbirliği: Ali Alper Doğan xx, Mahmuthan Samet Acar xx, Berat Eyüpoğlu xx, Baha Kısacık x, Selman Sevinç x (Ahmet Özer dk. 65 x), Erdem Dikbasan x (Ahmet…
View On WordPress
0 notes
Text
G.Saray - Gaziantep! Beklenen 11'ler
G.Saray – Gaziantep! Beklenen 11’ler
Harika Lig’in 28. hafta müsabakasında tepe takipçisi Galatasaray Gaziantep FK’yı konuk ediyor.
Türk Telekom Stadı’nda saat 21:00’de başlayacak müsabaka beIN Sports’a tan canlı yayınlanacak. Müsabakanın hakemi ise Alper Ulusoy.
Maç öncesinde Galatasaray’ın 50 puanı bulunurken Gaziantep FK’si 33 puanı bulunuyor.
İki grubun eksikleri
Galatasaray’da bir çok eksik oyuncu bulunuyor. Ayağında kırık…
View On WordPress
0 notes
Photo
Baba tarafından Erzincanlı olmam elbette beni duygusal olarak o bölgeye daha çok bağlıyor. Okullar bizim için önemli. Şehit Jandarma Uzman Çavuş Fırat Kılıç İlkokulu Erzincan merkezde. ‘Öğrencilerimizin kocaman dünyalarını size hissettirebildiysek ne mutlu bize diyor’ Sevgili Müdür Yardımcımız Remzi Tan, elbette hissettim. Sadece ben değil, bu fotoğrafları gören bütün dostlar ve kitapseverler hissettiler. Fırat Kılıç ilkokulu 3 ana sınıfı ve 23 ilkokul sınıfı olamak üzere 26 sınıfı bulunan ve toplam da 685 mevcudu olan büyük bir okul. Remzi hocamızın isteği ile bu güzel okulumuza az sayıda kitap gönderdim ama en yakın zamanda daha fazla sayıda kitap göndereceğim. Ayrıca bu güzel okulumuzun gelişimi açısından proje bazlı olarak ya da malzeme bazlı olarak her türlü teklifi almak isterim. Ben zaman yolculuğunda elimden geleni yapacağım ve ilk Erzincan ziyaretimde bizzat okulumuzu ziyaret edeceğim. İhtiyaçları yerinde göreceğim ama en önemlisi bir öğrencimize bile olsa gelişimci ruhu aktarabilirsem ne mutlu bana! Her şey daha çok okuyan ve ilerlemek isteyen yeni nesiller için. Sevgi ile, Alper KUL #kitap #okul #okul #erzincan (Erzincan) https://www.instagram.com/p/B2j0AfLAi6N/?igshid=152hooicqwehc
0 notes
Text
Kızılay’dan Gürcistan’da Bölge Afet Müdahale Merkezi
Türk Kızılay Bulgaristan ve Irak’ın ardından Gürcistan’da da bölge afet müdahale merkezi kurmak için çalışmalarına başladı. Bu kapsamda Gürcistan’da inşa edilecek ve Kafkasya bölgesine hizmet edecek lojistik merkezi kurulmasını öngören anlaşmayı Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ile Gürcistan Kızılhaçı Başkanı Natia Loladze arasında imzalandı. Bulgaristan ve Irak’ın ardından Gürcistan’da da bölge afet müdahale merkezi kurmak için çalışmalarına başlayan Türk Kızılay, projenin hayata geçirilmesi için önemli bir adım attı. Gürcistan’da inşa edilecek ve Kafkasya bölgesine hizmet edecek lojistik merkezi kurulmasını öngören anlaşmayı Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ile Gürcistan Kızılhaçı Başkanı Natia Loladze ile Rustavi kentinde imzaladı. İmza törenine Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Tan, Genel Müdür Dr. İbrahim Altan ve Genel Müdür Yardımcısı Alper Küçük de katıldı. 1200 METREKARE KAPALI ALAN Rustavi Belediyesi’nin Kızılay’a merkezin inşaatı için 40 dönüm alanı tahsis ettiğini dile getiren Kınık, “Kızılay olarak da kendi kapasitemizde bin 200 metrekare kapalı alana büyük bir bölgesel afet müdahale merkezi inşa edeceğiz” dedi. Kınık, Kızılay’ın daha önce de birkaç ülkede afet müdahale kapasitesi artırma çalışmaları yaptığını belirterek, “Burası Kafkasya lojistik merkezi olacak. Bu anlamda Türk Kızılay’ın burada yaptığı merkez ve bundan sonra vereceği eğitimler, hem Gürcistan’daki hem de bölgedeki afet müdahale kapasitesine yönelik destek olacak” diye konuştu. BÖLGEDEKİ ÜLKELERE ACİL İLKYARDIM ULAŞTIRILACAK Gürcistan Kızılhaçı Başkanı Loladze ise, “Anlaşmaya göre Gürcistan’da bir bölgesel depo inşa edilecek. Deponun burada olması afet ve acil durumlarda ilk yardımın hızlı şekilde verilmesine fayda sağlayacak. Depo, sadece Gürcistan için değil bölgedeki ülkelere acil ilk yardım ulaştırması için olacak” dedi. Gürcistan Kızılhaçı’nın uzun yıllardan beri Kızılay ile işbirliği yaptığını dile getiren Loladze, “2008’deki kriz döneminde (Gürcistan ile Rusya savaşı) Kızılay bize insani yardım ulaştıran ilk kurumdu. Daha sonra Tiflis’te 2015’te yaşanan sel sonrasında da bize yardım ulaştıran ve Kızılhaç’a destek veren ilk kurumlardan biriydi” diye konuştu. İHTİYAÇ SAHİPLERİ DE UNUTULMADI Gürcistan’da afet lojistik merkezinin kurulması için bulunan Kızılay heyeti, Gürcistan Kızılhaçı’nın ülke genelindeki yaşlı bakım merkezleri başta olmak üzere, ihtiyaç sahiplerine teslim edilmek üzere kıyafet yardımında da bulundu. Türkiye’den getirilen kıyafetleri yaşlı bakım evinde kendisi teslim eden Genel Başkan Kınık, 2 tırlık yardım malzemesinin en kısa zamanda dağıtımının tamamlanacağını ifade etti. (BSHA) Read the full article
0 notes
Text
Enes Batur Gerçek Kahraman İçin Mi Evlendi?
Geçtiğimiz haftalarda gündeme bomba gibi düşen Enes Batur Gerçek Kahraman filmi, birçok eleştiriyi de beraberinde getirdi. Ünlü YouTuber Enes Batur, geçtiğimiz haftalarda Enes Batur Gerçek Kahraman ismindeki yeni filminin fragmanını YouTube hesabından yayınladı. Çok kısa sürede hayranları tarafından sevilen ve milyonlarca izlenen fragman, eleştirileri de beraberinde getirdi. Burak Günger ve Reynmen (Yusuf Aktaş)’tan gelen tepkiler ise dikkat çekti. Reynmen, kendisine sorulan “Evlenmeyi düşünüyor musun?” sorusuna, “Hayalden mi? Gerçekten mi?” cevabını vererek Enes Batur’a göndermede bulundu. Filmin fragmanında kendi sahnesinin gösterilmemesine tepki gösteren Burak Güngör ise son videosunda kendi sahnesini paylaşarak “Enes Batur, benim fragmanda 0.50 saniyelik bile değerim yok mu?” açıklamalarında bulundu. Daha önceki filmi Enes Batur Hayal Mi Gerçek Mi?’nin bazı sahnelerini YouTube hesabından yayınlayan YouTuber’ın bu filmde nasıl bir yol izleyeceği ise bilinmiyor. Sinemada izleyemeyen kişilerin büyük ilgi gösterdiği sahnelerin bazıları YouTube’da 10 milyona yakın görüntülenme sayısına ulaşmıştı. Enes Batur’un yanı sıra Nalet Bebe, Kafalar, Alper Rende, Röportaj Adam, Ruhi Çenet ve Halil Söyletmez gibi çok sayıda YouTuber oyuncunun da bulunduğu filmin öncekine kıyasla daha başarılı olduğu söyleniyor. 31 Mayıs’ta vizyona girecek filmin arkasında Eren Medya, TN Yapım, CGV Mars Dağıtım, ILSVISION ve GrandPark gibi büyük isimler yer alıyor. Enes Batur Gerçek Kahraman filmini beğendiniz mi? Sizce Enes Batur’un yeni filmi kaç milyon gişe yapacak? Read the full article
#damlaaslanalpenesbatur#damlaaslanalpevlendimi#damlaaslanalpevlimi#damlaaslanalpveenesbatur#enesbaturevlendimi#enesbaturevlendiyoutube#EnesBaturEvlendiğiKişiyiAçıkladı!#enesbaturevleniyor#enesbaturevleniyormu#enesbaturkiminleevlendi#enesbaturkimleevlendi#enesbaturkimleevleniyor#tulubacıekşi#tulubacıkim#tulubacıkimdir11yorum
0 notes
Text
Vida y obra de Vicente Aleixandre (Sevilla, 26 de abril de 1898-Madrid, 13 de diciembre de 1984).
Vicente Pío Marcelino Cirilo Aleixandre y Merlo nació en la ciudad de Sevilla, España a finales del siglo XIX. Proveniente de una familia burguesa, en que su padre fue ingeniero de ferrocarriles, de la misma familia varios de sus hermanos murieron a temprana edad, tales como Elvira yacida a los tres años, Fernando al año y medio, y Sofía, al nacer. En su infancia compartió estudios con Emilio Prados. Posteriormente, se traslada a Madrid, donde cursa la carrera de Derecho y Comercio, consiguiendo sus licencias en 1919.
De 1920 a 1922, ejerce como profesor de derecho mercantil en la universidad en la Escuela de Comercio madrileña, y justamente en el año de 1920, en verano, conoce a una mujer quien conlleva una relación amorosa; esta mujer se llamaba Margarita Alpers, originaria de Estados Unidos. Lamentablemente, este amorío duro poco, debido a que ella tuvo que partir a California. Ella se encontraba en matrimonio con otro hombre, y fue por ello que ella tuvo que regresar a Estados Unidos. Ella fue una de las razones, por la cual, Vicente Alexaindre le escribió ciertos poemas en su obra “Álbum”. Como dato extraordinario, Margarita Alpers tenía una hija, Juanita, que no se sabe precisamente si es de su matrimonio o de ésta relación que tuvo con Vicente, el caso es que la hija, en 1965, le escribe mediante una carta a Alexaindre, notificándole el fallecimiento de Margarita, su madre, cuya causa fue cáncer.
Para el año de 1922 su salud empeora, siendo que para 1925, sufre una nefritis tuberculosa, a lo cual, se determina una extirpación de uno de sus riñones. Cuatro años más tarde, publica sus primeros poemas en la revista Occidente; en 1928, comienza a infiltrarse mayormente en el movimiento surrealista poético. Con esto, comienza a tener contacto con Cernuda, Altolaguirre, Alberti y García Lorca, quien tiempo más adelante se vuelve su íntimo amigo.
Gran parte de sus obras, han sido por los distintos romances que tuvo el poeta a lo largo de su vida, y los plasmó en sus diversos trabajos. Con esto, toda su vida ocultó su bisexualismo, debido a la postura social en la que se encontraba y por su familia, por miedo al rechazo. La primera relación seria que conllevó,y quien marcó al poeta de manera profunda, fue con la cabaretera María Valls, mejor conocida por su nombre artístico “Carmen de Granada”. A ella le dedicó dos poemas en su poemario “Ámbito”, Amante y Cabeza en el recuerdo, y otro de “Sombra del paraíso”, Cabellera negra. Dentro de su relación con María, le transmitió una blenorragia que agravó considerablemente su nefritis. No obstante, tras esta relación y desde 1923, mantuvo una relación con la hispanista germana Eva Seifert, que lo introdujo en la poesía de Hölderlin. Para 1930, conoce al abogado Andres Acero, quien se convierte su primera relación homosexual amorosa que debe ser interrumpida, debido al exilio de Andrés a México por la guerra civil española.
Introduciéndonos cada vez más en el contexto de la guerra civil española, Vicente Alexaindre tenía una postura izquierdista, lo cual le conllevó a tener sumos conflictos, tanto que, en los primeros días de la guerra civil; víctima de una denuncia, pasa veinticuatro horas en una cheka de la que es liberado por su amigo Pablo Neruda, cónsul de Chile a la sazón. Sufre un bombardeo en su casa, lo cual queda en su mayoría destruida. Para colmo su salud empeora, de manera que pierde diez kilos de peso, en pocos meses, pasando los últimos años de la guerra en cama, con tratamientos inyecciones de calcio, vitaminas y baños de luz ultravioleta.
Escribe entre 1939 y 1943 “Sombra del paraíso”, uno de sus libros más importantes, publicado en Madrid en 1944. En ese mismo año, constituye una de las corrientes literarias, a lo que Dámaso Alonso bautiza como “poesía desarraigada” paralela al Tremendismo en la prosa, durante la Primera generación de posguerra.
Para el 22 de Enero de 1950, ingresa a la Real Academia Española, leyendo en su discurso versos del tema Vida del poeta: el amor y la poesía. y fue su amigo Alonso Dámaso quien leyó el discurso de contestación. En ese año exhibió diversas conferencias, en España, Inglaterra, y Marruecos.
Para el año de 1977, el 6 de Octubre, fecha importante y de renombre, debido a que es ese día que fue ganador del premio Nobel de Literatura teniendo como dictamen por lo siguiente: <<por una obra de creación poética innovadora que ilustra la condición del hombre en el cosmos y en nuestra sociedad actual, a la par que representa la gran renovación, en la época de entreguerras, de las tradiciones de la poesía español>>.
Sin embargo, el 10 de Diciembre de 1984 es hospitalizado de urgencia en la clínica de Santa Elena por una hemorragia intestinal; fue tan crítico su malestar, que tres días después, lamentablemente falleció Fue enterrado en el panteón familiar del Cementerio de la Almudena de Madrid el sábado 15 de diciembre de 1984.
Poemas recomendados para leerse del autor:
* Se querían
*A ti viva
*Adolescencia
*Canción a una muchacha muerta
*Como la mar, los besos.
0 notes
Text
Evrensel Hukuk (!)
Partisinin milletvekili, casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si sözde“adalet” talebiyle yollara düştü ve yaklaşık bir ay yürüdü. Adaleti, Türkiye’den ve Türk yargısından talep etmiyor, ABD ve Avrupa’dan “evrensel adalet” bekliyordu. 15 Temmuz işgal girişiminin sene-i devriyesinde bu evrensel hukuk fazlaca gündeme gelmeye başladı. Peki nedir bu evrensel hukuk? Evrensel hukuk, İkinci Dünya Savaşı’nda 70 milyondan fazla insan öldüren gözü dönmüş Batılı devletlerin, savaş sonrası çıkarlarını korumak için geliştirip“kullandıkları,” sözde “eşitlik ve adalet” vaad eden ama uygulamada daima mütegallibelerin çıkarlarına hizmet eden kurallardır. Evrensel hukuk, bir Filistinli İsrail tarafına sapan taşı attığında Siyonistlerin tanklarla, toplarla, savaş uçaklarıyla Gazze’yi yerle bir etmesini “kendini savunma hakkı” olarak gören ama PKK terör örgütünün binlerce asker, polis ve sivili katletmesi karşısında Türkiye’nin teröre karşı başlattığı operasyonu, “Kürtleri öldürüyorlar” şeklinde gören“hukuk”tur. Evrensel hukuk, 1995’te, Avrupa’nın göbeğinde, BM çatısı altındaki Fransız komutanın emrinde görevli Hollanda askerlerinin nezaretinde, Sırpların, Müslüman Boşnaklara yaptıklarına “soykırım” diyen ama Sırbistan’ı suçsuz gören ama 1915’te Osmanlı zamanındaki mukateleye “Ermeni soykırımı” deyip yıkılan Osmanlı’dan daha sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlu gören hukuktur. Evrensel hukuk Osmanlı hanedanını yıkan ama kendi krallarını ve düklerini koruyan hukuktur. Evrensel hukuk, Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekatı ile 2000 kilometrekareden fazla alanı teröristten temizlemesi ve yaşanabilir hale getirmesini “işgal”olarak sayan ama binlerce sivili katlederek Musul’u yok etmeyi “zafer” ve teröre karşı “başarı” kabul eden hukuktur. Evrensel hukuk, 6 seneden beri “Evrensel hukukun“yasakladığı kitle imha silahlarını da kullanarak kendi halkını katleden Beşşar Esad’ı meşru devlet başkanı kabul eden ama meşru seçimlerle halkının yarısından fazlasının oylarıyla seçilen Tayyip Erdoğan’ı “diktatör”gören ve saldıran hukuktur. Evrensel hukuk, terörle mücadele adı altında El Kaide’yi hedef gösterip Afganistan’da 3.6 Milyon masum Müslüman’ı katledenlere meşruiyet veren, ama Türkiye’ye karşı terör yapan örgütleri kurdurtan, besleyen, eğiten, silahlandıran ve saldırtan hukuktur. Evrensel hukuk, Mısır tarihinde ilk ve tek, seçilmiş cumhurbaşkanını kafeste yargılayan darbeciye övgüler yağdırıp, ayağına kırmızı halı seren ve Beyaz Saray’ın kapısında karşılayan ama Türkiye’yi işgale kalkıştığı, devlet başkanını öldürmeye yeltendiği halde, göğsünde“HERO” yazılarıyla şov yapanlara “adil yargılanmıyorlar” diyen hukuktur. Evrensel hukuk, dünyanın öbür tarafından gelip Suriye’yi işgale kalkışan zorbalara meşruiyet kılıfı sunan ama 911 km sınırı boyunca oradan gelen terörü önlemek için tedbir alan Türkiye’yi müdahaleci sayan hukuktur. Evrensel hukuk, iki terör saldırısı oldu diye 2 sene boyunca olağanüstü hal ile yönetilen Fransa’yı mazur gören ama Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Parlamentosu, Genelkurmay binası, istihbarat merkezi, Emniyet binası savaş uçaklarıyla vurulan, 249 insanı şehit edilip, 2200 vatandaşı yaralanan ve işgale teşebbüs edilen Türkiye’nin, OHAL ilanını gereksiz sayan hukuktur. Evrensel hukuk, dünyanın tüm ülkeleri bir konuda mutabık olsa bile BM’deki mütagallibe 5’li çeteden sadece birinin HAYIR demesi ve engellemesini meşru sayan hukuktur. Evrensel hukuk, Müslüman Afgan halkını, Irak halkını, Suriye halkını, Filistin’i savunan HAMAS’ı, Mısır halkını oluşturan İhvan-ı Müslimin’i terörist sayan ama Müslüman Türkiye’ye, Müslüman Suriye’ye ve Müslüman Irak’a saldıran PKK’yı “Kürtlerin özgürlük savaşçıları” diyerek silahlandıranların hukukudur. Evrensel hukuk, Müslüman Kardeşleri terörist örgüt kabul eden ama “ılımlı İslam” adı altında İslam’ı protestanlaştıran ve tahrip edenleri “sivil, dini hareket”olarak sayan ve Müslümanların başına musallat edenlerin hukukudur. Evrensel hukuk, ülkemizde istihdam ettikleri casuslar yakalanıp, yargılanınca “basın ve fikir özgürlüğü engelleniyor” diye viyaklayan, ama Türkiye’den bir sivil toplum kuruluşu ABD’de billboardlarda “15 Temmuz kahramanlarını unutturmayacağız” ilanı vermek isteyince yasaklayanların hukukudur. Evrensel hukuk ülkemizdeki casusları saraylarında ağırlayan, ceplerine pasaport koyup devlet himayesine alan, Türkiye’nin cumhurbaşkanına, bakanlarına konuşma yasağı getiren ama terör örgütlerine parlamentolarında toplantı yaptıranların hukukudur. Evrensel hukuk, “insan haklarını” anlatıp kitleleri imha eden, bir Hristiyan ya da Yahudi öldürülünce dünyayı ayağa kaldıran, milyonlarca Müslümanı hunharca öldürmeyi, ülkelerini işgal etmeyi, yerüstü ve yeraltı varlıklarını gasp etmeyi kendilerine HAK sayanların hukukudur. Böyle bir hukukun, bizim medeniyetimizde yeri yoktur. Ebediyen de olmayacaktır. Alper TAN
5 notes
·
View notes
Text
Piyanonun minik ustaları büyük beğeni topladı
https://pazaryerigundem.com/haber/169317/piyanonun-minik-ustalari-buyuk-begeni-topladi/
Piyanonun minik ustaları büyük beğeni topladı
İnegöl Belediyesi, 5-15 yaş aralığında piyano eğitimi alan öğrencilerin yeteneklerini sergileyecekleri “Tuşların Dansı Piyanonun Yıldızları” etkinliği düzenledi. 67 küçük sanatçı, Kent Müzesi Konferans Salonunda sundukları resitalle büyük beğeni topladı.
BURSA (İGFA) – Düzenlediği etkinlik ve organizasyonlarla şehrin kültür sanat hayatına yön veren İnegöl Belediyesi, hafta sonu çok özel bir etkinliğe imza attı. Kültür ve sanat alanında pek çok farklı kurs ve eğitimi bulunan İnegöl Belediyesi, piyano kurslarına katılan öğrencilerin yeteneklerini sergileyeceği bir etkinlik düzenledi. Sadece İnegöl Belediyesi kursları değil, şehirde farklı eğitim kurumları ve özel kurslarda piyano eğitimi alan çok fazla çocuk olması nedeniyle herkesi kapsayan bu organizasyonda, küçük sanatçılara yeteneklerini ve performanslarını serileme imkanı sunuldu. İnegöl Belediyesi ve farklı kurslarda piyano eğitimi alan çocuklara motivasyon sağlamak, onları sahneyle tanıştırmak ve onure etmek maksadıyla yapılan “Tuşların Dansı Piyanonun Yıldızları” etkinliğinde, 5-15 yaş aralığında 67 çocuk sahne aldı.
67 ÇOCUK 5’ER DAKİKALIK PERFORMANS SERGİLEDİ
Cumartesi günü İnegöl Kent Müzesi çok amaçlı salonunda yapılan programda, daha önce kayıt yaptıran 67 küçük sanatçı performanslarını sergiledi. 15.00’da başlayan etkinlik akşam 20.00’a kadar devam etti. Gruplar halinde salona gelen küçük sanatçılar, aileleri ve kendilerini izleyenlere 5’er dakikalık performans sundular. Kendi belirledikleri repertuarla yeteneklerini sergileyen çocuklar, izleyenlerden alkış aldı.
NESİLLERİ DE İHYA ETMEYE ÇALIŞIYORUZ
Festival havasında yapılan etkinliğin son bölümüne Belediye Başkanı Alper Taban da katıldı. Beraberindeki heyetle salonda küçük sanatçıların performansını izleyen Taban, program sonunda sahneye çıkarak kısa bir selamlama konuşması yaptı. Konuşmasına Mimar Turgut Cansever’in sözünü hatırlatarak başlayan Taban, “Rahmetli Mimar Turgut Cansever hocamızın güzel bir sözü var; bir şehri imar ederken eğer bir nesli ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tarumar eder diyor. Ben kendisini bu vesileyle rahmet anıyorum. Belediyeler olarak bizim vazifemiz de alt yapı yapmak, otoparklar yapmak, trafiği düzenlemek gibi düşünülse de aslında biz hayatın her aşamasında varız. Doğumdan ölüme kadar tüm evrelerde varız. Bugün de gördüğünüz gibi bu minvalde kendileri küçük ancak performansları çok büyük olan kıymetli evlatlarımız için bu özel programı düzenledik. Ben bugün burada yeteneğini ortaya koyan tüm evlatlarımızı kutluyorum. Hem performansları hem de medeni cesaretleriyle çok büyük bir alkışı da hak ettiler” dedi.
KEYİFLİ BİR PROGRAM OLDU
Bir yandan Kültür Sanat Merkezimizde kursların devam ettiğini hatırlatan Başkan Taban, “Pek çok branş, enstrüman noktasında kurslarımız var. Bugün de burada hem belediyemiz hem diğer farklı kurslarda piyano eğitimi alan öğrencilerimiz 15.00’da başlayan programda çok keyif aldık. Güzel bir program oldu. 67 küçük sanatçımızın performansını izlemiş olduk. Her birine yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.
KONUK SANATÇI DENİZ TAN PİYANO RESİTALİ SUNDU
Konuşma sonrası Başkan Taban ve protokol üyeleri, küçük sanatçıların her birine katılım sertifikası takdim etti. Etkinlik, Orkestra şefi ve Piyanist konuk sanatçı Deniz Tan’ın piyano resitali ile son buldu. Yaklaşık 20 dakikalık bir sunum ortaya koyan sanatçı hem öğrencilere örnek olan hem de dinleyenleri mest eden performansıyla alkış aldı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Photo
At SFAI, faculty and staff members are artists too! Faculty and staff shows are a great way for students to connect with the wider community of SFAI-affiliated artists across the globe. Here’s a glimpse of what SFAI faculty and staff are up to this month:
SAN FRANCISCO BAY AREA:
Rhiannon Alpers — Faculty | Printmaking
Illustrious bookmaker Rhiannon Alpers will be showing work at Long Live the Book! Contemporary Bookbinding as Art and Craft through May 4 at the American Bookbinders Museum.
Johnna Arnold — Faculty | Photography
See Johnna Arnold’s work in her solo exhibition at Sarah Shepard Gallery in Larkspur, CA, entitled From Inside This Earth, on view through June 1.
Clark Buckner — Faculty | Sculpture + MFA Programs
Check out Clark’s curatorial work at Telematic in Thundercoat (Film/Exhibition by Bonanza LLC), on view through April 27.
Charles Hobson — Professor Emeritus | Printmaking
See SFAI Professor Emeritus Charles Hobson’s work on view at the Legion of Honor in Small Inventions: The Artist’s Books of Charles Hobson. The exhibition will run through July 14.
Mads Lynnerup — Faculty | New Genres
See Introspections, the series of five short videos satirizing key moments in the history of American TV and social media curated by video and performance artist Mads Lynnerup, through May 4 at the McEvoy Foundation for the Arts.
Frances McCormack — Faculty | Painting
See Frances McCormack’s work in the group exhibition Sonoma Modern | Contemporary, on view through June 16 at the Sonoma Valley Museum of Art.
Taravat Talepasand — Faculty | Painting
You can see Taravat’s work on view at Gallery 16 in EPOCH, on view through May 31.
Wanxin Zhang — Instructor | Sculpture
See Wanxin Zhang’s work at the Museum of Craft and Design in Wanxin Zhang: The Long Journey through July 14.
Lindsey White — Faculty | Photography
On view at Casemore Kirkeby through May 26, see Lindsey White’s work in the group exhibition Handless Operative.
SCOTTSDALE, AZ:
Mads Lynnerup — Faculty | New Genres
See Mads Lynnerup’s work in Now Playing: Video 1999–2019, on view at the Scottsdale Museum of Contemporary Art through May 12.
MINNEAPOLIS, MN:
John Roloff — Faculty | Sculpture
View John Roloff’s work in Two Sites with a Similar Problem: Neil Forrest and John Roloff, on view through May 6 at the Architecture Library at the University of Minnesota.
PORTLAND, ME:
Maria Elena González — Faculty | Sculpture + New Genres
If you’re in Portland, check out Maria Elena González’s work in Relational Undercurrents: Contemporary Art of the Caribbean Archipelago, on view at the Portland Museum of Art through May 5.
OTHER FUN STUFF:
Miah Jeffra — Faculty | Liberal Arts
Liberal Arts faculty Miah Jeffra published a piece entitled “Babies” for the Spring 2019 Issue of The North American Review. Also, his magazine Foglifter was nominated for Outstanding Literary Anthology during the 31st Annual Lambda Literary Awards.
IMAGES:
(1) Dewey Crumpler, A Celebration of Black and Tan Fantasy mural, 1984; 762 Fulton Street (at Webster Street), San Francisco, CA. Photo by Jonathan Curiel.
(2) Johnna Arnold, 1996 Subaru Legacy #05, 2018, unique chromogenic print, 25 x 30 in.
0 notes
Text
Alper Potuk'tan 'Galatasaray' iddialarına yanıt
Alper Potuk'tan 'Galatasaray' iddialarına yanıt
Milli futbolcu, Alanyaspor karşılaşmasında Mathieu Valbuena'ya şık bir asist yapmıştı Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe forması giyen ve ‘menajerinin Galatasaray ile görüştüğü’ ileri sürülen Alper Potuk, menajerinin olmadığını ve dolayısıyla iddia edilen görüşmenin gerçekleşmediğini belirtti. Fenerbahçe futbolcusu olduğunun altını çizen Potuk, “Görüşmelerimi kendim yürütüyorum. Camiamız,…
View On WordPress
0 notes
Photo
Sitemize "Son dakika : Alper Potuk ’tan müjdeli haber" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.
#son dakika Alper Potuk ’tan müjdeli haber#alper potuk#fenerbahçe#alper#süper lig#jeremain lens<!--end-->
0 notes
Text
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenecek 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin merakla beklenen Ulusal Yarışma adayları açıklanmaya başlandı. 26 Ekim’de başlayacak festivalin, toplam 90 bin TL değerinde maddi destek sağlayacağı kısa ve belgesel film yarışması adayları belli oldu.
10 belgesel film yarışacak
Yılın önemli belgesellerini bir araya getirecek olan Ulusal Belgesel Film Yarışması’na bu yıl 73 başvuru oldu. Yönetmen Taylan Mintaş, yönetmen ve akademisyen Kurtuluş Özgen ile belgesel sinemacı ve akademisyen Zeynep Merve Uygun’dan oluşan ön jüri, Alper Şen’in “Atık Sözlüğü: Tanımların ve İmajların Geri Dönüşümü”, Burcu Esenç ve Cantekin Cantez’in “Bir Rüya Gördüm, Anlatsam da Anlamazsınız”, Hasan Basri Özdemir ve Emre Karadaş’ın “Mavi Otel”, Hasan Başoğlu’nun “Patron”, Kıvılcım Akay’ın “Amina”, Murat Erün’ün “Dişçinin Korkusu”, Rena Lusin Bitmez’in “Tanrı Göçmen Çocukları Sever mi Anne?”, Rûken Tekeş’in “Aether”, Şirin Bahar Demirel’in “Kadınlar Ülkesi” ve Yasin Semiz’in “Asfaltın Altında Dereler Var!”adlı belgesel filmlerini seçti.
Sinema yazarı ve Kadir Has Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Melis Behlil, belgesel film yönetmeni ve yapımcısı Nurdan Arca ve dünyanın en önemli belgesel ve kısa film festivallerinden DokuFest’in sanat yönetmeni Veton Nurkollari’den oluşan jüri tarafından değerlendirilecek bu on filmden biri 40.000 TL değerindeki En İyi Film Ödülü’nü alırken, bir filme de 20.000 TL’lik Jüri Özel Ödülü verilecek.
#gallery-0-7 { margin: auto; } #gallery-0-7 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; } #gallery-0-7 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-7 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Aether
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Amina
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Asfaltın Altında Dereler Var!
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Atık Sözlüğü_ Tanımların ve İmajların Geri Dönüşümü
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Bir Rüya Gördüm, Anlatsam da Anlamazsınız
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Dişçinin Korkusu
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Kadınlar Ülkesi
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Mavi Otel
Antalya FF 2019 – Belgesel Film Yarışması – Tanrı Göçmen Çocukları Sever mi Anne
İki kısa filme 30 bin TL destek
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda ise toplam 15 kısa film, 20.000 TL tutarındaki En İyi Film Ödülü ve 10.000 TL’lik Jüri Özel Ödülü için yarışacak.
Yönetmen ve senarist Nazlı Elif Durlu, sinema yazarı Senem Erdine ve yönetmen Nehir Tuna’dan oluşan ön jüri, 215 başvuru arasından on filmi yarışmaya aday gösterdi. Ön jüri kararına göre Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda bu yıl; Alican Yücesoy’un “Taş”, Arda Çiltepe’nin “Siyah Güneş”, Burcu Aykar’ın “Ablam”, Cenkay Kılıç’ın “Ben Değilim”, Damla Kırkalı’nın “Yabancı”, Demet Derelioğlu Aran’ın “Öğle Arası”, Deniz Dirin’in “Mavi Arabam”, Ferit Karol’un “Günlerin Ardından”, Gökhan İpekkan’ın “Lupus”, Kasım Ördek’in “Yağmur Olup Şehre Düşüyorum”, Onur Sefer’in “Bugün Ölmek İstemiyorum”, Ozan Yoleri’nin “Aylin”, Tuna Kaptan’ın “Duyuyor musun Anne?”, Ümit Kıvanç’ın “Ah, Asuman!” ve Zeynep Köprülü’nün “Orada” adlı kısa filmleri yarışacak.
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nın jüri üyeliğini ise, en son “Kelebekler”de izlediğimiz Afife Jale ödüllü oyuncu Tuğçe Altuğ, Berlinale’nin koordinatörü Wilhelm Faber, kısa filmi “Sessiz (Bé Deng)” ile Cannes ve Altın Portakal’da ödül kazanan yönetmen Rezan Yeşilbaş yapacak.
#gallery-0-8 { margin: auto; } #gallery-0-8 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; } #gallery-0-8 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-8 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Ablam
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Ah,Asuman
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Aylin
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Ben Değilim
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Bugün Ölmek İstemiyorum
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Duyuyor musun anne
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Günlerin Ardından
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – LUPUS
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Mavi Arabam
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Orada
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Öğle Arası
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Siyah Güneş
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Taş
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Yabancı
Antalya FF 2019 – Kısa Film Yarışması – Yağmur Olup Şehre Düşüyorum
Fono Film’den DCP desteği
Festival bu yıl ayrıca, Fono Film ortaklığıyla kısa film yapımcılarına özel DCP desteği de sunacak. Türkiye’nin önde gelen prodüksiyon ve yapım şirketlerinden Fono Film, dileyen yapımcılara DCP kopyalarının basılmasına ücretsiz imkan sağlayacak. Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’ndaki filmler böylece, festivalde en iyi gösterim koşullarında seyirciyle buluşacak.
Ulusal Yarışmalar geri dönüyor!
İki yıl önce kaldırılan ve bu yıl yeniden Antalya’ya geri dönen Ulusal Yarışmalar’a 400’e yakın film başvurdu. Festivalin kazananları ise 1 Kasım’da festivalin Kapanış ve Ödül Töreni’nde belli olacak.
ULUSAL YARIŞMA ADAYLARI & ÖDÜLLERİ
ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI
En İyi Film 40.000 TL Jüri Özel Ödülü 20.000 TL
Aether / Rûken Tekeş Amina / Kıvılcım Akay Asfaltın Altında Dereler Var! / Yasin Semiz Atık Sözlüğü: Tanımların ve İmajların Geri Dönüşümü / Alper Şen Bir Rüya Gördüm, Anlatsam da Anlamazsınız / Burcu Esenç & Cantekin Cantez Dişçinin Korkusu / Murat Erün Kadınlar Ülkesi / Şirin Bahar Demirel Mavi Otel / Hasan Basri Özdemir & Emre Karadaş Patron / Hasan Başoğlu Tanrı Göçmen Çocukları Sever mi Anne? / Rena Lusin Bitmez
ULUSAL KISA METRAJ FİLM YARIŞMASI
En İyi Film 20.000 TL Jüri Özel Ödülü 10.000 TL
Ablam / Burcu Aykar Ah, Asuman! / Ümit Kıvanç Aylin / Ozan Yoleri Ben Değilim / Cenkay Kılıç Bugün Ölmek İstemiyorum / Onur Sefer Duyuyor Musun Anne? / Tuna Kaptan Günlerin Ardından / Ferit Karol Lupus / Gokhan İpekkan Mavi Arabam / Deniz Dirin Orada / Zeynep Köprülü Öğle Arası / Demet Derelıoğlu Aran Siyah Güneş / Arda Çiltepe Taş / Alican Yücesoy Yabancı / Damla Kırkalı Yağmur Olup Şehre Düşüyorum / Kasım Ördek
Antalya Altın Portakal Film Festivali ulusal kısa film ve belgesel yarışmalarının filmleri belli oldu! (Haber) Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenecek 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin merakla beklenen Ulusal Yarışma adayları açıklanmaya başlandı.
#56.Antalya Altın Portakal Film Festivali#56.Antalya Altın Portakal Film Festivali Jürisi#Ablam#Aether#Ah Asuman!#Ahmet Boyacıoğlu#Alican Yücesoy#Alper Şen#Altın Portakal 2019#Amina#Anlatsam da Anlamazsınız#Antalya#Antalya Altın Portakal#Antalya Altın Portakal Film Festivali#Antalya Altın Portakal Film Festivali 2019#Antalya Altın Portakal Film Festivali Jürisi#Arda Çiltepe#Atık Sözlüğü: Tanımların ve İmajların Geri Dönüşümü#Aylin#Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü#Ben Değilim#Bir Rüya Gördüm#Bugün Ölmek İstemiyorum#Burcu Aykar#Burcu Esenç#Cahide Sonku Ödülü#Cansel Çevikol Tuncer#Cantekin Cantez#Cenkay Kılıç#Damla Kırkalı
0 notes