#15 Temmuz 2018 Pazar
Explore tagged Tumblr posts
Photo
Tarihi Yedikule Bostanları Koruma Girişimi Olarak Haberlerimiz var.
2017 Haziran ayında Arkitera.com’da çıkan bir haberle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bostanlarla ilgili planlarından haberdar olduk. Bostanlar ON Tasarım ve Aura Design Studio tarafından tasarlanan bir Kentsel Tarım Parkı olarak kalacak, buradaki işlevler atölye ve pazar alanı ile güçlendirilecekti. Yönetim sisteminin kurgulanmamış olduğu, gereksiz yapay sulama kanallarının bulunduğu bu alana dair endişelerimizi İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Yüksek Mimar Hüseyin Tok ile yaptığımız bir toplantıda paylaştık. Eleştirilerilerimizi göz önünde bulunduracaklarını belirten Hüseyin Bey ile, alanla ilgili Ocak 2016 tarihli mektubun imzacası olan tüm paydaş STK ve girişimlerle bir toplantıda buluşma dileğiyle ayrıldık.
Projenin eksiği olan konular hakkında biz de üzerimize düşen görevi yapmaya çalışsak da üstesinden gelemedik. Böylesi kritik ve çok paydaşlı bir alanda bostancıları ve bostanları koruyacak yönetim ve işletme modellerini düşünmek ne kadar belediye gibi kurumların görevi olsa da bu yeterince öneri getirememiş olmak da bizim eksiliğimiz. Çalışmalarımızı sürdürürken alanda bir ön şantiye çalışması yapıldığı ve ON Mimarlık ve Aura Design Studio projesinin revizyonda olduğu bilgileri de bize ulaştı. Tam bu günlerde haberlerde başka sözler dikkatimizi çekti.
Arada geçen seçim atmosferinde, AKP Fatih İlçe Kurultayı’nda şu anda yıkılmış olan Abdi İpekçi salonunda Recep Tayyip Erdoğan şöyle konuştu:
“Üzerinde çalışmamız gereken bir şey var. Surların dibinde tarihi olarak neler var hendekler var. Bu hendeklerin içerisinde neydi oralarda salatalık, soğan falan yetiştirilirdi. Ama öyle yazılar duydum ki okudum ki. Ne dediler. İşte Osmanlı döneminde ordunun bütün gıda ihtiyacı buralardan karşılanıyordu. Yahu kardeşim doğrudur. Yüzyıllarca önce oradan karşılanıyor olabilir. Artık şu anda böyle bir dönem var mı? Bizim şimdi orayı, o surları yapılacak projelerle güçlendirmemiz lazım. Oralardaki görüntü kirliliğini ortadan kaldırmamız lazım. Artık çevre peyzaj diye bir dönem var. Oralara bir çevre ve peyzaj düzenlemesi getirmek suretiyle oraları adeta İstanbul piknik alanı haline getirmek varken oraları niçin hala bir garabet olarak saklayalım. Bu konularda dahi bakıyorsunuz, siyasetin içinde belli yerlere gelmiş olanların inadı tutumlarını aşmak mümkün olmadı. Bunun için 15 yılımız geride kaldı. Artık bunu aşmamız lazım. Bunun içinde çalışıp bu adımları atmamız lazım. Bir Zeytinburnu'na iniyorsun Oralarda tüm ailelerin çocukları ile nasıl akın ettiğini görüyorsunuz. Bu İstanbul'un ihtiyacı, bunu yapmamız lazım. Fatih'in buna çok ihtiyacı var”.
Halbuki bu konuşmadan 2 ay önce Yedikule Kentsel Tarım Parkı projesine belediye meclisinden onay çıkmıştı.
Belki de ülkemizin gitgide merkezileşen siyaseti içinde bostanların geleceğinin çok açık olmadığını hissediyoruz. Yine de gözlerimiz uygulanacak proje üzerindeydi. Bu arada Yedikule Bostancıları Derneği Başkanı Özkan Öktem bostancılıktan emekli oldu. Şimdi bir taksi işletiyor.
Geçen hafta Yedikule Bostanları yine çok hareketliydi.
İlk haber 21 Eylül Cuma günü Fatih Belediyesi yetkilileri tarafından Yedikule'nin sokaklarına asılan afişlerle bir otopark yapılacağı müjdesiyle geldi. Aynı gün, İstanbul ili Fatih ilçesi Hacı Evhaddin Mahallesi, 2454 ada 23 ve 35 parseldeki İsmail Paşa Bostanı'na komşu evlere, otoparkın buraya, yani 2013 yılında üzerindeki ürünlerin toplanmasına fırsat bırakılmadan moloz dökülen tarihi sur içi bostanının üzerine yapılacağı bilgisi ulaştı.
Arkadaşlarımız derhal hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni, hem de bölgenin bir UNESCO koruma alanı olması sebebiyle Alan Yönetim Başkanlığı'nı aradılar. Her iki kurumun da ilgili kişileri böyle bir inşaattan haberdar olmadıklarını, soruşturacaklarını belirttiler. Mülkün kimin yetki ve sorumluluğunda olduğundan, otopark projesinin onayının alınıp alınmadığına pek çok soru içeren bir dilekçe hazırlandı ve gerek Yedikuleliler ve gerekse de Arkeologlar Derneği tarafından ilgili merciilere yollandı.
Soruşturmamız sırasında aradığımız İstanbul I Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu da böyle bir projeden haberdar olmadıklarını söyleyince, dilekçelerimize cevap beklemeden sorgumuzu Fatih Belediyesi'ne de yönelttik. Fatih Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nden telefonla bilgi aldığımız yetkililer, 1000 metrekarelik bir alana, "geçici" olmak kaydıyla bir otopark yapılacağı ve bu otopark projesinin onaylı olduğunu belirttiler.
Bu süre içerisinde Yedikuleliler alanı hiç yalnız bırakmadılar, hatta İsmail Paşa Bostanı'nın artık moloz altında kalmış olmasına aldırmaksızın, Fatih Belediyesi'nin dökmekte olduğu asfalt kırıklarına itirazlarını dile getirmekle kalmadılar, bostan arazisini ana yola bağlayan girişe asfalt dökmek üzere zabıta ve polisle birlikte gelen Fatih Belediyesi araçlarını alana sokmamak için direndiler. Bu çok önemli bir andı zira sivil toplumun hareket alanı çok daralmış durumda. Her ne kadar İstanbul hepimizin, Yedikule Bostanları da herkese emanet kültürel bir miras ise de; Yedikule halkının sahip çıkmadığı bir alana, bölge dışından gelen aktivistlerin sahip çıkma imkanı iki yıl öncesiyle kıyaslanmayacak kadar güç, bugün. Ama Yedikuleliler, bostanlarını terk etmediler. İtirazlarını dile getirmekle yetinmediler, bizzat sahada, nöbetteydiler.
Çarşamba günü İstanbul I Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, haftalık toplantısı öncesi alanda tesbit yaptı, yapılan çalışmayı gördü, izinsiz olduğuna hükmetti ve hemen ardından bu inşaatın durdurulması için İstanbul Büyükşehir ve Fatih Belediyeleri ilgili merciilerine birer yazı yazdı.
Perşembe günü, artık otopark tehdidi kalkmış ve Yedikuleliler nöbeti bırakmışlardı ancak bizlerin içi hiç rahat değil. Unutmadık zira:
2013'de Temmuz ayında bir sabah ansızın moloz döküldü bu bostana.
2016 yılında Fatih Belediyesi'nin yol çalışmalarında kullanılan araç ve malzemelerin depolanacağı bir şantiye inşaatı, yine ansızın başladı.
2018'deyse bir otoparkla sınandı kararlılığımız.
Her üç seferde de bizler, sizler ve en çok da Yedikuleliler'in ilgisi, takibi ve kararlılığı sayesinde bu alana birşey inşa olamadı. Bu en büyük mutluluğumuz. Ancak artık burası bir bostan da değil. Üzerine yığılan molozla beraber önce bostancısını kaybetti İsmail Paşa Bostanı. Üzerine her yığılan çakıl taşı, kum ve asfalt kırığı ile beraber biraz daha kayboluyor üretken toprak ve gömülüyor tarihin karanlığına. Bununla birlikte Yedikuleliler biliyorlar, bırakmak doğru değil bu işin ucunu: İsmail Paşa Bostanı'nın hemen arkasında yer alan Yedikule Konakları da böyle adım adım bostan olmaktan özel, kapısı ve duvarları ile kapalı, mahalleden soyutlanmış bir siteye dönüşmüştü.
Tehlike gerçek bir tehlike. Süreç endişemizi doğrular nitelikte. Yedikule Bostanları'nda gerçekleşecek her çalışmanın, bu ülkenin en değerli yatırımı olan yetişmiş arkeologları, tarihçileri, mimarları, sosyologları, ziraat uzmanları ile el ele projelendirilmesi, bu projenin de gerekli kurum ve kurullardan geçmesiyle ancak inşa olması hususunda ısrarcı olmak zorundayız. Burayı ancak bu şekilde yaşatabilir, bu şekilde anlık müdehalelerin yıkıcı, yok edici etkisinden koruyabiliriz.
Lütfen kampanyamızın ve bu Ekim 2018 özeti diyeceğimiz bilgi notunun yayılmasına omuz verin. Tarihi İsmail Paşa Bostanı'nı, sera bitkilerinin renklendirdiği, süs havuzlu bir rekreasyon alanı olmaktan birlikte kurtardık; şantiye alanı olmasını birlikte engelledik; otopark olmasına Yedikulelilerle omuz omuza izin vermedik... Bir sonraki sefer ne çıkacak karşımıza bilinmez ama birlikte yine başarabiliriz.
Yedikule Bostanları bizlerle var olur, bizden öteye, yarına kalır.
5 notes
·
View notes
Link
ÇOK ÖNEMLİ LÜTFEN PAYLAŞIN ÇOK ÖNEMLİ❗ TÜM HAYVANSEVERLER, HAYVAN BESLEYENLER❗ TÜM CAN DOSTLARI KALABALIK OLMALIYIZ BU SON ŞANS❗ SOKAKLARDA CAN BIRAKMAYACAKLAR BU İŞİN ŞAKASI YOK❗ Anadolu ve Trakya'da tüm illerde "Eş Zamanlı" olarak yapılacak "KATLİAM KANUN TASARISINA KARŞI Basın Açıklaması" için kesinleşen ŞEHİR ve YER bilgileri alfabetik sıraya göre EKLİ LİSTEDE paylaşılmıştır. Kesinleşen ŞEHİR ve YER bilgilerin listeye eklenmesine devam edilecektir. Bulunduğunuz şehir için listeye bakınız, mutlaka katılım sağlayınız, çevrenize duyurunuz. Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu ✔️ 11.11. 2018 Pazar Günü Basın Açıklaması Saat 14.00 te Anadolu ve Trakya'da Tüm İllerde ✔️ 25.11. 2018 Pazar Günü Basın Açıklaması "BÜYÜK İSTANBUL BULUŞMASI" ile İstanbul'da KADIKÖY'de yapılacaktır. ------------------------------------------------------------- Ankara Ulus Atatürk Heykeli Önünde Antalya Saat Kulesi Karşısı Attalos Heykeli Önü Akçakoca: Cumhuriyet Meydanı Afyon : PTT Merkez Binası Önü Afyon : Belediye barınağı Aydın-Didim : Kent Meydanı Adana: Atatürk Parkı. Anamur: Anamur Hayvanları Koruma Derneği Önü ( Stadyum Yolu) Artvin Bidak Meydanı ( Yaşam Yeniköy Mahalle ) Bursa: Kent Meydanı Bilecik: Cumhuriyet meydanı olacak Budur: Cumhuriyet Meydanı Bafra: Yeni Kent Meydanı. Çanakkale : Kordon Truva Atı Yanı Çaycuma : Cumhuriyet Meydanı Çankırı: Atatürk Meydanı. Çorlu: Atatürk Meydanı, Çınarcık: Çınarcık İskele Meydanı Denizli: 15 temmuz Meydanı (Çınar Belediye Önü) Düzce: İş Bankası Yan Parkı Eskişehir : Adalar Migros önü Merkez/Eskişehir Edirne : Saraçlar Caddesi PTT Önü Erzincan: Erzincan Belediyesi Önü: Gemlik: Demokrasi Meydanı - Mado Karşısı Gümüşhane: Belediye Önü, Hatay: Lazikiye Caddesi, Yiğitoğlu Apartman Defne (Hatay Doğa ve Yaşam Derneği Merkezi) Hakkari: Ak Parti İl Binası Önü, Isparta: Kaymak Kapı Meydanı ( Belediye İşhanı Önü. İzmir: Alsancak Gündoğdu Meydanı İnegöl: Hükümet Konağı Önü Kütahya : Valilik önünde Kırklareli: Anıt Park - Öğretmen Evi Karşısı Keşan: Hükümet Konağı Karşısı Kastamonu: Kuzey Kent Toplu İş Markezi-Park Karabük ( Zonguldak Eylemine Katılıyor) Kayseri: Cumhuriyet Meydanı - Saat 11. Kocaeli:Karamürsel Kültür Merkezi Önü Kırşehir: Çarşı Meydanı Konya: Akşehir: Anıt Meydanı Karadeniz Ereğli: Atatürk Anıtı Malatya: Mahayko Bahçesi Tandoğan mah. Helvacı Sokak- No 8 Battalgazi Muğla : Muğla Sınırsızlık Meydanı Mersin - Anamur Hayvanları Koruma Derneği Önü (Stadyum Önü) Manisa: Şehzadeler Manolya Meydanı Nevşehir: Hükümet Konağı Önü Niğde: Ömer Halisdemir Meydanı Rize: Tuzcuoğlu Parkı Sakarya :Akm Önü Samsun : Cumhuriyet Meydanı Silivri: Silivri Belediyesi Fuaye Salonu Şanlıurfa: Ahmet Bahcivan İş Merkezi Önü Sivas: Hükümet Meydanı. Trabzon: 15 Temmuz Şehitler Meydanı Tekirdağ: Çorlu Atatürk Meydanı Tunceli : Seyit Rıza Parkı Tarsus: Yarenlik Alanı Girişi, PTT Tarafı Tokat: Kapalı Alan Basın Toplantısı(bildirilecek) Van: Beşyol Meydanı Dabbağolu Parkı Önü, Yozgat : Cumhuriyet Meydanı Yalova : Uğur Mumcu Kültür Merkezi Önü Zonguldak: Madenci Anıtı Önü
#5199adokunma #sessizKalma #SessizKalmaSuçaOrtakOlma #KatliamYasasınaHayır #KatliamYasasınadurDe #6ıncıMaddeyiKaldırma #6ıncıMaddeyeDokunma #YaşamHakkıKutsaldır #YaşamHakkınaSaygı #BarınakGerçekleri #BarınaklardaKatliamVar #HayvanaBelediyeVahşeti #5199HayvanlarıKorumaKanunu #BelediyelerDeCezaKapsamınaAlınmalı #HayvanaZulümSuçtur #HayvanaŞiddetSuçtur #HayvanaŞideteHayır #HayvanaŞiddeteHapis #HayvanaŞiddetDevamEdiyor #HayvansevereŞiddet #HayvansevereŞiddetSuçtur #HayvansevereŞiddeteHayır #SokakHayvanı #SokakHayvanları #HayvanHakları #YaşamHakkı
1 note
·
View note
Photo
Meryem Ferecî işkence edilerek katledilmiş halde bulundu
Tahran'da kendisinden 9 gündür haber alınamayan Kürt öğrenci Meryem Ferecî, işkence edilerek katledilmiş halde bulundu.
Pazar - 15 Temmuz 2018 - 14:49
İran'ın başkenti Tahran'da okuyan ve İran rejimi tarafından gözaltına alınmasının ardından kendisinden 9 gündür haber alınamayan Kürt öğrenci Meryem Ferecî'nin işkence edilmiş cenazesine ulaşıldı. Tutuklu Hakları Savunma Kampanyası, Tahran polisinin dün akşam işkence edilerek yanmış bir kadın cenazesi bulduğunu ve daha sonra yapılan DNA testi sonucunda cenazenin 9 gün önce Tahran'da kaybolan 33 yaşındaki Kürt öğrenci Meryem Ferecî'ye ait olduğunu açıkladı. Meryem Fereci, İran'da 2017 yılının sonunda ve 2018 yılının başında düzenlenen protesto gösterilerine katılması gerekçe gösterilerek gözaltına alınmıştı. Meryem Fereci'ye, İran Devrim Mahkemesi tarafından 3 yıl hapis cezası verilmişti. Daha sonra denetimli serbestlik şartı ile serbest bırakılan Meryem Fereci, karakola giderek imza atıyordu.
Etha
7 notes
·
View notes
Text
Uyuşturucudan ölüm azaldı, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaç kullanımı arttı
12 Temmuz 2020, Pazar 11:46
İstanbul
İçişleri Bakanlığı, 2020’nin ilk 6 ayındaki uyuşturucuyla mücadele çalışmalarını ve alınan sonuçları içeren raporu yayınladı. Rapora göre, uyuşturucudan ölümde azalma, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaç kullanımında artış var. Raporda, doktor kontrolünde alınması gereken kırmızı-yeşil reçeteye tabi sentetik ilaçların kullanımında belirgin bir artışın olduğunu belirten Öğr. Gör. Barış Tuncer, “Uyuşturucu maddeye ulaşamayan kişiler, sahte reçete düzenleyerek bu ilaçları temin ediyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da yapılan sahte reçete operasyonuna dikkat çeken İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel, “Burada amaç dışı ilaç temininde emeklilerin bilgileri kullanılmış. Mücadele edilmesi gereken kısım hekimlerin şifreleriyle sahte reçete üreten kişiler” dedi.
İçişleri Bakanlığı, 2020 yılının ilk 6 ayındaki uyuşturucuyla mücadele çalışmalarını ve alınan sonuçları içeren raporu yayınladı. 1 Ocak-22 Haziran 2020 tarihleri arasındaki operasyonlara ilişkin verileri içeren raporda, çarpıcı rakamlar yer aldı. Raporda, yılın ilk 6 ayında ülke genelinde 63 bin 281 uyuşturucu operasyonu düzenlendiği, operasyonlarda, 21 ton 461 kilogram esrar, 4 ton 463 kilogram eroin, 1 ton 76 kilogram metamfetamin, 332 kilogram bonzai, 225 kilogram kokain, 16 milyon 830 bin 497 kök haşhaş ele geçirildiği belirtildi. Operasyonlarda gözaltına alınan 90 bin 844 şüpheliden 9 bin 456’sı tutuklanarak cezaevine konuldu. Uyuşturucu kullandığından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısında azalma olduğu belirtilen raporda, 2015’te 590, 2016’da 920, 2017’de 941 ve 2018’de 657 iken geçen yıl bu sayı 342 olarak kayıtlara geçtiği ifade edildi. Uyuşturucuyla mücadele operasyonları ve farkındalık çalışmaları sayesinde, son 3 yılda uyuşturucudan kaynaklı yaşamını yitiren kişi sayısı 599 azaldı.
SAHTE REÇETE ŞEBEKESİNE OPERASYON DÜZENLENMİŞTİ
Raporu değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Program Başkanı ve Aile Danışmanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, uyuşturucuya bağlı ölümlerde azalış olduğunu ancak doktor kontrolünde kullanılması gereken kırmızı-yeşil reçeteye tabi sentetik ilaçların kullanımında belirgin bir artışın görüldüğünü ifade etti. Geçtiğimiz günlerde Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de doktorların e-reçete şifrelerini kullanarak uyuşturucu etken maddesi içeren ve uyuşturucu bağımlılarının tedavisinde kullanılan ‘Lyrica’ isimli ilacı aldığı tespit edilen şebekeye operasyon düzenlemişti. Operasyonda, emekli vatandaşların kimlik bilgilerini kullanarak 130 adet sahte reçete çıkardığı belirlenen şüphelilerin, kamuyu 250 bin TL zarara uğrattığı ve sahte reçetelerle aldıkları ilaçları uyuşturucu bağımlılarına sattığı tespit edildi.
İLACI BAŞKASININ ADINA YAZDIRIYORLAR
Doktor kontrolünde kullanılması gereken bazı ilaçların sahte reçete ile temin edildiğini anlatan Öğr. Gör. Barış Tuncer, “Uyuşturucu ve psikotrop özelliği olan ilaçlar var. Bu ilaçlara sentetik ecza ismi veriliyor. Bu ilaçlar yeşil ve kırmızı reçeteyle satılıyor ve doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor. 2018’de 2 milyon sentetik ecza ele geçirildi. 2020’nin ilk 6 ayına baktığımızda ise ele geçirilen miktar 1,5 milyon. Kalan 6 ayda da bu kadar geçirilirse yakalanan miktar 3 milyona ulaşacak. Bu ilaçların amaç dışı kullanımı, suistimali katlanarak artıyor. Aradığı uyuşturucu maddeye ulaşamayan kişiler, sahte reçetelerle başkasının adına yazdırarak bu ilaçları tercih ediyorlar. Bu konuda acilen önlem alınması bu kontrollerin artırılması gerekiyor. İçişleri Bakanlığı’nın başarılı operasyonları var. Yani çok fazla sayıda uyuşturucu madde yakalanıyor. Fakat uyuşturucu arzının azalmasına rağmen, uyuşturucu tacirleri farklı maddeleri piyasaya sunabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
AKRAN BASKISI MADDE KULLANIMINA TEŞVİK EDİYOR
Madde kullanımı açısından en riskli dönemin ergenlik dönemi yani 15-24 yaş arası olduğunu belirten Öğr. Gör. Tuncer, “Uyuşturucu madde kullanan gençlerin yüzde 75’i bunu arkadaşları ve yakın çevrelerinden alıyorlar. Yani bir anlamda akran baskısı söz konusu. Bu noktada anne babalara naçizane bir tavsiyem olacak. Çocuklarına kesinlikle akran baskısına direnebilmeyi, ‘hayır’ demeyi öğretmeleri gerekiyor. Çocuklarının arkadaşlarını ve arkadaşlarının ailelerini tanımaları gerekiyor. Çocuklarının nerede, ne zaman, kiminle olduğunu bilmeleri önemli. Çocuk çok fazla para harcamaya başladıysa, ders başarısı düştüyse, okul devamsızlığı varsa, dikkat dağınıklığı yaşıyorsa vücudunun farklı yerlerinde morluk ve kırmızılık görülüyorsa, ailesinden uzaklaşmaya başladıysa, sürekli yalnız kalmak istiyorsa davranışlarında öfke patlaması gibi değişimler görünüyorsa ailelerin bu belirtileri dikkate alması gerekiyor” diye konuştu.
“HEKİMLERİN KAŞELERİNİ KULLANARAK SAHTE REÇETE ÜRETEBİLİYORLAR”
Eczacıların e-reçetenin sahte olup olmadığını anlamasının güç olduğunu belirten İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel ise şunları söyledi:
“Kırmızı ya da yeşil reçeteyle yani özel reçeteler ile hastalara verdiğimiz bazı ilaçlar var. Bunlar morfin türevleri ya da sinir hücrelerini uyuşturarak tedavide kullanılan ilaçlar olabilir. Bu ilaçların yüzde 95 ila 97’si devletin kurduğu elektronik reçete sistemiyle hastaya veriliyor. Halen çok az miktarda kağıt reçete kullandığımız da oluyor. Suistimal boyutunda kırmızı ya da yeşil reçetelere bir şekilde ulaşan kişiler, hekimlerin kaşelerini kullanarak sahte reçete üretebiliyorlar. Doktorların reçete yazdığı şifreler bir şekilde ele geçirilerek sahte reçete üretilebiliyor. Burada olay aslında Emniyet’in sorumluluğunda. Çünkü bizim eczane olarak elektronik yazılan reçetenin sahte olup olmadığını anlama ihtimalimiz yok.”
“KEPENK ARKASINDAN ÇALIŞMA BAŞARILI SONUÇLAR VERDİ”
Gece nöbetinde uygulanan kepenk arkasından çalışma sisteminin başarılı sonuçlar verdiğini söyleyen Zozan Padel, “İstanbul’da yaklaşık 3 yıldır gece 12.00’den sonra kepenk arkasından çalışıyoruz. Hastalarımız bundan dönem dönem rahatsız oldular ama burada amacımız toplumun ve eczacının güvenliğini sağlamak. O ilacı almak için gecenin bir yarısı eczaneye gelen kişi aslında bağımlılığın tepe noktasında, muhakkak ilaca ulaşması gereken kişi oluyor. Bu kişi zarar verici olabilir. Bu uygulama sonrası gasp amaçlı eczaneden alınan uyuşturucu ya da çalınan uyuşturucu ilaç oranında ciddi bir azalma var. Mücadele edilmesi gereken kısım hekimlerin şifrelerini alarak hekimin bilgisi dışında sahte reçete üretiminin engellenmesi” ifadelerini kullandı.
AİLELER ÇOCUKLA GÜÇLÜ BİR İLETİŞİMDEN YANA
Çocukların bu tür maddeler ile tanışmasından endişeli olan aileler ise gerekli önlemleri almaya çalışıyor. Büyüdüklerinde çocuklarının arkadaşlarıyla iletişim halinde olacağını belirten bir anne, “Çocuklarım henüz küçük ancak ileride arkadaşlarını tanımak isterim, arada sırada çantalarını kontrol ederim. Bir anne olarak elimden ne gelirse yaparım. Çocuklarımla her konuda genel olarak bir iletişim halindeyiz. Bu tür maddelerle ilgili de onları bilgilendiririm” dedi. Aile ve çocuk arasında sıkı bir iletişim olması gerektiğini söyleyen bir başka ebeveyn ise “Aile ve çocuk arasında sıkı bir iş birliği, güçlü bir iletişim olmalı. Çocukları takip etmek gerektiğini düşünüyorum. Bazen bilgileri dahilinde, bazen de onlardan habersiz bir şekilde çocukları takip etmek gerekiyor” diye konuştu.
İletişim çağında olunduğunu hatırlatan bir başka vatandaş da “Ailelerin çok dikkat etmeleri lazım. Artık iletişim çağındayız ve çocuklar birçok şeye çok daha çabuk ulaşıyor. Hangi sitelere girdiklerini, kimlerle görüştüklerini, onları çok fazla sıkmadan uzaktan takip etmeliyiz. Acaba kiminle görüşüyor, ne yapıyor ve nerelere gidiyor? Bunların cevaplarının önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kaynak: DHA
Bu Yazı Uyuşturucudan ölüm azaldı, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaç kullanımı arttı adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/uyusturucudan-olum-azaldi-kirmizi-ve-yesil-receteli-ilac-kullanimi-artti/
0 notes
Photo
Gübretaş 2020 hedeflerini açıkladı Yeni yatırımlar ve bilinçli tarımı yaygınlaştırma faaliyetlerine yoğunluk verdiği 2019 yılını 4,3 milyar TL konsolide ciroyla tamamlayan Gübretaş (Gübre Fabrikaları T.A.Ş.), katı gübre satışlarını 1,8 milyon ton üzerine çıkararak liderliğini sürdürmeyi amaçlıyor. Gübretaş, 2020 yılı hedeflerini KAP'ta yaptığı açıklamayla paylaştı. Özellikle son yıllarda yoğunluk verdiği tesis yatırımları, Ar-Ge çalışmaları ve bilinçli tarımı yaygınlaştırma faaliyetleriyle sektördeki öncülüğünü sürdüren Gübretaş, 2020'de büyümesini sürdürmeyi hedefliyor. Açıklanan 2020 hedefleriyle ilgili bir değerlendirme yapan Gübretaş Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Fahrettin Poyraz, şirketin 2019'daki operasyonel sonuçlarını “68 yıllık kurumsal birikimiyle sektör liderliğini sürdüren Gübretaş, geride kalan yılı katı gübrede 1 milyon 655 bin ton satışla tamamlarken, sıvı-toz gübre satışlarında ise 47,7 bin tonla geçen yıla göre yüzde 15'lik bir artış kaydederek şirket tarihinin yeni rekoruna ulaştı. İhracatta ise satışmiktarımızı yüzde 34 artırarak milli ekonomiye ürettiğimiz faydayı bir adım daha ileri taşıdık” diye özetledi. Poyraz, Gübretaş'ın 2019 yılında başlattığı yurtiçi ve yurtdışı tesis yatırımı faaliyetleri kapsamında 129,5 milyon TL'lik yatırım bütçesi gerçekleştirdiğini belirterek, “2020 yılında belirlediğimiz toplam 267 milyon TL'lik yatırım bütçesiyle, yatırımları hızla devam ettirerek şirket tarihinin bu alandaki rekoruna ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Başkan Poyraz, global virüs salgını sürecinde Gübretaş ve diğer Tarım Kredi iştiraklerinin faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürerek ülkemizdeki gıda güvenliği ve toplumsal sağlık açısından tarımsal faaliyetlerin devamlılığı için sorumluluklarını yerine getirmeye devam ettiklerini belirtti. “Hızlı başlayan sezonda çiftçinin gübre talepleri karşılanıyor” Ekonomik dalgalanmanın etkisiyle girilen 2019 yılının, yerel seçim yüküne rağmen Türkiye ekonomisinin normale döndüğü bir süreçle tamamlandığına dikkat çeken Fahrettin Poyraz, “Döviz kurlarının 2018'e göre daha stabil olması, faizlerin düşmesi, uluslararası piyasalarda hammadde ve emtia fiyatlarının az da olsa gerilemesi ile yurtiçi gübre fiyatlarının düşüş göstermesi sonucu, 2019'un ilk yarısında beklentilerin üzerinde bir talep gerçekleşti. Sonrasında iklim şartlarının etkisiyle tarım alanları yeterli yağış almadığı için talepte azalma yaşandı. Fakat buna rağmen 2019 yılı ülkemizde 6 milyon ton gübre tüketimiyle tamamlandı. Biz de Gübretaş olarak toplam talebin önemli bir kısmını tek başımıza karşılamış olduk” diye konuştu. Gübretaş'ın üretim ve satış miktarları artışının 2020 hedefleri arasında öncelikli olduğunu vurgulayan Poyraz, “Sektör öncüsü olmanın getirdiği sorumlulukla bu yıl büyüme hızını daha da yükseltip katı gübre üretimimizi geçen yıla oranla yüzde 9 artırarak 637 bin tona çıkarmayı ve satış miktarımızı yüzde 12 artışla 1 milyon 846 bin tona ulaştırmayı hedefliyoruz. Böylece pazar payımızı yüzde 30 üzerinde tutarak, pazardaki liderliğimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Bu hedeflere ulaşmak için ilkbahar sezonu hazırlıklarını önceden tamamlayarak 2020'ye hızlı bir başlangıç yaptıklarını belirten Fahrettin Poyraz, “Son günlerde, bütün dünya ile birlikte ülkemizi de etkileyen korona virüsü salgınına rağmen 2020 yılının tarımsal üretim açısından büyümenin sürdüğü bir yıl olmasını umut ediyoruz. Bu global salgın sürecinde, sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim açısından tarım sektörünün stratejik önemi tüm dünyada daha da artmıştır. Zira bu süreçte tarım, aktif olarak faaliyete devam edilmesi gereken sektörlerin başında gelmektedir. Biz de Gübretaş ve diğer iştirak şirketlerimizle, bu zorlu sürecin kayıpsız şekilde atlatılması için faaliyetlerimizi aksatmadan sürdürerek, tarımsal girdi ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyoruz” dedi. Türkiye'nin dört bir yanındaki çiftçilerin özellikle Şubat-Nisan arası yoğun sezondaki gübre ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yaptıkları çalışmaları da anlatan Poyraz, “Bu amaçla Ocak ayından itibaren başlattığımız sevkiyatlarla ürünlerimizi bayilerimize ve kooperatiflerimize ulaştırdık. Bugünlerde ilave ihtiyaç duyulan gübrelerin karşılanması için de aynı tempoyla sevkiyata devam ediyoruz. Yaptığımız KAP açıklamasında da belirttiğimiz üzere stratejik öneme sahip tarım sektörünün önemli paydaşlarından biri olmanın bilinciyle, ülkemizin gıda güvenliği ve vatandaşlarımızın sağlığı için faaliyetlerimize kesintisiz olarak devam etmekteyiz. Şirketimiz, şimdiye kadar 3 aylık dönemde Türkiye piyasasına miktar olarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18'den fazla kimyevi gübre arzı gerçekleştirdi. Bu sayede çiftçilerimizin farklı tarımsal bitkiler için ihtiyaç duydukları her türlü gübreye ulaşmalarını kolaylaştırmaya çalışmaktayız” diye konuştu. Gübretaş'ın da ana hissedarı olan Tarım Kredi Kooperatifleri ailesi olarak, ekim öncesinden başlayarak ürünlerin tarladan sofraya ulaşmasına kadarki tüm süreçlerde aktif rol üstlendiklerini belirten Fahrettin Poyraz, “Bu amaçla bir yandan Gübretaş gibi tarıma girdi sağlayan şirketlerimizle çiftçilere sunduğumuz faydayı artırmaya çalışırken, diğer yandan bu üreticilerimizin hasat ettiği ürünlerin değerlendirildiği Tarım Kredi marketleri gibi zincirin uç halkasıyla tüm vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu kaliteli ve sağlıklı gıdaların tedarikini sağlamaya çalışıyoruz. Tohumdan sofraya tüm aşamalarda hem üreticilerimizi, hem de tüketicilerimizi koruyarak ülkemiz için katma değerler ortaya koyuyoruz. Tarım sektöründe üstlendiğimiz öncü rolü, küresel salgın sürecinde de tarımın her boyutunda sürdürmeye çalışıyoruz" dedi. “2020'de yatırımlar ikiye katlanarak hız kazanıyor” Gübretaş'ın 2020 yılına daha büyük hedeflerle başladığını belirten Poyraz, her alanda verimliliğe ve sürdürülebilir büyümeye odaklandıklarını belirtti. Bu hedefleri, tarım sektöründeki büyüme potansiyelini dikkate alarak belirlediklerini dile getiren Fahrettin Poyraz, “Türk tarımının temel yapıtaşlarından olan Tarım Kredi Kooperatifleri ailesinin en büyük şirketi Gübretaş; güçlü ve yaygın bayi ağı, yenilikçi vizyonu ve dinamik insan kaynağı ile 2020 hedeflerine ulaşacaktır” diye konuştu. Şirketin 2019 yılında tesis yatırımlarına büyük ağırlık verdiğini belirten Fahrettin Poyraz, bu dönemde Gübretaş'ın Türkiye ekonomisi için katma değer üretmeyi sürdürdüğüne dikkat çekti. Poyraz, “Yatırımların gerçekleştirilmesi açısından zor sayılabilecek bir yıl olan 2019'da Gübretaş, önemli yatırımlara imza atmaya devam etti. İskenderun'da 59 milyon TL'lik yatırımla son teknolojiye sahip lojistik merkez, bölge müdürlüğü ve laboratuvarın da bulunduğu yeni tesislerimizi 11 ay gibi kısa sürede tamamlayarak sonbaharda devreye alırken, bu yatırım sayesinde toplam depolama kapasitemizi yüzde 35 artırdık. Böylece hem lojistik imkanlar, hem de o bölgeden hizmet alan illerdeki çiftçilerimize ürünlerimizi ulaştırma açısından operasyonel verimliliğimizi yükselttik” dedi. İskenderun Tesisleri'ndeki iskele güçlendirme projesini Nisan ayında tamamlayacak Gübretaş'ın, Kocaeli'nde de önemli yatırımlar başlattığını söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Poyraz, “Yarımca Tesisleri'nde 2019'da inşasına başladığımız Liman Dolgu Projesinde de önemli bir aşama kaydettik. Bu projenin ilk fazını 45 milyon TL'lik yatırımla bu yaz tamamlayacağız. Yarımca'da ayrıca 15 milyon TL'lik bütçeyle depolama tankları inşamız da devam etmektedir. Bunların yanı sıra mikrobiyal gübre projesi kapsamındaki pilot tesis kurulumunu ve NPK-2 ünitesinde iyileştirme çalışmalarıyla ilgili planlama aşamasını bu yıl bitireceğiz” ifadelerini kullandı. Geçen sene Gübretaş'ın yurtiçi ve yurtdışı tesis yatırımı faaliyetlerinde 129,5 milyon TL'lik yatırım gerçekleştirdiğini belirten Poyraz, “Bu yıl ise şirketimizin yatırım bütçesindeki çıtayı daha da yükselttik. 2020'de tesis yatırımlarımızı hızla devam ettirmeyi ve toplam 267 milyon TL'lik yatırım bütçesiyle şirket tarihinin bu alandaki rekoruna ulaşmayı hedefliyoruz. Bu tutar, geçen yıl gerçekleştirdiğimiz yatırım tutarının iki katından da fazla” dedi. Gübretaş Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Poyraz, yatırımların şirket açısından amaçlanan faydalarını da “Sektör liderliğimizi güçlendiren ve çevre dostu üretimi önceleyen bu yatırımlar sayesinde, üretim çeşitliliği ve maliyet avantajlarımızı artırıyoruz. Tamamlanan ve tamamlanacak yatırımlardaki temel hedefimiz, bir yandan çiftçilerimize ve tarım sektörüne fayda sağlarken, bir yandan istihdam ve işgücü üretmek, diğer yandan ise satış kârlılığı artışıyla yatırımcılarımız için de katma değer sunabilmektir” diye özetledi. Gübretaş'ın kredi derelecelendirme notu da açıklandı Yeni yatırımlarla Gübretaş'ı daha güçlü bir geleceğe taşımak amacıyla da son dönem bazı adımlar attıklarını söyleyen Fahrettin Poyraz, “Temmuz 2019'da aldığımız Yönetim Kurulu kararıyla, sermaye piyasaları vasıtası ile finansman oluşturmak ve şirketimizin kaynak yapısını çeşitlendirmek için kira sertifikası ihraç sürecini başlatmıştık. Bu kararla Gübretaş, kaynak çeşitlerini artırırken faizsiz getiri sağlayan ürünlere yatırım yapabilen fonlara ulaşılması konusunda önemli bir adım atmış oldu. Satmış olduğu ürün kazancı üzerinden geri ödemelerini gerçekleştirecek olan Gübretaş, bu sayede borçlanma maliyetlerinde de iyileşme sağlamış olacak” dedi. Geçtiğimiz günlerde Gübretaş'ın kira sertifikası kredi derecelendirme notunun da açıklandığını hatırlatan Poyraz, “Bir kredi derecelendirme şirketinin yaptığı değerlendirme sonucunda Gübretaş'ın kira sertifikasının kredi değerlendirme notu, en güçlü borç ödeme kabiliyeti olan TR A1 olarak belirlendiği açıklandı. Bu da bizim için memnuniyet verici bir gelişme” diye konuştu. Bu yıla şirketin iştirak yapısıyla ilgili iki önemli adımla başladıklarını belirten Fahrettin Poyraz, “Ocak ayında açıkladığımız ihale sonucunda Gübretaş'ın deniz taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren yüzde 100 hissedarı olduğu Nbulkgas Deniz İşletmeciliği Ltd. Şti.'ndeki paylarının yaklaşık 75 milyon dolara devri konusunda anlaşma sağlayarak, hisse devir sözleşmesini imzaladık. Diğer yandan Bilecik'in Söğüt ilçesindeki şirketimize ait altın madeni sahasıyla ilgili mahkeme kararı 30 Aralık 2019'da sonuçlandı. Biz de Yönetim Kurulu olarak Ocak ayında, şirketin faaliyet konuları arasında yer alan maden yatırımlarını gerçekleştirmek için ulusal ve uluslararası alanda faaliyet göstermek üzere yüzde 100 pay sahibi olduğumuz Gübretaş Maden Yatırımları A.Ş. şirketini kurma kararı aldık” dedi. “Ar-ge ve bilinçli tarımı yaygınlaştırma faaliyetleri artacak” “Yeni yılda Gübretaş'ın operasyonel ve finansal hedeflerini bir üst seviyeye taşımaya çalışırken, bir yandan da sektöre öncülük ettiğimiz Ar-Ge çalışmalarını ve bilinçli tarımı yaygınlaştırma faaliyetlerini de artan ivmeyle sürdürmeyi hedefliyoruz” diyen Poyraz, 2019 yılında bu konuda önemli başarılar elde edildiğini belirtti. Fahrettin Poyraz, “Özellikle şirketimizin Genel Müdürü İbrahim Bey ve çalışma ekibinin yoğun gayretleri sonucu, bu alanlarda önemli mesafeler alındı. Mayıs 2018'te faaliyete başlayan Gübretaş Ar-Ge Merkezi, gündemine aldığı projeleri hayata geçirmeye devam etti. Bu bağlamda iki yıl önce başlatılan TAGEM projesiyle kamu, üniversite ile özel sektör işbirliği konusunda önemli bir adım atan şirketimiz, buna ilave olarak 2019'da Gebze Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi ile de işbirlikleri başlattı. Tarım sektörüne yenilikçi yaklaşımlar kazandıran bu proje ve işbirliklerinin faydalı sonuçlarını önümüzdeki dönem hep birlikte göreceğiz” dedi. Gübretaş'ın ülkemizde bilinçli tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve üreticilere farkındalık kazandırılması amacıyla önemli faaliyetler gerçekleştirmeye devam ettiğini söyleyen Poyraz, “Bu kapsamda şirketimiz, 2019 yılında yaklaşık 4.500 noktada 42 binden fazla tarımsal üreticiye ulaştı. 27 noktada uygulanan model üretim alanı uygulamalarında ise Türkiye ve bölge ortalamaların üzerinde oranlarda verim sonuçları elde edilmesine önemli katkılar sağladı. Saha ekibimiz, tarımsal danışmanlık ve model üretim alanı uygulamalarını bu yıl artırarak devam ettirecek” ifadelerini kullandı. Gübretaş'ın sahip olduğu köklü kurumsal birikimi ve vizyonel yaklaşımıyla tarım sektörüne ve bu topraklara değer katmaya devam edeceğini belirten Fahrettin Poyraz, sözlerini “Bu çalışmalarda emeği geçen tüm yöneticilerimiz ve çalışanlarımız ile buna destek olan Tarım Kredi Kooperatifleri ekibimi canı gönülden tebrik ediyorum” dedi. #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler
0 notes
Photo
DENETLENİRSEK AYAĞA KALKARIZ
Bu işe dünden gönüllü olan filo kiralama şirketleri baş roldeydi. Yüksek indirim oranıyla aldıklarını düşündükleri araçları kiralamayı planlıyorlardı belki ama yeterince müşteri yoktu. Her ay da müşterisi olmayan araçları satın almaya devam ediyorlardı. Bir sürü firma rasyonel olmayan fiyatlara inen kira fiyatlarını görünce ihtiyacından fazla araç kiraladı. Normalde bütçesi B sınıfı bir araca uygun düşen müşteri 2 -3 kademe üst sınıf araç aklı. Bankalar da biraz kontrolsüz şekilde sistemi finanse etti. Her şey içi boş ciro yapma çılgınlığına dönüşmüştü. Yılda 250 bin adede yakın aracı kiralama şirketlerinin aldı. Oysa gerçekte 2-3 yıl kontrat yaparak araç kiralaması mümkün bu kadar çok müşteri henüz yoktu piyasada. Bu şekilde satılan araçların önemli bir kısmı nihai kiralayana gitmeden 2.el piyasaya düşüp bir spot piyasa oluşturdu ve sektörün zararına yol açan şekle büründü." Kiralama ekonomi için tasarruf demek TÜM yaşanan olumsuzluklara rağmen kiralama İşinin ekonomiye genelde yüzde 15 İle 20 oranında bir tasarruf sağladığını hatırlatan Vural Ak, araç kiralayan firmalar için daha önceden de var olan sebeplerin şimdi daha da önem kazandığını belirtiyor. Vural Ak, "Şirketler için kiralama sermayenin daha rasyonel ve verimli kullanılmasını sağlar. Özellikle kiralayan açısından çok ciddi tasarruflar, kolaylıklar ve verimlilikler oluşur. Tavsiyem o dur ki, hem adet hem de araçların satın alma bedelleri konusunda daha hassas davranıp artık israfa kaçmamaları ve işleri sıkı tutmaları bir zorunluluğa dönüştü" dedi. Kira fiyatlarının artık TL olmak zorunda olduğunun da altını çizen Ak, bunun da müşteriler ağzından büyük bir avantaj olduğunu kaydetti. Ak, "Çünkü 3 veya 4 yıl boyunca sabit ve artmayan TL fiyatlarla anlaşma yapılıyor, artan kur ve yüksek enflasyon karşısında TL kiralama fiyatları müşteri lehine eriyor ve orta ve uzun vadede daha avantajlı hale geliyor. Aynca 4 yıla kadar olan kiralama süresi boyunca bütçelemesini ve planlamasını sabit TL'den yapabiliyorlar." Her fırsatta araç kiralama sektörünün finansal leasing, faktoring ve bankacılık gibi BDDK denetimine tabi olması gerektiğini kaydeden Intercity'nin sahibi Vural Ak, "Bunu bizden başka neden kimse istemiyor inanın anlamıyorum. Bu tip regüle bir sektör olsaydık son 1 yılda yaşanan zorluklar ve kayıplar söz konusu olmayacaktı. İlgili kurumlar çalışıyor. Devreye girince daha sağlıklı bir şekilde ayağa kalkacağız" dedi.
20 BİN ADET ARAÇ ALIP YILI 40 BİNLE KAPATIRIZ
ARAÇ kiralama sektörünün darmadağın olduğunu ve 2019'da pazarın daha önce söylediği gibi 40 bin adet araç alımıyla yılı kapatacağını kaydeden Ak, "İlk 6 ayda biz 7 bin adet civan alım yapmışız. Kalan ikinci yanda bunu iki katına çıkarmaya niyetliyiz. Hedefimiz bu seneyi 20 bin adede yakın alımla kapatmak. Güncel değerlere göre bunları rakamlara dökersek yaklaşık 2.5 milyar TL lik yeni yatarım ve satın alma gerçekleştirmiş olacağız. Araç alımları ve toplam performansımız neticesinde 2019'u 1.5 milyar TL civarında vergi tediyesi yaparak tamamlamayı hedefliyoruz. Araç adedi olarak 2 sene önce 50 bin adet filo büyüklüğümüz vardı. Gidişatı önceden görüp kontrollü küçülmeye geçerek bu büyüklüğü 36 bin adede indirmiştik. Bu sene kiradan dönen 15 bin adet kadar aracımızı 2.el piyasasına satıyoruz ve yeni alacağımız 20 bin adet araçta seneyi 40 bin adedin üzerinde kapatmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
TOPLAM MAL VARLIKLARI BORÇLARI KARŞILAYAMADI
FİLO kiralama işinin yüksek oranda sermaye ve kredibilite gerektiren, uzmanlık ve yönetim kabiliyetine sahip işletmeler tarafından yapılması gerektiğini kaydeden Vural Ak, amatör ruhla yapılacak bir hobi olmadığının altını çiziyor. Son 1 yılda yaşanılanlara bakıldığında şirketlerin sahip olduğu tüm mal varlığını satsalar bile mevcut borçlarını ödeyemez hale geldiklerini kaydeden Vural Ak şunları söyledi: "Çünkü söz konusu mal varlığı araçlardan oluşuyor ve araçlar reel olarak değeri düşen bir ürün. Özellikle de döviz borcu olanların, ikinci elde satarken TL değeri olan araçlara yatırım yapmış olması büyük bir riski ortaya çıkardı ve sahip olduklarını zannettikleri mal varlıkları toplam borçlarını karşılayamaz hale geldi. Vural Ak, her ortamda araç kiralama sektörünün BDDK'ya dahil olması gerektiğini söylüyor.
PARKTA 2.5 MİLYON KİRALIK ARAÇ OLMALI
TÜRKİYE’deki araç parkının 24 milyon adede yakın olduğunu kaydeden Ak, bunun 5 milyon adedini İrili ufaklı şirketlerin kullandığını belirtiyor. Ak, "Bunun en az yansı yani 2.5 milyon adedinin kiralık araçtan oluşması ideal rakamdır. Ama bu rakama ulaşmak için toplumun diğer kesimleri ve ekonominin de ideal şekilde İşler olması gerekmektedir. Gözlemlediğimiz kadarıyla bu biraz vakit alacaktır" dedi. TlÜRKİYE'de araç kiralama pazarının lider markalarından biri olan Intercity'nin sahibi Vural Ak, sektör için büyük sıkıntılar çekilen 1 Temmuz 2018 1 Temmuz 2019 arasını değerlendirdi. Çok zor geçen bu 1 yılda filo kiralama sektörün yaklaşık yüzde 50 küçüldüğünü, mevcut araç parkının 400 bin araçtan 230 bin araca indiğini, bazı firmaların iflas edip bazıların konkordato ilan ettiğini kaydeden Ak, bu yüzden her fırsatta üstüne basarak sektörün BDDK benzeri bir yapıyla denetlenmesi gerektiğini söylediğini aktardı. Ak, bu konuda kendisine yöneltilen eleştirileri anlayamadığını da belirterek şöyle konuştu:
OLUMSUZ BAKILAN SEKTÖR
"Son dönemde zora düşen firmalar ödemekte zorlandıkları çok büyük banka borçlarıyla bankaları da zora soktular. Bunun neticesinde tüm sektör banka sisteminin gözünde olumsuz bakılan bir sektöre dönüştü. Buradan hareketle bankalardan alınan kredilerin geri ödenme durumu bu konuda hiç suçu olmayan diğer firmaların da zararına ve olumsuz anılmalara yol açtı. Aslında bu durum alınan kredileri ödemekte zora düşen bir firmanın sadece kendine değil tüm sektöre zarar verdiğini gösterdi. Hatalı yönetim, aşırı risk iştahı gibi durumlar sadece bir firmanın yöneticilerine bırakılmamalı, üst düzel bir düzenleme ile belli standart ve şartlar mecburen bir an önce uygulamaya alınmalı. Kamu zararını bu şekilde engellemek mümkün. Bu. denetleme ve belli prensipler altına girmeyi bizden başka neden kimse istemiyor inanın anlamıyorum. Bu işini düzgün yapan herkesin lehine olacak bir durum. Gayet tabi regüle bir sektöre dönüşüp kurallar ve zorunluluklar altında iş yapmak başlangıçta ekstra yükümlülükler ve zorluklar getirebilir. Ama daha sonra tüm ekosistem bundan pozitif faydalar görecektir. Zaten bizim sektörümüz de aynen finansal leasing, faktoring ve Bankacılık gibi denetlenen ve regüle bir sektör olsaydı son 1 yılda yaşanan zorluklar ve kayıplar söz konusu olmayacaktı."
TAMAMLANMAK ÜZERE
Ortadan kaybolan değerler ve kaynakların aslında ülkenin değerleri olduğunu ifade eden Vural Ak, "Zora düşen firmaların oluşturduğu sıkıntılar, hiçbir problemi olmayan bizim gibi firmaları da zan altında bırakıp sektörün adım kötüye çıkarabiliyor. Kamu tarafından ilgi kurumların bize bildirdiği bu konuda yapılan çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu ve kiralama sektörünün de diğer finansal şirketler statüsüne alınıp BDDK denetimine dahil olacağı şeklinde. Bu gecikmiş kararın sektörümüzün geleceği, müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve özellikle bize finansman ve kredi sağlayan bankalar açısından çok sağlıklı bir sonuç doğuracağına ve hayırlı olacağına inanıyorum" diye konuştu.
1 MİLYONLUK PAZARI EN AZ 5 YIL UNUTUN
YILLARCA Türkiye'de otomotiv pazarının büyümesinde kiralama sektörünün payı büyük. Yani 2015-2017 yıllan arasında 1 milyona yaklaşan satışlar markalardan çok kiralama şirketleriyle başarıldı. Ancak ekonomik dalgalanmaya birlikte finansal zorluk yaşayan kiralama şirketlerinin alımı kesmesinin de etkisiyle pazarda büyük daralma yaşandı. Ak, Türkiye' de yılda 1 milyon adede yakın zamanda ulaşmanın mümkün olmadığını, bunun İçin en az 5 sene olduğunu kaydediyor. Ak gerekçelerini İse şöyle anlatıyor: "Rekor pazar dönemlerinde markalar kendi araçlarını daha çok satmak için her türlü metodu kullandılar. Bu işe dünden gönüllü olan filo kiralama şirketleri baş roldeydi. Yüksek indirim oranıyla aldıklarını düşündükleri araçları kiralamayı planlıyorlardı belki ama yeterince müşteri yoktu. Her ay da müşterisi olmayan araçları satın almaya devam ediyorlardı. Bir sürü firma rasyonel olmayan fiyatlara inen kira fiyatlarını görünce ihtiyacından fazla araç kiraladı. Normalde bütçesi B sınıfı bir araca uygun düşen müşteri 2 -3 kademe üst sınıf araç aklı. Bankalar da biraz kontrolsüz şekilde sistemi finanse etti. Her şey içi boş ciro yapma çılgınlığına dönüşmüştü. Yılda 250 bin adede yakın aracı kiralama şirketlerinin aldı. Oysa gerçekte 2-3 yıl kontrat yaparak araç kiralaması mümkün bu kadar çok müşteri henüz yoktu piyasada. Bu şekilde satılan araçların önemli bir kısmı nihai kiralayana gitmeden 2.el piyasaya düşüp bir spot piyasa oluşturdu ve sektörün zararına yol açan şekle büründü."
0 notes
Text
Okullarda 'tatil zili' cuma çalacak
17 Eylül 2018 Pazartesi başlayan 2018-2019 eğitim öğretim yılı, 14 Haziran Cuma günü sona erecek. Öğrenciler, eğitim öğretim yılının yorgunluğunu yaz tatilinde atacak. Öğretmenlerin mesleki çalışmalarının ilk haftası 17-21 Haziran'da, 2. haftası da 24-28 Haziran'da olacak. Ortaokul son sınıf öğrencileri, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan merkezi sınav sonuçlarını 24 Haziran'da öğrenecek. Lise son sınıf öğrencileri ile mezunlar, 15 ve 16 Haziran'da Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) heyecanını yaşayacak. YKS Temel Yeterlilik Testi (TYT) ise 15 Haziran Cumartesi günü saat 10.15'te düzenlenecek. 16 Haziran Pazar günü saat 10.15'te Alan Yeterlilik Testi (AYT), 15.45'te ise Yabancı Dil Testi (YDT) uygulanacak. ÖSYM takvimine göre, YKS sonuçları, 18 Temmuz 2019'da açıklanacak. Öğrenciler, LGS ve YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih ve ardından da yerleştirme heyecanını yaşayacak. Yeni takvime göre ara tatiller yapılacak Milli Eğitim Bakanlığının yeni çalışma takvimine göre, 2019-2020 eğitim öğretim yılı bir hafta öne çekilerek 9 Eylül 2019'da başlatılacak. 18-22 Kasım 2019'da ilk ara tatil yapılacak. Yarıyıl tatili, 20-31 Ocak 2020 arasında olacak. İkinci yarıyıl eğitim öğretim dönemi 3 Şubat 2020'de başlayacak. 6-10 Nisan 2020'de ikinci ara tatil verilecek. 13 Nisan'da başlayacak ikinci dönemin ikinci yarısı ise 19 Haziran'da tamamlanarak 11 haftalık yaz tatiline girilecek. Read the full article
0 notes
Text
Boeing Ticari Uçak ve Satış Sonrası Hizmetler Pazarını 15 Trilyon$ olarak Öngörüyor https://ift.tt/2uwxxYE
Boeing Ticari Uçak ve Satış Sonrası Hizmetler Pazarını 15 Trilyon$ olarak Öngörüyor
20-yıllık öngörü, 6.3 Trilyon $ değerindeki 42,700+ yeni uçak için giderek artan bir talebin oluşacağını gösteriyor.
Satış Sonrası Hizmetler pazarının yıllık %4.2 büyümeyle 8.8 Trilyon $’lık bir değere ulaşarak dünya uçak filosunu geride bırakacağı öngörülüyor.
FARNBOROUGH, İngiltere, 17 Temmuz 2018 — Boeing ticari uçak pazarı için uzun vadeli tahminlerini yükseltti. Artan yolcu trafiği ve emekliye ayrılması beklenen uçaklar önümüzdeki 20 yıl içinde – 6.3 trilyon dolar değerinde – 42,730 yeni jete ihtiyaç doğuracak. Uçak sayısındaki artış satış sonrası hizmetlere olan talebi de artırarak toplam Pazar büyüklüğünün 15 Trilyon Dolara ulaşmasını sağlayacak.
Şirketin, dinamik Ticari Uçak ve Satış Sonrası Hizmetler pazarının ayrıntılı analizini de kapsayacak şekilde Ticari Pazar Görünümü (CMO) olarak yeniden adlandırdığı yıllık tahmin bugün Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarında açıklandı. Küresel uçak taşımacılığı tahminleri için endüstriyel bir ölçüt olarak kabul edilen 2018 CMO, önümüzdeki 20 yıl için öngörülen toplam uçak sayısının önceki tahminden yüzde 4.1 daha fazla olacağını ortaya koyuyor.
Boeing Ticari Uçaklar Pazarlama Başkan Yardımcısı Randy Tinseth “Yıllardır ilk kez dünyanın her bölgesinde ekonomilerin büyüdüğünü görüyoruz. Bu senkronize büyüme küresel hava taşımacılığı için daha fazla talep ve fırsat sağlıyor. Sadece gelişmekte olan Çin ve Hindistan pazarlarında değil, olgun Avrupa ve Kuzey Amerika pazarlarında da güçlü trafik eğilimleri görüyoruz. Küresel filonun eski uçakları da artık yaşlandığından, veriler yaşanan trafik artışıyla birlikte, uçaklar için büyük bir emeklilik dalgasının yaklaştığını da gösteriyor” dedi.
Filo verilerine göre, bugün 25 yaşın üzerinde 900’den fazla uçak var. 2020 ortalarına kadar yılda 500’ün üzerinde uçak – bugünkü oranın iki katı – emeklilik dalgasını körükleyerek 25 yaşına ulaşacak. Tinseth, öngörülerine göre oluşacak yeni uçak talebinin yüzde 44’üyle varolan uçakların yenileneceği, kalanların da gelecekteki büyümeyi destekleyeceğini söyledi.
Elde tutulacak uçaklar da dahil olmak üzere, küresel filonun 2037’ye kadar iki katı büyüyerek 48,540’a ulaşacağı tahmin ediliyor.
Dar gövde pazarı, son yılda yüzde 6.1 artış gösteren 31,360 yeni uçak talebiyle öngörülen süre içinde en fazla büyüyen pazar olacak. Bu 3.5 trilyon dolarlık pazarı, büyük oranda düşük fiyatla hizmet sunan havayollarının sürekli büyümesi, gelişmekte olan pazarlardaki güçlü talep ve Çin ve Güneydoğu Asya gibi pazarların artan yenileme talepleri yönlendiriyor.
Önümüzdeki 20 yıl içinde geniş gövdeli uçak pazarı yaklaşık 2.5 trilyon lira değerinde 8,070 yeni uçağa ihtiyaç duyacak. Geniş gövdeli uçak talebine, kısmen önümüzdeki on yılın başlarında başlayacak büyük yenileme dalgası kısmen de küresel filolarını genişletmek için 787 Dreamliner ve 777X gibi gelişmiş jetler satın alan havayolları öncülük edecek.
Ek olarak, Boeing önümüzdeki 20 yıl içinde geçen yılın tahminine oranla yüzde 60 daha fazla toplam 980 yeni üretim geniş gövdeli kargo uçağına ihtiyaç duyulacağını öngörüyor. Ayrıca, operatörlerin 1,670 dönüştürülmüş kargo uçağı satın alacağı tahmin ediliyor.
Boyuta göre 2037’ye kadar Yeni Uçak Teslimatları Uçak tipi Koltuk sayısı Toplam teslimat Pazar değeri Bölgesel jetler 90 ve altı 2,320 110 milyar $ Dar Gövdeli 90 ve üstü 31,360 3,480 milyar $ Geniş gövdeli 8,070 2,480 milyar $ Geniş gövdeli kargo ——— 980 280 milyar $ Toplam ——— 42,730 6,350 milyar $
Muazzam boyuttaki filo, tedarik zinciri desteğinden (parçalar ve parça lojistiği) havacılık hizmetlerine, bakım onarımdan mühendislik hizmetlerine, uçak modifikasyonlarına ve havayolu operasyonlarına uzanan güçlü ve giderek büyüyen bir talep doğuruyor. Önümüzdeki 20 yıl boyunca, Boeing ticari havacılık hizmetlerinin yıllık yüzde 4.4 büyüme ile 8.8 trilyon dolarlık bir pazar oluşturacağını öngörüyor.
Tinseth, “Ticari uçak işi, devasa bir hizmet sağlayıcıları ekosistemini besliyor. Ticari Uçak ve Satış Sonrası Hizmetler pazarının ayrıntılı analizininin sunduğu tam resim önümüzde 15 trilyon dolarlık bir ticari uçak pazarı olduğunu gösteriyor” dedi. Tinseth, şöyle devam etti: “Havayollarının giderek daha fazla dış kaynak kullandığı, veri ve veri analizlerinin uçak ve havayolu şebekelerinin giderek daha fazla güvenilir ve etkin olmasına yardımcı olduğu, yeni teknolojilerin yeni hizmet çözümleri sunduğu bir pazar görüyoruz. Tüm bu eğilimler, bir uçağın yaşamı için daha büyük entegre çözüm taleplerine yol açıyor.”
Hizmetlerde ana kategoriler, bir uçağın, sistemlerinin, parçalarının ve yapılarının uçuşa elverişliliğini sürdürmek ya da yeniden sağlamak için gereken görevleri içeren 2.3 trilyon liralık Bakım & Mühendislik pazarını da kapsamaktadır. Bir başka ana kategori ise, uçuş kabini, kabin hizmetleri, personel eğitimi ve yönetimi ve uçak operasyonlarını kapsayan 1.1 trilyon dolarlık Uçuş Operasyonları pazarıdır.
Satış Sonrası Hizmetler kategorisine göre 2037’ye kadar Ticari Havacılık Hizmetleri Hizmet kategorisi Pazar değeri Kurumsal & Dış 145 milyar $ Pazarlama & Planlama 540 milyar $ Uçuş Operasyonları 1,115 milyar $ Bakım & Mühendislik 2,365 milyar $ Yer & Kargo Operasyonları 4,665 milyar $
Yeni tahminde coğrafi ayrımına göre bakıldığında uçaklara ve hizmetlere olan talebin büyümekte olan pazarlardan geldiği görülüyor. Çin’i de kapsayan Asya-Pasifik bölgesi, toplam uçak teslimatlarının yüzde 40’ı ve toplam hizmetler değerinin yüzde 38’i ile liderliğini sürdürüyor. Kuzey Amerika ve Avrupa Asya Pasifik Bölgesinin ardından 2. ve 3. Sırada yer alıyor.
Bölgelere göre 2037’ye kadar ticari uçak pazarı Bölge Uçak teslimatları Hizmetler pazarı Asya Pasifik 16,930 3,365 milyar $ Kuzey Amerika 8,800 1,850 milyar $ Avrupa 8,490 1,875 milyar $ Ortadoğu 2,990 745 milyar $ Latin Amerika 3,040 515 milyar $ Rusya/B.D.T 1,290 265 milyar $ Afrika 1,190 215 milyar $ Toplam 42,730 8,830 milyar $
Daha önce Mevcut Pazar Görünümü diye bilinen CMO, ticari havacılık endüstrisinin en kapsamlı analizi ve en uzun soluklu jet uçakları tahmin raporu olarak kabul ediliyor. Tam rapora www.boeing.com/cmo adresinden ulaşılabilir.
İleriye Yönelik Bilgi, Risk ve Belirsizlikler İçerebilir
Bu açıklamadaki belirli ifadeler 1995 Özel Sektör Menkul Değerler Hukuk Davaları Reform Yasası’ndaki anlamında “ileriye dönük” olarak kabul edilebilir. “Beklemektedir”, “tahmin etmektedir”, “öngörmektedir”, “planlamaktadır”, “inanmaktadır” ve “değerlendirmektedir” ve benzeri kelimeler bu ileriye dönük beyanları tanımlamak için kullanılmıştır. İleriye dönük beyan örnekleri, gelecek planlarımıza, iş beklentilerimize, finansal durumumuza ve işletme sonuçlarına ilişkin ifadelerin yanısıra herhangi bir tarihi ya da güncel olguyla doğrudan ilişkisi olmayan diğer herhangi bir beyanı da kapsayabilir. İleriye dönük beyanlar, gelecek olaylar hakkında kesinliği kanıtlanamayabilen güncel varsayımlara dayalıdır. Bu beyanlar garanti değildir ve risklere, belirsizliklere ve durumlarda tahmin etmesi güç değişikliklere tabidirler.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ve küresel ekonomik durumlar, bizi ya da müşterilerimizi etkileyebilecek genel endüstri koşulları, daha önce ve zaman zaman Menkul Kıymetler ve Döviz Komisyonu’na başvurularımızda açıklanmış diğer önemli faktörler de dahil olmak üzere birçok faktör, gerçek olayların bu ileriye dönük beyanlardan somut şekilde farklı olmasına yol açabilmektedir. İleriye yönelik beyanlar, sadece söylendikleri tarih itibarıyla anlam ifade etmektedir ve yasa tarafından gerektirmediği takdirde bu yönde herhangi bir beyanı güncelleme ya da gözden geçirme yükümlülüğü üstlenmemekteyiz.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2Jw6i5f via IFTTT
0 notes
Text
Baskın seçim senaryosu 15 Temmuz 2018 Pazar
Baskın seçim senaryosu 15 Temmuz 2018 Pazar
Kerem Çalışkan yazdı… Türkiye’de siyaset 2019 Başkanlık seçimine endekslendi… Ancak 2019’dan önce erken seçim senaryoları da Ankara kulislerinde heyecanla konuşuluyor… Saray’da ortaya atılan seçim senaryolarından birinin tarihi hayli cazip: 15 Temmuz 2018 Pazar… Yani 10 ay sonra… Bazı çevrelere göre Saray’da, 15 Temmuz ‘Kahramanı’ Erdoğan’ı, 15 Temmuz ‘hainlerine’ karşı seçim yarışına sokma…
View On WordPress
0 notes
Text
TRT’nin yeniden yayın hayatına başlayan kültür ve sanat kanalı “TRT2”nin 27 Temmuz – 2 Ağustos 2020 tarihleri arasındaki, haftalık yayın akışına bu başlıktan ulaşabilirsiniz. Farklı kültür sanat içeriklerini ekrana taşıyan TRT 2’de; sinemadan müziğe, resimden edebiyata, tarihten felsefeye kadar birçok alanı konu alan yapımlar izleyici ile buluşuyor.
Yayın akışında oluşacak değişiklikler ve akıştaki eksiklikler; öğrendiğimiz anda akışa eklenecektir.
TRT2 27 Temmuz – 2 Ağustos 2020 – Haftalık Yayın Akışı: [su_spacer] [su_tabs] [su_tab title=”Pazartesi”] 27 Temmuz 2020 Pazartesi: 05:58 İstiklal Marşı 06:00 Nakkaşın Fırçası 06:30 Opera Dünyası 07:00 Pera Konserleri 08:00 Sinema Dünyası 08:30 Aykut Köksal İle Mimarlık Söyleşileri 09:20 Destansı Kareler 09:30 Resim Sevinci: Bob Ross 10:00 Tiyatro Dünyası 10:30 Sarayın Lezzetleri 11:00 Hülya Koçyiğit İle Film Gibi Hayatlar 12:00 Tarihin Ruhu 12:30 Sinema + 13:00 Bir Resim Bir Hikaye 13:30 Karalama Defteri 14:00 Kısa Bir Ara 14:20 Randevu 14:30 Koleksiyoner 15:00 Anjelika Akbar İle Sesler 15:30 Bir Zamanlar 16:00 Kelimeler Ve Şeyler 17:00 Günseli Kato İle Hasılıkelam 17:30 Bizim Resmimiz 18:00 Hayat Sanat 18:30 Berceste 18:45 Yeryüzleri 18:50 Türkiye Atlası 19:00 Geleneğin Kalp Atışları 20:00 Yabancı Sinema “İz Sürücü” (Stalker) (1979) (Yönetmen: Andrei Tarkovsky) 22:45 Kısa Bir Ara 23:00 İnsanlık Hali 00:00 Hayat Sanat 00:30 Yabancı Dizi – Bron /Broen 01:30 Yabancı Sinema “İz Sürücü” (Stalker) (1979) (Yönetmen: Andrei Tarkovsky) (Tekrar) 04:30 Geleneğin Kalp Atışları [/su_tab] [su_tab title=”Salı”] 28 Temmuz 2020 Salı: 05:28 İstiklal Marşı 05:30 Bizim Resmimiz 06:00 Sinema Dünyası 06:30 Hayat Sanat 07:00 Sinema + 07:30 Günseli Kato İle Hasılıkelam 08:00 Nakkaşın Fırçası 08:30 Sarayın Lezzetleri 09:00 Eskici 09:30 Resim Sevinci: Bob Ross 10:00 Evliya Çelebi 10:45 Ahenk 11:00 Geleneğin Kalp Atışları 12:00 Tarihin Ruhu 12:30 Hayat Sanat 13:00 Bir Resim Bir Hikaye 13:30 Opera Dünyası 14:00 Anadolu Arkeolojisi 14:30 Koleksiyoner 15:00 Aramızda Müzik Var 15:50 Fotoğraflar 16:00 İnsanlık Hali 17:00 Geri Dönüşen Sanat 17:20 Kısa Bir Ara 17:30 Sinema Dünyası 18:00 Hayat Sanat 18:30 Tiyatro Dünyası 19:00 Bir Resim Bir Hikaye 19:30 Tarihin Ruhu 20:00 Düşüncenin Seyir Defteri 21:00 Yabancı Sinema “Dolunay Zamanı” (Shabi Ke Mah Kamel Shod / When The Moon Was Full) (2019) (Yönetmen: Narges Abyar) 23:15 İhmal Edilebilir Nasihatler 00:10 Randevu 00:15 Türkiye Atlası 00:30 Yabancı Dizi – Bron /Broen 01:30 Yabancı Sinema “Dolunay Zamanı” (Shabi Ke Mah Kamel Shod / When The Moon Was Full) (2019) (Yönetmen: Narges Abyar) (Tekrar) 03:45 İhmal Edilebilir Nasihatler 04:50 Bir Resim Bir Hikaye [/su_tab] [su_tab title=”Çarşamba”] 29 Temmuz 2020 Çarşamba: 05:18 İstiklal Marşı 05:20 Berceste 05:30 Murat Boncuk’la Atölye 06:00 Karalama Defteri 06:30 Hayat Sanat 07:00 Evliya Çelebi 07:45 Opera Dünyası 08:15 İzler Suretler 08:30 Kelimeler Ve Şeyler 09:30 Resim Sevinci: Bob Ross 10:00 Sinema Dünyası 10:30 Murat Boncuk’la Atölye 11:00 Düşüncenin Seyir Defteri 12:00 Tarihin Ruhu 12:30 Hayat Sanat 13:00 Bir Resim Bir Hikaye 13:30 Hülya Koçyiğit İle Film Gibi Hayatlar 14:30 Koleksiyoner 15:00 Sarayın Lezzetleri 15:30 Tiyatro Dünyası 16:00 İhmal Edilebilir Nasihatler 17:00 Muasır 17:30 Bir Zamanlar 18:00 Hayat Sanat 18:30 Koleksiyoner 19:00 Günseli Kato İle Hasılıkelam 19:30 Anadolu Arkeolojisi 20:00 Evliya Çelebi 20:30 Kısa Bir Ara 20:50 Randevu 21:00 Yerli Sinema “Trileçe” (2018) (Yönetmen: Ahmet Sönmez) 23:00 Edebiyat Söyleşileri 00:00 Hayat Sanat 00:30 Yabancı Dizi – Bron /Broen 01:30 Yerli Sinema “Trileçe” (2018) (Yönetmen: Ahmet Sönmez) (Tekrar) 03:30 Edebiyat Söyleşileri 04:30 Evliya Çelebi [/su_tab] [su_tab title=”Perşembe”] 30 Temmuz 2020 Perşembe: 04:58 İstiklal Marşı 05:00 Günseli Kato İle Hasılıkelam 05:30 Düşüncenin Seyir Defteri 06:30 Hayat Sanat 07:00 Aramızda Müzik Var 07:50 Fotoğraflar 08:00 Tiyatro Dünyası 08:30 Ahenk 08:50 Berceste 09:00 Muasır 09:30 Resim Sevinci: Bob Ross 10:00 Karalama Defteri 10:30 Anadolu Arkeolojisi 11:00 Aykut Köksal İle Mimarlık Söyleşileri 11:50 Destansı Kareler 12:00 Tarihin Ruhu 12:30 Hayat Sanat 13:00 Bir Resim Bir Hikaye 13:30 Evliya Çelebi 14:00 Sinema Dünyası 14:30 Koleksiyoner 15:00 Eskici 15:30 Bizim Resmimiz 16:00 Edebiyat Söyleşileri 17:00 Murat Boncuk’la Atölye 17:30 Konsere Davet 18:00 Hayat Sanat 18:30 İzler Suretler 18:45 Sinema + 19:30 Hülya Koçyiğit İle Film Gibi Hayatlar 20:30 Yabancı Sinema “Aile Reisi” (Mahana / The Patriarch) (2016) (Yönetmen: Lee Tamahori) 22:30 Felsefe Söyleşileri 23:30 Anjelika Akbar İle Sesler 00:00 Hayat Sanat 00:30 Yabancı Sinema “Aile Reisi” (Mahana / The Patriarch) (2016) (Yönetmen: Lee Tamahori) (Tekrar) 02:30 Sinema + 03:00 Yabancı Dizi – Bron /Broen 04:00 Felsefe Söyleşileri [/su_tab] [su_tab title=”Cuma”] 31 Temmuz 2020 Cuma: 04:58 İstiklal Marşı 05:00 Anjelika Akbar İle Sesler 05:30 Tarihin Ruhu 06:00 Bir Resim Bir Hikaye 06:30 Hayat Sanat 07:00 Hülya Koçyiğit İle Film Gibi Hayatlar 08:00 Bizim Resmimiz 08:30 Murat Boncuk’la Atölye 09:00 Sinema + 09:30 Resim Sevinci: Bob Ross 10:00 Nakkaşın Fırçası 10:30 Anjelika Akbar İle Sesler 11:00 İnsanlık Hali 12:00 Tarihin Ruhu 12:30 Hayat Sanat 13:00 Bir Resim Bir Hikaye 13:30 Tiyatro Dünyası 14:00 Nakkaşın Fırçası 14:30 Koleksiyoner 15:00 Konsere Davet 15:30 Evliya Çelebi 16:00 Felsefe Söyleşileri 17:00 Anadolu Arkeolojisi 17:30 Geri Dönüşen Sanat 17:45 Destansı Kareler 18:00 Hayat Sanat 18:30 Randevu 18:50 Fotoğraflar 19:00 Karalama Defteri 19:30 Muasır 20:00 Opera Dünyası 20:30 Belgesel Beethoven 21:30 Yabancı Sinema “Beyaz Diş” (Croc-Blanc / White Fang) (2018) (Yönetmen: Alexandre Espigares) 23:15 Yabancı Sinema “Esma’nın Sırrı” (Grbavica) (2006) (Yönetmen: Jasmila Zbanic) 01:30 Karalama Defteri 02:00 Aramızda Müzik Var 02:45 Fotoğraflar 03:00 Yabancı Dizi – Bron /Broen 04:00 Muasır 04:30 Konsere Davet [/su_tab] [su_tab title=”Cumartesi”] 1 Ağustos 2020 Cumartesi: 04:58 İstiklal Marşı 05:00 Sinema + 05:30 Opera Dünyası 06:00 Sarayın Lezzetleri 06:30 Hayat Sanat 07:00 Bir Zamanlar 07:30 Nakkaşın Fırçası 08:00 Sinema Dünyası 08:30 Karalama Defteri 09:00 Tiyatro Dünyası 09:30 Kısa Bir Ara 09:45 Yabancı Sinema “Beyaz Diş” (Croc-Blanc / White Fang) (2018) (Yönetmen: Alexandre Espigares) (Tekrar) 11:30 Aramızda Müzik Var 12:10 Fotoğraflar 12:20 Yeryüzleri 12:30 Resim Sevinci: Bob Ross 13:00 Sarayın Lezzetleri 13:30 Anadolu Arkeolojisi 14:00 Belgesel Beethoven 15:00 Sinema + 15:30 Tarihin Ruhu 16:00 Anjelika Akbar İle Sesler 16:30 Hülya Koçyiğit İle Film Gibi Hayatlar 17:30 Kısa Bir Ara 17:45 Evliya Çelebi 18:10 Müzelerin Yıldızları 18:20 Yeryüzleri 18:30 Kelimeler Ve Şeyler 19:30 Eskici 20:00 Bir Resim Bir Hikaye 20:30 Konsere Davet 21:00 Randevu 21:15 Film Önü 21:30 Yabancı Sinema “Yeşil Rehber” (Green Book) (2018) (Yönetmen: Peter Farrelly) (TV ‘de İlk) 23:40 Film Arkası 00:15 Kelimeler Ve Şeyler 01:15 Film Önü 01:30 Yabancı Sinema “Yeşil Rehber” (Green Book) (2018) (Yönetmen: Peter Farrelly) (Tekrar) 03:45 Film Arkası 04:15 Düşüncenin Seyir Defteri [/su_tab] [su_tab title=”Pazar”] 2 Ağustos 2020 Pazar: 05:13 İstiklal Marşı 05:15 Geri Dönüşen Sanat 05:30 Muasır 06:00 Pera Konserleri 07:00 Resim Sevinci: Bob Ross 07:30 Koleksiyoner 08:00 Kelimeler Ve Şeyler 09:00 Kısa Bir Ara 09:15 Evliya Çelebi 09:45 Western Kuşağı “Vahşi Mücadele” (Gunfight At The O.K. Corral) (1957) (Yönetmen: John Sturges) 12:00 Hülya Koçyiğit İle Film Gibi Hayatlar 13:00 Konsere Davet 13:30 Pazar Konseri 14:45 Müzelerin Yıldızları 15:00 Karalama Defteri 15:30 Tarihin Ruhu 16:00 Muasır 16:30 Eskici 17:00 Günseli Kato İle Hasılıkelam 17:30 Geri Dönüşen Sanat 17:50 İzler Suretler 18:00 Sinema + 18:30 Anadolu Arkeolojisi 19:00 Aramızda Müzik Var 19:50 Kısa Bir Ara 20:00 Sarayın Lezzetleri 20:30 Anjelika Akbar İle Sesler 21:00 Fotoğraflar 21:15 Film Önü 21:30 Yabancı Sinema “Müdür” (The Warden) (2019) (Yönetmen: Nima Javidi) 23:10 Film Arkası 23:45 Hülya Koçyiğit İle Film Gibi Hayatlar 00:40 Film Önü 01:00 Yabancı Sinema “Müdür” (The Warden) (2019) (Yönetmen: Nima Javidi) (Tekrar) 02:45 Film Arkası 03:15 Western Kuşağı “Vahşi Mücadele” (Gunfight At The O.K. Corral) (1957) (Yönetmen: John Sturges) (Tekrar) [/su_tab] [/su_tabs]
TRT2 kanalının uydu frekans bilgileri ve platform kanal numaraları ise şu şekilde:
TRT2 Frekans 01
TRT2 Frekans 02
TRT2 – 27 Temmuz – 2 Ağustos 2020 – Haftalık Yayın Akışı TRT'nin yeniden yayın hayatına başlayan kültür ve sanat kanalı “TRT2”nin 27 Temmuz - 2 Ağustos 2020 tarihleri arasındaki, haftalık yayın akışına bu başlıktan ulaşabilirsiniz.
#1 Ağustos 2020#1 Ağustos 2020 Cumartesi#1 Ağustos 2020 Cumartesi Yayın Akışı#1 Ağustos 2020 Yayın Akışı#2 Ağustos 2020#2 Ağustos 2020 Pazar#2 Ağustos 2020 Pazar Yayın Akışı#2 Ağustos 2020 Yayın Akışı#22 - 2 Ağustos 2020 Yayın Akışı#27 - 2 Ağustos 2020 Haftalık Yayın Akışı#27 - 2 Ağustos 2020 Haftanın Filmleri#27 Temmuz - 2 Ağustos 2020 Haftalık Yayın Akışı#27 Temmuz - 2 Ağustos 2020 Haftanın Filmleri#27 Temmuz - 2 Ağustos 2020 Yayın Akışı#27 Temmuz 2020#27 Temmuz 2020 Pazartesi#27 Temmuz 2020 Pazartesi Yayın Akışı#27 Temmuz 2020 Yayın Akışı#28 Temmuz 2020#28 Temmuz 2020 Salı#28 Temmuz 2020 Salı Yayın Akışı#28 Temmuz 2020 Yayın Akışı#29 Temmuz 2020#29 Temmuz 2020 Çarşamba#29 Temmuz 2020 Çarşamba Yayın Akışı#29 Temmuz 2020 Yayın Akışı#30 Temmuz 2020#30 Temmuz 2020 Perşembe#30 Temmuz 2020 Perşembe Yayın Akışı#30 Temmuz 2020 Yayın Akışı
0 notes
Text
Uyuşturucudan ölüm azaldı, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaç kullanımı arttı
12 Temmuz 2020, Pazar 11:46
İstanbul
İçişleri Bakanlığı, 2020’nin ilk 6 ayındaki uyuşturucuyla mücadele çalışmalarını ve alınan sonuçları içeren raporu yayınladı. Rapora göre, uyuşturucudan ölümde azalma, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaç kullanımında artış var. Raporda, doktor kontrolünde alınması gereken kırmızı-yeşil reçeteye tabi sentetik ilaçların kullanımında belirgin bir artışın olduğunu belirten Öğr. Gör. Barış Tuncer, “Uyuşturucu maddeye ulaşamayan kişiler, sahte reçete düzenleyerek bu ilaçları temin ediyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da yapılan sahte reçete operasyonuna dikkat çeken İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel, “Burada amaç dışı ilaç temininde emeklilerin bilgileri kullanılmış. Mücadele edilmesi gereken kısım hekimlerin şifreleriyle sahte reçete üreten kişiler” dedi.
İçişleri Bakanlığı, 2020 yılının ilk 6 ayındaki uyuşturucuyla mücadele çalışmalarını ve alınan sonuçları içeren raporu yayınladı. 1 Ocak-22 Haziran 2020 tarihleri arasındaki operasyonlara ilişkin verileri içeren raporda, çarpıcı rakamlar yer aldı. Raporda, yılın ilk 6 ayında ülke genelinde 63 bin 281 uyuşturucu operasyonu düzenlendiği, operasyonlarda, 21 ton 461 kilogram esrar, 4 ton 463 kilogram eroin, 1 ton 76 kilogram metamfetamin, 332 kilogram bonzai, 225 kilogram kokain, 16 milyon 830 bin 497 kök haşhaş ele geçirildiği belirtildi. Operasyonlarda gözaltına alınan 90 bin 844 şüpheliden 9 bin 456’sı tutuklanarak cezaevine konuldu. Uyuşturucu kullandığından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısında azalma olduğu belirtilen raporda, 2015’te 590, 2016’da 920, 2017’de 941 ve 2018’de 657 iken geçen yıl bu sayı 342 olarak kayıtlara geçtiği ifade edildi. Uyuşturucuyla mücadele operasyonları ve farkındalık çalışmaları sayesinde, son 3 yılda uyuşturucudan kaynaklı yaşamını yitiren kişi sayısı 599 azaldı.
SAHTE REÇETE ŞEBEKESİNE OPERASYON DÜZENLENMİŞTİ
Raporu değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Program Başkanı ve Aile Danışmanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, uyuşturucuya bağlı ölümlerde azalış olduğunu ancak doktor kontrolünde kullanılması gereken kırmızı-yeşil reçeteye tabi sentetik ilaçların kullanımında belirgin bir artışın görüldüğünü ifade etti. Geçtiğimiz günlerde Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de doktorların e-reçete şifrelerini kullanarak uyuşturucu etken maddesi içeren ve uyuşturucu bağımlılarının tedavisinde kullanılan ‘Lyrica’ isimli ilacı aldığı tespit edilen şebekeye operasyon düzenlemişti. Operasyonda, emekli vatandaşların kimlik bilgilerini kullanarak 130 adet sahte reçete çıkardığı belirlenen şüphelilerin, kamuyu 250 bin TL zarara uğrattığı ve sahte reçetelerle aldıkları ilaçları uyuşturucu bağımlılarına sattığı tespit edildi.
İLACI BAŞKASININ ADINA YAZDIRIYORLAR
Doktor kontrolünde kullanılması gereken bazı ilaçların sahte reçete ile temin edildiğini anlatan Öğr. Gör. Barış Tuncer, “Uyuşturucu ve psikotrop özelliği olan ilaçlar var. Bu ilaçlara sentetik ecza ismi veriliyor. Bu ilaçlar yeşil ve kırmızı reçeteyle satılıyor ve doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor. 2018’de 2 milyon sentetik ecza ele geçirildi. 2020’nin ilk 6 ayına baktığımızda ise ele geçirilen miktar 1,5 milyon. Kalan 6 ayda da bu kadar geçirilirse yakalanan miktar 3 milyona ulaşacak. Bu ilaçların amaç dışı kullanımı, suistimali katlanarak artıyor. Aradığı uyuşturucu maddeye ulaşamayan kişiler, sahte reçetelerle başkasının adına yazdırarak bu ilaçları tercih ediyorlar. Bu konuda acilen önlem alınması bu kontrollerin artırılması gerekiyor. İçişleri Bakanlığı’nın başarılı operasyonları var. Yani çok fazla sayıda uyuşturucu madde yakalanıyor. Fakat uyuşturucu arzının azalmasına rağmen, uyuşturucu tacirleri farklı maddeleri piyasaya sunabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
AKRAN BASKISI MADDE KULLANIMINA TEŞVİK EDİYOR
Madde kullanımı açısından en riskli dönemin ergenlik dönemi yani 15-24 yaş arası olduğunu belirten Öğr. Gör. Tuncer, “Uyuşturucu madde kullanan gençlerin yüzde 75’i bunu arkadaşları ve yakın çevrelerinden alıyorlar. Yani bir anlamda akran baskısı söz konusu. Bu noktada anne babalara naçizane bir tavsiyem olacak. Çocuklarına kesinlikle akran baskısına direnebilmeyi, ‘hayır’ demeyi öğretmeleri gerekiyor. Çocuklarının arkadaşlarını ve arkadaşlarının ailelerini tanımaları gerekiyor. Çocuklarının nerede, ne zaman, kiminle olduğunu bilmeleri önemli. Çocuk çok fazla para harcamaya başladıysa, ders başarısı düştüyse, okul devamsızlığı varsa, dikkat dağınıklığı yaşıyorsa vücudunun farklı yerlerinde morluk ve kırmızılık görülüyorsa, ailesinden uzaklaşmaya başladıysa, sürekli yalnız kalmak istiyorsa davranışlarında öfke patlaması gibi değişimler görünüyorsa ailelerin bu belirtileri dikkate alması gerekiyor” diye konuştu.
“HEKİMLERİN KAŞELERİNİ KULLANARAK SAHTE REÇETE ÜRETEBİLİYORLAR”
Eczacıların e-reçetenin sahte olup olmadığını anlamasının güç olduğunu belirten İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel ise şunları söyledi:
“Kırmızı ya da yeşil reçeteyle yani özel reçeteler ile hastalara verdiğimiz bazı ilaçlar var. Bunlar morfin türevleri ya da sinir hücrelerini uyuşturarak tedavide kullanılan ilaçlar olabilir. Bu ilaçların yüzde 95 ila 97’si devletin kurduğu elektronik reçete sistemiyle hastaya veriliyor. Halen çok az miktarda kağıt reçete kullandığımız da oluyor. Suistimal boyutunda kırmızı ya da yeşil reçetelere bir şekilde ulaşan kişiler, hekimlerin kaşelerini kullanarak sahte reçete üretebiliyorlar. Doktorların reçete yazdığı şifreler bir şekilde ele geçirilerek sahte reçete üretilebiliyor. Burada olay aslında Emniyet’in sorumluluğunda. Çünkü bizim eczane olarak elektronik yazılan reçetenin sahte olup olmadığını anlama ihtimalimiz yok.”
“KEPENK ARKASINDAN ÇALIŞMA BAŞARILI SONUÇLAR VERDİ”
Gece nöbetinde uygulanan kepenk arkasından çalışma sisteminin başarılı sonuçlar verdiğini söyleyen Zozan Padel, “İstanbul’da yaklaşık 3 yıldır gece 12.00’den sonra kepenk arkasından çalışıyoruz. Hastalarımız bundan dönem dönem rahatsız oldular ama burada amacımız toplumun ve eczacının güvenliğini sağlamak. O ilacı almak için gecenin bir yarısı eczaneye gelen kişi aslında bağımlılığın tepe noktasında, muhakkak ilaca ulaşması gereken kişi oluyor. Bu kişi zarar verici olabilir. Bu uygulama sonrası gasp amaçlı eczaneden alınan uyuşturucu ya da çalınan uyuşturucu ilaç oranında ciddi bir azalma var. Mücadele edilmesi gereken kısım hekimlerin şifrelerini alarak hekimin bilgisi dışında sahte reçete üretiminin engellenmesi” ifadelerini kullandı.
AİLELER ÇOCUKLA GÜÇLÜ BİR İLETİŞİMDEN YANA
Çocukların bu tür maddeler ile tanışmasından endişeli olan aileler ise gerekli önlemleri almaya çalışıyor. Büyüdüklerinde çocuklarının arkadaşlarıyla iletişim halinde olacağını belirten bir anne, “Çocuklarım henüz küçük ancak ileride arkadaşlarını tanımak isterim, arada sırada çantalarını kontrol ederim. Bir anne olarak elimden ne gelirse yaparım. Çocuklarımla her konuda genel olarak bir iletişim halindeyiz. Bu tür maddelerle ilgili de onları bilgilendiririm” dedi. Aile ve çocuk arasında sıkı bir iletişim olması gerektiğini söyleyen bir başka ebeveyn ise “Aile ve çocuk arasında sıkı bir iş birliği, güçlü bir iletişim olmalı. Çocukları takip etmek gerektiğini düşünüyorum. Bazen bilgileri dahilinde, bazen de onlardan habersiz bir şekilde çocukları takip etmek gerekiyor” diye konuştu.
İletişim çağında olunduğunu hatırlatan bir başka vatandaş da “Ailelerin çok dikkat etmeleri lazım. Artık iletişim çağındayız ve çocuklar birçok şeye çok daha çabuk ulaşıyor. Hangi sitelere girdiklerini, kimlerle görüştüklerini, onları çok fazla sıkmadan uzaktan takip etmeliyiz. Acaba kiminle görüşüyor, ne yapıyor ve nerelere gidiyor? Bunların cevaplarının önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
DHA
The post Uyuşturucudan ölüm azaldı, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaç kullanımı arttı appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2Wd60JH via IFTTT
0 notes
Text
YKS Nedir? Yükseköğretim Kurumları Sınavı Hakkında Her Şey
2017-2018 eğitim öğretim yılı itibarıyla üniversiteye giriş sınav sistemi değiştirildi. Bir önceki sınav sistemi olan ÖSYS (Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sınavı) yerine YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) getirildi.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Nedir?
Yeni getirilen sınav sistemi ile beraber üniversite adayları Yükseköğretim Kurumları Sınavı yani YKS sınavına girecekler. Yeni sınav sistemi üç ayrı oturumdan oluşuyor. Bu oturumları sıralayacak olursak: 1. Oturum: Temel Yeterlilik Testi (TYT) 2. Oturum: Alan Yeterlilik Testi (AYT) 3. Oturum: Yabancı Dil Testi (YDT)
Temel Yeterlilik Testi (TYT) Nedir?
Birinci oturum olarak geçen Temel Yeterlilik Testi (TYT), 120 sorudan oluşmaktadır. Üniversite adaylarına bu soruları çözmeleri için 135 dakika süre verilmektedir. TYT’de adaylardan sorularda verilen bilgileri muhakeme etmesi ve süreyi iyi kullanması istenmektedir. TYT, eski sistemde YGS’nin yerine geçmiştir. TYT oturumu Cumartesi günü, saat 10:15’de başlayacaktır. Temel Yeterlilik Testi’nde ağırlıklı olarak 9. ve 10. sınıf dersleri konularından soru sorulmaktadır. Toplam sorulan 120 soru şu şekilde ayrılmıştır: 40 Soru Türkçe 20 Soru Sosyal (5 Tarih, 5 Coğrafya, 5 Felsefe, 5 Din) (Din testi çözmekten muaf olan öğrenciler için 5 adet fazladan Felsefe sorusu vardır.) 40 Soru Matematik 20 Soru Fen (7 Fizik, 7 Biyoloji, 6 Kimya) Adayların TYT puanı hesaplanması bazı zorunluluklar belirlenmiştir. Sınava girenler Türkçe ya da Matematik testlerinin en az birinden 0.5 Net yapmak zorundadır. Aksi takdirde puanları hesaplanmayacaktır. Aynı kural AYT ve YDT için de geçerlidir. Örnek verecek olursak bir üniversite adayı TYT sınavında Türkçe testinden 1 net ve matematik testinden -1 net yaparsa puanı hesaplanır. Türkçe testinden 0.5 net yapan bir aday matematik testinden -10 net yapsa bile Türkçe testi 0.5 net kuralını sağladığı için bu adayın TYT puanı hesaplanmaktadır. ÖSYM tarafından TYT testi baraj puanı 150 olarak belirtilmiştir. TYT sınavına giren adaylar 150 ve üstü puan aldıklarında 2 yıllık fakültelere yani Önlisans bölümlerine tercih yapabiliyorlar. TYT sınavından 200 veya daha yüksek puan aldığınız durumda bu puanınızı bir sonraki sene de kullanabiliyorsunuz. Yani 2018 yılında 250 puan aldığınız TYT sınav puanınızı 2019 yılında TYT’ye girmeden o yıl için kullanabiliyorsunuz.
Alan Yeterlilik Testi (AYT) Nedir?
Alan Yeterlilik Sınavı (AYT) ise ikinci oturum olarak belirlenmiştir. Bu testin genel puana etkisi %60 olarak belirlenmiştir. İkinci oturumda üniversite adayları genel olarak 11. ve 12. sınıf derslerinden sorumlu tutulmuştur. Bu oturumda 160 soru sorulmuştur. Bu soruları çözmek için adaylara 180 dakika süre verilmiştir. Eski sınav sisteminde LYS’nin yerine geçmiştir. AYT oturumu Pazar günü saat 10:15’de başlayacaktır. AYT’ye giren adaylara tek bir kitapçık verilir. Bu kitapçıkta Sözel (TS), Sayısal (MF) ve Eşit Ağırlık (TM) puan türlerinin soruları yer almaktadır. Ancak siz hangi puan türünü etkileyen soruları çözerseniz puanınız ona göre hesaplanacaktır. Yani matematik testi çözen birinin yaptığı doğru ve yanlışlar o kişinin Sözel puanını etkilemeyecektir. Aynı şekilde sosyal testi çözen bir adayın Sayısal puanı etkilenmeyecektir. İkinci oturumda bulunan testler ve soru sayıları şu şekildedir: Türk Dili ve Edebiyatı – Sosyal Bilimler 1: 40 soru Matematik: 40 soru Fen Bilimleri: 40 soru Sosyal Bilimler 2: 40 soru Puan türlerine göre çözülmesi gereken testler ise şu şekildedir: SAYISAL: Matematik ve Fen Bilimleri SÖZEL: Türk Dili ve Edebiyatı – Sosyal Bilimler 1 ve Sosyal Bilimler 2 EŞİT AĞIRLIK: Matematik ve Türk Dili ve Edebiyatı – Sosyal Bilimler 1 ÖSYM, sınav sistemini değiştirdikten sonra puanların hesaplanabilmesi için yeni düzenlemeler yaptı. AYT puanınızın hesaplanması için ilk olarak TYT puanınızın 150 ve üzeri bir puanda olması gerekmektedir. Sadece 150 puanı geçmeniz yetmiyor, bunun yanında TYT’de Türkçe ya da Matematik testlerinin en az birinden 0.5 net yapmanız gerekmektedir. AYT sınavında puanınızın hesaplanması için ise yapmanız gereken puanınızın hesaplanmasını istediğiniz puan türünün testlerinin en az birinden 0.5 net yapmaktır. Örnek verecek olursak Sözel puanının hesaplanmasını isteyen bir aday Edebiyat-Sosyal 1 ya da Sosyal 2 testlerinin en az birinden 0.5 net yapması gerekmektedir. Sayısal puanı hesaplanmasını isteyen aday ise Matematik ya da Fen Bilimleri testlerinin en az birinden 0.5 net yapması gerekmektedir.
Yabancı Dil Testi (YDT) Nedir?
Üçüncü oturum olan Yabancı Dil Testi (YDT), Dil bölümlerini tercih etmek isteyen adaylar için hazırlanan özel bir testtir. AYT’ye giren herkes YDT sınavına da girebilir. Yabancı Dil Testi, AYT sınavından sonra Pazar günü saat 15:45’te yapılmaktadır. Adaylara 80 soru sorulmuştur ve sorular için 120 dakika süre verilmiştir. YDT’de Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça dillerinde sınavlar yapılmaktadır. Her dil için farklı soru kitapçığı bulunmaktadır. Adaylara sınava başvururken belirttikleri yabancı dile ait soru kitapçığı verilecektir. Adaylar da sadece bu kitapçıkları çözeceklerdir. YDT puanınızın hesaplanması için TYT puanınızın en az 150 puan olması gerekmektedir. 150 puan yapsanız bile TYT’de Türkçe ya da Matematik testlerinin en az birinden 0.5 net yapmanız gerekmektedir. Bu koşulları sağladıktan sonra YDT’de ise 80 sorudan en az 0.5 net yapmanız gerekmektedir. Bu koşulları sağladığınız durumda YDT puanınız hesaplanacaktır. Üçüncü oturumda yani YDT’de kazandığınız puanı sadece Dil bölümleri seçerken kullanabilirsiniz. AYT’de bulunan Sayısal, Sözel ve Eşit Ağırlık gibi puan türleri YDT’de DİL puan türü olarak belirlenmiştir. YDT sınavına giren öğrenciler –DİL bölümü tercih edecek kişiler- AYT oturumuna girmek zorunda değildirler. TYT ve YDT oturumlarına girmeleri DİL bölümlerinde tercih yapmaları için yeterli olacaktır. Aynı zamanda AYT sınavına girmeniz YDT puanınızı etkilemediği gibi YDT sınavına girmeniz de AYT puanınızı etkilemeyecektir. Kendinizi deneme amacıyla AYT sınavına da girebilirsiniz.
YKS Sınav Ücretleri Ne Kadardır?
ÖSYM, adayların sınav başvuruları alırken onlardan bir ücret talep eder. Bu ücret YKS sınavı için üç oturum için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Siz hangi oturumlara girmek istiyorsanız sadece o oturumların ücretini ödemeniz yeterlidir. Sadece TYT’ye girecek olan üniversite adaylarının 70 TL ödemesi yeterlidir. Hem TYT, hem AYT oturumlarına girmek isteyen adaylar ise 140 TL ödemeleri gerekmektedir. Dil puanı için hem TYT, hem de YDT oturumlarına girmek isteyen adaylar da aynı şekilde 140 TL ödeme yapmaları gerekmektedir. TYT, AYT ve YDT oturumlarının hepsine girmek isteyen adaylar ise 210 TL başvuru ücreti yatırmaları gerekmektedir.
2020 YKS Sınavı ve Başvuru Tarihleri Ne Zaman?
2019-2020 eğitim öğretim yılında yapılacak olan YKS sınavı tarihleri açıklandı. Birinci oturum TYT, 20 Haziran 2020 Cumartesi tarihinde yapılacak. İkinci ve üçüncü oturum olan AYT ve YDT ise 21 Haziran 2020 Pazar günü yapılacaktır. Sınava başvuru yapmak isteyen adaylar 6 Şubat – 3 Mart arasında başvurmaları gerekmektedir. 2020 YKS sınavının sonuçları ise 23 Temmuz’da açıklanacaktır. YKS sınavı ile ilgili cevabını bulamadığınız ya da aklınıza takılan herhangi bir soru varsa aşağı kısımda bulunan yorumlar bölümünde sorularınızı sorabilirsiniz. Read the full article
0 notes
Text
2019 Resmi tatil günleri: Nereye gidebiliriz?
2018 İçin geri sayıma geçtik: Yeni yıl bol tatilli günleriyle adım adım yaklaşıyor. Resmi ve dini tatil günlerine bakarak tatil planlarını kafanda kurmaya başlamışsındır. Tempolu bir yıl seni bekliyor: Arada bir şehirden kaçış şart. Ee haliyle resmi tatiller de bu konuda işini baya bir kolaylaştıracak. İşte sana gezeceğin yerleri belirlemen ve maddi durumunu kontrol etmen için bir fırsat. Öncelikle izinli olduğun günleri görelim; ardından Türkiye haritasında gezelim. Senin için birkaç kaçış önerim olacak. İŞTE 2019 RESMİ TATİL TAKVİMİN!
YILBAŞI TATİLİ: ULUDAĞ'IN ZİRVESİNDE Pazartesi gecesi 2018 yılının son günü, 2019 yılının ilk günü ise Salı günü olacak. Pazartesi günü izin alabilirsen 4 günlük bir tatil bekliyor. Tabii hafta sonu tatil olan bir işin varsa... Malum çalıştığın sektör sana bir gün mü yoksa iki gün mü izin tanıyor; değişir. Tek bildiğim; Yeni Yıl'ı bir dağ zirvesinde geçirebilmek için yeterince şanslıysan, 10’dan geriye sayarken alacağın keyfi tahmin edemezsin. Gecenin en iyi şekilde geçmesine yardımcı olmak için, Uludağ’ın zirvesinde olmak için uygun bir bilet al! Hem soluksuz bir kayak keyfi, hem de geri sayım için harika bir kış merkezi. Türkiye’nin en iyi kayak pisti olmasa da; bu geceyi en hareketli geçireceğin rota olduğu kesin.
OCAK'TA ALAÇATI MI? Alaçatı deyince aklına sadece deniz, kum ve güneş geliyor değil mi? Gelmesin; Ege’nin bu kendine has mimariye sahip beldesi, son birkaç yıldır yılbaşında düzenlenen sokak partisiyle de büyük ilgi görüyor. Alaçatı’nın dar sokaklarında ateşlerin yakıldığı, hep bir ağızdan şarkıların söylendiği bu eğlenceyle yılbaşı tatilini geçirebilirsin. 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI 23 Nisan, 2019 yılında Salı gününe denk geliyor. Yine 4 günlük bir tatil için Pazartesi izin aldığınız takdirde uzun bir tatil seni bekliyor. Çoluk çocuk keyifli bir ilkbahar seyahati için ne de güzel olur. Bu özel gün en başta çocuklarınız için bir hediye: Onlarla birlikte biraz eğlence, biraz farklılık olsun diye Darıca Hayvanat Bahçesi’ne gidelim. Birçok hayvanat bahçesinin yanı sıra büyük hayvanlarında bulunduğu parkta flamingolardan, dev zürafalara türlü türlü dostlar var. Burası yaş dinlemiyor: Dünya tatlısı hayvanlar herkesin yüzünü güldürüyor.
1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI 1 Mayıs, bu sene Çarşamba gününe denk geliyor. Hafta ortasında bir mola hiç yoktan iyidir. İşçi bayramları genelde eylemli, olaylı geçtiği için ailecek merkezi yerlerde bulunmanı pek önermiyorum. Takvimler daha kırsal kesimlerde güzel bir piknik için seni ve sevdiklerini çağırıyor. Hamağını, mangalını, topunu al, Polonezköy’e git. Piknik ve oyun alanlarındaki özel çardaklarda rezervasyonunu yaptırıp, eş dost güzel bir gün geçirin. Oradan Riva’ya gidip bir de sahil gezintisine çıkmak insanı gerçekten çok iyi hissettiriyor.
19 MAYIS: AİLE KAMPI? 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı 2019’da Pazar gününe denk geliyor. Tatil tatildir diyorum ve bu özel günde Datça’ya götürüyorum. İlkbaharın kum saati dolmak üzere; güneş hala bir yerlerde parlıyor. Neden kamp olmasın? Mayıs ayı Nisan gibi değil. Daha bir yaz havasını hissettiriyor. Ege’de güneş hala parıl parıl. Cuma akşamından çıkar, bütün hafta sonunu burada geçirirsin. Al çadırını, matını, topla en sevdiğin kankalarını kampa gel buraya. Köyceğiz Sığla Ormanları'nda kamp yapmak için de Mayıs ayı uygun bir zaman.
RAMAZAN BAYRAMI Bayram dedin mi akan sular durur; tatilin dibine vurulur. 11 Ayın Sultanı Ramazan Bayramı’nın arefe günü 4 Haziran Salı gününe denk geliyor ve bu da yarım günün tatil olması demek. 5 Haziran Çarşamba, 6 Haziran Perşembe ve 7 Haziran Cuma, bayramın diğer günleri. Ramazan Bayramı tatili bu sene de güzel. Pazartesi ve yarım günlük salı tatili ile 9 günlük tatil mümkün, 9 günlük bir tatil, düşünsene! Sen şimdiden rotanızı çiz, valizi hazırla, uçak biletini al, otelini seç; geriye bir tek gün saymak kalsın. En başta aile ziyaretlerini gerçekleştir; belki bir günlüğüne memlekete gider, oradan ailenle yola devam edersin.
Havalar ısınmış olacak. 14 Haziran okullar kapanacak. Seçeneklerin arttı ama ben sana bu aylarda en güzel yerleri önereyim: Alpler’den sonra dünyada en fazla oksijenin bulunduğu 2. yer olma unvanını gururla taşıyan Kaz Dağları’nda, meşhur testi kebabı ve gizemli yeraltı mağaraları ile Kapadokya mı, yoksa tarihi dokusu, damla sakızı aromalı lezzetleriyle güzel bir yaz tatili için Cunda Adası mı?
DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER GÜNÜ 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü bu sene Pazartesi gününe denk geliyor; Cumartesinden başlayan 3 günlük bir gezi planı yapmak mümkün. O gün, İstanbul’da gerçekleşen 15 Temmuz Şehitlerini Anma törenini de kaçırma derim. Geçtiğimiz yıl boğaz köprüsünü kırmızıya boyamıştık. 15 Temmuz 2019’da da yine oradayız. Şehitlerimizi rahmetle andığımız bu özel günde manidar bir anıt ziyareti ve tarihi dokunuş için Çanakkale de güzel bir seçim. Yazlık tatil beldelerine yakınlığı tatiline bir bonus olacaktır. Hem tüyler ürperten şehitliğe gider, hem de bir Bozcaada kaçamağı yaparsın.
KURBAN BAYRAMI İşte en tatlı tatil günleri… Kurban Bayramı’nın arefesi 10 Ağustos Cumartesi gününe denk geliyor. 11 Ağustos Pazar, 12 Ağustos Pazartesi, 13 Ağustos Salı ve 14 Ağustos Çarşamba günler için güzel bir program yapabilirsin. Tatili 9 güne uzatmak yine senin elinde. Çoğu zaman denk geliyor; bu sene de 9 gün olması için duacıyız. Peki hava sıcaklığının bunalttığı bu günleri nasıl planlıyoruz? Tabii ki memleket ziyaretleriyle! İlk günler bayram aile ziyaretleri, kurban kesimi derken hızlıca geçiyor. Asıl gezmeler 3’üncü günden başlıyor. Uzakta olan akrabaların elini öpüp memleket hasretiyle yanıp tutuşanlar için Türk Hava Yolları’nın yurt içi kampanyalı biletlerine bir bakmalarını öneririm. Ben memleketim Rize'ye gidip, güzel bir bayram geçireceğim.
ZAFER BAYRAMI 30 Ağustos 2019’da Cuma gününe denk geliyor. Hafta sonu tatili olanlar bu sene gezmeye doyamayacaklar. 3 günlük güzel bir tatil daha… Hem de ağustos ayı! Deniz, kum, güneş çanları işte şimdi çalmaya başladı. Günleri söyledim, plan senin.
CUMHURİYET BAYRAMI 29 Ekim, 2019 yılında Salı gününe denk geliyor. Hafta sonu ile birleştirip Pazartesi de izin alabilirsen ne mutlu sana. Pazartesi gününün yarım günü de tatil. Yine totalde 4 günlük bir tatil edebilir. Bu özel günde Ankara'ya gidelim. Bulunduğun konuma göre hızlı tren sayesinde günübirlik bile gidip dönebilirsin. Cuma akşamından yola çıkıp, hafta sonu yorgunluğunu atıp, 29 Ekim sabahı erkenden Anıtkabir’in yolunu tut derim. Geniş bir Ankara gezi rehberi için bu linke tıkla; günün şenlensin! 29 Ekim: Ankara’nın büklüm büklüm yolları
ÖĞRENCİ TAKVİMİ: SÖMESTR TATİLİ 2019 sömestr tatili (yarıyıl tatili) ne zaman başlayacak? Senin kadar, öğrenciler de tatil günlerini dört gözle bekliyor. 2018/2019 eğitim – öğretim sezonunda öğrenciler 2019 yılında 21 Ocak günü yarıyıl tatiline başlayacak ve bu tatil 1 Şubat gününe kadar devam edecek. Kayak tatili için vazgeçilmez adres: Palandöken. Erzurum’a senede 50 gün yağıyor ve yağan kar 113 gün yerde kalıyor. Anlayacağın soğuk bir kış tatili seni bekliyor. Tarih yakın, hemen rezervasyonlar için kolları sıva.
Doğal güzelliği, ormanları, göl manzarası, acemi ve profesyonel kayakçıların faydalanabildiği 17 kilometre uzunluğundaki 21 pistiyle dikkati çeken Kartepe de, günübirlikçiler için birebir. Yüzde 65'i ormanlarla kaplı, 200'den fazla göl ile gölete sahip Bolu'nun kayak merkezi Kartalkaya ile doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük, Abant ve Yedigöller tabiat parkları benim favorim. Peki 2019 yılında okullar ne zaman kapanacak? Okullar 14 Haziran 2019 Cuma günü sona erecek. Koca bir yaz tatil yapacak olan öğrenci arkadaşlar için geniş kapsamlı bir gezi rehberim olacak. NOT! Resmi tatil takvimi 17.03.1981 tarih ve 2429 sayılı ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUN ‘a göre hazırlanmıştır. *27.04.2009 tarih ve 5892 sayılı ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’a göre hazırlanmıştır. Read the full article
#2019#2019Resmitatilgünleri:Nereyegidelim?#23nisan#dünya#ensonhaber#haber#izin#kurbanbayramı#ramazanbayramı#resmitatil#resmitatilgünleri#SEYAHAT#türkiye#yılbaşı#zaferbayramı
0 notes
Text
2019 Emekli zam haberleri! Emeklilere ek-seyyanen zam geliyor...
https://haberoldu.com/2019-emekli-zam-haberleri-emeklilere-ek-seyyanen-zam-geliyor
2019 Emekli zam haberleri! Emeklilere ek-seyyanen zam geliyor...
Milyonlarca emeklinin maaşına gelecek olan zam netleşmeye başladı. Emekli maaşlarına gelecek olan zam 2018 yılının ikinci 6 aylık enflasyon verilerine göre hesaplanacak. Ocak ayında net olarak belli olacak olan emekli zam oranları Merkez Bankasının enflasyon tahminlerine göre yüzde 13.12 olarak öngörülüyor. On iki buçuk milyon SSK ve Bağ-Kur emeklisi için emekli maaşı haberleri gündemi 2019 yılı Ocak ayına kadar meşgul edecek. Peki, yıllarca çalışarak emekli maaşı almaya hak kazanan vatandaşlar maaşlarına ne kadar zam alacaklar? İşte, 2019 son dakika emekli zam haberleri sizlerle…
EMEKLİYE YÜZDE 13 ZAM GELİYOR
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya 2018 yılının ikinci altı ayı için ortaya çıkan enflasyon tahmininin 23.5 olduğunu açıkladı. Merkez Bankasından gelen bu bilgiye göre yeni yılda maaşlara gelecek zam oranları da netleşmeye başladı. Gelen tahminler doğrultusunda, emekliler yeni yılda yüzde 13.12 gibi bir oranda zam ile karşılaşacaklar. Tahminler tutarsa bin 21 lira olan en düşük emekli maaşı bin 155 liraya çıkacak. En yüksek olan 4 bin 892 liralık emekli maaşı ise 5 bin 534 liraya yükselecek. Emekli maaşlarının son durumu ise 3 Ocak günü netleşecek.
2019 Emekliye ek ödeme zamm! Aylık 2000 bin TL maaş alana en az 180 TL…
SSK ve Bağ-Kur emeklileri maaşlarına enflasyona oranında bir zam alırken, memur ve memur emeklileri için ise durum daha farklı. Memur ve memur emeklileri toplu sözleşmede karara varılan yüzde 4’lük zamma ek olarak enflasyon farkı alacaklar. Bankalardan gelen tahminlere göre ise memur maaşlarına gelecek olan zam yüzde 9,62 enflasyon farkı artı yüzde 4 zam olarak geçerli olacak. Böylelikle memur ve memur emeklilerinin ocak ayı zammı yüzde 13,62 oranında sabitlenecek.
Memur maaşları Ocak’ta ne kadar zamlanacak? Enflasyon zammı ile birlikte…
6 AYLIK ENFLASYON VERİLERİ BEKLENİYOR
2019 yılı Ocak ayı zammı için sabırsızlıkla bekleyen memur ve emeklilerin gözü maaşları netleştirecek olan enflasyon verilerinde. Yeni yıl zammında belirleyici olan yılın son altı aylık enflasyon verileri için farklı tahminler yürütülürken, Temmuz-Eylül ayları arasındaki 3 aylık enflasyon 9.34 çıkmıştı. Öte taraftan 2019 Programında yer alan tahmine göre, emekliler yüzde 10.65, memur ve memur emeklileri yüzde 11.15 zam alacaklar. Merkez Bankası ekim ayı beklenti anketine göre, kasımda yüzde 1.31 ve aralıkta yüzde 0.99 enflasyon oranı görülmesi durumunda 2018’in ikinci altı ayını kapsayan sürede enflasyon yüzde 14.84 olarak çıkabilir ve böylelikle de emeklilerin Ocak ayı zammı yüzde 15 oranına varabilir.
EMEKLİYE DİNİ BAYRAMLARDA İKRAMİYE
2018 yılı itibariyle alınan karara göre emekliler yılda iki kez dini bayramların öncesinde ikramiye ödemesi alıyorlar. Bu sene uygulamaya başlanan emekliye bayram ikramiyesi Ramazan ve Kurban Bayramlarında biner lira olarak ödendi. Dönemin Maliye Bakanı Naci Ağbal emekliye bayram ikramiyesinin her sene kalıcı olarak devam edeceğini şu sözlerle duyurmuştu, “Yapmış olduğumuz düzenleme çok açık ve net.Emeklilerimize her iki dini bayramda 1000 lira ikramiye ödeyeceğiz. Bu kalıcı bir düzenleme, önümüzdeki yıllarda da devam edecek. 16 yıldır bu ülkede AK Parti bütçe yaptı ve uyguladı. Bütçe performansında atılması gereken adımları atmaktan kaçınmadık. 2018 yılında bizim bütçede ortaya koyduğumuz bir bütçe açığı hedefi var, 67 milyar lira. Bu açığın yıl sonu bu seviyelerde kapanacağına inanıyoruz. Emeklilere vereceğimiz ikramiyenin bütçeye 22.3 milyar liralık yükü olacak.”
Emekli maaşları hangi gün yatıyor? Emekli tahsis numarasına göre SSK, Bağkur…
EMEKLİYE SEYYANEN ZAMLA 400 TL
Maaşları bin liranın altında olan emekliler için hükumet düğmeye bastı. Yıl sonunda gelecek olan enflasyon zammına ek olarak seyyanen zam verilecek. 150 bin emeklinin maaşları 600 lira ile 999 lira arasında kalıyordu. Yakında mecliste görüşülmesi beklenen mesele çözülecek ve bu maaşlara 400 liraya varan zam yapılacak. Uzmanlar bu çalışmanın maliyetinin 200 milyon liraya varacağını öngörüyorlar. Seyyanen zam uygulaması mecliste görüşülüp karara bağlandığı anda verilebileceği gibi Ocak ayında enflasyon zammına ek olarak da verilebilir. Çifte zam yaşayacak olan maaşı net 860 lira olan emekliye önce 140 liralık artış yansıtılacak, ardından maaşa 2018’in ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon oranında zam yapılacak.
EMEKLİ MAAŞI NE ZAMAN YATAR?
Bağ-Kur emekli aylığı ödeme günleri;
Bağ-Kur emeklisi olan vatandaşlarımız emekli maaşlarını tahsis numarasına göre belirlenen günlerde alırlar. Eğer maaş günü cumartesi gününe denk geliyorsa cuma, pazar gününe denk geliyorsa pazartesi günü ödeme alılar.
– Tahsis numarasının son rakamı 9, 7 ve 5 olanlar her ayın 25’inde
– Tahsis numarasının son rakamı 3,1 olanlar her ayın 26’sında
– Tahsis numarasının son rakamı 8, 6 ve 4 olanlar her ayın 27’sinde
– Tahsis numarasının son rakamı 2 ve 0 olanlar her ayın 28’inde emekli maaşlarını alırlar.
Emekli Sandığı maaş ödenme tarihleri:
3 ayda bir olarak alınan Emekli Sandığı maaşlarının ödeme tarihi cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar gününe rastlayan grubun ödemesi ise pazartesi günü yapılır.
Şubat, Mayıs, Ağustos, Kasım aylarında aylık alan birinci gruptakiler;
Doğum tarihleri 00–40 arasında olanlar maaşlarını Ayın 1. günde Doğum tarihleri 41–46 arasında olanlar maaşlarını Ayın 2. günde Doğum tarihleri 47–49 arasında olanlar maaşlarını Ayın 3. günde Doğum tarihleri 50–53 arasında olanlar maaşlarını Ayın 4. günde Doğum tarihleri 54–99 arasında olanlar maaşlarını Ayın 5. günde
Mart, Haziran, Eylül, Aralık aylarında aylık alan ikinci gruptakiler;
Doğum tarihleri 00–22 arasında olanlar maaşlarını Ayın 1. günde Doğum tarihleri 23–28 arasında olanlar maaşlarını Ayın 2. günde Doğum tarihleri 29–48 arasında olanlar maaşlarını Ayın 3. günde Doğum tarihleri 49–54 arasında olanlar maaşlarını Ayın 4. günde Doğum tarihleri 54–99 arasında olanlar maaşlarını Ayın 5. günde
Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim aylarında aylık alan üçüncü gruptakiler
Doğum tarihleri 00–33 arasında olanlar maaşlarını Ayın 1. günde Doğum tarihleri 34-37 arasında olanlar maaşlarını Ayın 2. günde Doğum tarihleri 38–40 arasında olanlar maaşlarını Ayın 3. günde Doğum tarihleri 41–43 arasında olanlar maaşlarını Ayın 4. günde Doğum tarihleri 44–99 arasında olanlar maaşlarını Ayın 5. günde maaşlarını alırlar.
Asgari ücret ne kadar olacak? 2019 yılı asgari ücretin belli olacağı tarih…
SSK emekli maaşları ödeme günler;
İşte, 4/A SSK emeklisi olanların tahsis numaralarına göre emekli maaşı alma günleri;
– Tahsis numarasının son rakamı 9 olanlara her ayın 17’sinde,
– Tahsis numarasının son rakamı 7 olanlara her ayın 18’inde,
– Tahsis numarasının son rakamı 5 olanlara her ayın 19’unda,
– Tahsis numarasının son rakamı 3 olanlara her ayın 20’sinde,
– Tahsis numarasının son rakamı 1 olanlara her ayın 21’inde,
– Tahsis numarasının son rakamı 8 olanlara her ayın 22’sinde,
– Tahsis numarasının son rakamı 6 olanlara her ayın 23’ünde,
– Tahsis numarasının son rakamı 4 olanlara her ayın 24’ünde,
– Tahsis numarasının son rakamı 2 olanları her ayın 25’inde,
– Tahsis numarasının son rakamı 0 olanlara her ayın 26’sında ödenir.
2018 erken emeklilik şartları neler? SGK Bağkur emeklilik yaşı değişti mi?
EMEKLİYE DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ İMKANI
İhtiyaç kredisi faizlerinin Ağustos’da yüzde 3 oranına kadar yükselmesi ile beraber bankalar kredi kampanyalarını askıya almaya başlamıştı. Şimdi ise faizlerin düşüşe geçmesi ile beraber düşüşe geçen faiz oranları sonrası kampanyalar ortaya çıkmaya başladı. Emeklileri kapsayan yeni kampanyalarda fırsatlar gözler önüne serildi. Faizinin yüzde 0,85 ila yüzde 1 olması planlanan krediden faydalanabilmenin belli şartları olacak. Öncelikle, banka bu fırsatı sadece ‘maaşlı müşterisi olan emeklilere’ sunacak.
Ayrıca, kredi kartı, fatura ödeme talimatı gibi ek taleplerin de olması muhtemel. Edinilen bilgiye göre, kredi kullanacak emekli eğer çalışmıyorsa, başka bankaya kredi borcunun olmaması gerekiyor. Kredinin taksitleri emeklinin maaşından otomatik olarak kesilecek. Borçlanacak kişinin bankaya bunu yazılı olarak ibraz edecek. Kredinin üst limiti maaşın 10 katını aşamayacak. Henüz masada olan ve çalışmaları devam eden proje netleştiğinde, kamuoyuna açıklama yapılacak.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
Text
Şehit Emniyet Müdürü Verdi soruşturmasında tetikçi ile ilgili çarpıcı detaylara ulaşıldı
Şehit Emniyet Müdürü Altuğ Verdiğ ile ilgili yürütülen soruşturmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstanbul MİT Bölge Başkanlığı, KOM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Daire Başkanlığınca müşterek yürütülen operasyonlarda 13 ve 20 Şubat’ta FETÖ bağlantılı hücreye peş peşe operasyonlar yapılmıştı. Haklarında gözaltı kararı bulunan 35 kişiden 26’sı gözaltına alınırken, zanlılardan 7’sinin farklı FETÖ soruşturmalarından tutuklu bulunduğu, 2’sinin ise yurt dışına kaçtığı belirlenmiş, şüphelilerden 2’si, 19 Şubat’ta, 2’si 21 Şubat Cuma günü ve 2 şüpheli de Pazar günü etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak serbest bırakılmıştı.
Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden tetikçi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) içerisinde bağlı olduğu hücreyi deşifre eden polis, sanık ile ilgili çok çarpıcı detaylara ulaştı. Tetikçinin lise yıllarından eylem gününe kadarki tüm yaşantısını çok titiz şekilde inceleyerek, görüştüğü kişiler, sosyal, iş ve aile hayatı mercek altına alındı. Buna göre 11 Aralık 2018’de suikastı gerçekleştiren tetikçi Sarıcaoğlu’nun yapmış olduğu tüm telefon görüşmeleri incelendi.
Polisiye soruşturmaya dayanan delillere göre, saldırıyı düzenleyen İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, FETÖ ile lise son sınıfta Trabzon’da ilk teması kurdu. Trabzon’da faaliyet gösteren FETÖ/PDY terör örgütüne ait dershaneye gittiği anlaşılırken, mezun olduktan hemen sonra Samsun’da doktor olan ve FETÖ/PDY üyeliğinden işlem görmüş ağabeyi M.S. aracılığı ile Samsun’da örgüte ait dershaneye gittiği ve bu örgütün yurtlarında kaldığı belirlendi. Tetikçinin bu dönemde örgüt dershaneleri ile doğrudan temas halinde olduğu, aynı dershaneye giden FETÖ/PDY şüphelilerin ifadelerinin yanı sıra, kendi ifadeleri ve babası, ağabeyi ve eşinin beyanları ile de örtüştüğü kaydedildi.
FETÖ/PDY bağlantıları ortaya çıkan tetikçinin bilgisayarında yapılan incelemelerde ise o döneme ait örgüt dershaneleri notlarına ulaşan polis, bunları soruşturma dosyasına da koydu. Erzurum Üniversitesinde okuduğu dönemde FETÖ/PDY ye ait yurt ve evlerde kaldığı, KHK ile kapatılan örgütün yayın organlarından Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisi gibi yayınlar ile ilgili abone çalışmaları yaptığı anlaşılırken, örgütsel toplantılara katıldığı ve bu toplantılara davette bulunduğu belirlendi.
17 yıl önce 2003 tarihinde Niğde Polis Okulu’nu kazanmış aynı dönemde birçok emniyet mensubu ve askerin “sorumlu imamı” olduğunu tespit eden emniyet güçleri, M. Ç. ile irtibat ve görüşmelerinin olduğu, yapılan baz çalışmaları ile bu irtibatları delil dosyasına koydu. Sarıcaoğlu’nun 2005 yılında İstanbul’da göreve başlamasının ardından örgütün sözde “Polis Mahrem İmamı” E.E. isimli şahsa devredildiği bu süreçte “Mahrem İmam” ile birçok kez telefonla ve yüz yüze görüştüğü kaydedildi.
Tetikçi, 2008 yılında tayin olduktan sonra E.E. ile irtibatını keserek 2008 yılında Ardahan’a tayin olduktan sonra örgütün başka bir “hücre sorumlusuna” devredildi. Ardahan’da “Mahrem İmam Vekili” H.U. adlı FETÖ/PDY hücre sorumlusuna devredilen tetikçi, bu süreçte örgütün kapatılan yayın organlarından Cihan Haber Ajansı çalışanı B. E. ile görüşmelere başladı. Tayin olduğu Ardahan’da örgütün “sohbet” ve “toplantılarına” düzenli olarak katıldığı saptanan saldırganın, o döneme ilişkin ev aramasında elde edilen ve 2010 yılında yapıldığı anlaşılan CD’de FETÖ/PDY terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in sohbetlerini kapsayan dosyaların olduğu ortaya çıktı. Bu CD’yi kendisinin oluşturduğunu itiraf eden tetikçi, Ardahan dönemindeki örgütsel faaliyetlerinin doğrular nitelikteki delilerin kendisine ait olduğunu kabullendi. Yine Ardahan’da kendi zorlaması ile eşi S.S.‘nun da örgütün kadın yapılanmasında “Mahrem Abla” hücresindeki toplantılara katıldığı ifade edildi. Örgütün organize ettiği sohbetlere gittiğini itiraf eden S.S. nin itirafları da soruşturma dosyasına sokuldu.
Rize eski Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden tetikçinin 2012 yılında Rize’ye tayin olduğunda bu kez örgütün sözde “Rize il imamına” devredildiği tespit edildi. Bu devir teslim işlemlerinin FETÖ/PDY’ye ait Cihan Medya çalışanı A.L. tarafından sağlandığı öğrenilirken, “Polis Mahrem İmamı” A.E. isimli kişi ile 2016 yılına kadar yüz yüze görüştüklerine dair deliller elde edildi. 2016 yılında Rize’de örgüt imamı A.E.’nin tutuklanmasının ardından tetikçi Sarıcaoğlu bu kez gizlilik içinde yürüttüğü görüşmelerini bu sefer A.E.’ın eşi G. E. ile sürdürdü. G.E.’nin “Mahram Abla” konumunda olduğu eşinin ceza evine girmesinden sonra toplanan “Himmet” paralarından ‘pay’ aldığı belirlendi.
Tetikçinin eşi Kakako Talk programı kullanmış
Saldırgan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun eşi S.S.’nin telefonunda yapılan tespitlerde bir dönemde FETÖ/PDY terör örgütü tarafından kullanılan “Kakako Talk” isimli programı kullandığı, yine bu programı İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun mesai arkadaşı ve örgütün “Abla” yapılanması içerisinde faaliyet gösteren B. O. tarafından yüklendiği tespit edildi.
İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun FETÖ/PDY örgütü yapılanması içerisinde Grup Sorumlusu M. Ö.’nın yapılan ev aramasında bir not kağıdı bulan polis, bu notta şüphelinin kendi kendine bir ifade formatı hazırlayarak içeriğinde hali hazırda gözaltında bulunan grup elemanları ile nerede ne zaman birlikte olduklarını anlattığın belirledi. Polis, hayatın olağan akışına aykırı şekilde kimle ne zaman iftar, piknik, akşam yemeği vb. toplandığını kaleme alan tetikçinin, bu durumu bu konudan dolayı gözaltına alınacağını öngörerek muhtemel baz tespitleri ile ilgili uyduracağı hikaye için kaleme aldığını belirledi. Gözaltı süresi boyunca örgütsel bir tavır sergileyerek tüm iddiaları reddeden İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nu, emniyet kuvvetlerince yapılan baz tespitleri ve telefon görüşmelerini yalanladı.
Ağabeyi ve eşi itirafçı oldu
Operasyon kapsamında gözaltına alınan sanığın abisi M.S.’nin kendisi ile alakalı FETÖ/PDY üyeliğini itiraf ettiği ortaya çıktı. Tetikçinin ağabeyi M.S. ayrıca, kardeşi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile ilgili ifadesinde özetle “kardeşini FETÖ/PDY dershanesine ve yurtlarına kendisinin yönlendirdiğini” söyledi. M.S.’nin emniyetteki ifadelerine göre, kardeşinin FETÖ/PDY harici başka hiçbir grup ile ilişkisi olmadığını söylediği kaydedilirken, bir tıp doktoru olarak yapmış olduğu eylemin bir cinnet hali olamayacağı hususunu kendisine cezaevi ziyaretinde söylediğini anlattı. M.S., kardeşinin cinayeti tayin sebebiyle değil 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ’cülere karşı kötü muamele ve işkence yaptığı bahanesiyle işlediğini söylediğini de vurguladı. Emniyet Müdürünün kardeşine küfür etmediğini, “Çık dışarıya” gibi kelimeler kullandığını söyleyen M.S. itirafçı oldu.
Tetikçi cezaevi arkadaşına da itiraf etti
Tetikçi Sarıcaoğlu’nun ceza evindeki O.Ü.’ya da cinayeti itiraf ettiği ortaya çıktı. Sarıcaoğlu’nun itiraflarını cezaevi yönetimine bildirmesiyle ifadeler dosya içeriğine de girdi. O.Ü.’nün ifadelerinin de etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ağabey M.S.’nin ifadeleri ile örtüştüğü belirtildi. O.Ü’nin ifadelerinde tetikçi Sarıcaoğlu’nin cezaevinde sözde örgüt lideri Fethullah Gülen’in rüyasında görerek ağladığını, Karlov Suikasti sanığından ‘o asil bir şehittir’ şeklinde bahsettiğini anlattı.
Tetikçi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun eşi S. S. gözaltında bulunduğu süreçte vermiş olduğu beyanlarda kendisini FETÖ/PDY ye ait sohbetlere kocasının zorladığını, FETÖ/PDY sohbet ve toplantılarına katıldığını, tespit edilen FETÖ/PDY haberleşme programını doğruladığını, eşinin son 1,5 seneden beri evle hiçbir ilişkisinin olmadığını, son zamanlarda sinirli ve agresif olduğunu, cinayet konusundan dolayı çok şaşkın ve üzüntülü olduğunu, eşi cezaevindeyken yapmış olduğu görüşmelerde bile Şehit Emniyet Müdürüne karşı kin dolu söyleminin devam ettiğini söylediği ortaya çıktı.
Sadık Kahraman
source https://www.urfayazar.com/sehit-emniyet-muduru-verdi-sorusturmasinda-tetikci-ile-ilgili-carpici-detaylara-ulasildi/
0 notes
Photo
KentDenizli.com sizler için yeni bir haber hazırladı: https://www.kentdenizli.com/amator-spor-haftasi-basliyor.html
Amatör Spor Haftası Başlıyor
Amatör sporlara ilgiyi artırmak ve dikkat çekmek için her yıl kutlanan Amatör Spor Haftası bu sene 8-14 Ekim 2018 tarihlerinde kutlanacak. Şehrin farklı noktalarında hafta boyunca sportif etkinlikler yer alacak.
Amatör sporlara ilgiyi artırmak ve dikkat çekmek için her sezon öncesi yapılan Amatör Spor Haftası kutlamaları başlıyor. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Denizli ASKF koordinesinde gerçekleşecek hafta boyunca etkinliklerin programı da netleşti.
PAZARTESİ KORTEJLE BAŞLIYOR
Haftanın açılışı 8 Ekim 2018 Pazartesi günü saat 17.30’da kortej yürüyüşü ile başlıyor. Valilik önünden 15 Temmuz Şehitler Meydanına kadar bando eşliğinde gerçekleşecek yürüyüşe protokol üyeleri, sporcular, Gençlik Merkezi üyesi gençler ve amatör spora gönül verenlerin katılması bekleniyor. Yürüyüşün sonunda açılış konuşmaları ve halk oyunları gösterisi yer alacak.
SPORTİF GÖSTERİLER SUNULACAK
Hafta kapsamında 10 Ekim Çarşamba Forum Çamlık AVM’de, 12 Ekim Cuma günü ise 15 Temmuz Şehitler Meydanında taekwondo, karate, judo, eskrim, masa tenisi, basketbol, mini voleybol, jimnastik, atletizm oyunları, badminton ve hokey gösterileri yer alacak. 9 Ekim Salı günü Doğan Demircioğlu Emsan İlkokulu’nda penaltı yarışmaları yapılacak.
MİLLİ SPORCULAR PANELDE KONUŞACAK
Son dönemde Denizli’nin yetiştirdiği ve önemli başarılara imza atan milli sporcular, PAÜ Spor Bilimleri Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşecek panele konuşmacı olarak katılıp tecrübelerini paylaşacak. 12 Ekim Cuma günü saat 14.30’ta yapılacak panele öğrenciler başta olmak üzere herkesin katılabileceği belirtildi.
ŞEHİR İÇİ BİSİKLET TURU
En dikkat çekici etkinliklerden biri de şehir içi bisiklet turu olarak planlandı. 14 Ekim Pazar günü saat 10.00’da Büyükşehir Belediye önünden başlayacak tur, Denizli Lisesi – Açıkhava Tiyatrosu -Demokrasi Meydanı – İncilipınar – İstiklal – 15 Temmuz Şehitler Meydanı güzergahında yapılacak. Tura vatandaşlarda eşlik edebilecek.
İBANOĞLU ‘GAYEMİZ SPOR AHLAKI ALMIŞ BİR NESİL YETİŞTİRMEK’
Amatör Spor Haftası hakkında görüşlerini belirten Gençlik ve Spor İl Müdürü Ahmet İbanoğlu, spor ahlakı almış bir nesil yetiştirmeyi gaye edindiklerini, çıraklık olmadan usta olunamayacağı gibi amatörlük olmadan da profesyonel olmanın mümkün olmadığını söyledi. Her zaman amatör branşların destekçisi olduklarını belirten İbanoğlu, yapılacak etkinliklere tüm sporseverleri davet etti.
0 notes