#Akciğer iltihaplanması
Explore tagged Tumblr posts
Text
KOAH Nedir
KOAH, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın kısaltmasıdır. Bu hastalık, genellikle uzun süreli sigara kullanımı veya hava kirliliği gibi zararlı maddelere maruz kalma sonucunda gelişir. KOAH, akciğerlerdeki hava yollarının daralması ve iltihaplanması ile karakterizedir, bu da nefes darlığı, öksürük ve balgam üretimi gibi belirtilere yol açar. Hastalığın ilerlemesi durumunda, günlük aktiviteleri sürdürmek zorlaşabilir ve yaşam kalitesi önemli ölçüde düşebilir. KOAH'ın erken teşhisi ve uygun tedavi yöntemleri ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve semptomlar yönetilebilir. Bu nedenle, risk faktörlerine maruz kalan bireylerin düzenli olarak sağlık kontrolleri yaptırmaları önemlidir.
0 notes
Text
Astım Hastalığı ve Astım Neden Meydana Gelir?
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/astim-hastaligi-ve-astim-neden-meydana-gelir.html
Astım Hastalığı ve Astım Neden Meydana Gelir?
Astım Hastalığı ve Astım Neden Meydana Gelir? Astım Hastalığı, hava yollarının kronik (sürekli tekrarlayan) iltihaplanması sonucu daralması ve şişmesi nedeniyle solunum yollarının daralmasıyla karakterize kronik bir solunum hastalığıdır. Astım semptomları, öksürük, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve hırıltı gibi solunum problemlerini içerebilir. Bu semptomlar, tetikleyici faktörlere maruz kalındığında daha da kötüleşebilir. Bu tetikleyiciler arasında enfeksiyonlar, soğuk hava, egzersiz, alerjenler ve hava kirliliği yer alabilir.
Astımın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, birçok faktörün astımı tetikleyebildiği bilinmektedir. Bu faktörler arasında genetik yatkınlık, alerjiler, solunum yolu enfeksiyonları, sigara dumanı, hava kirliliği ve kimyasal irritanlar yer alabilir.
Reklam ( Astım Hastalığı ve Astım Neden Meydana Gelir? )
Astım Hastalığı ve Astım Neden Meydana Gelir?
Spotify Dinlenme Oranı Nasıl Artırılır
Spotify Nedir Nasıl Kullanılır?
1 3 Aylık Bebek Bakımı Nasıl Olmalı İpuçları
Koruyucu Aile Olmak ve Kimler Olabilir
Astım tedavisi, semptomların kontrol altına alınmasını amaçlar. Bu amaçla, düzenli olarak kullanılan kontrol ilaçları ve solunum yolu genişletici ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca, astım atağı durumunda acil olarak kullanılabilecek bir acil durum tedavisi planı da hazırlanmalıdır. Astım hastalarının sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için, tetikleyicilerden kaçınmak, egzersiz yapmak, sigara içmemek ve düzenli olarak kontrol altında olmak önemlidir.
Astım Hastalığı Neden Meydana Gelir?
Astımın tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, birçok faktörün astımı tetikleyebildiği bilinmektedir. Astımın oluşumunda genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve solunum yollarındaki kronik inflamasyonun rolü vardır.
Astımın oluşumunda genetik faktörler önemli bir rol oynayabilir. Ailede astım öyküsü olan kişilerde, astım gelişme riski daha yüksektir. Bu nedenle, astımın genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalığın gelişme olasılığı daha yüksektir.
Ayrıca, çevresel faktörler astımın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayabilir. Astım semptomları, enfeksiyonlar, soğuk hava, egzersiz, alerjenler (toz, polen, evcil hayvan tüyleri, küf vb.), sigara dumanı, hava kirliliği ve kimyasal irritanlar gibi tetikleyicilere maruz kalındığında daha da kötüleşebilir. Bu faktörler astımı tetikleyebilir veya semptomların şiddetini artırabilir.
Son olarak, solunum yollarındaki kronik inflamasyon da astımın nedenlerinden biridir. Solunum yollarındaki inflamasyon, astım semptomlarına ve hava yollarının daralmasına neden olur. Solunum yollarındaki inflamasyon, çevresel tetikleyicilere maruz kalmak veya enfeksiyonlar nedeniyle artabilir.
Astımın tam nedenleri tam olarak bilinmese de, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve solunum yollarındaki inflamasyon astımın gelişiminde önemli rol oynayabilir.
Astım Hastalığı İlerlerse Ne Olur?
Astım Hastalığı İlerlerse Ne Olur? Astım hastalığı ilerlediğinde, semptomlar daha sık ve şiddetli hale gelebilir ve tedavi daha zor hale gelebilir. Astımın ilerlemesi, hava yollarındaki kronik inflamasyonun artması ve hava yollarının kalıcı olarak hasar görmesi nedeniyle oluşabilir. Bunun sonucunda, hava yolları daha daralır ve solunum güçleşir.
Astımın ilerlemesi, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi diğer solunum hastalıklarına da neden olabilir. Astım ve KOAH, benzer semptomlar gösterse de, farklı hastalıklardır ve tedavileri de farklıdır.
Astımın ilerlemesi, astım atağı adı verilen ani semptomlarının daha sık ve şiddetli hale gelmesine neden olabilir. Astım atağı, hava yollarının ani bir şekilde daralması nedeniyle nefes almada ciddi zorluklar yaşanmasıdır. Astım atağı, yaşamı tehdit edebilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
Astım hastalığının ilerlemesini önlemek için, astım tedavisi düzenli olarak uygulanmalı ve tetikleyici faktörlerden kaçınılmalıdır. Astım hastalarının, düzenli olarak doktor kontrolüne gitmesi, solunum fonksiyon testleri yapması ve astımın ilerlemesi durumunda tedavi planlarını değiştirmeleri gerekebilir.
0 notes
Text
Göğüs Ağrısı
Göğüs ağrısı, insanların sıkça karşılaştığı bir semptomdur ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, ağrının değerlendirilmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda uzmanlık ve deneyime sahibiz. Ağrı, genellikle kalp ve akciğer hastalıklarıyla ilişkilendirilir, ancak aynı zamanda sindirim sistemi sorunlarının da bir belirtisi olabilir. Bu ağrı, yanma, sıkışma, baskı veya keskin bir acı şeklinde hissedilebilir. Ağrı genellikle göğüs bölgesinde yoğunlaşır, ancak bazen boyun, omuzlar, sırt veya kollar gibi diğer bölgelere yayılabilir. Ağrının nedenleri arasında kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları, sindirim sistemi sorunları, kas-iskelet sistemi problemleri ve anksiyete gibi faktörler bulunur. Kalp krizi, anjina pektoris, kalp kapak hastalıkları ve kalp ritim bozuklukları gibi ciddi kalp sorunları göğüs ağrısına yol açabilir. Akciğer enfeksiyonları, akciğer embolisi ve pnömotoraks gibi akciğer hastalıkları da göğüs ağrısına neden olabilir. Sindirim sistemi kaynaklı göğüs ağrısı, gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), özofajit, mide ülseri, safra kesesi hastalığı veya reflü özofajit gibi durumlarla ilişkilidir. Bu durumlar genellikle yemek yedikten sonra veya yatarken artan ağrıya neden olabilir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, hastalarımızın göğüs ağrısı semptomlarını doğru bir şekilde değerlendiriyoruz. Uzman ekibimiz, ayrıntılı bir tıbbi öykü alarak, fiziksel muayene yaparak ve gerekli testleri uygulayarak doğru teşhisi koymaya çalışır. Sonrasında, her bir hastaya özelleştirilmiş tedavi planları sunarak göğüs ağrısını etkili bir şekilde yönetmeye çalışırız. Bu ağrı ciddi bir semptom olabilir, bu yüzden herhangi bir şüphe durumunda bir uzmana başvurmak önemlidir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, hastalarımıza güvenli, etkili ve kişiye özel tedavi seçenekleri sunarak sağlıklarını korumalarına yardımcı oluyoruz.
Göğüs Ağrısının Gastrointestinal Nedenleri
Göğüs ağrısı, genellikle kalp ve akciğer sorunlarıyla ilişkilendirilse de bazen gastrointestinal sistem kaynaklı olabilir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, ağrının gastrointestinal nedenlerini anlamak ve tedavi etmek konusunda uzmanlık sağlıyoruz. Gastrointestinal nedenlerle ilişkili ağrı, genellikle üst karın bölgesinde yanma veya baskı hissi şeklinde kendini gösterir ve göğse yayılabilir. Bu tür ağrılar, çeşitli sindirim sistemi sorunlarından kaynaklanabilir. İşte bazı gastrointestinal nedenler: - Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GERD): Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşan GERD, göğüs ağrısına neden olabilir. Asit reflüsü, yanma hissi ve göğüs bölgesinde ağrıya yol açabilir. - Özofajit: Yemek borusunun iltihaplanması olan özofajit, göğüs bölgesinde ağrıya neden olabilir. Bu ağrı, yutma işlemi sırasında veya yemek yedikten sonra daha belirgin olabilir. - Peptik Ülser: Midenin veya onikiparmak bağırsağının iç yüzeyinde oluşan ülserler, göğüs bölgesinde ağrıya yol açabilir. Bu ağrı genellikle açlık hissiyle ilişkilidir ve yemek yedikten sonra hafifler. - Safra Taşı: Safra kesesinde veya safra yolunda taş oluşumu, göğüs bölgesinde ağrıya sebep olabilir. Ağrı genellikle sağ üst karında yoğunlaşır ve bazen göğse yayılabilir. - Reflü Özofajit: Midenin içeriğinin yemek borusuna geri kaçması sonucu oluşan reflü özofajit, göğüs ağrısına neden olabilir. Bu durumda, göğüs bölgesinde ağrı, yanma, baskı veya ağırlık hissi şeklinde hissedilebilir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, gastrointestinal nedenlerle ilişkili göğüs ağrısının teşhisi ve tedavisi konusunda uzman ekibimizle hizmet veriyoruz. Hastalarımıza öncelikle detaylı bir değerlendirme yaparak, semptomları doğru bir şekilde anlamaya çalışıyoruz. Ardından, uygun tanı yöntemlerini kullanarak nedeni belirlemek için testler uyguluyoruz. Sonuçlara dayanarak, her bir hastamız için özelleştirilmiş bir tedavi planı oluşturuyoruz.
Göğüs Ağrısının Tedavisi
Göğüs ağrısı, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilen bir semptomdur. Bunu yaşayan hastalar için doğru teşhis ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, göğüs bölgesinde yaşanan ağrısının tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir ekip olarak hastalarımıza kaliteli ve etkili hizmet sunmaktayız. Bu ağrının tedavisi, altta yatan nedenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Gastrointestinal sistem kaynaklı göğüs ağrıları için öncelikle doğru teşhisin konulması önemlidir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, hastalarımızın detaylı bir değerlendirmesini yaparak semptomları ve tıbbi geçmişini dikkatlice inceliyoruz. Gerekli durumlarda laboratuvar testleri, görüntüleme yöntemleri ve endoskopik incelemeler gibi tanısal araçları kullanarak doğru teşhisi belirliyoruz. Göğüs bölgesinde hissedilen ağrının tedavisi, altta yatan gastrointestinal sorunun türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) gibi durumlar genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, diyet düzenlemeleri, asit baskılayıcı ilaçlar ve bazen cerrahi müdahale gerektirebilir. Özofajit, peptik ülser ve reflü özofajit gibi durumlar için ilaç tedavisi, antiasitler, proton pompa inhibitörleri ve antibiyotikler kullanılabilir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, her hastamız için bireyselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturuyoruz. Tedavi planı, hastanın semptomlarına, teşhisine ve sağlık durumuna göre özelleştirilir. Tedavi sürecinde hastalarımızın rahatlığı ve sağlığı bizim önceliğimizdir. Göğüs bölgesinde yaşanılan ağrı, ciddi bir semptom olabilir ve tedavi edilmesi gereken altta yatan bir sorunu işaret ediyor olabilir. Bu nedenle, bu ağrıyı yaşayan hastaların bir uzmana başvurması önemlidir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, hasta odaklı yaklaşımımız ve deneyimli ekibimizle hastalarımıza en iyi tedavi seçeneklerini sunmaktayız. Amacımız, hastalarımızın sağlığını iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmaktır. Göğüs ağrısı hakkında detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği resmî web sitesi adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Read the full article
0 notes
Text
ASİST nedir ve ne için kullanılır?
ASİST nedir ve ne için kullanılır? ASİST 100 mL şurup hazırlamak için 40 g granül içeren şişelerde ambalajlanmıştır. ASİST etkin madde olarak asetilsistein içerir. Asetilsistein, bir amino asit olan sistein türevi bir ajandır. Balgam söktürücü etkiye sahiptir. ASİST yoğun kıvamlı balgamın atılması, azaltılması, yoğunluğunun düzenlenmesi, ekspektorasyonun (balgamın atılabilmesi) kolaylaştırılması gereken durumlarda, bronkopulmoner (bronş ve akciğer) hastalıklarda, bronşiyal sekresyon (solunum yolu salgısı) bozukluklarının tedavisinde kullanılan mukolitik (balgamı, mukusu parçalayan) bir ilaçtır. Ayrıca yüksek doz parasetamol alımına bağlı olarak ortaya çıkan karaciğer yetmezliğinin önlenmesinde kullanılır. ASİST soğuk algınlığı ve solunum yollarının iltihaplanması (bronşit) durumunda balgam oluşmasını azaltır. Oluşan balgamları sulandırarak, öksürükle atılmasını kolaylaştırır. Asist şurup kullananlar
ASİST’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler ASİST’i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ Eğer; Asetilsistein veya ASİST’in bileşimindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığınız var ise bu ilacı kullanmayınız. ASİST’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ Eğer;
Astım ve bronkospazm (bronşların daralması) hikayeniz var ise, ASİST’i kullanmadan önce mutlaka doktorunuza başvurunuz,
Karaciğer ve böbrek hastalığınız var ise,
Mide veya barsağınızda yara (ülser) ve yemek borusunda toplardamar genişlemesi gibi rahatsızlıklarınız var ise,
Siroz hastası iseniz,
Sara (epilepsi) hastası iseniz, ASİST’i kullanmadan önce doktorunuza danışınız. ASİST’i kullanırken cildinizde ve göz çevresinde herhangi bir değişiklik (örn. kızarıklık, kaşıntı, içi sıvı dolu kabarcıklar, kan oturması) fark ederseniz hemen doktorunuza başvurunuz. Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
ASİST’in yiyecek ve içecek ile kullanılması ASİST’in yiyecek ve içecekler ile beraber kullanılmasında bilinen bir sakınca bulunmamaktadır. Bol sıvı alımı ASİST’in balgam söktürücü (mukolitik) etkisini destekler. Hamilelik İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ASİST’in anneye veya bebeğe herhangi bir zararlı etkisinin olup olmadığı tam olarak bilinmemektedir. Gebeyseniz veya gebe kalmayı planlıyorsanız, ASİST’i kullanmadan önce doktorunuza başvurunuz. Tedavi sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Emzirme İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. ASİST’in anne sütüne geçip geçmediği tam olarak bilinmemektedir. Emzirme döneminde zorunlu olmadıkça ASİST kullanılmamalıdır. Emzirmeye devam edip etmemeniz gerektiği konusunda doktorunuza danışınız. Araç ve makine kullanımı ASİST’in araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir olumsuz etkisi bildirilmemiştir. ASİST’in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
ASİST sorbitol içermektedir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse, bu tıbbi ürünü almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
ASİST her ölçekte (5 mL) yaklaşık 15,67 mg sodyum içerir. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
ASİST içerdiği benzoatlar nedeniyle, alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir. Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı Bazı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında ASİST’in ya da kullanılan diğer ilaçların etkisi değişebilir.
1 note
·
View note
Photo
"Kuru öksürük ve göğüs ağrısı varsa dikkat" https://kirmizioje.com/saglik/kuru-oksuruk-ve-gogus-agrisi-varsa-dikkat/
#zatürre tedavisi#zatürre#sağlık#sağlıklı yaşam#kronik hastalık#Akciğer iltihaplanması#balgamlı öksürük#nefes darlığı#bilinç bulanıklığı#kuru öksürük#Parkinson#Metin Özkan
0 notes
Text
Bebeklerde Öksürük Nedenleri ve Çeşitleri
Bebeğin öksürüğü, diş çıkarmadan boğmaca gibi ciddi bakteriyel enfeksiyonlara kadar çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Öksürük çeşitleri ve tanıları ile alakalı daha fazla detay sitemizde
Öksürük Çeşitleri;
Soğuk algınlığı, krup vb. Viral enfeksiyonlar
Boğmaca gibi hava yollarının bakteriyel enfeksiyonları
Alerjiler ve astım
Sinüzit
Akciğer iltihaplanması
Bronşiyolit
Bronşit
Gastroözofageal reflü
Konjenital kalp ve solunum problemleri
Kistik fibrozis
Hava yolu tahriş edici maddeler
Gıda aspirasyonu
Diş çıkarma nedeniyle aşırı tükürük
2 notes
·
View notes
Text
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
0 notes
Text
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Akciğer iltihaplanması olarak bilinen zatürre (pnömoni), enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen yaşam kayıpları içinde hala ilk sırada yer alıyor. Zatürre tanısının gecikmesinin yaşam kaybı riskini de artırdığının altını çizen Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra geçmeyen öksürük, devam eden dirençli ateş, koyu renkli balgam çıkarma ve…
View On WordPress
0 notes
Text
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Akciğer iltihaplanması olarak bilinen zatürre (pnömoni), enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen yaşam kayıpları içinde hala ilk sırada yer alıyor. Zatürre tanısının gecikmesinin yaşam kaybı riskini de artırdığının altını çizen Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra geçmeyen öksürük, devam eden dirençli ateş, koyu renkli balgam çıkarma ve…
View On WordPress
0 notes
Text
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Akciğer iltihaplanması olarak bilinen zatürre (pnömoni), enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen yaşam kayıpları içinde hala ilk sırada yer alıyor. Zatürre tanısının gecikmesinin yaşam kaybı riskini de artırdığının altını çizen Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra geçmeyen öksürük, devam eden dirençli ateş, koyu renkli balgam çıkarma ve…
View On WordPress
0 notes
Text
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Kontrolsüz Ateş Düşürücü Kullanmak Zatürre Semptomlarını Gizleyebilir
Akciğer iltihaplanması olarak bilinen zatürre (pnömoni), enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen yaşam kayıpları içinde hala ilk sırada yer alıyor. Zatürre tanısının gecikmesinin yaşam kaybı riskini de artırdığının altını çizen Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra geçmeyen öksürük, devam eden dirençli ateş, koyu renkli balgam çıkarma ve…
View On WordPress
0 notes
Text
Zatürre hala ölümcül!
Kış geldi ve Zatürre hala ölümcül! Aniden yükselen ateş, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve öksürük zatürreye işaret ediyor olabilir. Halk arasında zatürre olarak bilinen pnömoni akciğer dokusunun iltihaplanması sonucu oluşur ve dünyada en sık karşılaşılan, ölüme neden olan hastalıkların başında gelir. En tehlikeli solunum yolu hastalıklarından biri olduğunu ve bu süreçte erken tanı ve tedavinin…
View On WordPress
0 notes
Text
Bağışıklığı zayıf kişilerde zatürre riskli durumlara yol açabilir
Bağışıklığı zayıf kişilerde zatürre riskli durumlara yol açabilir
“Akciğer dokusunun iltihaplanması” olarak tanımlanan zatürrenin özellikle bağışıklık sistemi yetersiz, kanser ve kanser tedavisi gören hastalarda, vücut direnci düşük olan yaşlılar, bebekler ve küçük çocuklar için riskli durumlara yol açabileceği belirtiliyor. Covid-19 pandemisi sürecinde zatürre aşısı yapılmasının tavsiye edilebileceğini belirten uzmanlar, zatürreyi önlemede ağız ve burun…
View On WordPress
0 notes
Text
Bağışıklığı zayıf kişilerde zatürre riskli durumlara yol açabilir
Bağışıklığı zayıf kişilerde zatürre riskli durumlara yol açabilir
“Akciğer dokusunun iltihaplanması” olarak tanımlanan zatürrenin özellikle bağışıklık sistemi yetersiz, kanser ve kanser tedavisi gören hastalarda, vücut direnci düşük olan yaşlılar, bebekler ve küçük çocuklar için riskli durumlara yol açabileceği belirtiliyor. Covid-19 pandemisi sürecinde zatürre aşısı yapılmasının tavsiye edilebileceğini belirten uzmanlar, zatürreyi önlemede ağız ve burun…
View On WordPress
0 notes
Text
Bağışıklığı zayıf kişilerde zatürre riskli durumlara yol açabilir
Bağışıklığı zayıf kişilerde zatürre riskli durumlara yol açabilir
“Akciğer dokusunun iltihaplanması” olarak tanımlanan zatürrenin özellikle bağışıklık sistemi yetersiz, kanser ve kanser tedavisi gören hastalarda, vücut direnci düşük olan yaşlılar, bebekler ve küçük çocuklar için riskli durumlara yol açabileceği belirtiliyor. Covid-19 pandemisi sürecinde zatürre aşısı yapılmasının tavsiye edilebileceğini belirten uzmanlar, zatürreyi önlemede ağız ve burun…
View On WordPress
0 notes
Text
Zatürre İçin Hangi Doktora Gidilir?
Zatürre İçin Hangi Doktora Gidilir?
Pnömoni, akciğer dokusunun iltihaplanması anlamına gelir. Bakteriler başta olmak üzere birçok mikroorganizma nedeniyle yaşayabilir. Bazı durumlarda bulaşıcı olabilir. Hastalık çoğunlukla ağız ve boğaz bölgesinden akciğerlere ulaşan mikroplar sonucu ortaya çıkar. Zatürree gelişme riski de, özellikle vücudunuzun savunması çok düşükse artar. Tıpta adıyla anılan zatürre oluşumunda bağışıklığımızı…
View On WordPress
0 notes