Tumgik
#Adil Selim Sayın
deliklicinar · 1 year
Text
CHP’den 29 milletvekili adayı
Tumblr media
Cumhuriyet Halk Partisi Denizli Milletvekili Aday Adayları İl Başkanlığında bir araya geldi. Toplantıda, seçim sürecinin yol haritası çizildi. CHP Denizli İl Başkanlığında yapılan toplantıya Aday adayları ve parti yöneticileri katıldı. Ülkemizin içinde bulunduğu bu kritik süreçte birlik ve beraberlik içinde seçimden zaferle ayrılacaklarını belirten İl Başkanı Ali Osman Horzum, “Ekonomi, sağlık, eğitim, adalet… neresinden tutarsanız tutun AKP iktidarının ülkemizi yönetemez duruma geldiğini görüyoruz. Gerek pandemi sürecinde, gerekse son olarak yaşadığımız deprem ve sel felaketlerinde de gördük ki devletin kurumlarının içi boşaltılmış. Vatandaşlarımıza yardım amacıyla kurulan kurumlar, ehil olmayan kişilerin elinde ticarethaneye dönüşmüş durumda. Referandum öncesi Türkiye’yi uçuracağını iddia ettikleri tek adam rejimi sayesinde bu güzel ülkemiz hızla geriye gitmeye başladı. Son olarak Kadın 6284 sayılı kanunu kaldırmayı hedefleyen Yeniden Refah Partisini de Cumhur ittifakına alarak, niyetlerini tam olarak belli etmişlerdir. Biliyorum ki kadınlarımız buna en güzel cevabı sandıkta verecektir” dedi.
Tumblr media
Denizli’den Milletvekili olmak için 29 başvuru yapıldığına dikkat çeken Başkan Horzum, “Önümüzdeki seçim Partimiz, Millet İttifakı ve ülkemiz için son derece önemli bir seçim. Ülkemizin geleceği için bu kadar kritik bir dönemde taşın altına elini değil, vücudunu koyarak hizmete talip olan tüm aday adayı arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Sıralama ne olursa olsun, birlik ve beraberlik içerisinde hep birlikte çalışarak seçimden zaferle ayrılacağımıza inancım tam. Genel Başakanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nunönderliğinde Halil İbrahim soframıza herkesi davet ediyoruz. 15 Mayıs sabahı hep birlikte yepyeni bir Türkiye’ye uyanacağız. Bu süreçte tüm aday adaylarımıza teşekkür ediyor ve iktidar yürüyüşümüzde başarılar diliyorum” diye konuştu. CHP Denizli’nin Aday Adayları: Adil Demir Ahmet Divarcı Ali Asker Kantürk Ali Hızır Pircanlar Arif Balkanay Ayşe Hazer Bilgehan Burgul Bülent Nuri Çavuşoğlu Fikret Çuvaç Gülin Coşkun Gülizar Biçer Karaca Halil Kurt Halil Selim Başgün Halis Ödel Hasan Kazdağlı İlhan Özcan Kenan Öztürk Mahir Akbaba Mehmet Boyar Mehmet Efe Mehmet Ali Orpak Mustafa Çallıca Nejat Elaldı Ramazan Yaka Salih Kocalar Sedat Demirci Servet Oğuzhan Diker Süleyman Hecebil Şeref Arpacı Read the full article
0 notes
turkiyehukuk · 7 years
Text
TAÜ Hukuk Fakültesi Kariyer Günleri - 5
TAÜ Hukuk Fakültesi Kariyer Günleri – 5
Düzenleyen: Kariyer Günleri serisi Türk Alman Üniversitesi (TAÜ) Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenmektedir.  (more…)
View On WordPress
0 notes
yazarurfa · 4 years
Photo
Tumblr media
Cumhurbaşkanı müjdesini vermişti çalışmalar bugün başladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip korona virüs salgınıyla mücadele edilen bu süreçte 2 bin 682 yataklı Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi'nin 20 Nisan'da açılacağını açıkladı. Açıklamaların ardından hastanenin İBB tarafından yapılmayan yollarına bugün Ulaştırma Bakanlığı tarafından başlandı. İş makineleri alana gelerek açılmayan yollar için kontak çevirdi. Ekipler ve iş makineleri tarafından yapılan hummalı çalışma havadan drone ile de görüntülendi. Hastaneye ulaşım hızlı ve rahat bir şekilde sağlanacak 2016 yılında yapımına başlanan Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi'nin tüm çalışmaları tamamlandı. Sağlık Bakanlığı tarafından kamu özel sektör işbirliği modeli ile yapılan Türkiye'nin en büyük 3. sağlık yatırım projesi olan şehir hastanesi, İstanbul dışında çevre illere de hizmet verecek. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve TEM bağlantı yollarına ilaveten metro istasyonu planlaması ile hastaneye ulaşım hızlı ve rahat bir şekilde sağlanacak. 100 bin kişilik hareket bekleniyor 1 milyon metrekarelik alan üzerinde 2682 yatak kapasiteli hastane, sismik izolatör teknolojisi sayesinde depreme karşı dayanıklı inşa edildi. Hastane 2354 yatak kapasiteli ana hastane binası, 200 yatak kapasiteli Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve 128 yatak kapasiteli Psikiyatri Hastanesi'nden oluşuyor. 709 poliklinik, 1190 tek kişilik oda, 472 çift kişilik oda, 90 ameliyathanenin yer aldığı hastanenin yoğun bakım odalarında da 520 yatak bulunuyor. Dünyanın en modern cihazlarıyla donatılan 2 bin 800 yataklı hastanede, günlük 100 bin kişilik hareket bekleniyor. "Biz de bugün itibarıyla hastanenin etrafındaki yolların imalatına hızlı bir şekilde başladık" Öte yandan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İBB tarafından yapılmayan yolların yapımına bugün başlandığını duyurmuştu. Yerel seçimler öncesinde hastanenin yollarının bir kısmının imalatlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlandığını ifade eden Bakan Karaismailoğlu, yolların diğer kısmının İBB'nin yol ağında olmasına rağmen yapılmadığını söyleyerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla hastanenin erişim yolları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yol ağına alındı. Biz de bugün itibarıyla hastanenin etrafındaki yolların imalatına hızlı bir şekilde başladık. Şu an arazide yüklenicimiz, iş makineleri ve işçilerle yolların hastane açılışına yetiştirilmesi için çalışmalarına hızlı bir şekilde başladı. Mayıs ayında hastanemizle birlikte yollarımız da hizmet vermeye başlayacak. Bu sıkıntılı süreçte vatandaşlarımıza ve hastalarımıza büyük kolaylıklar sağlayacak. Covid-19 ile mücadelemize katkı sağlayacak" diye konuşmuştu. Ahmet Faruk Sarıkoç #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler
0 notes
barkoturktv · 5 years
Text
Kuşak-Yol projesi çerçevesinde Türkiye-Çin ilişkileri
Tumblr media
Tarihi İpek Yolu’nu canlandırarak Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz bir ticaret yolu oluşturmayı hedefleyen Çin’in önderliğini yaptığı “Kuşak ve Yol Projesi” 2013 yılında kamuoyuyla paylaşıldı ve aynı yıl Türkiye bu girişimi destekleyeceğini duyurdu. Projenin kapsadığı ülkelerde gerekli alt yapıyı oluşturmak için Çin finansal ve teknik destek vermeye başladı. Kuşak ve Yol Projesi iki kısımdan oluşur. Bunlardan ilki kara ve demiryolundan müteşekkil İpek Yolu Ekonomik Kuşağı, diğeri ise 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu. Türkiye Orta Koridor Girişimi ile bu projeye destek olarak projenin vazgeçilmez bir parçası olma yolunu seçti. Orta Koridor Türkiye’den demiryoluyla Gürcistan ve Azerbaycan’a, buradan da Hazar denizini aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı geçerek Çin’e uzanıyor. Geçtiğimiz yıllarda açılan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu, Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi köprüleri, Marmaray ve Avrasya tünelleri, 1915 Çanakkale köprüsü, Türkiye içinde yapılan bölünmüş yollar, otobanlar, hızlı tren hatları, lojistik üsleri ve iletişim altyapıları da Orta Koridor Projesi kapsamında gerçekleşen alt yapı yatırımları. Türkiye’nin coğrafi konum avantajını altyapı yatırımlarıyla desteklemesi Kuşak ve Yol Projesinin gerçekleşmesine bir yandan katkı sağlarken, diğer yandan bu projeden elde edilecek maddi imkânlardan azami ölçüde faydalanmasına zemin hazırlayacaktır. Türkiye’nin coğrafi konum avantajını altyapı yatırımlarıyla desteklemesi Kuşak ve Yol Projesinin gerçekleşmesine bir yandan katkı sağlarken, diğer yandan bu projeden elde edilecek maddi imkânlardan azami ölçüde faydalanmasına zemin hazırlayacaktır. Bilindiği üzere, tarih boyunca ticaret yollarının geçtiği şehir ve ülkeler bundan hem maddi hem de kültürel kazanımlar elde etmiştir. Orta Koridor’un Kuşak ve Yol Projesine katkısı Günümüzde bir yıl içinde Çin’den Avrupa’ya gönderilen 10 milyon konteynırın yüzde 96’sı denizyolu, yüzde 4’ü ise Kuzey Koridoru olarak adlandırılan Trans-Sibirya demiryolu hattı üzerinden gitmektedir. Orta Koridor Kuzey Koridoru ile karşılaştırıldığında 2 bin kilometre daha kısa, daha ucuz, iklim koşulları bakımından daha elverişli. Bu sayede deniz yoluna kıyasla ulaşım süresini üçte bir oranda azaltarak ürünlerin hedeflerine 15 gün daha önce varmasını sağlayacak. Türkiye şimdiye kadar coğrafya kitaplarında okuttuğu ama bir türlü kullanamadığı coğrafi konum avantajını fırsata çevirmek ve bu koridoru tamamlamak için Çanakkale boğazı köprüsü, 3 Katlı Tüp Geçit Projesi, Filyos, Çandarlı ve Mersin limanları inşası ve Edirne-Kars hızlı tren ve bağlantıları demiryolu projesine yönelik çalışmaları, 2015 yılında Çin ile imzaladığı mutabakat çerçevesinde devam ettiriyor. Çin’in mallarını Avrupa’ya daha hızlı ulaştırmak için kurmak istediği Londra-Pekin kesintisiz ticaret hattında Türkiye’nin alacağı pozisyon, uzun dönem çıkarlarımız açısından hayati bir önem arz ediyor. Dünya pazarlarının ucuz ve bol Çin mallarıyla rekabet edemediği bir ortamda, Çin’in tek dezavantajı olan “mesafe” sorununu bu şekilde aşması pek çok ülkeyi endişelendiriyor. Bu noktada, bulunduğu konumu avantaja çevirmek isteyen Türkiye’nin bir kâr-zarar analizi yapması çok yerinde olacaktır. Çin mallarının daha hızlı ve kolay bir şekilde ülkemize gelmesi Türkiye imalat sanayi için ne kadar faydalı olacaktır? Ticaret yollarının üzerinden geçtiği bir ülke olarak, nakliyeden elde edilecek gelir ve imalat sanayi üzerindeki olası negatif etkiler karşılaştırıldığında, Türkiye artıda mı, yoksa ekside mi olacaktır? “Çin’e ne satabilirim” devri başlasın Sayın Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Çin ziyareti, Türkiye ile Çin arasındaki stratejik işbirliğini güçlendirme konusundaki çalışmaların bir devamı olarak görülüyor. Ayrıca, aynı hafta Çin’de Türkiye Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda “Geleceği Yeşil ile Kucakla” temasıyla Türkiye Milli Günü etkinlikleri düzenlendi ve Türkiye markasının ve Türk ürünlerinin tanıtımı için önemli bir fırsat olan Expo 2019 Pekin etkinlik alanında Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesi sembolik yapılar aracılığıyla tanıtılmaya başlandı. Türk iş insanlarının Çinli müşterilerle doğrudan iletişime geçebildiği Expo alanı, Türk firmaları için Çin’in sadece ithalat yapılan bir durumdan ihracat yapılan bir konuma geçmesine olanak sağlaması bakımından önemliydi. Bu tarz fırsatları kullanmak iş insanlarının, gereken teknik ve alt yapı desteğini vermek ise Ticaret Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Çin ziyaretinde öne çıkan konular Çin ile Türkiye arasındaki ticaretin iki taraf için de adil ve sürdürülebilir bir zemine oturtulması, bunun için Türkiye’ye Çin’den daha fazla yatırım çekilmesi oldu. Şu an Türkiye’de bini aşkın Çinli firma faaliyet gösteriyor. Görüşmelerde öne çıkan projeler tüp geçit, nükleer enerji, Kanal İstanbul ve demiryolları oldu; bu projelerin hem finansman hem yatırım anlamında Çin tarafından desteklenmesi konuşuldu. Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliği bu ziyaretle eş zamanlı olarak, Türk işadamlarına Çin’i sadece ucuz mal ithal edecek bir ülke olarak görmemelerini söyleyerek, artık Çin’e nasıl daha fazla mal satabilecekleri konusunda çalışmaları gerektiği çağrısını yaptı. Türkiye’nin Çin’e daha fazla tarım ürünü ihraç edebilecek konumda olduğu belirtilirken, Çin’e kiraz ihracatının yolunun açıldığı müjdesi verildi ve ilk kalemde 20 ton, akabinde de 5 ton kiraz ihraç edildi. İhracatta önü açılabilecek diğer tarım ürünlerinin nar, fındık, narenciye, zeytinyağı, süt ve süt ürünleri, su ürünleri ve kanatlılar grubu olabileceği bilgisi paylaşıldı. Çin ile Türkiye’nin toplam ticaretine baktığımızda, Türkiye’nin Çin’e karşı yüksek bir ticaret açığı verdiği görülüyor. Türkiye’nin Çin’e karşı dış ticaret açığını azaltması, kendi içinde yapacağı teknolojik atılımlarla, katma değeri yüksek ürünler üretmesi ve satmasına bağlı. Çin ile Türkiye’nin toplam ticaretine baktığımızda, Türkiye’nin Çin’e karşı yüksek bir ticaret açığı verdiği görülüyor. Bu ticaret açığı 2007 yılında 12 milyon dolar civarındayken 2017 yılında 20 milyar dolara çıktı ve 2018 yılında bu seyrini devam ettirdi. Türkiye Çin’e daha çok hammadde veya yarı mamul satarken, Çin’den teknoloji ve sermaye yoğunluğu yüksek ürünler satın almakta. Türkiye’nin Çin’e karşı dış ticaret açığını azaltması, kendi içinde yapacağı teknolojik atılımlarla, katma değeri yüksek ürünler üretmesi ve satmasına bağlı. Ancak Çin ticaret yaptığı ülkelere karşı hep fazla vermekte ve o ülkelerden ithalatını yükseltmemektedir. Yani genel olarak hep daha fazla ihraç etmeyi ama az ithal etmeyi tercih etmektedir. Türkiye-Çin Stratejik İş Birliği çerçevesinde 2015 yılına kadar karşılıklı ticaret hacmini 50 milyar dolara ve 2020 yılına kadar da 100 milyar dolara çıkarma hedefi konulmuş olmasına rağmen, ticaret hacmi henüz 27 milyar dolar civarında kaldı. Türkiye-Çin ilişkilerinin “kazan-kazan” düzleminde ilerlemesi Son yıllarda Türkiye’nin altyapı finansmanını sağlamak konusunda Çin’in bir finansör olarak değerlendirilebileceği konuşuluyor ve buna uygun politikalar güdülüyor. Fakat bu noktada, pek çok Batılı ülkenin taşıdığı endişeleri de göz önünde bulundurmak ve Çin finansörlüğünün uzun vadeli bir bağımlılık ilişkisi yaratmasının önüne geçmek gerekiyor. Son yıllarda Türkiye’nin altyapı finansmanını sağlamak konusunda Çin’in bir finansör olarak değerlendirilebileceği konuşuluyor ve buna uygun politikalar güdülüyor. Fakat bu noktada, pek çok Batılı ülkenin taşıdığı endişeleri de göz önünde bulundurmak ve Çin finansörlüğünün uzun vadeli bir bağımlılık ilişkisi yaratmasının önüne geçmek gerekiyor. Türkiye- Çin ticaretini incelediğimizde asimetrik ve Türkiye aleyhine seyreden bir ilişki göze çarpıyor. Bu dengesizliğin temelinde, Türkiye’nin Çin’e ham madde ve yarı mamul ihraç ederken, Çin’den teknoloji ve sermaye yoğun ürünler satın alması yatıyor. Bu da Türkiye’nin ihracat gelirinin düşük, fakat ihracat harcamasının yüksek olması sonucunu doğuruyor. Türkiye toplam cari açığının üçte birini Çin’e karşı veriyor. Son yıllara damgasını vuran ABD-Çin ticaret savaşlarının çıkış noktalarından birisi de bu; yani Çin’in ticaret yaptığı ülkelere karşı verdiği yüksek ticaret fazlası. Çin tüm dünyada hem ucuz işgücü hem de kur avantajını kullanarak ihracatını artırıyor, fakat diğer ülkelerden ithalatı ihracatından çok daha az seviyede seyrediyor. Türkiye-Çin ilişkilerinin “kazan-kazan” düzleminde ilerlemesi, Türkiye’nin Çin’i büyük projelerde bir finansör olarak kullanırken yapacağı anlaşmalarda son derece dikkatli olmasına bağlı. Çin’in oldukça iyi olduğu yenilenebilir enerji, bilgi teknolojileri, robotik ve 5G alanlarında yapılacak işbirlikleri Türkiye açısından faydalı olabilir. Türkiye-Çin ilişkileri Read the full article
0 notes
emlakhabercin · 4 years
Text
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki kentler arasında yer alan tarihi zenginlikleriyle ünlü Bergama, ilk kez bir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına sahne oldu. İlçenin tarihi ve kültürel değerlerinin dünyaya tanıtılmasını hedefleyen Başkan Tunç Soyer’in teklifi üzerine, Meclis’in Ağustos ayı ikinci birleşimi geçmişi 2 bin 400 yıl öncesine dayanan Asklepion Tiyatrosu’nda yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi 1800’lü yıllarda parçaları Almanya’ya kaçırılan Zeus Sunağı’nın anavatanı Bergama’ya geri getirilmesi için çalışma başlatma kararı aldı.
Antik Yunanistan’da tıp tanrısı Asklepios adına kutsanmış şifa tapınağı olarak inşa edilen yapıların günümüze kadar ayakta kalan tek örnek olan Bergama’daki Asklepion, kuruluşundan 2 bin 400 yıl sonra tarihi bir toplantıya ev sahipliği yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı ikinci birleşimi Bergama’da tarihi Asklepion’da yapıldı. Kentin turistik değerlerinin tanıtımına büyük önem veren Başkan Tunç Soyer’in teklifi üzerine hayata geçirilen buluşma ilçede ilk kez bir Büyükşehir Meclisi’nin toplanması açısından da tarihi nitelik taşıdı. Meclis toplantısı zeybek gösterisi ile başladı.
Tarihi toplantıyı yöneten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Asklepion’un tarihteki yerine işaret ederek, “Tarihin en güzel korunduğu bu yerde meclis toplantısını yapmamızın bir nedeni var. Burası çift başlı yılanın doğdu yer. Bergama ‘sağlıklı yaşam kenti’ demek. Pandemi sırasında bu toplantıyı sağlık kentinde yaparak Bergama’yı dünyaya tekrar hatırlatmak istiyoruz. İçten karşılaması nedeniyle Bergama Belediye Başkanımız Hakan Koştu’ya ve ve Bergamalı meclis üyelerimize ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.
#gallery-0-9 { margin: auto; } #gallery-0-9 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-9 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-9 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Sefa Taşkın Bergama’yı anlattı Toplantıda eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın da Dünya Mirası Listesi’ne girmeye hak kazanan Bergama’nın tarihi, kültürü ve dünya turizmindeki yerini anlatan yaklaşık bir saatlik sunum yaptı. Zeus sunağının parçalarının 1864 ile 1878 yılları arasında 14 yıl boyunca Berline’e nasıl gittiğini anlatan Taşkın, bugün Berlin’de Zeus Sunağı’nı yılda bir buçuk milyon insanın ziyaret ettiğine dikkat çekti.
Zeus Sunağı’nı geri getirmeliyiz Türkiye’nin en önemli kültür mirası ve turizm merkezlerinden biri olan Bergama’nın sadece antik dönem değil Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin de eşsiz örneklerini barındırdığını belirten Sefa Taşkın, 19. Yüzyıl’da Almanya’ya götürülen Zeus Sunağı’nın ait olduğu yere getirilmesi konusunda da yeni bir atılım yapılmasının önemine dikkat çekti. Taşkın, bu konuda Başkan Tunç Soyer ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin sergileyeceği birlikteliğin konuyu gündeme taşıma açısından değerli bir adım oluşturacağını da sözlerine ekledi.
Başkan Soyer yol haritasını çizdi Taşkın’ın sunumun ardından konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Sayın Sefa Taşkın insanlık tarihinin en ibret verici hikayelerinden birini paylaştı. Bu hikaye tarihin akışını değiştirmeye yönelik bir girişim haline almış durumunda. Bu girişimi sonlandırmak ve tarihi tekrar aktığı nehrin yatağın döndürmek bizim görevimiz olsa gerek. Bu meclisi burada yapmamızın en hayırlı sonuçlarından biri bu adımı atma iradesini ortaya koyuşumuzdur” dedi. Zeus Sunağı’nın kente getirilmesi için yapacakları mücadeleyi meclis üyelerinin oylarına sunan Başkan Soyer, meclis üyelerinin alkışlarıyla tam destek aldı. Soyer, bunun üzerine “Zeus Sunağı’nın tekrar Bergama’ya dönüşü için bugünden itibaren el birliği ile çalışmaya başlıyoruz. Hemen bir komisyon kuracağız. Tüm meclis üyelerimizin altına imza atacağı bir talep metni oluşturup ve hep birlikte Kültür ve Turizm Bakanımıza ziyaret edeceğiz” diye konuştu.
#gallery-0-10 { margin: auto; } #gallery-0-10 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-10 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-10 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, Bergama’nın beş medeniyetin izini taşıyan ilklerin şehri olduğunu belirterek, “UNESCO Dünya Mirası Listesinde olan Bergama’nın tanıtımında başarılı olunamadı. Bergama Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, sivil toplum örgütlerimiz işbirliği ile Bergama’yı tarihteki şanlı günlerine göre döndüreceğiz. Bugün burada bu meclis toplantısını yaparak bir ilki başlatabiliriz. Bugün burada bu toplantının yapılmasına katkı koyan Başkanımız Tunç Soyer’e ve meclis üyelerine teşekkür ediyorum” diye konuştu. Koştu, yürütülen çalışmalarla ilçenin önümüzdeki süreçte ticaret ve sanayi şehri olacağını da vurguladı. Başkan Soyer, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu’ya konuşmasının ardından teşekkür plaketi verdi.
Grup Başkan vekilleri neler söyledi? CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, bu toplantının Bergama’da yapılmasının kendisi için çok anlamlı olduğunu söyledi. Bergamalı olduğunu ve Bergamalılar’ın Ayvazali dedikleri bu antik tiyatro alanında kermeslerin düzenlediğini belirterek, “Yaşadığımız bu toprakların bu coğrafyanın neler sunduğunu nasıl bir tarihi mekandan gelip geleceğe doğru gittiğimizi idrak etmemize vesile olacak bir anı yaşıyoruz. Meclis toplantımızın burada yapılıyor olması Bergama’nın tanıtımına büyük hizmet edecektir” dedi.
AKP Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise, “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyeleri olarak büyük mutluluk ve gurur içindeyiz. Çok özel bir kente hizmet etme fırsatı elimizde. Kültürü, tarihi, sosyolojisi ve insanları ile dünyanın en özel şehirlerinden biri. Bu tarihi alanlarımızı gözünün bebeği gibi koruyarak bize ulaştıran insanlara teşekkür etmek istiyorum. Bize emanet edilenleri bizden sonraki nesillere aynı şekilde emanet edeceğimizin sözünü veriyorum” diye konuştu.
MHP Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin, meclis üyelerini hep birlikte çalışarak Bergama’nın tanıtımına katkı koymaya çağırırken, İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç, “Bugün ülkemizin önemli ilçesinde tarihle iç içe toplantı yapıyoruz. Çok anlamlı bir ortam. Büyük önder Atatürk’ün bu mekanı ziyaret etmesi ayrı bir güzellik. Burada alınacak kararların ilçemize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi.
Meclis toplantısına alınan önemli karar Tarihi meclis toplantısı Başkanlık Makamı’nca gündeme eklenen önergelerin görüşülmesi ile devam etti. İZSU Genel Müdürlüğü’nce “İzmir İçmesuyu ve Kanalizasyon Projesi” kapsamında yapılan görüşmeler sonucunda yıllara sari kullanılmak üzere Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile 49. milyon 800 bin Euro’ya kadar ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile 34 milyon dolara kadar kredi kullanmak için Başkan Soyer’e oy birliği ile borçlanma yetkisi verildi.
Mecliste İYİ Parti Meclis Üyesi Nezih Özuyar söz alarak Bergama’daki jeotermal kaynaklarının boşa gittiğini, Seferihisar’daki örneği gibi değerlendirilmesini istedi. Başkan Soyer, önümüzdeki günlerde meclis üyeleri ile birlikte Vali Yavuz Selim Köşger’i ziyaret edip Jeotermal A.Ş üzeriden bu girişimi başlatabileceklerini söyledi. CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise farklı bir parti tarafından yönetilmesine rağmen Bergama Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasındaki uzlaşının siyasette örnek teşkil ettiğini belirterek, 2019 – 2020 yılları arasında Büyükşehir’in ilçeye 40 milyon liralık yatırım yaptığını söyledi.
Toplu ulaşımda yeni sistem Mecliste gündeme gelen önergeyle İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplu ulaşım ücret tarifesinde değişikliğe gidiyor. Meclis onayına sunulan önergeye göre; tam tarifede ilk biniş ücretine 10 kuruşluk indirim yapılırken, 90 dakika içindeki ilk iki aktarmaya 50’şer kuruş ödenmesi öngörülüyor. Öğrenci, öğretmen ve 60 yaş tarifelerinde herhangi bir değişiklik yapılmayacak. Meclis onay verirse ilk biniş ücreti 3.56 TL’den 3.46 TL’ye çekilecek. Tüm ulaşım araçlarını kullanan ve tam tarifeyle biniş yapan vatandaşlardan, hakkaniyet ve külfetlerin adil dağıtılması ilkesi ışığında ve kamu yararı da gözetilerek birinci ve ikinci aktarmalarda 0.50 TL aktarma ücreti alınacak. Aynı ilkeler doğrultusunda, kentin banliyölerinde oturan ve ikiden fazla aktarma yapmak zorunda kalan dar gelirli vatandaşlarımızın ekonomik olarak desteklenmesi, hayatlarının kolaylaştırılması hedefiyle ikiden sonraki aktarmalarından ücret alınmayacak. Yeni tarife önergesi Plan Bütçe ve Tüketici komisyonlarına incelemesine sunuldu. Önerge, komisyonların incelemesi sonrası meclise sevk edilecek ve 14 Ağustos Cuma günü toplanacak mecliste oylanacak. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda toplu ulaşımın 1 kuruş olması için verilen önerge de Plan Bütçe Komisyonu’na havale edildi.
2 bin 400 yıllık Asklepion Tiyatrosu’nda Tarihi Karar UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki kentler arasında yer alan tarihi zenginlikleriyle ünlü Bergama, ilk kez bir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına sahne oldu.
0 notes