#23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ne zaman
Explore tagged Tumblr posts
Text
23 Nisan ne zaman çocuk bayramı ilan edildi? Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın anlam ve önemi
TEK ÜLKE OLMAYI SÜRDÜRÜYOR 1981 tarihli Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'da 20 Nisan 1983'te yapılan değişiklikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı'nın adı, "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak değiştirildi. 1979’da ilk olarak 6 ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşınan bu milli bayramda, dünyanın birçok ülkesinden çocuklar Türkiye’ye gelmeye başladı. Türkiye, dünyada…
View On WordPress
0 notes
Text
Özel Günler 2023
2023 resmi tatiller, tüm tatiller 2023 de ne zaman, zafer, gençlik, çocuk bayramı, arife günü, kurban, şaban, ramazan bayramı, kandil, kadir gecesi ne zaman 2023 Tüm Tatil günleri.
2023 resmi tatiller, tüm tatiller 2023 de ne zaman, zafer, gençlik, çocuk bayramı, arife günü, kurban, şaban, ramazan bayramı, kandil, kadir gecesi ne zaman 2023 Tüm Tatil günleri. 1 OCAK Yeni Yıl 10 OCAK Dünya Gazeteciler Günü 14 ŞUBAT Sevgililer Günü 8 MART Dünya Kadınlar Günü 14 MART Tıp Bayramı 5 NİSAN Avukatlar Günü 7 NİSAN Dünya Sağlık Günü 23 NİSAN Ulusal Egemenlik ve Çoçuk…
View On WordPress
0 notes
Text
YouTube Kids Türkiye'ye Açılıyor!
New Post has been published on https://weepay.co/blog/youtube-kids-turkiyeye-aciliyor
YouTube Kids Türkiye'ye Açılıyor!
Google, bugün çeşitli kurumlardaki başkanlar ile bir araya gelerek YouTube Kids’i Türkiye’ye açtığını duyurdu. Açıklamaya göre YouTube Kids, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında bugünden itibaren Türkiye’deki ebeveynlerin ve çocukların kullanımına açılıyor. YouTube’un çocuklar için sunduğu bu yeni platformda nasıl içeriklerin yayınlanacağı hakkında ise şu an için herhangi bir bilgi ya da ön izlenim yok.
YouTube Kids Nedir?
YouTube Kids ile çocuklar, kendilerine özel içeriklere güvenli bir şekilde erişebilecekler. Bu şekilde çocukların çok daha uygun ve kendilerine göre olan videolar ile vakit geçirmesi sağlanacak. Ebeveynler ise çocukların içerik tüketimini kolayca kontrol edebilecek. Bu da çocukların ebeveynler tarafından kontrol edilmesiyle daha doğru bir şekilde yönlendirilmesine yardımcı olacak.
Akıllı TV, tablet ve telefonlarda kullanılan YouTube Kids, 3-13 yaş arası çocuklara güvenli ve zengin bir ortam sunuyor. Uygulamanın, çocukları eğlendirmek ve izleyebilecekleri içerikleri zenginleştirmek için izleyeceği 3 adet yol bulunuyor. Panelde ise Şovlar, Müzik, Öğrenim ve Keşfet olmak üzere 4 adet ana içerik türü bulunuyor. Platformda yabancı içeriklerin olmasının yanı sıra Kukuli ve TRT Çocuk YouTube kanalları ile Türkiye’deki aile yapısına uygun içerikler de yayınlanacak.
YouTube Kids’te Neler Öne Çıkacak?
YouTube Kids’te ebeveynlerin çocuklarını çok daha iyi bir şekilde gözlemleyebilmesine yardımcı olan ebeveyn kontrolü de mevcut. Kişileştirilmiş profiller ile anne babaların her bir çocuk için ayrı izleme tercihleri ve tavsiyeler oluşturabilmesini sağlayacak olan bu ebeveyn kontrolü ile uygulamanın ne kadar uzun süre kullanıldığı da ölçülebilecek.
Üstelik ebeveynlerin arama fonksiyonunu da kapatması mümkün. Arama fonksiyonu kapatıldığı zaman çocuklar sadece kendilerinin karşısına çıkan, uygun olan içerikleri izleyebilecek. Bu da izlenmesi istenen içeriklerin kontrolünün sağlanması adına kolay bir yöntem olabilir. Türkiye’deki ebeveynlerin YouTube Kids’i çok sevdiği şimdiden belli oluyor. Her gün platformda saatlerce vakit geçiren çocuklar bazen kendilerine uygun olmayan içerikleri izleyebiliyor. YouTube Kids ile bu sorunun önüne geçilecek gibi görünüyor.
0 notes
Text
Çocuklarımızın sağlığını koruyacak şekilde LGS'yi yapabiliriz
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Liselere Geçiş Sistemi kapsamındaki merkezi sınav tarihi konusunda, bir çocuğu bile riske atmak istemediklerini belirterek, "Online olmamak şartıyla çocukların sağlığını koruyacak şekilde sınavı yapabiliriz." dedi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ülke TV yayınına katılarak, Bakanlığın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çalışmalarını anlattı ve eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı. "Geçtiğimiz hafta Güney Kore'de bir stadyumda öğrenciler, 5'er metre arayla kurulan sıralarda toplu bir sınava girdiler. Açık havada sosyal mesafe kurallarına uyularak bir LGS sınavı gibi bir alternatif durum mümkün olur mu" sorusu yöneltilen Bakan Selçuk, "Tabii ki olabilir." yanıtını verdi. Çocukların motivasyonunu kırmadan mümkünse zamanında mümkün olmaması halinde de kısa zaman içinde Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavı yapmak istediklerini dile getiren Selçuk, bunun için istatistiklere baktıklarını anlattı. Bilim Kurulu'nun dünkü toplantısında bu konuyla ilgili kendilerinin de içinde bulunduğu bir istişarenin yapıldığını aktaran Selçuk, şunları kaydetti: "Bütün bunları önümüzdeki haftalar içinde değerlendirip online olmamak şartıyla çocukların sağlığını koruyacak şekilde sınavı rahatlıkla yapabiliriz. Asla bir çocuğumuzu bile riske atmak istemeyiz. Böyle bir şey elbette yapılırken öncelik çocuklarımızın sağlığı. Onları koruyarak kollayarak belli düzenlemeler yapılır. Ülkede kaç sınıf, kaç sıra var, şu aralıklarla oturduğunda öğrencilerin ne kadarını hangi binada ya da ortamda sınava alabiliriz bunlarla ilgili çalışmalarımızı da yaptık. Ne şekilde olacaksa bunun değerlendirmesi yapılır. Biz de farklı, değişik yaklaşımlara, uygulamalara açığız. Çoçukların yüz yüze sınav olabilmesiyle ilgili tedbir paketimiz hazır." "Açık olmayan okullar için işlem yapmak mümkün değil" Mart ayında atanan ancak göreve başlamayan sözleşmeli öğretmenler ve seminer dönemlerine ilişkin bir soru üzerine Selçuk, şu yanıtı verdi: "Bizim bunlarla ilgili kararımız, öğrenciler açısından okullar ne zaman açılacak? Bu soruya bağlı. Öğretmenlerimiz de bu sorunun cevabına bağlı olarak bir sürecin içinde yaşayacaklar. Öğretmenler için uzaktan eğitimi çok ileri noktalara taşıdık. Öğretmen eğitiminde bir sıkıntı olmaz. Öğretmenlerle ilgili şu anda herhangi bir öğrenci söz konusu değil, herhangi bir okul açık değil, dolayısıyla açık olmayan bir okul ve hiç olmayan bir öğrenciyle ilgili şu anda işlem yapmamız mümkün değil. Diğer atamalarla ilgili süreç, her sene olduğu gibi devam ediyor. Mevcut krizden dolayı da bir erteleme söz konusu." AA Read the full article
0 notes
Text
Selçuk: Çocuklarımızın sağlığını koruyacak şekilde LGS'yi yapabiliriz
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ülke TV yayınına katılarak, Bakanlığın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çalışmalarını anlattı ve eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı. "Geçtiğimiz hafta Güney Kore'de bir stadyumda öğrenciler, 5'er metre arayla kurulan sıralarda toplu bir sınava girdiler. Açık havada sosyal mesafe kurallarına uyularak bir LGS sınavı gibi bir alternatif durum mümkün olur mu" sorusu yöneltilen Bakan Selçuk, "Tabii ki olabilir." yanıtını verdi. Çocukların motivasyonunu kırmadan mümkünse zamanında mümkün olmaması halinde de kısa zaman içinde Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavı yapmak istediklerini dile getiren Selçuk, bunun için istatistiklere baktıklarını anlattı. Bilim Kurulu'nun dünkü toplantısında bu konuyla ilgili kendilerinin de içinde bulunduğu bir istişarenin yapıldığını aktaran Selçuk, şunları kaydetti: "Bütün bunları önümüzdeki haftalar içinde değerlendirip online olmamak şartıyla çocukların sağlığını koruyacak şekilde sınavı rahatlıkla yapabiliriz. Asla bir çocuğumuzu bile riske atmak istemeyiz. Böyle bir şey elbette yapılırken öncelik çocuklarımızın sağlığı. Onları koruyarak kollayarak belli düzenlemeler yapılır. Ülkede kaç sınıf, kaç sıra var, şu aralıklarla oturduğunda öğrencilerin ne kadarını hangi binada ya da ortamda sınava alabiliriz bunlarla ilgili çalışmalarımızı da yaptık. Ne şekilde olacaksa bunun değerlendirmesi yapılır. Biz de farklı, değişik yaklaşımlara, uygulamalara açığız. Çoçukların yüz yüze sınav olabilmesiyle ilgili tedbir paketimiz hazır." "Açık olmayan okullar için işlem yapmak mümkün değil" Mart ayında atanan ancak göreve başlamayan sözleşmeli öğretmenler ve seminer dönemlerine ilişkin bir soru üzerine Selçuk, şu yanıtı verdi: "Bizim bunlarla ilgili kararımız, öğrenciler açısından okullar ne zaman açılacak? Bu soruya bağlı. Öğretmenlerimiz de bu sorunun cevabına bağlı olarak bir sürecin içinde yaşayacaklar. Öğretmenler için uzaktan eğitimi çok ileri noktalara taşıdık. Öğretmen eğitiminde bir sıkıntı olmaz. Öğretmenlerle ilgili şu anda herhangi bir öğrenci söz konusu değil, herhangi bir okul açık değil, dolayısıyla açık olmayan bir okul ve hiç olmayan bir öğrenciyle ilgili şu anda işlem yapmamız mümkün değil. Diğer atamalarla ilgili süreç, her sene olduğu gibi devam ediyor. Mevcut krizden dolayı da bir erteleme söz konusu." Read the full article
0 notes
Text
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ULUSUNDUR
22 Nisan 2020 İnsanlık, topluluklar halinde örgütlü yaşamaya başladığından bu yana egemenlik kavramı da hayatımıza girmiş ve bugüne kadar birçok tartışmanın odak noktası olmuştur. Egemenliği kısaca hükmetme yetkisi olarak tanımlayabiliriz. Devletler açısından bunu yasama, yürütme ve yargı erkini elinde bulundurma biçiminde tanımlamak mümkündür. Devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan ortak dile, tarihe ve kültürel özelliklere sahip insan toplulukları üzerinde tek, üstün ve mutlak otoriteyi kullanabilen tüzel bir yapıdır. Devlet kavramının ortaya çıkmasından bu yana, otorite mutlak ,tek, üstün ve sınırsızdı. Devlet uzunca bir süre, hala sembolik de olsa bir kısım ülkelerde var olan monarşik yapılarca yönetildi. Mutlak otoriteye sahip, kral, padişah, sultan ya da hakan; adına ne derseniz deyin, egemenliği tek elinde tuttu. Mutlak ve sınırsız olan bu otorite ve hükmetme yetkisi toplumun büyük çoğunluklarını rahatsız ettiği ölçüde sorgulandı. Kimi zaman ortaya çıkan isyanlarla hükümdarlar devrildi, yerlerine başka hükümdarlar geldi. Hükümdarlar devrilse de uzunca bir süre otoritenin tekliği, mutlaklığı değişmedi. Ancak otoritenin sınırlandırılması tartışmaları başladı ve hala da devam etmektedir. Otoritenin mutlaklığı çokça sıkıntılara yol açtığından, bireylerin haklarının korunması için yönetenlerin hükmetme biçimleri sınırlandırılmaya çalışıldı. Bu da mutlak monarşiden meşruti monarşiye geçişle oldu. Meşruti monarşi de her ne kadar hükümdarlar olsa da, seçilmiş meclislerce hükümdarların otoriteleri sınırlandırıldı. 18 ve 19’ncu yüzyıllarda Amerika ve Avrupa’yı sarsan devrimlerle hükümdarlar yıkıldı ve uluslar egemenliklerini ele aldılar. Yeni bir kavram doğmuştu “Ulusal Egemenlik”. Artık devletler yasama, yürütme ve yargı yetkisini halktan aldıkları güçle kullanacaklardı. Mutlak otoritenin sonu gelmişti. İkinci dünya savaşından sonra ise bireysel hakların korunmasına yönelik tartışmaların yoğunlaşması ile anayasal demokrasi dediğimiz sistemler karşımıza çıkmaya başladı, halkın çoğunluğu tarafından seçilenlere yürütme yetkisi verilirken yine milletçe ve Anayasa ile belirlenen farklı kurumlarca yasama ve yargı yetkisi kullanılır oldu. Gerçi hala demokrasiyi, milli iradeyi sandıktan çıkan çoğunluk kabul edip, seçmeyenlerin haklarını hiçe sayıyorlar. Bu da bu yüzyılın ayrı bir garabeti ve maalesef ülkemizde bunu yaşamaktayız. Monarşiler sınırlanır ve insan hakları güvence altına alınırken bir yandan da tehlikeli boyutlara ulaşma riski bulunan devletin tek ve mutlak üstünlüğü ilkesinin uluslararası örgütlerce sınırlandırılması ve birey haklarının güvenceye alınması 20’nci yüzyılın en önemli gelişmelerindendi. Bu da ortak egemenlik kavramını gündeme taşıdı, birçok uluslararası kuruluşu bu manada sayabiliriz. En önemli ve güncel olanı ise Avrupa Birliği’dir, Avrupa Birliği üye devletlere ait egemenlik haklarını, üye devletlerin rızasıyla kullanmaktadır. Her ne kadar İngiltere’nin Birlik’ten ayrılma kararıyla Avrupa Birliği hayalinin sonlandığı düşünülse de halen, özellikle Almanya’nın liderliğinde etkinliğini sürdürmektedir. Egemenliğin kullanımı açısından yukarıda bahsettiğimiz tartışmaların dışında bir de egemenliğin meşruiyeti de siyaset felsefesinde ve toplum bilimlerinde çokça tartışılan bir konu olmuştur. Ulusal egemenlik kavramıyla birlikte egemenliğin halka geçişine kadarki süreçte Mutlak monarklar ve oligarklar tarafından kullanılan egemenliğin meşruiyeti çoğunlukla Tanrısallığa dayanıyordu. Hükümdarlar kendilerini yeryüzünde Tanrı’nın temsilcisi olarak görüyorlardı. Orta Çağ’da Hristiyanlığın yükselişi ile birlikte Papalık kurumunun güç olarak ortaya çıkmasıyla, İsevi dünyada hükümdarlar Papa’dan yetki almaya başladılar. Kaynak değişmemişti, sadece komisyoncular girmişti araya. Egemenliğin kaynağı Tanrı’ydı ve Tiranlar hükmetme yetkisini Tanrı’dan alıyorlardı. Ulusal Egemenlik kavramıyla birlikte hükmetme yetkisinin kaynağı da değişti, artık egemenliğin kaynağı Tanrı değildi, Beşer kendi yarattığı Tanrı’dan gücünü geri almıştı. Hakimiyetin kaynağının değişmesi ile birlikte Laiklik ilkesi de toplumların gündemine girdi. Kısaca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak adlandırılan bu kavram aslında insanın özgürleşmesi önündeki en önemli engellerden olan dini toplum hayatı dışına taşıyor, bilimsel düşüncenin önünü açıyordu. Yukarıda anlattığımız tüm bu gelişmelerden Türkiye’nin uzak durması elbette beklenemezdi. Osmanlı’da uzun Yıllar devam eden tartışmalar, 1919 yılında Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıyla başlayan ve 1920 yılı Nisan ayının 23’nde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi ile yeni bir döneme girdi. Bu dönem, Meclisle yürütülen dört yıllık bir savaşın ardından kazanılan zafer neticesinde, çoğu kimsenin hayal bile edemeyeceği bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla noktalandı. Elbette bu bir son değildi, Atatürk’ün dediği gibi “Bu zaferleri ekonomik zaferlerle taçlandırmak”, “Cehaletle girişilecek en büyük savaşı da mutlaka kazanmak” gerekiyordu. Ölümüne kadar olan süreçte, Atatürk’ün önderliğinde çok şey başardı bu ülke. Dünyada örnek gösterilecek gelişmelere imza attı. O büyük insan, 23 Nisan 1924'te “23 Nisan” gününün bayram olarak kutlanmasına karar verdi. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da ise bu bayramı çocuklara armağan etti ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başladı. 1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir. Böylesine yüce gönüllü, halkını kendinden çok düşünen ve tüm varlığını ulusuna emanet eden bir insana Ayyaş, Deccal, Mavi gözlü Şeytan dediler bu ülkede. Bunun adı en hafifinden ahlaksızlıktır. Ona neler demediler ki düşmanları çok çabaladılar onu halkın gözünden düşürmek için, ama başaramadılar. O hala dimdik ayakta tüm ilkeleri ile. Ona Ayyaş diyenler ise yıkılmaya mahkum. O ayyaş dediklerinin yaptıkları ile sözde alnı secdeden kalkmayanların yönettiği ülkeye şöyle bir bakın bakalım ne göreceksiniz. Ona ve silah arkadaşlarına bu hakaretleri yapanlara diyecek çok şey var, ama değmez. Atam yarattıkları ile, yıkılmayan ilkeleri ile her gün onlara cevabını veriyor. Egemenliğimize sahip çıkalım, evde kalıyor olsak da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutlayalım. Bayram coşkumuzu kaybetmeden güzel yarınlara hep birlikte yürümek dileğiyle. Atatürk ve vatan düşmanlarına Büyük şair Nazım’ın dizeleriyle cevap verelim: “Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,akar suyunmeyve çağında ağacın,serip gelişen hayatın düşmanı.Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :- çürüyen diş, dökülen et-,bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,Ve elbette ki, sevgilim, elbet,dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuylabu güzelim memlekette hürriyet.Bursa da havlucu Recebe,Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,fakir köylü Hatçe kadına,ırgat Süleymana düşman,sana düşman, bana düşman,düşünen insana düşman,vatan ki bu insanların evidir,sevgilim, onlar vatana düşman...”Nazım Hikmet RAN En büyük bayramımız kutlu olsun Read the full article
0 notes
Text
Cumhuriyet Halk Partisi'nin 23 Nisan Projesi'ni başladı
Cumhuriyet Halk Partisi'nin 23 Nisan Projesi'ni başladı
CHP, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının ve ulusal egemenlik mücadelesinin 100. yılını, sosyal medyada başlattığı "Cama Yansıyan Kardeşlik" ve "Zaman Kapsülü" projeleriyle kutlayacak.
Kemal KILIÇDAROĞLU Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, projeyi, sosyal medya hesaplarından "#DünyayıBarışlaİyileştiriyoruz" ve "#YurttaBarışDünyadaBarış" hastaglerini kullanarak çocuklara yaptığı çağrıyla başlattı. https://twitter.com/CHP_istanbulil/status/1251139470964948993 Yapılan Paylaşımlarda, "Sevgili çocuklar, bu yıl 23 Nisan'ı sağlıklı bir dünya dileğiyle, dünya barışına adıyoruz. Gelecek güzel günlere barış mesajlarınızı bırakın. Coşkuyla kutlayacağımız nice 23 Nisanlarda buluşacağız. Sizleri çok seviyorum." ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, videolu mesajında ise çocuklara şöyle seslendi: "Coşkuyla kutlamayı beklediğiniz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı bu sene evlerinizde kutlayacaksınız. Tarihi bir döneme tanıklık ettiğimiz bu günlerde dayanışmanın, sevginin, barışın ve sağlığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Tüm dünya çocuklarıyla birlikte tanıklık ettiğiniz bu günlerde, ulusal egemenliğin 100. yılını sağlık dolu bir dünya dileğiyle dünya barışına adıyoruz. Sizler de tüm dünya çocuklarıyla birlikte duygularınızı video, yazı ya da resimlerle paylaşın, gelecek güzel günlere mesajınızı bırakın. Dünyayı barışla iyileştirelim. Coşkuyla kutlayacağımız nice 23 Nisanlarda buluşmak dileğiyle… Sizleri çok seviyorum."
"Türkiye'den barış ve dostluk mesajları gönderilecek"
https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1251045635094130693 CHP'den yapılan açıklamada ise pandemi günlerinde kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın dünya barışına adanması amacıyla hayata geçirilen projeyle ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi'nin yaptığı değerlendirmelere yer verildi. Pandemi günlerinde insanlığın ortak evrensel değerlerinin öneminin bir kez daha ortaya çıktığına işaret eden İlgezdi, insanlığın ortak evrensel değerleri olan adalet, sevgi, eşitlik ve insan onuruna saygı için sağlık ve barış dolu bir dünyaya ihtiyaç bulunduğunu vurguladı. İlgezdi, "Proje ile ulusal egemenliğin simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 100. yılında, Büyük Önder, Devrimci Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çocuk Bayramı olarak da ilan edilen 23 Nisan'da, pandemi günlerinde dünyanın dört bir yanında evlerinde kalan çocuklara, Türkiye'den barış ve dostluk mesajları göndereceğiz. Böylece pandemi günlerinde kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dünya barışına adanacak." bilgilerini paylaştı. "Zaman kapsülü web sitesi 1 sene sonra erişime açılacak"
İlgezdi, Zaman Kapsülü Projesi için de bir web sayfası hazırladıklarını ve gelen tüm resim, video ve yazıları bu sayfaya yükleyeceklerini belirterek, "1 sene sonra erişime açılacak olan web sitesi ile pandemi günlerinde yaşanan 23 Nisan'da geleceğe umut dolu, sağlık ve barış içinde yaşayan dünya için temennilerimizi görmüş olacağız. İnsanlık tarihi, direniş ve umudun tarihidir. Ulusal egemenlik mücadelesi de zorlu günlerde kazanıldı. Biz umudumuzu ve barışa olan inancımızı kaybetmeden dünyayı barışla iyileştireceğiz. 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşayacağız." ifadelerini kullandı. CHP'nin başlattığı projeye göre, 17-24 Nisan tarihlerinde #dünyayıbarışlaiyileştireceğiz ve #yurttabarışdünyadabarış hastagleriyle resimler sosyal medyada paylaşılırken, dünya barışı ile ilgili yazı ve videolar "[email protected]" adresine gönderilecek. Proje sonunda, pandemi günlerinin toplumsal hafızası olarak tüm resimler, videolar ve yazılardan kısa film ve kitap hazırlanacak. Kaynak: AA Read the full article
0 notes
Photo
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ulu Önderimizin bugünün çocukları yarının gençlerine armağanı olan bu günde biz çocuklarımızla bir SÖZ verdik. Bu 23 Nisan dan sonra: ⭐️Ne yapmayı sevdiğimizi bulacağız. ⭐️Sevdiğimiz şeyleri sevdiğimiz insanlarla yapacağız. ⭐️Hayat yap, et,çalış,başar maratonu ile geçiyor. Eğer bu maratonda sevdiklerimizin yanında koşarsak iş yapmamış aşk yapmış oluruz. ⭐️Kendimizi başkalarıyla kıyaslamayacağız. Biz buyuz ve bizi biz olduğumuz için seven insanların yanında olacağız. ⭐️Konu komşu ne der diye düşünmeyeceğiz. ⭐️Sevdiğimiz işleri kafaya takacağız ve bileceğiz ki kafayı takıp çabaladığımız her iş ileride yıldız olup üstümüze yağacak. ⭐️Hayat alışkanlıklarımızla yürüyor. Erken kalktığımız için her sabah hayıflanmayacağız. Aksine erken kalkıp erken yol alacağız. ⭐️Kızlar büyüdüğünde bir beyaz atlı prens beklemeyecek. Kendi atını alacak ve istediği diyarlara dört nala gidecek. ⭐️Erkekler ise güçlerinin farkına varacak ve bu güçlerini her zaman masumları, güçsüzleri korumak için kullanacak. ⭐️Cep telefonlarından, bilgisayarlardan uzak duracağız. Hayatın başkalarının bize yansıttığı değil bizim görüp öğreneceğimiz gerçekleri var. Biz doğa ile tanışıp bu gerçekleri öğreneceğiz. ⭐️Korkmaktan korkmayacağız. Korkularımız bizi güçlü yapacak. Doğru insanlarla korkularımızın üstüne gideceğiz. ⭐️Hergün şükür edeceğiz. Sadece nefes alıp verebildiğimiz için bile. ⭐️HERGÜN BİR YAZAR TARAFINDAN HAYATIMIZIN HİKAYELENDİRDİĞİNİ DÜŞÜNÜP DİNLEYECEĞİZ. BÖYLE BİR KAHRAMAN OLMAK İSTİYOR MUYUZ? ⭐️Her zaman doğru kahraman olmak için SÖZlerimizi verdik. Biz de çoçuklarımızın doğru yolda yürümesi için onların yanında olacağımıza, onların yoluna ışık tutacağımıza, karanlıkta kalmamaları için elimizden geleni yapacağımıza Atamız’ın sözlerini hatırlatarak SÖZ veriyoruz. ‘’Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.” #23nisan #çocuk #bayramımız #manisa #türkiye #turkey (Manisa Province) https://www.instagram.com/yildizegespor/p/Bwm-h3nHfcaelTCpI8ugKCLolNi5JqsoD7OZ800/?igshid=eq5xpy0augam
0 notes
Text
“Kutlu Doğum Haftası” Saçmalığı
https://samosan.com/%ef%bb%bfkutlu-dogum-haftasi-sacmaligi/ adresinde yayınlandı
“Kutlu Doğum Haftası” Saçmalığı
Doğum günü kutlamak, ibadet değil, âdettir. Dinimizde mübarek gecelerin durumu farklıdır, bunlar ibadet olduğu için hicri yıla göre kutlanır. Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Peygamber Efendimiz Muhammed aleyhisselam nübüvvetten sonra, her yıl bu geceye önem verirdi. Bu gecede, Eshab-ı kiram bir yere toplanıp Efendimizin doğum öncesi ve sonrası mucizelerini okurlar, anlatırlardı. Bunun için dünyanın her tarafındaki Müslümanlar bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlayarak Resûlullah Efendimizi yâd etmektedir. Asırlardan beri devam eden bu kutlamalar, Rebiülevvel ayının onikinci gecesi yapılıyordu
ZAMAN GAZETESİ DE İŞİN İÇİNDE… 1989 yılında kutlamaların “Kutlu Doğum Haftası” adı altında yapılması kararlaştırıldı. Teklif “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)” lideri Fethullah Gülen’den övgü ile bahseden Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay ve Zaman gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne’den gelmiş, kutlamaların ismini de Ayvaz Gökdemir bulmuştu.
İCAD EDİLİŞİNİ FETÖCÜ MÜMTAZER TÜRKÖNE ŞÖYLE ANLATMIŞ
19 Nisan 2012 Perşembe günü Mümtazer Türköne – Kutlu Doğum ve 28 Şubat adlı köşe yazısında Kutlu Doğum Haftası’nın nasıl ortaya çıktığını anlattı. Türköne yazısında ’’1989 yılında, doktora tezimi yazmakla meşgul olduğum zamanlardı. Türkiye Diyanet Vakfı’nda Yayın Kurulu üyesi olarak görev yapmaya başlamıştım. Kurul başkanımız Profesör Süleyman Hayri Bolay’dı. … İkinci isim ise üç yıl önce aramızdan ayrılan Ayvaz Gökdemir’di. Ayvaz Bey, …Türk milliyetçiliği yoluna, onun güçlü telkinleri ile adım attığım için hayatımda etkisi fazladır. Kurul, milliyetçi düşünce geleneğinden gelen toplam altı ilim ve fikir adamından meydana geliyordu. “Kutlu Doğum Haftası”, işe başlar başlamaz bu kurulun aldığı bir kararla ortaya çıktı. Teklif Süleyman Hayri Bey’den gelmiş, “Kutlu Doğum” ismini de rahmetli Ayvaz Bey bulmuştu. İlerleyen yıllarda, Mevlid Kandili kış aylarına tesadüf edince, Kutlu Doğum’u sabitlemeye karar verdik. Miladî takvime göre nisan ayında bu hafta, Diyanet’in önayak olmasıyla “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilan edildi. Başlarda epeyce itiraz geldi. Bidat olarak görüldü.’’ diye anlattı. “Kutlu Doğum” ilk yıl 12 Eylül-17 Ekim 1989, ikinci yıl 1 Ekim-7 Ekim 1990, sonraki sene 20 Eylül-26 Eylül 1991, 1992´de 9 Eylül-15 Eylül ve 1993´te ise 30 Ağustos-5 Eylül günleri arasında kutlandı. Hafta ilk zamanlar kimsede rahatsızlık meydana getirmedi. Zira eskiden olduğu gibi hicri takvime göre kutlama yapıldı. Çok geçmeden Türk milletinin kalbini sızlatacak girişimler başladı. 1994 senesine gelindiğinde kutlama tarihi 20 Nisan-26 Nisan günleri arası sabitlendi.
Her yıl Mevlid Kandili farklı bir tarihe denk geliyor, ancak millet Peygamber Efendimizin doğum gününü Nisan ayında kutluyordu. Bir süre sonra Kutlu Doğum Haftası’nın son gününün FETÖ elebaşı Gülen’in doğum tarihi ile çakıştığı fark edildi. Görünürde Peygamberimizin doğum günü kutlanıyordu. Ancak perde arkasında yapılanlar farklı bir şeydi. Tepki üzerine 2008 yılından itibaren etkinlik tarihi bir hafta öne alındı.
KIŞA DENK GELİNCE… Hâlen FETÖ’den tutuklu bulunan Mümtaz’er Türköne süreci anlatırken şu itirafta bulunuyordu: “İlerleyen yıllarda, Mevlid Kandili kış aylarına tesadüf edince, Kutlu Doğum’u sabitlemeye karar verdik. Miladi takvime göre nisan ayında bu hafta, Diyanet’in önayak olmasıyla “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilan edildi. Başlarda epeyce itiraz geldi. Bidat olarak görüldü.” Artık FETÖ, projesini istediği gibi yönlendiriyordu. Bir Fransız akademisyenin önerisiyle her yıl farklı gündem ile Peygamberin anlatılması kararlaştırıldı. Ancak programlarda neredeyse Peygamber Efendimiz hiç konuşulmuyor güya insanlık idealleri işleniyordu. Şefkat, merhamet, güven, itimat gibi konulara yer veriliyor “evrensellik” mesajlar anlatılıyordu.
“Kutlu Doğum” zaman aralığının; ilk yıl 12 Eylül-17 Ekim 1989, ikinci yıl 1 Ekim-7 Ekim 1990, sonraki sene 20 Eylül-26 Eylül 1991, 1992´de 9 Eylül-15 Eylül ve : 1993´te ise, 30 Ağustos-5 Eylül günleri arasında kabul edilip kutlandığını, 1994´ten 2007 yılına kadar ise 20 Nisan-26 Nisan günleri arası olarak belirlendiğini görüyoruz.
Kutlu Doğum Haftası uzunca bir süre boyunca 20-26 Nisan tarihleri arasında kutlandı. Hafta boyunca yeşil bayraklar sallanıp şeriat istenmesi ve aynı hafta içerisinde Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın olması tepkilere neden oldu.
GENELKURMAY TEPKİ GÖSTERDİ
2007 yılında Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi sitesinde yayınladığı 27 Nisan muhtırasında Kutlu Doğum Haftası’ndan duyulan rahatsızlık ifade edildi. Genelkurmay o yıl Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde 11 binin üzerinde etkinlik düzenlenmesine“…Ankara’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ile aynı günde Kur’ân okuma yarışması tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir. 22 Nisan 2007 tarihinde Şanlıurfa’da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağdışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilâhiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur. Ayrıca, Ankara’nın Altındağ İlçesi’nde ‘Kutlu Doğum Şöleni’ için ilçede bulunan bütün okul müdürlerine katılım emri verildiği, Denizli’de İl Müftülüğü ile bir siyasî partinin ortaklaşa düzenlediği faaliyette ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak ilâhiler söylediği, Denizli’nin Tavas İlçesi’ne bağlı Nikfer Beldesi’nde dört cami bulunmasına rağmen, Atatürk İlköğretim Okulu’nda kadınlara yönelik vaaz ve dinî söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla izlenmiştir.” ifadeleriyle tepki gösterdi.
BİR HAFTA GERİ ALDILAR
Bu gelişmeler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı tarihlerde bir kez daha değişiklik yaptı. 2008 tarihinden itibaren Kutlu Doğum Haftası takvimde 14-20 nisan tarihleri arasına alınsa da AKP iktidarı döneminde ise Kutlu Doğum Haftası bir aya yayıldı. Nisan ayı boyunca iktidarın politikalarından da güç alan gericiler Peygamberin doğum gününü kutluyoruz bahanesi altında pervasızca meydanlarda şeriat çığırtkanlığı yapmaya başladı.
ARTIK RESMEN KUTLANIYOR
AKP döneminde bu kutlamalar resmi bir törene dönüştürüldü. Resmi Gazete’nin 13 Şubat 2010 tarihli sayısında yayımlanan bir genelgede Kutlu Doğum Haftası’nın kutlanmasına ilişkin usul ve esaslar tek tek sıralandı. 2011 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın genelgesiyle okullarda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri düzenlenmesi sağlandı.
HRİSTİYANLAR GİBİ YAPALIM! Bu, Hristiyanların Noel yortusuna alternatif bir hafta oluşturmaya çalışıldığı yorumlarına sebep oldu. Zira FETÖ’nün başı Gülen, Ekim 1991’de Sızıntı dergisindeki yazısında şöyle diyordu: Acaba bu Kutlu Doğum’u daha içten ve daha ciddi olarak değerlendiremez miyiz? Hazreti İsa ile alakalı günler, halkı Hristiyan olsun-olmasın, hemen her ülkede âdeta neşe, sevinç kıyametleriyle kutlanır; Her tarafa O’nun adına tebrikler, hediyeler yağar. Dört bir yan kandillerle süslenir, çarşı-pazar renklerle-ışıklarla kahkaha atar. Gülen’in dediği gibi yapıldı. Kutlamaların, suyu çıkarıldı. Peygamber Efendimizi anlatmanın dışında her şey yapılmaya başlandı. Diyanet ise bu duruma tepki göstermediği gibi işin organizatörü oldu.
BİR TEK PEYGAMBER EFENDİMİZ YOK! İBADET Mİ EĞLENCE Mİ?
İş öylesine ciddiyetsiz bir hal aldı ki artık kutlamalar şenlik havasından öteydi… Kutlu Doğum haftasında aynen Türkçe Olimpiyatları gibi sazlı sözlü organizasyonlar ile bir karnaval havası estirilmeye başlanmıştı.
Bid’ata, harama davetler vardı. Kadın-erkek karışık sazlı dümbelekli peygamber anılması başlamıştı. Hatta Kur’ân-ı kerim şeklinde pasta yapılıp katılımcılara dağıtıldı. Bazıları bu haftada özel indirim günleri ilan ederek peygamberimizi ticaretlerine alet etmeye kalktı. 2011 yılında orkestra eşliğinde dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla gerçekleştirilen “Mevlit Kantat Promiyeri” ise devlet büyüklerinin bu rezalete nasıl alet edildiğini gözler önüne seriliyordu. Peygamberimizi övmek ibadet olduğuna göre, kutlamalar ibadet sınırları içinde olması gerekirdi. Kutlama programlarında “Türk Tasavvuf Musıkisi”ne yer verilmesi, ilahilerin müzikli okunması hangi ölçüyle açıklanabilirdi. İbadet miydi, eğlence miydi? Yoksa ikisinin karışımında mı, yoksa niyete göre mi, değerlendirilecekti…
Dikkati çeken başka bir husus da; gerçek doğum günü olan Mevlid Kandili kutlamaları; kandil gecesi mevlid okutmak, cuma hutbelerinde ve vaazlarda bahsetmekle sınırlı iken; ‘Kutlu Doğum’un bir hafta süreyle Mevlid Kandili programı ile mukayese edilemeyecek zenginlikte kutlanmasıydı. Bu haftaya Mevlid Kandili’nden daha yoğun bir şekilde hazırlanılması maksatlıydı. Zamanla gerçek doğum günü olan Mevlid Kandili unutulacak, yerini Kutlu Doğum Haftası alacaktı… FETÖ’nün gerçek yüzü ortaya çıkınca Diyanet, bütün kitaplarını toplattı. Ama Diyanet, Kutlu Doğum garabetine ise sıkı sıkıya sarıldı. Bu duruma tepki gösteren ilahiyatçılar ve tarihçiler artık hatadan dönülmesini istiyor.
‘İÇERİDEN’ DE İTİRAZLAR VAR
Kutlu Doğum Haftası İslamcı/muhafazakâr kesimlerce de eleştirilmeye devam ediyor. Gülen cemaatinin başını çektiği Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, iktidar desteğiyle birçok tarikatın da katılmasıyla büyüse de hâlâ bazıları için bu hafta tartışmalı bir “bi’dat” olarak görülüyor. İslamcı şair İsmet Özel, Kutlu Doğum Haftası’nı ve hatta mevlit geleneğini, Hıristiyanlıktaki gibi yortuları bulunmayan İslam’ın Protestanlaşması süreci olarak görüyor.
Muhafazakâr/İslamcı kesimin internetteki tartışma platformlarında Kutlu Doğum Haftası’nın şöyle gerekçelerle eleştirildiği görülüyor: “Peygamber efendimizi gül ile maddileştirip, sembolleştirme hatası”, “Muhammed Peygamberi İsa Peygambere benzetme çabaları” ve “doğum günü kutlamasının İslam’da olmaması”, “Diyaneti işgal etmiş olan Nurcuların işi”…
Prof. Dr. Ramazan Ayvallı: Bunu başaran tarihe geçer
“14 asır hep hicri takvime göre kutlanan Mevlid Kandili şimdi alternatif bir programla miladi takvime göre tertipleniyor. Bu alelade bir hafta değil, bir Orman Haftası, Yeşilay Haftası, Uyuşturucuyla Mücadele Haftası değil bu dinî bir gecedir. Dinî kaideler neler gerektiriyorsa ona göre kutlamak lazım. Dünyanın hiçbir yerinde miladi takvime göre kutlama yapılmıyor. Bu ikilem kaldırılmalıdır. İslam âleminde Mevlid Kandili rebiül-evvel ayında kutlanırdı. Daha önce belirtilen tarihlerde oynama yapılmaktadır. Bu ciddiyetten uzaktır. Diyanet İşleri Başkanı ve ekibine çağrım bu alternatif kutlamaları bırakıp Mevlid Gecesi kutlamalarını İslam âlemi ile birlik ve beraberle yapalım. Hem de aslına rücu olacaktır. Başkan da bu işte başarılı olabilirse tarihe geçecektir.’’
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil:Kandilleri de değiştireceklerdi
“Kutlu Doğum Haftası” FETÖ’nün organize projesidir. Ben iddia ediyorum ki bu isimler de FETÖ bağlantılı kişilerdir. Bu örgüt, kandil günlerini bile Miladi takvime göre yapacaklardı. Ramazan ayı, Kadir Gecesi de bunlara dâhil. Diyanet hâlâ FETÖ tuzağındadır. Ne üzücüdür ki 14 Nisan 2017 cuma hutbesinde Diyanet bu projenin kendilerine ait olduğunu ifade etti. Dikkat edin! Millî Eğitim Bakanlığı yerinde bir kararla kutlu doğum programlarını kaldırdı. Fakat Diyanet ve İlahiyat camiası nedense direnmektedir. Direnme bir yana 25 yıldır Gülen örgütü içinde yer alan Prof. Dr. Ahmet Keleş Bey “Kutlu Doğum Haftası FETÖ projesidir” diyerek itirafta bulunurken Diyanet sahiplenmeye çalışmaktadır. Eğer Diyanet bunları değiştirmezse bunların vebalinden kurtulamaz.
İlahiyatçı Osman Ünlü: ‘Niyetimiz iyi’ demek kurtarmaz
Bütün mübarek geceler kameri aylara göre tespit edilir. Bunu 20 Nisan’a almak caiz olmaz. Dinimize aykırı bir husus için, (Niyetimiz iyi) demek veya (Herkes kutlu doğumdan bahsederken, susmak uygun olmaz) demek de, geçerli bir mazeret değildir. Haram bir iş, iyi niyetle de yapılsa haramlıktan çıkmaz. İşte bidatler böyle iyi niyet kılıfı altında yayılıyor. (Biz o niyetle değil de, şu güzel niyetle yapıyoruz) diyorlar. İbadete bidat karıştırmak büyük günahtır. Hele bir de kutlu doğum haftasında yapılan ibadetlere, çalgılar karıştırılıp kadın erkek karışık mevlidler de okunursa, ibadete haram karıştırılırsa, daha büyük günah olur. Harama önem verilmezse küfür de olur.
Süleyman Ateş’in yazısı : KUR’AN’DA SABİTLENMİŞ “Ramazan ayı, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı günleri Kur’ân ile sabittir (Bakara: 185-197-203, Fecr: 1-2). Kur’ân’la belirlenmiş olan bu günleri kimse değiştiremez. Ama Kutlu Doğum veya Mevlit Kandili gibi kutlamalar uydurmadır, bid’attır. Bunlara dini gün demek de aslında doğru değildir. Bir şeyin dini olması için ya Kur’ân’da veya Peygamber sünnetinde belirlenmiş olması gerekir. Bu kutlamaların ne Kur’ân’da ne de sünnette yeri vardır. Peygamberimiz dine sokulan uydurmaların sapıklık olduğunu söylemiştir. Eskilerden kalma Mevlit Kandili kutlamaları Hicri takvime göre yapılırdı. Bu da Rebiülevvel ayının 12. gecesidir. O zaten yapılıyor ama bir de Diyanet İşleri Başkanlığı, takriben 20 yıldan beri “Kutlu Doğum Haftası” diye bir hafta ihdas etti. Hz. Peygamber’in Miladi takvime göre doğumu 21 Nisan’a rastladığı için 21 Nisan’dan itibaren bir hafta, “Kutlu Doğum Haftası” ilan edildi ve böyle yapılıyordu.
Unutmadan…
Garabetin derecesine bakınız…
Malum, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslam Zirvesi (İİT) 10-15 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul´da gerçekleştirildi. 2008 yılından beri de 14 Nisan-20 Nisan arasında kutlanan Kutlu Doğum haftası ile ile bu zirvenin dönemi çakıştı. O kadar İslâm ülkesi lideri ve heyetleri İstanbul´da iken ve ülkemizde Kutlu Doğum Haftası kutlanmakta iken zirve kapsamında buna dair hiçbir etkinlik veya başka herhangi bir şey olmadı! “Zirveye katılanların birlikte etkinlik yapmasını” geçin, hatta sözü bile edilmedi!
Kutlu Doğum Haftası garabetinden İslâm ülkelerinin haberi bile yoktu! Kuzey Müslümanlığı, yani vahşi Batının küresel egemenliğinin önündeki tek engel ile, vefalı Türk´ün genleriyle oynanıyordu ve İslâm´ın calvinist Protestanlaştırılması projesi tıkır tıkır işliyordu! Malum şebeke tarafından “Kutlu Doğum” haftası diye kutlanan kurgunun, diyalogçu anlayışa uygun biçimde, Allah´ın rasulü ve nebisi olan Peygamberimizi (SAV) yalnızca “sevgi, şefkat ve gül peygamberi” seviyesine indirgemeye ama bu arada tevhide dayanan adaletin, zulme karşı hakça “duruş”un, hakkaniyete dayalı bölüşümün de Peygamberi olduğunu unutturmaya dönük olduğu, diğer çok önemli özellik ve niteliklerinden hiç bahsedilmemesi ile önemsizleştirilmeye çalışılmasına hizmet ettiği açıktır.
Adem Çaylak´ın 17.04.2014 tarihli makalesinden öğrendiğimize göre “şebekenin “seküler ruhani” lideri F. Gülen, Peygamber´in “Kutlu Doğum”unun, aynen Hıristiyanların İsa´ya ilişkin kendinden geçen kutlamalarına benzer, hatta ondan daha şümullü bir çerçevede kutlanması gerektiğini teklif ettiği bir yazısında, adeta Hz. Muhammed´i, Pavlusçu Hıristiyanlığın İsa´yı Tanrısallaştırmasına benzer bir biçimde sunmaktadır.”
Yine aynı yazardan alıntı yaparak söyleyelim ki;
“Bir eline Ay´ı diğer eline Güneş´i verseler davasından vazgeçmeyen”, “şirke, zulme ve sömürü düzenine hakça savaş açan”, “hangi konum ve konjonktürde olsa da asla ve kat´a sözünde ve hareketinde eğrilik olmayan”, “Her daim dili, düşüncesi, tavrı ve mücadelesi ile cihattan (tefekkür ve irfani cehd ile şirke, zulme ve sömürü düzenine karşı cehdin her ikisi de) geri durmayan”, “kamusal alanda ve pazarda toplumsal adaleti ve hakça paylaşımı el üstünde tutan”, “tevhide dayalı hak ve adalet, hakkaniyete dayalı paylaşım hakim olsun diye şirk dini, zulüm ve sömürü düzenine karşı hakça savaş yapan”, “bir önder, bir komutan ve adil bir yönetici olan” bir Resul, Nebi ve insan Hz. Muhammed ile “uyduruk” “Kutlu Doğum” etkinliklerinin bir çoğunda Pavlusçu Hıristiyanlık´taki İsa imgesine benzer bir biçimde sadece ve sadece, “sevgi, merhamet, gül, şefkat, iyilik gibi” içsel imlemelerle eksik, tek boyutlu ve bilerek yapılmasa da zaman zaman “Tanrısallaştırılmış” bir fetişle insanların kendinden geçirildiği bir Hz. Muhammed imgesi arasında dağlar kadar fark vardır.”
“…2012´de “Kutlu Doğum” haftası için önerilen logo içinde kullanılan “zambak ve süsen” (fleur-de-lis) çiçeğinin, Hıristiyanlık´ta sık kullanılan motifler olması da, “kutlamalar”ın, subliminal mesajlara açık olması açısından manidar ve “kutlamaları” bağlamından çıkarmaya matuftur.”
Müslümanlığı, bir Yahudi mezhebi haline gelmiş anglo-sakson Hristiyanlığa benzetmek için düzenlenmiş bir küfürdür bu hafta.
Hristiyanların noeli gibi bir algı ve kutlama ayini yaratmak peşindeler ve buna tıpkı “türban” meselesinde olduğu gibi İslamiyet’i kılıf olarak kullanarak bir kutsallık yüklemeye çalışıyorlar.
Tıpkı türban meselesinde olduğu gibi bunun da Müslümanlıkta da Kuran’da da yeri yok.
Bu arada Fethullah Gülen 27 Nisan 1941’de, Erzurum’un Hasankale İlçesi, Korucuk Köyü’nde doğduğunu hatırlatalım. Bu haftada birtakım yobazlar “Bu hafta hayırlıdır.” diye fazladan oruç bile tutuyorlar. Bu Müslümanlığın aslını bozma ve yıkımıdır. Ayrıca bu işleri yapan küfre saplanır ve dininden olur. Aklı başında Müslümanların bu işe hiç bulaşmaması hatta böyle uygulamaları kınaması gereklidir.
Hz. Muhammet’in dünyaya geldiği gece Olan Mevlit Kandili de Miladi takvime göre değişen aylarda ve günlerde kutlanır. Tarihi sabit değildir. Halkı Müslüman olan hiçbir ülkede böyle bir saçmalık yoktur. Kutlu Doğum Haftası kocaman bir yalandır. Doğum günü kutlamalarını haram ilan edenlerin Kutlu Doğum Haftası düzenlemeleri de ayrı bir çelişkidir. Asıl amaçlardan biri de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı sabote etmektir. Milli duyguları köreltmektir. Dini ve Milli hisleri birbirine kırdırmaktır.
Tüm bunlar olup biterken, ülkemizde hain FETÖ girişimi olmuşken, hala toz kondurmayan kişiler maalesef mevcut. Bunların en önemlisi tabiki Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez.. 18 Mayıs 2017 tarihli konuşmasında şu cümleleri kurabilmiştir…
Kutlu Doğum Haftası’nın FETÖ ile irtibatlanması aziz milletimizi derinden yaralamıştır. Bu iddia tarihi gerçeklere de aykırıdır. İdrak edilen Mevlit Kandilinin bir alternatifi değildir. Etkinlikler ilgili yönetmelik hükümlerine göre ve Diyanet’in gözetim ve denetiminde yürütülmelidir. Peygamberimizin ve onun doğumunun bir tartışma konusu yapılması kabul edilemez. Mevlit Kandili programları zenginleştirilerek sürdürülmeli. Kutlu Doğum ise bir siret haftasına dönüştürülerek bundan sonra da 14-20 Nisan’da icrasına devam edilmelidir.
Evet böyle diyor koskoca diyanet işleri başkanı. Yazık ki ne yazık…
KAYNAKLAR https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/466561.aspx https://www.facebook.com/ATASENDIKA/posts/mevlit-kandili-ve-kutlu-do%C4%9Fum-haftasi-uydurmasitamamen-uydurma-olan-ve-yaln%C4%B1zca-/1151114421604240/ http://www.orduvizyon52.com/kose-yazilari/kutlu-dogum-icadinin-mucidi-!-927.html http://www.haber7.com/guncel/haber/2334256-diyanetten-kutlu-dogum-haftasi-tarihi-karari http://www.akasyam.com/bir-pasta-krizi-de-samsundan-87553/
0 notes
Text
Özel Günler 2023
2023 resmi tatiller, tüm tatiller 2023 de ne zaman, zafer, gençlik, çocuk bayramı, arife günü, kurban, şaban, ramazan bayramı, kandil, kadir gecesi ne zaman 2023 Tüm Tatil günleri.
2023 resmi tatiller, tüm tatiller 2023 de ne zaman, zafer, gençlik, çocuk bayramı, arife günü, kurban, şaban, ramazan bayramı, kandil, kadir gecesi ne zaman 2023 Tüm Tatil günleri. 1 OCAK Yeni Yıl 10 OCAK Dünya Gazeteciler Günü 14 ŞUBAT Sevgililer Günü 8 MART Dünya Kadınlar Günü 14 MART Tıp Bayramı 5 NİSAN Avukatlar Günü 7 NİSAN Dünya Sağlık Günü 23 NİSAN Ulusal Egemenlik ve Çoçuk…
View On WordPress
0 notes
Photo
23 Nisan tatili için gezi önerileri yazımız blogda yayında✌🏻☺️ Dünyada çocuklara verilen tek bayram olan, Atamızın armağanı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bu yıl Pazartesi gününe denk geliyor. Dolayısıyla pazartesi günü ve hafta sonunu da sayarsak koskocaman 3 günlük bir bahar tatilimiz oluyor. O zaman plan yapmaya şimdiden başlayalım. 23 Nisan'da nereye gitmeli, ne yapmalı? 🏡 Blog: www.kucukoteller.com.tr/blog/23-nisan-tatili-icin-gezi-onerileri ✨ Yazıyı dilerseniz şuan story’den indirebilirsiniz veya www.kucukoteller.com.tr anasayfada konular arasında bulabilirsiniz. Bahsi geçen yerler: #ağva #büyükada #safranbolu #cumalikizik #mudanya #trilye #bursa #bolu #abant #goynuk #yedigoller #burdur #saldagolu #canakkale #assos #sapanca #ayvalik #cunda kapadokya #bartin #kazdaglari 📷 @iamtravelr 🙏🏻
#bursa#trilye#goynuk#ayvalik#kazdaglari#sapanca#abant#bartin#ağva#burdur#cumalikizik#yedigoller#safranbolu#mudanya#saldagolu#canakkale#cunda#büyükada#assos#bolu
0 notes
Text
BAŞKAN ÇINAR'IN 23 NİSAN MESAJI
Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, T.B.M.M.’nin açılışının 100 ncü yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında; “Cumhuriyete giden yolun çizildiği 23 Nisan, esaret altına alınmak istenen bir milletin bağımsızlık adına attığı tarihi adımlardan birisidir. Milli egemenliği tesis eden ilk Meclis, vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin, bağımsızlık uğruna sergilenen fedakârlıkların timsali olmuştur.” dedi. “Ulusal Egemenlik, Bizim Onurumuz ve Şerefimizdir” Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi; “ Dünya’da ve ülkemizde binlerce insanın hayatına mal olan koronavirüs salgını nedeniyle evlerinde bulunan tüm evlatlarımızın ve aziz milletimizin öncelikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Bizler hayatımızın her evresinde, nerede olursak olalım, her türlü şart ve durumda ülkemizin ve milletimizin kalbinde müstesna bir yere sahip olan zaman dilimlerini aynı heyecan ve aşkla yaşamasını bilen kahraman bir ecdadın torunlarıyız. Çocuklarımız, 100 ncü yılını büyük bir gurur ve onurla kutladığımız T.B.M.M.’nin Kuruluş Yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını evlerinde her zaman olduğu gibi farklı duygular içerisinde geçireceklerine yürekten inanıyorum. Çünkü; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünya çocuklarının katılımıyla kutlanan, barış ve kardeşlik gibi değerleri içinde barındıran farklı kültürlerin aynı noktada buluşmasını sağlayan, dünyada ilk ve tek çocuk bayramıdır. Her ne kadar çocuklarımız bu dönemde bir arada olamasalar da aynı duygular ve düşüncelerle aynı heyecanı birlikte yaşayacaklardır. “Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir” şiarıyla çıkılan yolda, ecdadımız birlik ve beraberliğinden ödün vermeden, vatan toprakları uğruna büyük mücadeleler vermiş, bağımsızlığına ve özgürlüğüne sahip çıkmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100 ncü kuruluş yıldönümü olan bugün, milletimizin tarihinin en parlak sayfalarından birisi olarak tarihte yerini almıştır. Çocuklar bizim geleceğimiz ve her şeyimizdir. Bizlerin yerini alacak olan çocuklarımız kentleri, ülkeleri, dünyayı yöneteceklerdir. Gelecekte barış, sevgi dolu, daha yaşanabilir bir dünya, bugünün çocukları tarafından kurulacak. Bizlerden aldıkları bayrağı çok daha yukarıya taşıyacaklarına ve bizim yapamadıklarımızı hayata geçireceklerine inancım tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli mücadelede emeği geçmiş olan herkesi en derin saygı ve rahmetle anıyor, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yılını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyorum.” dedi. Read the full article
#23Nisan#Atatürk#Çırmıhtı#ÇocukBayramı#Malatya#MehmetÇınar#MustafaKemal#TBMM#Türkiye#UlusalEgemenlik#Yeşilyurt
0 notes
Text
Okullar ne zaman açılacak?
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 30 Nisan'da okulların açılıp açılmayacağı ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı işaret etti. Konunun önümüzdeki günlerde Erdoğan'ın liderliğinde yeniden masaya yatırılacağını ifade eden Selçuk, kararın çok kısa bir zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi. Bakan Selçuk, bir televizyon kanalının canlı yayınına katılarak eğitimle ile ilgili soruları yanıtladı. Sosyal medya hesaplarını 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuklara devrettiğini belirten Bakan Selçuk, “Onlar bizim bakanlığımıza gelip, koltuklarımıza oturup, bizi temsil ediyorlardı. Fakat bundan mahrum olmasınlar diye sosyal medyada böyle bir şeyi denemek istedim ve bugün onlara emanet” dedi. “OKUL ARKADAŞLIKTIR” Bakan Selçuk, corona virüsü salgını sürecinde okulun anlamının daha iyi kavrandığına dikkati çekerek, okulun sadece akademik bilgilerin edinildiği yer olmadığını vurguladı. Bakan Selçuk, “Okul arkadaşlıktır, okul sosyalleşmedir, okul fiziksel harekettir, okul oyundur. Bu ihtiyaçlar, şu anda evin içinde giderilmek durumunda. Ailelerimize destek olmak için ekip arkadaşlarımızla beraber sürekli çalışma içindeyiz” diye konuştu. “YENİDEN MASAYA YATIRILACAK” Bakan Selçuk, okulların 30 Nisan’da açılıp açılmayacağına ilişkin bir soru üzerine, konunun önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yeniden masaya yatırılacağını ve kararın çok kısa bir zamanda kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi. Okulların hangi ayda açılırsa açılsın planlamaların hazır olduğunu dile getiren Ziya Selçuk, şöyle konuştu: Bizim için mayıs, haziran ayları çok önemli. Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine bağlı olarak dünyadaki ve Türkiye’deki duruma bakarak mayıs, haziran aylarını değerlendirmek bizim açımızdan çok kritik. Diyelim ki bu tür bir durum söz konusu olmadı. O zaman bizim için temmuz ve ağustos ayları, daha çok tatil olarak değerlendirmek istediğimiz aylar. O nedenle ağırlıklı olarak mayıs, haziran aylarını çok önemsiyoruz. Bu senaryo gerçekleşmezse eylül ve ekim ayları bizim açımızdan çok kritik. Hem mayıs, haziran önemli, hem de eylül, ekim önemli. Bunların hepsi için gün gün, hafta hafta planlarımız hazır. Bakan Selçuk, telafi eğitimlerini de mayıs-haziran ile eylül-ekim için daha ağırlıklı olarak düşündüklerini kaydetti. “LGS İLE TEKNİK AYRINTILARI PAYLAŞACAĞIZ” Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavla ilgili bir soru üzerine Bakan Selçuk, “LGS ile ilgili neyi nasıl yapacağımız konusunda çok kısa süre içerisinde çok daha teknik ve ayrıntılı bilgileri paylaşacağız” yanıtını verdi. Bakan Selçuk, salgın sonrası eğitimde normale dönüşle ilgili takvim hakkındaki soru üzerine ise, şunları kaydetti: Bu hafta bu konuyla ilgili detaylı çalışmalar yoğunlaşmaya başladı. İster yaş gruplarına, sınıf gruplarına, isterse bazı eğitim öğretim kademelerinin düzenlenmesine ilişkin farklı adımlar planladık. Bu adımların hangisini nasıl yapacağımızı, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde oluşacak bir istişari toplantı neticesinde sonuçlandırırız ve kamuoyuyla paylaşırız. DHA Read the full article
0 notes
Text
Kılıçdaroğlu CHP'nin 23 Nisan Projesi'ni başlattı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, projeyi, sosyal medya hesaplarından "#DünyayıBarışlaİyileştiriyoruz" ve "#YurttaBarışDünyadaBarış" hastaglerini kullanarak çocuklara yaptığı çağrıyla başlattı. Paylaşımında, "Sevgili çocuklar, bu yıl 23 Nisan'ı sağlıklı bir dünya dileğiyle, dünya barışına adıyoruz. Gelecek güzel günlere barış mesajlarınızı bırakın. Coşkuyla kutlayacağımız nice 23 Nisanlarda buluşacağız. Sizleri çok seviyorum." ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, videolu mesajında ise çocuklara şöyle seslendi: "Coşkuyla kutlamayı beklediğiniz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı bu sene evlerinizde kutlayacaksınız. Tarihi bir döneme tanıklık ettiğimiz bu günlerde dayanışmanın, sevginin, barışın ve sağlığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Tüm dünya çocuklarıyla birlikte tanıklık ettiğiniz bu günlerde, ulusal egemenliğin 100. yılını sağlık dolu bir dünya dileğiyle dünya barışına adıyoruz. Sizler de tüm dünya çocuklarıyla birlikte duygularınızı video, yazı ya da resimlerle paylaşın, gelecek güzel günlere mesajınızı bırakın. Dünyayı barışla iyileştirelim. Coşkuyla kutlayacağımız nice 23 Nisanlarda buluşmak dileğiyle… Sizleri çok seviyorum." "Türkiye'den barış ve dostluk mesajları gönderilecek" CHP'den yapılan açıklamada ise pandemi günlerinde kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın dünya barışına adanması amacıyla hayata geçirilen projeyle ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi'nin yaptığı değerlendirmelere yer verildi. Pandemi günlerinde insanlığın ortak evrensel değerlerinin öneminin bir kez daha ortaya çıktığına işaret eden İlgezdi, insanlığın ortak evrensel değerleri olan adalet, sevgi, eşitlik ve insan onuruna saygı için sağlık ve barış dolu bir dünyaya ihtiyaç bulunduğunu vurguladı. İlgezdi, "Proje ile ulusal egemenliğin simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 100. yılında, Büyük Önder, Devrimci Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çocuk Bayramı olarak da ilan edilen 23 Nisan'da, pandemi günlerinde dünyanın dört bir yanında evlerinde kalan çocuklara, Türkiye'den barış ve dostluk mesajları göndereceğiz. Böylece pandemi günlerinde kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dünya barışına adanacak." bilgilerini paylaştı. "Zaman kapsülü web sitesi 1 sene sonra erişime açılacak" İlgezdi, Zaman Kapsülü Projesi için de bir web sayfası hazırladıklarını ve gelen tüm resim, video ve yazıları bu sayfaya yükleyeceklerini belirterek, "1 sene sonra erişime açılacak olan web sitesi ile pandemi günlerinde yaşanan 23 Nisan'da geleceğe umut dolu, sağlık ve barış içinde yaşayan dünya için temennilerimizi görmüş olacağız. İnsanlık tarihi, direniş ve umudun tarihidir. Ulusal egemenlik mücadelesi de zorlu günlerde kazanıldı. Biz umudumuzu ve barışa olan inancımızı kaybetmeden dünyayı barışla iyileştireceğiz. 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşayacağız." ifadelerini kullandı. CHP'nin başlattığı projeye göre, 17-24 Nisan tarihlerinde #dünyayıbarışlaiyileştireceğiz ve #yurttabarışdünyadabarış hastagleriyle resimler sosyal medyada paylaşılırken, dünya barışı ile ilgili yazı ve videolar "[email protected]" adresine gönderilecek. Proje sonunda, pandemi günlerinin toplumsal hafızası olarak tüm resimler, videolar ve yazılardan kısa film ve kitap hazırlanacak. Read the full article
0 notes
Text
2019 Resmi tatil günleri: Nereye gidebiliriz?
2018 İçin geri sayıma geçtik: Yeni yıl bol tatilli günleriyle adım adım yaklaşıyor. Resmi ve dini tatil günlerine bakarak tatil planlarını kafanda kurmaya başlamışsındır. Tempolu bir yıl seni bekliyor: Arada bir şehirden kaçış şart. Ee haliyle resmi tatiller de bu konuda işini baya bir kolaylaştıracak. İşte sana gezeceğin yerleri belirlemen ve maddi durumunu kontrol etmen için bir fırsat. Öncelikle izinli olduğun günleri görelim; ardından Türkiye haritasında gezelim. Senin için birkaç kaçış önerim olacak. İŞTE 2019 RESMİ TATİL TAKVİMİN!
YILBAŞI TATİLİ: ULUDAĞ'IN ZİRVESİNDE Pazartesi gecesi 2018 yılının son günü, 2019 yılının ilk günü ise Salı günü olacak. Pazartesi günü izin alabilirsen 4 günlük bir tatil bekliyor. Tabii hafta sonu tatil olan bir işin varsa... Malum çalıştığın sektör sana bir gün mü yoksa iki gün mü izin tanıyor; değişir. Tek bildiğim; Yeni Yıl'ı bir dağ zirvesinde geçirebilmek için yeterince şanslıysan, 10’dan geriye sayarken alacağın keyfi tahmin edemezsin. Gecenin en iyi şekilde geçmesine yardımcı olmak için, Uludağ’ın zirvesinde olmak için uygun bir bilet al! Hem soluksuz bir kayak keyfi, hem de geri sayım için harika bir kış merkezi. Türkiye’nin en iyi kayak pisti olmasa da; bu geceyi en hareketli geçireceğin rota olduğu kesin.
OCAK'TA ALAÇATI MI? Alaçatı deyince aklına sadece deniz, kum ve güneş geliyor değil mi? Gelmesin; Ege’nin bu kendine has mimariye sahip beldesi, son birkaç yıldır yılbaşında düzenlenen sokak partisiyle de büyük ilgi görüyor. Alaçatı’nın dar sokaklarında ateşlerin yakıldığı, hep bir ağızdan şarkıların söylendiği bu eğlenceyle yılbaşı tatilini geçirebilirsin. 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI 23 Nisan, 2019 yılında Salı gününe denk geliyor. Yine 4 günlük bir tatil için Pazartesi izin aldığınız takdirde uzun bir tatil seni bekliyor. Çoluk çocuk keyifli bir ilkbahar seyahati için ne de güzel olur. Bu özel gün en başta çocuklarınız için bir hediye: Onlarla birlikte biraz eğlence, biraz farklılık olsun diye Darıca Hayvanat Bahçesi’ne gidelim. Birçok hayvanat bahçesinin yanı sıra büyük hayvanlarında bulunduğu parkta flamingolardan, dev zürafalara türlü türlü dostlar var. Burası yaş dinlemiyor: Dünya tatlısı hayvanlar herkesin yüzünü güldürüyor.
1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI 1 Mayıs, bu sene Çarşamba gününe denk geliyor. Hafta ortasında bir mola hiç yoktan iyidir. İşçi bayramları genelde eylemli, olaylı geçtiği için ailecek merkezi yerlerde bulunmanı pek önermiyorum. Takvimler daha kırsal kesimlerde güzel bir piknik için seni ve sevdiklerini çağırıyor. Hamağını, mangalını, topunu al, Polonezköy’e git. Piknik ve oyun alanlarındaki özel çardaklarda rezervasyonunu yaptırıp, eş dost güzel bir gün geçirin. Oradan Riva’ya gidip bir de sahil gezintisine çıkmak insanı gerçekten çok iyi hissettiriyor.
19 MAYIS: AİLE KAMPI? 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı 2019’da Pazar gününe denk geliyor. Tatil tatildir diyorum ve bu özel günde Datça’ya götürüyorum. İlkbaharın kum saati dolmak üzere; güneş hala bir yerlerde parlıyor. Neden kamp olmasın? Mayıs ayı Nisan gibi değil. Daha bir yaz havasını hissettiriyor. Ege’de güneş hala parıl parıl. Cuma akşamından çıkar, bütün hafta sonunu burada geçirirsin. Al çadırını, matını, topla en sevdiğin kankalarını kampa gel buraya. Köyceğiz Sığla Ormanları'nda kamp yapmak için de Mayıs ayı uygun bir zaman.
RAMAZAN BAYRAMI Bayram dedin mi akan sular durur; tatilin dibine vurulur. 11 Ayın Sultanı Ramazan Bayramı’nın arefe günü 4 Haziran Salı gününe denk geliyor ve bu da yarım günün tatil olması demek. 5 Haziran Çarşamba, 6 Haziran Perşembe ve 7 Haziran Cuma, bayramın diğer günleri. Ramazan Bayramı tatili bu sene de güzel. Pazartesi ve yarım günlük salı tatili ile 9 günlük tatil mümkün, 9 günlük bir tatil, düşünsene! Sen şimdiden rotanızı çiz, valizi hazırla, uçak biletini al, otelini seç; geriye bir tek gün saymak kalsın. En başta aile ziyaretlerini gerçekleştir; belki bir günlüğüne memlekete gider, oradan ailenle yola devam edersin.
Havalar ısınmış olacak. 14 Haziran okullar kapanacak. Seçeneklerin arttı ama ben sana bu aylarda en güzel yerleri önereyim: Alpler’den sonra dünyada en fazla oksijenin bulunduğu 2. yer olma unvanını gururla taşıyan Kaz Dağları’nda, meşhur testi kebabı ve gizemli yeraltı mağaraları ile Kapadokya mı, yoksa tarihi dokusu, damla sakızı aromalı lezzetleriyle güzel bir yaz tatili için Cunda Adası mı?
DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER GÜNÜ 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü bu sene Pazartesi gününe denk geliyor; Cumartesinden başlayan 3 günlük bir gezi planı yapmak mümkün. O gün, İstanbul’da gerçekleşen 15 Temmuz Şehitlerini Anma törenini de kaçırma derim. Geçtiğimiz yıl boğaz köprüsünü kırmızıya boyamıştık. 15 Temmuz 2019’da da yine oradayız. Şehitlerimizi rahmetle andığımız bu özel günde manidar bir anıt ziyareti ve tarihi dokunuş için Çanakkale de güzel bir seçim. Yazlık tatil beldelerine yakınlığı tatiline bir bonus olacaktır. Hem tüyler ürperten şehitliğe gider, hem de bir Bozcaada kaçamağı yaparsın.
KURBAN BAYRAMI İşte en tatlı tatil günleri… Kurban Bayramı’nın arefesi 10 Ağustos Cumartesi gününe denk geliyor. 11 Ağustos Pazar, 12 Ağustos Pazartesi, 13 Ağustos Salı ve 14 Ağustos Çarşamba günler için güzel bir program yapabilirsin. Tatili 9 güne uzatmak yine senin elinde. Çoğu zaman denk geliyor; bu sene de 9 gün olması için duacıyız. Peki hava sıcaklığının bunalttığı bu günleri nasıl planlıyoruz? Tabii ki memleket ziyaretleriyle! İlk günler bayram aile ziyaretleri, kurban kesimi derken hızlıca geçiyor. Asıl gezmeler 3’üncü günden başlıyor. Uzakta olan akrabaların elini öpüp memleket hasretiyle yanıp tutuşanlar için Türk Hava Yolları’nın yurt içi kampanyalı biletlerine bir bakmalarını öneririm. Ben memleketim Rize'ye gidip, güzel bir bayram geçireceğim.
ZAFER BAYRAMI 30 Ağustos 2019’da Cuma gününe denk geliyor. Hafta sonu tatili olanlar bu sene gezmeye doyamayacaklar. 3 günlük güzel bir tatil daha… Hem de ağustos ayı! Deniz, kum, güneş çanları işte şimdi çalmaya başladı. Günleri söyledim, plan senin.
CUMHURİYET BAYRAMI 29 Ekim, 2019 yılında Salı gününe denk geliyor. Hafta sonu ile birleştirip Pazartesi de izin alabilirsen ne mutlu sana. Pazartesi gününün yarım günü de tatil. Yine totalde 4 günlük bir tatil edebilir. Bu özel günde Ankara'ya gidelim. Bulunduğun konuma göre hızlı tren sayesinde günübirlik bile gidip dönebilirsin. Cuma akşamından yola çıkıp, hafta sonu yorgunluğunu atıp, 29 Ekim sabahı erkenden Anıtkabir’in yolunu tut derim. Geniş bir Ankara gezi rehberi için bu linke tıkla; günün şenlensin! 29 Ekim: Ankara’nın büklüm büklüm yolları
ÖĞRENCİ TAKVİMİ: SÖMESTR TATİLİ 2019 sömestr tatili (yarıyıl tatili) ne zaman başlayacak? Senin kadar, öğrenciler de tatil günlerini dört gözle bekliyor. 2018/2019 eğitim – öğretim sezonunda öğrenciler 2019 yılında 21 Ocak günü yarıyıl tatiline başlayacak ve bu tatil 1 Şubat gününe kadar devam edecek. Kayak tatili için vazgeçilmez adres: Palandöken. Erzurum’a senede 50 gün yağıyor ve yağan kar 113 gün yerde kalıyor. Anlayacağın soğuk bir kış tatili seni bekliyor. Tarih yakın, hemen rezervasyonlar için kolları sıva.
Doğal güzelliği, ormanları, göl manzarası, acemi ve profesyonel kayakçıların faydalanabildiği 17 kilometre uzunluğundaki 21 pistiyle dikkati çeken Kartepe de, günübirlikçiler için birebir. Yüzde 65'i ormanlarla kaplı, 200'den fazla göl ile gölete sahip Bolu'nun kayak merkezi Kartalkaya ile doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük, Abant ve Yedigöller tabiat parkları benim favorim. Peki 2019 yılında okullar ne zaman kapanacak? Okullar 14 Haziran 2019 Cuma günü sona erecek. Koca bir yaz tatil yapacak olan öğrenci arkadaşlar için geniş kapsamlı bir gezi rehberim olacak. NOT! Resmi tatil takvimi 17.03.1981 tarih ve 2429 sayılı ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUN ‘a göre hazırlanmıştır. *27.04.2009 tarih ve 5892 sayılı ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’a göre hazırlanmıştır. Read the full article
#2019#2019Resmitatilgünleri:Nereyegidelim?#23nisan#dünya#ensonhaber#haber#izin#kurbanbayramı#ramazanbayramı#resmitatil#resmitatilgünleri#SEYAHAT#türkiye#yılbaşı#zaferbayramı
0 notes
Text
Anıtkabir Ziyaret Saatleri
https://www.paraysa.com/anitkabir-ziyaret-saatleri
Anıtkabir Ziyaret Saatleri
Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaret etmek için en sık araştırılan anıtkabir ziyaret saatleri konusunda bilgilendirici bir yazı hazırladık. Anıtkabir herkesin bildiği gibi başkentimiz olan Ankara’da yer almaktadır. Anıtkabir’de Atatürk’ün naaşı yer almaktadır. Anıtkabir’in eskiden adı Rasattepe şeklindeydi. Ankara’da bulunan anıtkabir tepelik bir bölümde yer aldığı için Ankara Kalesini görme noktasında yer alır. Anıtkabir içerisinde İsmet İnönü’nde kabri yer almaktadır. Her yıl milyonlarca vatandaş Atatürk’ü ziyaret etmek için Anıtkabir’e gidiyor. Bu nedenle anıtkabir ziyaret saatleri, açılış saati, kapanış saati, anıtkabir giriş ücreti gibi detaylar merak ediliyor.
Anıtkabir Ziyaret Saatleri
Anıtkabir haftasonu ziyaret saatleri 2019, anıtkabir ziyaret ücreti 2019 gibi detayları sizlerle detaylı ve net bir şekilde paylaşacağız. Anıtkabir sürekli açık olan bir yer değildir. Belli çalışma saatleri arasında vatandaşların ziyaretlerine açıktır. Anıtkabir sabah saat 09.00’da vatandaş ziyaretine açılır ve akşam 16.00 – 17.00 saatleri arasında vatandaşların ziyaretlerine kapanır. 2019 yılında da bu saatlere göre Anıtkabir açılıp kapanmaktadır. Bu saatleri esas alıp ziyaret ederseniz sorun yaşamazsınız.
01 Şubat – 14 Mayıs tarihleri arası Açılış: 09.00 Kapanış: 16.30
15 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arası Açılış: 09.00 Kapanış: 17.00
01 Kasım – 31 Ocak tarihleri arasında: Açılış: 09.00 Kapanış: 16.00
Anıtkabir Hafta Sonu ziyaret edilir mi?
Anıtkabir Hafta Sonu Açık Mı, Kapalı Mı? sorusu sıklıkla soruluyor. Anıtkabir hafta sonu da açıktır. Cumartesi ve Pazar günleri de 09.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Genellikle Pazar günleri ziyaret yoğunluğu daha fazla olmaktadır. Hafta sonları da Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaret edebilirsiniz.
Anıtkabir pazar günü ziyarete açık mı?
Evet Anıtkabir Pazar günleri de açıktır. Ziyaret saatleri olan 09.00 – 17.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
Anıtkabir’i ziyaret ücreti ne kadar?
Anıtkabir’i ziyaret etmek tamamen ücretsizdir. Herhangi bir ücret veya giriş ücreti ödemezsiniz.
Anıtkabir Bayramlarda Açık mı? Kapalı mı?
Anıtkabir ziyaret saatleri bayramlarda da aynıdır. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gibi dini bayramlarda da ziyaret edebilirsiniz. Bayram günlerinde yine öğle vakti ve ortaları gibi vakitleri tercih ederseniz rahat bir ziyaret sağlamış olursunuz. Anıtkabir 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, 1 Ocak, 1 Mayıs, 15 Temmuz gibi resmi tatil günlerinde bile açıktır.
Aşağıda yer alan resmi tatillerde Anıtkabir saatlerinde farklılıklar bulunmaktadır.
Anıtkabir ziyaret saatleri 23 nisan: Ülkemizde her yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanmaktadır. Ülkemizde ve okullarda coşkuyla kutlanan çeşitli etkinliklerle pekiştirilen 23 Nisan günü vatandaşlar akın akın Anıtkabir’i ziyaret ediyor. Bu tarihte anıtkabir saatlerinde farklılık vardır. Bunun nedeni yapılan etkinliklerdir. 23 Nisan Anıtkabir ziyaret saatleri : sabah 9.00 – 21.00 saatleri arasıdır. 2019 yılında da aynen geçerlidir.
Anıtkabir ziyaret saatleri 19 Mayıs : Anıtkabir 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramında açıktır. Yine çeşitli etkinliklerin olduğu Anıtkabir sabah saat 9.00’da açılıyor ve akşam saat 22.00’da kapanıyor. Bu tarihte Anıtkabir’in yoğun bir ziyaretçisi oluyor.
29 Ekim Anıtkabir Ziyaret Saatleri: 29 Ekim tarihi 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edilmesiyle önem kazanmıştır. Her yıl 29 Ekim tarihinde Türkiye’de be yavru vatan Kıbrıs’ta kutlanan milli bayramdır. 29 Ekim’de ülkemizde etkinlikler yapılır. Atatürk 29 Ekim tarihini çok önemsemiş ve en büyük bayram olarak nitelendirmiştir. Bu tarihlerde yoğun ziyaretçi alan Anıtkabir sabah saat 9.00 açılır ve akşam saat 19.30’da kapanır.
10 Kasım Anıtkabir ziyaret saatleri: Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Bu yüzden 10 Kasın Atatürk’ün Anma günü olarak kabul edilmiştir. 10 Kasım günü vatandaşlar Atatürk’ü hatırlama ve anılarını tazelemek için Anıtkabir’e akın ederler. Genellikle ülkemizde 10 Kasım tarihinde Anıtkabir’i ziyaret etme oranı çok fazladır. Ülkemizin dört bir ilinden gelen ziyaretçiler atasının huzuruna çıkmaktadırlar. 10 Kasım tarihinde Anıtkabir sabah saat 9.00 açılır ve akşam saat 22.00 saatlerinde kapanır. Genellikle öğle vakitlerinde Anıtkabir çok yoğun olmaktadır.
Anıtkabir ziyaret saatleri Genel Kurmay Başkanlığı tarafından düzenlenmektedir. Bazı milli bayramlara göre Anıtkabir’in açılış ve kapanış saatleri değişebilmektedir. Anıtkabir ziyaret saatleri 2019 yılına göre yazılmıştır. Saatlerde değişiklik olduğu zaman paraysa.com tarafından bu yazı güncellenmektedir. Yazımızı takip ederek Anıtkabir’in açılış ve kapanış saatlerini mesai saatlerini sürekli öğrenebilirsiniz. Herhangi bir sorunuz veya yorumunuz varsa aşağıda bulunan yorum kısmından bizlere iletebilirsiniz.
Anıtkabir Ziyaret Kuralları
Anıtkabir’i ziyaret ederken bazı kurallara uymanız gerekiyor. Herkesin rahat bir biçimde ziyaret etmesi için gerekli görgü kuralları vardır.
Anıtkabir’e araba, bisiklet, at, motorsiklet, kamyonla girilmez.
Anıtkabir’e resmi görev dışında olanlar haricinde silahla girilmez. Getirilen silahlar nizamiye emanet dolaplarına teslim edilir.
Ziyaretçiler arabalarını Anıtkabir dışında belirtilen otoparka koyabilirler. Park yeri kirletilmez ve otopark içerisinde kaybolan eşyalardan dolayı sorumluluk kabul edilmez.
Evcil köpek, kedi vb. hayvanlarla Anıtkabir’i ziyaret edemezsiniz.
Aslanlı yol kısmında bulunan heykellerin üzerine çıkılmaz ve zarar verilemez.
Anıtkabir içerisinde sergilenmekte olan otomobil, top arabası, fotoğraf ve diğer objeleri izlerken uyarı hatları geçilmez.
Gürültü yapılamaz, slogan atılamaz, bildiri dağıtmak, siyasal ve toplumsal konularda basına demeç vermek ve topluluğa hitap etmek yasaktır.
0 notes