#ABD ekonomisi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bu Hafta ABD Ekonomisinde Takip Edilecek Kritik Veriler (25-28 Mart 2025)
Enflasyon ve faiz beklentilerinin belirleyici olacağı yoğun bir ekonomik veri haftasına giriyoruz. Gözler FED’in yakından izlediği PCE enflasyon verisinde olacak. FED’in Gözü Enflasyon Verisinde Şubat ayına ait Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi, yıllık bazda %2,5 artış göstermiş olabilir. Bu, Ocak ayıyla aynı seviyede kalarak FED’in %2’lik hedefi doğrultusunda ilerlemenin…
#ABD ekonomisi#ekonomik veriler#enflasyon#Faiz Oranları#Fed#GSYH#işsizlik#Mart 2025#PCE#tüketici güveni
0 notes
Text
Altın Fiyatlarında Yükseliş ve Piyasa Beklentileri
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/altin-fiyatlarinda-yukselis-ve-piyasa-beklentileri-41307/
Altın Fiyatlarında Yükseliş ve Piyasa Beklentileri

Altın fiyatlarındaki yükselişi ve piyasa beklentilerini keşfedin. Ekonomik faktörler, yatırım stratejileri ve piyasa analizleri ile altın yatırımınızda doğru adımları atın. Güncel gelişmeleri takip edin.
https://lefkosa.com.tr/altin-fiyatlarinda-yukselis-ve-piyasa-beklentileri-41307/ --------
#ABD ekonomisi#altın fiyatları#boğa piyasası#CitiGroup#enflasyon#gümüş#jeopolitik gerginlik#külçe altın#paladyum#platin#ticaret savaşı#Trump#Ekonomi
0 notes
Text
ABD'de borç limiti konusunda prensipte anlaşmaya varıldı
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile borç limiti konusunda prensipte anlaşmaya vardığını söyledi. Beyaz Saray ve Cumhuriyetçiler, ABD’de borç limitini sınırlamak için alınan tedbirlerle ülkedeki likidite sıkıntılarının tükenmesinden günler önce prensipte anlaşmıştı. Biden, yaptığı yazılı açıklamada, Meclis Başkanı McCarthy ile borç limiti…

View On WordPress
#ABD borcu#Amerika Birleşik Devletleri#Amerika Birleşik Devletleri Kongresi#amerikan ekonomisi#Joe Biden
0 notes
Text

ABD ve İsrail iki Terörist Devlet'
"ABD ve müttefikleri, Arap dünyasında demokrasinin gelişmemesi için elinden geleni yapacak. 'ABD ve İsrail iki Terörist Devlet' "
CHOMSKY, ŞUBAT 2011
Son paradoks, Filistin hikayesinin başlangıcından bugüne kadar basit bir sömürgecilik ve mülksüzleştirme hikayesi olmasına rağmen dünyanın bunu çok yönlü ve karmaşık, anlaşılması güç, çözülmesi daha da zor bir hikaye olarak ele almasıdır. Aslında Filistin’in hikayesi daha önce de anlatılmıştı: Avrupalı yerleşimciler yabancı bir ülkeye geliyor, oraya yerleşiyor ve yerel halka ya soykırım yapıyor ya da onları sürgüne gönderiyor. Siyonistler bu konuda yeni bir şey icat etmediler.
Noam Chomsky, Ilan Pappé,Filistin Üzerine Konuşmalar kitabından
Nuri Pakdil, yarım asır önce kaleme aldığı Batı Notları’nda, “savaşsız bir Amerikan ekonomisi çökebilir” diye yazdığında, Noam Chomsky 'ünlü muhalif' olarak dünya turnesine çıkmaya başlamamıştı daha.
İbrahim Paşalı
86 notes
·
View notes
Text




Günün Filmi: In the Line of Fire (1993)
Yönetmen: Wolfgang Petersen
Dün Donald Trump'a yönelik suikast girişimi gündemin tepesine oturdu. Birkaç gün önce bu filmi izlemiştim. Frank Horrigan, ABD Başkanı'nın koruma ekibindedir. Film bir seçim sürecini ele alıyor. Aynı bugünkü gibi. Horrigan, Kennedy suikastında da Başkan'ın yanındadır ama suikasta engel olamamıştır. Bu sefer daha tecrübeli davranır ama karşısında başkanı öldürmek isteyen çok yetenekli bir ajandır. Film boyunca Frank'ın güvenlikçi önlemleri ve farkı kapatmak isteyen seçim ekibinin başındakilerin tartışmalarını da görüyoruz. Çok ayrıntı vermeyelim. John Malkovich'in oyunculuğunun fevkalade olduğunun altını çizelim.
TRUMP'IN İŞİ Mİ?
Sabahki gönderimde de bahsettim. Trump'ın suikasta uğrayabileceğini işaret etmiştim daha önce. ABD'de başkana suikast girişimleri aslında sık görülen bir şey. Abraham Lincoln, James A. Garfield, William McKinley ve John F. Kennedy gibi suikast kurbanlarının yanı sıra bir Trump gibi kurtulanlar var. Önce şunu söyleyelim. Trump neredeyse bütün anketlerde önde. Ayrıca Trump-Biden canlı yayınından ezici üstünlükle çıktı. Son dönemde demokratlar, Biden'ın çekilmesi için baskı yapıyor. Öyle ki, Biden Kılıçdaroğlu çıkıp "Buradayım be burada" minvalinde tivitler atmak zorunda kalıyor. Bu yüzden Trump'ın böyle bir riski eylemde bulunması gerçekçi değil. Aynı, "Eee abi Çin neden ABD ile savaşmıyor" diyenler gibi bir durum bu. Çin, ABD'ye karşı bir savaş başlatmaz. Çünkü zaten barışçıl yoldan ABD'yi geride bırakıyor. Geride kalan ve hegemonyası çözülen ABD ise hem Pasifik'te hem Doğu Akdeniz'de hem de Karadeniz'de savaşı körüklüyor. Peki neden böyle bir girişim oldu? Biden ile Trump'ın programları uzun zamandır çarpışıyor. Amerika'nın hâkim sınıfları içerisinde bu konuda çok önemli, sert, şiddetli mücadeleler yürüyor. Bu suikast onun parçası.
KİMLER ÇATIŞIYOR?
Amerika'nın önünde iki yol mevcut. Birisi Biden'ın temsil ettiği, daha çok Amerika'nın okyanuslardan dünyaya tırnaklarını gösterdiği çizgi. Diğeri de Trump'ın temsil ettiği America First (Öncelik Amerika) çizgisi. Trump şu gerçeği vurguluyor: Biz ABD olarak özellikle Orta Doğu'da maceralar peşinde koştuk ve trilyonlarca doları oraya gömdük. Bizim kendi içimize dönmek, kaynaklarımızı kendi ekonomimizi geliştirmek dışında bir önümüzde çözüm yok. Biden tarafı ise, ABD'nin dünyada maceralara yönelen, Washington'ın geri çekilişini kabul etmek istemeyen, buna silahla, şiddetle karşı koymak isteyen bir kesim.
ABD'NİN GORBAÇOV'U
ABD inişe geçti. Dünya ekonomisi içindeki payı hızla düşüyor. Rakipleri silahlı güç konusunda denge sağladı. Amerika'nın karşısında önemli silahlı güçler var. Dolayısıyla savaş Amerika için bir çözüm değil. ABD'nin bir savaştan başarıyla çıkamayacağı bizzat Pentagon'un yaptığı savaş oyunlarında saptanıyor. Yani, saldırgan tekelci burjuvasının temsil ettiği çizginin geleceği yok. Ama burada Biden yönetiminin ısrarını anlamak da doğal. Çünkü Trump'ın çizgisi ABD'yi süper devlet konumundan çıkarmak demektir. Trump bu anlamda ABD'nin Gorbaçov'udur.
TRUMP ÖLSEYDİ YENİ TRUMP ÇIKARDI
Trump ölse ne olurdu diye düşünebiliriz. Trump'ı öldürseler yerine başka bir Trump çıkacak. Çünkü Amerika'nın içe dönmesi ve dıştaki saldırgan çizgiden vazgeçmesi kaçınılmaz. Öbür çizgi bölgesel savaşlara, dünya savaşlarına kadar uzanabilecek siyasetleri içeriyor. Ve o da Amerika için bir çözüm değil. Bazı yanlış değerlendirmeler var. Kimileri diyor ki 'ABD buna katlanmaz, tahammül etmez' dünyadaki rolünün küçülmesine tahammül etmeyip de ne yapacak? Tahammül etmek zorunda.
ABD'NİN ÇATALÇIKMAZI
Gelinen nokta şudur. ABD'nin dolar saltanatıyla kurduğu haraç sisteminin sonu gelmiştir. ABD, Biden'ın yolunu seçerse savaşarak yenilecek. Trump'ın yolunu seçerse gönüllü yenilecek. Yani hangi karar verilirse verilsin, ABD rüyasının sonu gelmiştir.
#film#movie#In the Line of Fire#ateş hattında#clint eastwood#john malkovich#usa#usa president#agent#fbi#cia#suikast#assasin#trump assasination#trump#biden#trump 2024#2024 election#seçim
23 notes
·
View notes
Text
Bir filmde gerçek bilge, neyi bilip neyi bilmediğini bilen kişidir diyordu. Doğrudur. Swot analizi yani çözümlemesi gibi bir durum bu. Güçlü ile zayıf yönlerinizi bilmeniz gerekir. Cahil olduğunuz konuyu bilerek güç kazanırken, bilgin olduğunuz konuyu detaylı inceleyerek gücünüzü korumalı ve adım adım eşit olana dek bu yönlerinizi büyütmelisiniz. Buna en iyi örnek devlet yönetmektir. Sovyetler askeri gücü muazzamdı fakat halk gücü ekonomik yönden zayıf olduğu ve ideolojik baskı etkisiyle zayıftı. Bu can alıcı zayıf yönü sebebiyle düşman kurşunu yemeden devlet çöktü. Bugün ABD askeri gücü yüksek ama ekonomisi bitik duruma geliyor... Buna çözüm için faiz kozunu oynuyor. Çünkü ekonomi silahlı gücün bile yemeğidir. Enerjisi olmayan hiçbir güç ayakta kalamaz! Osmanlı büyük ordusu olan ve ekonomisi zayıfladığı için türlü ekonomik ile adaletsiz oyunlarla kağıt üstünde kaybetti. Ekonomi olmadan güç olur ama aç ve de sermayesi olmayan toplum, uzun süre varlık gösteremez! Nazi Almanyası ile AB`den kopan İngiliz krallığı buna örnektir. Hepsi benzer çöküşü yaşıyor.~ Mthn ~
#turkey#edebiyat#şiir#pilotlife#blogger#kişiselgelişim#evsizler#kitap#insan#tumblog#istanbul#artists on tumblr
3 notes
·
View notes
Text
Borsadaki tehlikenin farkında değil kimse!..
Enflasyonu merkez bankalarının faiz artırımıyla yavaş yavaş düşen, reel sektörü güçlenen, karşılıksız (reel karşılığı olmayan) para basmayı bitirmiş ABD, Almanya, İngiltere vs vs gelişmiş ülkelerde bir çok çok büyük şirket iflas açıklaması yaparken ekonomisi uçurumun eşğinde olan ülkemizde borsayı sadece yarıtırımcı teveccühü(!) olarak sunanlar, ekonomimiz güçleniyor diyen yalancılar var.
On yıllardır ülkemizde büyük SKANDALlar patlıyor ama kimse doğru dürüst gözlemleyip kamuyla paylaşamıyor. Büyük bir soygun kapımızda! 2008 krizinde bir anda artan fabrika/iş yeri yangınlarını hatırlarsınız. Sigorta şirketleri bu durumdan şüphelendiler ve bir nebze iflas etmek üzere olan müşterilerinin "üç kağıt"ını bozdular. Bu üç kağıtçılar başka yol buldular; "HALKA ARZ." Bu şirketlerin yeni hırsız ortakları oldu; bürokratlar, atamış başkanlar, siyasiler, rüşvetçi memurlar, ahbap-çavuş ilişkisi olan yeni arkadaşlar ve tabi ki akrabalık, eski bakanlık... Bu organze suç örgütü batmakta olan şirketlerin finansal verilerinde manipülasyon yapıyorlar ve hızla büyümekte olan bir şirketmiş ve ekonomik hacimsel-varlık olarak borsaya girebilecekleri yönünden raporlar hazırlıyorlar. Sonunda öpülen ufak birikimini korumak için borsaya giren küçük yatırımcılar oluyor.
Bu ekonimik buhranımızda Halka Arz demek iflası Halka Yıkacağız demektir. Hepsi böyle mi! Kesinlikle gerçek anlamda Halka Arz olunan hisseler var. Ama dikkatli olun, ekonominin durumu ortadayken hangi şirket ve nasıl bu kadar büyüyebilmiştir?! Algılara karşı dikkatli olun, borsa bilgisi olmayanlar borsadan uzak dursunlar ve panik yapmayın!.
2000'li yılların başında borsayı yöneten, manipulasyon yaparak bir anlamda nitelikli dolandırıcılık yapan yabancı yatırımcılar yine borsamıza girdiler (yeni değil yaklaşık 4-5 yıldır). Birikiminizi bildiğiniz, alışık olduğunuz güvenli limanlarda tutun ama borsadan uzak durun..
6 notes
·
View notes
Text
KTO'da gündem fiyat istikrarı
https://pazaryerigundem.com/haber/216546/ktoda-gundem-fiyat-istikrari/ -
KTO'da gündem fiyat istikrarı

Kayseri Ticaret Odası mart ayı olağan meclis toplantısı ile müşterek meslek komiteleri toplantısı, gerçekleştirildi. Başkan Ömer Gülsoy, “Bizim için en önemli şey fiyat istikrarı” dedi.
KAYSERİ (İGFA) – Kayseri Ticaret Odası (KTO) M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan’ın başkanlığında gerçekleştirilen Mart ayı meclis ve müşterek meslek komiteleri toplantısına; KTO Başkanı Ömer Gülsoy, KTO Yönetim, Yüksek İstişare, Disiplin ve Kadın Girişimciler Kurulu Üyeleri, meclis ve komite üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ile Basın mensupları katıldı.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için kürsüye gelen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, sözlerine İstiklal Marşı’nın kabulü, Çanakkale Zaferi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve diğer önemli günleri anarak tarihsel olayların anlam ve önemine değinerek başladı.
“DÜNYA EKONOMİSİ YENİ BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİNE GİRDİ”
Küresel ekonomide yaşanan dalgalanmalar, Türkiye’nin ekonomik büyüme performansı ve iş dünyasının karşılaştığı zorluklar üzerinde duran Başkan Gülsoy, “Gidişat çok hızlı ve sarsıcı. Dünya ekonomisinde değişen dengeler, küresel ticaret savaşlarının etkisiyle yeni bir dönüşüm sürecine girdi. ABD ve Çin arasındaki ticaret politikaları, enerji maliyetlerindeki artış ve iklim değişikliği gibi küresel krizler, ülke ekonomimizi de doğrudan etkiliyor.” diye konuştu.
“REKABET ORTAMINA UYUM SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ”
Küresel ekonomideki belirsizlikler, dalgalanmalar ve zorlu ekonomik şartlara rağmen ülkemizin yüzde 3.2 büyümesini değerlendiren Gülsoy, “Böylesine sıkı bir para politikasının uygulandığı bir dönemde, yaşadığımız dezenflasyon sürecine kıyasla elde edilen büyümeyi başarı olarak değerlendiriyoruz. Fiyat istikrarını sağlamak ve üretim odaklı bir ekonomi politikası benimsemek öncelikli hedef olmalıdır. Bu büyümenin kalıcı ve sürdürülebilir hale gelmesi için ekonominin temel dinamiklerini güçlendirecek adımlara ihtiyaç var. Enflasyonla mücadelede daha etkin ve uzun vadeli politikalar geliştirilmeli. Türk iş dünyası olarak bir yanda enflasyon, finansmana erişim zorlukları ve artan maliyetler gibi iç ekonomik faktörlerle mücadele ederken, diğer yanda küresel ticaret dengeleri, jeopolitik gelişmeler ve yapay zekanın öncülük ettiği dijital dönüşümle şekillenen rekabet ortamına uyum sağlamak zorundayız” dedi.
Enflasyonun kalıcı düşmesine imkan sağlayacak adımlara da değinen Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun vadeli üretim kapasitesini artıracak adımların atılması çok önemli. Para politikası bu süreçte kritik bir rol oynamaktadır ve kamu tasarruflarını da kapsayan destekleyici tüm tedbirler etkin bir şekilde devreye alınmalıdır. Merkez Bankası’nın faiz indirim kararına rağmen ticari kredi faizlerinde beklenen düşüş yaşanmadı. Bu indirimi öncelikli olarak KOBİ kredi faizlerine yansıtmalarını, üretime, yatırıma ve istihdama destek olmalarını bekliyoruz. Ticari kredi büyümesine getirilen sınırlamalar da ekonomide maliyetleri artırıp, arzı kısıtlayarak enflasyonist baskı oluşturuyor. Öncelikle KOBİ kredilerinden başlayarak ticari kredilere ilişkin büyüme kısıtlarının gözden geçirilmesi gerekiyor.”
“FİYAT İSTİKRARI İÇİN HER TÜRLÜ FEDAKARLIKLARA KATKI VERMELİYİZ”
İş dünyası açısından fiyat istikrarının önemine vurgu yapan Gülsoy, “ Fiyat istikrarı için her türlü fedakarlıklara katkı vermeliyiz. Bizler önümüzün açık olduğuna inanıyoruz. Risk iştahı hala güçlü duruyor. Finans sektörü ile reel sektör birbirinden ayrılmaz parça… Bu sebeple finans sektörünün atacağı adımları uzun vadede düşünerek atması gerekiyor. Piyasaların hareketlenmesi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artması için sürekli dile getirdiğimiz üzere uzun vadeli finans kaynaklarına erişmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“KAYSERİ İHRACATINI GELİŞTİRME KURULU ÇALIŞIYOR”
Konuşmasında yapılan oda faaliyetlerinden de bahseden Gülsoy, “Kayseri iş dünyasının ihracat potansiyelini artırmak amacıyla kurulan Kayseri İhracatı Geliştirme Kurulu çalışmalarını hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda yapılan toplantılarda, ihracatçılara yönelik teşvikler ve destekler ele alındı. Kayseri Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen bir başka önemli etkinlik ise KOSGEB’in KOBİ’lere yönelik yeni destek paketlerinin açıklanması oldu. Bu destekler KOBİ’lerin dijitalleşme, kapasite artırımı ve küresel pazarlarda rekabet edebilir hale gelmeleri için büyük fırsatlar sunuyor. “ dedi
GÜLSOY GAZETECİ OKTAY ENSARİ’Yİ ANDI
Başkan Gülsoy, hayatını kaybeden Kayseri’nin duayen gazetecilerinden Oktay Ensari’yi rahmetle anarak, “Heyecanlı, çalışkan, memleket sevdalısı, çok iyi bir gazeteciydi. Yaptığı sayısız haberlerle sesimizi duyurmuş, iş dünyamıza da büyük katkılar sağlamıştı. Kayserimizin sorunlarını yakından takip ederek, köşe yazılarında dile getirirdi. Erken yaşta kaybettik” dedi.
Toplantı, Ramazan ayının ve yaklaşan Kadir Gecesi’nin hayırlara vesile olması temennileriyle sona erdi. Başkan Gülsoy, toplantı sonrası üyelerle birlikte iftar yemeğinde bir araya gelerek oruçlarını açtı.

0 notes
Text
2008 Mortgage Krizi: Lehman Brothers’ın Çöküşü ve Finansal Piyasalar
2008 Mortgage Krizi, modern finans tarihinin en büyük çöküşlerinden biri olarak kabul ediliyor. Dünya ekonomisini derinden sarsan bu kriz, Lehman Brothers’ın iflasıyla zirveye ulaştı ve küresel piyasalarda büyük bir kaos yarattı. Ancak bu çöküş bir gecede gerçekleşmedi; yıllar süren hatalı politikalar, kontrolsüz kredi genişlemeleri ve riskli finansal ürünlerin birikmesiyle sistem adım adım felakete sürüklendi.
Her şey 2000’li yılların başında ABD’de konut piyasasının hızla büyümesiyle başladı. Bankalar, düşük faiz ortamında daha fazla kredi vererek piyasayı canlandırırken, konut fiyatları da hızla yükseliyordu. O dönemde finansal kuruluşlar, yüksek riskli mortgage kredilerini (subprime mortgage) bile menkul kıymetleştirerek yatırımcılara satmaya başlamıştı. Bu ürünler ilk başta cazip getiri sağlıyor gibi görünse de, gerçekte sistem giderek daha kırılgan hale geliyordu. Çünkü bu kredileri alan birçok kişi, ekonomik sıkıntıya düştüğünde ödemelerini yapamayacak durumdaydı.
Lehman Brothers, Bear Stearns ve birçok büyük banka, yüksek riskli mortgage kredilerine milyarlarca dolar yatırarak büyük kazançlar elde etti. Ancak 2007’den itibaren konut fiyatları düşmeye başlayınca, bu kredilerin geri ödenmesi zorlaştı ve bankalar ellerindeki varlıkların hızla değer kaybettiğini gördü. Krizin ilk işaretleri 2007’de gelmeye başlamıştı; ancak piyasalar, sorunun daha fazla büyümeyeceğini düşünerek riskleri göz ardı etti.
2008 yılına gelindiğinde işler kontrolden çıkmıştı. Lehman Brothers, elindeki mortgage destekli menkul kıymetlerin hızla değer kaybetmesi nedeniyle büyük bir likidite sıkıntısına girdi. Şirket, yatırımcılarına güven vermek için yeni kaynaklar aradı ancak hiçbir finans kurumu bu riski üstlenmek istemedi. 15 Eylül 2008’de Lehman Brothers iflasını açıkladığında, bu yalnızca bir yatırım bankasının çöküşü değil, aynı zamanda küresel finans sisteminin de zayıflığını gözler önüne seren bir dönüm noktasıydı.
Lehman Brothers’ın çöküşü, piyasada domino etkisi yaratarak dünya genelinde panik satışlarına sebep oldu. Bankalar birbirlerine borç vermeyi durdurdu, kredi piyasaları kilitlendi ve milyonlarca insanın birikimleri hızla eridi. Bu dönemde ABD hükümeti ve merkez bankası, AIG gibi büyük finansal kuruluşları kurtarmak için devreye girdi. Ancak Lehman Brothers’ın iflasına izin verilmesi, piyasaya olan güveni daha da zedeledi. O dönemde yapılan hatalar ve alınan önlemler, finans dünyasında hala tartışılıyor. Benzer krizlerin tekrar yaşanmaması için alınan regülasyonları ve piyasalardaki güncel riskleri analiz etmek için Ekofin.net gibi finans platformlarında uzman görüşlerine ulaşabilirsiniz.
2008 krizinin etkileri sadece finans sektörüyle sınırlı kalmadı. İşsizlik oranları hızla yükseldi, birçok şirket iflas etti ve milyonlarca insan evini kaybetti. Dünya ekonomisi 1930’lardan bu yana görülen en büyük durgunluklardan birine sürüklendi. Ancak bu kriz, aynı zamanda finansal sistemde reformların da önünü açtı. ABD’de Dodd-Frank Yasası gibi düzenlemeler getirilirken, bankaların sermaye yeterlilik oranları sıkılaştırıldı ve mortgage piyasaları daha yakından denetlenmeye başlandı.
Bugün geriye dönüp bakıldığında, 2008 krizi finansal dünyaya büyük dersler verdi. Ancak tarih, sık sık tekerrür eder ve yatırımcıların geçmişte yapılan hatalardan ders çıkararak hareket etmeleri gerekir. Özellikle riskli finansal ürünlere yapılan aşırı yatırımlar ve kredi balonları, yatırımcıların her zaman dikkatle izlemesi gereken unsurlar arasında yer alıyor.
0 notes
Text
"Next Economies Summit" İstanbul'da! Türetim Ekonomisi Derneği ve Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi (CESD) tarafından düzenlenen Next Economies Summit 2025, 12-14 Ey...
0 notes
Text
Fed, Faiz Oranlarını Sabit Tuttu, Büyüme Tahminini Düşürdü!
📉 ABD Merkez Bankası (Fed), faiz oranlarını değiştirmedi ve ekonomik büyüme tahminini düşürdü! 2024 yılı için iki faiz indirimi öngörüsünü koruyan Fed, GSYH büyüme tahminini %2.1’den %1.7’ye çekerek ekonomik yavaşlamaya dikkat çekti. Fed, Faiz Oranlarını Değiştirmedi! 📌 Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre: 🔹 Politika faizi: %4.25 – %4.5 aralığında sabit tutuldu. 🔹 2024 için iki faiz indirimi…
#ABD ekonomisi#büyüme tahmini#enflasyon#faiz indirimi#FED faiz kararı#Federal Reserve#Ticaret Politikaları
0 notes
Text
Fed Başkan Yardımcısı Jefferson'dan Ekonomik Görünüm ve Faiz İndirimleri Üzerine Açıklamalar
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/fed-baskan-yardimcisi-jeffersondan-ekonomik-gorunum-ve-faiz-indirimleri-uzerine-aciklamalar-40485/
Fed Başkan Yardımcısı Jefferson'dan Ekonomik Görünüm ve Faiz İndirimleri Üzerine Açıklamalar

Fed Başkan Yardımcısı Jefferson, ekonomik görünüm ve olası faiz indirimleri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Piyasa dinamikleri, enflasyon ve büyüme beklentileri hakkında detaylı bilgiler için makalemizi okuyun.
https://lefkosa.com.tr/fed-baskan-yardimcisi-jeffersondan-ekonomik-gorunum-ve-faiz-indirimleri-uzerine-aciklamalar-40485/ --------
#ABD ekonomisi#ekonomik büyüme#enflasyon#faiz oranları#Federal Reserve#işgücü piyasası#para politikası#Philip Jefferson#Ekonomi
0 notes
Text
BIST 100 Endeksi Yükseliş Eğiliminde ve Küresel Piyasalarda Yumuşak İniş Beklentisi
BIST 100 Endeksi Yükseliş Eğiliminde Günün ilk yarısında yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 83,52 puan artışla 8.737,91 puana yükseldi. Toplam işlem hacmi ise 32,1 milyar lira olarak kaydedildi. Bankacılık endeksi %1,80, holding endeksi ise %0,15 değer kazanırken, sektör endeksleri arasında en çok kazandıran %2,57 ile inşaat sektörü oldu. Buna…
#İnşaat Sektörü#ABD ekonomisi#bankacılık#BIST 100#Christine Lagarde#küresel piyasa#Richmond Fed#teknik seviyeler#Yükseliş#yumuşak iniş
0 notes
Link
0 notes
Text
ABD'nin Göçmenlik Politikasında Yeni Dönem: Dengeli Bir Yaklaşım
Amerika Birleşik Devletleri'nin göçmenlik politikası, son dönemde önemli değişikliklere sahne oluyor. Bu değişiklikler, ülkenin ekonomik gerçekleri ve geleceğe yönelik ihtiyaçları göz önünde bulundurularak şekillenecektir.
Tarım Sektörü ve Göçmen İşgücü
Amerikan tarım sektörünün göçmen işgücüne olan bağımlılığı, politika yapıcıları dengeli bir yaklaşım benimsemeye itiyor. Çiftçilerin dile getirdiği endişeler, göçmen işgücünün ABD ekonomisi için ne kadar hayati olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Yeni Politika Yaklaşımı
Yeni dönemde beklenen politika değişiklikleri şu noktalara odaklanmalı:
Kaçak göçmenlerin kayıt altına alınması ve yasal statüye kavuşturulması
Suç işleyen göçmenlerin daha etkin tespit ve sınır dışı edilmesi
Yüksek vasıflı göçmenlere yönelik teşvikler (örneğin, üniversite mezunlarına doğrudan Green Card imkanı yasası üzerinde çalışmalar mevcut)
Düşük vasıflı işgücü için geçici çalışma izni düzenlemeleri
İş Dünyasının Bakış Açısı
İş dünyasından gelen liderler (Donald Trump ve Elon Musk), göçmenlerin ekonomiye kattığı dinamizmin farkında. Bu anlayışın, göçmenlik politikalarının şekillenmesinde önemli bir rol oynayacağına inanıyorum.
Geleceğe Yönelik Perspektif
21. yüzyılda iki temel kaynak öne çıkıyor: yapay zeka için gerekli veri ve genç nüfus (tüm dünyada nüfus yaşlanıyor). ABD'nin yeni göçmenlik politikası, bu iki kaynağı optimize etmeyi hedefleyeceğini öngörüyorum.
Sonuç
ABD'nin yeni göçmenlik yaklaşımı, güvenlik endişeleri ile ekonomik gereklilikleri dengeleyen, pragmatik bir çözüm sunmaya çalışacaktır. Bu politika değişikliği, ülkenin global rekabet gücünü artırırken, iç dinamiklerini de korumayı hedefleleyeceğini öngörüyorum.
0 notes
Text
Emlak Yatırımında Vizyoner Tercih ✍️ Fremont Street, Las Vegas’ın kalbindeki büyüleyici bir merkez. Ancak, bu cadde sadece bir şehirle sınırlı değil; Amerika Birleşik Devletleri’nin her eyaletinde bulunan eşsiz hikayelerin bir yansıması gibi. 🛤️✨ Her eyalet, kendine özgü karakteristik özellikleriyle birer hikaye anlatır ve bu hikayeler, birleşerek Amerika’nın büyük ve güçlü hikayesini oluşturur.🌟 ABD, bu çeşitliliği emlak yatırımlarına da taşır. Güçlü ekonomisi, istikrarlı gayrimenkul piyasası ve her eyaletin sunduğu farklı fırsatlarla, yatırımcılara benzersiz olanaklar sağlar. Türkiye’den yatırımcılar için ulaşılabilir fiyat aralıkları ve yüksek kira gelirleri, yalnızca büyük sermaye sahiplerini değil, orta ölçekli yatırımcıları da ABD’nin bu büyük hikayesine dahil eder. 🏘️📈 Tıpkı bu caddede olduğu gibi, her eyaletin kendine özgü hikayeleri bir araya gelir, büyük bir sinerji oluşturur ve yatırımcıları kendi hikayelerini yazmaya davet eder. ✍️💫
0 notes