#Afetlerde Tıbbi Müdahale
Explore tagged Tumblr posts
Text
Afetlerde Tıbbi Müdahale 2022-2023 Vize Soruları
Afetlerde Tıbbi Müdahale 2022-2023 Vize Soruları 1. Aşağıdakilerden hangisi topluma ve ulusal güvenliğe risk oluşturan A sınıfı ajanlardan değildir? A) Brusella B) botulizm C) şarbon D) veta E) suçiçeği Cevap : A) Brusella 2. Çiçek hastalığının yayılım yolu aşağıdakilerden hangisidir? A) hayvanlardan bulaşır B) damlacık ile bulaşır C) gıdalar ile bulaşır D) cisimler veya eşyalardan bulaşır E)…
View On WordPress
0 notes
Text
Balıkesir afetlerde sağlık hizmetleri ve UMKE 10. Bölge Koordinatörü oldu
Sağlık Bakanlığı UMKE personeli aracılığıyla en kısa sürede medikal hizmetlerin sunulması amacıyla ülke genelindeki Bölge Koordinatörlüğü sayısını artırdı. Ülke genelinde 21 olan Bölge Koordinatörlüğü yapılanması 30’a çıkarken Balıkesir 10’ncu Bölge olarak belirlendi. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “Yurtiçinde ve yurtdışında başta deprem olmak üzere muhtemel afet ve acil durumlara müdahalede iyi eğitilmiş ve ihtiyaca uygun donatılmış UMKE personeli aracılığıyla en kısa sürede kazazede/afetzedeye yönelik medikal kurtarma hizmetlerinin sunulması, hızlı ve güvenli bir şekilde hasta/yaralı naklinin sağlanması ve afet bölgesinde yürütülecek acil sağlık hizmetlerinin sunumunda gerekli seyyar hastaneler, acil müdahale üniteleri, personel barınma üniteleri, mobil sağlık araçları ve UMKE araçları ile tıbbi/teknik malzemeler ve donanımların olay yerine en hızlı, güvenli ve etkili bir şekilde naklinin sağlanması amacıyla daha yaygın bir şekilde konumlandırılarak Sağlık Bakanlığınca afete müdahale kapasitenin artırılması ve afetlerde sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulması amacıyla 21 Bölge Koordinatörlüğü yapılanmasının 30 Bölge Koordinatörlüğü olacak şekilde yenilendi. Afetlerde Sağlık Hizmetleri ve UMKE Bölge Koordinatörlüğü Balıkesir 10.Bölge olarak Sağlık Bakanlığımızca belirlendi. Bu çerçevede Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğümüzce Afetlerde Sağlık Hizmetleri ve UMKE faaliyetlerine yönelik planlanacak ve gerçekleştirilecek olan tüm eğitim, tatbikat ve müdahale hizmetleri Balıkesir İlimizde Koordine edilecek. Manisa ve Çanakkale İlleri de Balıkesir 10.Bölge Koordinatörlüğüne bağlandı” denildi.
0 notes
Text
Sma Hastası Çocuklar İçin “Hayata Birlikte Tutunalım” Projesi Devam Ediyor!
0 notes
Text
İlk yardımın önemi nedir, ilk yardım neden önemlidir, ilk yardım nedir ve önemi, niçin önemlidir?
İlkyardım nedir? Bu şekilde bir sual yönelttiğimde herhalde birçoğunuz “ne kadar anlam ifade etmeyen bir sual bu” diye düşünecektir. Şu sebeple adı üstünde, bir mesele çıktığında yapılacak ilk yardımı ifade etmektedir. Haklısınız. Sadece bir şeyin bilincinde mısınız? Kaçımız bir mesele oluştuğunda bu ilk yardımı yapabiliyoruz, ya da ne kadar doğru yapabiliyoruz? Çoğumuz iyi fena bir yardım yapılması icap ettiğini okuduk ya da duyduk fakat halletmeye ulaşınca orada dona kalıyoruz, neden acaba? İlkyardımın yazılışı mevzusunda bir düşünce birliği olmasa da TDK(Türk Dil Kurumu) İLK YARDIM şeklinde yazılmasını önerirken ben buna karşı çıkıp İLKYARDIM olması gerektiğine inanıyorum. Şu sebeple ayrı yazıldığında birçok alanda (örnek olarak otomobil yolda kaldığında yapılacak yardım şeklinde) ilk yardımı ifade ederken, birleşik yazıldığında sıhhat alanında kullandığımız bir terimi ifade etmesi açısından ayrı bir önemi olacaktır diye düşünüyorum. İlkyardımın genel bir tanımını yaparak mevzuya giriş yapmak isterim. Ani olarak hastalanan yada yaralanan hiç kimseye anında, vaka yerinde ve çevre imkânlarından yararlanılarak meydana getirilen, tıbbî olmayan geçici müdahaleye İLKYARDIM denir. Bu tanımı açacak olursak: Bir şahıs hastalanılmış olduğu (kalple ilgili mesele, bayılma, sara nöbeti şeklinde) yada bir kaza sonucu yaralandığı (ekmeği keserken parmağını kesmek, merdivenden inerken düşmek, futbol oynarken topun karna çarpması şeklinde) anda yanındaysanız derhal müdahale etmeniz gerekir. Bu müdahaleyi çevrenizdeki olanaklardan yararlanarak yapmalısınız. İlerdeki haftalarda açıklayacağım uygulamalarla ilkyardım yapabilirsiniz. İlkyardım için ihtiyacınız olan üç şey var: bilginiz, aklınız ve elleriniz (kimi zaman de nefesiniz). Bunların haricinde araç-gereç aramak için süre kaybetmeyin. Aklınızı ve bilginizi birleştirdiğinizde tüm malzemelerin yanı başınızda bulunduğunu görmüş olacaksınız. İlkyardımı gözünüzde büyütmeyin, korkmayın bundan dolayı oldukca kolaydır; yalnız ciddiye alın. Eğer ciddiye almazsanız yapacağınız hatalar siz dâhil herkesi üzebilir. İlkyardım sonrası hasta ya da yaralı çoğu zaman hastane tedavisine gereksinim duyar, işte bundan dolayı geçici bir müdahale denilmektedir. Bazı durumlarda (örnek olarak ufak bir sıyrık ya da kesikte) hastaneye gitmek gerekmez fakat derin bir yara, büyük bir damar kanaması söz konusuysa ne olursa olsun hastaneye gitmelidir. İlkyardımda kesinlikle ilaç(tıbbi tedavi) kullanılmaz, Ahmet beye iyi gelen bir ilaç Ayşe hanıma iyi gelmeyip ölümüne bile neden olabilir. O nedenle bilhassa hastalanmalarda ilaç vermeyin, yaralanmalarda aslına bakarsan ilaca gerek kalmamıştır. İlkyardımla ilgili bilmenizde fayda olacak öteki bir şey: ilkyardım yapıldığı yere yada ortama bakılırsa değişmez kısaca trafik kazasında, depremde, sporda, dağda, bayırda, okulda ilkyardım aynıdır (eğer bir yerde afetlerde ilkyardım başlığını görürseniz ciddiye almayın). Şu sebeple kanama hangi şekilde oluşursa oluşsun üzerine bastırmazsanız durmaz. Ya da şahıs hangi nedenle bayılırsa bayılsın ayılması için sırt üstü yatırmanız gerekir. O nedenle hastalanma ya da yaralanmanın oluş şekli ile ortamı ilkyardım uygulamasını değiştirmez. Sıhhat mensubunun (doktor, hemşire vs) yada ev hanımının (öğretmenin, köylünün, işçinin) yapacağı ilkyardım içinde fark yoktur; elinin altında malzemesi yoksa sıhhat çalışanı de olsa fark etmez aynı ilkyardımı yapar. Eğer sıhhat çalışanı ambulansla gelmişse ve malzemesi var ise ya da hastanedeyse o süre meydana getirilen aslına bakarsan ilkyardım değil acil bakımdır. Sanılanın aksine sıhhat çalışanı ilkyardımı bilmeyebilir; bundan dolayı ilkyardım ayrı bir informasyon alanıdır. Aynen, bilgisayar tamircisinin program yapamaması ya da bilgisayar programcısının onarım yapamaması şeklinde bir şeydir. Bir örnekle açıklamaya çalışayım: Sanırım1998 yılıydı, öğrencilerle İzmir’in en büyük, bölge hastanesi şeklinde çalışan hastanesinin acil servisinde stajdaydık. Öğrencileri çeşitli birimlere yerleştirdik. Bir süre sonrasında cerrahi müdahaledeki talebe geldi ve hocam orada bir hasta kanıyor gelir misiniz dedi. Hastayı görünce kanamayı niye durdurmayıp beni çağırdığını sorduğumda öğrencinin cevabı düşündürücüydü:”Hocam buranın görevli sıhhat memuru var, hemşire ve doktorlar gelip gidip görüyorlar onlar bir şey yapmayınca ben çekindim onun için sizi çağırd��m”. Ayrıca, benim dikkatimi çekmiş olduğu kadarıyla, orada bir şahıs görevini iyi yapmıştı. Kim dersiniz? Temizlikçi! Kan yere akmasın diye kanayan kolun tam altına bir çöp kovası yerleştirmişti. Karşımdaki müdahale masasında 18-20 yaşlarında bir genç yatıyordu, vücudunun üst kısmı çıplaktı, sol kolunun dirseğe yakın kısmında kesi vardı ve damla damla kanıyordu. Kan kaybeden delikanlı soğuğa yakın bir odada yarı çıplak yatıyor ve kimse bilincinde değil, oysa tüm şok mevzularında şöyleki yazar: kan kaybı var ise, kişinin şoka girmesini önlemek için kişinin üstü örtülmelidir. Durumun korkunçluğunu anlayabildiniz mi? O şahıs nereden getirilmişse getirilmiş fakat bir Allahın kulununda o kanamaya baskı uygulamak-sargıyla kapatmak aklına gelmemiş, hadi o getiren kişiler sağlıkçı değil peki hastanedeki sıhhat çalışanı neden yapmamış? Müdahaleyi meydana getirecek cerrah gelene kadar kaybedilen kanın hesabını kim verecek? Şu sebeple kaybedilen her gram kan şoka götürmüş olan bir olgudur, onu da bırakın müdafa sistemi alt üst oluyor; kan kaybı olmayan şahıs o yara kapatıldıktan/dikildikten sonrasında ertesi gün ayağa kalkabilecekken kan kaybının arttığı durumlarda iyileşme gecikecek ve kişinin halsizliği geçene kadar bir ihtimal üç gün kim bilir yedi gün yatacak. Aradaki farkı gördünüz mü? O hastanede çalışan sıhhat çalışanı (doktor, hemşire, sıhhat memuru) okullarından mezun olana kadar birçok kez kanama ve şok mevzularında sınava girmiş ve geçmişlerdir. O anda bir sözlü imtihan yapsanız her birinin papağan şeklinde o mevzuları tekrarlayabileceğinden inanırım. Fakat tekrarlamak kısaca ezberlemek yetmiyor. Idrak etmek öğrenmek gerekiyor. Kanamayı ve şoku kalıp şeklinde ezberlemekle iyi uygulamacı olunmaz. Hele bir de tıbbi terim safsatasıyla yabancı kelimelerle dolu kişilerin içselleştiremediği bilgiler söz konusuysa netice beklemek boşuna.
OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN ve IZLESIN. Read the full article
0 notes