#5 Günde 5 Kilo Tumblr posts
Text
🇩🇪Almanya’da ülkemize göre ucuz olan sadece iki
kalem ürün vardır:
🇩🇪1-) ET
🇩🇪2-) OTOMOBİL
Peki sebepleri nedir?
🇩🇪"ET"ten başlayalım..
🇩🇪İstatistiklere göre Almanya’da kişi başına düşen sığır ve dana eti tüketimi yılda 10 kilo, DOMUZ eti ise 35 kilodur!
Muhtemelen o 10 kilo da ülkede yaşayan Müslüman kesimin tercihidir.
-Bir inek yılda bir kez doğurur. Hatta bu 13-16 aya kadar çıkabilir.
- Bir domuz ise yılda 3-4 defa doğum yapar ve bir batında 20’ye yakın yavru verir.
Daha bitmedi!!!
İlk yavrularının da tekrar anneleriyle beraber doğum yaptığı hesaplanırsa, 1 domuz bir yılda 480 domuza kadar ulaşabilmektedir. (En az 180)
Daha da uzatmama gerek var mı?
🇩🇪Halen Almanya’da kırmızı et neden ucuzdur?
Dank etmeyen varsa ilk fırsatta bir hekime baş vurup akıl sağlığını kontrol ettirsin.
🇩🇪OTOMOBİL neden ucuz?
🇩🇪Aslında dar gelirliye göre ''sıfır araç'' Almanya’da da ucuz değildir.
Ancak ikinci eli para etmez..
Neden?
Çünkü Almanya;
1926’da Mercedes’i,
1929’da BMW’yi,
1931’de Porsche’u,
1932’de Audi’yi,
1937 Volkswagen'i
üretmeye başladı.
Senin ülken o aralar milletin donu şapkasıyla uğraşıyordu.
🇩🇪Yani Almanya yarım düzineden fazla markaya sahip bir asırlık otomobil üreticisi!
O yüzden bizim gibi ithal etmek durumunda değil...
Almanya’da bir vatandaş ister günde Euro kazansın ister 10 bin Euro...
🇩🇪Herkes kazancının eksiksiz vergisini öder!!
Senin gibi 5 kazandığını 1 göstermez!!!
Yani Almanya bu yüzden otomobillerden ÖTV vb gibi fahiş vergiler almak zorunda kalmaz.
Dahası istihdam sağlıyor diye (sıfır araca) destek verir.
Yenisine ulaşmanın böylesine kolay olduğu bir ülkede ikinci araç neden ucuz olmasın kardeşim?
🇩🇪Bu realiteleri paylaşarak malum SÜRÜ’yü eğitelim de bir daha sosyal medyada bik bik bik öterek cehaletin dibine vurmasınlar…
48 notes
·
View notes
Text
10.000 TL ile nasıl geçinilir
çok zorlanmadan bir aylık geçimini sürdürebilecek emeklidir.
bilindiği üzere en düşük emekli maaşı 10.000 tl olarak açıklandı. 10.000 tl ile emeklilerin gül gibi geçinebileceği açık. formülü aşağıda detaylarıyla açıklayacağım.
öncelikle emeklimizin kira ödemesi olmaması gerekiyor. zaten emeklinin evi olur. hele hele son 10 yılda ülkemizin ekonomisinin parlak durumunda ev sahibi olamayan emekliye yorum yapmam, burada o emekliden bahsetmem. evet ne demiştik? emeklinin evi olur. kira ödemesi olmayan bir emeklinin barınma masrafı 0 tl'dir.
emeklimiz canı sıkıldığında millet bahçesi, millet kıraathanesi ya da belediyelerin ücretsiz konserlerini bulur gezer. böylece emeklimizin canı hiç sıkılmayacaktır. bu nedenle sosyal ve kültürel aktivite bütçesi 0 tl.
emeklilerin birçoğu 65 yaş ve üzerinde olduğundan ideal bir emeklinin ulaşım masrafı da olmaz. belediyelerin çoğu toplu taşımada 65 yaş ve üzerinden ücret almıyor. dolayısıyla ulaşım masrafı da 0 tl olacaktır.
ulaşım bedava, barınma sorunu da yok, sosyal ve kültürel aktiviteler de bolca ve ücreteiz, e bu emeklimiz neye para ödeyecek. para ödenecek yaşam ihtiyaçları gıda, elektrik, su ve doğalgazdır.
kıyafet meselesi ne olacak dediğinizi duyar gibiyim. ideal bir emeklinin 65 yaşında olacağından yukarıda bahsetmiştim. bir insan 65 yaşına kadar baya kıyafet ve ayakkabı biriktirmiştir. bu yüzden emeklimizin giyim kuşam ihtiyacı olmayacağı kanaatindeyim. 65 yılda ömrünün geri kalanına yetecek kadar kıyafeti ve ayakkabısı olmayan emekliyi burada konuşmam. bu nedenle kıyafet gideri 0 tl olacaktır.
emeklimiz günde 2 ekmek yese sabah ve akşam olmak üzere zira sağlıklı bir birey çok ekmek tüketmez 5 tl'den 10 tl ekmek gideri olur.
emekli her hafta semt pazarına gidip 250 liralık sebze meyve alsa ve o aldıklarını bir hafta boyunca tüketse baya bir sebze ve meyve tüketmiş olur. (sebze ve meyve emeklimizin sağlıklı beslenmesi açısından önemlidir.)
emeklimiz her hafta bir kilo et bir kilo kıyma yese bu da nereden baksanız 800 tl tutacaktır. gördüğünüz gibi emeklimizin protein ihtiyacını da çözmüş olduk.
emeklimiz biraz lükse kaçıp yumurta, peynir, zeytin vs gibi kahvaltılık da tüketirse bu da aşağı yukarı haftada 500 tl gibi bir meblağ tutacaktır.
bakliyat, makarna gibi ürünler ramazan ayında yardım kolilerinde veriliyor ama bu ürünlere de para harcayacağını düşünsek haftada 500 liralık bir gideri daha olur emeklimizin.
gördüğünüz gibi emeklimizin dengeli ve sağlıklı beslenmesi için çok özel ve güzel bir hesap yaptım.
ayın dört hafta ve 30 gün olduğu hesabı ile yukarıda yazan gider kalemleri toplamı 8.500 tl'dir.
emeklimiz ailenin büyüğü olacağından iletişim harcaması da olmaz diye düşünüyorum. herkes emeklimizi arar sorar. emeklimiz birini aramak isterse de çaldırır kapatır bu yüzden emeklimizin iletişim harcaması olmaz.
elektrik, su ve doğalgaz harcaması da ayda 1000 lira ile hallolsa görüldüğü üzere emeklimiz her ay neredeyse 500 tl birikim yapabilir. bu da emeklinin bir yılda neredeyse iki düğünde gram altın takabileceği anlamını taşır.
özetle emeklimiz sıkı akrabalık ilişkilerinde bile geri kalmadan 10.000 tl ile gül gibi geçinebilecektir. endişeye mahal yoktur.
tanım: mutlu emeklidir.(yazı ironi içerir)
ölüm siz inanlarla burada adını söylemediğim bişey mi geçiyorsunuz?
Yukarıdaki yazıyla bende sizinle aynı kelimeden geçtim
siz bu insanlara yaşamayın sadece ömrünüz yettiğince oy verin diyorsunuz (bazılarında maalesef veriyor)
7 notes
·
View notes
Text
vuslata 3 kala
merhaba arkadaşlar bu hikaye yi Dilaver Nazlı çifti göndermiş . Kendilerine çok teşekkür ediyorum.
Merhaba Hasan bey bu hikayeyi paylaşırsanız çok seviniriz . Ben Nazlı 24 yaşında seksi büyük memeli büyük kalçalı 90 60 90 değilim ama yakınım Dilaver ile görücü usulü evlendik nişanlılık süresinde hiç yanıma gelmedi utangaç sanıyordum. Aileler düğün için herşeyi hazırlamıştı. Telefon numarasını kaynanam vermişti düğün tarihi belli sen neden hiç yanıma gelip bir isteğin var mı yok mu diye sormuyorsun diye mesaj attım gece olmuş halen cevap yazmamış beni sinir etmişti. Tekrar mesaj attım beni istemeyeni bende istemem nikahta görürsün sen yazdım , 2 dakika sonra mesaj geldi seninle evlenip mutlu olmayı çok istiyorum ama küçük bir sorun var nasıl desem bilmiyorum yazmıstı . Sorun nedir diye sordum, nikahtan sonra konuşalım mı diye mesaj attı tamam deyip yattım nikah 4 gün sonraydı o gün gelip çatmış nikahımız kırılmıştı 3 gün sonra gerdeğe girecektik Ankara nın en lüks semtlerinden or-an da lüks bir villada yaşıyorlardı bizde evlendikten sonra hemen yanında bulunan diğer villada oturacaktık kananam ve kayınpeder çok zengin bir sülalenin tek çocuklarıydı Dilaver de tek erkek torun nikah bitmiş biz gelin odasına geçmiştik . Dilaver önümde diz çöktü ellerimi tuttu seni çok seviyorum gerçekten ama benim erkekliğim kalkmıyor annem babam bilmiyor dedi ben şok olmuştum ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim eğer gerçekten yatakta mutlu olmak istiyorsan sana kendi ellerimle erkek bulurum ama ben dediğim gibi senin için erkek değilim olamam da diyerek ağlamaya başladı tamam ağlama bakarız şimdi bizi bekliyorlar dedim odadan çıktık arabaya binip yola çıktık ne yapmalıydım kime söylemeliydim bilmiyordum o 3 günde 5 kilo verdim inanın o kadar rejim yaptım 3 günde 300 gram veremezdim ama 3 günde 5 kg vermişim lüks bir villanın bahçesinde kır düğünü yaptılar eş dost akraba hısım herkes gelmişti düğün bitmiş biz Dilaver ile birlikte balayını gecirmek için Dilaver in dayısının Muğla Marmaris te bulunan 5 yıldızlı oteline gitmek için yola çıktık ne yapmalıyız Dilaver bu saatten sonra ailelerimize ne diyeceğiz nasıl bir yol düşünüyorsun dedim . Sen bana güven ben seni çok mutlu edeceğim dedi . Muğla ya geldiğimizde bir pastane de durdu 5 10 dakika sonra 25 30 yaşlarında bir çift geldi konuştular Dilaverle arabaya binip otele gittik bizim odanın kapısını açtı Dilaver önce ben ardından o çift girdi en son Dilaver girdi aşkım bu Ferit bu da benim kankam Osman dedi . Osman dediğini kadın sanmıştım benden güzeldi inanın buna buraya geldik çünkü Ferit ve Osman seninle birlikte olmak için buradalar dedi onlar seni mutlu edecek ben izleyeceğim dedi Osman soyunmaya başladı Ferit te benim kalçalarımı okşuyordu ben Dilaver e eminmisin Dilaver bunlar beni sikecek sen izleyecekmisin dedim evet aşkım bunlar seni mutlu edecek dedi ben zaten seksi çok severdim birçok internet sitesinde porno izleyerek boşaldığım olmuştur. Hemen soyundum Osman ın siki rahat 20 santim vardı ama Ferit in siki hem kalın hemde çok uzundu kocam Dilaver de soyundu onun siki hiç yok gibiydi Osman memelerimi okşuyordu benim arkama geçti Ferit yatağa götürelim Osman orada sikelim dedi Dilaver önde beni aralarına alıp yatak odasına götürdüler yatağa uzandım Osman yarağını ağzıma verdi Ferit amımı yalamaya başladı çok acayip bir şekilde içimden inlemeler geliyordu Osman ağzıma vermese bağıracağım neredeyse fazla sürmedi ilk orgazm ı oldum Ferit oğlum bu karı yanıyor hemen söndüreyim dedi bacaklarımı omzuna aldı sikini amımna sürterek yavaştan sokmaya başladı canım yanıyordu ama zevkte alıyordum Osman dur ben bozayım sen ağzına ver dedi Ferit çıktı o koca sikini ağzıma verdi Osman o kadın gibi olan Osman sağ bacağımı kaldırdı birden sikini amıma soktu hızlı hızlı girip çıkmaya başladı ağzıma sığmayan sikiyle ağzımı zorlayan Ferit offf muhteşem diyerek ağzıma boşalmaya başladı Osman da amıma boşalmaya başladı ikisinin de aynı anda boşalması pornolar da görürdüm yer değistiler Osman tekrar ağzıma verdi Ferit amıma soktu resmen yırtarak girmişti içine o kadar güzel sikiyor ve arada bir memelerimi sıkıp okşuyordu bu arada Dilaver ne halde göremiyordum uzunca bir süre bu şekilde sikildim
6 notes
·
View notes
Note
İyi günler. sizde bir zayıflama programına dahil
Olmustuniz galiba. Nasil yaptınız. Eşimde bu sürece girdi. Sanki sizinki diyetisyenler gibi değildi. Anlatabilir misiniz
Ben bir programa dahil olmadım kendi kendime verdim. Diyetisyen kafasında üç kaşık yemek gibi de beslenmedim. Yok keten, yok chia da yemedim. Ben günlük kalori hesabı yaptım. Alacağım kalori atıyorum 2000 çıktıysa bundan en fazla 500 düştüm 1500 kalori yedim ve bunun üstüne düzenli haftanın yedi günü sürdürebilir şekilde spor yaptım. Bir gün yürüyüs bir gün egzersiz. Beslenme ve spor günlük hayatta sürdürebilecek şekilde olmayınca geri alıyorsunuz kiloyu. Bu yüzden az ve devamlı olarak devam ettim. Her ayın sonu tartıldım sürekli tartılmak psikolojik yıpratıyor. İlk aylar ödem kaynaklı 5 kilo verdigim oldu sonra her ay en fazla iki- üç kilo verebildim. Yediğim her şeyi tarttim kalorisini hesapladım. Ayda bir gün istediğim şeyi sabahtan akşama kadar sınırlama olmadan yedim. Sık sık az az yeme usulunde değil. Günde iki öğün besleniyorum hâlâ da öyle bir sabah bir akşam. İlk başta kan şekeri çok düşer zamanla vücut alışır. Akşam yemeğinden sonra çay vb şeyler hariç hiçbir atıştırma yapmadım. Spor yapmadan önce kahve tükettim yağ yakimini hizlandirsin diye. Günlük su tüketimine dikkat ettim. Ekmek tuketmedim ama bunun yerine gluten olan diğer besinleri tükettim. En çok bulgur pilavı, patates, yulaf, pirinç tükettim. Tatlı ve turevlerinden uzak durdum. Belli zamanlar yedim. Takviye olarak sabah d3 k2 vitamini aksam omega 3 aldim.Bazen ögünümde kalori bıraktım çikolata yedim. Akşam belli bir saat yattım sabah erken kalktım. Uyku kilo vermede çok etkiliyor. Temiz beslenmeye dikkat ettim. Paketli gıdayı tüketmemeye çalıştım. Canım bir şey istediyse yeme krizleri yaşamamak için bazen yedim. Sonra hiçbir şekilde canım istemedi yemedim.
6 notes
·
View notes
Text
uygun bir dertlenme programıyla 3 günde 5 kilo kampımıza hoş geldiniz iletişim için dm
7 notes
·
View notes
Text
İĞNELİ
-Pazardan süt alıp yoğurt yapmıyorsan, o marketlerden aldığın katkısının ne olduğu belli olmayan, yoğurt kılığındaki ürünü yiyeceksin. Sevgili tembelciğim!
- ''Memelerim sarkacak!'' diye çocuğunu emzirmezsen o çocuk hayat mücadelesine zaten yenik başlayacak, Ajda Pekkan akıllım...
- 'Salça yap' demiyorum ama memleketinde elleri öpülesi kadınlarımızın yaptığı salçalardan satın almıyorsan, kanserojen ihtiva eden katkılı salçaları hem yiyecek, hem de yedireceksin mutfak güzeli(!)
- "Erişte yap! " demiyorum ama en azından marketten makarna alacağına köy pazarından erişte satın al be kadın (!). Erişte ne mi? Annene sor, kayınvalidene sor, mahallendeki yaşlı ebe'ye sor. Sorgusuzum...
- Pazardan kese yoğurdu alıp, ayran yapmışlığın yok, bir dene daha önce ayran diye içtiklerinin ne olduğunu gör bari meraksızım,
- Dört tane biberi, üç tane salatalığı hazır sirkeye koyup turşu yapmak zahmetine katlanmıyorsan; önüne konan o hazır, ne olduğu belli olmayan turşuları zıkkımlanacaksın, içinde koruyucu olduğu için miden ağrıyacak, sen de gidip doktorların başını ağrıtacaksın geçimsizim...
- Yaz aylarında 5 -10 kg. biber alıp kurutup sofralık biber yapmazsan, Avrupa kapılarından dönen aflatoksinli, kiremit tozlu ve boya katkılı toz biberleri ziftleneceksin tembel uyuşuğum...
- Yaz günleri pazardan alacağın domates taze fasulye, bamya, börülce vb. organik yiyecekleri hazırlayıp derin dondurucunda kışa hazırlamazsan, marketten ürünün korunması adına içine ne konduğunu bilmediğin renkli kutulardaki, lastik tadındaki sebzeleri yiyeceksin hazırcım...
- Limon, şeker ve suyu karıştırıp limonata yapmıyorsan; kolon kanseri yaptığı kesinleşen mısır şekeriyle hazırlanan boyalı suları içeceksin. "Dondurmam Kaymak" filmindeki yurdum dondurmacısı yalan mı söylüyor? Gıda boyası, şeker su karışımı... Afiyet olsun beslenme özürlüm!
- Mahalle kasabından kıyma alıp güzelim Türk köftesini yapmazsan-utanmadan-bir soğan halkasının reklamını yapan, küçük çocukları suni oyun bahçesinde "dondurma" diye sattığı kremayla kandıran "büyük şeytan" Amerika'nın o aptal yağ deposu hamburgerlerini yiyeceksin, ondan sonra da "kilo aldım, damar sertliği yaşıyorum, halsizim, şekerim yükseldi! "diye çare aramaya koşacaksın. Onlar da seni daha değişik zehirlerle(!) tedavi etmeye çalışacaklar. Bu kez de böbreklerin, karaciğerin, miden zarar görecek, ondan sonra da ''Bunlar neden benim başıma geliyor?'' diye zırıl zırıl ağlayacaksın. Düşüncesizim!
- Gerçek balımız yerine salt ucuz diye Çin'den gelen bal yedirirsen çocuğuna; o çocuk hem fiziksel, hem ruhsal olarak eksik gelişir, daha doğrusu gelişmez, gözleri bile çekik olur yahu. Ucuzcu meraklım!
- 'Bizim zamanımızda' diye başlayan ak elli, bal dilli, nur yüzlü büyüklerin sözünü kesip ''Geçti sizin zamanınız, şimdi herşeyin hazırı ve kolayı var dersen! '' hazır ve kolayın sana hazırladığı sonuçlara katlanırsın.
Çok bilmişim!
- Sabahları zeytinli peynirli, ballı, yumurtalı, kahvaltı yerine, kedi çanağında süt ile karıştırdığın Amerikan mısır gevreği mama ile kendini kandırmaya devam edersen hastalık için çok beklemeyeceksin tembel teneke...
- Un, yumurta ve şekeri karıştırıp bir kek dökmezsin; çocuğunun eline cips ve şekerleme verirsin, ondan sonra "bu çocuk obez oldu!" diye doktora götürürsün. Doktor çocuğuna ne yapacak sanıyorsun? Tıp özürlüm!
- Uykundan feragat edip, okula giden ufacık çocuğuna kahvaltı yaptırmayıp beslenme çantasına tost yapıp, meyva suyu ya da süt koymazsan; vicdanını rahatlatmak için verdiğin para ile çocuğunun sabahın erken saatinde, o soğuk havada cola ile soğuk sandviç yediğini bilmiyor musun? Adı ebeveyn olan insancık!
- Babanın annenin gençliklerinde bir günde yürüdükleri mesafeyi sen bir ayda yürümüyorsan -utanmadan- deniz kenarında bile arabayla geziyorsan, bakkal'a gitmek yerine telefonla sipariş veriyorsan ''Kollestrolüm var, belim kalınlaştı, gıdığım sarktı, damarlarım elektrik kablosu gibi sertleşti, karaciğerim yağlandı'' diye ağlamayacaksın. Hareket özürlüm!
- Artık "altın günlerinizi" bile pastanelerde yapıyorsunuz, pastanenin bol yağlı, kremalı güzel görüntülü, ama doğal olmayan hazır şerbetler ve ne idüğü belirsiz yağlar kullanılarak hazırlanmış ürünlerini renkli ve de gazlı sıvılarla birlikte tüketiyorsun, üzerine-günah çıkarmak için de, çayı şekersiz içiyorsun. Kısır bile bu yediklerinden çok daha doğal ve zararsızdır. Sosyete özentilim!
- ''Tembel Avrat'' reyonundan ayıklanmış, yıkanmış sebze almanı kabul ettim de, kuru soğanın küp şeklinde doğranmış ve dondurucuda korunanını satın alan seni nasıl anlayayım be kadıncağız(!)...
- Gösteriş yapacağım diye lüks mekanlarda sevmediğin ve doymadığın halde en pahalı yemek olan suşi yiyip, eve dönerken etrafını kolaçan ettikten sonra kaldırımdaki kokoreççiden ya da köfteciden ekmek arası yiyen ya da diğer tezgâhdaki nohutlu pilava saldıran sen değil misin?
Yalancı sosyetem...
Alıntı
10 notes
·
View notes
Text
Azmederek 2 kilo 450 gram verip, sonrasındaki 5 günde 3 kilo almam şoku, hüznü, ağlaması beraberinde kendimi cips ve çikolatayla teselli etme sorunum. Nasıl çözülür enter.
12 notes
·
View notes
Text
💡Temel gıda yanılgısına düşmeyin! Ekmek yemeyi bırakırsanız ilk 30 günde bakın neler oluyor
✒️Ekmek, temel bir gıda maddesi olarak görülse de bu yanılgıdan kurtulmak gerekiyor. Peki 30 gün boyunca ekmek yemezsek, vücudumuzda neler olur? İşte 30 gün ekmek tüketmezseniz, vücutta yaşanacaklar...
🔺Bir ay boyunca ekmek tüketmezseniz hızlı bir şekilde kilo verdiğinizi göreceksiniz. Karbonhidrat miktarını azaltmak size direkt kilo kaybı olarak yansıyacaktır. Bir süre sonra iştah azalması yaşarsınız. Çünkü ekmek, kan şekerini ciddi şekilde dalgalandırır. Bu yüzden de çabuk acıkırsınız. Ekmeği bıraktığınızda kan şekerinizde ciddi dalgalanmalar olmayacağı için iştahınızda da azalma olacaktır.
🔺Sindirim sisteminiz daha iyi çalışmaya başlar. Karbonhidrat yerine protein ağırlıklı beslenip probiyotikten zengin ürünler tüketirseniz bağırsak floranıza altın çağını yaşatırsınız. Böylece harika bir sindirim sisteminiz olur.
🔺Ekmeği bıraktığınızda daha enerjik hissedersiniz. Yüksek karbonhidrat, halsizliğe neden olur. Ekmek, vücutta ödem yapar. Ekmeği bıraktığınızda, ödemden de kurtulmuş olursunuz. Bel çevresindeki yağların yavaş yavaş eridiğini de göreceksiniz.
🔺Ekmek tüketmeyi seven biriyseniz elbette tek seferde bırakmanız mümkün olmayabilir. Ancak bunun için güzel bir metod izleyebilirsiniz. Diyelim ki gün içinde toplamda 5 dilim ekmek yiyorsunuz. Bunu ilk olarak 4 dilime, sonra 3 dilime ve ardından 2 dilime düşürün. Son olarak 1 dilim tüketmeye başlayın ve sonrasında ekmeği hayatınızdan çıkarın. Karbonhidrat tüketmeyin demiyoruz ama sağlıklı karbonhidratlar alabilirsiniz. Örneğin, yulaf ezmesi tüketmek, daha sağlıklı olmanıza yardımcı olacaktır.
-Prof.Dr.Erkan Topuz-
4 notes
·
View notes
Text
Kış aylarında sağlıklı beslenmenin sırları neler?
https://pazaryerigundem.com/haber/188370/kis-aylarinda-saglikli-beslenmenin-sirlari-neler/
Kış aylarında sağlıklı beslenmenin sırları neler?
Kışın metabolizmanızı hızlandırıp bağışıklığınızı güçlendirmek için neler yapmalısınız? Diyetisyen Kübra Selimoğlu’ndan sağlıklı beslenme ve yaşam önerileri.
Nurhan İÇMEZ / TOKAT HABER
TOKAT (İGFA) – 1) Kilomuza Dikkat Etmeliyiz Kış aylarının gelmesiyle birlikte bireylerde yemek yemeye olan arzunun artması, paketli gıdaların daha cazip gelmesi ve evde geçirilen sürenin bir hayli artmasıyla iştah ve porsiyon kontrolü yapmak oldukça zor bir hale gelir. Bu süreçte bireylerin açlık süresine dikkat etmesi önemlidir. Kişi ne kadar uzun süre aç kalırsa, açlık süresinin sonunda alması gereken kalorinin çok daha fazlasını tüketme riski artar. Bu nedenle öğün sayısı artırılmalı, ana ve ara öğünler atlanmamalıdır. Beslenmede lifli gıdalara yer verilerek tokluk süresi uzatılmalıdır. Metabolizma hızının yavaşladığı bu günlerde, metabolizmayı hızlandırmak için günde 2 fincan yeşil çay tüketilmelidir
2) Bağışıklık Sistemini Korumak Kış aylarında hastalıklara yakalanma riskimiz oldukça fazladır. Grip ve soğuk algınlığından korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekir. Bu açıdan posa, yani meyve-sebze tüketiminin artırılması çok önemlidir. Mevsim meyve ve sebzelerini tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirmek için kritik bir rol oynar. Kış meyveleri olan mandalina, portakal, armut, nar, elma ve greyfurt bu süreçte mutlaka tüketilmelidir. C vitamini içeriği yüksek olan mandalina, greyfurt ve portakal bağışıklık sistemimizi güçlendirmede oldukça etkilidir. Antioksidan içeriği zengin olan nar ise A, C vitamini ve niasin içerir. Zengin vitamin ve mineral içeriğiyle kış mevsiminin vazgeçilmez meyvelerindendir. Ayrıca nar, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için gribe karşı koruyucu olarak da tüketilebilir.
3) D Vitamini Kış aylarında yaz aylarına göre daha az güneş ışığı alırız. D vitamini kaynağı güneştir. Bu nedenle, kışın kan tahlili yaptırarak vücudumuzdaki D vitamini seviyesini kontrol etmeli ve eksiklik varsa takviye almalıyız.
4) Su Tüketimi Soğuk havalarda kişilerde su tüketimi azalmakta ve vücut için yeterli olan sıvı alınmamaktadır. Oysa metabolizmanın düzgün çalışması için yeterli miktarda su tüketimi çok önemlidir. Günlük 2-2,5 litre su içmeye özen göstermeliyiz.
5) Fiziksel Aktivite Kış aylarında çoğunlukla evde vakit geçirmek isteriz, bu da daha sedanter bir yaşam tarzına yönelmemize neden olur. Spora olan ilgimiz azalır ve “yaz gelsin başlarım” denir, ancak bu yapılan en büyük hatalardan biridir. Hem artan besin tüketimi hem de azalan fiziksel aktivite kilo alımını kaçınılmaz hale getirir. Bu yüzden gün içinde daha aktif olmaya çalışmalı ve 30-45 dakikalık kısa yürüyüşler yaparak hem kilo almamızı hem de metabolizma hızımızın düşmesini engellemeliyiz.
6) Uyku Düzeni Yeterince uyuyor muyuz? Kış aylarında günlerin kısalması ve gecelerin uzaması uyku düzenimizin bozulmasına neden olabilir. Sabahları havanın karanlık olmasıyla daha depresif ve karamsar hissedebilir, motivasyonumuzu kaybedebiliriz. Yetişkin bir bireyin günde minimum 6-8 saat uyuması gerekmektedir.
7) Yeterli Beslenme Yeterli ve dengeli beslenme her mevsimde olduğu gibi kış mevsiminde de oldukça önemlidir. Beslenmemizde her besin grubuna yeterince yer veriyor muyuz? Mevsim sebze ve meyvelerini tüketiyor muyuz? Bu soruları kendimize sormalıyız. Özellikle kış aylarında sağlıklı yağların tüketilmesi çok önemlidir. Omega 3’ten zengin somon ve orkinos gibi balıkları haftada 2-3 gün beslenmenize eklemek oldukça faydalıdır.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Almanya’da ülkemize göre ucuz olan sadece iki kalem ürün vardır:
1- ET
2- OTOMOBİL
Peki sebepleri nedir?
"ET"ten başlayalım..
İstatistiklere göre Almanya’da kişi başına düşen sığır ve dana eti tüketimi yılda 10 kilo, DOMUZ eti ise 35 kilodur!
Muhtemelen o 10 kilo da ülkede yaşayan Müslüman kesimin tercihidir.
-Bir inek yılda bir kez doğurur. Hatta bu 13-16 aya kadar çıkabilir.
- Bir domuz ise yılda 3-4 defa doğum yapar ve bir batında 20’ye yakın yavru verir.
Daha bitmedi!!!
İlk yavrularının da tekrar anneleriyle beraber doğum yaptığı hesaplanırsa, 1 domuz bir yılda 480 domuza kadar ulaşabilmektedir. (En az 180)
Daha da uzatmama gerek var mı?
Halen Almanya’da kırmızı et neden ucuzdur?
Dank etmeyen varsa ilk fırsatta bir hekime baş vurup akıl sağlığını kontrol ettirsin.
2-OTOMOBİL neden ucuz?
Aslında dar gelirliye göre ''sıfır araç'' Almanya’da da ucuz değildir. Ancak ikinci eli para etmez..
Neden? Çünkü Almanya;
1926’da Mercedes’i,
1929’da BMW’yi,
1931’de Porsche’u,
1932’de Audi’yi,
1937 Volkswagen'i üretmeye başladı.
Senin ülken o aralar milletin donuyla, şapkasıyla uğraşıyordu. Yani Almanya yarım düzineden fazla markaya sahip bir asırlık otomobil üreticisi! O yüzden bizim gibi ithal etmek durumunda değil...
Almanya’da bir vatandaş ister günde 10 Euro kazansın ister 10 bin Euro... Herkes kazancının eksiksiz vergisini öder!!
Senin gibi 5 kazandığını 1 göstermez!!! Yani Almanya bu yüzden otomobillerden ÖTV vb gibi fahiş vergiler almak zorunda kalmaz.
Dahası istihdam sağlıyor diye (sıfır araca) destek verir.
Yenisine ulaşmanın böylesine kolay olduğu bir ülkede ikinci araç neden ucuz olmasın kardeşim?
Bu realiteleri paylaşarak malum SÜRÜ’yü eğitelim de bir daha sosyal medyada bik bik bik öterek cehaletin dibine vurmasınlar…
(Not: Sabri Suha Mumcu 'nun Facebook sayfasından alınmıştır. Teşekkürlerimle... MPEKER)
9 notes
·
View notes
Text
Ebeveynler İçin Sağlıklı Yaşam Rehberi
Ebeveynlik, hem keyifli hem de zorlu bir yolculuktur. Bu süreçte ebeveynlerin hem kendilerinin hem de çocuklarının sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri büyük bir önem taşır. Sağlıklı yaşam, yalnızca fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlığı da kapsar. Ben Doğukan, bu yazıda, ebeveynler için sağlıklı yaşam rehberi hakkında bilgiler vereceğim.
Ebeveynler için Sağlıklı Yaşam Rehberi
Ebeveynler için Sağlıklı Yaşam Rehberi 1. Dengeli Beslenmenin Önemi Dengeli beslenme, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir. Ebeveynler, sağlıklı bir diyetin sadece kendi sağlığını değil, çocuklarının gelişimini de olumlu etkilediğini bilmelidir. Ailede sağlıklı beslenme alışkanlıkları oluşturmak, çocukların sağlıklı gıda seçimleri yapmasını teşvik eder. - Sebze ve Meyveler: Her öğünde sebze ve meyve bulundurmak, vitamin ve mineral alımını artırır. Renkli sebze ve meyveler, farklı besin öğeleri sağlar. - Tam Tahıllar: Beyaz ekmek ve pirinç yerine tam tahıllı ürünler tercih edilmelidir. Tam tahıllar, lif açısından zengin olup sindirimi destekler. - Protein Kaynakları: Yeterli protein alımı, kas gelişimi ve onarımı için gereklidir. Tavuk, balık, baklagiller ve süt ürünleri, sağlıklı protein kaynaklarıdır. - Şeker ve İşlenmiş Gıdalar: Şekerli içecekler ve işlenmiş gıdalar, sağlığa zararlıdır ve kilo alımına yol açar. Bunların tüketimi sınırlanmalıdır. İlginizi Çekebilir; Ebeveynler İçin Sağlıklı Beslenme ve Aktivite Önerileri 2. Fiziksel Aktivite Fiziksel aktivite, hem ebeveynlerin hem de çocukların sağlıklı kalması için gereklidir. Aile olarak aktif bir yaşam tarzı benimsemek, hem fiziksel sağlığı hem de bağları güçlendirir. - Günlük Egzersiz: Ebeveynler, günde en az 30 dakika orta düzeyde egzersiz yapmalıdır. Yürüyüş, bisiklete binme veya yüzme gibi aktiviteler, sağlığı destekler. - Ailece Spor: Ailece yapılan spor aktiviteleri, hem eğlenceli hem de sağlıklıdır. Parkta oyun oynamak veya birlikte spor yapmak, fiziksel aktiviteyi artırır. - Hareketsiz Zamanı Azaltma: TV izleme veya bilgisayar başında geçirilen süreyi sınırlamak, fiziksel aktivite için zaman yaratır. 3. Zihinsel ve Duygusal Sağlık Zihinsel ve duygusal sağlık, ebeveynlerin yaşam kalitesini etkileyen önemli bir faktördür. Stres yönetimi ve duygusal denge sağlamak, hem ebeveynlerin hem de çocukların sağlığını destekler. - Meditasyon ve Yoga: Meditasyon ve yoga, zihinsel rahatlama sağlar. Bu tür aktiviteler, stres seviyelerini azaltır ve zihinsel sağlığı güçlendirir. - Aile İletişimi: Aile üyeleri arasında açık ve dürüst iletişim, duygusal destek sağlar. Ebeveynler, çocuklarıyla duygularını paylaşmalı ve onların duygularını anlamalıdır. - Zaman Yönetimi: Ebeveynler, iş ve özel yaşam dengesi kurmalıdır. Aileye yeterli zaman ayırmak, bağları güçlendirir. 4. Uyku Düzeni Yeterli uyku, sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ebeveynler, hem kendileri hem de çocukları için düzenli uyku alışkanlıkları oluşturmalıdır. - Uyku Süresi: Yetişkinler için genellikle 7-9 saat, çocuklar için ise yaşlarına bağlı olarak 9-12 saat uyku önerilmektedir. - Düzenli Uyku Saatleri: Her gün aynı saatte yatmak ve kalkmak, vücut saatinin düzenlenmesine yardımcı olur. Bu, uyku kalitesini artırır. - Rahat Bir Ortam: Uyku alanının karanlık, sessiz ve serin olması, daha iyi bir uyku sağlar. Elektronik cihazların uyku alanından uzak tutulması önemlidir. 5. Sağlık Kontrolleri Düzenli sağlık kontrolleri, hastalıkların erken teşhisi ve önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Ebeveynler, kendileri ve çocukları için gerekli sağlık kontrollerini aksatmamalıdır. - Düzenli Muayeneler: Yılda en az bir kez sağlık kontrolü yaptırmak, sağlık durumunu takip etmek için gereklidir. Aşıların güncel olduğundan emin olunmalıdır. - Diş Sağlığı: Diş hekimi kontrolleri, çocukların diş sağlığını korumak için önemlidir. Sağlıklı dişler, genel sağlık üzerinde olumlu etki yapar. - Aile Sağlık Geçmişi: Aile bireylerinin sağlık geçmişini bilmek, potansiyel sağlık risklerini anlamak için önemlidir. Bu, doktorların daha iyi bir değerlendirme yapmasına yardımcı olur. İlginizi Çekebilir; İlişkilerde Anlayış ve Empati
Ebeveynler İçin Sağlıklı Yaşamın Önemi
Ebeveynler için sağlıklı yaşam, yalnızca kendi sağlıkları açısından değil, aynı zamanda çocuklarının gelişimi ve sağlığı üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Ebeveynler, çocuklarına sağlıklı alışkanlıklar kazandırmada en kritik rolü üstlenir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi konularında ebeveynlerin davranışları, çocuklar üzerinde doğrudan etki yapar. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyen ebeveynler, çocuklarının da bu alışkanlıkları öğrenmesini ve uygulamasını sağlar. Ebeveynlerin sağlıklı bir yaşam sürmesi, hem fiziksel hem de duygusal sağlıklarını iyileştirir. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve yeterli uyku almak, stres seviyelerini azaltır ve ruh halini iyileştirir. Bu durum, ebeveynlerin çocuklarına daha sabırlı ve destekleyici bir ortam sunmalarına yardımcı olur. Ayrıca, sağlıklı yaşam tarzı, kronik hastalıkların önlenmesine katkıda bulunur. Ebeveynlerin sağlığı, onların yaşam kalitesini artırırken, çocuklarına daha uzun bir yaşam süresi sunar. Aile olarak sağlıklı aktiviteler yapmak, aile bağlarını güçlendirir. Birlikte yürüyüşe çıkmak, spor yapmak veya sağlıklı yemekler hazırlamak, ebeveynler ve çocuklar için keyifli zaman geçirme fırsatı sunar. Ebeveynlerin sağlıklı yaşam hakkında bilgi sahibi olmaları, çocuklarına doğru bilgiler aktarabilmeleri açısından da önemlidir. Böylece, çocuklar sağlıklı seçimler yapmayı öğrenir. Ebeveynler için sağlıklı yaşam, bilinçli tercihlerle mümkündür. Dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, zihinsel sağlık, yeterli uyku ve düzenli sağlık kontrolleri, ebeveynlerin ve çocuklarının sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlar. Bu alışkanlıklar, ailenin genel sağlığını iyileştirir ve çocuklara sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırır. Ebeveynler, bu rehberdeki önerileri uygulayarak hem kendileri hem de çocukları için daha sağlıklı bir gelecek inşa edebilir. İlginizi Çekebilir; Aile İlişkilerini Güçlendiren Etkinlikler İlişkilerde Duygusal Zekanın Rolü Aile Bireyleri Arasında Sağlıklı İletişim Kurma Read the full article
0 notes
Text
''Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nün Cumartesi oturumlarından (*) birinde bir öğrenci : – Kooperatifimizin 5 ineği var, günde 25 kilo süt alınıyor, bu sütler ne oluyor? Biz hiç süt içmiyoruz; kooperatif başkanı bunu açıklasın, dedi. Kooperatif başkanı söz almadan diğer bir çocuk: – Sütler hep öğretmenlerin evine gidiyor. Başka biri : – Müdür Beyin evine de her gün yardımcıları gelip 3 kilo süt götürüyor, dedi Kooperatif başkanı sütlerin bütün öğrencilere yetmeyeceğini düşünerek parayla öğretmenlere satıldığını söyledi ve herkesin evine günde kaç kilo süt gittiğinin ve elde edilen gelirin hesaplarını verdi. Bu satışlar ineklerin alım parasını amorti etmek üzereydi. Bir öğrenci: – Kooperatif bu işte haklı, 25 kilo süt 500 kişiye bölünürse bir yudum bile düşmez. Bir başkası; – Biriktirilir, birkaç günde bir verilir, önerisinde bulundu. Başka biri buna : – Süt biriktirilemez, bozulur, bu sökmez, diyerek karşılık verdi. Bir başka çocuk gerçek çıkar yolu buldu : – Bir kişiye 250 gram hesabı ile her günün sütü 100 arkadaşımıza verilir. Ertesi gün diğer iki sınıf süt içer, sonra diğerleri… Böyle olursa altı günde bir hepimiz süt içmiş oluruz. Karar bu öneriye göre alındı. Çocuklar çok haklı idiler. Öğretmenler evlerine, biraz daha pahalı olsa da dışarıdan süt bulabilirlerdi. 🏓 (*) Köy Enstitülerinde cumartesi günleri bütün okul öğrencileri öğretmenleri ve müdürleriyle buluşur geçen haftanın bir değerlendirmesini yapar yanlış uygulamaları eleştirirlerdi. Burada alınan kararlarla yanlışlar giderilirdi. Her yönü ile açık olan bu tartışmaların, eleştirilerin bütün uygulamalarda olumlu, yapıcı etkileri görülüyordu. Bu örnekte de öğrencilerin rolü mükemmel örneklenmiş. 🏓 Okuduğunuz bu metin, Trabzon-Beşikdüzü Köy Enstitüsü ve Ankara Hasanoğlan Köy Enstitüsü Müdürlüğünü de yapan Hürrem Arman'ın ''Piramidin Tabanı I - II / Köy Enstitüleri ve Tonguç' adlı kitabından alıntıdır.
8 notes
·
View notes
Text
Tatilden Sonra Kiloları Ertlemek İçin 7 Altın Kural
Tatilde Alınan Kiloları Vermenin 7 Altın Kuralı
Tatil dönemlerinde alınan kilolar, dönüş sonrasında çoğu kişinin kabusu haline gelir. Peki, çok geç olmadan bu kilolardan nasıl kurtulabilirsiniz? İşte tatil sonrası fazlalıkları vermenize yardımcı olacak yedi basit kural:
1. Daha fazla sebze, meyve, tam tahıl ve sağlıklı yağlar tüketin İşlenmiş gıdalardan ve şekerli yiyeceklerden uzak durarak, sağlıklı gıdalara yönelin. Porsiyonlarınızı küçültmek, kalori alımınızı kontrol altına almanıza yardımcı olacaktır.
2. Öğünleri düzenli aralıklarla tüketin Metabolizmanızı hızlandırmak için öğünlerinizi dengeli bir şekilde planlayın. Ara öğünleri atlamadan, açlık hissinizi kontrol altında tutabilirsiniz.
3. Su tüketin Günde 2-3 litre su içmek, hem metabolizmayı hızlandıracak hem de ödem ve toksinlerin atılmasına yardımcı olacaktır. Su, sağlıklı bir detoks sürecinin anahtarıdır.
4. Egzersiz yapın Günde en az 45 dakika yürüyüş veya spor yapmak, tatil sonrası kaslarınızı harekete geçirerek vücudunuzun toparlanmasını hızlandıracaktır.
5. Düzenli beslenin Tatildeki fast food ve abur cuburlardan uzak durarak, sağlıklı meyve ve sebzelerle dolu bir beslenme planı oluşturun. Lifli gıdalar, tok kalmanıza yardımcı olur.
6. Yeterli uyku alın Her gece 7-9 saat uyuyarak metabolizmanızı düzenleyebilirsiniz. İyi bir uyku, kilo kontrolünü kolaylaştırır.
7. Bitki çayları tüketin Günde 1-2 fincan bitki çayı, metabolizmanızı hızlandırır ve yağ yakımını destekler. Bu, tatil sonrası aldığınız kalorilerin harcamasına katkıda bulunur.
Bu kurallar, tatil döneminde yanlış beslenme alışkanlıklarını düzeltmek ve sağlıklı bir yaşam tarzına dönüş yapmanız için oldukça etkilidir. Ancak, kişiye özel bir diyet ve egzersiz planı oluşturmak için mutlaka bir uzmanla görüşmek önemlidir. Dönüş yolculuğunuzda bu önerileri göz önünde bulundurarak sağlıklı yaşam için adım atabilirsiniz.
Daha fazla bilgi için medihaber.net adresini ziyaret edebilirsiniz.
Tatilde Alınan Kiloları Vermenin 7 Etkili Kuralı
0 notes
Text
Dürre
Gece yarısı saat 4'te telefon çaldı. Arayan annemdi. Bilirsiniz o saatlerde gelen telefonlar hayırsızdır. Anneannemi kaybetmişiz. Anneannemin doğum tarihi tam bilinmiyor. Kış vaktiymiş. Tek bilgimiz bu. 13 yaşında evlendirilmiş. 15 yaşında ilk çocuğunu doğurmuş. İlk doğan çocuğu ölmüş. 17 yaşında annemi doğurmuş. 19 yaşında dayımı, 20 yaşında teyzemi. Sonra anneannem 21 yaşındayken eşi vefaat etmiş. 3 çocukla 1960'larda hayatta kalmaya çalışmış. Derken bir daha evlenmiş. 2 tane o eşinden çocuk yapmış. Annem, teyzem ve 3 dayım beraberce büyümüşler. 29 yaşında 2. eşi de vefaat etmiş. 29 yaşında 5 tane çocukla 1970'lerde hayatta kalmaya çalışmış. Otellerde çamaşır yıkamış, temizlik yapmış. Bulduğu her işe koşmuş. İyi kötü bi ev alabilmiş. Benim aklım ermeye başladığında o evdeydi anneannem. Mersine yeni taşınmıştık. Muhteşem patatesli gözleme yapardı. Saolsun çok destek oldu anneme bizi büyütürken. Maddi manevi. Malum baba yok piyasada. Sonra ben lise+üniversite vs vs derken bayramdan bayrama görüşür olduk. Emekliyken bahçeli bi ev daha aldı uzak bir köyden. Orayla uğraştı yıllarca. Tüm ustalar acaip dolandırdı anneannemi. O da inanır verirdi parasını. Ne bilsin. Son iki senedir yatalak şekilde hastaydı. Felç falan... Annem bakıyordu. Son bir senedir de Demans geçirdi. Kimseyi tanıyamıyordu. Annemi, dayımları, teyzemi... Hiç kimseyi. Günde 20 saate yakın uyuyordu. 3-5 lokma bişey zorla yediriyordu annem. 2 sene kımıldamadan yattı o yatakta. Gittikçe küçüldü ebat olarak. En son 1.20 cm falandı heralde. Kilo olarak da 20-25 kilo ya vardı ya yoktu. Son 1-2 haftadır yemek yemez olmuş. Serumla beslemeye başlamış annem. Sonra bir gece solunumu garipleşmeye başlamış. Ambulansı aramışlar. Hastane. 2 kere kalbi durmuş. Çalıştırmışlar. 3.de artık çalışmamış tahmini 90 yaşındaki yorgun kalbi... Bu dünyaya ait hiç bir şey götürmedi yanında giderken. En son hali 1 metre falanmış, 15-20 kilo kadar ya varmış ya yokmuş. Kilo bile götürememiş diğer tarafa... Adı Dürreydi. O da nüfus müdürlüğündeki bi denyonun skine takmadan yaptığı yazım yanlışı zaten. Düriye olması gerekirken Dürre yazmış amın evladı. Sana ait olmayan bir isim. Sevmediğin bir koca. 5 tane çocuk. Ömür boyu çalışmak. Eğer cennet varsa anneannem oraya gidecek insanlardan biri. Küçükken bize küfür etsin de eğlenelim diye kızdırıp "pezevenk" dedirtirdik. Sonra tüm kuzenler dans ederdik falan... Varsa bir günahı, o da bize ettiği şakadan küfürlerdir. Onları da bana yazabilirsiniz. Bu Dünyadan bir Düriye Karadiken/ Everest / Memik geçti a dostlar. 2 kere evlenince soyadı değişiyor tabi. Şimdi küçücük bedeniyle galaksinin gizemlerini çözmek üzere bilinmeyene doğru yola çıkmış durumda. Öbür tarafta da patatesli gözleme yapıp, kendini kızdıran uzaylılara okkalı küfürler edeceğine şüphem yok... Nur içinde uyu anacım. Emeğin, hakkın ödenmez. Umarım helal etmişsindir. Kötü bi torun oldum sana farkındayım. Dünya işlerine çok gömüldüm. Gözüm hiç bir şeyi görmedi. Elimizden kayıp gittiğini hissedemedim. Nur içinde yat. Mekanın zaten cennettir. Seni hep seveceğiz. Bir gün yine beraber şalgam içeriz ha ne dersin?
0 notes