#16 eylül
Explore tagged Tumblr posts
yeniyeniseyler · 13 days ago
Text
a2 Haftalık Yayın Akışı (11 - 17 Kasım) (Özel)
a2‘nin haftalık yayın akışını (11 – 17 Kasım) haberimizde bulabilirsiniz. * Yayın akışında değişiklikler olduğu an başlığımız güncellenecektir. a2 – Haftalık Yayın Akışı (11 – 17 Kasım 2024) a2 Nasıl İzlenir? Uydu: Türksat 4A Frekans: 11999 MHz Polarizasyon: Dikey (Vertical) Sembol Oranı: 11666 Ksym/s FEC: 3/4 Modülasyon: DVBS2-8PSK Digiturk: Kanal 35 D-Smart: Kanal 277 Kablo TV: SD Kanal 928…
0 notes
kripto-parahaber · 2 months ago
Text
Binance listeleme haberleri: Kripto para piyasası düşerken Binance listelemesiyle yükselen meme coinler
Binance Haberleri: Kripto paralar haftaya sert bir düşüşle başladı ve küresel kripto piyasa değeri yüzde 2 geriledi. Bitcoin 60 bin dolardan 58,20 dolara kadar geri çekilerek FOCM toplantısı ve Fed faiz kararı öncesinde düşüş yaşadı. Faiz indirim beklentileri ile yatırımcılar iyimserliğini korumayı başarsa da altcoinler önemli kayıplar yaşadı. Meme coin sektörü ise piyasa değeri açısından yüzde 4…
0 notes
muhibbi · 2 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Gebeliğimin son dem'lerindeyim bu 9 aylık süreci kimse ile paylaşmayı mahremiyet açısından doğru bulmadım , en yakın arkadaşlarıma bile ben hamileyim diyemedim , kurs hocalarımın haberi bile yok , bu sene kızım için evimi medrese belleyeceğim ona güzel Anne olmayı öğreneceğim bir 365 gün beni bekliyor..
Bu süreçte mahremiyetime dikkat edip süreci benim için kolaylaştıran kıymetli eşime teşekkür etmeyi kendime borç bilirim..
Anneannem hep derdiki "kızım varacağın yolu varmadan söyleme ", ben vardımmı varirmıyım bilmiyorum ... umarım kızımı sağlıkla kucağıma alabilirim. ,olurda bir aksilik olur diye ona bu dijital günlüğümden bir not bırakmak istiyorum , Olurda hak baki olur ömür nihayete ererse her satırında beni hissetsin istiyorum.. bu yazıyı duygusal hamilelik anlarımda yazdığım için belki uzun diye birçoğunuz okumyacaksınız ama biliyorum kızım okuyacak inşaallah..
"Kıymetli kızım Allah resulunun hadisine binânen bir hadise nisbeten bu isimle adlandırmak istedim seni.
Resulullah onu (hz. Aişe) 'yi çok severdi. Ona 'Hümeyra' lâkabini vermis ve: "Dininizin yarisini bu Hümeyra'dan aliniz" .. buyurmuştur.
Sevgili hümeyram.. Erdemli bir insan olmanı o günlere eriştiğinde senin yanında olmayı Rabbimden niyaz ediyorum.. Dilerimki ilimde çok iyi yerlere gelirsin şayet ilimle meşgul olursan o ilimlede amel edebilirsen inşaallahuteala yari yolda kalmazsın, Büyüklerine ve Babacığına hürmetli olmanı ,haklıykende susmanı, çok konuşmanın çok sikayet etmenin elem getirdiğini bilerek tecrube ettiğim için az ve yerinde konuşmanı tavsiye ediyorum sana.
Yaşıtlarinin ve çağın ötesinde bir genç olmanı , zamanını bereketli ve değerli gecirmenin hâzına varabilecek bir ömür gecirince ebedi alemde rahat edeceğinin garantisini vererek sözlerimi uzatmadan noktalamayı isterim ... sevgili kızım sana hakkı ve sabrı tavsiye ediyorum.. Babanın ve benim seni dört gözle evimize gelmeni beklediğimiz günlerin mesudiyeti ile 9 ay yaşadığımızı bildirmek isterim sana. Sana seni çok sevdiğimi söylemeliyim.. şayet doğum sürecimde hayırla geçer ise Babacığinla seni cok güzel yetistireceğiz lakin aksi takdirde baban hep seninle olacak inşaallah.
Seni Henüz görmedigim inci gözlerinden öpüyorum ...
16 eylül pazartesi
13 Rebi-ül evvel 1446🌿
72 notes · View notes
uykucupandaa · 1 year ago
Text
İyi geceler ama ...
Kara'yı sadece nazlı sevdi
Alper kızın adını gökçe koydu
Eylül ve Merih öldü
Bora 16 kadın cesetine Nazlı olmadıkları için gülümsedi
Oğuz bir daha Bestegülü kırmızı pileli etekle göremeyecek
Koza, dayısının annesine tecavüz etmesi sonucu oldu
Alaz diğerleri için sedefin öldürülmesine izin verdi
Gökçe kardeşi gibi bildiği kuzeni tarafından öldürüldü
Lâl işaret dili ile konuşurken Bartu arkasını döndü
...
72 notes · View notes
ykrecep · 2 months ago
Text
Mehmed: Fetihler Sultanı 16. Bölüm Fragmanı | 24 Eylül Salı @trt1 'de
youtube
İzlenir....😁
8 notes · View notes
seyyahe-iavare · 2 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Kalbime Konuşmalar-3
Sevgili kalbim,
Bugün de balkondayız aslında benim evim balkonu pek balkon da sayılmaz yola çok yakını, birkaç adımda aslında dışarıdayım. Ama adım adım ilerleyelim istiyorum. Sürdürülebilirliği önemsiyorum artık. Artık Efendimiz'in (sav) "En hayırlı amel az da olsa devamlı olandır" hadisini daha iyi idrak ettiğim zamanlardayım. Biraz daha gençken kanım deli akıyorken beşe beş eklemek, teheccüdlerle gecelerimi anlamlandırmak, her fırsatta oruç tutmak daha kolaydı. Ama hayatın akışı ve ilerleyişi ile birlikte bu o kadar kolay olmayabiliyor. Bu nedenle az ama devamlı olmasını çok önemsiyorum.
Dün ilginç bir durum yaşandı. Aksa Tufanı'nın başlamasından kısa bir süre sonra, amaçları toplumun her kesimini Kudüs konusunda biliçlendirmek olan Zeytin Ağaçları isminde bir topluluk kuruldu. Bu grup çocuklar için bir süredir haftada bir akşam çocuklar için Aksa Masalları okuyor, hediyeler falan sunuyorlar. Henüz küçük olan bu topluluk bir kaç ile yayıldı. Benim ailemin yaşadığı ilçede de oluşturulmuş görünce hem çok şaşırıp hem çok mutlu olmuştum. Orda yaşayan kuzenlerime bahsettim bu gruptan. Çocuklarla zor etkinlik vs falan deyip kestirip attılar. Üzdü doğal olarak. Bundan bir kaç saat sonra hiç bir şeyden haberi olmayan Almanya'da sekülere yakın bir hayat yaşayan kuzenim bana mesaj atarak çocuklarıma din ve değerler eğitimi verebilir misin dedi. Şok oldum ve çok mutlu oldum. Böyle bir şeyin teklif edilmesi bile çok güzel. Kaldı ki gavur memleketinde bu çocuklara İslam tohumları edebilmek muazzam bir şey. Rabbim muvaffak kılsın ne diyelim.
Bakalım kahramanımızı bugün hangi maceralar bekliyor olacak :)
Günaydın umut, günaydın kalbim, günaydın ruhum ♥️
16 Eylül 2024/Yozgat
18 notes · View notes
louistomlinsoncouk · 9 months ago
Text
Tumblr media
bayhanproduksiyon Hey İstanbul! Büyük sürprize hazır mısın? 🎊 One Direction’ın üyelerinden, solo kariyeriyle başarılarını devam ettiren Louis Tomlinson; yılın en büyük festivali “Live From Fest İstanbul” kapsamında 6 Eylül Cuma akşamı Festival Park Yenikapı’da. Biletler 16 Şubat Cuma saat 11.00 itibariyle sadece Passo’da satışta. 🎫
20 notes · View notes
baybaykus · 6 months ago
Text
Bugüne kadar Nasreddin Hoca'nın eşeğe ters binmesini bir tür zevzeklik ve espri olarak bilirdim.
Bugün Emin Ateş'in paylaştığı bir caps'ten öğrendim ki; hocanın bu davranışının altında da bir hikmet ve siyaset felsefesi yatıyormuş.
Hoca, bu hareketiyle demek istemiş ki; önden gelen, yani görünen tehlikeyi bizim karakaçan bile sezer, mühim olan arkadan gelen, görünmeyen tehlikeyi sezebilmektir.
"Arkadan gelen tehlike" kavramından anlamamız gereken, yaşanmış tehlikelerin arkasından yaşanması muhtemel tehlikeler ya da kendi elimizle yarattığımız sebeplerin olumsuz sonuçlarıdır.
Biz buna öngörü diyoruz.
Mesela 12 Eylül 2010 ve 16 Nisan 2017 referandumunda HAYIR diyenler, Nasreddin Hoca gibi eşeğe ters binenlerdir....
Ömer Sağlam
Tumblr media
8 notes · View notes
esinperisi · 3 months ago
Text
bu iki hafta nasıl geçecek 16 Eylül nasıl gelicek ya ALLAHİM DAHA HİZLİ GİDELİM LÜTFEN
6 notes · View notes
silaaa9 · 1 year ago
Text
Ne kadarda acı değil mi? Sevildiğini sanıp sevilmemek... Belki seviyor umuduyla arkadaşına yazdım sordum var mı sevdiğin biri diye... tarihi bile aklımda 7 haziran 2023... Bilmediğini söyledi birşey söyleme çocuğa kim olduğumu araştırmasın dedim söylemiş... Bir gün seni stalklamak için bir hesap açtım. Ben olduğumu anlamışsın... onunda tarihi aklımda 16 Eylül 2023... evet kim olduğumu bildin ama ben itiraz ettim evet o tahmin ettiğin kişi bendim ve evet senden uzaklaşmadım aksine zekan beni sana birkez daha hayran etti... sadece itiraz ettim ama hiç beklemediğim birşey söyledin bana "Benim sevgilim var." En çok canımı yakan cümlen buydu... keşke hayatımı kırmadan anlatsaydın... sonra beni engelledin... Seninle hiç konuşmadık biliyorum platonik takıntılı bir manyağım ama tek suçum seni sevmek inan bana... ama şunu söyleyeyim sen o gün 6 şubat 2023de sınıfımın önünden geçtin ya o gün bağlandım sana ben... şimdi lütfen özür diler misin? O gün sınıfımın önünden geçtiğin öyle güzel güldüğün ve öyle güzel futbol oynadığın için? Lanet olsun sınıfımın önünden geçtiğin güne, lanet olsun seni gördüğüm güne, lanet olsun sana AŞIK olduğum güne ve lanet olsun öyle güzel güldüğün güne... ~Sıla Yıldırım
11 notes · View notes
inside-thecityof-glass · 2 months ago
Text
02.09.24 MAYHEM KONSERİ (BEŞİKTAŞ IF)
Tumblr media
Evet, Eylül ayı konserleri bütün hızıyla devam ediyor. Bu hızlı maraton arasında geçen haftalarda katıldığım 40. Senesini deviren “Black Metal”in sansasyonel grubu efsanevi “Mayhem”den bahsetmesek olmaz. Eski, yeni ve hatta “Ölü” grup elemanlarıyla birlikte kalabalık bir şekilde tekrardan ülkemizde ağırladığımız “Mayhem” grubu 40. Yıl turneleri kapsamında bize unutulmaz anılar bıraktılar. Unutulmazdan kastım sadece laf olsun diye değil, emin olun aradan bir kırk sene daha geçse ve ben bilinç sahibi bir birey olarak hayatta olmaya devam etsem, bu günkü gibi yazarım, anarım, hatırlarım bu konseri. Bu etkinlik, ilk anından son anına kadar görselinden, grubun performansına, ışık şovlarından, ekipman güzelliğine inanılmaz bir konser olmasının yanı sıra dokümanter, belgesel niteliği taşıyabilecek anlara da şahitlik etti. Bu kısma zaten ilerleyen satırlarda bol bol deyineceğim. Konser duyurusu geçildiğinden beri sabırsızlık içindeydim, nihayet o gün gelmişti! Nerelerden başlasam inanın bilmiyorum. Her zaman olduğu gibi konser akşamının ilk saatlerinden itibaren adım atayım. Betondaki bir oyukta bir Metalci yaşardı, Beşiktaş’a doğru yola çıkardı. Gayet heyecanlıydı.
Tumblr media
“Mayhem” söz konusu olduğunda adamların 40 senelik müzikal kariyeri bir yana kendileri 60’larına dayanmış olsa da içimde çoğu zaman halihazırda taşıdığım “ergen heyecanım” nükseder. Bunun sebebi “Mayhem” grup elemanlarının Norveç’te ergenlik zamanlarında geçirdikleri ve yaşadıkları karanlık dönem, koskocaman bir tarzın kurucu unsurlarının başını çekerek son derece yenilikçi, enerjik, hızlı olmaları veya grubun şeytani derecede vahşi kökleri olabilir. Ya da sadece ergen nefretini, depresifliğini ve karanlığını en iyi yansıtan, aşırı uçlarla kafayı bozmuş bir grup adama zamanında beslediğim korku/heyecanla karışık hayranlıktandır. 16-17 yaşlarında ben ve o zamanki tayfam bütün yazlarımızı bulabildiğimiz en ekstrem Metal müzik gruplarını dinleyerek, (Bazen yapmaya çalışarak.) karanlık, izbe yerlerde bira içip dolaşarak, boş evlere girip korku filmleri izleyerek, duvarlara grup isimleri ve başka saçma şeyler kazıyarak, boyayarak geçirirdik. Otobüs duraklarında fotoğraf çekilirdik, vandallık ve primatlığın dibine vururduk. Tarih öncesi dönemleri yaşayan amatör neandertal Silivrili “Mayhem” gibiydik, hayatımız boyunca yaşayacağımız en güzel yazlarımızı geçirdiğimizin zerre farkında değildik. Rahmetli Lemmy amcanın dediği gibi, o yaz aylarını hatırlayamıyorum ama asla unutamıyorum...
Tumblr media
Sadece “Gibiydik” tabi.. “Mayhem” grubunun sansasyonel kökleri, eski vokalistlerinin kendini tüfekle vurması, geri kalan grup üyelerinin kafatasının parçalarından kolye yapmaları, gruba o dönem yeni katılmış “Burzum” kurucusu Varg Vikernes’in orada burada kiliseleri yaktıktan sonra “Mayhem”in kurucu gitar/vokali Euronymous’u kendi evinde öldürmesi sonrasında yıllar boyunca hapis yatması “Mayhem”in geçirdiği tatlı süreçlerden sadece bazılarıydı. (“Nargaroth” grubunun bu hadise için bestelediği “The Day Burzum Kills Mayhem” adlı eseri es geçmemek gerekir.) Daha fazlası için grup hakkında yapılan belgesellere ve filmlere bakılabilir. Oyunculuk ve senaryo konusunda bazı zayıf noktaları olsada 2018 yılında gösterime girmiş olan, yukarıda bahsettiğim süreçleri kurgusal olarak anlatmaya çalışan “Lords Of Chaos” filmini “Mayhem” 101 olarak önerebilirim. Bu bilgiler ışığında tekrar düşündüğünüzde tam kadro gelen bir “Mayhem” konserine ergen heyecanıyla hoplaya zıplaya giden bendenizi belki daha fazla içselleştirebilirsiniz.
Tumblr media
Beşiktaş IF’in önüne geldiğimde tahmin ettiğim kitleyle karşılaştım. Tırnak içinde büyümüş, yaşlanmış, grup formalarını üzerine geçirip sıraya girmiş bir sürü ergen. Belkide konserlerin en sevdiğim yanıdır bu manzara. Gerçekten rahat, kendim gibi olabildiğim, kendimi iyi hissettiğim, bu kadar bok püsür, olay, kriz arasında toplum ve kültür Jungle’ı içerisinde nefes alabildiğim yegane yer. Bu ortamdan görebildiğim bütün dostlarla merhabalaşıyorum, bira tokuşturuyorum, anlık olarak yirmi sene önce ki yazlara şöyle bir dönüp sonra malesef geri geliyorum. Nostaljik düşünceler eşliğinde içeriye biraz erken giriyorum. Konserde alt grup yok çünkü öyle bir süre yok. Grup neredeyse iki saat boyunca sahnede olacak. 40. Yıla özel uzun, bir “Black Metal” grubu için çok uzun bir “Setlist”leri var. “Mayhem” “Merch”leri efsane. Kendime göre bişeyler bakınıyorum hemen. (Bayrak falan şahaneydi gerçekten.) “Merch” kısmını tamamladıktan sonra sahneye dönüyorum ve bir daha gözlerimi buradan ayıramıyorum. Henüz daha grup ortada yokken bile sahne düzeni, sağlı sollu hoparlör yanlarına asılmış yıldızlı bayraklar ve ışıklandırma çok çok iyiydi. Bu sahne size nasıl bir şeyle karşılaşacağınız hakkında epey fikir veriyordu. Kısa süre sonra sahnede izleyeceğimiz şey, beklentilerin çok üzerindeydi.
Tumblr media
Ben hala daha bayraklara bakarken seyircide ve sahnenin arkasında ki ekranda bir hareketlilik başladı. Ekranda 80’ler İskandinav bağımlılık belgeseli tadında “Mayhem” grubunun tarihi anlarından görüntüler izlemeye başladık. Bu görüntülere eşlik edilen müziği asla unutmayacağım. Sadece bu kullanılarak başlı başına “Dark Ambient” tarz bir albüm yapılabilir o derece.. “Mayhem”in kendini vuran solistleri “Dead” (Bu kadar temiz yüzlü, güzel bir adam kendine nasıl kıyar hala kahrediyorum. İskandivan depresifliği işte.. Orada yaşayan arkadaşlar daha iyi anlatır, değişik bir psikoloji..) öldürülen gitar vokal Euronymous ve kürkçü dükkanı, grupta halihazırda tek kurucu üye olarak kalan ve az sonra sahnede sarhoş olacak olan “Necrobutcher” davulcu “Hellhammer” uzun süredir “Mayhem” vokallerini üstlenen Atilla Csihar, eski, yeni bütün üyeler anlamsal kadrajların içerisine yedirilmiş halde bize tek tek gösteriliyor. (Necrobutcher’ın “A Headbanger’s Journey” belgeselinde yayınlanan konser röportajı beni hep güldürmüştür. Duygusal “Dead” görüntüleri üzerine iyi ayar çekti.) Tiyatro sahnesi tadında geçecek olan “Mayhem” sahnesi bize bir tanesi bile yetecekken o akşam 40. Yıl turnelerine özel olarak yeni, eski üyeleriyle birlikte toplam 3 setten oluşacaktı ve bu tarz belgesel görüntüleri zaman zaman şarkıların arasına girerek peşimizi asla bırakmayacaktı. Buradan arşivim için alabildiğim kadar kayıt aldım, instagram sayfasından paylaşırım.
Tumblr media
1984’ten başlayıp günümüze gelene kadar geçen süreç tek tek “Mayhem” görüntüleriyle geri sayım şeklinde izletildikten sonra malumunuz “Mayhem” grubu “Malum” şarkısıyla bütün haşmetiyle sahneye çıktı ve unutulmaz geceye start verildi. Ekranda yüzünden kanlar damlayan bir kurukafa önünde lego gibi binlerce parçasıyla “Hellhammer”ın inşa ettiği davulu, kostümler, makyajlar, şeytani “Mayhem” “Sound”u… Bu atmosfer gerçekten görülmeye değerdi. “Bad Blood” “MILAB” “Psywar” yıldırım gibi üzerimizde çakarken Atilla Chisar’ın muhteşem sesi her saniye bizi daha da geriyor. “Illuminate Eliminate” ve “Chimera”da konserin başından itibaren başlamış olan “Mosh Pit”ler doruğa çıkıyor. “Hellhammer” tokmaklarını üzerimize salıyor. Bu gece “Mayhem” gazabından kurtuluş yok! “My Death” ve “Crystalized Pain In Deconstruction” şarkılarıyla devam eden ilk bölüm “View From Nil” ve “Ancient Skin” ile hız kesmeden bizi bu “Set”in son şarkısı olan “Symbols Of Bloodswords”e taşıyor.
Tumblr media
İlk şoku üzerimizden atlatıyoruz, manik depresif şekilde geçen ilk “Set” sonrası “Dead” görüntüleri tekrar ekrana veriliyor. Çayır çimen üzerinde koşturan “Dead” gördüğüm için yine hafif duygusallaşıyorum.(Ağlayanların olduğu iddia ediliyor.) “We are not ordinary, We worship Death!” Sözleri sonrası “Hellhammer” bagetlerini havaya kaldırıyor, grup tekrardan sahneye çıkıyor. Kaftanlar giyilmiş, hazırlıklar tamamlanmış, Atilla Csihar sahnede Barış Manço hareketleri sergileyerek sanki bir orkestra şefi gibi bizleri mum etmiş. Ve işte böylece 2. “Set” Euronymous anısına, bağırışlar, çığlıklar, hezeyanlar içinde efsanevi albümden efsanevi “Mayhem” şarkısı “Freezing Moon” çalınırken başlıyor. Şarkının yarısına kadar seyirci çığlığından şarkıyı duymakta zorlanıyorum. “Life Eternal” ve “Buried By Time And Dust” eserleri sonrası zurnanın zart dediği yere geliyoruz. Albümle aynı ismi taşıyan güzide parça “De Mysteriis Dom Sathanas” Atmosfer o kadar iyi ki daha önce bolca bahsettiğim If’in güzel “Black Metal” “Sound”una değinmeye gerek bile yok. Albümlerden çok daha iyi bir ses kalitesini konserde canlı olarak dinleyebildik. “Mayhem” o gece hatasız, tavizsiz ve tarifsizdi!
Tumblr media
Yeni bir dokümanter görüntü, yine sahnede “Dead” şarkı sözleri ve sinematik şekilde akan görüntüler. (Bunlardan en az bir düzine deneysel film/video çıkar benden söylemesi..) “Dead”in anıldığı yazılar sonrasında belki de konserin en duygusal, dramatik, şaşırtıcı, özel anları yaşanmaya başlıyor. “Mayhem”in “Funeral Fog” şarkısı “Dead” tarafından (Evet ne kadar ironik değilmi..) söylenmeye başlanıyor. Kendisi bu Dünyada değil ama ruhu hala aramızda! “Mayhem” üyeleri şarkıyı çalarken “Dead”in sesinden “Funeral Fog” dinliyoruz. Gerçekten unutulmaz dakikalar.. Bu unutulmaz anlar sonrası yine bir görsel şölen, ekran ve mekan kırmızıya boyanıyor, Necrobutcher 3. Şaşkınlık perdesini “Mayhem in eski vokali Messiah ve eski davulcusu Manheim’ı sahneye davet ederek açıyor! O ana kadar yeterince şok atlatmamışız gibi bu üyelerin sanki bir “Pentagram” konseri enerjisiyle sahneye çıkmaları kendi adıma son nokta oluyor. 1980’lerden “Mayhem” şarkıları dinleyeceğimiz bu bölümde artık arkalarda saklanmak yok! En öne koşturuyorum. Belki tekrardan Necrobutcher, Hellhammer falan görürüz ama bu Oldschool manyakları görürmüyüz? bilemiyorum! Bu noktada şaşırtıcı şeyler olmaya devam ediyor.
Tumblr media
Manheim gayet mütevazi bir şekilde davulun başına geçerken, Messiah kırmızı tişörtü, kel kafası, koca göbüşüyle mikrofonun başına dikiliyor. Necrobutcher kolay vedalaşamadığı bira şişesini bir kenara bırakıyor ve ayin tüm hızıyla devam ediyor. Messiah! Abi sende ne ses var be! Ben kendi adıma bu adama hayran kaldım, gözlerimi hipnotik bakışlarından ayıramadım! Kendimi bu saatten sonra “Order” “Fan”ı ilan ediyorum! Manheim’a söylenecek söz yok. Gerçekten profesyonel müzisyenler. “Deathcrush”, “Necrolust” hele “Chainsaw Gutsfuck” bize biraz nefes aldır. 1 konser diye geldik 3. Konserimizdeyiz! “The True Mayhem” “Carnage” ile üstümüzden geçmeye devam ederken ruhumuzu “Pure Fucking Armegeddon”da artık sonunda teslim ediyoruz… Manheim tarafından “Weird” çalınırken biz kopan parçalarımızı toplamaya çalışıyoruz, savaş gibi konser geçirdik. “Mayhem” grubu seyirciyle uzun uzun vedalaşıyor ve bir daha geri gelmemek üzere “Beşiktaş If” sahnesinden bu konserlik ayrılıyor.
Tumblr media
Ben yine dağılmış vaziyette çıkışa doğru yolumu bulmaya çalışıyorum. Konser sadece bir konser olmadığı, aynı zamanda bir tiyatro belki bir sinema niteliği taşıdığı için görmek ve götüntü almak için oradan oraya koşturmuşum fakat kesinlikle değmiş. Çıkışta beni bekleyen rüya gibi, muhteşem bir sürpriz var. Biraz dışarıda soluklandıktan sonra IF’in kapısının önünde dikilen iki tane tip görüyorum. Kim mi bunlar? Manheim ve Messiah! Gözlerime inanmasam da hemen yanlarına ilişiyorum. “Merhaba” “Harikaydınız” “Çok memnun oldum” hezeyanlarından sonra hemen konumuza dönelim “Bir fotoğraf çekineydik”… Acayip mütevazi adamlar tabiki diyor ve ben “Mayhem”in efsanevi üyeleriyle tanışma, fotoğraf çekilme fırsatı bulduğum için inanılmaz mutlu oluyorum. Herkes grubun geri kalanını beklerken bu zavallılarım ekipten ayrı düşmüş orada masumca bekliyor. E kurt kapıyor tabi onları hiç affetmem. Ne kadar beklenirse beklensin “Mayhem”in geri kalan üyelerini yakalama süreci bir sonuç vermiyor, adamlar ışık hızıyla kapılardan geçip minibüslerine atlıyor. (Eski günlerim olsa onları da yakalardım ben peeh.) Herşey bittikten sonra aşırı güzel anılar, fotoğraflar ve hikayelerle birlikte evimin yolunu tutuyorum. “Mayhem” konseri “Unutulmaz” oluyor. Konser yoğunluğu yüzünden yazılar yetişmiyor kusura bakmayın dostlar. Yarın bir çok grubun sahne alacağı çok iyi bir festival var “Bosphorus Metal Fest” Güzel, Metal dolu bir hafta sonu geçirmek için orada olacağız. Gelin hep beraber festival kafası yaşayalım, biraları tokuşturalım! Sonrada anılarımızı yazalım, paylaşalım! Görüşmek üzere, herkese Metal Müzik dolu bir haftasonu dilerim!
2 notes · View notes
yeniyeniseyler · 13 days ago
Text
CNBC-e Haftalık Yayın Akışı (11 - 17 Kasım) (Özel)
10 Haziran 2024 Pazartesi günü yayın hayatına yeniden başlayan CNBC-e‘nin haftalık yayın akışını (11 – 17 Kasım) haberimizde bulabilirsiniz. CNBC-e’de bu haftanın gelişmeleri şu şekilde: Hafta içi her gün 20:45’te yayınlanan; Simon Cowell, Alesha Dixon, Amanda Holden ve Bruno Tonioli’nin jürilerde yer aldığı, Declan Donnely ve Anthony McPartlin’in sunucuğunu üstlendiği “Britain’s Got Talent”ın…
0 notes
akayseref · 1 year ago
Text
Tumblr media
Kopenhag Güncesi 34. gün, 16 Eylül 2023.
Alışveriş amaçlı bir geziye çıktım bugün. Stroget en ünlü alışveriş caddesi, her türlü lüks ve diğer marka ürünlerin olduğu bir yer.
Eli boş döndüm, ama gezerken Tin Tin temalı bir dükkana rastladım. çizgi romanlarıyla alakalı her türlü ürünü bulabileceğiniz bir çizgi roman dükkanı. Faraos Cigarer - Comics
Onun dışında Kopenhag bildiğiniz gibi :)
4 notes · View notes
gulindede · 1 year ago
Text
2022-2023 bakiyesi
1. Taş, Proje Difüzyon, 11 Ağustos 22 2. Kalabalık Duası, 2.kez, 1 Eylül 22 Bozcaada Tiyatro Festivali 3. Istırap Korosu, 3.kez, 2 Eylül 22 BTF 4. Şatonun Altında, 3. kez, 2 Eylül 22 BTF 5. İstifra, Boa Sahne, 3 Eylül 22 BTF 6. Bir Alzheimerın Anıları, 3 Eylül 22 BTF 7. Kreutzer Sonat, 4 Eylül 22 BTF 8. Naif bey ve Yaveri, 19 Eylül 22, Fringe Festivali 9. Eve Dönüşler, Moda Sahnesi, 10 Ekim 22 10. Muamma, Kumbaracı50, 12 Ekim 22 11. Dans Eden Ev, Moda Sahnesi, 16 Ekim 22 12. Sıradan Karşılaşmalar, Tiyatro Watt, 15 Ekim 22 13. Dünya Yerinden Oynar, DasDas, 17 Ekim 22 14. Fairfly, GalataPerform, 23 Ekim 22 15. Kibarlık Budalası, İKSV Festival, 25 Ekim 22 16. Öfkenin Yakın Geçmişi, Tiyatro Gülgeç, Gazişehir Tiyatro Festivali, 29 Ekim  17. Tilkiler ve Kötü Kalpli İtler, Yan Etki, Gazişehir Tiyatro Festivali, 30 Ekim 22 18. Hüzünlü Kuşlar Kasrı, Bantheatre, 3 Kasım 22 19. Juliet ve Romeo, Lost Dog,  İKSV Festival, 4 Kasım 22 20. Irma Vep’in Esrarı, Alt Sahne, 10 Kasım 22 21 Yalnızlar için Özel Bir Hizmet, DasDas, 11 Kasım 22 22. Şahları da Vururlar, Orta Oyuncular, 12 Kasım 22 23. Medea’ya İnce Ayar, İKSV Festival, 14 Kasım 22  24. NUH’un Gemisini  Aramak, Enka, 15 Kasım 22 25. Yaşam, Javier Aranda, İKSV Festival, 19 Kasım 22 26. Bir Tatlı Kaşığı Çamur, Echoes&Nushu, 22 Kasım 22 27. Titanlar, Osmosis, İKSV Festival, 23 Kasım 22 28. Mon Amour, iKSV Tiyatro Festivali, 26 Kasım 22 29. İliada Aslanları, Echoesi 26 Kasım 22  30. Lora, Orchestra Theatre, 7 Aralık 22 31. Parça Parça, Post Pandemik Cemiyet, 9 Aralık 22 32. Papagenolar, İDO, 10 Aralık 22 33. Birileri, 10 Aralık 22 34. Çimidi, Boş Sahne, 11 Aralık 22 35. Kalanlar, GalataPerform, 14 Aralık 22 36. Sınırlar, Versus Tiyatro, 19 Aralık 22 37. Ayak Bacak Fabrikası, Tiyatro Tez,  29 Aralık, 22 38. Naif Bey ve Yaveri, 2. kez, 8 Ocak 23 39. Tek Kullanımlık Hikaye, Kumbaracı50, 13 Ocak 23 40. Kadınlar Bölümü IR, 14 Ocak 23 41. Ceviz Ağacı, Kadıköy Boa Sahne, 17 Ocak 23 42. Bernarda, Proje No:2, 20 Ocak 23 43. Kırlangıç, Oyun Atölyesi, 18 Mart 23 44. Bir Terennüm, Orchestra Theatre, 30 Mart 23 45. Namevcut Konferans, Rimini Protokol, 1 Nisan 23 46. Ne Evet Ne Hayır, HaHa Tiyatro, 3 Nisan 23 47. REM, Sfrpztf, 5 Nisan 23 48. Peter Pan Varolmayan Ülke, Zorlu, 8 Nisan 23 49. Her şey Gözümüzün Önünde Oldu, BeReZe, 14 Nisan 23 50. Cyrano, DasDas, 24 Nisan 23 51. Saatler Ayarlama Enstitüsü, Saatler Kolektif, 4 Mayıs 23 52. 1984, Nilüfer Tiyatro, 7 Mayıs 23 53. Canavar, İki Tiyatro, 11 Mayıs 23 54. Yüreğim Dağlardadır, Hangardz, 15 Mayıs 23 55. Hiçbir işi olmayan yaşlılar neden kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçerler?, Fringe Festivali, 19 Mayıs 23 56. F&Z, Sarı Sandalye, 30 Mayıs 23 57. Dostlarla Akşam Yemeği, HOP, 31 Mayıs 23 58. Abzu, Boş Sahne, 3 Haziran 23
Dans 1. Infanta, Ballet Theatre, Fringe Festivali 2. Look Little Man, Fringe Festivali 3. Sadboi, Fringe Festivali 4. Wow, Fringe Festivali 5. Biz / We , Gazişehir Tiyatro Festivali, 28 Ekim 6. Güldestan, MDT, 26 Ocak 7. Yeni Hayat, MDT, 22 Mart 8. Circle Horn, 18 Mayıs 9. Sar, Çıplak Ayaklar Kumpanyası, 22 Mayıs 10. Binboğalar Efsanesi, İKSV Müzik Festivali, 17 Haziran
4 notes · View notes
13melekradyo · 1 year ago
Text
Tumblr media
16 Eylül 2023 tarihli program kaydı.
Güncel modern kompozisyon kayıtlarından bir seçki // A selection of recent modern composition recordings. Download.
01 – Olivia Belli – Valadier 02 – Hania Rani – The Boat 03 – Robert Hakalski – A Surreal Tale Of A Fading Engine's Song 04 – Ellie Wilson – Unnamed Unseen 05 – Blurstem – Narrow Time 06 – Modercoli – II 07 – Christopher Tignor – Off-Centered Hearts 08 – Hara Alonso – Notion 2 09 – Jakob Lindhagen – They Were Never Really There (Reconstructed By Hoshiko Yamane) 10 – Jóhann Jóhannsson – A Prayer To The Dynamo Part 1
2 notes · View notes
seyyahe-iavare · 1 year ago
Text
Tumblr media
30 ve 31. Günler/ 15-16 Eylül
İşler rayına girmeye başladı sanırım maşallah diyem de aman vaktinde uyanılmış ve gündüz uykularına artık o kadar da ihtiyaç duymadığımız günler geldi. Ömer Hamza amcasına kavuştu sabah beni kıskandırmak için şöyle bir görüşme gerçekleşti. Tam bir maskota dönüştü bu çocuk. Rabbim esirgesin tırnağına taş gözüne acı yaş değmesin♥️ Bugün yürüyüş yapmam lazımmış yarın misafirim olacağı için nasipse bugünden hareket etmeliymişim kalkayım da markete gideyim bari :)
16 notes · View notes