#A330’daki ‘sağlam adamımız
Explore tagged Tumblr posts
Text
A330’daki ‘sağlam adamımız’ neden birden saf değiştirdi
DÜN Türkiye’nin Suriye politikası ile ilgili çok ilginç bir gelişme oldu. * Türkiye’nin bugüne kadar sürdürdüğü Suriye politikasını en tavizsiz biçimde savunan iktidar yanlısı biri dün saf değiştirdi. Üstelik saf değiştiren kişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın A330 uçağının kadrosundan birisi... Bu konuya gireceğim, ama önce bu “A330’daki sağlam adamımız” denilen bu kişi hakkında biraz bilgi vereyim. * Türkiye gazetesi yazarı Fatih Selek bu yılın mayıs ayında “Makam uçağındaki gazeteciler” başlığı altında güzel bir inceleme yazısı yayınladı. Eylül 2014’ten Mayıs 2017’ye kadar Cumhurbaşkanı’nın uçağının içinden çekilmiş 26 fotoğraf üzerinde bir inceleme yapıp, A330’a hangi gazeteden kaç gazetecinin kaçar defa davet edildiğinin listesini çıkardı. * Cumhurbaşkanı’nın dış gezilerine en çok davet edilen gazetecilerden biri Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül... İki yıl içinde 10 dış gezide A330 uçağında Cumhurbaşkanı’nın yanındaymış... * İbrahim Karagül, Türkiye’nin tam bir fiyasko ile biten Suriye politikasının en sıkı savunucularından biriydi. İşte o Karagül dün yayınlanan makalesinde Suriye politikasının artık değişmesi gerektiğini yazdı. * Hem de öyle bir şey söyledi ki... Bu sözler A330 uçağındaki ilk Suriye çatlağıydı. Bakın dün neler yazdı.
A330’DA U DÖNÜŞÜ: ‘ESED TAKINTISINDAN ÇIKMALIYIZ’ A330 uçağının müdavimlerinden İbrahim Karagül bakın neler yazıyor: * - MEZHEP POLİTİKASI BİTTİ: “Bütün bölgeyi harabeye çevirme potansiyeli taşıyan mezhep krizinden bir an önce kurtulmanın yollarını bulmalıyız.” * - TERÖRLE MÜCADELE SLOGANI ÇÖKTÜ: “Hâlâ ‘terörle mücadele’ gibi soyut, anlamsız, bir karşılığı olmayan gerçeklikten uzak cümlelerle konuşulmasını anlamak mümkün değildir. Artık ‘terörle mücadele’ diye bir kavram yoktur.” * - ‘ESED’İ İNDİRME POLİTİKASI ÇÖKTÜ: “Suriye���de durduğumuz yeri yeniden tanımlamak durumundayız. Bağdat’la ilişkileri güçlendirmenin yanı sıra, Şam yönetimine karşı bütün öfkemizi bastırmak, takıntılarımızdan kurtulmak zorundayız.” * - SURİYE’Yİ BÖLME POLİTİKASI İFLAS ETTİ: “Suriye’yi bir bütün olarak tutacak adımlar atmaktan, ülkenin ABD işgaline teslim edilmemesinden, parçalandığı anda Türkiye’nin parçalanma sürecinin başlatılacağından söz ediyorum.” * HAMASET DÖNEMİ KAPANDI: “Buna şiddetle karşı çıkanların, boş hamaset dışında Türkiye’ye önerdiği hiçbir çözüm yolu yoktur!” * Dibe vuran Suriye politikası ile ilgili bu radikal dönüş tavsiyesini yazan ben değilim. Ben 5 yıldır bunu yazıyorum. “Aklın yolu” bu defa A330 uçağının içinden gösteriliyor.... A330’A BİNME REKORU KİMDE Ali Adakoğlu (Milat): 16, Selçuk Tepeli (Habertürk): 14, Serdar Karagöz (Daily Sabah): 14, Turgay Güler (Güneş): 13, Murat Kelkitlioğlu (Akşam): 13, İbrahim Karagül (Yeni Şafak): 10, Ekrem Kızıltaş (Takvim): 9, Erdal Şafak (Sabah): 9, İsmail Kapan (Türkiye): 9, Hakan Çelik (Posta): 8, Ergün Diler (Takvim): 8, Vahap Munyar (Hürriyet): 7, Nihal Bengisu Karaca (Habertürk): 7, Halime Gökçe (Star): 7, Fikret Bilâ (Hürriyet): 6, Nuri Elibol (Türkiye): 6, Akif Beki (Hürriyet): 6, Mustafa Kartoğlu (Star): 5, Verda Özer (Hürriyet): 5, Nuh Albayrak (Star): 4, Nagehan Alçı (Milliyet): 4 TÜRKİYE İDLİB’DE ÇOK FENA SIKIŞTI SINIRIMIZIN hemen ötesine bu defa El Kaide yerleşti. Bu Türkiye açısından çok kötü bir durum. * - Bu bölgeyi Amerikalılar Nusra ve El Kaide’den kurtarırsa, o bölgeye Kürtler ve PYD yerleşecek. * - Yok, Ruslar kurtarırsa, bu oraya Esad güçlerinin yerleşmesi anlamına gelecek. * Her ikisi de Türkiye’nin Suriye politikasının iflası anlamına geliyor. EROL OLÇOK YAŞASAYDI ACABA ERDOĞAN’A NE TAVSİYE EDERDİ YAŞASAYDI rahmetli Erol Olçok’a şunu sorardım: “Bu işin uzmanı olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamusal iletişimini nasıl buluyorsunuz?” * Mesela Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenirken, “Bizim Suriye’ye gizlice silah gönderdiğimizi söyleyip uluslararası mahkemelerde yargılatmak istiyor” sözleri... * Şundan eminim. Eğer Erol Olçok hayatta olsaydı kesinlikle şunu söylerdi: “Sayın Cumhurbaşkanı lütfen bunu siz dillendirmeyin...” * Ben iletişim sosyoloğuyum... O nedenle şunu söyleyebilirim. Cumhurbaşkanı bu strateji ile söz konusu iddiayı uluslararası dolaşıma kendisi sokuyor... Yani FETÖ’nün yapmak istediğine alet oluyor. * O nedenle bu stratejinin bir kere daha düşünülmesinde yarar var. ‘YETER Kİ’Yİ KİM DAHA İYİ SÖYLÜYOR
ANLAMAZDIN’ şarkısı gibi ikinci hayatını bulan “Yeter ki” şarkısını 1990’lı yıllarda Saadet Sun söylemişti. Şimdi çevremde bir tartışma başladı. Şarkıyı Saadet Sun mu yoksa Zeynep Casalini mi daha iyi söylüyor... Ben ikisini de çok seviyorum... Ama şu günlerde Zeynep Casalini daha iyi geliyor... Hürriyet - Ertuğrul Özkök Click to Post
0 notes