#80 Bölüm
Explore tagged Tumblr posts
bolumyenifragmani · 1 year ago
Text
0 notes
dizibolumhd · 1 year ago
Text
Teşkilat 80 Bölüm Fragmanı TRT 1
Kaynak https://www.tvalemi.gen.tr/blog/teskilat-80-bolum-fragmani-trt-1.html
Teşkilat 80 Bölüm Fragmanı TRT 1
Teşkilat 80 Bölüm Fragmanı TRT 1 izle Başlık: Teşkilat 80 Bölüm Fragmanı TRT 1 Kanal TRT 1 Etiket: Teşkilat 80. Bölüm,Teşkilat 80. Bölüm Fragmanı,Teşkilat 80. …
Teşkilat 80. Bölüm, Teşkilat 80. Bölüm Fragmanı, Teşkilat 80. Bölüm Tanıtım izle, Teşkilat 80. Yeni Bölüm, Teşkilat Son Bölüm, Teşkilat Son bölüm Fragmanı, Teşkilat Tum Bölümler, Teşkilat Yeni Bölüm, Teşkilat Yeni bölüm Fragmanı https://www.tvalemi.gen.tr/blog/
0 notes
whumpookies · 4 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Day 10. Prompt: passing out from pain.
Series: Yer gök aşk bölüm 80
21 notes · View notes
how-much-for-a-whump · 9 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Rüzgarlı Tepe 80. - 81. Bölüm
Prompt: "Fire Rescue"
source
17 notes · View notes
lovelyyfluff · 7 months ago
Text
★ES!! Ana Hikaye Çevirileri (Part 1)★
Tumblr media
Başarısızlar:
• Önsöz
• Duyuru
• 1 - Uykucu
• 2 - "Yok Edici"
• 3 - Müjde
• 4 - Rastlantı
• 5 - Açıklama
• 6 - Ceza
• 7 - Yeniden Yapılandırma
• 8 - Bunlar
• 9 - Öğle Yemeği
• 10 - Emirler
• 11 - Sistem
• 12 - Beslenme
• 13 - Kazanç
• 14 - Sıralama
• 15 - Giriş
• 16 - Hedef
• 17 - Şakacılar
• 18 - Kuşku
• 19 - Kader
• 20 - Ortaya Çıkış
• 21 - İdol
• 22 - Yıldız Işığı
Tumblr media
Baş Belaları:
• 23 - Giriş Kapısı
• 24 - Şüpheli
• 25 - Kurt
• 26 - Nezaket
• 27 - Asansör
• 28 - Büyük Kişi
• 29 - Anlaşmazlık
• 30 - Rahatlık
• 31 - Şeytan Kovucu
• 32 - Kâbus
• 33 - İletişim
• 34 - Gündüz
• 35 - Mutfak
• 36 - Deniz mahsülü
• 37 - Hizmetçi
• 38 - Borç
• 39 - Alkaloid
• 40 - Plan
• 41 - Tavşanlar
• 42 - Gölge
• 43 - Mola
• 44 - Katılım
• 45 - Uyarı
• 46 - İş
• 47 - Bilinmeyen
• 48 - Denetleme
• 49 - Dezavantaj
• 50 - Gece Yarısı
• 51 - Karanlık
• 52 - Sorun
• 53 - Crazy:B
Tumblr media
Zorlu Zamanlar:
• 54 - Endişe
• 55 - Karşılık
• 56 - Yeni Başlangıç
• 57 - Nostalji
• 58 - Adalet
• 59 - Gürültü
• 60 - İstisna
• 61 - Çağırı
• 62 - Cadı
• 63 - Resepsiyon
• 64 - Hükümdar
• 65 - Asalet
• 66 - Saygıdeğer
• 67 - Hazırlık
• 68 - İşaret
• 69 - Sır
• 70 - Dâhi
• 71 - Devasa
• 72 - Antrenör
• 73 - Oy
• 74 - Masal
• 75 - Düşen Maske
• 76 - Hayalet
• 77 - Böcek
• 78 - Yabancı
• 79 - Çaba
• 80 - Başlangıç
• 81 - Kalite
• 82 - Gerçek
• 83 - Kaygı
• 84 - Alay edilme
• 85 - Switch
• 86 - Tören
• 87 - Sahne
• 88 - Zarafet
Tumblr media
Büyük Savaş:
• 89 - Zirve
• 90 - Gürültülü
• 91 -
• 92 - Üyeler
• 93 - Öğretmen
• 94 - Sonrası
• 95 - Diken
• 96 - Durum
• 97 - İsyankarlık
• 98 - Besleme
• 99 -
• 100 - Komplo
• 101 - Kızıl
• 102 - Cemre
• 103 - Yalancı
• 104 - Arı Kovanı
• 105 - Takım
• 106 - Eleştiri
• 107 - Etkilenmeyen
• 108 - Böcek Kovucu
• 109 - Kötü Karakter
• 110 - İhmalkarlık
• 111 - Marka
• 112 - Ana karakter
• 123 - Reddedilmiş
• 124 - Endişe
Tumblr media
Parlayan Yıldızlar:
(Yapım aşamasında, diğer bölümler zaman geçtikçe eklenecek! Ayrıca bölüm isimleri değişiklik gösterebilir.)
1 note · View note
keemlenyekun · 1 year ago
Text
Hatırla sevgili ve makus talihimiz
Bu yazı bir yıl dönümü yazısıdır.
7. Yılım. 10 ağustos 2016. Hayatımın en kötü bir kaç gününden birisi. İkincisi de 11 ağustos. Üçüncüsü de 12 ağustos.
Allah daha kötüsünü göstermesin.
Kötü günleri tekrar yad etmek değil niyetim.
7. Yıl sonra. Ancak avukat olabildim. Müvekkil yok piyasada ama koşturuyoruz. Kendime vakit verdim 2 yıl içerisinde yat almazsam avukatlığı bırakacağım. Ahahaha. Şaka tabi ki sayın defterciğim. Ne yatı anam babam, evim olsun yeter. Ahahaha.
Biz hanımla eski dizileri seyretmeyi seviyoruz. Merlin ile başlamıştık evlendiğimizde. Sonra avrupa yakası. Bir ara kurtlar vadisi ilk 55 bölüm. Sonra ulan istanbul. Üstüne iki tur ikinci bahar. (Ne harika dizi yahu!) Şimdi de hanımın ısrarlarıyla hatırla sevgili. Oyunculuklar iğrenç. Ama konu güzel. Üstelik yıldönümüne rastgeldi.
Ben üniversitede idim yayınlandığı zamanlar. Boşuna dereceli öğrenci değilim ben sayın defter. 2003 ile 2013 arası tv izlemedim. Sadece futbol. Sıfır dizi. Film izledim ama (genç turkcell sağolsun haftanın 2 günü sinemadaydık) Günlük olan hiç bir şeyi bilmem. Sonra çalıkuşu ve kara sevda ile tanıdık dizi sektörünü. Ahahahqh. (Lan ne dizilerdi be. Bak bunlar da sıraya girsin.)
Hatırla sevgiliyi sadece adnan menderesle ilgili diye biliyordum. Meğer aşk meşk işleri varmış. Kötü oyunculuklar. Cansel kötü oyuncu napayım. Bereni de beğenmiyorum. Öyle de bir insanım: beğenmem.
Ancak konu güzel. Ben 2011e kadar keskin bir muhafazakardım. O zaman bile adnan menderese mesafeliydim. Ankara hukuk katkısı. Allah rahmet etsin ancak rahmetli anayasayı delik deşik etmiş, demokrasi katili bir hükümet. Aynı şekilde başka demokrasi katilleri tarafından ne yazık ki katledildi.
İşte ülkemin tüm meselesi burada başlıyor zannımca. Usulsüzlük. Usul esasa takaddüm eder. Usul her şeydir. Ve modern devlet diye tanımladığımız aygıtta ise bu usul demokratik bir hukuk devletinin uyguladığı hukuk sisteminin getirdiği kurallardır. Tarih boyunca bu usul şiddet ya da dini inanç oldu. Ama artık söylediğim gibi demokratik bir hukuk devletinin belirlediği hukuk kurallarından ibarettir.
Ülkemin meselesi burada saklı. Biz anti demokratik yönetimleri hukuk dışı yollarla çözmeye çalıştık daima. Evet adnan menderes anti demokratik faaliyetleri sebebiyle haksızdı. Ama ona darbe yapıp sonrasında katledenler ondan daha fazla haksızdı. Yargılayanları saymıyorum bile.
Ya da biraz daha eskiye gidelim. Silivrideyken bir kitap okumuştum. Atatürk suikastında mahkeme belgeleri ve meclis tutanaklarını baz alan bir araştırmaydı. Az önce bahsettiklerimin aynısı o zaman da olmuş. Suikast iddiası ve muhalefet temizliği.
Değiştik mi hiç? 80 darbesi, 28 şubat melaneti, ergenekon davaları ve nihayet 15 temmuzun saçma yargılamaları. Hiç değişmedik. Makamlarda oturan fikirler,ideolojiler, dinler değişti ama olay kurgusu hiç değişmedi. Hiç. Olaylar hep aynı.
Usul bilmezlik, yani demokratik hukuk devletinin olmadığı hukuk kurallarının uygulanması.
Makus talihimiz.
Hatırla sevgiliye dönersem, hapiste olan baba rızanın banyoda intihar sahnesi. Acemice. Çünkü bize intihar ederiz diye bornoz bağlarını vermediler çıplak geziyorduk koğuşta önümüzü bağlamadan. Ahahaja. Şaka şaka.
Acı gerçeğe gelelim.
Yaşadık güzel kardeşim. Bunu da yaşadık. Banyoda kendimizi asmadık ama meylettik ölmeye elimizde kırık uçlu adi meyve bıcağıyla. Onu da yaptık. Lanet iğrenç banyoda. Tavan yemyeşil yosun. Her yer sapsarı pislik. Orada gece gece ölmeyi de denedik. Yapamadık.
Değişmiyor ülke insanlar gibi. Zaman akıyor. Yaşamaktan başka kapımız yok. Camisiz kalsak da inanıyoruz hala allahımıza.
Ülke. Ülkem. Güzel ülkem. Çok seviyorum ülkemi. Yok oluşunu izlemek can acıtıyor. Kabullenişimiz daha çok acıtıyor. Yok oluş. Bu sürecin adı budur. Yok oluş. Ahlaken, mantıken, ekonomik, dinen, hukuken vb. Diğer her şey yönünden bir yok oluş. Engelleyebileceğimizi de sanmıyorum bunu. Yaşayacağız sadece. Güzel ülkem. Bir gözyaşından ibaret kaldın yüreğimde.
Mazot 40 oldu. Bakanlık tazminatımı yatırmadı hala. Müvekkil yok. Fındık zamanı geldi. Çekirgeler beni beklesin.
Sonunda 46 numara ayakkabı buldum. Ayakkabı benim yokluğum sevgili defter. 46 numara ayakkabı üretmiyor şirketler. Ürettikleri de palyaço ayakkabısı oluyor.
Diyet kaplumbağa hızıyla devam ediyor. 10 kilo verdik. Ama yiyorum bildiğin. Sen çaktırma sayın defter. Ahahah.
Tazminat yatınca ofis için yazıcı gibi ufak tefek şeyleri alacağım.
Bu sene yine kafayı rahatlatacak şey futbol olacak gibi. Beini aldım. Hanım maç izletir mi bilmem ama kusura bakmasın. Haftada iki gün hem galatasaray hem de samsunsporun maçlarını izlerim. Ayrıca diğer rakiplerin maçlarını da izlerim. Ayrıca İngiltere premier liginden haftada en az üç dört iyi maçı arkadan takip ederim. La ligadan derbileri izlerim. Alman ligi, italya ligi özetlerini izlerim. Eee yani bunları izleyince sevdiğim yorumcuları da mecbur izleyeceğim değil mi? Mecburum yani. Zaten adamlarla muhabbetim oldu. Hanım bir şey demez herhalde. Ahahahahah. Ben babamın oğluyum. Benim babam yan sahalarda amatör lig maçlarını izleyen adamdır, adama maç aç 24 saat izler. Oğlum topçu olsun inşallah. Ahahah.
Aşığım. Sahilde batıparkta kahvaltı yaparken ağaçlar altında yine farkettim. Çok aşığım. Oğluma ve annesine. Bu da hayatın güzelliği.
Tumblr media
Lanet ağustosu anarken böyle güzel anlarla bitireyim güncellenmemi.
Avukat serco bildirdi.
Vesselam.
6 notes · View notes
birdenizsalman · 8 days ago
Video
youtube
KORKU HİKAYELERİ 81. BÖLÜM: " O SESLER BENİM!!!" #film #korkuhikayeleri #gerilim #horror
KORKU HİKAYELERİ 80. BÖLÜM: " KAYIP ARAMA!!!" #film #korkuhikayeleri #gerilim #horror DEHŞET, ŞİDDET, HEYECAN, ADRENELİN, İÇEREN HİKAYELER DEVAM EDİYOR!!! ‪@saffetkurtulmus‬ 'UN KATKILARIYLA... https://creepypastaturkce.blogspot.co... Korku hikayelerine, gizemli öykülere, rahatsız edici şeylere, zekice örülmüş masallara ve bilinmeyene ilgi duyuyorsanız, bu hikâyeyi mutlaka dinleyin! Videoyu beğenmeyi, yorum yapmayı ve daha fazlası için abone olmayı unutmayın! 💡 Gizemli bir maceraya çıkmak, bilinmeyenle yüzleşmek ve korkunun perde arkasını öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! 🎥 İzlerken tüylerinizi ürpertecek detaylara ve derin bir analizle gizemi çözme çabasına tanık olacaksınız. #KorkuHikayeleri #Korku #KorkuSeverler #KorkuOkuma #Gerilim #KorkuPaylaşımı #HikayeZamanı #KorkuTutkusu #HayaletHikayeleri #KorkuVeGerilim #KorkuEdebiyatı #KorkuKültürü #TüylerÜrpertici #KorkuVideo #KorkuKitapları #Mitoloji #Efsaneler #KorkuHikayesi #Gizem #PortoRiko #Doğaüstü #KorkuVeGizem #EfsaneviYaratıklar #MitolojikHikayeler #HalkEfsaneleri #UrbanLegends #TarihinSırları #RivayetYolculuğu #DoğaüstüGizemler #Keşfet #ÖneÇıkar #BeniBul #YouTubeHikaye #MitolojiKanalları #İlginçHikayeler #EfsaneVeMasal #TarihVeMitoloji #EfsaneviHikayeler #YeniVideo #TrendHikayeler #PopülerMitoloji #EfsaneAnlatımları #TarihselEfsaneler #FantastikHikayeler #Seslendirme #Dublaj #SeslendirmeSanatı #DublajSanatı #Seslendirmen #DublajEğitimi #SeslendirmeTekniği #SeslendirmeKariyeri #SeslendirmeYöntemleri #DublajTekniği #SesLendirmeVeDublaj #DublajSeverler #SeslendirmeTutkusu #horror #paranormal #eğlence #ghost #gece #korku #horrorstories #korkuhikayeleri #korkufilmleri #korkuhikayesi #canavar #korkunçhikaye #korkunç #korkufilmi
0 notes
sohbetozel · 1 month ago
Text
Hyundai Creta Electric: Hindistan Pazarında Elektrikli SUV
Tumblr media
Hyundai Creta Electric: Hindistan Pazarına Elektrikli Giriş
Tumblr media
Hyundai, Hindistan pazarında dikkat çekici bir yenilikle karşımıza çıkıyor: Creta modelinin tamamen elektrikli versiyonu, Creta Electric. Bu model, sıfır emisyonlu bir sürüş deneyimi sunarken, şık tasarımı ve etkileyici performansıyla da öne çıkıyor. Tasarım Özellikleri Creta Electric, içten yanmalı motor (ICE) versiyonundan önemli farklılıklar ile yeniden tasarlanmış bir ön bölüm ve arka tampon ile dikkat çekiyor. Özellikle: - Bölünmüş ızgara tasarımı, pikselli bir desenle tamamen kapatılmış. - Alt tampon girişinde yer alan aktif aero kanatçıklar, aerodinamik performansı artırıyor. - Arka tamponda ise pikselli desen ve gizli plastik kaplama kullanılmış. - Yan profilde, aerodinamik olarak optimize edilmiş yeni 17 inç jantlar öne çıkıyor. Performans ve Menzil Hyundai, elektrik motorunun teknik detaylarını henüz açıklamamış olsa da, Creta Electric'in etkileyici performansı dikkat çekiyor. Araç, 0'dan 100 km/s hıza yalnızca 7.9 saniyede ulaşabiliyor ve bu hızlanma, ICE motorlu Creta N Line'dan daha hızlı. Creta Electric, iki farklı batarya seçeneği sunuyor:
Tumblr media
- 42 kWh batarya ile 390 km menzil. - 51.4 kWh batarya ile 473 km menzil. Şarj Süresi Creta Electric, DC hızlı şarj ile sadece 58 dakikada yüzde 10'dan yüzde 80'e kadar şarj edilebiliyor. Ayrıca, 11 kW AC şarj ile 4 saatte yüzde 10'dan yüzde 100'e ulaşmak mümkün. İç Tasarım ve Özellikler Creta Electric'in iç mekanında, Hyundai'nin Ioniq 5 modelinden ilham alınarak tasarlanmış yeni bir direksiyon simidi yer alıyor. Orta konsolda, sürüş modu seçimi için pratik bir düğme bulunmakta. Araç, üç farklı sürüş modu sunuyor: - Eco - Normal - Sport Ayrıca, çift 10.25 inç ekranlı dijital kokpit ve V2L (Vehicle-to-Load) fonksiyonu, sürücülerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış. Rekabet ve Çıkış Tarihi Hyundai Creta Electric, Hindistan pazarında Suzuki eVitara, Mahindra BE 6 ve Tata Curvv EV gibi elektrikli SUV'lerle rekabet edecek. Creta Electric, 17 Ocak'ta Hindistan'daki Bharat Mobility Show'da resmi olarak tanıtılacak. Diğer pazarlarda satışa sunulup sunulmayacağı ise henüz netlik kazanmış değil. Read the full article
0 notes
gundemarsivi · 1 month ago
Text
Tumblr media
Yüzyıllık Yalnızlık
✍🏻 M. Osman Akbaşak
İlk okuduğumda 30 yaşındaydım… Aslında roman, 1967 yılında yazılmış ve ilk yazıldığı yıllarda bile çok satmış. Gabriel Garcia Marquez’in 1982’de Nobel ödülü aldığını öğrendiğimde, birkaç romanını birden edinmiştim. Elbette en önemlisi “Yüzyıllık Yalnızlık”tı. Aradan 42 yıl geçmiş. Birkaç sene önce yeniden okumak istedim; ilk 100 sayfayı okudum, ama araya başka kitaplar girdi ve yarım bırakmışım. Keşke bırakmasaydım da ikinci kez okusaydım, diye düşünüyorum şimdi. Neden derseniz, bu günlerde dizisi gösterime sunuldu. Genellikle romanların filmi ya da dizisi yapıldığında uzak dururum. Aslında bilirim, romanın filmi de dizisi de birebir aynı olamaz; olması da mümkün değildir ve bir bakıma olması gerekmez. İçinde sinematografik katkılar olmalıdır ama romanın getirdiği havayı kaybederim diye korkarım.
Aynı korkuyu “Yüzyıllık Yalnızlık” için de yaşadım ama o denli merak ettim ki “ne olursa olsun” diyerek sekiz bölümü üç günde bitirdim. Toplam 8 saat 31 dakika, neredeyse soluk almadan izledim. Elbette romanın sayfaları birebir aklımda değil, kahramanlar da öyle; ama konu belleğimde duruyor. Hele son sayfaların beni büyülediğini, 42 yıldır hâlâ unutmuyorum.
Gabriel Garcia Marquez, büyülü gerçekçiliğin destansı efsane yazarı… Gerçekle masalın iç içe geçtiği bu roman, insanı öyle bir âleme sürükleyip götürüyordu ki masalsı anlatımlar ve gerçeküstü olaylar gözüme normalden farksız hale geliyordu.
Sekiz bölüm deyince hem mutlu olmuş hem de şaşırmıştım. Benim elimdeki baskının 432 sayfa olduğunu düşündüğümde ve anlatımın yoğunluğunu anımsadığımda, değil 8 bölüm, 80 bölüm olsa tüm ayrıntıları vermek mümkün değilmiş gibi geldi. Sonra, 16 bölüm olduğunu ve bu ilk 8 bölümün şimdilik gösterime sunulan kısım olduğunu öğrendim. Zaten 8 bölümü tamamladığımda, kitaba göre daha işlenmesi gereken çok konu vardı ve benim beklediğim kitaptaki final bölümü yoktu. Kitabı okuduğum yıllarda son sayfayı bitirip kapağı kapattığım anı dün gibi anımsıyorum.
Büyülenmiştim… Nasıl bir anlatımdı bu, yüzyılın nasıl bir özetiydi… Şu anda “anlat” deseler anlatamam 42 yıl öncenin duygusunu…
Diziyi izlerken roman da elimdeydi. Her bölümün sonunda sayfaları karıştırıp, mümkün olabildiğince dizinin romanı gerçekten aktarıp aktarmadığını anlamaya çalıştım. Filmlerde ve dizilerde dış sesten genellikle rahatsız olurum ama bu sefer çok yararlı olmuş. Eğer o dış ses olmasaydı, yeterli akış sağlanamazdı diye düşünüyorum. Dış ses sayesinde uzun ayrıntılara gerek kalmamış, sahneler arasında akıcılık sağlanmış.
Mekân ve oyuncular üzerine söyleyecek söz bulamıyorum. Hele Ursula’nın yaşlılığını canlandıran Marleyda Soto muhteşem… Diğer oyuncular da çok iyi ama benim amacım burada oyuncular değil, filmin genel yapısı üzerine bir şeyler yazmaktı.
Daha uzun yazıp okuyan dostları yormak istemediğim için burada kesiyorum. Gerçekten çok büyük bir keyif alarak izledim.
M. Osman Akbaşak
1 note · View note
rayhaber · 3 months ago
Text
Gelin 80.Bölüm Fragmanı: Hançer Dönecek Mi? Cihan’la Tekrar Bir Araya Gelebilecek Mi?
Gelin Dizisi 80. Bölüm Özeti Gelin dizisi, her yeni bölümüyle izleyicilerini ekran başına kilitlemeyi başaran bir yapım olarak dikkat çekiyor. 80. bölümde, Hançer’in abisinin evine dönerken yaşadığı yıkım, izleyicilere derin bir duygusal yoğunluk sunuyor. Cihan ise sevdiğini özlemle anarak içsel bir çatışma yaşıyor. Bu bölümde, izleyicilere sunulan duygusal anlar, dizinin güçlü senaryosunun bir…
0 notes
musispoedmacarsiv · 3 months ago
Text
13 Kasım 2024 Ratiopharm Ulm Bahçeşehir Koleji Maçı
*Ratiopharm Arena'da saat 21:00'de başlayacak olan BKT EuroCup Normal Sezon A Grubu 8. maçı. Grubunun zirvesine yerleşen temsilcimiz Almanya deplasmanında. İyi başlayan ama sonra duraksayan bir Ulm'e karşı şu dönemde galibiyet çıkarmak iyi bir fırsat olacak. Güzel bir oyunla istediğimiz gelsin ve grafiğimiz devam etsin. Araya da zirvede girmiş oluruz. Yürekten başarılar diliyoruz Bahçeşehir'e.
*TRT Spor'dan naklen yayınlanacak olan maç.
*İlk periyotta Ulm 16-13 üstünlük kurdu. Dengeli bir başlangıç vardı. Temsilcimiz 10-9 öndeyken Alman ekibinden 7 sayılık seri geldi. Son basketlerle neyse ki yine ortaya çektik.
*İçeriye 41-36 önde girdik. Genel olarak Ulm yine üstün oynadı. 34-32 onlar öndeyken Bahçeşehir'in 9-2'lik sekansı geldi ve durumu lehimize çevirdik. 28 sayılık daha üretken bir bölüm oynadık. Şimdi bu çizgiden devam edelim.
*Üçüncü çeyrek bitimiyle durumu 56-52 yaptık. Bu bölümde tamamen öndeydik. Yine az sayılı ve yakın geçen bir çeyrek oldu. Skor avantajını korumayı sürdürüyoruz. İstediğimiz tablo bu.
*80-72'lik zafere imza attık ve 7. galibiyetimizi alarak zirvedeki yerimize devam ettik. İdeal bir bitirişle rahat çizgiye geldik. Ulm bir an 1 sayı kadar yaklaştı ama oyunu tuttuk. Araya moralli giriyoruz. Maşallah ve tebrikler temsilcimize. Ratiopharm Ulm'de Alfonso Plummer 18, Justinian Jessup 13 sayı buldu. Bahçeşehir Koleji'nde ise Şehmus Hazer 20, Tai Odiase 14 sayı ile oynadı.
0 notes
dizibolumhd · 2 years ago
Text
Yalnız Kalpler 80 Bölüm Fragmanı Fox Tv
Kaynak https://www.tvalemi.gen.tr/blog/yalniz-kalpler-80-bolum-fragmani-fox-tv.html
Yalnız Kalpler 80 Bölüm Fragmanı Fox Tv
Yalnız Kalpler 80 Bölüm Fragmanı Fox Tv izle Başlık: Yalnız Kalpler 80 Bölüm Fragmanı Fox Tv Kanal Fox Tv Etiket: Yalnız Kalpler 80. Bölüm,Yalnız Kalpler …
Yalnız Kalpler 80. Bölüm, Yalnız Kalpler 80. Bölüm Fragmanı, Yalnız Kalpler 80. Bölüm Tanıtım izle, Yalnız Kalpler 80. Yeni Bölüm, Yalnız Kalpler Son Bölüm, Yalnız Kalpler Son bölüm Fragmanı, Yalnız Kalpler Tum Bölümler, Yalnız Kalpler Yeni Bölüm, Yalnız Kalpler Yeni bölüm Fragmanı https://www.tvalemi.gen.tr/blog/
0 notes
whumpookies · 10 months ago
Text
Rüzgarı tepe bölüm 80
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Alper saves Zeynep and Halil
30 notes · View notes
adl1bbed · 3 months ago
Text
Bölüm 80: Geri ödenmeyen iyiliklerin karşılığı ölümle alınacak
Xie An akşam yemeğinden sonra yalnız başına mülküne döndü. Masasını üstündeki parşömene bakarken uzun bir iç çekti.
Qi Yan onun işe koyulmasını önlemek için içeri hizmetçi kızları da almıştı.
Bu el yazmasını bile hizmetçilerden oluşan kalabalığın önünde vermişti. Şimdi ne yapmalıydı?
Xie An bunun üzerine uzunca bir süre kafa yorduktan sonra parşömeni Nangong Wang'a teslim etmeye karar verdi. Gökyüzü tamamen karardığında, parşömeni düzgün bir şekilde sardı ve Nangong Wang'ın malikanesine gitti.
Haber kaynağının dediğine göre, Nangong Wei aktif şekilde Luo'nun kuzeyinde yardım sağlamakla meşguldü. Savaşın alevleriyle zarar gören iki kale şehrini düzgünce onarmakla kalmamış, kendi malikane deposundaki tüm mal varlığını da satmıştı.
Bir yıllık tımar arazisini halk tarafından yaygın olarak kullanılan bakır paraya, eşyalara ve malzemelere çevirmişti. Bunlar, kurbanların ailelerine ve komşu vilayetlerdeki felaketle karşı karşıya kalmış halka dağıtılmıştı.
Sadece bu kadarla da kalmıyordu. Nangong Wei, ölen halk için mezar kazan askerlere katılmıştı. Beş yüz bin insanın cesedi, sayısız derin mezara gömülmüştü. Nangong Wei bu kurbanlar için bir zanaatkar tarafından mezar taşına kazınmış on bin karakter ile bir anıt dikmişti.
Üzerlerine toprak atıldığı gün, Majesteleri adına üç hayvan adayarak bir anma töreni düzenlemişti. Bir kez eğilerek saygısını sunmuştu.
Halktan ölen insanların cenaze işlemleri bittiğinde bile, Nangong Wei oradan ayrılmak için acele etmemişti. Kale şehirlerini yenileyen ve harap olan evleri restore eden mimarları denetlemişti. Ayrıca halkı oraya geri taşınması için cesaretlendirmeleri amacıyla diğer vilayetlerin yetkili makamlarına kendi eliyle yazdığı mektuplar yollamıştı...
Nangong Wang, iki numaranın işleri bu kadar güzel bir şekilde halledeceğini asla beklemiyordu. Görünüşe göre yerli halk minnetle gözyaşı dökerek ortak bir fikir içinde Nangong Wei'ye övgüler yağdırmıştı.
Nangong Wang, İmparator babasını anlıyordu. O en çok yaygın fikre önem verirdi.
İmparator babasının iki numarayı artık sevmemesi amacıyla o kötücül planı yürütmek için çok büyük sıkıntılardan geçmişti. Bu şekilde gerileyeceğini beklemiyordu.
Nangong Wang'ın her ne kadar bir süreliğine Cariye Ya yüzünden keyfi kaçsa da, taht hâlâ kalbindeki en önemli şeydi.
Malikanesindeki danışmanlar birkaç gün boyunca tartışmış, fakat kimse Nangong Wang'ı tatmin eden bir plan bulamamıştı.
İşte o zaman Qi Yan'ın sağladığı faydaları hatırlamıştı. Onunla karşılaştırıldığında, malikanesindeki bu danışmanlar neredeyse işe yaramazdı. Xie An'ın Qi Yan'ın malikanesine olan ziyaretinin arkasında yatan sebep buydu.
Nangong Wang, Xie An'ın geldiğini duyduğunda bir hizmetçi kıza onu çalışma odasına almasını söyledi.
"Ekselanslarına selamlar."
"Mm, işler halloldu mu? Qi Yan ne dedi?"
Xie An kendini hazırlayıp cevapladı, "O konuda... bu kulun siz Ekselanslarına getirmesi için bir el yazması hazırladı."
"Ah? Göster."
"Anlaşıldı."
Nangong Wang, Qi Yan'ın dahice bir tür plan hazırladığı düşünüyordu, bu yüzden de sevinçle parşömeni yuvarlayarak açtı. Fakat üzerindeki karakterleri okuduğunda yüzünün rengi değişti.
"Bunun anlamı ne?"
Xie An başını yere vurdu. Bir anlığına doğrulmaya cüret edememişti.
Nangong Wang soğukça homurdandı, "Fazilet sahibi olmadığımı mı söylüyor? Ya da... en büyük teklifi mi bekliyor?"
"Bu kul... bu kul söylemeye cesaret edemez."
Nangong Wang Qi Yan'ın yazdıklarını yırtıp atmak istedi, fakat biraz düşündükten sonra kenara bıraktı, "Kalk ve anlat."
"Anlaşıldı."
Xie An buraya gelmeden önce meseleleri zaten iyice düşünmüştü, Ekselanslarına Qi Yan'ı öneren kişi oydu. Aynı telin üstündeki çekirgeler gibilerdi.
Eğer Ekselansları Qi Yan'dan tatmin olmazsa bile statüsünden dolayı ona bir şey yapmazdı. Bundan zararlı çıkacak kişi Xie An olurdu...
Nangong Wang ona konuşma şansı verdiğinden, Qi Yan'ın lehine birkaç şey söylemeliydi.
"Bu kulun fikrine göre, Qi Yan başta içtenlikle sadakatini gösterdiğinden dolayı siz Ekselanslarının kişiliğini tanımış olmalı. Kesinlikle o şekilde düşünmez."
"O zaman en yüksek teklifin verilmesini mi bekliyor?!"
Xie An başını daha da yere gömdü, "Bu kulun Qi Yan hakkında edindiği izlenime göre o şekilde de olmayabilir."
"Ne o zaman?"
"Qi Yan'ın mütevazı bir geçmişi var. Bir günlük imparatorluk sınavını geçmek için on yıl boyunca sıkı çalıştı, fakat politikaya katılamayan bir Fuma olarak atandı. Kalbinde çok miktarda öfke olmalı. Size bağlılığını gösterdi, işler bittiğinde Fumaların politikaya katılabilmesi için meclisin yönetmeliğini değiştirmenizi umuyor olmalı. Bu kul, Qi Yan'ın böylesi dahiyane bir plan sunduktan sonra siz Ekselansları tarafından değer göreceğini düşündüğünü sanmaya cüret ediyor, fakat altı ay boyunca ona sırt çevrildi... Tıpkı denildiği gibi, 'fakir bir talebenin inatçı yapısı vardır'. Basit bir şekilde dile getirilirse, memnuniyetsizliğini ifade ediyor."
Nangong Wang'ın sessiz kaldığını gören Xie An, bu fırsatı devam etmek için kullandı, "Jiang Taigong'un düz kancayla balık tutma hikayesinde olduğu gibi, daha kabiliyetli insanların daha tuhaf tavırları olur."
Ç/N: Zor bir yaşamı olan yaşlı bir adamın ziyarete gelen İmparatorun ilgisini çekmek için kasıtlı olarak balık tuttuğu kancayı düzleştirmesini konu alan ünlü bir masalmış.
Nangong Wang'ın öfkesi neredeyse silinmişti, "Qi Yan gerçekten olağanüstü bir yetenek, sadece..."
Qi Yan'ın planları fazla acımasızca ve hainceydi. Yanındaki yastıkta uyuyan kişiyi bile bundan muaf tutmamıştı. Nangong Wang, Qi Yan'ın o günkü kayıtsız tavrını hâlâ hatırlıyordu, o yaşayan insanlar onun için birer karıncadan fazlası değilmiş gibiydi.
Sonunda o kurbanlarla beraber ailelerini de öldürmüş olsa da, Qi Yan'ın sakin kötülüğü Nangong Wang'ın güvenini sarsmıştı.
"Boş ver. Bu meselenin ardından gitmeyeceğim ama kesinlikle kendimi alçaltıp gönüllü şekilde onunla görüşmeyeceğim de. İmparator babam batıl inançlara sıkı sıkıya bağılıdır. Bu devrilmekte olan bir aracın uyarısı, iki numaranın göklere karşı çıkabileceğine inanmıyorum!"
... ...
Fuma malikanesinin içinde, parlak bir inci yatak odasını kaplayan nazik bir ışıltı yayıyordu.
Qi Yan yatakta uzanıyordu, bedeni bu şeyin ışığıyla kaplanmıştı. Yan tarafına dönerek masanın üzerindeki ışık kaynağına baktığında, Nangong Jingnu ile geçirdiği zamanlar zihninde belirdi.
Jingjia sekizinci yılın on ikinci ayının sekizinci gününde, gelinini almak için gittiği yolda onu taşıyan at, karın üzerinde hızla koşuyordu.
Ding You'nun verdiği ilacı almış olsa da, yatak odasını kızıl kana boyamayı planlamıştı. Nangong Jingnu ile birlikte kendini de yıkıma götürmek için hazırlığını yapmıştı.
Duvağı kaldırdığı an, öncesinde karşılaşmış olduklarını fark etmişti.
Caddede şiddet sergileyen baskın genç efendi ile İmparator tarafından sevilen meşru Prensesi bağdaştıramamıştı.
Onunla etkileşim kurdukça Nangong Jingnu'yu kandırmanın olağanüstü derecede kolay olduğunu anlaması çok sürmemişti. Basit ve kibar biriydi. Kalbinin etrafında hiç duvar örülmemişti.
Onun söylemesine gerek olmadan, Nangong Jingnu kendi isteğiyle "centilmenin anlaşması"nı öne sürmüştü. Kendine acı çektirerek yaptığı hileler de onun üzerinde etkiliydi.
Takdir ederek Nangong Jingnu'yla oynamıştı. Onu sadık hizmetçilerinden ayırmıştı. Defalarca kez kandırarak gözyaşı dökmesine neden olmuştu. Onu teselli ederek kendisine tüm kalbiyle güvenmesini sağlamıştı, ardından da evinin ve eşyalarının yarısını yakmıştı...
Yuhuacong atında bir problem olduğunu fark ettiğinde açık bir şekilde atlara boyun eğdirme gücü olmasına rağmen canını riske atarak acımasızca Nangong Jingnu'nun kendisiyle bu oyunu oynamasını sağlamıştı.
Nangong Jingnu'nun mizacını iyice anlamıştı. Her ne kadar Fuma Prenses malikanesinde güçsüz ve çaresiz görünse de, gerçekte Ekselansları Prenses çoktan seve seve onun dediklerini dinleyip söylediklerini yapacak seviyeye gelmişti.
Böyle bile olsa, ona karşı komplo kurmaktan geri durmamıştı. Arkasından komplo kurmayı bir an olsun bırakmamıştı.
Bir milyon üç yüz bin yaşamın hiçbiri Nangong Jingnu yüzünden son bulmamıştı, fakat içindeki acıyı boşaltmak için bu günahı ona dayatmıştı.
O kadar soğukkanlı ve haindi ki bununla kendisi bile başa çıkamıyordu. Sırf bu yüzden bayılmıştı. Lakin uyandığında gördüğü ilk insan, başında bir gece ile bir gündüz boyunca bekleyen Nangong Jingnu olmuştu.
Yine ağlamıştı. Fakat, gözyaşlarını görmekten giderek daha da çok korkmaya başlıyordu.
Düşmanının kızının zavallı bir şekilde ağlamasını görmenin sevinç verici olması gerekmez miydi? Ama o kristal berraklığındaki gözyaşları, onu kendi ruhunun pisliğiyle yüzleşmeye zorlamıştı.
Onun üzerine atılmış, ardından da yemin edercesine şunları söylemişti: Seni kesinlikle iyileştireceğim, sana herhangi bir şey olduğunu görmek istemiyorum...
Xiahe içeri daldığında ve onları istemeden gerçekleşen müstehcen pozisyonda gördüğünde, çok utanmıştı.
Sinirlendiği belliydi, fakat sessizce Xiahe'nin gitmesine izin vermişti. Malikanenin asıl efendisi oydu, ama yine de...
Malikaneden ayrılırken onu izleyen ve at arabalarından oluşan uzun kuyruk, nefes almasını zorlaştıran ezici bir baskı gibiydi. Gözünü bile kırpmadan finansal kaynaklarının çoğunu ona vermişti.
Qi Yan eskileri düşünmeyi bıraktı. Kollarını bedenine sararak kıvrıldı.
Göğsünde parçalayıcı bir acı bulunuyor, gözyaşları sessizce akıyordu...
Wei Krallığı'nın kale şehirleri Çimenli Ovalara birer çivi gibi çakılıydı, ana vatanını kırık parçalara bölüyordu.
Çimenli Ovalardaki sayısız kayıp ruh hâlâ huzur bulamamıştı. Göklerde dolanıyor, izliyorlardı!
Bayin, "Qiyan Agula" adını kullanmıştı. Wei Krallığı'nın meclisi tarafından hedef alınacağını açık bir biçimde bilse de bunu yapmıştı.
On yıldan fazla süre önce "ölmüş" Anda'sını aramaktan başka ne sebeple olabilirdi ki?
Bayin zor geçen birkaç ay boyunca beklemişti, fakat Agula ortalıklarda gözükmemişti. Küçük ordusuyla düşman bölgesinin derinlerine sızmasının nedeni buydu, Erihe'nin başını doğudan almak içindi.
Ne tür bir çaresizlik içindeydi de böyle bir karar almıştı?
Agula'nın yaşamının çoktan son bulduğu çıkarımını yapmış olmalıydı. Kesin ölümü göze alarak Chengli kabilesinin intikamını bu yüzden almıştı.
Qi Yan ıstırap içinde birkaç kez çabaladı, ardından yumruğunu sıkarak birkaç defa göğsüne vurdu. Yastığının altına uzanarak bir şişe çıkardı, Ding You'nun kendisi için özelleştirdiği yeni ilaçtı.
Ding You şöyle demişti: Bu yolda yürümeye karar verdiğine göre, bir şeyler üzerinde fazla düşünme. Fiziksel durumun haddinden fazla düşünmene izin vermiyor.
Burnuna tuhaf bir koku doldu, ardından ağzına hafif bir tatlılık yayıldı. Qi Yan debelenmeyi bıraktı, göz kapakları ağırlaşmıştı.
Ekselansları, ne olursa olsun Wei Krallığı'nın borçlu olduğu her şeyi geri almak zorundayım.
Size borçlu olduklarımı ise... kendi yaşamımla geri ödeyeceğim.
Eğer.
Eğer bu can da borcu ödeyemezse, bir sonraki hayatımda ödeyeceğim...
... ...
Qi Yan'ın kendi malikanesine yerleşmesinin üçüncü gününde, Nangong Jingnu Qi Yan'ın geride bıraktığı kitabın bir kısmını ezberlemeyi bitirdi. Dikkati dağılarak bir iç geçirdi.
Qiuju Nangong Jingnu'nun yanında iğne işi yapıyordu, "Ekselansları, sorun nedir?"
"Fumalar Prensesleri doğum günleri ve tatillerle beraber sadece ayın ilk ve on beşinci gününde görebilir. Ne tür bir kural bu?"
Qiuju dudaklarını büzdü, "Bu hizmetçi bir şey demeye cüret edemez... yalnızca yüzyıllardır süregelen bir şey."
"Ben saraya bir gezintiye çıkacağım."
"Anlaşıldı, bu hizmetçi derhal gidip at arabasını hazırlayacak."
Nangong Jingnu gittiğinde doğrudan Nangong Rang'ı sordu, fakat bir hadım onu Cariye Ya'nın yatak odasına yönlendirmişti.
İmparator babasının ana odada Cariye Ya ile touhu* oynadığı gören Nangong Jingnu, kalbinin biraz sıkıştığını hissetti.
Ç/N: 投壶 oklar uzaktaki bir kaba fırlatılır
Kendi düşüncelerine fazla daldığı için kendini suçluyordu. Hadımın dedikleri dinlememişti.
"Çocuğum mu gelmiş? İmparator baban Jiya ile touhu oynuyordu, sen de katılmak ister misin?"
Nangong Jingnu'yu süzerken Jiya'nın güzel gözleri parlamıştı.
Agula'nın meselesiyle ilgili yeterince soru sormuştu. Qi Yan diye bir takma ad kullanıyordu ve Wei Krallığı'nın sınavlarından "İki Birincilik ile Bir Çiçek" unvanını kazanmıştı, fakat önündeki bu kişinin Fuması yapılmıştı.
Nangong Jingnu da Jiya'nın bakışlarını fark etti. Buna karşılık olarak hiç tereddüt etmeden abartılı bir şekilde gözlerini devirdi.
Bu hükümdarlıktaki tek meşru Prensesti. İmparator babası başarıyla bir İmparatoriçe seçmediği müddetçe, onun gözünde Arka Saray'daki tüm kadınlar birer metres olarak kalacaktı. Wei Krallığı'nda metreslerin statüsü çok düşüktü ve bir oğul dünyaya getirmemiş olanlar hizmetçilerle aynı seviyedeydi.
Meşru kız evladın bir metrese saygı göstermesi güzel olurdu, fakat yapmazsa da kimse bir şey diyemezdi. Eğer Nangong Jingnu erkek olsaydı, tam aksine Jiya'nın ona saygı göstermesi gerekirdi.
Elbette, Nangong Rang bunu hiç de uygunsuz bulmamıştı. Sevgi dolu bir şekilde şöyle dedi, "İmparator baban birkaç tur kaybetti, çocuğum yeteneklerini göstererek İmparator babası için bir şehri geri almak ister mi?"
"Bu kızınız İmparator babamın eğlencesini bölmeyecek. Bu kızınız bugün saraya, büyük arşive girmek için izin almaya geldi."
- - Ç/N: Bahsedilen oyun şöyle bir şey
Tumblr media
0 notes
restoranci · 4 months ago
Text
Zehirsiz Sofralar - İşlevsel Ormanlar -II-
Çiftçilerde Zehrilenme vakaları, Kanser ve Kısırlık
Bir Şeftali üreticisi veya bir çiftçi nasıl kanser olabilir? Yediği bir meyveden, ya da içtiği sudan mı? Yoksa oksijen alabilmek için soluduğu havadan mı?
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Tamer Güvenir, çalıştığı hasatahanede karşılaştığı zehirlenme vakalarından bahsederken, çiftçilerin ilaçlama yaparken maske, eldiven veya çizme gibi korunma araçlarını kullanmadıklarından dolayı birçok kez akut ve kronik zehirlenme sonucunda hastahanin acil bölümünde müdahele ettiklerini söylüyor. Bu vakalarda hızlı müdahele edilmememsi durumunda ölüme sebeb olacağı ve hızlı müdahelede ilk olarak kıyafetlerin çıkartılıp iyice yıkadıktan gerekli tedaviye başlandığını alnattı.
Bu çıplanma halini çok yanlış anlayan bazı çiftçilerin soyunup, çıplak halde tarlarda çalışmaya başladıklarını ve zehirlenme vakalarında, zehirlenmeyi çok daha hızlı yaşayan çiftçilerin sayısında bir artış olduğunu, ölüm oranlarının arttığını ve daha bir çok acıklı ve traajik hikayelerin olduğunu anlattı bir de.
İnsanda en büyük zarar akut ve kronik zehirlenme. Çocuklar büyüme ve gelişme evreleri daha hızlı olduğundan dolayı yetişkinlere göre daha kolay zehirlenirler, ve bu zehirlenme sonucunda hormonal değişim ve nörolojik bileşim üzerinde baskılanma gerçekleşiyor.
GDO’ lu ürünlerin 80%’ inde ot ilacı denilen (herbisit) en etkin maddesi olan Glifosat’ ın (Glyphosate) , WHO (Dünya Sağlık Örgütünün) kanser arşatırmaları bölümü, Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) “insanlarda muhtemelen kanser yapar” açıklamasını yaptı. Glisofat en yaygın herbisit olarak tarım, orman, şehir ve konutlarda uygulanıyor. GDO’ lu ürünlerde daha da fazla artmış durumda. GDO, soya ve mısır üretimlerinde kullanılır ve Roundup adı ile satılan glisofat, havada, suda ve yiyeceklerin yanı sıra, tarım işçilerinin kan ve idrarlarında da tespit edilmiştir.
Kadın Doğum Uzmanı ve Çiftçi, Dr Sertaç Kayın, Dünyada hastanelerdeki en yoğun bölüm Onkoloji bölümü olmaya başladığını, kanser oranlarının ivmelenerek arttığını ve bunların en önemli sebebinin tarım ilaçları ve pestisistler olduğunun artık aşikar olduğunu söylüyor. Artık ana sütünün bile temizlik ve saflık anlamına gelmediğinin, onun bile zehirli olduğunun altını çiziyor.
Fransa’ da Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Merkezi doktoru Dr. Luc Multigner, tarım ilacı kullanımının en yüksek olduğu Arjantin’ de, tarım ilaçları ile düşük sayıda sperm ve erkeklik hormonu arasındaki bağı ortaya çıkardı.
1995-1998 yılları arasında kısırlığına çözüm arayan 225 çiftçi üzerinde yapılan araştırma da, içinde çözücü bulunan böcek ilaçları ile kimyasaların, erkek üreme sistemine zarar verdiği sonucuna vardı. “Araştırmalar, düşük sperm parametresine sahip erkeklerin, geçtitğimiz son birkaç yıl içinde sık aralıklarla böcek ilacı ve çözücülere maruz kaldığını gösterdi.” diye konuştu. Dr. Multigner, böcek ilaçlarının erkeklerde testesteron oranını düşürürken, kadınlık hormonu olan österejen hormonunu ise artırdığına da işaret etti.
Gelişmekte olan ülkelerde çevre yasalarının sanayileşmiş ülekelere göre çok daha gevşek oluğuna dikkat çeken Dr. Multiger,
“Sorun şu ki, az gelişmiş ülkelerde az gelişmiş yasalar var ve insanlar sorunun tam olarak da farkında değil” i ne kadar da güzel söylemiş.
Yaşadığımız coğrafya ve Yurdumuz’ da görülen kanser vakalarının ivmeli bir şekilde artış sebebinin, sağlıklı diye yediğimiz bir sebze veya meyve, içtiğimiz bir bardak su ve temiz oksijen diye içimize çektiğimiz zehirlerden olduğunu bilmek, ne kadar gelişmiş bir ülke ve yasaları olduğunu ve insanların sorunun tam olarak da ne oluduğunun bile farkında olmamaları çok üzücü ve acı bir gerçeklik değil midir?
Haftaya devam...
0 notes
tripuck · 5 months ago
Link
0 notes