#6-7 cm uzunluğunda
Explore tagged Tumblr posts
otuzsekizinciparalel · 2 years ago
Text
banyoda kopskocaman böcek gördüm,, ben söyleyip de böcek ilacını getirene kadar kaçtı pervaz arasına,, fildirofil geri yattı başkanım da işe gitti........ Allah kardeşin de hayırlısını versin #yazıklarolmuş
15 notes · View notes
tibbivearomatikbitkiler · 2 years ago
Text
Adi Huş Ağacı
Adi Huş Ağacı
Tumblr media
#AdiHuş, #Ağaç, #BetulaPendula, #BeyazHuş, #BitkiIlacı, #Çevre, #CiltProblemleri, #Drog, #EtkenMadde, #HuşAğacı, #IdrarYoluEnfeksiyonları, #Kullanım, #Morfoloji, #Orman, #Yetiştirme https://is.gd/DTCwdL https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/agaclar/adi-hus-agaci/
Adi huş ağacı, yaygın olarak bilinen bir ağaç türüdür. Yaprakları ince ve dişlidir, gövdesi beyaz ve pürüzsüzdür. Ayrıca çeşitli kullanım alanları vardır, özellikle mobilya yapımında ve kağıt yapımında sıkça kullanılır.
Adi huş ağacı (Betula pendula) ağacının en fazla uzama miktarı yılda 60-80 cm kadardır. Bu ağaç, 20-30 metre yüksekliğe kadar büyüyebilir ve 12-15 metre genişliğe sahip olabilir. En fazla yayılması, tohumlarının rüzgar veya su yoluyla taşınmasıyla gerçekleşir. Tohumları genellikle ilkbahar aylarında üretilir ve sonbaharda olgunlaşır. Nihai olgunlaşma süresi, ağacın büyüme koşullarına, iklimine ve bölgesine bağlı olarak değişebilir. Ancak genellikle 40-60 yıl arasında olgunlaşır.
Yumurtamsı-mızraksı, tabanda dar olan yaprakların ucu sivri ve damla şeklindedir. 3-7 cm boyunda ve 1,5-3,5 cm genişliğinde ve koyu yeşil renklidir. Sonbaharda sararır. Yaprak sapı 1-3 cm uzunluğundadır.
TANIMLAMA
Yaprak Tipi : Basit Yapraklı Yaprak Dizilişi : Almaşık (Alternant) Yaprak Kenarı : Sivri-çift keskin dişli Sürgün : Genç sürgünler parlaktır. Gövde ve Kabuk : Gövde çapı 70 cm.’ye ulaşabilir. Yumuşak beyaz gümüşi renkte kabukları vardır. Dal Formu : Dalları sarkık formludur. Bitki Eşey Durumu : Bir Evcikli Çiçek : Erkek çiçekler sonbaharda oluşur, ilkbaharda olgunlaşır. Olgunlaştığında 5-6 cm boyunda kahverengi sarkık kurullar oluşturur. Dişi çiçekler kışı tomurcuk olarak geçirir, yapraklarla birlikte ortaya çıkar. Yeşil 3-4 cm boyunda ince sarkık kurullar halindedir. Çiçeklenme Zamanı : Bahar (Nisan) Çiçek Rengi : Yeşil Meyve : Meyve kurulları önce yeşil, olgunlaşınca kahverengi, 3-4 cm uzunluğunda olup, sarkık dururlar. Olgunlaşan meyve kurulları dağılır, kanatlı tohumlar ortaya çıkar. Tohum : Küçük ve kanatlıdır. Tepe Özelliği : Sarkık taçlı Rakım (En Düşük) : 1300 m. Rakım (En Yüksek) : 3000 m.
KULLANIM
Kullanım Alanları : Peyzaj Gıda Kullanılan Bölümleri : Yaprak Gövde (Odun) Odun Yapısı : Sarımsı beyaz odunu yumuşaktır. Peyzajda Kullanım : ParkBahçeYol (Alle) ağacı Geleneksel Kullanım : Odunu, tahta ayakkabı yapımında ve ısı değeri yüksek olduğundan yakıt eldesinde kullanılır. Gıda Olarak Kullanım : Yaprağı şekerli olduğundan mayalanarak bir tür alkollü bira yapılır.
Adi Huş Ağacı Özellikleri ve Faydaları
Adi Huş, yapraklarını sonbaharda döken bir ağaçtır. Yaprakları, oval şekilli ve dişli kenarlıdır. 5-10 cm boyutlarında olan yapraklar, açık yeşil renge sahiptir. Bitki, ilkbaharda sarı renkli erkek çiçeklerini, kahverengi dişi çiçeklerini taşır. Ayrıca bitkinin meyvesi, ince ve uzun bir şekilde kürdan gibi görünen salkımda bulunur.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Antimikrobiyal, Antioksidan Aktiviteleri ve Kullanım Olanakları
Adi Huş bitkisi, eski zamanlardan beri geleneksel tıp ve kültürel kullanımlarda önemli bir rol oynamıştır. Bitki, yaprakları ve kabuğu dahil olmak üzere farklı bölümleri ile kullanılabilmektedir.
Bitkinin kabuğu, geleneksel olarak ağrı kesici, antiseptik ve anti-enflamatuar özellikleri nedeniyle ağrıyan kas ve eklem ağrıları için kullanılmıştır. Kabuk, ayrıca deri problemlerine, özellikle sedef hastalığına da yardımcı olabilir. Bitkinin yaprakları, böbrek taşı ve idrar yolu enfeksiyonlarına karşı doğal bir çözüm olarak kullanılabilir.
Adi Huş bitkisinin ayrıca çok sayıda sağlık yararı bulunmaktadır. Bitki, antioksidan özellikleri sayesinde serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını önleyebilir. Ayrıca, Adi Huş bitkisi, iltihaplanmayı azaltmaya, yaraların iyileşmesine ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Bitkinin diğer bir kullanımı da ahşap üretimidir. Adi Huş, sert ve yoğun bir odun yapısına sahiptir ve bu nedenle özellikle mobilya yapımında sıklıkla tercih edilir. Ayrıca, bitkinin kabuğu, çeşitli el sanatları ve aksesuarların yapımında da kullanılabilir.
0 notes
hariomyogamerkezi · 5 years ago
Text
AĞRILI VE KISITLI OMUZDA YOGANIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ /GÜLDEM PEKTAŞ
İÇİNDEKİLER
1.     GİRİŞ
2.     GENEL BİLGİLER
2.a. OMUZ EKLEMİNİN ANATOMİSİ
2.b. AĞRILI VE KISITLI OMUZ HASTALIKLARI
3.     KISITLI OMUZUN ETKİSİ VE TEDAVİ SÜRECİNDE YOGA
4.     BEDEN FARKINDALIĞI İLE YOGA
5.     PRANAYAMA VE BEDEN
6.     AĞRILI OMUZ İÇİN YOGA ASANALARINDA KOL DURUŞLARI
7.     SONUÇ
8.     KAYNAKÇA
1.GİRİŞ
Size acı veren ve hareketlerinizi kısıtlayan bir omuz eklemiyle yaşamakta zorlanırsınız, iyileşme süreci oldukça uzun ve sancılıdır, tam olarak geçti diyemezsiniz ve tedavi süreci yeniden, yeniden tekrarlanarak uzar gider. Yaşamak için çabalarken mutsuz olursunuz.  
Benim sürecim böyle gelişti, yapılan tedaviye ve onca çabaya cevap veren bir omuz yapım yoktu ve sağ omzum nihayetinde operasyonla tedavi edildi.  Son üç yıl sağ omzumla derdim çok büyüktü ve şimdi sol yanım benzer bir durumla karşı karşıya.
Ancak bu kez diğeri kadar kötüleşmeden, çaresizlik yaşamadan ilerliyorum tedavi sürecinde. Bunun sebebi hem bana, hem de doktoruma göre YOGA. Anatomi bilgisi, beden farkındalığı, Yoga bilgisini hayatın içine almak ve Ahimsa. “Şiddetsizlik” usta Patanjali’nin Asthanga Yoga Sisteminin en önemli kuralı ve önce kendinden başlıyor Ahimsa..
Yoga bilgisini hayatın içine aktardığınızda yeni bir yol çıkıyor insanın karşısına. Kendini bilmek ve hayatı bu bilmenin sınırları içine almak. İhtiyacını görmezden gelmeden, kendini unutmadan yaşamak ya da gerçekten var olan bir sorunun çözümüne gitmek. Ertelemeden ve kendine zarar vermeden.
Yoga Uzmanlık Bitirme projemi, yıllardır uğraştığım bu konu üzerine yapmak istedim. İstedim ki, bu çalışma benim gibi omzuyla sıkıntısı olan herkese bir ışık tutsun ve yardımcı olsun. Bir ortopedi uzmanı tarafından teşhis edilmiş ağrılı bir omuz var ise ortada ve eklemin mobilizasyonuna gerek duyuluyorsa, yoganın iyileştirici gücünden faydalanmak, biz ağrıyan omuz sahipleri için önemli bana göre.
Omuz anatomisinden bahsetmeden olmazdı, çok kapsamlı olmasa da kas, eklem ve kemik yapısı hakkında genel bir bilgi vermeye çalıştım. Yoga eğitmenlerinin ve yoga asanalarını pratikte uygulayan herkesin beden anatomisini bilmesi, geliştirmesi gerektiğine inanıyorum.
Her yoga pratiğinde hatta gün içinde hemen her hareketimizde kollarımızı kullanıyoruz ve onları korumak hiç aklımıza gelmiyor. Biliyoruz yapısını, hareket kabiliyetini ama hatırlamıyoruz, unutur çünkü zihin. Biz tekrar tekrar bakmalıyız, yoga bir öğrenme yolculuğudur ve her bilgi diğeriyle birleştiğinde, birlikte kullanıldığında anlam kazanır. Bilgi yük olmaktan çıkar ve dönüşüm başlar.
“İmgeleme her şeydir”, bu benim öğrenip deneyimlediğim bir bilgi, ilgilendiğimiz yerin yapısını bilirsek gözümüzde canlandırabiliriz ve pratik anında o bölgenin yapısına uygun şekilde yapabiliriz o hareketi. Nefesi ve zihni bir arada tutmaya çalışırken, bu akışlara bir de beden anatomi bilgisini eklersek, bedenimize zarar vermeden güçlü bir iyileşme sağlayabiliriz.
2.GENEL BİLGİLER
2.a.OMUZ EKLEMİNİN ANATOMİSİ
Omuz; göğüs duvarı sternum, klavikula, skapula ve humerus arasında, gleno-humeral ve aksesuar eklemlerden (akromiyo-klavikular, sterno-klavikular ve skapulo-torasik) oluşan, sagittal, vertikal ve transvers düzlemlerde, oldukça geniş bir eklem açıklığına sahip kompleks bir yapıdır. Stabilizasyonu sağlayan eklem kapsülü ve rotator kaslarda ortaya çıkan patolojik değişiklikler omuz fonksiyonlarını ileri derece etkiler. Dış etkilere açık anatomik konumu nedeniyle gerek travmatik gerekse kullanmaya bağlı olan omuz eklemi patolojileri, sık karşılaşılan bir hastalık grubunu oluşturur.
Kemikler       :
Omuz ekleminde 3 kemik yer alır:
Kürek kemiği              (skapula)
Kol kemiği                   (humerus)
Köprücük kemiği        (Klavikula).
Omuz eklemi toraks ve sternum tarafından desteklenmekle birlikte, esas olarak klavikula, skapula ve humerus arasındaki bir oluşumdur. Akromiyoklavikular eklemle birbirine bağlanan klavikula ve skapula, bir çatı şeklinde gövde iskeletinin üst kısmını örter. Bu bağlantı bölgesi aynı zamanda üst ekstremite ile gövde arasındaki kavşak noktasını oluşturur. Bu kemik yapıların birbirleri ile ve gövde iskeleti ile ilişkileri hem ekstremitelerin hızlı, geniş açılı ve kompleks hareketleri yapabilmelerine izin verir, hem de omuz kavşağına binen mekanik yükleri gövde iskeleti üzerinde dağıtarak serviko-humeral damar-sinir paketleri ve toraks içi vital (hayati) yapıların korunmasını sağlar.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
                                            1. Klavikula, 15-17 cm. uzunluğunda, 2-3 cm. genişliğinde, "S" şeklinde iki kavsi olan bir kemiktir. Medial (orta hatta yakın) kavisin açıklığı öne, lateral (kenara yakın) kavisin açıklığı arkaya bakar. Kemiğin üst yüzeyi oldukça düzdür. Lateral uç yukarıdan aşağıya basık ve yassıdır. Bu ucun ön tarafında akromiyonla eklem yapan oval biçiminde küçük bir eklem yüzü vardır. Sternum ile eklemleşen medial uç ise daha kalındır.
2. Skapula, iki yüzü, üç köşesi ve üç kenarı olan, yassı bir kemiktir. Fonksiyonel açıdan lateral köşe önemlidir. Glenohumeral eklemi oluşturan glenoid kavite ve korakoid çıkıntı buradadır. Glenoid kavite kuyruğu yukarıda, başı aşağıda olan bir virgüle benzer. Yaklaşık olarak 2 -7° arasında retroversiyon (arkaya dönme) açısı vardır. Bu açının artması ya da azalması omuz instabilitesine (değişkenliğine) yol açabilir.
Korakoid çıkıntı birçok kas ve ligamanın tutunma yeridir ve yoga pratikleri esnasında buradaki ligamentleri fazla esnetmek zarar verici olabilir. Bedenin sınırlarını keşfetmek yoganın amaçlarından biridir..
Skapulanın arka yüzü ve iç kenarından başlayarak dışa ve yukarıya doğru uzanan yassı ve kalın bir çıkıntı (spina skapula), akromiyon denilen yassı ve kalın bir uzantı ile sonlanır. Akromiyon klavikula ile eklemleşir.  
3. Humerus, omuz eklemini oluşturan üçüncü kemik yapıdır. Humerus üst ucunun yarım küre şeklindeki yuvarlak eklem yüzüne kaput humeri denir. Kaput humeri yukarı ve içe bakar ve humerus cisminin uzun ekseni ile arasında, açıklığı mediale bakan 130º-150° lik bir açı meydana gelir. Ayrıca humerus başının yaklaşık 35°lik retroversiyon açısı vardır.
Omuz-kol kompleksi hareketlerinde klavikula sternum etrafında, skapula klavikula etrafında ve humerus skapula etrafında dönmekte ve buna skapulanın toraks üzerindeki dönücü ve kayıcı hareketleri eklenmektedir. Böyle bir düzenleme ile omuz-kol kompleksinde hareketlilik artmakta aynı zamanda göğüs duvarına güçlü bir şekilde tespit edilmektedir.
Eklemler:
Omuz; skapulo-humeral (glenohumeral), sterno-klavikular, akromio-klavikular ve skapulo-torasik eklem olmak üzere 4 eklemden oluşan bir yapıdır. Skapulo-torasik eklem gerçek anlamda anatomik bir eklem değildir. Skapula kemiğinin toraks üzerinde hareket yeteneğine sahip olması nedeniyle fonksiyonel yönden eklem olarak kabul edilir. Bu dört eklem aynı anda tek bir bütün olarak çalışabilir veya ayrı ayrı, serbest olarak ta hareket edebilir.
Omuz eklemi humerus başı ile skapuladaki glenoid fossa arasında meydana gelmiştir. Bu nedenle kol hareketlerinin "omuz eklemi hareketleri" adı altında ele alınması uygun olur. Omuz ekleminin yaptığı hareketler; fleksiyon (bükülme, kolun önden omuz yüksekliğinin üstüne kaldırılması), ekstansiyon (germe, geriye doğru uzatma, eklem açısının büyümesi), abdüksiyon (kolun yandan omuz yüksekliğine kalkması), addüksiyon (kolun aşağı inmesi ve bedene yakınlaşması) , internal rotasyon (içe dönme), eksternal rotasyon (dışa dönme) şeklindedir.
a.Gleno-humeral (skapula-humeral) eklem: Eklemi oluşturan kemik yüzeyler, anatomik olarak birbirleri ile uyumlu değildirler. Glenoid fossa humerus başına göre küçük kalır ve ancak başın 1/3 den biraz fazlası eklem çukuru ile temas eder. Omuz ekleminin bu mekanik uygunsuzluğu ekleme olağanüstü bir hareket yeteneği sağlar. Gleno-humeral eklemi örten kapsülün hacmi, humerus başının yaklaşık iki katı kadardır. Bu durum glenohumeral ekleme geniş hareket açısı sağlarken, stabilitenin (sağlamlık, dayanıklılık) azalmasına yol açar. Çünkü kapsülün stabiliteye katılımı azdır.  Eklem stabilitesi önden glenohumeral ligaman, üstten korakohumeral ligaman ve arkadan rotator kılıf tendonları ile sağlanır.
Ligamanlar eklemdeki iki kemiği birbirine bağlayan yapılardır. Bu bağlar eklemi sarar, eklem kapsülünü destekler, eklemin dayanıklılığını ve hareketini sağlar. Yoga pratikleri sırasında özellikle fazla esnetilmemeleri, korunmaları gerekir.
Glenohumeral ligaman superior (üst), medial (orta), inferior (iç) olmak üzere 3 parçadan oluşur. İlk iki parçanın eklem stabilitesine katkısı azdır. Ligamanın kalınlaşmış orta bölümüne superior band adı verilir ve kolun 90° abdüksiyon ve eksternal rotasyonunda majör stabilizatör olarak görev yapar.
                          b. Akromiyoklavikuler eklem(AKE): Klavikulanın dış ucu ile akromiali birleştiren planar (düzlemsel) bir eklemdir. AKE'in en önemli özelliği omuz elevasyonu (yukarı çıkması) sırasında yaklaşık 20º’ye ulaşan rotasyon yaparak ekleme ek bir hareket açıklığı sağlamasıdır. Bu rotasyon, elevasyonun ilk 20°si ve son 40°sinde oluşur.
c. Skapulotorasik eklem: Fonksiyonel olarak omuz kuşağı hareketlerine katkısından dolayı fizyolojik bir eklem olarak tanımlanır.  Skapula, kaslar ve bursalar ile ayrıldığı göğüs kafesi üzerinde kayar. Protraksiyon (öne itme), retraksiyon (geriye çekme), elevasyon ( yukarı kaldırma), depresyon (aşağı çekme) ve rotasyona ( ekseni etrafında dönme) uğrar. Fleksiyonun ilk 60°’sinde ve abdüksiyonun ilk 30°’sinde skapula, toraks üzerinde stabil pozisyondadır. Bundan sonra glenohumeral eklem hareketinin her 2 derecesi için skapulotorasik eklemde 1 derece hareket oluşur.
d. Sternoklavikular Eklem: Eyer tipi bir eklemdir.  Omuz kavşağı eklemleri arasında yer alan sternoklavikular eklem sternumun üst ucundan başlamaktadır. Sternoklavikular eklemi klavikula kemiğine doğru uzanarak proksimal (vücuda yakın) üst ucunda sonlanır. Üst ekstremitelerimiz ile gövde iskeleti arasında bulunan tek eklemimizdir. Omuz kavşağını ve üst ekstremiteyi toraksa bağlar. Sternoklavikular eklemi destekleyen en önemli kas Subclavius kasıdır. Eklem kapsülü oldukça kuvvetlidir ve dislokasyonu engeller.
Kaslar :              
Omuz fonksiyonlarını sağlayan kaslar topoğrafik olarak; aksio-skapular kaslar, aksio-humeral kaslar ve skapuladan başlayıp humerusa yapışan kaslar olmak üzere üç grupta incelenir.
Tumblr media
a. Aksio-skapular kaslar, aksiyal iskeletten (omurga, göğüs kemikleri) başlayıp skapulaya yapışırlar. Bu grupta trapezius, serratus anterior, pektoralis minör, levator skapula ve rhomboid kaslar bulunur. Levator skapula, skapulaya elevasyon ve lateral (dış yana) rotasyon yaptırır. Serratus anterior skapulaya depresyon ve protraksiyon yaptırır. Pektoralis minör depresyon ve protraksiyonda serratus anteriora yardım eder. Levator skapula ve serratus anterior rotasyon sırasında skapulanın sabitleşmesini sağlarlar. Trapeziusun üst lifleri skapulaya elevasyon ve lateral rotasyon yaptırırken, alt lifleri depresyon (aşağı çekme) ve retraksiyon (geri çekme) yaptırır. Rhomboid kaslar ise skapulaya medial rotasyon, retraksiyon ve elevasyon yaptırırlar. Bu kaslar trapeziusun antagonisti (eylemin tersi yönünde hareket eden kaslardır) gibi hareket ederek skapulayı medial yönde çekerler.
b. Aksio-humeral kaslar, aksiyal iskeletten başlayıp humerusa yapışırlar. Bu grupta latissimus dorsi ve pektoralis majör bulunur. Latissimus dorsi skapulaya retraksiyon yaptırır. Aynı zamanda omuza abdüksiyon, internal rotasyon ve ekstansiyon da yaptırır. Pektoralis majör ise omuzun addüksiyon, internal rotasyon, fleksiyon ve horizontal addüksiyonunda görev alır.
c. Skapuladan başlayıp humerusa yapışan kaslar, ise deltoid, teres major, biseps ve rotator kılıf kaslarıdır.
Tumblr media
Deltoid kası fonksiyonel olarak üç parçaya ayrılır. En kuvvetli parçası orta deltoiddir ve omuza abdüksiyon yaptırır. Anterior (ön) deltoid fleksiyon yaptırır, ayrıca horizontal addüksiyon (kolun bedenin önünden diğer omuz tarafına getirilmesi) ve internal (iç) rotasyonda görev alır. Posterior (arka) deltoid ekstansiyon ve horizontal abdüksiyon yaptırır. Eksternal rotasyona da yardımcıdır. Teres majör, omuz addüksiyonu, ekstansiyonu ve rotasyonunda görevlidir. Biseps omuzun depresörüdür. Bisipital tendon (biseps uzun başı tendonu) omuz eklem kapsülünün içinden geçer ve omuz eklemiyle ilgili hastalıklarda olaya katılabilir. Supraspinatus, infraspinatus, teres minör ve subskapularis kasları birlikte omuza rotasyon yaptırırlar ve omuzu bir kuşak gibi sarmalarından ötürü RK (rotator cuff) kasları olarak tanımlanırlar. Bunlar içinde en çok yaralanmaya maruz kalanı supraspinatustur. Supraspinatus omuza abdüksiyon yaptırır ve dış rotasyona yardımcı olur. İnfraspinatus dış rotasyonun primer kasıdır. Teres minör de dış rotasyona yardımcı olur. Subskapularis ise abdüksiyonda iken, omuzu iç rotasyona getirir.
Kol kemiğini kürek kemiğine bağlayan yapı rotator kılıftır. Bu kılıf 4 kasın kirişinden oluşur;
Supraspinatus
İnfraspinatus
Teres minör
Subskapularis
Tumblr media
Kirişler, kasları kemiğe bağlayan yapılardır. Kaslar, kemikleri bu kirişleri çekerek hareket ettirirler. Rotator manşet kolumuzu kaldırmada ve omuzu döndürme hareketinde yardımcıdır ve kolumuzu kaldırırken kol kemiğinin kürek kemiğinin yuvasında sıkı bir şekilde durmasını sağlar.
Rotator manşet; kürek kemiği çıkıntısı olan akromion ile omuz başı arasında 1-1.5 cm’lik bir aralıkta uzanır. Akromion ile rotator manşet arasında bursa adlı kese şeklinde bir yapı yer alır. Bu yapı, kayganlaştırıcı bir sıvı ile kemik ve kas arasında sürtünmeyi azaltır. Hareket açıklığının devamı için yumuşak bir bölge sağlar.
Omuz problemlerinde gerekli kas gücüne ulaşmak için düzenli ve kendi içinde gelişen pratiklere ihtiyacımız vardır. Eklem çevresindeki kaslar güçlendikçe eklemin gücü ve dayanıklılığı da artacaktır.
                                      2.b.AĞRILI VE KISITLI OMUZ HASTALIKLARI
Ağrılı omuz en yaygın yakınmalardan biridir. Omuz hastalıklarının tanısal sınıflandırması, omuzda ağrı ve fonksiyon kaybına neden olan problemler çok geniş bir alanı kapsamakta, ancak ben bu yazımda hareketle oluşup yine hareketle iyileşme sağlanabilen ve sıklıkla rastlanan problemlerden kısaca bahsedeceğim.
Bursit: Birçok kişiye göre omuzdaki ağrının nedeni omuzdaki bursa adı verilen kesenin inflamasyonu olan bursittir. (subakromial veya subkorakoidal veya skapulatorasik bursit)
Tendinit: Tendon inflamasyonuna verilen isimdir ve omuzdaki ağrının bir diğer nedeni olabilir. Tendonlar kasları kemiklere bağlayan ve çok güçlü olan yapılardır. İki tür tendinit vardır; Dejeneratif tendinit (dejenerasyona bağlıdır) ve Kalsifik tendinit (kalsiyumun omuz kasları içinde birikmesiyle ortaya çıkar).
Subakromial Sıkışma (İmpingement) Sendromu: Bursa veya tendonların inflamasyonlarına ise, birçok problem neden olabilir. Bu problemlerden bir tanesi impingement (sıkışma) sendromudur.
İmpingement sendromu; rotator manşet (döndürücü kılıf) tendonlarının omuz ekleminin çatısında bulunan akromiona sürtünmesiyle oluşur. Bu sürtünme ile o bölgede aşınma, hassasiyet, şişme ( ödem ) sebebiyle hareket kısıtlılığı başlar.
Kolun kaldırma hareketi kol kemiğini (humerus), akromionun köşesine doğru zorlar. Aşırı kullanım ile bu durum bursa dokusunda irritasyona ve şişmeye neden olur. Akromion ve rotator manşet arasındaki alanı daraltan her olay sıkışmanın kötüleşmesine yol açar.
Akromioklaviküler eklemdeki aşınma sonucu kemikte dikensi çıkıntılar oluşabilir. Kemik çıkıntılar akromion ve rotator manşet arasındaki alanı daraltabilirler. Bazı kişilerde bu alan akromionun anatomik yapısı nedeniyle dardır. Bazı akromion tipleri çok aşağıya eğimlidir ve rotator manşet üzerinde bası oluşturmaktadır.
Dejeneratif eklem hastalıkları  (Akromio-klavikuler eklem artrozu): Skapula ve humerus arasındaki ( glenohumeral) ve klavikula ile akromion arasındaki (akromioklavikuler) eklemlerde görülen artrit (ödem ve iltihabi durum) sonucu ortaya çıkan kireçlenmedir. AC eklem Artrozu olarak bahsedilir.
Donuk omuz(adeziv kapsülit): Aşırı kullanım (overuse), travma, akromiyoklavikular artroz gibi nedenler, tendonlarda sıkışmaya bağlı ağrı ve enflamasyon (impingement sendromu) ile kopmalara neden olabilir. Ağrı ve/veya yırtılma sonucu ortaya çıkan fonksiyon kaybı donuk omuz ( frozen shoulder ) gelişimi ile kronik bir hal alabilir. Ağrının şiddeti kişinin iş verimliliğini ve yaşam kalitesini etkilemekte olduğundan uygun tedavi şarttır. Bazı vakalarda ağrının omuzdan veya boyundaki bir olaydan mı kaynaklandığını ayırmak için omuz eklemindeki bursa dokusuna lokal anestezik verilir. İnjeksiyon sonrası ağrının ortadan kalkması omuz kaynaklı olduğunu doğrular. Ya da ağrının devam etmesi artık cerrahi bir tedavinin gerektiğini doğrular.
3. KISITLI OMUZUN ETKİSİ VE TEDAVİ SÜRECİNDE YOGA
Fiziksel muayene sonrasında anormal eğimli akromion veya kemik çıkıntıları  görmek için röntgen, tam teşhis için ise MRI (manyetik rezonans görüntüleme)  tetkiki istenir. MRI hem kemik yapı hem de tendonlar hakkında bize ayrıntılı  bilgi veren bir görüntüleme yöntemidir.
Erken evrelerde omuzda sürekli bir acı vardır. Aynı zamanda kolu yana  veya öne-yukarı kaldırırken ağrıya neden olur. Hastaların çoğu ağrı nedeniyle  etkilenen omuz üzerine yatmakta zorlandıklarını ifade ederler.
Güçsüzlük ve kolu kaldıramama bazen de rotator manşette yırtık oluştuğunu  düşündürür.
Arka cebe uzanırken hissedilen keskin ağrı impingement sendromunun  belirtilerinden biridir. Durum ilerledikçe, omuzdaki huzursuzluk artar. Bu dönemde yoga pratiklerinde internal ve external  rotasyon, fleksiyon, ekstansiyon ve kol dengeleri gerektiren duruşlar ağrılı  ve kısıtlıdır.
Omuz hastalıklarının  tedavisinde başarılı sonuç almak için teşhisin doğru yapılmış olması gerekir.  Tedavide Fizik tedavi ve Rehabilitasyon büyük rol oynar. Fizik tedavide  kullanılan eklem mobilizasyon hareketleri ve düzenli pratikler iyileşmenin  temelini oluşturur.
Codman egzersizi akut ağrılı dönemde uygulanmaya başlanır. Bedeni öne  eğerek zemin ile 90 derece açı yapacak şekilde durulur. Gevşemiş durumda, kol  sarkıtılarak omuz eklem döndürme hareketleri yapılır. Bu dönemden sonra amaç  omuz çevresi kaslarını ( özellikle deltoid, rotator kaf, serratus anteriör,  levatör skapula ve trapezius) güçlendirmektir. Bir dirence karşı ağırlıkla  veya elastik bantlar yardımıyla yapılır.
Erken safhada henüz iyileşmemiş omuz  eklemine aşırı güç uygulamaktan kaçınılmalıdır. Doktor kararı ile fizik tedavi  süreci başladığında, bu sürecin içine yoga eklenebilir ve bu bedenin farkında  olarak yapıldığında tedaviye yardımcı olandır.
Usta yogilerin yoga tanımlarına  baktığımızda bu tezi destekleyen muazzam bilgiler çıkıyor karşımıza;  “Asanaların iki derin etkisi vardır: fiziksel hareketin kontrolü ve hareket  aracılığıyla güç kazanmak. Hatha yoganın amacı yaşamsal enerjiyi dengeye  getirmektir. Böylece asanalar yaşamsal enerjileri boşa harcamaktansa, bedenin  rahatsızlığını ortadan kaldırmak için kullanılır”. Sri Aurobindo (1872-1950) ve eklemiş; “böylece beden arınır ve  mükemmel bir araç haline gelir”.
Diğer bir manevi usta Amit Ray ise şöyle tanımlamış; “Yoga  hareketin şiiridir, diğer egzersizler düz yazıdır. Yoganın gramerini  anlarsanız, kendi hareketinizin şiirini yazarsınız”.
4. BEDEN FARKINDALIĞI İLE YOGA
Normalde gün içinde kolumuzu omuz seviyesi üzerine her kaldırışımızda omuz ekleminde bir miktar sıkışma olmaktadır. Kolun sürekli omzun üzerine kaldırılmasını gerektiren işler, tekrarlayan fırlatma hareketi bu sıkışmanın problem haline gelmesine yol açabilir. Sıkışma; rotator manşet tendonlarında irritasyon veya hasar oluşturduğunda problem halini alır.
Bu sebeple; yoga pratiklerimizi yaparken, omuz eklem fleksiyonunda,  internal ve external rotasyonlarda, abdüksiyon hareketinde omuz yapımızı bilmek, bedeni dinlemek önemlidir. Yoga pratiklerinde farkında olmazsak buna benzer kol kullanımları zarar verici olabilir.
Yoganın koruyucu tarafı olmakla birlikte iyilik hali de yoga ile kalıcı olmalıdır. Kişinin nefesini, kalbini, kaslarını hâkimiyet altına almasının ve gerginlikleri çözmesinin bir yoludur yoga.
Klinik pratikte ve kendimde deneyimlediğim bir bilgiyi daha paylaşacağım; anatomik duruşta karşıdan baktığınızda ağrıyan omuz diğerinden daha yukardadır. Tek omuzla “bana ne” yapar gibi. Bana öyle geliyor ki aslında yardım çağrısıdır o. İlgilenilmesini ve iyileştirilmesini ister, farkına varılmasını ister. Her tedavi kişinin kendine göredir ve bu ancak bedenimizin farkında isek kolaylaşacak, iyileşme sağlanacaktır. Yoga aynı zamanda hocamın hep dediği gibi “kendilik işçiliğidir” ve tam da bu noktada beden farkındalığına ve anatomi bilgisine gerçekten çok ihtiyacımız vardır.
İlk omuz problemimde bedenimin ve ihtiyacının ne kadar farkında değilsem, diğerinde bir o kadar farkındaydım. Yoga eğitimim boyunca ağrılı olduğum dönemlerde asanalar yerine zihin yogası ve pranayama uyguladım. Zihnimden o asananın en iyi halini yapabildiğimi ve nefesimi omzumdan alıp yine oradan verdiğimi imgeledim, oradaki iyileşmeyi görerek ve ona şiddet uygulamadan.  İstemediği hiçbir hareketi ona uygulatmadım, onun yerine koyabileceğim ve bana iyi gelecek başka hareketler vardı ve işe yarıyordu.
Asananın güzelliğine ve yapabiliyor olmaya kendinizi kaptırdığınızda zarar görmek mümkün. Yanınızdaki matın üstünde arkadaşınız o duruşu mükemmel yapıyorken, sizin yapamamanız anatomik yapınızdan kaynaklanıyor olabilir. O omuzlarını veya kalça eklemini mükemmel açıyla kullanıyorken sizin bir yerinizde oluşan ani bir acı belki de durmanızı, başka bir çeşitleme ile o asanayı uygulamanızı söylüyordur. Sizin kabiliyetiniz muhtemelen başkadır.
Hepimizin anatomik yapısı aynı değildir ve yoga bizim farkındalığımız ile şekillenen bir pratiktir.
Ve belki de sadece bu sebeple yoga derslerinde kendi matımızın dışına gözümüzü kaydırmadan, bedenimizin iç sesini dinleyerek çalışmamız gerekiyordur.
Usta tanımlarına bir örnek daha; “bir duruşta ne kadar ileri gittiğin önemli değildir, vardığın yerde sana ne olduğu önemlidir”. Max Strom
5. PRANAYAMA VE BEDEN
Usta Patanjali’nin 8 basamaklı Asthanga Yoga sisteminde 4.basamaktır Pranayama. Toplumsal ve bireysel dönüştürücü kurallar olan Yama, Niyamalar ile Asanalardan sonra gelir. Prana yaşam enerjisidir ve amaç nefesi kontrol etmek, bu enerjiyi yönlendirmektir.
Var olmamız için gereken ön koşul nefesimizdir. Bizi var ediyorsa kuşkusuz iyileşme de sağlayacaktır. Surya’dan Patanjali’ye Yoga kitabında Bora Ercan şöyle diyor; “İ.Ö.2.yüzyılda yogilerin baş üstünde durarak birçok rahatsızlığı aştıklarından söz edilir. Çünkü hareket ve duruşun dönüştürücü etkisi vardır. Nasıl sözle zihin dönüşüme uğruyorsa, hareketle ve duruşla da beden dönüşüme uğrar.” Hareket ve duruşla dönüşüme uğrayan beden, yaşam enerjisini iyileşmeye yönlendirip düzenli uygulamalarla fark yaratabilir.
Burada bizim için gerekli ilk araç niyettir. Düzenli uygulamalarla, bedene giren ve çıkan nefesin bölgede dönüşüm sağladığına odaklı bir pratikten bahsediyorum. Farkında olarak, dikkatle bedenimizin bir bölgesine nefes alıp vermek meditasyon tekniklerinden biridir, yoga ve meditasyon pratiklerinizde bunu uygulamanız size iyilik hali getirecektir. Bu niyetle, Pranayama artık bizim için bir meditasyon aracıdır ve prananın bilgisi burada önemli rol oynar. Nefes, daha üst pencereden bakarsak PRA-NA; almak ve vermektir, bir akıştır ve prananın akışını, yeniden yapılandırma ve canlandırma özelliklerini kullanabilirsek kendi şifacımız kendimiz oluruz.
Ben bu düşünceyle her pratiğimde omuzlarıma nefes alıp verdim. Meditasyon eğitim programında öğrendiğim, bazen o an içimden gelen ve daha önce hiç duymadığım birçok yöntemle omuz bölgeme yaşam enerjimi yönlendirdim. Dr.Hiroshi Motoyama, Çakra Teorileri kitabında pranayama için şöyle bir ifade kullanmış; “Amaç nadiler aracılığıyla prana akışını artırmak, nadileri fizik bedene bağlayan çakraların da çalışması ile bu süptil enerjinin, fiziksel boyuttaki yaşam enerjisine dönüşümüdür”.
Her gelen nefes evren enerjisinden bir parçadır, her yeni enerji niyetimize göre yönlenerek gideceği yeri bulacaktır. Etkisi ise, o an hızlıca hissedilen ve devam eden bir iyilik halidir.
Örnek çalışma 1: Savasana pozunda derinleşin. Nefesin bedende akışına konsantre olun ve burun deliklerinizi avuçlarınızda imgeleyin. Ağrıyan omuz tarafındaki elin içinden nefes alın ve yukarıya sağlık dolu bir nefes gönderin. Ulaştığı yerde niyetinize hizmet eden nefes yine aynı elinizden çıksın. Çalışma boyunca ağrıyan taraf ile nefes alıp verebilirsiniz. Bu çalışmanın diğer aşamaları nefesi bir elden alıp diğer elden vermek ve tekrar verdiğin elden nefes almak.
Bu bir Nadi Sodhana çeşitlemesidir. Uygulamanın başında orijinalindeki gibi dik oturup, el prana mudrada iken burun deliklerini sırayla kullanarak çalışabilirsiniz. Bedende nefesi döndürmenize, hatırlamanıza ve rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
Örnek çalışma 2 : Sırtınızı ayakta durarak duvara yaslayın. Duvara kalçanız ve topuklarınız değecek kadar yaklaşın. Dikkatinizi kürek kemiklerinizde toplayın ve nefes alırken omuzlarınızı duvara doğru itin. İçeri giren havanın omuzları hareket ettirdiğini imgeleyin. Nefesi verirken omuzları ve bedeni rahatlatın. Çalışma boyunca bu uygulamayı sırt üstü uzanarak da uygulayabilirsiniz.
6. AĞRILI OMUZ İÇİN YOGA ASANALARINDA KOL DURUŞLARI
Bahsedeceğimiz her asana, her hareket çeşitliliği doktorunuzun iyileşme için eklem hareketine onay verdiği dönemde uygulanabilir. Yine doktorun onayladığı süre ve aralıklarda uygulamak iyileşmede önemli rol oynayacaktır. Omuz eklem açıklığı ve ağrının seviyesi pozlarda kolunuzu nasıl ve ne şekilde kullanacağınızı belirleyeceğinden örneklerdeki size en uygun olan kol duruşunu uygulayabilirsiniz. Henüz hiç kullanamıyorsanız, yapabildiğinizi hayal ederek başlayın.
Aşağıda verdiğim örnekler özellikle 1 ve 2. Seviye asanalar ile onların kol duruşu örnekleridir. İleri seviye asanalarda baş, kol ve omuz duruşları için daha başlangıçta sağlıklı ve güçlü bir omuz yapısına ihtiyaç vardır. Bedenini tanıyan kişi ve güçlenmeyi sağlayan bir beden, ileri seviye asanalarda kendi rotasını rahatlıkla çizebilir.
Virabhadrasana 1: Kolların abdüksiyonunda hafif bir external rotasyon sağlamak, nefesi verirken skapulayı yukarı döndürmek, kolları kaktüs pozunda tutmak veya çok ağrılı isek dirsekleri kaldırmadan sadece elleri iki yana açmak. Omuz eklem fleksiyonundan kaçınmak ve nefesi o bölgeye yönlendirmek.
Virabhadrasana 2: Kollar abdüksiyona giderken hafif bir dış rotasyonla ilerlemek, ön kolda süpinasyon sağlamak ve poza yerleşirken ön kol pronasyonu ile avuçları yere çevirmek. Ağrı izin vermiyorsa eli bele dayamak, nefesi yine kol ve omuzlara göndermek.
Utthita
Parsvakonasana: Üstteki omuz ağrılı ise eli bele dayamak veya bedenin yanında tutmak. Ağrı izin verdiği takdirde skapulayı yukarı doğru iterek omuz abdüksiyon ve external rotasyonuna yardımcı olmak. Ağrıyan omuz alttaki ise yere veya bloğa koyup üzerine abanmamak, yük bindirmemek. Bunun yerine gövde kaslarını kullanarak yerçekimine karşı direnmek.
Garudasana: Ağrılı ve kısıtlı omuz bu pozdaki yoğun omuz addüksiyonuna izin vermeyecektir. Bunun yerine hafif bir dirsek fleksiyonu ve skapula abdüksiyonu ve yukarıya rotasyonunu sağlamak, elleri göğüs önünde birleştirmek, yapabiliyorsak küçük bir omuz fleksiyonu ile nefes alıp vermek. Skapulanın yukarı rotasyonu göğüs kafesini rahatlatacağından nefesi rahat alarak basit denemelerle ilerleyebilirsiniz.
Parighasana: Üstteki omuz ağrılı ve kısıtlı ise kolu bedenin yanında tutmak, skapulayı diğerine doğru iterek göğüs açmak. Ağrı abdüksiyona izin veriyorsa gövdenin lateral fleksiyonu ile uyumlanarak ön kol pronasyonu sağlamak ve nefesi o bölgeye yönlendirerek başın üzerinde tutmak. Alttaki kol ise hafif bir external rotasyon, ön kol süpinasyonu ile elin dışını, uzanan bacağa dayamak.
Dhanurasana: Omuz eklemindeki ekstansiyon ve iç rotasyon ağrıyan omuza sıkıntı verebilir. Zaten var olan ağrı bu poza girmenize izin vermeyecektir. Bunun yerine skapula elevasyonu ve kalça ekstansiyonu ile geri bükülmeyi arttırmak ve omuz için; kolları bedenin yanında tutmak, iki yana açmak, elleri kalçaların üzerine getirmek, elleri kasıkların altına koymak.
Janu Sirsasana: Omuz fleksiyon ve dirsek extansiyonu acı veriyorsa uzandığınız bacağın iki yanına yere koymak, hafif geride tutmak, elleri diz üzerinde birleştirmek. Özellikle ayak tabanına veya bileğe tutunup çekmekten kaçınmalıyız.
Navasana: Ağrının izin verdiği ölçüde omuz fleksiyonu ve rahatlatıcı ise external rotasyon, skapula addüksiyonu. Karın bölgesinin yardımı ile sırtı dik tutmak.
Balasana: Öne bükülmelerde omuzun internal rotasyonu rahatlatıcı ise kolları doğal halinde tutmak. Omuzdaki problemin yerine ve seviyesine göre kolları bedenin yanında veya hafif bir external rotasyonla ileri doğru uzatmak.
Burada bahsetmediğim tüm asanalarda, denge ve oturma pozlarında omuz ekleminiz size nasıl hareket etmek istediğini söyleyecektir. Bizim yapmamız gereken bedenimizi dinlemek, nefesle birlikte olmak ve niyetimizi doğru koymaktır.
Bedenin tüm gücünün orada olduğu ve nefesin iyileştirici gücüyle sağlığına kavuştuğu fikriyle o asananın içinde kendi hareketimizin şiirini yazabiliriz.
7. SONUÇ
Benim tedavi sürecimin uzun sürdüğünden bahsetmiştim; İki kez omuz eklem içine, subakromiyal bölgeye, çevre kas ve dokularına enjeksiyon uygulaması yapıldı ancak çözüm olmadı ya da ufacık bir rahatlama. Bol acılı fizik tedavi süreçleri de işe yaramadı. Ben bu ağrılı dönemin en tepesine ulaştığımda doktorum ameliyat önerdi ve ben de sevinerek kabul ettim. Yukarıda adı geçen tüm hastalıklar omzumda mevcuttu ve bu noktada tek çare ameliyattı. Sonrasında yaşanan fizik tedavi süreci ise oldukça zordu. Sonunda iyileşti ama uzun yıllar hemşirelik mesleğimden dolayı hastaneler içinde olmama rağmen, bunca batı tıp yöntemi yetmemişti.
Bu kez batı ve doğu birleşti, yöntemler çoğaldı ve Yoganın iyileştirici gücü diğer omzumda dönüştürücü etki sağladı.
“Bilginin yük olmaması için kullanılması gerekir” der hocam, “kullanılması için de denenmiş ve içselleştirilmiş olması gerekir”.
Hiçbir bilgi kendisinden öncekiyle birleşmeden ortaya çıkmaz. Diğer bilgilerle birleşmesi, büyümesi ve kullanılır hale gelmesi bir süreçtir. Dolayısı ile hepimizin aynı süreçte olduğunu düşünürsek birimizin işine yarayan bilgi paylaşılmalıdır.  
Bu düşünceyle, öğrenip uyguladıklarımı sizlerle paylaşmaya çalıştım, umarım bana iyi gelen hepimize iyi gelir.
9.     KAYNAKÇA
1-Dr. Zuhal Sağlam, T.C Haydarpaşa Numune Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Servis Şefliği Uzmanlık Tezi. (Onay 2004)
2- Florence Nightingale Hastanesi Ortopedi Medikal Yayınları- 2019
3- Anatomi Bölümü Danışmanı; Rad.Uzman Dr. Almila Dutipek
4-Dr. Hiroshi Motoyama, “Şakra Teorileri”, Çev; Nejla Öztürk. Ruh ve Madde Yayınları
5- Bora Ercan, “Surya’dan Patanjali’ye Yoga 1.Kitap” 3,Basım Paloma Yayıncılık
6- Bora Ercan, “Hatha Yoga Pradipika- Svatmarama”  Basım Okyanus Yayıncılık
7- Hariom Meditasyon Uzmanlık Programı Eğitim Notlarım-2018
7 notes · View notes
lfmcn · 2 years ago
Text
Miss Turkey 2022 Finalistleri Belli Oldu!
Tumblr media
Miss Turkey Nedir? 2022 Miss Turkey Ne Zaman?
Miss Turkey, Türkiye'deki genç kızların katılımıyla düzenlenen bir güzellik yarışmasıdır. Bir Türk kadınının imajını en iyi şekilde taşıyan kişiler seçilir. Türk kadınının özelliklerini tüm dünyaya en güzel şekliyle göstermek amacıyla düzenlenmektedir. 2022 senesi için 20 Eylül 2022 tarihinde gerçekleştirilecek. Yapılacak yarışma organizasyonu, Miss Turkey'in resmi YouTube kanalından canlı olarak yayınlanacak ve meraklıları tarafından izlenebilecek. Miss Turkey 2022 Başvuru Şartları Nelerdir? - Yapılacak organizasyona, 1 Ocak 2022 tarihinde 18 yaşını doldurmuş ve 27 yaşından küçük olan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şartıyla hiç evlenmemiş ve çocuğu olmamış genç kızlar katılım sağlayabilir. Yarışmaya başvuru formunu dolduran kişiler bir portre ve bir mayolu çekilmiş boy fotoğrafını eklemek zorundadır. - Firma unvanı- ve/veya bağlı şirketlerinin, iştiraklerinin, reklam ve tanıtım acentelerinin çalışanları ve bu kişilerin birinci dereceden aile fertleri (eş, kardeş, ebeveyn veya çocukları) ve/veya akraba olup olmadıkları dikkate alınmaksızın bu kişilerle aynı hanede yaşayan kişiler yarışmaya katılamaz. - Başkası adına yarışmaya katılım sağlamak yasaktır. Katılacak kişi, başvuru formunda beyan ettiği kişisel bilgilerinin doğru olmadığı ve/veya kendisine ait olmadığının ve/veya herhangi bir şekilde yarışmaya katılımının başka herhangi bir nedenden dolayı kurallara aykırı olduğunun tespit edilmesi durumunda yarışmaya katılmasının www.missturkey.com.tr ve/veya CIK tarafından engellenebilir. Bu durumda katılımcının ödül kazanması durumunda ödülün teslim edilmeyeceğini, teslim edilmişse de ödülü www.missturkey.com.tr'ın ilk talebi üzerine derhal iade edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder. - Katılımcılar başvurularını www.missturkey.com.tr sayfaları üzerinden belirli tarih aralıklarında alınacaktır. Katılımcıların başvuruları önce formlar üzerinden jüri tarafından değerlendirilecektir. Daha sonra yarışmaya uygun bulunan katılımcılar seçmeler için İstanbul'a davet edilecektir. Seçmelerde organizasyonun jürileri tarafından katılımcılar arasından 20 (yirmi) finalist ve yedekler belirlenecektir. www.missturkey.com.tr, Yarışma'nın başvuru, seçme, Miss Turkey 2022 kampı ve final gecesi tarihlerini her zaman tek taraflı olarak değiştirilme hakkına sahiptir.
Tumblr media
Miss Turkey 2022- Soldan Sağa 2022 Miss Turkey Finalistleri - 1 Numara ile HANDE DENİZ ULUĞ, 21 yaşında. Boyu 1.85 cm. Üsküdar Üniversitesi’nde Reklamcılık Bölümü 4.Sınıf Öğrencisi. - 2 Numara ile GİZEM KOŞAR, 18 yaşında. Boyu 1.81 cm. Bahçeşehir Üniversitesi’nde Diş Hekimliği Bölümü 1.Sınıf Öğrencisi. - 3 Numara ile DERYA ÇETİNKAYA, 22 yaşında. Boyu 177.cm. Vrije Universiteit Brussel’de Hukuk bölümü 1. Sınıf öğrencisi. - 4 Numara ile ESİL KAYA, boyu 1.77 cm. Yaşı 19. Beykent Üniversitesi’nde Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü 2.Sınıf öğrencisi. - 5 Numara ile Aleyna Şirin, 21 yaşında ve 1.76 cm boy uzunluğuna sahip. Özyeğin Üniversitesi’nde İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü 2.Sınıf öğrencisi. - 6 Numara ile İREM SU KAHRAMANTÜRK, 20 yaşında ve 1.79 cm boy uzunluğuna sahip. Samsun Özel Tekev Anadolu Lisesi Mezunu. - 7 Numara ile İLAYDA ÜSTÜN, 23 yaşında ve boyu 1.78 cm. Kadir Has Üniversitesi’nde Reklamcılık bölümü 4.Sınıf Öğrencisi. - 8 Numara ile SELİN ERBERK GURDİKYAN, 23 yaşında ve 1.78 cm uzunluğunda. Florida International University Tıp Fakültesi Son Sınıf Öğrencisi. Ayrıca bu katılımcının annesi olan Neşe Erberk’te 1983'te Türkiye ve 1984'de de Avrupa Güzeli seçilmişti. - 9 Numara ile İPEK ARSU, 20 yaşında ve 1.73 cm uzunluğunda. Akdeniz Üniversitesi Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Mezunu. - 10 Numara ile SELVER MİRA ATAGÜL, 23 yaşında ve boyu 1.72 cm. Marmara Üniversitesi’nde Tekstil Mühendisliği Bölümü 3.Sınıf Öğrencisi. - 11 Numara ile NİL DİZDAR, 23 yaşında ve boyu 1.73 cm. Yaşar Üniversitesi’nde Müzik Bölümü Jazz Vokal 4.Sınıf Öğrencisi. - 12 Numara ile TUANA KURT, 24 yaşında ve 1.75 cm boyunda. Bahçeşehir Üniversitesi’nde Özel Hukuk Yüksek Lisans Öğrencisi - 13 Numara ile NURTEN AYTEN, 21 yaşında ve 1.77 cm boy uzunluğuna sahip. Uludağ Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi - 14 Numara ile SUDE TANYILDIZ, 23 yaşında ve 1.76 cm uzunluğunda. Bilgi Üniversitesi’nde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Mezunu - 15 Numara ile ZEYNEP ELİF ÖZAL, 21 yaşında ve 1.75 cm boy uzunluğuna sahip. Bilgi Üniversitesi’nde Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü 2. Sınıf öğrencisi. - 16 Numara ile ŞİRİN ABUFAUR, 25 yaşında. Boyu 1.78 cm. Namık Kemal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu mezunu. - 17 Numara ile ECE AYDEMİR, 21 yaşında ve 176 cm. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Beslenme ve Diyetetik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi. - 18 Numara ile BERFİN ANT, 23 yaşında ve 1.77 cm uzunluğunda. Marmara Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi 4.Sınıf Öğrencisi. - 19 Numara ile NURSENA SAY, 24 yaşında ve 1.80 cm boy uzunluğuna sahip. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunu. - 20 Numara ile MERVE YILDIRIM, 24 yaşında ve 1.84 cm boy uzunluğuna sahip. Beykent Üniversitesi’nde Sinema ve Televizyon Bölümü 4. Sınıf öğrencisi. - Daha fazlası için tıklayarak sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın! Read the full article
0 notes
fenrees · 3 years ago
Text
Birbirinden Lezzetli 20 Vejetaryen Tarif
  Yazımızda hazırlaması kolay, uygun fiyatlı ve protein içeriğinden zengin malzemelerle yapabileceğiniz sağlıklı ve lezzetli 20 vejetaryen yemek, smoothie ve tatlı tarifi bulacaksınız. Aynı zamanda “Birbirinden Lezzetli 20 Vegan Tarif” yazımızı da inceleyebilirsiniz. Afiyet olsun!
  İşte birbirinden lezzetli 20 vejetaryen tarif:
  1) Fıstık ve Tofulu Noodle
Malzemeler
Çıtır Tofu için,
400 gr ekstra sert tofu
1/4 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı mısır nişastası
1 yemek kaşığı yemeklik yağ
Fıstıklı Lime Sos için,
3 yemek kaşığı doğal fıstık ezmesi
1 yemek kaşığı esmer şeker
1 diş sarımsak, kıyılmış
1/2 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
2 yemek kaşığı limon suyu
2 çay kaşığı soya sosu
1/4 su bardağı bitkisel yağ
Noodle için,
230 gr pirinç eriştesi (farklı bir erişte de kullanabilirsiniz)
1 kırmızı dolmalık biber
1 salatalık
1 havuç
1/2 demet kişniş
1/4 su bardağı kıyılmış fıstık
  Yapılışı
Öncelikle tofuyu paketinden çıkarın, ardından bir tepsiye yerleştirin. Tofuların üstünü kapatacak şekilde bir kesme tahtası, tabak veya başka bir düz nesne yerleştirin, ardından bu nesnenin üzerine üzerine dökme demir tava veya su dolu bir kap gibi ağırlık ve basınç yapacak bir şey koyun. Tofudaki fazla nemi dışarı atmak için bu ağırlığı yaklaşık 30 dakika tofunun üstünde kalacak şekilde bırakın.
Tofu preslenirken fıstıklı lime (misket limonu) sosunu hazırlayın; fıstık ezmesi, esmer şeker, kıyılmış sarımsak, rendelenmiş zencefil, lime suyu, soya sosu ve yağı bir kapta birleştirin. Pürüzsüz hal alana kadar çırpın ve kenara alın.
Tofu beklemeye devam ederken noodle içerisinde kullanacağınız sebzeleri de hazırlayabilirsiniz. Kırmızı dolmalık biberi dilimleyin, salatalığı ince çubuklar halinde dilimleyin, bir peynir rendesi kullanarak havucu rendeleyin ve kişniş yapraklarını saplarından ayırın (veya kabaca doğrayın).
Tofu yaklaşık 30 dakika preslendikten sonra fırın tepsisine saldığı fazla suyu boşaltın. Preslenmiş tofuyu bir kesme tahtasına aktarın ve dilediğiniz ebatta küp küp kesin.
Tofu küplerini bir kaseye veya sığ bir tabağa koyun ve üzerine tuz ve mısır nişastası serpin. Mısır nişastası ile kaplanana kadar kabı sallayın.
Yemeklik yağı büyük bir yapışmaz tavada orta ateşte ısıtın. Isınan yağa tofu küplerini ekleyin ve altın kahverengi renkte ve gevrek olana kadar iki yüzünü de pişirin. Tofular çıtır çıtır olduklarında tavadan alabilirsiniz.
Son olarak erişteleri pişirin. Bir tencere suyu tamamen kaynatın, ardından erişteleri ekleyin. Yalnızca yaklaşık üç dakika kadar veya pakette önerilen süre kadar kaynatın. Erişteleri bir kevgir içinde boşaltın ve soğuk suyla hafifçe durulayın. Ardından iyice süzülmesini sağlayın.
Malzemeleri birleştirmek için önce erişteleri her kasenin en altına, kasenin yaklaşık ¼’ünü dolduracak kadar yerleştirin. Önceden hazırlamış olduğunuz dolmalık biber, salatalık, havuç, kişniş ve çıtır tofu ile üzerini doldurun. Son olarak da biraz kıyılmış fıstık serpin ve ardından damak zevkinize göre dilediğiniz miktarda fıstıklı lime sosundan ekleyin.
    2) Ev Yapımı Yağlı Biscuit
Malzemeler
6 yemek kaşığı tuzlu tereyağı
2,5 su bardağı un
1 yemek kaşığı kabartma tozu
1/2 çay kaşığı karbonat
3/4 çay kaşığı tuz
1 su bardağı tam yağlı süt
1 yemek kaşığı sirke
  Yapılışı
Tarife başlamadan önce tereyağını 30-60 dakika kadar dondurarak ekstra soğuk ve kolayca rendelemek için daha katı hale getirin.
Fırını 200-220 derecede önceden ısıtın. Büyük bir kapta un, kabartma tozu, karbonat ve tuzu birleştirin ve iyice karıştırın.
Tereyağını un kasesine rendelemek için bir peynir rendesi kullanın. Sonrasında, mısır unu gibi bir görüntü alana kadar rendelediğiniz tereyağını ve unu ellerinizle karıştırın.
Sirkeyi sütün içine karıştırın. Sütü, tereyağı ve un karışımının içine dökün, ardından hamur oluşana kadar karıştırın.
Hamuru hafifçe unlanmış bir yüzeye koyun, ardından büyük bir dikdörtgen şekli verecek biçimde bastırın. Ardından hamuru kendi üzerine üçe katlayın. Ve dikdörtgen şeklini bozmadan 1,5 – 2 cm kalınlıkta kalacak şekilde bastırmaya devam edin.
Hamurdan parka kesmek için bir bisküvi kesici veya bir su bardağı kullanın. Artıkları toplayın, tekrar yoğurun ve elinizdeki tüm hamur bitene kadar aynı şekilde birkaç parça daha kesin.
Biscuit parçalarını fırın kağıdı serdiğiniz tepsiye yerleştirin. Üst kısımlarının ekstra kahverengi renk alması için üstüne biraz süt sürün.
Biscuitleri önceden ısıttığınız fırında 15-17 dakika  kadar, veya üstleri altın rengi olana kadar pişirin. Hem sıcakken hem de soğuduktan sonra afiyetle tüketebilirsiniz.
    3) Sürpriz Malzemeli Kirazlı Bademli Smoothie
Malzemeler
1/2 donmuş muz
1/2 su bardağı dondurulmuş tatlı kiraz
1 yemek kaşığı badem yağı
1/8 çay kaşığı tarçın
1 su bardağı badem sütü
1/2 su bardağı donmuş karnabahar, evet karnabahar!
  Yapılışı
Tüm malzemeleri bir blendera ekleyin ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırın.
Malzemelerin düzgün bir şekilde karışmasını sağlamak için sıvı miktarını gerektiği gibi ayarlayın. Hazırladıktan sonra hemen servis yapın.
    4) Tortilla Omlet
Malzemeler
1/2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tortilla ekmeği (fırın tepsisini kaplayacak boyutta)
1/2 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
1/4 kırmızı biber
2 yemek kaşığı doğranmış yeşil biber
4 büyük yumurta
1/8 çay kaşığı tuz
1/8 çay kaşığı biber
2 yemek kaşığı salsa sos veya domates püresi
1 yeşil soğan, dilimlenmiş
  Yapılışı
Fırını önceden 180 derecede ısıtın.
Yuvarlak bir fırın tepsisinin iç yüzeyine zeytinyağı fırçalayın.
Tortillayı, kenarları tepsinin kenarlarını katlayacak şekilde fırın tepsisine bastırın. Tortillayı daha esnek hale getirmek için önce birkaç saniye mikrodalgada ısıtmak yardımcı olabilir.
Tortilla tabanına rendelenmiş kaşarın 1/2’sini serpin. Dolmalık biberi doğrayın ve doğranmış yeşil biberlerle birlikte peynirin üzerine ekleyin.
Yumurtaları sebzelerin ve peynirin üzerine kırın. Birer tutam tuz ve karabiber ile tatlandırın.
Kalan rendelenmiş peyniri yumurtaların üzerine ekleyin.
Yumurtaları yaklaşık 20 dakika ya da beyazları katılaşıp sarıları biraz sıvı olana kadar pişirin. Yumurtaların kıvamını kolayca görmek için tepsiyi biraz sallayabilirsiniz.
Piştikten sonra pişmiş tortilla yumurtalarının üzerine birkaç yemek kaşığı salsa sos veya domates püresi dökün ve üzerine dilimlenmiş yeşil soğan serpin.
Zemindeki tortillayı bir bıçak yardımıyla kenarlardan gevşetin, ardından tabaktan dışarı kaydırın ve büyük bir bıçak kullanarak dörde bölün. sıcak servis yapın.
    5) Brokolili Çedarlı Pizza
Malzemeler
1 büyük pizza hamuru
Sos için,
1 yemek kaşığı tereyağı
115 gr krem peynir
1/2 su bardağı süt
1/4 çay kaşığı sarımsak tozu
1/4 çay kaşığı soğan tozu
1/2 çay kaşığı kuru fesleğen
1/2 çay kaşığı kuru kekik
1/4 çay kaşığı tuz
1/8 çay kaşığı karabiber
Üstü için,
340 gr dondurulmuş brokoli (sapları kesilmiş), çözdürülmüş
170 gr çedar peyniri, rendelenmiş
  Yapılışı
Önce sosu hazırlayın. Tereyağı, krem peynir, süt, sarımsak tozu, soğan tozu, fesleğen, kekik, tuz ve karabiberi küçük bir tencerede birleştirin. Krem peynir tamamen eriyene ve sos kalın ve kremsi olana kadar orta ateşte ısıtın ve karıştırın.
Fırını 230 derecede önceden ısıtın.
Pizza hamurunuzu pizza tepsisinin üzerine yayın. Hazırladığınız sosu pizza hamurunun yüzeyine yayın.
Brokoliyi küçük parçalar halinde doğrayın ve pizzanın üzerine üzerine serpin. Son olarak en üste rendelenmiş çedar peynirini serpin.
Pizzayı 10-15 dakika ya da pizza kabuğu altın sarısı renk alana ve üstteki çedar eriyene kadar pişirin. Sekize dilimleyin bölün ve servis yapın.
    6) Patlıcanlı Mozarellalı Sandviç
Malzemeler
1 patlıcan (yaklaşık 20 cm uzunluğunda)
4 yemek kaşığı zeytinyağı
2 diş sarımsak
1 çay kaşığı dilediğiniz baharatlar (kajun, karabiber, toz acı biber, vs)
1 su bardağı domates püresi
1/2 çay kaşığı tuz
4 adet sandviç ekmeği
1 yemek kaşığı tereyağı
1/4 çay kaşığı sarımsak tozu
115 gr mozzarella
  Yapılışı
Patlıcanı küçük küpler halinde doğrayın. Sarımsağı rendeleyin.
Orta ateşte büyük bir tavada 2 yemek kaşığı zeytinyağı ısıtın. Kıyılmış sarımsağı ekleyin ve 1-2 dakika soteleyin, ardından küp doğranmış patlıcan ve seçtiğiniz baharatları ekleyin. Patlıcanlar yumuşayana kadar (5-7 dakika) sotelemeye devam edin.
Patlıcanlı tavaya domates püresini ekleyin ve iyice karıştırın. 3-5 dakika daha pişirin. Tuzu ekleyin.
Fırını önceden 180 derecede ısıtın.
2 yemek kaşığı zeytinyağını tereyağı ve sarımsak tozu ile birleştirin. Tereyağını eritmek için 15-30 saniye mikrodalgaya koyabilirsiniz, ardından birleştirmek için karıştırın.
Sandviç ekmeklerini bir fırın tepsisine koyun ve içini kesin. Tereyağı ve zeytinyağı karışımını ekmeklerin kesilmiş yüzeylerine fırça yardımıyla sürün. Fırında orta rafta yaklaşık 5 dakika ya da ekmekler hafif altın rengi olana kadar ısıtın.
Ekmekleri fırından çıkardıktan sonra patlıcan karışımını içine ekleyin, ardından üstlerini mozzarella peyniri ile doldurun. Doldurduğunuz sandviçleri sıcak fırına geri koyun ve yaklaşık 5 dakika daha veya mozzarella eriyene kadar pişirin. Sıcak servis yapın!
    7) Biberli Peynirli Soslu Makarna
Malzemeler
225 gr makarna
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı un
2 su bardağı tam yağlı süt
230 gr peynir (kaşar, çedar veya mozzarella), rendelenmiş
65 gr doğranmış yeşil biber
1/2 çay kaşığı kimyon
1/8 çay kaşığı kırmızı biber
1/4 çay kaşığı tuz
  Yapılışı
Makarna için büyük bir tencereye su koyup kaynatın. Kaynadıktan sonra makarnayı ekleyin ve yumuşayana kadar (7-10 dakika) kaynatmaya devam edin. Makarnayı bir kevgir içinde boşaltıp süzün.
Makarna pişerken bir yandan sosu hazırlayın. Bir tencereye tereyağı ve unu ekleyin ve orta ateşte karıştırarak yaklaşık 2 dakika pişirin.
Sütü pişmiş tereyağı ve un karışımına ekleyip çırpın. Süt kaynamaya başlayana kadar orta ateşte çırpmaya ve pişirmeye devam edin, bu noktada krema kıvamı alacaktır.
Ocağı kapatın. Her seferinde bir avuç olmak üzere rendelenmiş peyniri pişirdiğiniz sosun içine ekleyin ve tamamen eriyene kadar karıştırmaya başlayın.
Doğranmış yeşil biberleri; kimyon, kırmızı biber ve tuzla birlikte peynir sosuna ekleyin. Makarna ile karıştırıldığında baharatların tadı hafifçe seyreleceğinden, sosun yoğun bir şekilde baharatlandığından emin olun.
Son olarak, haşlanmış ve süzülmüş makarnayı hazırladığınız sosla birleştirin. Sıcak servis yapın.
    8) Lahanalı Fasulyeli Esmer Pilav
Malzemeler
1 su bardağı uzun taneli kahverengi pirinç
Sirkeli sos için,
1/4 su bardağı zeytinyağı
3 yemek kaşığı kırmızı şarap sirkesi
1/2 yemek kaşığı hardal
1/2 yemek kaşığı dilediğiniz baharatlar
1/4 çay kaşığı sarımsak tozu
1/4 çay kaşığı tuz
1/4 çay kaşığı karabiber
Lahana sotesi için,
225 gr doğranmış taze lahana (6 su bardağı)
1/2 yemek kaşığı yemeklik yağ
1 diş sarımsak, kıyılmış
1/8 çay kaşığı tuz
Süsleme için,
35 gr meksika fasulyesi (beyaz fasulye de kullanabilirsiniz)
1/4 su bardağı kurutulmuş domates
1/4 su bardağı kıyılmış ceviz
55 gr beyaz peynir
  Yapılışı
Önce pirinci pişirmeye başlayın. Kalan malzemeler pirinç pişirilirken hazırlanabilir. Bir tencereye pirinci ve 2 su bardağı suyu ekleyin. Üstüne bir kapak koyun ve suyu tamamen kaynatın. Kaynadıktan sonra, ısıyı en aza indirin ve pirinci 40 dakika pişirin. 40 dakika sonra, ocağı kapatın ve pilavı kapağı kapalı şekilde 5 dakika daha bekletin. Servis yapmadan hemen önce kapağını açıp karıştırın.
Pirinç pişirilirken sirkeli sosu hazırlayın, böylece sosu dinlendirmek için zamanınız olur ve aromalar daha iyi karışır. Bir kavanoz veya kasede zeytinyağı, kırmızı şarap sirkesi, hardal, baharatlar, sarımsak tozu, tuz ve karabiberi birleştirin. Karışımı iyice çırpın ve kenara alın. Malzemeleri bir kavanoza boşaltıp ağzını kapatıp çalkalayarak da güzelce karışmalarını sağlayabilirsiniz.
Büyük bir tencereye veya tavaya yemeklik yağı ve kıyılmış sarımsağı ekleyin. Sarımsakları orta ateşte yaklaşık bir dakika soteleyin. Doğranmış lahanayı ve tuzu ekleyin. Birkaç dakika daha veya sadece lahana soluncaya kadar soteleyin. Lahanayı bir kenara koyun.
Son olarak, üst süsleme için kalan malzemeleri hazırlayın. Fasulyeleri yıkayıp süzün. Kurutulmuş domatesleri ve cevizleri doğrayın. Beyaz peyniri parçalayın.
Pirinç piştiğinde kaseleri hazırlamanın zamanı geldi. Kullanacağınız her kaseye veya kaba yaklaşık ¾ su bardağı pirinç ekleyin, ardından ½ su bardağı sotelenmiş lahana, ⅓ su bardağı fasulye ve bir çorba kaşığı kurutulmuş domates ve ceviz ekleyin. Her kasenin üzerine biraz da beyaz peynir serpin. Yemeye hazır olana kadar soğutun.
Servis yapmadan hemen önce bir mikrodalga kullanarak kaseleri tekrar ısıtın, kaselere eşit şekilde sirkeli sostan ekleyin, iyice karıştırın ve tadını çıkarın!
    9) Kimyon ve Limonlu Coleslaw Salata
Malzemeler
1/2 su bardağı mayonez
2 yemek kaşığı taze lime (misket limonu) suyu (yaklaşık 1/2 limon)
1 çay kaşığı öğütülmüş kimyon
1/2 çay kaşığı tuz
1/8 çay kaşığı acı biber
1 çay kaşığı şeker
1/2 baş yeşil lahana (yaklaşık 6 su bardağı kıyılmış)
2 adet havuç
4 yeşil soğan
  Yapılışı
Mayonez, limon suyu, kimyon, tuz, şeker ve bir tutam acı biberi karıştırarak lahana salatası sosunu hazırlayın. Hazırladığınız sosu kullanıma zamanı gelene kadar buzdolabında soğutun.
Lahanayı ayıkladıktan sonra ince ince kıyın. Havuçları soyun, ardından rendelemek için büyük bir delikli peynir rendesi kullanın. Yeşil soğanları ince ince dilimleyin.
Büyük bir kapta lahana, havuç ve yeşil soğanı birleştirin. Dolapta soğuttuğunuz sosu üstüne dökün, ardından her şey sosla iyice kaplanana kadar karıştırın. Salatayı hemen servis edin veya servis yapmaya hazır olana kadar dolapta soğutun. Soğuduktan sonra, servis yapmadan önce iyice karıştırdığınızdan emin olun.
    10) Beyaz Peynirli Ispanaklı Pilav
Malzemeler
230 gr dondurulmuş doğranmış ıspanak
2 diş sarımsak, kıyılmış
2 yemek kaşığı tereyağı
1,5 su bardağı uzun taneli beyaz pirinç
3/4 çay kaşığı tuz
2,5 su bardağı su
1 yemek kaşığı limon suyu
55 gr Beyaz peynir, ufalanmış
  Yapılışı
Ispanağı ister oda sıcaklığında 1 saat bekleterek veya 1-2 dakika mikrodalgada ısıtarak çözdürün. Ispanaktaki fazla suyu almak için iyice sıkın, aşırı kuru olmasına gerek yok.
Kıyılmış sarımsak ve tereyağını orta boy bir sos tenceresine ekleyin ve orta ateşte 1-2 dakika soteleyin.
Ispanağı, pirinci, tuzu, lime suyunu ve 2,5 su bardağı suyu sos tenceresine ekleyin ve bir kere karıştırın.
Tencerenin kapağını kapatın, ocağı orta-yüksek seviyeye getirin ve suyun kaynama noktasına gelmesini bekleyin. Tamamen kaynamaya başladığında, ısıyı en düşük seviyeye indirin ve pirinci 15 dakika pişirin. 15 dakika sonra, ocağı kapatın ve tencerenin kapağını açmadan beş dakika daha dinlenmeye bırakın.
Pirinci bir çatalla ters düz edin, ıspanağı pirincin içine karıştırın (ıspanaklar pişirme sırasında üste çıkma eğilimindedir). Son olarak, beyaz peyniri üstüne serpin ve tekrar karıştırın. Sıcak servis yapın!
    11) Siyah Fasulyeli Quesadilla
Malzemeler
35 gr siyah fasulye
1 su bardağı donmuş mısır
1/2 su bardağı kırmızı soğan
1 diş sarımsak
1/4 demet taze kişniş (yaklaşık ½ fincan doğranmış)
2 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
Damak zevkinize göre dilediğiniz kadar taco baharatı
10 adet tortilla (16-17 cm çapında)
  Yapılışı
Siyah fasulyeleri süzün ve donmuş mısır taneleriyle birlikte bir kaseye ekleyin (mısırları çözmenize gerek yok)
Soğanı ince ince doğrayın, sarımsağı kıyın ve kişnişi kabaca doğrayın.
Fasulye ve mısırla birlikte kaseye soğan, sarımsak, kişniş, rendelenmiş kaşar ve taco baharatını ekleyin. Her şey eşit şekilde birleşene ve baharatla kaplanana kadar karıştırın.
Her tortillanın bir tarafına yarım bardak kadar hazırladığınız harçtan koyun ve katlayın. Hazırladığınız quesadillaları bir tavada orta ateşte her iki tarafı da kahverengileşip gevrekleşinceye ve peynirli dolgu eriyene kadar pişirin. Üçgen dilimleyip servis yapın.
    12) Vejetaryen Çikolatalı Kek
Malzemeler
1,5 su bardağı un
1 su bardağı toz şeker
1/2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kabartma tozu veya karbonat
1/3 su bardağı şekersiz kakao tozu
1/3 su bardağı yemeklik yağ
1 yemek kaşığı sirke
1 çay kaşığı vanilya özü
1 su bardağı su
Çikolata sosu için,
1,5 su bardağı pudra şekeri
1/4 fincan kakao tozu
3 yemek kaşığı su
1 tatlı kaşığı vanilya özü
  Yapılışı
Kek tarifi:
Fırını önceden 180 derecede ısıtın.
Büyük bir kapta un, şeker, tuz, kabartma tozu ve kakao tozunu iyice birleşene kadar karıştırın.
Bir kaba 1 su bardağı su ekleyin, ardından suya vanilya özü ve sirke ekleyin.
Yağı, kuru malzemelerden oluşan kaseye ekleyin, ardından üzerine hazırladığınız su karışımını ekleyin. Çikolatalı kek hamuru pürüzsüz olana kadar karıştırın. Kabın dibinde kuru un kalmamasına dikkat edin.
Kek hamurunu fırın tepsisine dökün. Pişirme kabını fırına aktarın ve keki 35 dakika pişirin.
Çikolata sosu tarifi:
Bir kaseye pudra şekeri, kakao tozu ve vanilya özünü ekleyin. Kalın fakat dökülebilir bir karışım (toplamda yaklaşık 3 yemek kaşığı kadar) oluşana dek her seferinde 1 yemek kaşığı su eklemeye başlayın. Sosu uzun süre bekletirseniz kurumaya başlayabilir, ancak tekrar nemli hale getirmek için biraz daha su ekleyebilirsiniz.
Soğuyan kekin üzerine hazırladığınız sosu dökün ve üzerini eşit bir şekilde kaplayana kadar yayın. Keki dilimleyin ve servis yapın.
    13) Tatlı Patatesli Mısır Ekmeği
Malzemeler
450 gr tatlı patates
1,5 su bardağı sarı mısır unu
1 su bardağı un
1/2 su bardağı şeker
1 yemek kaşığı kabartma tozu veya karbonat
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı tarçın
1/2 çay kaşığı öğütülmüş hindistan cevizi
2 büyük yumurta
1/2 su bardağı ekşi krema
3/4 su bardağı süt
2 yemek kaşığı yemeklik yağ
Tava için 1/2 yemek kaşığı sıvı yağ
  Yapılışı
Tatlı patatesleri soyun ve küçük küpler halinde kesin. Küp patatesleri bir tencereye koyun, üzerini suyla kaplayın ve yüksek ateşte kaynatın. Patatesleri yumuşayana kadar haşlayın (yaklaşık on dakika). Haşlanmış patatesleri süzün ve bir kenara koyun.
Dökme demir tava içini yemeklik yağ ile kaplayın. Tavayı fırına koyun ve fırını 220 derecede ısıtmaya başlayın.
Büyük bir kapta mısır unu, un, şeker, kabartma tozu, tuz, tarçın ve hindistan cevizi iyice karıştırın.
Süzülmüş tatlı patatesleri oldukça pürüzsüz olana kadar ezin. 1,5 su bardağı patates püresini geniş bir kaba alın. Ekşi krema, süt ve 2 yemek kaşığı yağı ekleyin ve iyice karışana kadar çırpın. Yumurtaları da ekleyin ve tekrar çırpın.
Tatlı patates karışımını kuru malzemelerle birlikte kaseye dökün. Tüm malzemeler iyice birleşene kadar karıştırın ve kasenin dibinde kuru karışım kalmamasına özen gösterin. Karışım biraz topaklıysa sorun değil.
Sıcak tavayı önceden ısıtılmış fırından dikkatlice çıkarın ve hazırladığınız karışımı tavaya alın. Karışımın üstünü pürüzsüz olana kadar düzeltin, ardından tekrar fırına verin. 22-25 dakika ya da ortası kabarıp üst kısmı altın sarısı olana ve kenarları hafif çatlayana kadar pişirin. Tatlı patatesli mısır ekmeğinizi fırından çıkarın, dilimleyin ve (tercihen tereyağı ile) servis yapın.
    14) Siyah Fasulyeli Hamburger
Malzemeler
60 gr siyah fasulye konservesi
1/4 kırmızı soğan
1 diş sarımsak
1/4 demet taze kişniş
1 yemek kaşığı sriracha (dilerseniz damak zevkinize göre farklı soslar da kullanabilirsiniz)
1 yemek kaşığı mayonez
1 çay kaşığı kimyon
1,5 yemek kaşığı soya sosu
1/4 çay kaşığı biber
1 büyük yumurta
1 su bardağı sade galeta unu (veya ekmek kırıntısı)
2 yemek kaşığı sıvı yağ
6 adet hamburger ekmeği
  Yapılışı
Konserveden çıkardığınız siyah fasulyeleri yıkayıp süzün. Siyah fasulyeyi kırmızı soğan, sarımsak, kişniş, sriracha, mayonez, kimyon, soya sosu ve biberle birlikte bir mutfak robotuna ekleyin. Malzemeleri eşit şekilde karışana kadar, ancak yine de biraz topak topak kalana kadar karıştırın.
Siyah fasulye karışımını bir kaseye aktarın, bir büyük yumurta ve 1 su bardağı galeta unu ekleyin. Malzemeler eşit şekilde birleşene kadar karıştırın. Karışımı yaklaşık 5 dakika bekletin.
Siyah fasulye karışımını altı eşit parçaya bölün, ardından her bir parçayı elinizle şekil vererek yaklaşık 9 cm çapında, 1 – 1,5 cm kalınlığında bir köfte haline getirin.
Siyah fasulye köftelerini pişirmek için orta ateşte bir tavada 1 yemek kaşığı yemeklik yağı ısıtın. Yağ ısındığında, birkaç siyah fasulye burgerini ekleyin ve her iki tarafını da yaklaşık 4-5 dakika iyice kızarıp ısınana kadar pişirin. Köftelerin kalanı için de aynı işlemi daha fazla yağ ekleyerek tekrarlayın.
Köfteleri hamburger ekmeklerinin içine koyun, içerisine en sevdiğiniz malzemeleri ve sebzeleri ekleyin ve keyfini çıkarın!
    15) Lahana ve Elma Salatası
Malzemeler
1/3 su bardağı zeytinyağı
3 yemek kaşığı balzamik sirke
2 yemek kaşığı mayonez
1/2 yemek kaşığı hardal
1 diş sarımsak, kıyılmış
1/2 çay kaşığı kuru fesleğen
1/4 çay kaşığı tuz
karabiber
Karamel kaplı cevizler için,
1/2 su bardağı kıyılmış ceviz
1/2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı esmer şeker
1 tutam tuz
Salata için,
230 gr lahana yaprağı (yaklaşık 12 bardak)
1 adet elma
2 yemek kaşığı ufalanmış mavi peynir (rokfor peyniri)
  Yapılışı
Önce balzamik salata sosunu hazırlayın, böylece aromaların birbirine iyice karışması için bolca zamanınız olur. Zeytinyağı, balzamik sirke, mayonez, hardal, kıyılmış sarımsak, kuru fesleğen, tuz ve biraz karabiberi bir kavanoza, kaseye veya karıştırıcıya ekleyin. Kavanozu kapatın ve çalkalayın, kasede çırpın veya pansuman pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırın. Hazırladığınız salata sosunu dinlendirmek üzere bir kenara koyun.
Sonrasında karamelli cevizleri hazırlayın. Küçük bir yapışmaz tavaya tereyağı, esmer şeker ve bir tutam tuz ekleyin. Karıştırırken orta ateşte, kahverengi şeker eriyene ve kenarlarda cızırdamaya başlayana kadar (bir dakika) ısıtın.
Kabaca ufalanmış cevizleri tavaya ekleyin ve kısmen erimiş esmer şekerle birleştirmek için karıştırın. Esmer şeker tamamen eriyene ve cevizleri tamamen kaplayana kadar her 10-15 saniyede bir karıştırarak orta ateşte pişirmeye devam edin. Sonrasında tencereyi ocaktan alın ve sıcak cevizleri bir parça fırın kağıdı üzerine dökün. Ceviz parçalarını tek sıra halinde yayın ve soğumaya bırakın (yaklaşık 10 dakika).
Lahana yapraklarını büyük bir kaseye alın. Önceden hazırlamış olduğunuz balzamik salata sosundan yaklaşık 2 yemek kaşığı kadar ekleyin ve sosu iyice yedirmek için lahanaları ellerinizle karıştırıp ovun. Bu esnada lahana solacak ve hacmi azalacaktır.
Elmayı dörde bölün, ardından her parçanın çekirdekli kısımlarını kesin. Elmanın her çeyreğini ince dilimler halinde dilimleyin.
Lahanayı dört kase arasında paylaştırın. Her kaseye elma dilimleri, bir veya iki yemek kaşığı ceviz şekeri ve yaklaşık 1/2 yemek kaşığı mavi peynir ekleyin. Son olarak her birinin üzerine kalan balzamik salata sosundan biraz daha gezdirin ve servis yapın!
    16) Yeşil Mercimek Köftesi
Malzemeler
2 su bardağı yeşil mercimek
1 adet büyük boy soğan
2 diş sarımsak, rendelenmiş
Soğanları kavurmak için 4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı pul biber
1 yemek kaşığı tuz
1 yemek kaşığı kimyon
1 yemek kaşığı nane
1 adet yumurta
Biraz maydanoz ve nane, ince doğranmış
Galeta unu, aldığı kadar
Köfteleri kızartmak için,
Sıvı yağ ya da zeytinyağı
  Yapılışı
Öncelikle mercimeklerle başlayın, 1 gece suda beklettiğiniz mercimekleri haşlayın, süzün ve kenara alın.
Soğanı, 4 yemek kaşığı zeytinyağı ile bir tavada kavurun.
Tüm malzemeleri geniş bir kaba koyup, üzerine yavaş yavaş galeta unu ekleyerek kıvam alana kadar karıştırın.
Karışıma köfte şekli verip tavada dilediğiniz yağ ile kızartın.
    17) Vejetaryen Lazanya
Malzemeler
10 adet lazanya yaprağı
İç harç için:
2 adet orta boy patates
1 adet büyük boy soğan
1 adet büyük boy patlıcan
3 adet orta boy çarliston biber
1 adet orta boy kapya biber
400 gram mantar (1 paket)
5 adet orta boy domates
1 tatlı kaşığı toz şeker
Çeyrek çay bardağı zeytinyağı
Beşamel sos için:
4 çay bardağı süt
1 yemek kaşığı tereyağı
4 tepeleme yemek kaşığı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1, 5 tatlı kaşığı tuz
1, 5 tatlı kaşığı pul biber
1 tatlı kaşığı kuru fesleğen
1 tatlı kaşığı biberiye
1 tatlı kaşığı kekik
Yarım tatlı kaşığı nane
Yarım çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı sarımsak tozu
Bor cam zemini için:
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
Üzeri için:
9 adet dilim kaşar
  Yapılışı
Patateslerin kabuklarını soyup minik küpler şeklinde doğrayın. Doğradığınız patatesleri bir tencereye alıp üzerini geçecek kadar sıcak su ilave edin ve 15 dakika haşlayın.
Soğan, kapya biber ve çarliston biberleri minik küpler halinde kesip başka bir tencereye aktarın. Üzerine 1 tatlı kaşığı toz şeker, 1 çay kaşığı sarımsak tozu ve çeyrek çay bardağı zeytinyağını ilave edip sebzeler diriliklerini kaybedene kadar (yaklaşık 5 dakika) büyük ocakta orta ateşte soteleyin.
Soğan ve biberler sotelenirken patlıcanı minik küpler halinde keserek üzerine ilave edip karıştırın.
Mantarları iyice yıkayıp saplarından ayırın ve dilimler halinde kesip tencereye ilave edin.
Domateslerin kabuklarını soyup 4 tanesini minik küpler şeklinde doğrayın. Geri kalan 1 adet domatesi rondoda sıvı kıvama gelene kadar çekip tüm domatesleri tencereye ilave edin.
Tenceredeki sebzelerin üzerine baharatlarını da ilave edip karıştırın ve suyunu tamamen çekene kadar ara ara karıştırarak pişirmeye devam edin.
Bu esnada haşlanan patatesleri süzüp kenara alıp ılımaya bırakın.
Sebzeli iç harç piştiğinde haşlanan patatesleri de tencereye ekleyip karıştırın.
İç harç bittikten sonra beşamel sos yapımına başlayın. Bir tavada tereyağını eritip üzerine unu ilave edin, unu fazla kavurmamıza gerek yok. Sütü de ekleyip kıvam alana kadar karıştırın. Kıvam alan sosa tuz ve karabiberi ilave edin.
Kare küçük boy bor camın zeminine bir tatlı kaşığı zeytinyağı döküp fırçayla yayın
2 adet lazanya yaprağını yan yana koyup üzerine beşamel sosu sürün. Beşamel sosun üzerine iç harçtan yayın. Sıralama lazanya yaprağı, beşamel sos, iç harç olacak şekilde toplam 4 kata malzemeleri bölüştürerek dizmeye devam edin.
En üste koyduğunuz lazanya yapraklarının üzerine kalan beşamel sostan koyup dilim kaşarları yerleştirin.
Lazanyayı 190 derece önden ısıtılmış fanlı fırının orta rafında 22 dakika pişirin.
    18) Vejetaryen İçli Köfte
Malzemeler
Hamur için:
2 su bardağı köftelik bulgur
1 çay bardağı irmik
3 su bardağı sıcak su
1 çay bardağı un
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı biber salçası
Pul biber
Karabiber
Tuz
İç harç için:
3 adet yemeklik doğranmış kuru soğan
Yarım çay bardağı sıvı yağ̆
2,5 yemek kaşığı susam
2 yemek kaşığı salça
1 çay kaşığı tuz
1 çay bardağı çekilmiş ceviz içi
1 çay kaşığı kekik
1 çay kaşığı pul biber
Yarım çay kaşığı kimyon
Yarım çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı tatlı toz biber
1 kase ufalanmış peynir
Kızartmak için:
Sıvı yağ
  Yapılışı
Öncelikle iç harç ile başlayın. Soğanları küp küp doğrayın ve sıvı yağda kavurun. Soğanların rengi dönmeye başlayınca salçayı ve ardından baharatları, susam ve cevizi ekleyin. Malzemeleri 1-2 dakika kavurup ocaktan alın, üzerine peyniri ekleyip karıştırın ve soğumaya bırakın.
Harç soğurken hamuru hazırlamaya başlayın. Derin bir kaba bulguru ve irmiği alıp üzerine kaynar suyu ekleyip 10-15 dakika bulgurların şişmesi için demlenmeye bırakın. Vaktiniz varsa 35 dakikaya kadar bekletebilirsiniz.
Demlenen bulgurun üzerine un, yumurta, salça ve baharatları ekleyip güzelce yoğurun. Hamur yoğururken elinize yapışabilir, bunu engellemek için yanınıza su bulundurup ellerinizi düzenli olarak ıslatabilirsiniz.
Tezgahın üzerine 30×30 ebadında streç film serin. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar alıp üzerine yerleştirin ve streçi üzerine doğru kapatın. Merdane ile ince şekilde açalım. Streç filmi üzerinden kaldırıp ince hamuru kase ile yuvarlak parçalar olacak şekilde kesin.
Kestiğiniz parçaların içine iç harçtan bolca koyup yarım ay biçiminde olacak şekilde streci iki ucundan tutarak kapatın ve kenarlarının açılmaması için güzelce birbirine yapıştırın.
Hazırladığınız içli köfteleri derin bir tencerede bol ve kızgın yağda güzelce kızartın.
    19) Mantar Dolması
Malzemeler
Yarım kilo mantar
Tereyağı
1 su bardağı taze kaşar peyniri rendesi
2 dilim bayat ekmek (rondodan geçirilmiş)
Yarım çay bardağı süt
Yarım demet maydanoz
Kırmızı pul biber
Tuz
  Yapılışı
Mantarları yıkayıp saplarını çıkartın. Ortalarına bir çay kaşığı tereyağı koyun. Mantarları bir fırın tepsisine dizip 180 derece fırında hafif yumuşayana kadar pişirin.
Ekmeklerin iç kısmını rondodan geçirin. Peyniri rendenin ince bölümüyle rendeleyin. Ekmek içini, peyniri, ince kıyılmış maydanozu, sütü, tuzu, biberi bir araya getirip karıştırın.
Fırında ısıttığınız mantarların içine peynirli karışımdan doldurun. Peynirler eriyene kadar fırında pişirmeye devam edin.
    20) Patatesli Mantı
Malzemeler
Hamuru için:
5 su bardağı un
5 su bardağı su
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
İç harcı için:
5 patates
1 soğan
4 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz
Karabiber
Kırmızı biber
Üzeri için:
120 gram tereyağı
Sarımsaklı yoğurt
  Yapılışı
Öncelikle iç harcı hazırlamaya başlayın. Kabuklarını soyduğunuz patatesleri iri doğrayıp geniş bir tencereye alın. Üzerine su ekleyip yumuşayıncaya kadar haşlayın.
Haşlanan patatesleri sudan çıkartıp geniş bir kaseye alın ve ezerek püre haline getirin.
Küp küp ve olabildiğince küçük doğradığınız soğanı zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavurun. Ezdiğiniz patatesleri ilave edip tuz ve baharatları ekleyin. Harcı ocaktan alıp soğumaya bırakın.
Harç soğurken hamura geçin. Unu geniş bir yoğurma kabına eleyin. Tuzu ve yumurtasını ilave edin ve azar azar su ekleyerek yoğurun. Hamur sert bir kıvam aldığında üzerini nemli bir bezle örterek 40 dakika dinlendirin.
Dinlenen hamuru unlanmış tezgah üzerine alın. Kolay açılabilmesi adına eşit parçalara bölün. Her bir parçayı oklava yardımıyla açın. Yuvarlak bir kalıp, ya da çay bardağı ağzı yardımıyla açtığınız hamurdan parçalar kesin.
Kestiğiniz hamur parçalarının ortalarına patatesli harçtan yerleştirip yarım ay şeklinde kapayın.
Hazırladığınız mantıları tuzlu kaynar suda haşlayıp süzün. Hamurların piştiğini suyun yüzüne çıktıklarında anlayabilirsiniz.
Mantının üzeri için sarımsaklı yoğurt hazırlayabilir ve tereyağını dilediğiniz baharatlarla eritip üzerine gezdirip sıcakken servis edebilirsiniz.
from WordPress https://www.zovovo.com/birbirinden-lezzetli-20-vejetaryen-tarif/
0 notes
eniyikorkuevi · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
  Ev hanımlarının mutfak ihtiyaçları fazla olabiliyor saklama kapları gibi bir çok ürün her zaman lazım olabiliyor bu ürünleri her türlü ihtiyaçlarına kullanabiliyorlar. A101 Aktüel ürünler bu hafta buna özgü olarak güzel modellere sahip çeşitli farklı renklerde ve kaliteli tasarımlara sahip bir çok ürünü sizlerle buluşturuyor. Paşabahçe cam ürünleri konusunda bu haftaki katalog oldukça zengin her eve lazım olan puantiye desenli 7 parça su seti sizlerin yanıbaşınıza kadar geliyor. Rengarenk bardaklara sahip olan bu ürünün fiyatı 19.90 TL gibi oldukça ucuz görünüyor çoğu yerde bu fiyata 6 parça su bardağı almak bile mümkün değil ama A101 21 Mart 2019 Aktüel ürünleri sizlere eşsiz fırsatlar sunarak hem sürahi hemde bardaklarını oldukça ucuz bir fiyata getiriyor. Kapaklı cam kaplama seti 3’lü parça set olarak bu hafta mağazalardaki yerini alıyor 21.90 TL fiyatı olan bu ürünlerin kalitesi markasının Paşabahçe olmasında belli ülkemizde yıllardır cam üzerine bir çok üründe imzası bulunan bu şirket kalitesini hiç bozmadan hala üretime devam ediyor.
  Bahar aylarının gelmesiyle haftasonlarını değerlendirecek planlar yapar hale geldik kimisi sıcak günlerde piknik için plan yapıyor kimisi ise balık tutmanın keyfini çıkarıyor. Aktüel ürünler bu hafta tamda sizin ihtiyacınız olan ürünleri sizlerle buluşturuyor. Sizlere hem deniz kenarında hemde ırmaklarda boy fark etmeksizin istediğiniz her balığı tutabileceğiniz olta seti getiriyor. Bu olta setinin içinde 300  cm uzunluğunda kaliteli bir kamış bulunuyor. Katlanabilen içinde birden fazla büyük gözü bulunan her türlü malzemenizi koyabileceğiniz ve saklayabileceğiniz bir balıkçı çantası bulunuyor. Ayrıca çapa , kurşun gibi en gerekli ihtiyaçlarınız hediye olarak bulunuyor. Kamışın fiyatı 39.90 TL ve her ihtiyacınızı saklayabileceğiniz balıkçı çantası 27.90 TL gibi oldukça ucuz bir fiyata satılıyor. Tam bir balıkçı kataloğu üzerine çalışılmış olan bu haftada ayrıca balıkçı yağmurluk bulunuyor  14.90 TL gibi bir fiyata satılan bu üründe ayrıca kapüşon bile bulunuyor.
Bu haftanın ürünleri sizleri oldukça şaşırtacak gelecek ürünler A101 mağazalarının yaptığı en büyük yenilikler olabilir. Şimdi oldukça moda olan elde taşınabilir hoparlör oldukça fazla kişinin sevdiği evinde arabasında bulundurduğu bir ürün binlerce çeşidi bulunan bu üründe buna doğal olarak kalite konusunda oldukça değişim gösterebiliyor. Fiyat olarak ise bir çok ürünün markalı markasız fark etmiyor  kalitesine veya ne kadar çok yüksek ses çıkardığına bakılıyor. Bu haftaki katalogda oldukça mükemmel bir tasarıma ve ses kalitesine sahip bir ürün sizlerle buluşacak. LG markasının kalitesine sahip bu taşınabilir hoparlör 89.00 TL gibi bir fiyata sahip oldukça şık bir tasarıma sahip ve güçlü bir ses kalitesi bulunuyor. Aux girişi bulunan ve şarj edilebilir olması çok iyi bir özellik çünkü çoğu taşınabilir hoparlör pil ile çalışıyor ve oldukça fazla masraf çıkartabiliyor. Led ışık aydınlatması ile karanlıkta kullanım imkanı sunuyor ve odanızı güzel bir şekilde aydınlatıyor.
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
0 notes
dumpperindir · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
  Ev hanımlarının mutfak ihtiyaçları fazla olabiliyor saklama kapları gibi bir çok ürün her zaman lazım olabiliyor bu ürünleri her türlü ihtiyaçlarına kullanabiliyorlar. A101 Aktüel ürünler bu hafta buna özgü olarak güzel modellere sahip çeşitli farklı renklerde ve kaliteli tasarımlara sahip bir çok ürünü sizlerle buluşturuyor. Paşabahçe cam ürünleri konusunda bu haftaki katalog oldukça zengin her eve lazım olan puantiye desenli 7 parça su seti sizlerin yanıbaşınıza kadar geliyor. Rengarenk bardaklara sahip olan bu ürünün fiyatı 19.90 TL gibi oldukça ucuz görünüyor çoğu yerde bu fiyata 6 parça su bardağı almak bile mümkün değil ama A101 21 Mart 2019 Aktüel ürünleri sizlere eşsiz fırsatlar sunarak hem sürahi hemde bardaklarını oldukça ucuz bir fiyata getiriyor. Kapaklı cam kaplama seti 3’lü parça set olarak bu hafta mağazalardaki yerini alıyor 21.90 TL fiyatı olan bu ürünlerin kalitesi markasının Paşabahçe olmasında belli ülkemizde yıllardır cam üzerine bir çok üründe imzası bulunan bu şirket kalitesini hiç bozmadan hala üretime devam ediyor.
  Bahar aylarının gelmesiyle haftasonlarını değerlendirecek planlar yapar hale geldik kimisi sıcak günlerde piknik için plan yapıyor kimisi ise balık tutmanın keyfini çıkarıyor. Aktüel ürünler bu hafta tamda sizin ihtiyacınız olan ürünleri sizlerle buluşturuyor. Sizlere hem deniz kenarında hemde ırmaklarda boy fark etmeksizin istediğiniz her balığı tutabileceğiniz olta seti getiriyor. Bu olta setinin içinde 300  cm uzunluğunda kaliteli bir kamış bulunuyor. Katlanabilen içinde birden fazla büyük gözü bulunan her türlü malzemenizi koyabileceğiniz ve saklayabileceğiniz bir balıkçı çantası bulunuyor. Ayrıca çapa , kurşun gibi en gerekli ihtiyaçlarınız hediye olarak bulunuyor. Kamışın fiyatı 39.90 TL ve her ihtiyacınızı saklayabileceğiniz balıkçı çantası 27.90 TL gibi oldukça ucuz bir fiyata satılıyor. Tam bir balıkçı kataloğu üzerine çalışılmış olan bu haftada ayrıca balıkçı yağmurluk bulunuyor  14.90 TL gibi bir fiyata satılan bu üründe ayrıca kapüşon bile bulunuyor.
Bu haftanın ürünleri sizleri oldukça şaşırtacak gelecek ürünler A101 mağazalar��nın yaptığı en büyük yenilikler olabilir. Şimdi oldukça moda olan elde taşınabilir hoparlör oldukça fazla kişinin sevdiği evinde arabasında bulundurduğu bir ürün binlerce çeşidi bulunan bu üründe buna doğal olarak kalite konusunda oldukça değişim gösterebiliyor. Fiyat olarak ise bir çok ürünün markalı markasız fark etmiyor  kalitesine veya ne kadar çok yüksek ses çıkardığına bakılıyor. Bu haftaki katalogda oldukça mükemmel bir tasarıma ve ses kalitesine sahip bir ürün sizlerle buluşacak. LG markasının kalitesine sahip bu taşınabilir hoparlör 89.00 TL gibi bir fiyata sahip oldukça şık bir tasarıma sahip ve güçlü bir ses kalitesi bulunuyor. Aux girişi bulunan ve şarj edilebilir olması çok iyi bir özellik çünkü çoğu taşınabilir hoparlör pil ile çalışıyor ve oldukça fazla masraf çıkartabiliyor. Led ışık aydınlatması ile karanlıkta kullanım imkanı sunuyor ve odanızı güzel bir şekilde aydınlatıyor.
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
0 notes
seoanarsi · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
  Ev hanımlarının mutfak ihtiyaçları fazla olabiliyor saklama kapları gibi bir çok ürün her zaman lazım olabiliyor bu ürünleri her türlü ihtiyaçlarına kullanabiliyorlar. A101 Aktüel ürünler bu hafta buna özgü olarak güzel modellere sahip çeşitli farklı renklerde ve kaliteli tasarımlara sahip bir çok ürünü sizlerle buluşturuyor. Paşabahçe cam ürünleri konusunda bu haftaki katalog oldukça zengin her eve lazım olan puantiye desenli 7 parça su seti sizlerin yanıbaşınıza kadar geliyor. Rengarenk bardaklara sahip olan bu ürünün fiyatı 19.90 TL gibi oldukça ucuz görünüyor çoğu yerde bu fiyata 6 parça su bardağı almak bile mümkün değil ama A101 21 Mart 2019 Aktüel ürünleri sizlere eşsiz fırsatlar sunarak hem sürahi hemde bardaklarını oldukça ucuz bir fiyata getiriyor. Kapaklı cam kaplama seti 3’lü parça set olarak bu hafta mağazalardaki yerini alıyor 21.90 TL fiyatı olan bu ürünlerin kalitesi markasının Paşabahçe olmasında belli ülkemizde yıllardır cam üzerine bir çok üründe imzası bulunan bu şirket kalitesini hiç bozmadan hala üretime devam ediyor.
  Bahar aylarının gelmesiyle haftasonlarını değerlendirecek planlar yapar hale geldik kimisi sıcak günlerde piknik için plan yapıyor kimisi ise balık tutmanın keyfini çıkarıyor. Aktüel ürünler bu hafta tamda sizin ihtiyacınız olan ürünleri sizlerle buluşturuyor. Sizlere hem deniz kenarında hemde ırmaklarda boy fark etmeksizin istediğiniz her balığı tutabileceğiniz olta seti getiriyor. Bu olta setinin içinde 300  cm uzunluğunda kaliteli bir kamış bulunuyor. Katlanabilen içinde birden fazla büyük gözü bulunan her türlü malzemenizi koyabileceğiniz ve saklayabileceğiniz bir balıkçı çantası bulunuyor. Ayrıca çapa , kurşun gibi en gerekli ihtiyaçlarınız hediye olarak bulunuyor. Kamışın fiyatı 39.90 TL ve her ihtiyacınızı saklayabileceğiniz balıkçı çantası 27.90 TL gibi oldukça ucuz bir fiyata satılıyor. Tam bir balıkçı kataloğu üzerine çalışılmış olan bu haftada ayrıca balıkçı yağmurluk bulunuyor  14.90 TL gibi bir fiyata satılan bu üründe ayrıca kapüşon bile bulunuyor.
Bu haftanın ürünleri sizleri oldukça şaşırtacak gelecek ürünler A101 mağazalarının yaptığı en büyük yenilikler olabilir. Şimdi oldukça moda olan elde taşınabilir hoparlör oldukça fazla kişinin sevdiği evinde arabasında bulundurduğu bir ürün binlerce çeşidi bulunan bu üründe buna doğal olarak kalite konusunda oldukça değişim gösterebiliyor. Fiyat olarak ise bir çok ürünün markalı markasız fark etmiyor  kalitesine veya ne kadar çok yüksek ses çıkardığına bakılıyor. Bu haftaki katalogda oldukça mükemmel bir tasarıma ve ses kalitesine sahip bir ürün sizlerle buluşacak. LG markasının kalitesine sahip bu taşınabilir hoparlör 89.00 TL gibi bir fiyata sahip oldukça şık bir tasarıma sahip ve güçlü bir ses kalitesi bulunuyor. Aux girişi bulunan ve şarj edilebilir olması çok iyi bir özellik çünkü çoğu taşınabilir hoparlör pil ile çalışıyor ve oldukça fazla masraf çıkartabiliyor. Led ışık aydınlatması ile karanlıkta kullanım imkanı sunuyor ve odanızı güzel bir şekilde aydınlatıyor.
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
0 notes
avcicukuru · 6 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
  Ev hanımlarının mutfak ihtiyaçları fazla olabiliyor saklama kapları gibi bir çok ürün her zaman lazım olabiliyor bu ürünleri her türlü ihtiyaçlarına kullanabiliyorlar. A101 Aktüel ürünler bu hafta buna özgü olarak güzel modellere sahip çeşitli farklı renklerde ve kaliteli tasarımlara sahip bir çok ürünü sizlerle buluşturuyor. Paşabahçe cam ürünleri konusunda bu haftaki katalog oldukça zengin her eve lazım olan puantiye desenli 7 parça su seti sizlerin yanıbaşınıza kadar geliyor. Rengarenk bardaklara sahip olan bu ürünün fiyatı 19.90 TL gibi oldukça ucuz görünüyor çoğu yerde bu fiyata 6 parça su bardağı almak bile mümkün değil ama A101 21 Mart 2019 Aktüel ürünleri sizlere eşsiz fırsatlar sunarak hem sürahi hemde bardaklarını oldukça ucuz bir fiyata getiriyor. Kapaklı cam kaplama seti 3’lü parça set olarak bu hafta mağazalardaki yerini alıyor 21.90 TL fiyatı olan bu ürünlerin kalitesi markasının Paşabahçe olmasında belli ülkemizde yıllardır cam üzerine bir çok üründe imzası bulunan bu şirket kalitesini hiç bozmadan hala üretime devam ediyor.
  Bahar aylarının gelmesiyle haftasonlarını değerlendirecek planlar yapar hale geldik kimisi sıcak günlerde piknik için plan yapıyor kimisi ise balık tutmanın keyfini çıkarıyor. Aktüel ürünler bu hafta tamda sizin ihtiyacınız olan ürünleri sizlerle buluşturuyor. Sizlere hem deniz kenarında hemde ırmaklarda boy fark etmeksizin istediğiniz her balığı tutabileceğiniz olta seti getiriyor. Bu olta setinin içinde 300  cm uzunluğunda kaliteli bir kamış bulunuyor. Katlanabilen içinde birden fazla büyük gözü bulunan her türlü malzemenizi koyabileceğiniz ve saklayabileceğiniz bir balıkçı çantası bulunuyor. Ayrıca çapa , kurşun gibi en gerekli ihtiyaçlarınız hediye olarak bulunuyor. Kamışın fiyatı 39.90 TL ve her ihtiyacınızı saklayabileceğiniz balıkçı çantası 27.90 TL gibi oldukça ucuz bir fiyata satılıyor. Tam bir balıkçı kataloğu üzerine çalışılmış olan bu haftada ayrıca balıkçı yağmurluk bulunuyor  14.90 TL gibi bir fiyata satılan bu üründe ayrıca kapüşon bile bulunuyor.
Bu haftanın ürünleri sizleri oldukça şaşırtacak gelecek ürünler A101 mağazalarının yaptığı en büyük yenilikler olabilir. Şimdi oldukça moda olan elde taşınabilir hoparlör oldukça fazla kişinin sevdiği evinde arabasında bulundurduğu bir ürün binlerce çeşidi bulunan bu üründe buna doğal olarak kalite konusunda oldukça değişim gösterebiliyor. Fiyat olarak ise bir çok ürünün markalı markasız fark etmiyor  kalitesine veya ne kadar çok yüksek ses çıkardığına bakılıyor. Bu haftaki katalogda oldukça mükemmel bir tasarıma ve ses kalitesine sahip bir ürün sizlerle buluşacak. LG markasının kalitesine sahip bu taşınabilir hoparlör 89.00 TL gibi bir fiyata sahip oldukça şık bir tasarıma sahip ve güçlü bir ses kalitesi bulunuyor. Aux girişi bulunan ve şarj edilebilir olması çok iyi bir özellik çünkü çoğu taşınabilir hoparlör pil ile çalışıyor ve oldukça fazla masraf çıkartabiliyor. Led ışık aydınlatması ile karanlıkta kullanım imkanı sunuyor ve odanızı güzel bir şekilde aydınlatıyor.
A101 21 Mart 2019 Aktüel Kataloğu Bomba Fırsatlar ile Geliyor
0 notes
kocaalihaber · 5 years ago
Text
Kalın bağırsak ve rektum kanserleri
Kolorektal karsinomlar
Kalın bağırsak, hazım sisteminin son bölümüdür. Ağızda dişlerle başlayan hazım sistemi, yemek borusu (özofagus), mide, onikiparmak bağırsağı (düodenum), ince bağırsak ve kalın bağırsak ile devam eder; anüs ile sonlanır. Kalın bağırsağın anüse bitişik olan son 12 santiminin adı “rektum” olarak bilinir. O nedenle kalın bağırsak ve rektumun tümü için “kolorektal” ifadesi kullanılır.
İnce bağırsak 4 m uzunluğunda olup, gıda ve vitaminlerin emildiği yerdir. Barsak damarları kan pıhtısıyla tıkanırsa bağırsak gangreni ortaya çıkar. Gangren olan barsak ameliyatla çıkarılır. Geriye 4 metrelik barsaktan 50 cm veya daha kısa bağırsağın kalması (ki bu hal tıpta “kısa bağırsak sendromu” olarak bilinir) hayatla bağdaşmaz. Hasta beslenme yetersizliğine bağlı olarak kaybedilir, ya da tüm gıda maddeleri ve vitaminler damar yolundan verilerek veya bazı ticari “mamalar” yedirilerek hasta hayatta tutulmaya çalışılır.
Kalın bağırsak böyle değildir. Kalın bağırsağın en önemli işlevi, ince bağırsağın içinde sıvı halinde olan atıklar kalın bağırsağa geldiğinde, içindeki suyun emilmesi ve dışkının katılaştırılmasıdır. Kanser nedeniyle genellikle 30-40 cm’lik bir bölümü kesilerek alınır. Bu kadar kısa bir kalın bağırsak bölümünün kesilip alınması, yaşam açısından hiçbir sorun yaratmaz. Hatta ülseretif kolit diye bilinen ve günde 5-10 kez kanlı ishal ile seyreden hastalıkta, ilaç tedavisi yetersiz kaldığında, kalın bağırsak ve rektum tümüyle alınır, ince bağırsak doğrudan anüse dikilir. Kalın bağırsağın tümüyle alınması, yaşam kalitesini düşürmekle beraber (hastalık hissi biter, ama günde 5-7 kez sulu ishal olur) yaşamın idamesi açısından hiçbir sorun yaratmaz.
Prof. Dr.Hasan Kalafat
Kalın bağırsak karnın sağ alt bölümünde başlar. İnce bağırsağın kalın bağırsakla birleştiği yerde apandis yer alır. Apandisit iltihabı ilerlediğinde, ağrı o nedenle sağ alt karın bölgesindedir. Karnın sağ alt bölümünde başlayan kalın bağırsak yukarı, sağ omuz yönünde ilerleyip karaciğere kadar çıkar. Bu bölüm “çıkan kolon” (assendan kolon), kalınbarsağın başlangıcındaki 5-6 cm’lik bölüm ise “Körbağırsak” (Çekum) olarak bilinir. Kalın bağırsak karnın üst tarafında, sağdan sola doğru ilerleyerek dalağın alt sınırına varır. Buradan itibaren aşağı doğru inmeye başlar (inen kolon). Sol alt karın bölgesinde “S” gibi bir kıvrım yapar (sigma veya sigmoid kolon). Ondan sonra 12 cm’lik rektum başlar ve anüsle sona erer. Kalın bağırsağın yapısını bu derece ayrıntılı anlatmamın sebebi, kalın bağırsağın uzunluğu nedeniyle, hastalığın yerleştiği yere göre, belirtilerin de farklı olmasıdır. Kalın bağırsak poliplerinin ve kanserlerinin ortak belirtileri olmakla beraber, kalın bağırsak içindeki yerine göre belirtiler de farklılıklar gösterir.
Polipler : Bağırsağın iç yüzünde mukoza adını verdiğimiz sümüksü bir zar vardır. Polipler ve kanserler bu tabakadan çıkarlar. Bağırsağın diğer tabakalarından da çıkan polipe veya kansere benzer oluşumlar vardır, ama nadirdirler (lipom, sarkom �� vs). Çocuk yaşlarda da rektum ve kolonda polipler görülebilir. Bunlara “jüvenil polip” adı verilir ve kötüye dönmezler, yani kanserleşmezler, ama kanama yapabilirler. Orta ve ileri yaşlarda “hiperplastik” denilen polipler sıklıkla görülür; bunlar da kötüye dönmezler, yani kanserleşmezler. Sağlık açısından önemli olan ve kanserleşme riski taşıyan polipler, “neoplastik” (adenomatöz) poliplerdir. Bunların da “tubuler” ve “villöz” diye iki tipi vardır. Tubuler polipler sık olanlarıdır ve kanserleşmeleri büyüklüğüne bağlıdır. 1 cm’ye kadar kanserleşmeleri nadirdir. 1.5 cm’den itibaren 100 tubuler polipin, 15’i kanserleşir. Villöz adenomlarda kanserleşme % 30 civarında olup, kanserleşmeleri polipin büyüklüğüne bağlı değildir.
Bir polipi örten hücreler kanserleşme yolunda birkaç aşama kateder: NORMAL HÜCRE –> metaplazi –> hafif displazi –> orta displazi –> ağır displazi –> KANSER. Bir polipteki bozulmanın hangi aşamada olduğunu, ancak polip endoskopik olarak çıkarılıp patolojide incelendiği zaman anlayabiliriz. Polipler genellikle hiçbir belirti vermezler. Kanama yapabilir veya nadiren bağırsak tıkanmasına yol açabilirler. Poliplerin tedavisi, genellikle kolonoskopi sırasında, endoskopik olarak kesilip çıkarılmasıyla gerçekleşir.
Kalın bağırsak kanserleri : Adenokarsinom: Aslında “kanser” sözcüğü tıp dilinde “kötü huylu” tümörlerin, yani halk diliyle “urların” tümünü ifade eder. Kanserler de iki ana sınıfa ayrılırlar: Karsinom : yemek borusu, mide, kalın bağırsak, meme, safta kesesi, pankreas, akciğer… gibi çoğu organın kanserleri KARSİNOM grubuna girer. Sarkom: kemik kanserleri, kas ve sinir dokusundan kaynak alan tümörler SARKOM grubuna girerler.
Kötü huylu tümörler nispeten hızlı büyürler, ama tipik olarak çıktığı organın dışına taşarak, çok uzak organlara bile yayılırlar. Örneğin, kalın bağırsağın kanseri, kalın bağırsağın dışına çıkar, lenf bezlerine bulaşır, kan damarlarına giren kanser hücreleri vasıtasıyla karaciğere, oradan akciğere gelip buralarda da tümörler oluştururlar. Hatta rektum kanserleri kemiklere veya beyne bile sıçrayabilir. Kötü huylu bir tümörün diğer organlara sıçramasına “metastaz” adı verilmektedir. Bu yazıda sadece kalın barsağın ve rektumun iç yüzünü örten sümüksü zardan (mukozadan) çıkan kanserlerden bahsedeceğiz. Ama diğer kanserlerinden aşağıda kısaca sözedilecektir. Mukozadan çıkan kanserlerin tıp dilindeki karşılığı “karsinom”dur. Kalın bağırsakta görülen karsinomun tıp dilindeki tam karşılığı “adeno-karsinom”dur. Adeno-karsinom, kalın bağırsağın ve rektumun %90 ile en sık görülen kötü huylu tümörleridir. Bu yazının diğer bölümlerinde “kalın bağırsak ve rektum kanseri” sözcüğü ile “adeno-karsinom” kastedilecektir. Kolon ve rektumda görülen diğer kötü huylu tümörler şunlardır: Karsinoid tümör : Hazım sisteminin her yerinden, ama apandis ve kolondan da çıkabilir. Bazı hormonlar üretirler. Hormonların etkisine bağlı rahatsızlıklara sebep olurlar. GIST ( gastro-intestinal-stromal-tümör) : Kalın bağırsak ve rektumun sümüksel zarının dışındaki tabakalardan çıkan, bazen iyi huylu, bazen kötü huylu tümörlerdir. Kalın bağırsağın özel bazı hücrelerinden çıkarlar. Büyük boyutlara ulaşabilirler. Kalın bağırsakta nadirdirler. Lenfoma : Lenf bezleri, bağışıklık sistemi hücreleri içerir. Bu hücreler de mikroplara karşı savaşırlar. Bağırsak duvarında lenf (akkan) damarları ve duvara çok yakın lenf bezeleri vardır. Lenfoma, boyundaki, kasıktaki lenf bezelerini şişirerek başlayan bir hastalıktır; ama nadir de olsa, kalın bağırsağın duvarı içinde de başlayıp büyük boyutlara ulaşabilmektedir. Sarkom : Kalın bağırsağın kas, sinir ve bağ dokusu hücrelerinden çıkan tümörlerdir.
source https://saglik.kocaali.com/kalin-bagirsak-ve-rektum-kanserleri/
0 notes
neiyigelirportali-blog · 5 years ago
Text
Tüp bebekte bebeğin tutması için ne yenilmeli? Saraçoğlu'ndan çocuk sahibi olmak isteyenlere kür
Tüp bebek tedavisi görmek isteyen çiftlerde kullanılan ilaçların kilo yapıp yapmadığını ve tüp bebek tedavisi sürecinde kilo alımıyla ilgili dikkat edilmesi gerekenleri tüm detaylarıyla sizler için araştırdık. Tüp bebek tedavisinde beslenmenin kıymeti nedir? Tüp bebek tedavisinde muvaffakiyet talihi nasıl arttırılır? İşte tüp bebek tedavisi uygulamak isteyen çiftlerin bilmesi gerekenler…
Doğal yollarla evlat sahibi olamayan çiftlerin denedikleri bir usul olan tüp bebek tedavisinde, olumlu sonuç elde edebilmek için kimi kriterlere dikkat etmek gerekiyor. İleri yaş faktörü, kısırlık, sperm sayısındaki azlık ve kalitesizlik, enfeksiyon, tıkanıklık ve obezite üzere faktörlerin tesirli olduğu tüp bebek tedavisi pratiğinde hayal kırıklığına uğramamak için çok aşamada kilolu olmamak gerekir. Aşırı bir kiloda iken takviye emelli vücuda alınan hormon ilaçları, yumurta üretiminin uyarılmasında güçlük gösterebilir. Pekala bu durumda ne yapılmalı? Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar neler? Tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gereken kıymetli tavsiyeler…
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BESLENMENİN EHEMMIYETI NEDİR? BEBEĞİN TUTMASI İÇİN NASIL BELENİLMELİ?
Bu durum göz önünde bulundurulduğunda diyet yapmaya karar veren ana adayları büyük bir yanlış yapabilmektedir. Tedavi öncesinde kalori sınırlaması yapılmayan diyetleri uygulamamak ve aç kalmamaya itina göstermek gerekir. Bunun alanına her gün 3 öğün ve iki sağlıklı atıştırmalık yapılabilir.
EVLAT SAHİBİ OLMAK İSTEYENLERE SARAÇOĞLU’NDAN KÜR TARİFİ!
(KEÇİBOYNUZU KÜRÜ) ERKEKLER İÇİN:
Yarım litre kadar kaynamış klorsuz suya 6-7 tane keçiboynuzunu minik minik kırarak atın. Üstü saklı 3 dakika kaynattıktan sonra ocağın altını kapatıp 20 dakika dinlendirin. Daha sonra kaşıkla keçiboynuzunu çıkarıp soğumasını bekleyin. Yarısını sabah aç iken yarısını da uyumadan evvel taze olarak tüketin. 1 haftada her gün birinci haftadan sonraki 3 ayda akşamları 1 bardak kadar tüketin. İlerleyen aylarda bazen uygulayın.
(HAVUÇ VE İNCİR KÜRÜ) BAYANLAR İÇİN:
GEREÇLER
– 2 tane büyük uzunluk havuç
– 20 tane kuru incir
– Yarım litre klorsuz su
HAZIRLANIŞI
Öncelikle klorsuz suyu tencerede kaynatarak 4-5 cm uzunluğunda bıraktığınız havuçları içine atın. Kapağı gizli biçimde 20 dakika kaynattıktan sonra başka kapta kaynayan yarım litre suya bıçakla üzerine çizik atılmış 20 kuru inciri atın. Üzeri gizli biçimde 15 dakika daha kaynatın.
Karışımdan kalan haşlama sularını çok ziyade soğutmadan karıştırın. Her sabah kahvaltıdan 15 dakika evvel tüketmek kaydıyla 20 gün uygulayın.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BEBEK TALIHI NASIL ARTTIRILIR?
Sıradan koşullar altında bebeği olmayan kimselerin son deva olarak denedikleri Tüp bebek tedavisi tatbikinde olumlu sonuçlar elde etmek için değerli birkaç noktaya dikkat ve itina göstermek gerekir. İşte bilirkişilerden evlat sahibi olma tüyoları…
– GERILIMDEN UZAK DURULMALI
Her şeyden evvel tedaviye başlayacak olan kişinin kendisini ruhsal olarak âlâ hissetmesi gerekir. Gerilim faktörünü ortadan kaldırmak için çeşitli etkinliklerde bulunmak, tertipli egzersiz, sağlıklı beslenme ve kısa periyodik de olsa yürüyüşler yapmak tüp bebek tedavisi sürecini hızlandırır.
– ALIŞILAGELMIŞ HAMİLELİK SÜRECİ OLDUĞUNUN FARKINA VARILMALI
Çiftlerin evlat sahibi olabilmeleri için tercih ettiği bu formülünün doğal bir hamilelik süreci olduğunu kabullenmek gerekir. Zira tüp bebek tedavi metodu ile gayrı yollarla gebe kalan hatunların çocuklarınkiyle aralarında rastgele bir fark olmaz.
– DİYETİSYEN DESTEĞİ ALINMALI
Kompetan bir diyetisyen ile bir araya gelinip ayrıntılı bir halde beslenme listesi hazırlanabilir. Fast food ve abur cubur yanına daha taze ve doğal besinler tüketilmelidir.
– YANLIŞSIZ EGZERSİZLERİN EHEMMIYETI
Bu süreçte, kortizol seviyelerinin düşmesini sağlayacak orta aşamalı egzersizler uygulanabilir. Yoğunluğu çokça olan egzersizler gerilim yaptırabilir ve bu da tüp bebek tedavisinden evvel önerilmez. Hekiminiz tedavi öncesinde kilo vermenizi önermişse bunu aç kalarak değil, sağlıklı besinlerden oluşan bir listeyi uygulamakla başarmalısınız.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BAŞARISIZ OLUNURSA NE YAPILMALI?
Ana ve peder olabilmek için tüp bebek formülünü deneyen çiftler,istedikleri sonucu alamadıklarında pes edip tedaviyi büsbütün bırakabiliyor. Gelgelelim tedavinin olumsuz sonuçlarında, buna neden olan faktörlerin tespit edilmesi ile ileri tetkik ve asrî pratikler aracılığıyla evlat sahibi olunabiliyor.
Yumurta verimini arttırıcı çalışmalar yeterli geliyor
Hamileliğin başarısız olmasında en sık karşılaşılan mesele, nedensiz bir halde embriyonun gelişmeme durumudur. Buna yönelik ilaç değiştirme yahut destek tedaviler ile yumurta verimini arttırmaya yönelik çalışmalar daha âlâ embriyonun oluşmasını sağlar.
Gelişen teknoloji ile yüksek deneyim her derde tahlil sunuyor
Rahimde derdi olan insanların tüp bebek olumsuzluklarında birçok farklı yola başvurulabilmektedir. Bu teknikler, rahim zarına biyopsi yapma ve rahim zarını uyarıcı moleküller ile yıkayarak tutunmayı arttırmak olabilir.
Embriyo ile ilgili etkenler düşünüldüğünde ise 5. gün embriyo aktarımı, embriyo kültürü ve embriyonun kalın alanlarının inceltilmesi yapılabilir.
BU TAVSİYELERE DİKKAT!
Bu devrin çok doğal olduğunu, sabırlı ve dikkatli olmak gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
Tabip seçerken gerekli araştırmayı yaptığınızdan emin olun.
Tedavinin başarısız sonuçlanmasın en büyük etkenlerinden biri de gerilim olduğu için her vakit olumlu olun.
Sağlıklı ve nizamlı beslenmeye dikkat ederek, fizikî aktiviteye ve verimli uykuya değer verin.
TÜP BEBEK PRATIĞINDE YAŞ FAKTÖRÜNÜN ÖNEMİ! ARAŞTIRMALARDA KANITLANDI…
ABD’de yapılan detaylı bir araştırma sonucunda elde edilen haberlere nazaran eksperler, tüp bebek tedavisi uygulanan 19 bin çifti ele aldı. Araştırma, 30 yaşından küçük bayanların, partnerlerinin yaşı büyüdükçe ebeveyn olma ihtimalinin düştüğünü gösterdi. 35 -40 yaş aralığındaki bayanların, partnerlerinin kendilerinden küçük olmasının hamilelik talihini olumlu etkilediği anlaşıldı.
Mütehassıslar, erkeklerin olgun yaşlarda evlat sahibi olmanın genetik bozukluklara da neden olabileceğini belirtti.
TÜP BAĞLATAN HATUN ANA OLABİLİR Mİ?
Tüp bağlatma sürecini 35 yaşını dolduran ve artık evlat sahibi olmak istemeyen hatunların başvurduğu bir çeşit korunma metodudur. Başkaca çeşitli sıhhat meseleleri olan ve hamilelik durumunun risk doğuracağı hatunlarda da bu usul tavsiye edilebilir.
Bayanlar bu usulü pratikten evvel, süreç sonrası gebe kalmanın güçlükle olduğunu göz önünde bulundurarak karar vermeli.
DIŞ GEBELİK İHTİMALİ ARTAR
Tüp bağlatma sürecinden sonra yenide ana olabilme ihtimali yaklaşık yüzde 50 ile yüzde 70’dir. Bu pratiğin akabinde dış gebeliğin görülme ihtimali sıradan popülasyona nazaran artar.
Tüp bebekte bebeğin tutması için ne yenilmeli? Saraçoğlu'ndan çocuk sahibi olmak isteyenlere kür
0 notes
sitetanitimblog · 5 years ago
Text
Fundastyle - Yaşam Rehberi
Sigarayı Bıraktıran Şifalı Bitkiler
Sigara tüm dünya insanları için büyük bir sağlık sorunudur. Etrafınızda çoğu zaman duymuşsunuzdur. Bu sorundan kurtulmak istenir ancak çoğu zaman sonuç olumlu olmaz.
Sigarayı bırakmak için sadece karar vermek yetmez. Kararlılığı sürdürmek gerekir. Karalılık ise yardımcı ürünler ve besinlerle mümkündür. Bitkiler ve bitki çayları sigarayı bırakmada oldukça etkilidir.
Sigarayı bıraktıran bitki ve bitki çayları nelerdir?
Karabaşotu çayı; sigarayı bırakmak için gün aşırı içilmesi gereken bir çaydır. Bir tatlı kaşığı karabaşotu, bir su bardağı suda 3 dakika hafif ateşte kaynatılarak içilebilir.
Karanfil çayı; yapmak için 6-7 adet karanfil toz haline gelecek şekilde dövülür. Sonrasında içilecek kadar su kaynatılır, kaynatılan su ocaktan alınır ve toz karanfil içerisine eklenir. Çay 10 dakika demlenmeye bırakılır ve içilmeye hazır duruma getirilir.
Melisa; sigarayı bırakmada etkili olan diğer bir şifalı bitkidir. Oğulotu olarak da isimlendirilir. Melisa, sigara bırakılmasına bağlı sinirlilik halini giderir. Yukarıda tarifini verdiğimiz karanfil çayının içerisine tarçın kabuğu ve melisa yaprağı eklenebilir. Günde 3 bardak karışım yapılan çayın içilmesi sigarayı bırakmada etkili olacaktır.
Aslanpençesi; diğer adı Aslankulağıdır. Kibrit çöpü uzunluğunda kesilmiş bitkinin sapları sigara isteği olması durumunda ağza alınır ve 2 cm kırılarak çiğnenir. Çiğnemeye başlandığı anda sigara içme isteği yok olur.
Kalule çayı; sigara bırakmak isteyenler için oldukça destekleyici bir şifalı bitkidir. Yarım litre sıcak suya 1 yemek kaşığı toz kakule veya 3 adet kakule çekirdeği eklenir. 10 dakika demlemeye bırakılır ve ılık olarak tüketilir. İsteğe göre bal veya esmer şeker eklenebilir.
Fundastyle - Yaşam Rehberi
Kaynak ve Daha Fazla Faydalı ve Güzellik İçin Tüm Bilgileri : http://www.fundastyle.com/ adresinden bulabilirsiniz.
Anahtar Kelimeler : Moda, Güzellik, Faydalı Bilgiler
0 notes
Text
HENTBOL
Hentbol bir takımın 7’şer saha oyuncusu ve 5 yedekten oluşan kadro ile iki takım halinde oynanan bir spordur. Hızlı, fiziksel güce dayanan ve atışların neredeyse 100km/saate ulaştığı bir spor dalıdır.
Oyununun süresi 30’ar dakikalık iki devreyi kapsar. Her yaş ve cinsiyete hitap edebilen nadir sporlardan olan hentbol kuvvet, dayanıklılık, hız ve esneklik kazanılmasına katkısı büyüktür. Ayrıca takım halinde ve bireysel hareket etme, hızlı düşünme ve karar verme ile cesaret, azim ve kararlılık gibi özelliklerin kazanılmasında da katkısı büyüktür. Hentbolun TarihiAntik Yunan’a kadar dayanan bir geçmişi olan hentbolun M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzandığı söylenir. Bizanslıların “harpaston” adını verdikleri oyun günümüzdeki hentbolun temelini oluşturmaktadır. Orta Çağ’da ise “top yakalama” adı ile oynanan bir oyundan bahsedilir.Yine de hentbol esas şeklini 19. yüzyılda Danimarka, İsveç ve Almanya’da almıştır. Danimarka’da “haandboll” adlı oyundan gelmektedir. Almanya’da kurulan Yüksek Beden Eğitim Okulu bünyesinde verilen eğitimler ve yetiştirilen sporcu antrenörler ile dünyaya yayılmıştır.1936 ve 1952 yıllarında Olimpiyatlarda gösteri amacı ile yer bulan hentbol, 1972 yılında resmi olarak Olimpiyat sporu halini almıştır. 1946’da kurulan Uluslararası Hentbol Federasyonu da bu sporun gelişmesini ve yayılmasını sağlamıştır.Günümüzde 150 ülkede oynanan hentbol 8 milyona yakın lisanslı oyuncusu ile dünya çapında oynanmaktadır. Hentbol Nasıl Oynanır?Hentbol toplamda 12 kişilik kadrolarla oynanan takım sporudur. İlk zamanlarda 11 kişilik takımlar halinde çim sahalarda oynanırken 1950’lerden sonra salon sporu halini almıştır.Temeli rakip kaleye gol atmak olan hentbol elle oynanır. Oyuncuların ayak ve diz altı bölgelerine topun temas etmemesi gerekir. Oyuncular arası belirli bir temas düzeyi olabilir. Ancak faullerde hentbolcuya iki dakikalık oyun dışı kalma cezası verilir.Hentbolcu topu elinde en fazla üç saniye tutabilir ve top ile beraber en fazla üç adım atabilir. Hakemler gerekli durumda oyunculara müdahale ederler.Hava atışı ile başlayan oyun 30’ar dakikalık iki bölümden oluşur. Bu bölümlerde istenildiği kadar oyuncu değiştirilebilir. Maç bitiminde beraberlik halinde 1’er puan, kazanma durumunda ise 2 puan verilir.Temel hareketler ise;Top tutmaEl üstü pasBilekten pasÇift el göğüsten pasEl yerden pasPiston hareketiYana bükülü atışDüşerek atış ve benzerleridir. Oyun alanı 40 m x 20 m ölçülerinde, iki kale sahası ve bir oyun alanını içeren dik dörtgen şeklindedir. Uzun kenarlara kenar çizgisi, kısa kenarların kale direkleri arasında kalan bölümüne kale çizgisi ve kalelerin her iki yanında kalan bölümüne ise dış kale çizgisi adı verilir. Oyun alanının çevresinde; kale çizgilerinden itibaren en az 2 m ve kenar çizgilerinden itibaren en az 1 m genişliğinde bir emniyet alanının olması gerekir. Müsabaka süresince oyun alanının özellikleri, bir takıma avantaj sağlayacak şekilde değiştirilemez.Kaleler her bir kale çizgisinin tam ortasına yerleştirilir. Kaleler zemine veya arkalarındaki duvarlara sıkıca tutturulmalı; içten içe 3 m genişliğinde ve 2m yüksekliğinde olmalıdır.Kale direkleri bir üst direkle birbirine bağlanır. Kale direklerinin arka kenarları, kale çizgisinin arka kenarıyla aynı hizada olmalıdır. Yan direkler ve üst direk bir kenarı 8 cm olan kare kesitinde olmalı; direklerin sahadan görünen üç yüzü de birbiriyle, zeminle ve arka duvarla zıt iki ayrı renkte şeritler halinde boyanmalıdır.Kalelerin, giren topun kalede kalmasını sağlayacak şekilde ağ ile donatılmış olması gerekir.Oyun alanındaki bütün çizgiler sınırladıkları alana dahildirler. Kale direkleri arasındaki çizgi 8 cm, diğer tüm çizgiler ise 5 cm genişliğinde olmalıdır.Çizgilerle sınırlandırılan alanlar, sınırlandıran çizgiler yerine farklı renklerde boyanarak birbirilerinden ayrılabilirler.Her kalenin önünde bir kale sahası bulunura) Kale çizgisine paralel ve kale çizgisinin dış kenarı ile kale sahası çizgisinin dış kenarı arasındaki uzaklık 6 m olan 3 m uzunluğunda düz bir çizgi ile çizilir.b) Bu çizginin her iki ucunun, kale direklerinin iç arka kenar dip köşesinden ölçülerek çizilen 6 m yarı çapındaki iki çeyrek dairenin birleştirilmesi sonucu belirlenirSerbest atış çizgisi, (9 m çizgisi) kale sahası çizgisinin 3 m dışından çizilen kesik bir çizgidir. Çizgiler ve aralarındaki boşlukların her biri 15 cm’dir7 m çizgisi; kalenin tam karşısında, 1 m uzunluğunda bir çizgidir. Bu çizgi, kale çizgisine paralel ve 7m uzaklıktadır. (Bu mesafe, kale çizgisinin arka kenarından 7m çizgisinin ön kenarına kadardır.)Kaleci sınır çizgisi (4m çizgisi); kale çizgisinin dış kenarı ile çizilecek çizginin dış kenarı arasındaki uzaklık 4 m olan, 15 cm uzunluğunda, kale çizgisine paralel ve kalenin tam karşısındadır.Orta çizgi iki uzun kenarın orta noktalarını birleştiren çizgidirKenar çizgisinin bir parçası olan değisme çizgisi, her iki takım için orta çizgiden 4,5 m mesafede; orta çizgiye paralel, saha içine ve dışına dogru her iki yönde 15 cm uzunluğundadır. Oyun Süresi, Bitiş Sinyali ve MolaOyun Süresi16 ve daha yukarı yaştaki oyunculardan oluşan bütün takımlar için normal oyun süresi 30 dakikalık iki devredir ve devre arası normalde 10 dakikadır.Yaşları 12 - 16 arasında olan takımlar için oyun süresi 2 x 25 ve 8 - 12 arasında olan takımlar için ise 2x20 dakikadır ve her iki durumda da devre arası 10 dakikadır.Not: IHF, kıta ve ulusal federasyonlar kendi sorumluluk alanları içinde devre arası süresiyle ilgili farklı uygulama hakkına sahiptirler. Ancak, devre arası süresi en fazla 15 dakikadır.Kazananın belirlenmesi gereken bir müsabakada, normal oyun süresi berabere biterse 5 dakikalık aradan sonra uzatma bölümü oynanır. Uzatma bölümü 5 dakikalık iki devreden oluşur ve devre arası 1 dakikadır.Birinci uzatma bölümü sonunda oyun hala berabere ise, 5 dakikalık bir aradan sonra ikinci uzatma bölümü oynanır. Bu uzatma bölümü de 5 dakikalık 2 devreden olur ve devre arası 1 dakikadır. Oyun hala berabere ise kazanan takım ilgili müsabaka kurallarına göre belirlenir.Müsabaka sonucunun belirlenmesi için 7 m atışlarının kullanılmasına karar verildiği takdirde aşağıdaki yöntem takip edilmelidir. Bitiş SinyaliOyun süresi, hakemin ilk başlama atışı için çaldığı düdükle başlar ve skorborddan gelen otomatik bitiş sinyali veya saat hakeminin bitiş düdügü ile sona erer. Bu tür bir düdük veya sinyal gelmezse, hakem oyun süresinin bittiğini belirtmek için düdük çalar. Müsabakanın devre arası, müsabaka sonu ve uzatma bölümlerinin sonundaki bitiş sinyali ile eş zamanlı ya da hemen öncesinde yapılan ihlaller ve sportmenlik dışı davranışlar cezalandırılmalıdır. .Benzer şekilde bir serbest atış ya da 7m atışı kullanılırken ya da atış kullanıldıktan sonra top havadayken bitiş sinyali gelirse atış tekrarlanır. Her iki durumda da kullanılan ya da tekrarlanan serbest atış ya da 7 m atışının sonucu alındıktan sonra hakemler oyunu bitirir.Kullanılan veya tekrarlanan serbest atış için oyuncuların pozisyonu ve oyuncu değişimi konusunda özel sınırlamalar uygulanmalıdır. Kuraldaki normal oyuncu değişim esnekliğine bir istisna olarak atışı yapacak takıma bir oyuncu değiştirme hakkı tanınmaktadır. Benzer olarak, eğer savunma takımı kalecisiz oynuyorsa, sadece bir saha oyuncusu yerine oyuna kaleci alabilir. İhlaller kurala cezalandırılacaktır. Ayrıca, atışı kullanacak takımın oyuncuları rakip takımın serbest atış çizgisinin dışında ve atış yapacak takım arkadaşlarından en az 3 metre uzakta durmalıdır.
0 notes
yeniwebsitegirisi · 5 years ago
Text
HENTBOL
Hentbol bir takımın 7’şer saha oyuncusu ve 5 yedekten oluşan kadro ile iki takım halinde oynanan bir spordur. Hızlı, fiziksel güce dayanan ve atışların neredeyse 100km/saate ulaştığı bir spor dalıdır.
Oyununun süresi 30’ar dakikalık iki devreyi kapsar. Her yaş ve cinsiyete hitap edebilen nadir sporlardan olan hentbol kuvvet, dayanıklılık, hız ve esneklik kazanılmasına katkısı büyüktür. Ayrıca takım halinde ve bireysel hareket etme, hızlı düşünme ve karar verme ile cesaret, azim ve kararlılık gibi özelliklerin kazanılmasında da katkısı büyüktür. Hentbolun TarihiAntik Yunan’a kadar dayanan bir geçmişi olan hentbolun M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzandığı söylenir. Bizanslıların “harpaston” adını verdikleri oyun günümüzdeki hentbolun temelini oluşturmaktadır. Orta Çağ’da ise “top yakalama” adı ile oynanan bir oyundan bahsedilir.Yine de hentbol esas şeklini 19. yüzyılda Danimarka, İsveç ve Almanya’da almıştır. Danimarka’da “haandboll” adlı oyundan gelmektedir. Almanya’da kurulan Yüksek Beden Eğitim Okulu bünyesinde verilen eğitimler ve yetiştirilen sporcu antrenörler ile dünyaya yayılmıştır.1936 ve 1952 yıllarında Olimpiyatlarda gösteri amacı ile yer bulan hentbol, 1972 yılında resmi olarak Olimpiyat sporu halini almıştır. 1946’da kurulan Uluslararası Hentbol Federasyonu da bu sporun gelişmesini ve yayılmasını sağlamıştır.Günümüzde 150 ülkede oynanan hentbol 8 milyona yakın lisanslı oyuncusu ile dünya çapında oynanmaktadır. Hentbol Nasıl Oynanır?Hentbol toplamda 12 kişilik kadrolarla oynanan takım sporudur. İlk zamanlarda 11 kişilik takımlar halinde çim sahalarda oynanırken 1950’lerden sonra salon sporu halini almıştır.Temeli rakip kaleye gol atmak olan hentbol elle oynanır. Oyuncuların ayak ve diz altı bölgelerine topun temas etmemesi gerekir. Oyuncular arası belirli bir temas düzeyi olabilir. Ancak faullerde hentbolcuya iki dakikalık oyun dışı kalma cezası verilir.Hentbolcu topu elinde en fazla üç saniye tutabilir ve top ile beraber en fazla üç adım atabilir. Hakemler gerekli durumda oyunculara müdahale ederler.Hava atışı ile başlayan oyun 30’ar dakikalık iki bölümden oluşur. Bu bölümlerde istenildiği kadar oyuncu değiştirilebilir. Maç bitiminde beraberlik halinde 1’er puan, kazanma durumunda ise 2 puan verilir.Temel hareketler ise;Top tutmaEl üstü pasBilekten pasÇift el göğüsten pasEl yerden pasPiston hareketiYana bükülü atışDüşerek atış ve benzerleridir. Oyun alanı 40 m x 20 m ölçülerinde, iki kale sahası ve bir oyun alanını içeren dik dörtgen şeklindedir. Uzun kenarlara kenar çizgisi, kısa kenarların kale direkleri arasında kalan bölümüne kale çizgisi ve kalelerin her iki yanında kalan bölümüne ise dış kale çizgisi adı verilir. Oyun alanının çevresinde; kale çizgilerinden itibaren en az 2 m ve kenar çizgilerinden itibaren en az 1 m genişliğinde bir emniyet alanının olması gerekir. Müsabaka süresince oyun alanının özellikleri, bir takıma avantaj sağlayacak şekilde değiştirilemez.Kaleler her bir kale çizgisinin tam ortasına yerleştirilir. Kaleler zemine veya arkalarındaki duvarlara sıkıca tutturulmalı; içten içe 3 m genişliğinde ve 2m yüksekliğinde olmalıdır.Kale direkleri bir üst direkle birbirine bağlanır. Kale direklerinin arka kenarları, kale çizgisinin arka kenarıyla aynı hizada olmalıdır. Yan direkler ve üst direk bir kenarı 8 cm olan kare kesitinde olmalı; direklerin sahadan görünen üç yüzü de birbiriyle, zeminle ve arka duvarla zıt iki ayrı renkte şeritler halinde boyanmalıdır.Kalelerin, giren topun kalede kalmasını sağlayacak şekilde ağ ile donatılmış olması gerekir.Oyun alanındaki bütün çizgiler sınırladıkları alana dahildirler. Kale direkleri arasındaki çizgi 8 cm, diğer tüm çizgiler ise 5 cm genişliğinde olmalıdır.Çizgilerle sınırlandırılan alanlar, sınırlandıran çizgiler yerine farklı renklerde boyanarak birbirilerinden ayrılabilirler.Her kalenin önünde bir kale sahası bulunura) Kale çizgisine paralel ve kale çizgisinin dış kenarı ile kale sahası çizgisinin dış kenarı arasındaki uzaklık 6 m olan 3 m uzunluğunda düz bir çizgi ile çizilir.b) Bu çizginin her iki ucunun, kale direklerinin iç arka kenar dip köşesinden ölçülerek çizilen 6 m yarı çapındaki iki çeyrek dairenin birleştirilmesi sonucu belirlenirSerbest atış çizgisi, (9 m çizgisi) kale sahası çizgisinin 3 m dışından çizilen kesik bir çizgidir. Çizgiler ve aralarındaki boşlukların her biri 15 cm’dir7 m çizgisi; kalenin tam karşısında, 1 m uzunluğunda bir çizgidir. Bu çizgi, kale çizgisine paralel ve 7m uzaklıktadır. (Bu mesafe, kale çizgisinin arka kenarından 7m çizgisinin ön kenarına kadardır.)Kaleci sınır çizgisi (4m çizgisi); kale çizgisinin dış kenarı ile çizilecek çizginin dış kenarı arasındaki uzaklık 4 m olan, 15 cm uzunluğunda, kale çizgisine paralel ve kalenin tam karşısındadır.Orta çizgi iki uzun kenarın orta noktalarını birleştiren çizgidirKenar çizgisinin bir parçası olan değisme çizgisi, her iki takım için orta çizgiden 4,5 m mesafede; orta çizgiye paralel, saha içine ve dışına dogru her iki yönde 15 cm uzunluğundadır. Oyun Süresi, Bitiş Sinyali ve MolaOyun Süresi16 ve daha yukarı yaştaki oyunculardan oluşan bütün takımlar için normal oyun süresi 30 dakikalık iki devredir ve devre arası normalde 10 dakikadır.Yaşları 12 - 16 arasında olan takımlar için oyun süresi 2 x 25 ve 8 - 12 arasında olan takımlar için ise 2x20 dakikadır ve her iki durumda da devre arası 10 dakikadır.Not: IHF, kıta ve ulusal federasyonlar kendi sorumluluk alanları içinde devre arası süresiyle ilgili farklı uygulama hakkına sahiptirler. Ancak, devre arası süresi en fazla 15 dakikadır.Kazananın belirlenmesi gereken bir müsabakada, normal oyun süresi berabere biterse 5 dakikalık aradan sonra uzatma bölümü oynanır. Uzatma bölümü 5 dakikalık iki devreden oluşur ve devre arası 1 dakikadır.Birinci uzatma bölümü sonunda oyun hala berabere ise, 5 dakikalık bir aradan sonra ikinci uzatma bölümü oynanır. Bu uzatma bölümü de 5 dakikalık 2 devreden olur ve devre arası 1 dakikadır. Oyun hala berabere ise kazanan takım ilgili müsabaka kurallarına göre belirlenir.Müsabaka sonucunun belirlenmesi için 7 m atışlarının kullanılmasına karar verildiği takdirde aşağıdaki yöntem takip edilmelidir. Bitiş SinyaliOyun süresi, hakemin ilk başlama atışı için çaldığı düdükle başlar ve skorborddan gelen otomatik bitiş sinyali veya saat hakeminin bitiş düdügü ile sona erer. Bu tür bir düdük veya sinyal gelmezse, hakem oyun süresinin bittiğini belirtmek için düdük çalar. Müsabakanın devre arası, müsabaka sonu ve uzatma bölümlerinin sonundaki bitiş sinyali ile eş zamanlı ya da hemen öncesinde yapılan ihlaller ve sportmenlik dışı davranışlar cezalandırılmalıdır. .Benzer şekilde bir serbest atış ya da 7m atışı kullanılırken ya da atış kullanıldıktan sonra top havadayken bitiş sinyali gelirse atış tekrarlanır. Her iki durumda da kullanılan ya da tekrarlanan serbest atış ya da 7 m atışının sonucu alındıktan sonra hakemler oyunu bitirir.Kullanılan veya tekrarlanan serbest atış için oyuncuların pozisyonu ve oyuncu değişimi konusunda özel sınırlamalar uygulanmalıdır. Kuraldaki normal oyuncu değişim esnekliğine bir istisna olarak atışı yapacak takıma bir oyuncu değiştirme hakkı tanınmaktadır. Benzer olarak, eğer savunma takımı kalecisiz oynuyorsa, sadece bir saha oyuncusu yerine oyuna kaleci alabilir. İhlaller kurala cezalandırılacaktır. Ayrıca, atışı kullanacak takımın oyuncuları rakip takımın serbest atış çizgisinin dışında ve atış yapacak takım arkadaşlarından en az 3 metre uzakta durmalıdır.
0 notes
fenrees · 4 years ago
Text
En İyi Tansiyon Aleti – 2020 – Hatasız Tansiyon Ölçümü İçin Tavsiye Ürünler
En iyi tansiyon aleti doğru tansiyon ölçümü yapabilmek için çok önemlidir. Tansiyon, atardamar içerisindeki kanın damara yaptığı basınçtır. Tansiyon ölçümü yapılırken sistolik ve diyastolik kan basınçları incelenir. Bir insan için ortalama olarak ideal tansiyon seviyesi sistolik ve diyastolik tansiyon için farklıdır. Normal bir insanda sistolik tansiyonun 120 – 130 aralığında ve diyastolik tansiyonun 70 – 90 aralığında olması gerekmektedir.
Tansiyonun doğru ölçülebilmesi için kaliteli tansiyon aleti kullanılmalıdır.
1. Medisana MTM 48670 Kol Tipi Dijital Tansiyon Aleti
Medisana MTM 48670, koldan ölçüm yaparken kullanabileceğiniz bir tansiyon aletidir. Tansiyon aletinin kullanımı son derece basittir; cihaz üzerinde bulunan Start/Stop tuşuna basarak tansiyon ölçümü yapılabilmektedir. Cihazda, tansiyon seviyenizi kontrol edebilmeniz için özel olarak tasarlanmış geniş LED ekran bulunmaktadır. Tansiyon aletinin kompakt tasarımı olan manşon, kolunuzu tamamen saracak şekilde tasarlanmıştır.
MEdisana MTM 48670, diagnostik fonksiyonlu hassas ölçüm yapabilmektedir. Ayrıca düzensiz nabzı algılama özelliğine sahiptir ve 2 farklı kullanıcı için 90 hafıza kaydına olanak tanımaktadır. WHO değerlendirme sistemine göre renk skalası ile de ölçüm sınıflandırabilmektedir.
En iyi epilatör seçeneklerini de inceleyebilirsiniz.
2. AND UA-611 Kol Tipi Dijital Tansiyon Aleti
30 ölçüme kadar hafıza kaydı yapabilen AND UA-611, toplamda 1 kişinin kullanımı için uygundur. Cihaz tipi tam otomatik olan tansiyon aleti, üst koldan ölçüm yapabilmek için tasarlanmıştır. Ortalama hesaplama özelliğine sahip olan cihaz, düzensiz ritim uyarısı da verebilmektedir. Japonlar tarafından özel olarak tasarlanmış AND UA-611, WHO tansiyon sonuç sınıflandırması yapmaktadır ve yumuşak, rahat bir manşete sahiptir.
3. Mesilife HL868ZB Dijital Tansiyon Aleti
3 kullanıcı desteği bulunan Mesilife tansiyon aleti, her kullanıcı için 40 ölçüm kaydı yapabilmektedir. Toplamda 120 hafıza kaydı sağlayabilen cihaz, tam otomatik çalışmaktadır. 33 cm uzunluğunda kolluğa sahip olan tansiyon aleti, üst koldan ölçüm yapabilmek için tasarlanmıştır. Ortalama hesaplama ve düzensiz ritim uyarısı fonksiyonlarına sahip olan tansiyon aleti, piyasada uzun yıllardır kullanılan yapısında LCD ekran bulunduran bir cihazdır.
4. Omron M3 7134E Dijital Tansiyon Aleti
Intellisense teknolojisi sayesinde hastanın tansiyonuna göre manşetteki hava basıncını otomatik ayarlayabilen Omron M3, toplamda 2 kullanıcının kullanımı için uygundur. Kolluk çevresi 42 cm olan tansiyon aleti, koldan ölçüm yapabilmek için geliştirilmiştir. Tam otomatik çalışan cihaz, düzensiz nabız atışı algılama ve her kullanıcı için 60 hafıza kaydı olanağına sahiptir. Omron M3, diğer tansiyon aletlerini aksine kolu 360 derce sararak hatasız bir ölçüm sağlamayı amaçlamaktadır. Dijital ekrandan tansiyon seviyesini gösteren Omron M3, manşetin hatalı şişirilmesinden kaynaklı ortaya çıkan yanlış tansiyon ölçümlerinin önüne geçmektedir.
5. Braun Exactfit 3 BUA6150 Dijital Tansiyon Aleti
Çift manşetli, ön koldan ölçüm yapabilen Braun Exactfit, 22 – 32 cm ve 22 – 42 cm ölçülerinde manşetleri sayesinde hem zayıf hem de şişman kollarla uyumludur. 2019 yılında üretilen tansiyon aleti, otomatik kapanma özelliği bulundurmaktadır ve geniş tuşlu kolay okunabilir LCD ekrana sahiptir. 2 farklı kullanıcının tansiyon ölçümlerini yapabilen Braun Exactfit, her kullanıcı için 50 adet tarih ve saat ile birlikte ölçüm kaydı tutabilmektedir. Toplamda 100 ölçüm kaydı tutabilen dijital tansiyon aleti, Avrupa Hipertansiyon Birliği tarafından klinik onayı almayı da başarmıştır.
Daha rahat ölçüm yapabilmek için yumuşak ve sessiz şişirme özelliğine sahip olan cihaz, düşük pil göstergesi de bulundurmaktadır. Pil seviyesi yetersiz olduğunda sinyal vermektedir. En iyi tansiyon aleti listesinde yer almayı hak eden bir ürün.
En iyi oyun telefonuna yazımızdan bakabilirsiniz.
6. Wicron WD100 Dijital Tansiyon Aleti
En iyi tansiyon aleti listesinin 6. Modeli olan Wicron WD100, Türkçe konuşan ve bilekten ölçüm yapan bir tansiyon aletidir. Tam otomatik çalışan cihaz, 19,5 cm genişliğinde bilek çevresini kaplayabilmektedir. Cıvalı ölçüm yapan tansiyon aletinin ölçüm limiti 280 mmHg’dir. 6 V ile çalışan alet, LCD dijital kristal ekrana sahiptir ve kullanıcıya yapması gereken işlemleri Türkçe konuşarak açıklamaktadır. 1 kullanıcı için uygun olan tansiyon aleti, toplamda 99 adet hafıza kaydı tutabilmektedir.
7. Plusmed PM-596 Dijital Tansiyon Aleti
Plusmed tarafından geliştirilen PM-596 model dijital tansiyon aleti, üst koldan tansiyon ölçümü yapabilmektedir. Toplamda 2 kullanıcı desteği bulunan cihazın kullanıcı başına tutabildiği hafıza kaydı sayısı 60 olup toplamda 120 adete kadar hafıza kaydı tutabilmektedir. 6 farklı dilde sesli yardımda bulunan tansiyon aleti, geniş LCD ekranı ile tansiyon seviyesini takip edebilmenizi sağlamaktadır. Hipertansiyon risk sınıflandırma göstergesine sahip olan Plusmed, düzensiz kalp atımını da gösterebilmektedir. Dijital tansiyon aleti, otomatik kapanma özelliği sayesinde kullanımı sona erdiğinde otomatik kapanarak pil tasarrufu sağlamaktadır.
Zayıf pil göstergesi bulunduran Plusmed tansiyon aleti, son 3 ölçümün ortalamasını almaktadır.
8. Microlife BP A100 Dijital Tansiyon Aleti
Kaliteli dijital tansiyon aletlerinden bir tanesi olan Microlife, cıvalı ölçüm yapmaktadır. Tam otomatik çalışan cihazın ölçüm yeri üst koldur. Kolluk çevresi 42 cm olan cihazın üst ölçüm limiti 299 mmHg’dir. 1 adet kullanıcı desteği bulunduran tansiyon aletinin toplam hafıza kaydı sayısı maksimum 30’dur. Düzensiz ritim uyarısında bulunabilen tansiyon aleti, hata tanımlama ve otomatik kapanma özelliklerini de sahiptir. Kullanılmadığı taktirde bir süre sonra otomatik olarak kapanmaktadır.
Fuzzy Logic ölçüm teknolojisini kullanan Microlife’ın manşeti yıkanabilirdir ve özel olarak tasarlanmıştır. Cihaz, İngiliz Hipertansiyon Topluluğu ve Türk Kalp Vakfı tarafından onaylı bir üründür. Alman Tasarım Ödülü’nü de alan tansiyon aleti PAD aritmi teşhisi yapabilmektedir. Piyasada sağlık çalışanları tarafından sıklıkla tercih edilen bir modeldir.
9. Microlife BP A200 AFIB Dijital Tansiyon Aleti
Yine Microlife’ın bir diğer modeli olan BP A200, cıvalı ölçüm yapan bir tansiyon aletidir. Tek kullanıcı desteği bulunan tansiyon aletinin hafıza kaydı sayısı 200’dür. Üst koldan ölçüm yapabilen cihazın üst ölçüm limiti 299 mmHg’dir. Düzensiz ritim uyarısında bulunabilen cihaz, ortalama hesaplama ve hata tanımlama özelliklerine de sahiptir. İngiliz Hipertansiyon Topluluğu (BHS) tarafından test edilmiş olan cihaz, kullanımı kolay kompakt tasarıma sahiptir. Sarj edilebilir pil ile kullanabilen tansiyon aleti dijital bir ekran bulundurmaktadır. Dijital tansiyon aletinin kafı konik ve bükülmez yapıdadır, 22 – 42 cm genişliğindedir.
10. Omron M6 Comfort IT Dijital Tansiyon Aleti
2 kullanıcıya destek verebilen Omron M6, her kullanıcı için 100; toplamda 200 hafıza kaydı tutabilmektedir. Cıvalı ölçüm yapan cihaz, üst koldan ölçüm yapabilmekte ve tam otomatik çalışmaktadır. Kolluk çevresi 42 cm olan tansiyon aletinin ölçüm limiti 299 mmHg’dir.
Omron M6, düzensiz ritim uyarısında bulunabilen ve ortalama hesaplayabilen bir tansiyon aletidir. Kolluk tipi Intelli Wrap olan dijital tansiyon aleti, kullanımı kolay yüksek kan basıncını renkli gösteren bir göstergeye sahiptir. 360 derece hassasiyet özeliği ile kolun tamamını saran manşet, hatalı sarım uyarısı verebilmektedir.
En iyi navigasyon hakkında bilgiler yazımızdadır.
11. AND UA-767 Plus Koldan Ölçer Dijital Tansiyon Aleti
Üst kol tipi dijital tansiyon aleti olan AND UA-767 Plus, tek tuş özelliğine sahiptir. İlgili klinikler tarafından onaylı olan cihazın düzensiz nabız gösterim özelliği de bulunmaktadır. Tansiyon sonuç sınıflandırması yapabilen alet, rahat okunabilir 3 satır genişliğinde ekrana sahiptir.
En iyi tansiyon aleti listesisin son modeli olan AND UA-767, hızlı ölçüm yapabilen ve kendinden kavrayabilen manşeti ile Japonlar tarafından üretilmiş fiyat/performans ürünü tansiyon aletlerinden bir tanesidir.
En iyi Tansiyon Aleti konusuyla ilgili yorumlarınızı ve sorularınızı bekliyoruz.
Kaynak: https://www.zovovo.com/en-iyi-tansiyon-aleti/
0 notes
guncelwebsitegirisi2019 · 5 years ago
Text
SPOR GÜNDEMİ
Hentbol bir takımın 7’şer saha oyuncusu ve 5 yedekten oluşan kadro ile iki takım halinde oynanan bir spordur. Hızlı, fiziksel güce dayanan ve atışların neredeyse 100km/saate ulaştığı bir spor dalıdır.
Oyununun süresi 30’ar dakikalık iki devreyi kapsar. Her yaş ve cinsiyete hitap edebilen nadir sporlardan olan hentbol kuvvet, dayanıklılık, hız ve esneklik kazanılmasına katkısı büyüktür. Ayrıca takım halinde ve bireysel hareket etme, hızlı düşünme ve karar verme ile cesaret, azim ve kararlılık gibi özelliklerin kazanılmasında da katkısı büyüktür. Hentbolun TarihiAntik Yunan’a kadar dayanan bir geçmişi olan hentbolun M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzandığı söylenir. Bizanslıların “harpaston” adını verdikleri oyun günümüzdeki hentbolun temelini oluşturmaktadır. Orta Çağ’da ise “top yakalama” adı ile oynanan bir oyundan bahsedilir.Yine de hentbol esas şeklini 19. yüzyılda Danimarka, İsveç ve Almanya’da almıştır. Danimarka’da “haandboll” adlı oyundan gelmektedir. Almanya’da kurulan Yüksek Beden Eğitim Okulu bünyesinde verilen eğitimler ve yetiştirilen sporcu antrenörler ile dünyaya yayılmıştır.1936 ve 1952 yıllarında Olimpiyatlarda gösteri amacı ile yer bulan hentbol, 1972 yılında resmi olarak Olimpiyat sporu halini almıştır. 1946’da kurulan Uluslararası Hentbol Federasyonu da bu sporun gelişmesini ve yayılmasını sağlamıştır.Günümüzde 150 ülkede oynanan hentbol 8 milyona yakın lisanslı oyuncusu ile dünya çapında oynanmaktadır. Hentbol Nasıl Oynanır?Hentbol toplamda 12 kişilik kadrolarla oynanan takım sporudur. İlk zamanlarda 11 kişilik takımlar halinde çim sahalarda oynanırken 1950’lerden sonra salon sporu halini almıştır.Temeli rakip kaleye gol atmak olan hentbol elle oynanır. Oyuncuların ayak ve diz altı bölgelerine topun temas etmemesi gerekir. Oyuncular arası belirli bir temas düzeyi olabilir. Ancak faullerde hentbolcuya iki dakikalık oyun dışı kalma cezası verilir.Hentbolcu topu elinde en fazla üç saniye tutabilir ve top ile beraber en fazla üç adım atabilir. Hakemler gerekli durumda oyunculara müdahale ederler.Hava atışı ile başlayan oyun 30’ar dakikalık iki bölümden oluşur. Bu bölümlerde istenildiği kadar oyuncu değiştirilebilir. Maç bitiminde beraberlik halinde 1’er puan, kazanma durumunda ise 2 puan verilir.Temel hareketler ise;Top tutmaEl üstü pasBilekten pasÇift el göğüsten pasEl yerden pasPiston hareketiYana bükülü atışDüşerek atış ve benzerleridir. Oyun alanı 40 m x 20 m ölçülerinde, iki kale sahası ve bir oyun alanını içeren dik dörtgen şeklindedir. Uzun kenarlara kenar çizgisi, kısa kenarların kale direkleri arasında kalan bölümüne kale çizgisi ve kalelerin her iki yanında kalan bölümüne ise dış kale çizgisi adı verilir. Oyun alanının çevresinde; kale çizgilerinden itibaren en az 2 m ve kenar çizgilerinden itibaren en az 1 m genişliğinde bir emniyet alanının olması gerekir. Müsabaka süresince oyun alanının özellikleri, bir takıma avantaj sağlayacak şekilde değiştirilemez.Kaleler her bir kale çizgisinin tam ortasına yerleştirilir. Kaleler zemine veya arkalarındaki duvarlara sıkıca tutturulmalı; içten içe 3 m genişliğinde ve 2m yüksekliğinde olmalıdır.Kale direkleri bir üst direkle birbirine bağlanır. Kale direklerinin arka kenarları, kale çizgisinin arka kenarıyla aynı hizada olmalıdır. Yan direkler ve üst direk bir kenarı 8 cm olan kare kesitinde olmalı; direklerin sahadan görünen üç yüzü de birbiriyle, zeminle ve arka duvarla zıt iki ayrı renkte şeritler halinde boyanmalıdır.Kalelerin, giren topun kalede kalmasını sağlayacak şekilde ağ ile donatılmış olması gerekir.Oyun alanındaki bütün çizgiler sınırladıkları alana dahildirler. Kale direkleri arasındaki çizgi 8 cm, diğer tüm çizgiler ise 5 cm genişliğinde olmalıdır.Çizgilerle sınırlandırılan alanlar, sınırlandıran çizgiler yerine farklı renklerde boyanarak birbirilerinden ayrılabilirler.Her kalenin önünde bir kale sahası bulunura) Kale çizgisine paralel ve kale çizgisinin dış kenarı ile kale sahası çizgisinin dış kenarı arasındaki uzaklık 6 m olan 3 m uzunluğunda düz bir çizgi ile çizilir.b) Bu çizginin her iki ucunun, kale direklerinin iç arka kenar dip köşesinden ölçülerek çizilen 6 m yarı çapındaki iki çeyrek dairenin birleştirilmesi sonucu belirlenirSerbest atış çizgisi, (9 m çizgisi) kale sahası çizgisinin 3 m dışından çizilen kesik bir çizgidir. Çizgiler ve aralarındaki boşlukların her biri 15 cm’dir7 m çizgisi; kalenin tam karşısında, 1 m uzunluğunda bir çizgidir. Bu çizgi, kale çizgisine paralel ve 7m uzaklıktadır. (Bu mesafe, kale çizgisinin arka kenarından 7m çizgisinin ön kenarına kadardır.)Kaleci sınır çizgisi (4m çizgisi); kale çizgisinin dış kenarı ile çizilecek çizginin dış kenarı arasındaki uzaklık 4 m olan, 15 cm uzunluğunda, kale çizgisine paralel ve kalenin tam karşısındadır.Orta çizgi iki uzun kenarın orta noktalarını birleştiren çizgidirKenar çizgisinin bir parçası olan değisme çizgisi, her iki takım için orta çizgiden 4,5 m mesafede; orta çizgiye paralel, saha içine ve dışına dogru her iki yönde 15 cm uzunluğundadır. Oyun Süresi, Bitiş Sinyali ve MolaOyun Süresi16 ve daha yukarı yaştaki oyunculardan oluşan bütün takımlar için normal oyun süresi 30 dakikalık iki devredir ve devre arası normalde 10 dakikadır.Yaşları 12 - 16 arasında olan takımlar için oyun süresi 2 x 25 ve 8 - 12 arasında olan takımlar için ise 2x20 dakikadır ve her iki durumda da devre arası 10 dakikadır.Not: IHF, kıta ve ulusal federasyonlar kendi sorumluluk alanları içinde devre arası süresiyle ilgili farklı uygulama hakkına sahiptirler. Ancak, devre arası süresi en fazla 15 dakikadır.Kazananın belirlenmesi gereken bir müsabakada, normal oyun süresi berabere biterse 5 dakikalık aradan sonra uzatma bölümü oynanır. Uzatma bölümü 5 dakikalık iki devreden oluşur ve devre arası 1 dakikadır.Birinci uzatma bölümü sonunda oyun hala berabere ise, 5 dakikalık bir aradan sonra ikinci uzatma bölümü oynanır. Bu uzatma bölümü de 5 dakikalık 2 devreden olur ve devre arası 1 dakikadır. Oyun hala berabere ise kazanan takım ilgili müsabaka kurallarına göre belirlenir.Müsabaka sonucunun belirlenmesi için 7 m atışlarının kullanılmasına karar verildiği takdirde aşağıdaki yöntem takip edilmelidir. Bitiş SinyaliOyun süresi, hakemin ilk başlama atışı için çaldığı düdükle başlar ve skorborddan gelen otomatik bitiş sinyali veya saat hakeminin bitiş düdügü ile sona erer. Bu tür bir düdük veya sinyal gelmezse, hakem oyun süresinin bittiğini belirtmek için düdük çalar. Müsabakanın devre arası, müsabaka sonu ve uzatma bölümlerinin sonundaki bitiş sinyali ile eş zamanlı ya da hemen öncesinde yapılan ihlaller ve sportmenlik dışı davranışlar cezalandırılmalıdır. .Benzer şekilde bir serbest atış ya da 7m atışı kullanılırken ya da atış kullanıldıktan sonra top havadayken bitiş sinyali gelirse atış tekrarlanır. Her iki durumda da kullanılan ya da tekrarlanan serbest atış ya da 7 m atışının sonucu alındıktan sonra hakemler oyunu bitirir.Kullanılan veya tekrarlanan serbest atış için oyuncuların pozisyonu ve oyuncu değişimi konusunda özel sınırlamalar uygulanmalıdır. Kuraldaki normal oyuncu değişim esnekliğine bir istisna olarak atışı yapacak takıma bir oyuncu değiştirme hakkı tanınmaktadır. Benzer olarak, eğer savunma takımı kalecisiz oynuyorsa, sadece bir saha oyuncusu yerine oyuna kaleci alabilir. İhlaller kurala cezalandırılacaktır. Ayrıca, atışı kullanacak takımın oyuncuları rakip takımın serbest atış çizgisinin dışında ve atış yapacak takım arkadaşlarından en az 3 metre uzakta durmalıdır.
0 notes