#ABD ekonomisi
Explore tagged Tumblr posts
alaturkaamerika · 6 days ago
Text
ABD Ekonomisinde İmalat Sektörü Hafif Daralma Gösteriyor
ABD’nin ekonomik performansını izleyen ISM PMI raporu, imalat sektöründe hafif bir daralma olduğunu ortaya koydu. Aralık ayı PMI verisi 49,3 olarak açıklandı. PMI Verilerinin Anlamı Institute of Supply Management (ISM) tarafından yayınlanan PMI raporu, ekonominin büyüyüp büyümediğini gösteren önemli bir göstergedir. Veriler, 50’nin üzerindeyse büyüme, 50’nin altındaysa daralma anlamına gelir.…
0 notes
lefkosahaberleri · 6 days ago
Text
Katar Ulusal Bankası'nın 2025 Büyüme Öngörüleri
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/katar-ulusal-bankasinin-2025-buyume-ongoruleri-32272/
Katar Ulusal Bankası'nın 2025 Büyüme Öngörüleri
Tumblr media
Katar Ulusal Bankası’nın 2025 yılı için büyüme öngörüleri, ekonomik trendler ve sektörel gelişmeler ışığında değerlendiriliyor. Ülkenin mali durumu ve gelecekteki fırsatları hakkında kapsamlı bir analiz.
https://lefkosa.com.tr/katar-ulusal-bankasinin-2025-buyume-ongoruleri-32272/ --------
0 notes
dahaneler100 · 2 years ago
Text
ABD'de borç limiti konusunda prensipte anlaşmaya varıldı
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile borç limiti konusunda prensipte anlaşmaya vardığını söyledi. Beyaz Saray ve Cumhuriyetçiler, ABD’de borç limitini sınırlamak için alınan tedbirlerle ülkedeki likidite sıkıntılarının tükenmesinden günler önce prensipte anlaşmıştı. Biden, yaptığı yazılı açıklamada, Meclis Başkanı McCarthy ile borç limiti…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ay-misali · 1 year ago
Text
Tumblr media
ABD ve İsrail iki Terörist Devlet'
"ABD ve müttefikleri, Arap dünyasında demokrasinin gelişmemesi için elinden geleni yapacak. 'ABD ve İsrail iki Terörist Devlet' "
CHOMSKY, ŞUBAT 2011
Son paradoks, Filistin hikayesinin başlangıcından bugüne kadar basit bir sömürgecilik ve mülksüzleştirme hikayesi olmasına rağmen dünyanın bunu çok yönlü ve karmaşık, anlaşılması güç, çözülmesi daha da zor bir hikaye olarak ele almasıdır. Aslında Filistin’in hikayesi daha önce de anlatılmıştı: Avrupalı yerleşimciler yabancı bir ülkeye geliyor, oraya yerleşiyor ve yerel halka ya soykırım yapıyor ya da onları sürgüne gönderiyor. Siyonistler bu konuda yeni bir şey icat etmediler.
Noam Chomsky, Ilan Pappé,Filistin Üzerine Konuşmalar kitabından
Nuri Pakdil, yarım asır önce kaleme aldığı Batı Notları’nda, “savaşsız bir Amerikan ekonomisi çökebilir” diye yazdığında, Noam Chomsky 'ünlü muhalif' olarak dünya turnesine çıkmaya başlamamıştı daha.
İbrahim Paşalı
86 notes · View notes
metehanaksoy · 4 months ago
Text
Bir filmde gerçek bilge, neyi bilip neyi bilmediğini bilen kişidir diyordu. Doğrudur. Swot analizi yani çözümlemesi gibi bir durum bu. Güçlü ile zayıf yönlerinizi bilmeniz gerekir. Cahil olduğunuz konuyu bilerek güç kazanırken, bilgin olduğunuz konuyu detaylı inceleyerek gücünüzü korumalı ve adım adım eşit olana dek bu yönlerinizi büyütmelisiniz. Buna en iyi örnek devlet yönetmektir. Sovyetler askeri gücü muazzamdı fakat halk gücü ekonomik yönden zayıf olduğu ve ideolojik baskı etkisiyle zayıftı. Bu can alıcı zayıf yönü sebebiyle düşman kurşunu yemeden devlet çöktü. Bugün ABD askeri gücü yüksek ama ekonomisi bitik duruma geliyor... Buna çözüm için faiz kozunu oynuyor. Çünkü ekonomi silahlı gücün bile yemeğidir. Enerjisi olmayan hiçbir güç ayakta kalamaz! Osmanlı büyük ordusu olan ve ekonomisi zayıfladığı için türlü ekonomik ile adaletsiz oyunlarla kağıt üstünde kaybetti. Ekonomi olmadan güç olur ama aç ve de sermayesi olmayan toplum, uzun süre varlık gösteremez! Nazi Almanyası ile AB`den kopan İngiliz krallığı buna örnektir. Hepsi benzer çöküşü yaşıyor.~ Mthn ~
3 notes · View notes
judasizm1 · 1 year ago
Text
Borsadaki tehlikenin farkında değil kimse!..
Enflasyonu merkez bankalarının faiz artırımıyla yavaş yavaş düşen, reel sektörü güçlenen, karşılıksız (reel karşılığı olmayan) para basmayı bitirmiş ABD, Almanya, İngiltere vs vs gelişmiş ülkelerde bir çok çok büyük şirket iflas açıklaması yaparken ekonomisi uçurumun eşğinde olan ülkemizde borsayı sadece yarıtırımcı teveccühü(!) olarak sunanlar, ekonomimiz güçleniyor diyen yalancılar var.
On yıllardır ülkemizde büyük SKANDALlar patlıyor ama kimse doğru dürüst gözlemleyip kamuyla paylaşamıyor. Büyük bir soygun kapımızda! 2008 krizinde bir anda artan fabrika/iş yeri yangınlarını hatırlarsınız. Sigorta şirketleri bu durumdan şüphelendiler ve bir nebze iflas etmek üzere olan müşterilerinin "üç kağıt"ını bozdular. Bu üç kağıtçılar başka yol buldular; "HALKA ARZ." Bu şirketlerin yeni hırsız ortakları oldu; bürokratlar, atamış başkanlar, siyasiler, rüşvetçi memurlar, ahbap-çavuş ilişkisi olan yeni arkadaşlar ve tabi ki akrabalık, eski bakanlık... Bu organze suç örgütü batmakta olan şirketlerin finansal verilerinde manipülasyon yapıyorlar ve hızla büyümekte olan bir şirketmiş ve ekonomik hacimsel-varlık olarak borsaya girebilecekleri yönünden raporlar hazırlıyorlar. Sonunda öpülen ufak birikimini korumak için borsaya giren küçük yatırımcılar oluyor.
Bu ekonimik buhranımızda Halka Arz demek iflası Halka Yıkacağız demektir. Hepsi böyle mi! Kesinlikle gerçek anlamda Halka Arz olunan hisseler var. Ama dikkatli olun, ekonominin durumu ortadayken hangi şirket ve nasıl bu kadar büyüyebilmiştir?! Algılara karşı dikkatli olun, borsa bilgisi olmayanlar borsadan uzak dursunlar ve panik yapmayın!.
2000'li yılların başında borsayı yöneten, manipulasyon yaparak bir anlamda nitelikli dolandırıcılık yapan yabancı yatırımcılar yine borsamıza girdiler (yeni değil yaklaşık 4-5 yıldır). Birikiminizi bildiğiniz, alışık olduğunuz güvenli limanlarda tutun ama borsadan uzak durun..
6 notes · View notes
birfinansci · 22 days ago
Text
Doların Yükselişi Metal Fiyatlarını Sınırlıyor: Piyasalardaki Dinamikler
Birçok temel metal fiyatları, ABD’den gelen olumlu ekonomik verilerin etkisiyle yükseliş gösterdi; ancak güçlü dolar ve şahin Fed faiz politikası, fiyat artışlarını sınırladı ve metal değerlerini dar bir band içinde tuttu. Dün açıklanan verilere göre, Amerikalılar işsizlik yardımı başvurularında beklenenden az bir artış gösterdi. Öte yandan, ABD ekonomisi 30 Eylül’de sona eren üçüncü çeyrekte…
0 notes
cengish05 · 23 days ago
Text
ABD ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,1 büyüdü
New York ABD Tecim Bakanlığı, temmuz-eylül dönemine ilişik gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verisine ilişkin nihai tahminleri deklare etti. Buna bakılırsa, ABD’de GSYH, bu senenin üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,1 büyüdü. Ülkenin GSYH verisine ilişkin ekim ayında piyasaya çıkan öncü verilerle kasım ayında piyasaya çıkan ikinci tahminlerde, ekonominin senenin üçüncü çeyreğinde…
0 notes
hetesiya · 29 days ago
Text
Suriye’nin işgalinin asıl kazananı kim ya da kimler? – I – Yeni Yaşam Gazetesi | Yeni Yaşam
Mustafa Durmuş
Suriye’nin işgalinin asıl kazananı kim ya da kimler? – I
Tunus-Mısır-Libya’da halk ayaklanmaları
14 yıl geriye gidelim.
2010 yılının 17 Aralığında Tunus’ta, 26 yaşındaki elektronik mühendisi bir işsiz, sokaklarda sebze satarak hayatını kazanan M. Bouazizi adlı Tunuslu bir genç kendini yakmış; ardından on binlerce Tunuslu sokaklara çıkarak hükümeti ve işsizliği protesto etmiş ve isyan diktatör Ben Ali Tunus’u terk edene kadar sürmüştü.
Bundan yaklaşın 45 gün sonra 31 Ocak 2011’de bu kez Mısır’da Tahrir (Kurtuluş) Meydanı’nda yüz binlerce Mısırlı: “İş, Ekmek, Özgürlük ve Sosyal Adalet” sloganlarıyla isyan etti. On binlerce genç-yaşlı, Müslüman-Hıristiyan, örtülü- modern kadın-erkek meydanı tuttu. Onlarcası öldürüldü ama Mısır Devlet Başkanı Mübarek ülkeyi terk edene kadar da kitleler meydandan ayrılmadı. Sonrasında Libya Batılı emperyalist güçler tarafından işgal edildi ve Devlet Başkanı Kaddafi öldürüldü.
Kuzey Afrika’nın bu üç ülkesinin ikisinde (Tunus ve Mısır) ortak sorunlar vardı. Buğday ve diğer temel gıda maddeleri ve enerji fiyatlarının çok hızlı artması, derin yoksulluk, açlık, işsizlik, dışa bağımlılık, neo liberal politikalar ve 30 yıldır süren baskı-zulümle özdeşleşmiş kanlı diktatörlükler halkları isyana sürüklemişti.
Libya’da ise durum daha farklıydı. Kaddafi de bir diktatördü ama ülke ekonomisi kötü durumda değildi. Günde 1,8 milyon varillik mükemmel kalitede petrol üretimi yapılıyordu. Ülke, doğalgaz kaynakları açısından da çok zengindi ve bu doğal zenginlikler Libya’da ortalama yaşam süresinin 75’e çıkmasını ve Afrika’nın kişi başına yıllık geliri en yüksek ülkesi olmasını sağlamıştı. Ülkenin sert çölün altında muazzam bir fosil sıvı denizi vardı. Tüm bunlar emperyalist güçlerin iştahını kabartıyordu. Nitekim ABD bu ülkeyi işgal etmek üzere NATO’yu devreye sokmakta tereddüt etmedi.
Devasa ekonomik sorunlar ve devrimci durum
Kısaca, devasa ekonomik sorunlar, gıda fiyatlarındaki artışlar ve iktidarların halkın sorunlarına ilgisizliği ayaklanmaların önünü açtı. Halk mevcut rejimleri bu sorunlarla özdeş tuttuğundan rejimin değişmesini istiyor, rejimle uzlaşmaya yanaşmıyordu.  “Ekmek, özgürlük ve adalet” sloganlarıyla yürüyen kitleler olağanüstü hâl uygulamalarının kaldırılmasını, parlamentonun feshini ve yeni bir anayasanın yapılmasını talep ediyorlardı.
Bir başka boyutuyla ise bölgede devrimci bir durum yaşanıyordu ve bu devrimin dürtüsü sadece diktatörlük karşıtı olmak değil, aynı zamanda anti-emperyalist, IMF karşıtı ve İsrail karşıtı olmaktı.
Çalınan devrim!
Bu nedenle de ABD ve müttefikleri bu devrimi durdurmak, bunu yapamazlarsa da onu bölgedeki Amerikan egemenliğini sürdürülebilmesi için yeniden bir biçime sokma niyetindeydiler. Nitekim bunu da sağladılar. Diktatörler devrildi ve halkların gazı alındı ama gerçek bir devrim fırsatı da böylece halkların elinden alınmış oldu. Sonrasında bu ülkeler yeniden bir kaosun içine sürüklendiler ve iç savaşlar ortaya çıktı. Mısır’da yeniden askeri diktatörlük tesis edildi.
Suriye’ye emperyalist müdahale ve iç savaş
Bu gelişmeler 2011 yılının sonlarına doğru Orta Doğu’ya da sıçradı ama bu kez hedefteki Suriye beklenmedik bir direniş göstererek o tarihten bu yılın aralık ayına kadar direndi. Bu süreçte “Büyük Orta Doğu Projesi” kapsamında başta IŞİD olmak üzere, selefi cihatçı gruplar Esad’a karşı ayaklandırıldı, 13 yıl sürecek olan bir iç savaş başlatıldı.
Ancak bu terör örgütleri hem Suriye ordusunun hem de Bölgedeki Kürtlerin direnciyle karşılaştılar. Yine de El Kaide ve El Nusra yenilmiş olsa da bölgeye hâkim devletlerin desteğiyle İdlib gibi belli bölgeleri tutmayı başardılar. Bu süreçte Esad ülkede demokratikleşmek yerine Baasçı eski rejimi sürdürmeye kalkışınca iyice gözden düştü ve yenildi. Ülkesinden kaçarak Rusya’ya sığınmak zorunda kaldı. Ülke Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve arkasındaki devletler ve İsrail tarafından işgal edildi.
Nesnel değerlendirmeler gerekiyor!
Suriye’nin işgali konusunda çok farklı değerlendirmeler yapılabilir. Nitekim Suriye’yi işgali alkışlayanlar (bizdeki iktidar medyası gibi) gibi, bunu emperyalist bir müdahale olanlar da mevcut.
Ancak, ülkeyi işgal eden güçler “ülkede diktatörlüğü ortadan kaldırmak, demokrasiyi inşa etmek, kendi sınırlarını güvence altına almak” gibi mazeretler ileri sürebilirse de, bunun doğru olmadığı ve bu eylemin açıktan bir işgal olduğu inkar edilemez bir gerçek. Nitekim daha önceki Irak’ın işgali de bu gerekçelerle yapılmış ama bölgeye demokrasi de gelmemişti.
Esad’ın serveti ile birlikte ülkeden kaçması diktatörlerin genelde yaptıkları bir şey. Ülkesini düşünüyor olsaydı zamanında ülkesindeki Araplar, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Ezidiler, Dürziler gibi tüm halklarla birlikte tek bir ulusa dayalı olmayan demokratik bir Suriye’yi inşa edebilir ve emperyalist ve alt emperyalist güçlere geçit vermeyebilirdi. Oysa, beklendiği gibi, bunu yapmadı ve kendi ülkesinin emperyalist, Siyonist ve selefi-cihatçı bir yağmaya terk etti.
Rusya ve İran kaybetti
Suriye’deki bu gelişmelerden isyancı grupların ardındaki hangi devletlerin nasıl kazançlı ya da zararlı çıkabileceğini konusunda değerlendirme yapmak gerekirse sırasıyla:
Rusya, Beşar Esad rejiminin önemli bir destekçisiydi. Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) öncülüğündeki isyancı grupların iktidarı ele geçirmesi bu devlet açısından çok büyük bir kayıp olabilir. Zira Moskova 2015 yılında binlerce Rus askeri göndererek ve Suriyeli isyancı gruplara ve sivil altyapıya hava saldırıları düzenleyerek Esad’ı desteklemişti. Ancak Rusya, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Esad’ın ihtiyaç duyduğu destek düzeyini sürdüremedi. Sonuç olarak Rusya’nın Orta Doğu’daki projesi büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı. Bu durum Rusya’nın Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki üslerini kaybetmesiyle sonuçlanabilir.
Esad rejiminin yıkılması, rejimi destekleyen ve Lübnan’daki Hizbullah’a silah göndermek için Suriye’ye bel bağlayan İran için de bir darbe anlamına geliyor. Yani İran devleti için de Esad’ın devrilmesi büyük bir kayıp. Doğu Akdeniz’e uzanan bir kara köprüsünü, Hizbullah gibi İran’ın vekilleri konumundaki örgütler için önemli bir üssü ve silahların Lübnan’a ulaşabileceği bir yolu kaybetmiş oldu. İran’ın Suriye’deki stratejik derinliğini kaybetmesi, İsrail ile çatışması nedeniyle ciddi şekilde zayıfladığı bir dönemde Hizbullah’ı destekleme kabiliyetini de zayıflatacaktır. (1)
Diğer taraftan, bu gelişmeler Hizbullah için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. Hizbullah İran’dan Suriye üzerinden Lübnan’a uzanan son derece önemli karasal yaşam hattını kaybetti. HTŞ muhtemelen İran’dan gelen silah ve diğer malzemelerin akışını durduracak ve İran’ın İslamcı Devrim Muhafızları ve Kudüs Gücü danışmanlarının Hizbullah’ı desteklemeye devam etmesini engelleyecektir. (2)
Savaşın asıl kazananı İsrail!
Rejimin düşmesinden sadece birkaç saat sonra İsrail ordusu Hermon Dağı’nın Suriye tarafını ele geçirdi. Ordu, 1974 ateşkes hattına yakın beş köyün sakinlerine evlerinde kalmalarını ya da olası çatışmalar nedeniyle köyleri boşaltmalarını söyledi. Başbakan Benjamin Netanyahu bölgeyi ziyaret etti ve İsrail’i bölgeden askerlerini çekmeye zorlayan 1974 anlaşmasının artık geçerli olmadığını açıkladı. İsrail hava kuvvetleri, stratejik askeri varlıklar içerdiği iddiasıyla Büyük Şam’daki bazı askeri bölgelere baskın düzenledi. Kuzeyde ise çatışmaların yeniden alevlendiği haberleri üzerine Türk hava kuvvetleri Kürt mevzilerini bombaladı. (3)
ABD, HTŞ’yi de “terör örgütü” olarak tanımlasa da uzun süredir Esad rejimine karşı çıkıyor ve onu devirmek için uğraşıyordu. Bu yüzden de istediği oldu.  Bölgedeki en temel müttefiki olan İsrail ise bu savaşın asıl kazananı konumunda. Zira Golan tepelerini işgal edip Şam’a doğru ilerleyerek “Büyük İsrail Projesi” için önemli bir adım daha atarken, İran’ın bölgedeki konumunu da zayıflattı. Suriye’nin en stratejik yeri olan Cebel Şeyh’i işgal etmesi ise bölgede kendine çok önemli bir stratejik mevzi kazandırdı. (4) İsrail bu hafta Suriye’de en az 350 hava saldırısı gerçekleştirdi.
Türkiye kazandı mı?
Türkiye’nin HTŞ gibi selefi cihatçı silahlı gruplara verdiği destek son saldırılar açısından kritik önem taşıyordu. Ayrıca 2017 yılında bir dizi silahlı grubu bir araya getiren ve kuzeybatı Suriye’nin bazı bölgelerini kontrol altına alan önemli bir aktör olan “Suriye Ulusal Ordusu” da Türkiye tarafından destekleniyor.
Son haftalarda Türkiye, Esad rejiminin Ankara ile ilişkileri normalleştirme çabalarını reddetmesinin ardından isyancı örgütlere yeşil ışık yaktı. Elde edilen sonuç dikkate alındığında, bundan böyle Türkiye muhtemelen ülkedeki en etkili dış aktör olarak ortaya çıkacaktır.
Kısaca, Türkiye’deki iktidar bloku Esad’ın şiddet yoluyla devrilmesini zımnen destekledi ve Şam’daki yeni rejimi şekillendirme fırsatına sahip oldu.
Nitekim birçok uluslararası yorumcu bu görüşü destekliyor. Örnek olarak bir yoruma göre: “Esad’ın düşüşünden potansiyel olarak asıl kazançlı çıkacak olan devlet Türkiye’dir. Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’de uzun bir yol kat etti; bir zamanlar Esad’ın hamisiyken onun devrilmesini talep etti ve ardından Esad rejimiyle normalleşme arayışına girdi. Geçtiğimiz haftalarda Erdoğan Esad’ın şiddet yoluyla devrilmesini zımnen destekledi. Ankara şimdi Şam’daki yeni rejimi şekillendirmek için bir fırsata sahip oldu”. (5)
ABD, İsrail, Türkiye aynı çizgide mi?
Keza Orta Doğu uzmanı gazeteci Conor Gallagher, “ABD’nin vekilleri (Ukraynalı neo-Naziler, İslami köktendinciler ve Siyonist soykırımcılar) aracılığıyla  Suriye Devlet Başkanı Esad’ı devirmek ya da en azından olası bir çözüm öncesinde daha fazla toprak koparmak ve Tahran’ın ülkedeki etkisini zayıflatmak için Suriye’de yeniden bir araya geldiğini; Türkiye’ninse, eski adıyla Nusra Cephesi olarak bilinen İslamcı paramiliter örgüt HTŞ’nin en büyük destekçisi olarak merkezi bir rol oynadığını” ileri sürüyor.
Neo Osmanlıcı girişimler
Türkiye’nin ABD ve İsrail ile iş birliği yaptığını ileri süren yazara göre: “Erdoğan’ın çıkarları ABD-Ukrayna-İsrail grubun çıkarlarıyla örtüşüyor. Türkiye’nin eski imparatorluğun büyük bir kısmı üzerindeki etkisini güçlendirdiğini görmek isteyen Erdoğan ve kliğinin katı neo-Osmanlı hırsları, ABD-Ukrayna-İsrail’in bölgedeki Rus ve İran etkisini azaltma arzusuyla örtüşüyor. En azından Türkiye, mültecilerin geri dönüşü için herhangi bir kalıcı çözümden (potansiyel olarak Trump II döneminde) önce Suriye’de kendisinin ve vekillerinin kontrolü altında daha fazla toprak elde etmek istiyor ve bu da Ankara’nın tehdit olarak gördüğü Kürt güçlerini etkisiz hale getirmek için daha iyi konumlanmasını sağlayacak. Türkiye üç milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapıyor ve Erdoğan bu konuda bir şeyler yapması için ülke içinde baskı altında ve binlerce kişiyi “gönüllü geri dönüş” beyanlarını imzalamaya zorlamakla suçlanıyor. Suriye’de güvenlik ortamı “güçlendikçe” Erdoğan daha fazla Suriyelinin Türkiye’den sınır dışı edileceğini söylüyor”. (6)
Devam edecek…
Dip notlar:
https://theconversation.com/what-syrias-rebel-takeover-means-for-the-regions-major-players-turkey-iran-and-russia (9 December 2024).
https://www.cfr.org/expert-brief/syria-after-assad-what-know-about-hts-hezbollah-and-iran (9 December 2024).
https://geopoliticalfutures.com/after-the-fall-of-assad-the-middle-east-braces-for-unrest (10 December 2024).
https://www.cfr.org/expert-brief/after-fall-assad-dynasty-syrias-risky-new-moment (8 December 2024).
https://www.nakedcapitalism.com/2024/12/erdogan-backstabs-his-way-into-center-of-middle-east-conflict.html (2 December 2024).
0 notes
alaturkaamerika · 7 days ago
Text
Microsoft’tan Dev Adım: 2025’te Yapay Zekâya 80 Milyar Dolarlık Yatırım
Microsoft, 2025 mali yılı için yapay zekâ destekli veri merkezlerine 80 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladığını duyurdu. Bu yatırımın yarısından fazlası ABD’de gerçekleşecek. Yatırımın Detayları Microsoft, 2025 mali yılı boyunca yapay zekâ destekli veri merkezleri kurmak için toplam 80 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefliyor. Microsoft Başkan Yardımcısı Brad Smith, bu yatırımın yarısından…
0 notes
lefkosahaberleri · 7 days ago
Text
Fed Yetkilisi Barkin'den Ekonomik Değerlendirme ve Para Politikası Açıklamaları
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/fed-yetkilisi-barkinden-ekonomik-degerlendirme-ve-para-politikasi-aciklamalari-32112/
Fed Yetkilisi Barkin'den Ekonomik Değerlendirme ve Para Politikası Açıklamaları
Tumblr media
Fed Yetkilisi Barkin, ekonomik değerlendirmelerini ve para politikası açıklamalarını paylaşıyor. Ekonomik büyüme, enflasyon ve faiz oranları üzerine yaptığı yorumlarla piyasalara yön verecek önemli bilgiler sunuyor.
https://lefkosa.com.tr/fed-yetkilisi-barkinden-ekonomik-degerlendirme-ve-para-politikasi-aciklamalari-32112/ --------
0 notes
rayhaber · 3 months ago
Text
BIST 100 Endeksi Yükseliş Eğiliminde ve Küresel Piyasalarda Yumuşak İniş Beklentisi
BIST 100 Endeksi Yükseliş Eğiliminde Günün ilk yarısında yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 83,52 puan artışla 8.737,91 puana yükseldi. Toplam işlem hacmi ise 32,1 milyar lira olarak kaydedildi. Bankacılık endeksi %1,80, holding endeksi ise %0,15 değer kazanırken, sektör endeksleri arasında en çok kazandıran %2,57 ile inşaat sektörü oldu. Buna…
0 notes
elazigsurmanset · 1 month ago
Text
Türkiye Ekonomisi 2024 Yılı Üçüncü Çeyreğinde Büyüme Yaşandı.
Tumblr media
Türkiye Ekonomisi 2024 Yılı Üçüncü Çeyrek Büyüme Rakamları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) , 2024 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) rejimini ilan etti. Buna göre ekonomi bir önceki yılın aynı olaylarına göre %2,1 büyüme kaydetti. Sektörel Büyüme Performansı GSYH'yi oluşturan sektörlerin büyüme oranları: - İnşaat sektörü : %9,2 (En yüksek büyüme) - Finans ve sigorta faaliyetleri : %6,2 - Tarım sektörü : %4,6 - Gayrimenkul faaliyetleri : %2,5 - Sanayi sektörü : %2,2 - Bilgi ve iletişim faaliyetleri : %2,2 - Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri : %1,9 - Hizmet oranı : %1,4 - Mesleki, idari ve destek hizmetleri faaliyetleri : %0,3 küçülme İzle ve Reel GSYH - GSYH, cari fiyatlarının ,3 artmasıyla 11 üründen 893 milyar 252 milyon TL oldu. - Aynı dönemde ABD doları üretimi 357 milyar 989 milyon dolar olarak gerçekleşti. Tüketim ve Yatırımlar - Hanehalkı nihai tüketim harcamaları : %3,1 artış - Devlet nihai tüketim harcamaları : %0,9 azalış - Gayrisafi sabit sermaye oluşumu : %0,8 düşüş - Mal ve hizmet ihracatı : %0,8 artış - İthalat : %9,6 azalış İşgücü ve Gelir Dağılımı - İşgücü ödemeleri : ,3 artış - Net işletme artığı/karma gelir : ,7 artış - İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değerinin payı ,9'dan ,4'e çıktı. - Net işletme artığı/karma gelir payı ise ,8'den ,1'e geriledi. Read the full article
0 notes
devrimcidinno1 · 1 month ago
Link
ABD yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,8 büyüdü.ABD ekonomisi, 2024'ün üçüncü çeyreğinde yüzde 2,8 ile tahminlere paralel büyüme kaydetti. https://devrimcidinnno.wordpress.com/2024/11/27/abd-yilin-ucuncu-ceyreginde-yuzde-28-buyudu-abd-ekonomisi-2024un-ucuncu-ceyreginde-yuzde-28-ile-tahminlere-paralel-buyume-kaydetti/ ABD yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,8 büyüdü.ABD ekonomisi, 2024'ün üçüncü çeyreğinde yüzde 2,8 ile tahminlere paralel büyüme kaydetti.
0 notes
patronlar · 1 month ago
Link
ABD ekonomisi 3. çeyrekte beklenmedik bir büyüme sergileyerek tüm tahminleri altüst etti. Bu rüzgarın arkasındaki etkenler neler? Ekonomik veriler ve analizlerle büyüme dinamiklerini keşfedin!
0 notes
pazaryerigundem · 2 months ago
Text
BALKANTÜRKSİAD ekonomist Murat Sağman’ı ağırladı
https://pazaryerigundem.com/haber/193530/balkanturksiad-ekonomist-murat-sagmani-agirladi/
BALKANTÜRKSİAD ekonomist Murat Sağman’ı ağırladı
Tumblr media
Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) Yönetimi, Ekonomist Murat Sağman’ı ağırladı.
BURSA (İGFA) – BALKANTÜRKSİAD üyelerine ‘Küresel Piyasalar ve Türkiye Ekonomisi Bundan Sonra Nereye?’ başlıklı bir sunum yapan Murat Sağman, global ekonomideki gelişmelerden enflasyona döviz kurundan faiz oranlarına kadar değerlendirmelerde bulundu.
BALKANTÜRK Akademi Başkanı Op. Dr. Fatma Akalp’in açılış konuşmasının ardından söz alan BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili İskender İskenderoğlu da, faaliyetleri ve Bursa, Türkiye ekonomisine katkı sunan çalışmaları ile örnek olan BALKANTÜRKSİAD’ın üyelerini farklı konularda bilgilendiren çalışmalarına devam edeceklerini belirterek, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti.
Programda yaptığı sunumda Türkiye’de ve dünyadaki ekonomik gelişmeler hakkında bilgiler veren Ekonomist Murat Sağman, Türkiye ekonomisini dünyadaki gelişmelerden ayrı düşünmemek gerektiğini belirtirken, dünyada jeopolitik risklerin devam ettiğini ve siyasi tansiyonun yükselmeye başladığını, ABD Merkez Bankası (FED) ile Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimine devam edeceğini, 2025’te stagflasyonun kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Yakın coğrafyadaki savaşlar ve gerginlikle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan seçimlerin yeni dönemde ekonominin tüm unsurlarını yakından ilgilendirdiğini ifade eden Murat Sağman, “Gidişat içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamın süreceğini gösteriyor ancak dünyada oluşan yeni ekonomik düzene ayak uydurmaya yönelik hamleler ileriye dönük olarak yaşanan resesyona karşı önlem olacaktır. Türkiye üretken bir ülke. Siz değerli iş insanlarının, sanayicilerimizin ve iş dünyası temsilcilerimizin her zaman olduğu gibi gayretli çalışmaları ile karar vericilerin doğru hamleleri sayesinde bu zorlu sürecin atlatılacağına inanıyoruz” dedi.
Tumblr media
Program, soru-cevap bölümü ile devam etti ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. Programın ardından BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Şakir, Ekonomist Murat Sağman’a günün anısına hediye takdiminde bulundu. 
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes