#10 yıl özet
Explore tagged Tumblr posts
Text
Son 10 yılımın en güzel yılını geçirdim o yüzden 10 yıl değerlendirmesi yapma fikri aşırı iyi geldi.
2015, lise üçüm hayatım kaydı potansiyelimi olduğundan fazla gördüğüm düşüncesine kapıldım aslında aptal olduğumu düşündüm (hocam sağ olsun <3) nur topu gibi travmaya yılıdır kendisi.
2016, Mezuna kaldım: travmadan kurtulmak için okuldan kurtulmam gerekiyor diye düşündüm ve Mezuna kalmak için kendimi hazırlamıştım
2017, ünide hazırlık yılı, İstanbula yerleştim, kendimi eve kapatmaya alışkın olduğum için insanlarla akşamları dışarıda oturmak vs baya garip geliyordu, eve gelince suçluluk hissediyordum
2018, dernekte ve okul kulübünde görev almaya başladım, biraz özgüven depoladım çünkü iddialı konuştuğu halde baştan savma iş yapanları görmek kendi potansiyelimi görmemi de sağladı
2019, pandemide evde kafayı yeme süreci, yaptığın her şeyin ailenin gözüne batması falan
2020, babamın vefatı her şeyin gözümün önünde olup bitmesi
2021, İzmire merkezi yatay geçiş yapma sürecim, sanki liseye yeniden dönmüş gibi aşırı iyi arkadaşlıkların tadını çıkarmam ama derslerin uyusmamasi sebebiyle okulumun uzaması :/
2022, depremde uzaktan eğitim görüp abimin yanına tasinmam ve kafayı yemem ( o günden beri ayrı eve çıkma çabam <3) mezuniyet
2023, staja başlamam ve iş arkadaşıma görür görmez vurulmam <3
2024, stajımın bitmesi ve avukat olmam ( iki gün önce) en iyi yılım deme sebebim yaşadığım her hayal kırıklığını ve özgüvensiz hissettiğim anı 2015 te yaşadığım o olaya bağlamamdı fakat bu sene o seneki olayın neden sorun teşkil ettiğini ve artık neden sorun teşkil etmemesi gerektiğini çözdüm
Aşırı rahatlattı bu beni ve her şeyi çözebileceğimi düşündürdü, o yüzden 2024 mutlu etti baya zaten aşkla da ilk defa tanıştığım için yeri ayrı
2025 daha güzel olur umarım ki
11 notes
·
View notes
Text
Genel Özet
Dünden beri kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Sürekli yorgunum ve aşırı şekilde içimde bir sıkımtı mevcut. Daha doğrusu böyle hiç bir şey yapasım yok. Dün sadece 2 saat doğru dürüst çalışma yaptım ve bugün de 1 saat felan çalıştım. Ders çalışmak için oturduğum da aşırı içim sıkılıyor ve midem bulanıyor. Şimdilik daha çok eğlenceli bir dizi yada film bulursam izliyorum yada Türçe kitap okuyorum. Heartstopper serisinde başlamayı istiyordum Almanca ama hiç içimden gelmiyor şimdilik. Ama dizinin yeni sezonun yayınlanmasına çok az kaldı ve yeni sezona kadar okumak zorundayım. Psikolojik durumum iyi olursa yarın tüm gün Heartstopper serisini okumak istiyorum. Ayrıca bundan böyle yarın ne çalışacağıma karar vereceğim. Ayrıca bir gün için sadece bir şey ile uğraşacağım. Karışık çalışma bazen zihinsel olarak beni yoruyor. Örnek olarak yarın Heartstopper okuyacağım yada diğer gün sadece video izleyeceğim yada bir başka gün sadece Almanca dizi yada İngilizce dizi izleyeceğim. Sanırım böyle yapmak bana daha iyi gelecek. Ayrıca yeniden Ipad alma aşklarım depreşti. Şuanda alacak bir maddi imkana sahip değilim ama Ipad benim için bir kurtarıcı olacak. Ben genelde yazarak ders çalışan bir insanım ve bu bana çok yardımcı oluyor. Ipad 10. Nesil almayı düşünüyorum ama kalemi ve diğer parçaları ile biraz fazla masraflı çıkıyor. Ama alırsam en az 4-5 yıl rahat kullanırım diye düşünüyorum ve bu konuda Ipad daha tatmin edici olacağını düşünüyorum. Android modelleri tercih etmememin sebebi, bir kaç yıl sonra donmalar aşırı şekilde rahatsız ediyor insanı. Ve kalemli bir tablet için ve benim gibi sürekli yazı yazan biri için aşırı işgence olur bu. Ayrıca çok çok önemli bazı haberler bekliyorum ve bu haberlerin hayatımda ki her şeyi köklü olarak değiştireceğini düşünüyorum. Umarım tez bir zamanda haber alırım. Ayrıca yakın bir zamanda Türkiye de arkadaşlarımı ziyaret etmeyi düşününüyorum ve bu alacağım haber bunu da etkileyecek. Hepsinin iyi olacağını düşünüyorum ve bu beni heyecanlandırıyor.
29/30.9.2024
19 notes
·
View notes
Text
Part 1 kapak resmi Part 2 kapak resmi
Novel adı:
The Hunter Wants to Live Quietly / The Hunter Gonna Lay Down / Avcı Sessizce Yaşamak İstiyor
Yazar: Baek Sam
Çizer: Li Gong
Tür(ler): Aksiyon, Komedi, Fantastik, Canavar, Romantizm, Shounen ai, BL, Drama, Zindan, Sistem
Özet:
Batı Denizi üzerinde beliren bir çatlağı kapatmak üzere görevlendirilen Avcı Cha Eui-jae, yarığı kapattığı sırada dışarıya doğru fırladı ve kendini bir çöplüğün içinde buldu.
Aşırı açlık hissederek zombi gibi etrafa dolaşırken kendisini bir akşamdan kalma çorba restoranında buldu ve burada sekiz yıl sonraki Güney Kore'ye geldiğini fark etti.
Bu çağda felaket uyarılarıyla çatlaklara karşı önceden haber veriliyor, zindanlardan toplanan sümüklü böceklerle yapılan ASMR videoları trend oluyor ve boşta gezen avcılar canlı yayınlarda A-seviye uzun kılıçlarıyla kargolarını kutularından çıkarıyorlardı.
İnsanların yaklaşan bir kıyamet korkusuyla titrediği geçmişin aksine gelecek şaşırtıcı derecede huzurlu ve bu da Cha Eui-jae'yi bir boşluğa düşmesine sebep oluyor. Madem işler bu hale geldi neden bir avcı yerine akşamdan kalma çorba restoranında yarı zamanlı çalışan biri olarak hayatının ikinci bölümüne başlamasın?
"Bu çok garip."
"..."
"Daha önce bir yerde karşılaşmış mıydık?"
Cha Eui-jae'nin onlarca yıllık akşamdan kalma çorba restoranının tek yarı zamanlı çalışanı olarak kalan günlerini sessizce geçirme planı, gaz maskeli gizemli bir figürle karşılaştığında ters gitmeye başlar...
İlk 13 bölüm manga.tr 'de
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
#the hunter wants to live quietly#the hunter's gonna lay low#novel#türkçe#yaoi#bl novel#yaoi bl#fandom#light novel#korean#romantizm#drama#fantasy#fantastik#action#shounen ai#love#cha euijae#lee sayoung
19 notes
·
View notes
Text
🔸Ey Ezâdar-ı Huseyn!🔸
✨Kerbela'nın bir elinde Aşurâ varsa diğerindeki de Mehdeviyet'tir. Bu, geçmişin öğretisinde geleceği inşâ sorumluluğu demektir!
Bu cihetle;
1- Muharrem Ayı yapılan tüm Huseynî merasimler, geçmişi yaşamak değildir. Bu gün ve gelecek günle ilgilidir, bunu unutma!
2- Huseyn (as)'e ağlamamış bir göz "görme özürlüdür" özürlü olma.
Ancak ağlamayı salya-sümüklük, acziyetlik, biçarelik olarak da temsil etme, ne olur.
3-Başın bu günlerde hep dik olsun, gözlerin kan çanağı olsa da öne eğilmesin!
İçindeki o feryat dışa yansıdığında Zeyneb (sa)'in Yezid'in sarayındaki onuru olsun yüzünde!
Sen izzetin temsilcilerine ağlıyorsun, izzetlice yap bunu; Zeynepçe...
4- Zihninde diri, gönlünde daha bir sakinlikle idrâk et Aşurâ'yı. Kendini, çevreni, ülkeni ve insanlığı iyiliğe, onur ve haysiyete taşıyacak örneklikle yüklen.
Kerbela'nın istismarına dair tüm pencereleri kapat. Aşurâ'ya leke getirici ne olmuşsa temizle kendinden.
O yüce davayı paraya pula, makam hırsına, ucuz çıkar ilişkilerine indirgeyenlerle yollarını ayır! Arın onlardan...
5-Direnişin şehidlerini, özgürlük ve onur için canlarını vermiş; bu uğurda siperde bekleyenleri sakın unutma!
Onların kimi Huseynî iş yapıp gittiler, kimi de Zeynebî iş yapmaktadırlar.
6-Sırtında mutlaka siyah gömleğin olsun.
Paris'te de olsan, İstanbul, Moskova, Iğdır'da da...O bir mesajdır. Simgesel değeri vardır. Bir haberleşme aracıdır. Huseynîlerin bu ayda birbirini tanımasıdır siyah gömlek...
Siyah, bizim aydınlığa dair yolculukta yaşadığımız acıların temsilidir. Hakikâte kurulan tuzağa ağıt'tır.
7- En önemlisi, en değerlisi, şudur unutma;
Ana-Baba'na hürmet et! Seni bu mektep üzre yetiştirdiklerinin karşılığını mutlaka sevgi-teşekkür olarak ver bu ayda. Ölmüşse fatiha, yaşıyorsa ellerini öperek...
Utanma! Önlerinde diz çök ve "Allah sizden razı olsun" de. Umulur ki, Allah'ta senden razı olur...
8-Komşularını, mesai arkadaşlarını, mahalleyi, trafiği... Hiç kimseyi rahatsız etme! Senin öğretin "Hikmet ve güzel öğüt"tür, bunu temsil et!
9-Emevi İslam bakiyesi taife seni hazzetmez, sen ise cahillerden yüz çevir. Sosyal Medya'da saygılı, özet, içerikli bilgiler sun... O bilgilerden istifade edilmesine vesile ol.
Huseynî, Zeynebî kelâmlar eyle...
10-Geçtiğimiz yıl, bu seneye dair nasıl bîhaber idiysek, gelecek seneye de aynıyız, gaybi Allah bilir. Sen elini çabuk tut, son yas gibi gör...
Rabbim yasımızı makbul kılsın. Huseyn aşkıyla yanan yüreklerinizden öperim..🏴
Ali Tunay
5 notes
·
View notes
Text
Eğlenebiliyor musun Antalya?
15 yıl kadar önceki bir yazımda, şehirdeki konser iptallerini ve bu konudaki radikal çözüm önerilerimi yazmıştım. Bu önerilerimin sonuçları ile başlarsak;
1 - Kapananlar, taşınanlar ve el değiştirenler olsa da en sonunda Kaleiçi'de konser dinlenebilecek mekanlar oluşturuldu. Halen işletmede olan bu konser mekanlarına sahip çıkabilenlere teşekkürlerimi sunarım. 2 - Henüz ve halen uğramasam da, Konyaaltı'daki Jolly Joker XL'in yerine yapılan mini AVM FlyCity'nin zemin katında faaliyetlerine üç yıldır devam eden Sponge Pub'a da teşekkürlerimi sunarım. 3 - 24 saat ulaşım tamamen gerçekleşemese de, Kaleiçi'deki konserlerin kapanışı ile İsmetpaşa'dan kuzeye geçen son tramvay arasında yarım saatlik zaman aralığı mevcut. Son 15 yılın kent belleğine kazınabilen KL08'de 75 dakikada bir, 600 Otogar-Havalimanı hattında da iki saatte bir gece seferleri çalışmakta. 4 - Şehir merkezine 15 km'den uzak olan mekanlar kapatılmasa da, bilet satış sitelerinde etkinliklerini ancak yazın görebilmekteyiz. 5 - Kanamış yara hiçbir alakasız etken ile bulandırılmadı.
Eski yazımda konserlerini gerçekleştirmeyenler de hayranlarını 15 yıla kadar bekletse bile teker teker tesellilerini sundular tabi. Ancak, devam eden sorunlar da yok değil.
1 - 4 ilde toplam 18 konserine gittiğim Cihan Mürtezaoğlu, düşük rağbet gerekçesi ile 3 yıldır Antalya'ya uğramıyor. 2 - 2018'den beri Antalya'ya en az 7 kez uğrayan Sena Şener, son 4 yılda iki konserini açıklamasız yere iptal ettiği şehirden 27 aydır uzak. 3 - Yaklaşık 10 yıl içinde 7 albüm sığdıran Hedonutopia, söz verilen iki tarihe (22 Nisan 2019 ve 19 Mayıs 2023) rağmen Antalya'ya gelmedi. 4 - 2017'de kurulan Holly Stone, zamanla ülkenin 5'ten fazla şehrine yayılsa da kurulduğu Antalya'ya getirme sözünü nedense tutmadığı en az 4 şarkıcıyı İstanbul'da aldığı mekanda yer vererek memleketine haksızlık ediyor. 5 - Yaklaşık 20 yıl önce Antalya'da kurulan Jolly Joker markasını sahiplenen bir takım BÖLÜCÜ, markayı ülkedeki 10'dan fazla şehre yaymasına rağmen, başlanılan yeri yalan beyanlarla yok saymaktadır. 6 - Mustafa Akaydın döneminde faaliyette olan Antalya Gençlik Şenliği'nin Menderes Türel tarafından gerçekleştirilmemesi ve Akaydın'ın partidaşı Muhittin Böcek'in duyarsızlığı yüzünden 2014'ten beri şehirde Rock'n Coke, Milyonfest gibi büyük çaplı açıkhava müzik festivalleri düzenlenmemektedir. 7 - Bu konuda ayrı bir yazım olacak ama özet olarak açıklarsam, Ankara'da neredeyse hiçbir mekanda görmediğim sahne önü masalarının Antalya mekanlarında rezervasyonlu şekilde yer almaları, konser fotoğrafçılığını zorlaştırıyor.
Turizm başkentliği ile övünülen 1,5 milyonluk şehre yapılan bu haksızlıklar, sorumluların yanlarına kalmamalı.
0 notes
Text
MHP’li Bahadır Altınkeser ’den Özmen Caddesi Tepkisi: "Ne Zaman Açılacak?"
MHP İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bahadır Altınkeser, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında Buca trafiğiyle ilgili önemli bir konuyu gündeme taşıdı. Altınkeser, Temmuz 2024’te trafiğe kapatılan Özmen Caddesi’nin Eylül ayında yeniden açılacağı söylendiğini ancak Aralık 2024 itibarıyla halen açılmadığını vurguladı. "Buca Trafiği Dar Sokaklara Sıkıştı" Bahadır Altınkeser, Özmen Caddesi’nin Buca trafiğinde önemli bir yük taşıdığını belirterek, cadde kapalı olduğu için araçların, dolmuşların ve otobüslerin dar sokaklara yönlendirilmek zorunda kaldığını ifade etti. Altınkeser, bu durumun Buca’da zaten yoğun olan trafik sorununu daha da artırdığını söyledi. Altınkeser konuşmasında şunları dile getirdi: “Eylül ayında açılacağı söylenen 1 kilometrelik Özmen Caddesi, Aralık ayına gelmemize rağmen hâlâ trafiğe açılmadı. Bu durum Buca’da hem toplu taşıma araçlarını hem de bireysel sürücüleri mağdur ediyor. Özmen Caddesi ne zaman açılacak? Yetkililerden bir an önce net bir açıklama bekliyoruz.” Trafik Yoğunluğu Artıyor Özmen Caddesi’nin kapalı kalması, özellikle sabah ve akşam saatlerinde Buca’nın trafik yoğunluğunu artırmış durumda. Vatandaşlar, alternatif yolların yetersiz kalması nedeniyle dar sokaklarda uzun süre beklemek zorunda kaldıklarını ve toplu taşıma hizmetlerinde aksaklıklar yaşandığını belirtiyor. Yetkililere Çağrı Bahadır Altınkeser, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerini konuyla ilgili açıklama yapmaya ve caddenin trafiğe açılması için gerekli adımları bir an önce atmaya davet etti. Özmen Caddesi’nin trafiğe kapatılmasının ardından yapılan çalışmaların neden geciktiğine dair sorular gündemdeki yerini koruyor. Özet: MHP İzmir Büyükşehir Meclis Üyesi Bahadır Altınkeser, Buca’da trafiğin yükünü taşıyan Özmen Caddesi’nin Eylül 2024’te açılacağının söylendiğini ancak Aralık olmasına rağmen açılmadığını vurguladı. Altınkeser, yetkililere "Özmen Caddesi ne zaman açılacak?" diye sorarak çözüm çağrısında bulundu. MHP 'li Bahadır Altınkeser BİTMEYEN PROJELER TUTULMAYAN SÖZLER
BUCA YAĞMUR SUYU AYRIŞTIRMA HATTI PROJESİ
Başlangıç Tarihi ; Şubat 2021
Bitiş Tarihi ; 2024
Tutulmayan Sözler ; Önce ki dönem İzmir büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer tarafından başlatılan proje 3 yıl 10 ay geçmesine rağmen hala bitirelemedi
Şu an ki Chp İzmir büyükşehir belediye başkanı Cemil Tugay'da 1 Temmuz'da trafiğe kapattığı 1 km'lik Özmen caddesini Eylül ayında trafiğe açacağının sözünü vermesine rağmen, Aralık ayının ortasına geldiğimiz şu günlerde hala trafiğe açamamıştır
Ve projenin ne zaman biteceği hala açıklan(a)mamıştır ...
Read the full article
0 notes
Text
CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları İstanbul’da buluştu
https://pazaryerigundem.com/haber/181062/chpli-buyuksehir-belediye-baskanlari-istanbulda-bulustu/
CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları İstanbul’da buluştu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’li büyükşehir belediye başkanlarıyla Florya’daki İPA yerleşkesinde bir araya geldi.
İSTANBUL (İGFA) – Cumhuriyet Halk Partili (CHP) 14 büyükşehir belediye başkanı, yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen buluşmada bir araya geldi. Zeybek ve İmamoğlu, Florya’daki İstanbul Planlama Ajansı (İPA) yerleşkesinde basına kapalı gerçekleştirilecek buluşma öncesinde, medya mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“SON 5 YILLIK PERFORMANS TOPLUM TARAFINDAN KABUL GÖRDÜ” 31 Mart 2024 yerel seçimleriyle ilgili özet bilgiler paylaşan Zeybek, “Bin 393 seçim çevresinden bin 151’inde aday göstermiş ve Türkiye nüfusunun yüzde 65’inden fazlasını, Türk ekonomisinin yüzde 80’inden fazlasının yönetildiği şehirleri yöneten CHP’li belediye başkanlarıyla yapmış olduğumuz düzenli toplantıların, bugün büyükşehir belediye başkanlarımızla olan çalışması için bir aradayız. 2019 seçimlerinden sonra Türkiye nüfusunun yüzde 49’unu yöneten CHP’li belediyeler ve başta büyükşehir belediye başkanlarımız, yaptıkları çalışmalar, ortaya koydukları performans ile 2024 yılı 31 Mart seçimlerinde, yönetmekte olduğumuz belediyelerin toplam nüfusunun yüzde 97’sini yeniden kazanma başarısını gösterdik. Bu da son 5 yıl içinde ortaya koyduğumuz performansın toplum tarafından kabul gördüğü ve belediye başkanlarımızın topluma vadettikleri çözüm önerilerini hayata geçirmede inandırıcılıklarının yüksek olduğunu gösterdi. Ki o başarı da bize beraberinde yeni belediyeleri yönetme başarımızı ortaya koydu” dedi. “HALKÇI BELEDİYECİLİĞE, KALKINMA BELEDİYECİLİĞİ EKLEDİK” Zeybek, “Halkçı ve toplumcu yönetim anlayışımızın içine, Sayın Başkanımızın ifade ettiği biçimiyle, ‘refah belediyeciliğini’ ve ‘kalkınma belediyeciliğini’ de ilave ederek, şimdi artık sadece büyük şehirlerde yaşayan nüfusu değil, aynı zamanda iktidarın, özellikle de son 20 yıl içinde uyguladıkları yanlış ekonomik politikalar sebebiyle; köyünden, tarımdan, üretimden koparılmış ve giderek üretmeyen toplumlar yerine, artık bütün büyükşehir belediyelerimizin ortak bir sorumluluk alanı olarak da üretimi desteklemek ve köylerde yaşayan yurttaşlarımızın gübre desteği, tohum desteği, hibe desteği, yakıt desteği gibi pek çok konuyla ilişkin de ortaya koydukları projelerle, yeni bir kalkınma belediyeciliğini de başlatmış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. “EMEKLİ HALK KART”I ANLATTI Büyük kentlerde yaşayan ve yeni açıklanan fiyatlarla da 10-12 bin lira emekli maaşıyla yaşamak zorunda kalacak olan geniş kitlelerin sağlıklı bir yaşam sürdürmesinin imkansız olduğuna dikkat çeken Zeybek, “O nedenle üretimden başlayarak büyükşehirlerdeki yoksul ve alt gelirli grupların yaşam standardının yükseltilmesi de bizim temel görevlerimizden bir tanesidir. Sayın Genel Başkanımızın geçtiğimiz günlerde açıkladığı biçimiyle, ‘Emekli Halk Kart’ uygulamasıyla da artık bu iktidar tarafından, gerçekten açlık sınırının altında ücretle yaşamaya mahkum edilmiş olan, şehirlerimizde yaşayan milyonlarca emeklinin en çok ihtiyaç duyan kesimleriyle bir ortak çalışmayı beraberce yürüteceğimizi belirtmek istiyorum” diye konuştu. “İLLER BANKASI GELİRLERİNDEN KESİNTİ YAPILMASINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL” “Son zamanlarda, başta Sayın Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamalardan da görüyoruz ki; ülkedeki yanlış ekonomik politikaların acısını çıkarmak için emekliler, çalışanlar, ücretliler ve geniş halk kesimleri üzerine, yeni vergilerle, bütçe açıklarının kapatılmasıyla ilgili bir politika değişikliğine gidileceği apaçık” diyen Zeybek, bunun belediyelere yansımasına ise şu sözlerle dikkat çekti: “Ama bunun yanında, en çok kamusal hizmeti yapacak olan belediyelerin, özellikle de devraldığımız belediyelerin ağır borç yüklerini için hızlı bir biçimiyle tahsilata girişilir olmasını anlamak mümkün değildir. İşte tam da bu dönemde, ekonomik krizin toplum tarafından en geniş biçimde hissedildiği bu dönemde, en çok sokakta, mahallede, kentlerimizde insanların yanında olan belediyecilerin gelir kaynakları üzerinden kesintilerin oranının, yasal sınırların üzerinde dediğimiz yüzde 40’lar seviyesine çekiliyor olmasını anlamak mümkün değildir. O nedenle, iktidarın yanlış uyguladığı ekonomik politikaların bedelini, belediyelerin İller Bankası’ndan ya da diğer kaynaklardan gelen gelirlerinden kesinti yaparak gidermeye çalışmasını da anlamak mümkün değildir. Ama biz biliyoruz ki; CHP’nin 411 tane çalışkan belediye başkanı; ister 2 bin nüfuslu bir beldede, ister 16 milyon nüfuslu bir büyükşehirde, isterse sayısını bilemediğimiz kadar çokça şehirlerimizi doldurmuş olan göçmenler, mülteciler, geçici sığınmacıların, bütün bu Türkiye’de yaşayan insanların sorunlarını çözmek için, kaynakları etkin ve verimli biçimde kullanacaklar. Ve bu konuyla ilgili de eş güdümü sağlayacaktır.” “BİZİ DİKKATLE İZLESİNLER” “Bugünkü toplantımızın konu başlıklarından bir tanesi de belediyelerimizin benzer sorunlar karşısında ortak politikalar geliştirmesi, insan kaynağının etkin ve verimli biçimiyle etkileşim içinde olması ve ihtiyaç duyan belediyelerimize proje desteği, kadro desteği ve teknik desteklerin verilmesi konusunda da bir sürecin başlatılmasını sağlayacağız. Geçmiş dönemde 11 büyükşehir belediye başkanımız, düzenli ve sürekli olarak bir araya gelerek, çok başarılı bir çalışma yapmıştı. Önümüzdeki dönemde de toplumsal sorunların çözülmesi konusunda, halkçı belediyecilik anlayışımız, refah belediyecilik anlayışımız ve kalkınma belediyecilik anlayışımızla ilgili yapacağımız çalışmaların, sadece CHP’li belediyeler açısından değil, Türkiye’deki tüm belediyeler açısından da dikkatlice izlenmesi ve buradan çıkaracak olan sonuçların 85 milyonun hizmetine sunulmasının çok değerli ve önemli olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum.”
İMAMOĞLU: “TÜRKİYE’DE ARTIK CHP’Lİ BELEDİYELER GERÇEĞİ VARDIR” Önceki görev dönemleri içerisinde 11 büyükşehir belediye başkanı ile sık sık bir araya geldiklerini ve bu kapsamda kamuoyunu bilgilendirdiklerini hatırlatan İmamoğlu, yeni dönemin ilk toplantısı için buluştuklarını aktardı. Son yıllarda siyasette yeni bir olgunun ağırlığının giderek arttığına dikkat çeken İmamoğlu, “Türkiye’de artık CHP’li belediyeler gerçeği vardır. Beldesinden büyükşehirine kadar, her düzeyde CHP’li belediyelerin uygulamaları, projeleri vatandaşlarımız tarafından beğeniyle takip ediliyor ve talep ediliyor. 2014 seçimlerinden 6 büyükşehir belediye başkanı olarak çıkmıştık. 2019’da 11 büyükşehir belediyesi kazanarak çıktık. Şimdi 2024, 31 Mart seçimleriyle 14 büyükşehir belediye başkanı olarak milletimizin hizmetindeyiz” dedi.
“REFAH BELEDİYECİLİĞİNDEN ÇOK, DAYANIŞMA BELEDİYECİLİĞİ YAPMAYA MECBUR KALDIK” Önceki görev dönemlerinin önemli bir bölümünün pandemiyle geçtiğinin altını çizen İmamoğlu, “Büyük bir dayanışmanın örgütlenmesi gerekiyordu. Zamanın şartları, bizi ‘refah belediyeciliği’nden çok, ‘dayanışma belediyeciliği’ yapmaya mecbur bıraktı. Şimdi de tarihimizin en ağır ekonomik krizlerinden birisiyle, milletçe yüzleşiyoruz. Nüfusun neredeyse yarısının gelirinin, açlık sınırına gerilediği bir dönemdeyiz. Ekonomik krizin müsebbibi olan merkezi idare, krizin maliyetini de toplumun orta ve orta alt gelir gruplarına çıkarmak üzere bir program uygulamakta. Toplumun en üst gelir grubunda yer alan yüzde 20’lik kesim dışında her aile, her hane yoksullaşmadan ne yazık ki nasibini en derin şekilde alıyor ve yaşıyor. Yeni yoksullaşan orta sınıfların büyük çoğunluğu, bizim yönettiğimiz büyükşehirlerde, metropollerde yaşıyor. Bizi yerel seçimlerde zafere taşıyanlar, tam da bu kesimlerdir” şeklinde konuştu. “BİZ, ‘HALKÇI BELEDİYECİLİK’ BAYRAĞINI EN YUKARIDA TAŞIYANLARIZ” Tüm vatandaşlara olduğu gibi, ekonomik kriz nedeniyle yoksullaşan toplum kesimlerine borçları olan kişiler ve yönetimler olduklarına dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi: “2019 sonrasında ortaya koyduğumuz dayanışma belediyeciliğinin deneyimiyle, bilgisiyle, birikimiyle, içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamından da en yaratıcı yolları bulacağımızdan ve vatandaşlarımıza çok özel hizmetler sunacağımızdan eminim. Hiç şüphem yok ki; bir yandan temel hizmetleri aksatmadan sağlayacağımız ve özenli bir hizmet dönemi yaşatacağımız şehirlerimizde, diğer yandan hep birlikte yurttaşlarımızın hem aralarındaki dayanışmayı örgütleyeceğiz hem de yaratacağımız yeni kaynaklarla, güçlü yatırımlar yapmaktan geri durmayacağız. Çünkü biz, tarihin bu döneminde halkçı belediyecilik bayrağını en yukarıda taşıyanlarız. Bizler, halkçı belediyeciliğin en güzel örneklerini sergiledik, sergiliyoruz ve sergileyeceğiz. Unutmamalıyız ki; halkçı belediyecilik kavramı, icraatçı olmayı da içerir. Ama ben bu yönümüzün de özellikle hatırlatılması gerektiğine inanıyorum ve icraatçı belediyecilikte de çok öncü konumda olduğumuzu vatandaşlarımızla paylaşmak isterim.”
“BİZLER SORUN ÇÖZDÜK, İŞ BİTİRDİK, ÇARE ÜRETTİK” “Bugün ülkeyi yöneten zihniyet, bazı büyük mühendislik projelerini göstererek, kendisini belki icraatçı olarak tanıttı milletimize ve bu yıllarca böyle sürdürüldü” diyen İmamoğlu, “Halbuki bunların büyük bir çoğunluğu, ne yazık ki yanlış finansman modellerine sahip, riskleri, zararları yeterince gözetilmemiş, yönetim kalitesi bakımından da büyük oranda sınıfta kalmış projelerdi ya da kendi tarifleriyle ‘mega projeleriydi.’ Bizler, son derece sağlıklı, verimli, etkili bir proje yönetimiyle, onlardan çok daha fazla işi, çok daha az maliyetle, çok daha hızlı ve kaliteli bir biçimde, milletimizin lehine üretme konusunda büyük bir başarı elde ettik. Onların aksine, yatırımlarımızla yeni çevresel, kentsel, sosyal sorunlar yaratmadık. İnsanlarımızı mutsuz etmedik. Ceplerinden gizlice paraları toplamadık. Bizler sorun çözdük, iş bitirdik, çare ürettik ve tasarrufu da önde tutan güçlü bir projeciliği ve icraatçı belediyeciliği ortaya koyduk. O nedenle, bugün artık ‘CHP belediyeciliği’ denince, halkçı olmak kadar, güçlü bir şekilde icraatçı olmak şeklinde de anlaşıldığının gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
“KADIN BAŞKAN SAYIMIZIN ARTMASI GEREKTİĞİNİN BİLİNCİNDEYİZ” “Vatandaşlarımızın halkçı ve icraatçı karakterimize verdiği onay, 2024 çok daha büyüdü ve bizi milletimizin gönlünde en ön sıraya oturttu” diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Nitekim bugün burada 11 değil, gururla ifade ediyorum ki, çok değerli 14 büyükşehir belediyesi arkadaşımızla bir aradayız. Ve ne mutlu ki aramızdaki değerli hanımefendilerin sayısını da 3 kat arttırmış durumdayız. Elbette yeterli olmadığını ve sayısının çok daha artması gerektiğinin de bilincindeyiz. 2019’a oranla il, ilçe ve belde belediye başkanlarımızı arttırmakla kalmadık; Türkiye Belediyeler Birliği, Tarihi Kentler Birliği, Sağlıklı Kentler Belediyeler Birliği kurumlarını da yönetir hale geldik. Vatandaşlarımız, deyim yerindeyse, ‘yerel yönetimler milli takımını’ CHP’li belediye başkanlarından oluşturduğu ve bize, ‘Çıkın sahaya, iyi oynayın ve kazanın. Milletimize kazandırın’ dedi. Biz de bunu gururla yapacağız. Enerjimizin çok yüksek olduğunu ve bu anlamda başarılı olma konusunda kararlı olduğumuzu, bir takım oyunu oynadığımızı bilerek hareket ettiğimizi ve ‘Hep birlikte kazanacağız. Milletimizle birlikte kazanacağız’ duygusunu taşıdığımızı biliyoruz. Biz, aynı zamanda gönülleri kazanacağız. Bizim şampiyonluk kupamız, vatandaşımızın gözündeki sevgi ışıltısıdır, dilindeki teşekkürdür. Aynı zamanda en güçlü, en manevi duygularıyla, dualarıdır.”
“AMACIMIZ, BÜTÜN BELEDİYELERİMİZİN ÇOK BAŞARILI OLMASIDIR” “Hiçbir belediyemizin diğerlerinden daha az başarılı olmasını asla kabullenemeyiz, kabullenmeyeceğiz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Amacımız; bütün belediyelerimizin çok başarılı olmasıdır. Çünkü, başta büyükşehir belediyelerimiz olmak üzere, bizim toplam başarımız, hatta sadece partimizin belediye başkanları değil, buradaki motivasyonla diğere belediyelerin de başkanlarının başarılı olmasının, ülkeyi değiştirip, dönüştürecek en önemli itici güçlerden birisi olacağının bu zor günlerinde, ülkemizin ve milletimizin yaşadığı bu sıkıntılı günlerde en önemli güçlerden birisi olacağının farkındayız. Geçtiğimiz 5 yılda, kendi aramızda iletişim ve dayanışmayı çok önemli ve belki de ilk kez yapılan o çok üst seviyeye taşımış ve başarılı olmuştuk. Şimdi bunu daha da pekiştireceğimize yürekten inanıyoruz. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın getireceği yeni havanın, enerjinin ve dinamizmin de çok değerli olduğuna yürekten inanıyorum.”
“FARKLI PARTİLERDEN BELEDİYE BAŞKANLARIYLA DA İŞ BİRLİĞİ KURMAYA HAZIRIZ” “Tecrübelerimizi, farklı bakış açılarımızı, sorularımızı, cevaplarımızı paylaştıkça; çok doğru ve ortak akılla hızlı yol alacağımızı biliyorum. Bizler, kendi aramızda kurduğumuz bu iletişim ve iş birliğini, samimiyetle talep eden farklı partilerden belediye başkanlarıyla da kurmaya hazır olduğumuzu ve hatta kurduğumuzu ve buna karşı duran bazı reflekslere dönük de en sıcak ilgimizle, en samimi dayanışmamızla devam edeceğimizi ve ısrar edeceğimizi belirtmek isterim ve buradan çağrı yapmak isterim. Biz öyle bir anlayışın, böyle bir kültürün içinden geliyoruz. Siyasetin asla kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı sayfasında olmayacağımızı buradan tekrar beyan ediyoruz. Bunun da bizim çok değerli bir özelliğimiz, çok önemli bir varlığımız olduğuna inanıyorum.”
“BİRLİKTE KAZANMAYI BİLEN VE BİRLİKTE KAZANAN BİR EKİBİZ” “Elbette partimizi yüceltmek, iktidar yapmak istiyoruz. Ama bunun yolunun partizanlıktan asla geçmediğini çok iyi biliyoruz. Önümüzde büyük bir özenle, incelikle ve olağanüstü bir çabayla yürütmemiz gereken tarihi bir süreç var. Bunun farkındayız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk yılında elde ettiğimiz büyük yerel yönetim başarısıyla birlikte, çok daha milletimizin kazanacağı dönemleri var etme konusunda güçlü adımlar ve güçlü temeller atmak zorunda olan bir ekip olduğumuzun farkındayız. Biz, birlikte kazanmayı bilen ve birlikte kazanan bir ekibiz. Birlikteyken kazanan ve onun gücünden milletimizin faydalanmasını bilen bir ekibiz. El birliğiyle, gönül birliğiyle çok güzel işlere imza atacağız. Umudunu bize bağlamış olan on milyonlarca vatandaşımızı asla hayal kırıklığına uğratmadan, çok güzel günlerde, onlarla birlikte, mutlu yaşanan kentleri var edeceğiz. Yolumuz açık olsun.” CHP’li büyükşehir belediyeleri ve başkanları, alfabetik olarak şu şekilde sıralanıyor: Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Doktora tez önerisi örneği
Doktora Tez Öneri Örneği
Üniversite: Ankara Üniversitesi Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü Bölüm: Psikoloji Bölümü Danışman: Prof. Dr. A Z. Doktora Öğrencisi: M. K. Tarih: 2024-08-23 Tez Başlığı: Sosyal Medya Kullanımının Ergenlerin Benlik Saygısı Üzerindeki Etkisi Özet: Bu tez çalışması, ergenlerin sosyal medya kullanımının benlik saygısı üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılarak ergenlerin sosyal medya kullanım alışkanlıkları ve benlik saygısı düzeyleri araştırılacaktır. Elde edilen bulgular, sosyal medyanın ergenlerin benlik algısı üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini belirlemeye yardımcı olacaktır. 1. Giriş: Son yıllarda, sosyal medya platformları, özellikle de ergenler arasında oldukça popüler hale gelmiştir. Facebook, Instagram, Twitter ve Snapchat gibi platformlar, ergenlerin arkadaşlarıyla iletişim kurmaları, bilgi edinmeleri ve kendilerini ifade etmeleri için önemli bir araç haline gelmiştir. Ancak, sosyal medyanın ergenlerin ruh sağlığı üzerindeki etkisi konusunda endişeler de artmaktadır. Bazı araştırmalar, yoğun sosyal medya kullanımının ergenlerde depresyon, anksiyete ve düşük benlik saygısı ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Diğer araştırmalar ise sosyal medyanın ergenlerin sosyal etkileşimlerini ve öz yeterlilik duygularını geliştirmeye yardımcı olabileceğini öne sürmektedir. 2. Araştırma Soruları: Ergenlerin sosyal medya kullanım alışkanlıkları nelerdir? Sosyal medya kullanımının ergenlerin benlik saygısı üzerindeki etkisi nedir? Bu ilişkiyi etkileyen faktörler nelerdir? 3. Literatür Taraması: Sosyal medya ve ergenlerin benlik saygısı arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaların bir kısmı, sosyal medya kullanımının benlik saygısı üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu göstermiştir. Örneğin, (Y��l) adlı bir araştırmada, yoğun sosyal medya kullanımının ergenlerde depresyon ve anksiyete semptomları ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Diğer araştırmalar ise sosyal medyanın benlik saygısı üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini göstermiştir. Örneğin, (Yıl) adlı bir araştırmada, sosyal medyanın ergenlerin sosyal etkileşimlerini ve öz yeterlilik duygularını geliştirmeye yardımcı olabileceği bulunmuştur. 4. Yöntem: Bu çalışmada, nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılarak ergenlerin sosyal medya kullanımının benlik saygısı üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlanmaktadır. Nicel Araştırma: Çalışma kapsamında, 15-18 yaş arası 200 ergene anket uygulanacaktır. Anket, ergenlerin sosyal medya kullanım alışkanlıklarını ve benlik saygısı düzeylerini ölçmeye yönelik sorular içerecektir. Nitel Araştırma: Çalışma kapsamında, 10 ergenle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılacaktır. Görüşmelerde, ergenlerin sosyal medya deneyimleri ve benlik saygısı algıları hakkında derinlemesine bilgi edinilmeye çalışılacaktır. Veri Analizi: Nicel veriler, SPSS istatistik programı kullanılarak analiz edilecektir. Nitel veriler ise içerik analizi yöntemi ile analiz edilecektir. 5. Zaman Çizelgesi: Aşama 1: Literatür taraması (1 ay) Aşama 2: Anket ve görüşme araçlarının geliştirilmesi (2 ay) Aşama 3: Veri toplama (3 ay) Aşama 4: Veri analizi (2 ay) Aşama 5: Tez yazımı (4 ay) 6. Bütçe: Bu çalışmanın bütçesi aşağıdaki gibidir: Anket ve görüşme araçlarının bastırılması: 500 TL Veri toplama için seyahat masrafları: 1.000 TL Veri analizi için istatistik programı lisansı: 200 TL Tez yazımı için fotokopi ve diğer masraflar: 300 TL Toplam: 2.000 TL 7. Beklenen Sonuçlar: Bu çalışmadan elde edilmesi beklenen sonuçlar şunlardır: Ergenlerin sosyal medya kullanım alışkanlıkları hakkında detaylı bilgi edinilecektir. Sosyal medya kullanımının ergenlerin benlik saygısı üzerindeki etkisi belirlenecektir. Bu ilişkiyi etkileyen faktörler ortaya konacaktır. 8. Katkı: Bu çalışma, sosyal medya ve ergenlerin benlik saygısı arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Bu bilgiler, ergenlerin ruh sağlığını korumak için sosyal medya kullanımının nasıl yönetilebileceğine dair yeni bilgiler sağlayacaktır. 9. Danışman Onayı: Bu tez önerisini onaylıyorum ve bu konuda 'nı destekliyorum. 10. Ekler: CV Transkript Yayın Listesi Not: Bu sadece bir örnektir. Tez önerisi formunu doldururken üniversitenizin veya enstitünüzün talimatlarını dikkatlice okumanız ve formun içeriğini buna göre uyarlamanız önemlidir. Başarılar dilerim! Read the full article
0 notes
Text
Buraya bir şeyler yazmayalı 3 yıl olmuş. Senin hakkında yazmayı çok özlemişim, sevdiğim. "Sevdiğim".. Bu hitabı bile özlemişim....
Kısaca özet geçmek gerekirse; bu 3 yıl içinde.. önce senden vazgeçtim. Sonra seni kaybettim. Aradan 1,5 yıl sonra geri döndün ama sadece özür diledin. Önemli günler dışında hiç konuşmadık ileriki zamanlarda.
Ve 10 gün önce.. beni rüyanda görmüşsün. Bu yüzden mesaj attın bana. Her gün aralıksız konuşmaya başladık. Üstelik bu sefer çok da arkadaşça değil. İlk kez bana karşılık veriyorsun, sevdiğim. Bu benim için çok fazla ama alışmaya çalışıyorum.
En iyi yerine geldik! Yarın buluşuyoruz. O kadar heyecanlıyım ki.. uyuyamıyorum. Çok özlemişim seni.
Umarım bu kez her şey yolunda gider. Yarın sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.
0 notes
Text
Avukat Rispoli, SEC ile Ripple ortasındaki davanın önümüzdeki ay sona ereceğini varsayım ediyor. Bu ortada, XRP on-chain faaliyeti, SEC ve Ripple kararı yaklaşırken fiyat rallisi umudunu besliyor.En hoş doğum günü ikramı: Ripple davasının kararıcointahmin.com’dan takip ettiğiniz üzere XRP topluluğu üyeleri, Yargıç Analisa Torres’in SEC ve Ripple davasında ne vakit bir özet yargı kararı vereceği konusunda spekülasyonlar yapıyor. Tarafların Aralık 2022’de kesin özet yargı sunumlarını yapmalarının üzerinden altı aydan fazla bir müddet geçti. Bununla birlikte, davanın mahkeme lideri hala çok beklenen özet kararı vermedi.Hukuk uzmanları ve XRP toplulukları kararı bekliyor. Bu ortada, avukat Fred Rispoli dava için potansiyel bir bitiş tarihi kestirim ediyor. Rispoli bu tarihe, Yargıç Torres’in özet yargı kararı modeliyle ilgili değerli istatistikleri kullanarak ulaşıyor. Avukat Rispoli, Yargıç Torres’in davalılar için Özet Karar (MSJ) verme oranının %37 olduğunu belirtiyor. Buna karşılık Rispoli, yargıcın Davacılar için MSJ verme oranının %24 olduğunu söylüyor.https://twitter.com/freddyriz/status/1674655120678879233 XRP yanlısı avukata nazaran, Yargıç Torres’in MSJ kararı için müracaattan karara kadar geçen ortalama müddet 249 gün. Tarafların özet karar için ilgili dilekçelerini 17 Eylül 2022 tarihinde sunduklarını belirtmek gerekiyor. Bu ortada avukat Rispoli, Yargıç Torres’in özet yargı kararının %60’ının 146 ila 330 gün aralığında olduğunu belirtiyor. Sonuç olarak, 17 Eylül 2022’den (SEC ve Ripple’ın özet karar dilekçelerini sundukları tarih) itibaren geçen 249 gün, kararın 21 Mayıs 2023’te çıkması gerekiyordu. Lakin, avukat Rispoli bu tarihin geçtiğini belirtiyor. Bu yüzden, Temmuz ayında olduğumuz için bu tarihi göz gerisi ediyor.Sonuçta, avukat Rispoli, SEC ve Ripple davası için potansiyel karar tarihi belirliyor. Avukat Rispoli’ye nazaran Yargıç, muhtemelen 10 Ağustos 2023’te karar verecek. Bu tarihe, 17 Eylül 2022’den itibaren 330 gün hesaplayarak ulaşıyor. Bu mühlet, Yargıç Torres’in özet yargı kararı vermek için beklediği en uzun mühlet. Avukat Rispoli, bu varsayımına enteresan bir reaksiyon gösteriyor. Zira, muhtemelen 10 Ağustos 2023’te hayatının en hoş doğum günü ikramını alacağını söylüyor. Bilhassa, hakim 10 Ağustos’ta Ripple lehine karar verirse bu mümkün.XRP on-chain aktifliği artıyorKripto istihbarat takipçisi Santiment’in bilgilerine nazaran, XRP’deki günlük etkin adresler geçtiğimiz hafta 17.554 adresten 142,38 bine çıktı. Böylelikle, yaklaşık yedi kat arttı. Bu yıl, emsal ani yükselişleri altcoin fiyatındaki ralliler takip etti. Ayrıyeten, ağ aktivitesindeki artışın akabinde iki ila dört hafta içinde %10 ila %40 ortasında değişen çıkarlar elde edildi.XRP günlük faal adresler / Kaynak: SantimentTarih tekerrür ederse, XRP fiyatında kısa vadede bir yükseliş patlaması mümkün. Üstteki grafikte gördüğünüz üzere, XRP günlük adresleri 19 Mart’ta, 27 Mayıs ile 29 Mayıs ortasında ve 23 Haziran’dan itibaren yükselişe geçti.On-chain öbür ölçümler de yükseliş tablosu çiziyorXRP’nin süreç sayısı ve süreç hacmi geçtiğimiz hafta boyunca artış gösterdi. Bunlar, bir fiyat rallisi tezini destekleyen öbür on-chain yükseliş göstergeleridir.XRP’de süreç sayısı ve hacmiYukarıdaki grafikte gördüğünüz üzere, süreç sayısındaki artışlar, günlük etkin adreslerdeki artışa misal formda fiyat rallilerinin öncüsü olarak hareket etti. Bu katalizörlerin kısa vadede XRP fiyatını yükseltmesi mümkün.
0 notes
Text
Dünün Özeti
Dün çok verimli bir gün geçirdim. Gün boyunca 7 saat'e yakın ders çalıştım. Ve aralar da bazı Alman Kitap Bogerlerini izledim ve çok hoşuma gitti. Sanırım sevdiğim konular olunca dikkati mi daha iyi toplayıp videoya odaklana biliyorum. Ayrıca dün hemde şuan Türkçe okuyor olduğum 'Chuck Palahniuk - Lanetli' okudum. Aslında bu kitabı çok çok eski bir zamanda okumuştum 10 yıl felan önce. Ve kitanın 2. cildi 10 yıl sonra Türkçeye çevrilmiş ve ben 2. kitabı hiç okumadım. Bu yüzden seriyi ilk baştan okumaya başladım ve hala çoğu şeyi hatırladığımı fark ettim. 10 yıla yakın bir süre önce okumama rağmen hala hatırlıyorum ve beni mutlu etti. Çünkü çok sevdiğim bir yazarın en çok sevdiğim kitabıydı. Ayrıca 2. sezonu çıkınca izlemediğim ve yarıda bıraktığım bir diziye daha bailadım. Şimdilik il 3 bölümünü izledim dün gece.
Özet: 28.9.2024
12 notes
·
View notes
Text
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
2023 yılı ikinci çeyrek
737 programı üretim oranında ayda 38 uçağa geçiş yapılırken, bu oran 787 programında dört uçağa yükseltildi.
Gelirler, 136 ticari uçak teslimatının yansımasıyla 19,8 milyar dolara yükseldi.
2,9 milyar dolarlık faaliyet nakit akışı, 2,6 milyar dolarlık GKGMİ dışı serbest nakit akışı kaydedilirken, nakit ve satılabilir senet yatırımları 13,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.
4.800’ün üzerinde ticari uçakla birlikte toplam şirket rezervi 440 milyar dolar olarak gerçekleşti.
4,5 ila 6,5 milyar dolar arasında faaliyet nakit akışı ve 3 ila 5 milyar dolar arasında GKGMİ dışı serbest nakit akışı yönünde beklenti tekrar teyit edildi.
Tablo 1. Özet Mali Sonuçlar İkinci Çeyrek İlk Altı Ay (Hisse başı veriler hariç, milyon dolar) 2023 2022 Değişim 2023 2022 Değişim Gelirler $19.751 $16.681 %18 $37.672 $30.672 %23 GKGMİ * Faaliyetlerden Elde Edilen Kazanç/(Zarar) ($99) $780 ($248) ($382) Faaliyet Kar/(Zarar) Oranı % (0,5) %4,7 % (0,7) % (1,2) Net Kazanç/(Zarar) ($149) $160 ($574) ($1.082) Hisse Başına Kazanç/(Zarar) ($0,25) $0,32 ($0,93) ($1,73) Faaliyet Nakit Akışı $2.875 $81 $2.557 ($3.135) GKGMİ dışı Esas Faaliyet Kazancı/(Zararı) ($390) $496 ($830) ($949) Esas Faaliyet Kar/(Zarar) Oranı % (2) %3 % (2,2) % (3,1) Hisse Başı Esas Faaliyet Zararı ($0,82) ($0,37) ($2,08) ($3,11)
* Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri
Boeing ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı. Buna göre; gelirler 19,8 milyar dolar, GKGMİ hisse başına zarar -0,25 dolar ve GKGMİ dışı hisse başı esas faaliyet zararı -0,82 dolar olarak gerçekleşti (Tablo 1). İkinci çeyrek sonuçları, ticari programlardaki yüksek hacmi ve savunma programlarındaki düşük seyreden kar oranlarını yansıtıyor. Boeing, bu çeyrekte 2,9 milyar dolarlık faaliyet nakit akışı ve 2,6 milyar dolarlık GKGMİ dışı serbest nakit akışı kaydetti.
Boeing Başkan ve CEO’su Dave Calhoun, “Teslimatlarımızı artırarak ve güçlü bir serbest nakit akışı ile sağlam bir ikinci çeyrek performansı gösterdik. Bu yıl için ve uzun vadede, operasyonel ve mali hedeflerimize ulaşma doğrultusunda iyi bir noktadayız. Toparlanma sürecimizde ilerleme kaydetmeye devam ediyoruz. Müşterilerimize verdiğimiz taahhütleri yerine getirebilmek için fabrikalarımızda ve tedarik zincirimizde istikrara büyük önem veriyoruz. Güçlü talep doğrultusunda kilit programlarımızdaki üretim oranlarımızı düzenli bir şekilde yukarı çekerken, insan kaynağımıza, ürün ve teknolojilerimize yönelik yatırımlarımızı artırıyoruz,” dedi
İkinci çeyrek faaliyet nakit akışı, ticari uçak teslimatlarındaki yüksek rakamlar ve tahsilat zamanlamasındaki uygunluğun yansımasıyla 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Çeyrek başında 14,8 milyar dolar olan nakit ve satılabilir senet yatırımları, ikinci çeyrekte 13,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çeyrek başında 55,4 milyar dolar olan borçlar, vadesi gelen borçların ödenmesiyle 52,3 milyar dolara düştü. Şirketin 12 milyar dolarlık kullanılmamış kredi olanağına erişimi bulunuyor.
Toplam şirket rezervi, bu çeyrek sonunda 440 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Ticari Uçaklar
Ticari Uçaklar ikinci çeyrek geliri, 787 programındaki yüksek teslimat rakamlarının yansımasıyla 8,8 milyar dolara yükseldi. İkinci çeyrek faaliyet zarar oranı ise, Ar-Ge harcamalarının dahil olduğu yüksek çeyrek harcamaları ve olağandışı maliyetlerin sonucunda yüzde -4,3 olarak gerçekleşti.
737 programı üretim oranında ayda 38 uçağa geçiş yapılıyor ve bu oranın 2025-2036 yıllarında ayda 50 uçağa çıkarılması planlanıyor. Program kapsamında bu yıl 400-450 uçak teslimatına ulaşılması hedefi korunuyor.
787 programı üretim oranı ayda dört uçağa yükseltildi ve bu oranın 2023 yılı sonunda ayda beş uçağa, 2025-2026 yıllarında ise ayda 10 uçak seviyesine çıkarılması planlanıyor. Program kapsamında bu yıl 70-80 uçak teslim edilmesi bekleniyor.
Ticari Uçaklar, bu çeyrekte 460 adet net siparişe ulaştı. Bunun içinde Air India’ın 220 uçaklık siparişi ve Riyadh Air tarafından verilen 39 uçaklık siparişinin yanı sıra Ryanair’in 300 adede kadar 737 MAX uçağı siparişinde bulunma taahhüdü yer alıyor. Ticari Uçaklar, bu çeyrekte 136 uçağın teslimatını tamamladı. Ticari Uçaklar rezervinde toplam değeri 363 milyar dolar olan 4.800’ün üzerinde uçak bulunuyor.
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
Savunma, Uzay ve Güvenlik
Savunma, Uzay ve Güvenlik, ikinci çeyrekte 6,2 milyar dolar gelir kaydetti. İkinci çeyrek faaliyet zarar oranı ise, sabit fiyatlı geliştirme programlarındaki kayıpların yanı sıra işgücü istikrarsızlığının ve tedarik zincirinde yaşanan aksamaların diğer programlar üzerinde devam eden operasyonel etkilerinin yansımasıyla yüzde -8,5 olarak gerçekleşti. Ticari Mürettebat programı, büyük oranda, lansman sürecinde yaşanan ve duyurusu daha önce yapılan gecikmenin etkileri sonucunda 257 milyon dolarlık bir kayba uğradı. T-7A programının kaybı ise, özellikle üretim sözleşmelerindeki yüksek tahmini maliyetlerin yansımasıyla 189 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, MQ-25 programında, büyük oranda, Mühendislik ve Üretim Geliştirme sözleşmesindeki program gecikmeleri nedeniyle 68 milyon dolarlık bir kayıp yaşandı.
Savunma, Uzay ve Güvenlik, bu çeyrekte, T-7A Red Hawk eğitim uçağının ABD Hava Kuvvetleri ile ilk uçuşunu tamamlamanın yanı sıra ABD’nin St. Louis şehrinde İleri Kaplama Merkezi’nin yapımına başladı ve 19 adet CH-47 Chinook helikopterinin tedarikine ilişkin ABD Ordusu’yla sözleşme imzaladı. Savunma, Uzay ve Güvenlik rezervi, yüzde 31’i ABD dışındaki müşterilerden gelen siparişler olmak üzere 58 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Satış Sonrası Hizmetler
Ticari satış sonrası hizmetlerdeki yüksek hacmin ve tercih edilen satış karmasının sonucu olarak, Satış Sonrası Hizmetler ikinci çeyrek geliri 4,7 milyar dolar ve faaliyet kar oranı yüzde 18 olarak gerçekleşti.
Satış Sonrası Hizmetler, bu çeyrekte, yeni bir yedek parça dağıtım merkezi ile Polonya’daki faaliyetlerini genişlettiğini, eğitim çözümlerini geliştirmek ve büyütmek üzere CA ile işbirliğine gittiğini ve Japan Airlines’ın 787 filosu için Boeing Insight Accelerator’ı tercih ettiğini duyurdu.
Ek Mali Bilgi
Tablo 2. Ek Mali Bilgi İkinci Çeyrek İlk Altı Ay (Milyon dolar) 2023 2022 2023 2022 Gelirler Dağıtılmamış kalemler, mahsuplaşmalar ve diğerleri ($2) ($66) ($44) ($66) Faaliyet Kazançları/(Zararları) FAS (finansal muhasebe standartları) / CAS (ABD maliyet muhasebe standartları) hizmet maliyet düzenlemeleri $291 $284 $582 $567 Diğer dağıtılmamış kalemler ve mahsuplaşmalar ($336) ($84) ($796) ($335) Diğer gelirler, net $320 $253 $622 $434 Faiz ve borç masrafı ($621) ($656) ($1.270) ($1.293) Efektif vergi oranı %62,8 %57,6 %35,9 %12,8
Ertelenmiş tanzimat giderlerinin sonucu olarak, diğer dağıtılmamış kalemler ve mahsuplaşmalardan kaynaklı kayıplarda artış yaşandı. Diğer gelirlerdeki değişim ise, büyük oranda, yüksek faiz oranlarının yatırım gelirlerine pozitif yansımasından kaynaklandı. İkinci çeyrek efektif vergi oranı, öncelikli olarak, değerleme ödemesinde öngörülen artışa ilişkin kümülatif düzeltmelerin dahil olduğu vergilendirme öncesi zararın vergi indirimini yansıtmaktadır.
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı
The post Boeing İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/boeing-ikinci-ceyrek-sonuclarini-acikladi-2/
0 notes
Text
Bactroban Fiyatları
Bactroban Fiyatları, özellikle gelen güncel ve yeni zamlarla birlikte merak edilen konulardan olmuştur. Yıl içerisinde güncel zamlarla birlikte Bactroban Fiyatları değişkenlik göstermektedir. Fiyat araştırma platformumuzda sizler için güncel ve zamlı Bactroban Fiyatlarını araştırarak paylaşıyoruz. Yazımızda Bactroban Fiyatları ile ilgili en çok araştırılan, Bactroban Fiyatı, Bactroban, Güncel Bactroban Fiyatı, Zamlı Bactroban Fiyatı, Bactroban Fiyatı Ne Kadar? gibi sorularınızın cevabına yer vermekteyiz. Fiyat araştırmalarımı sağlarken Bactroban fiyatı bilgisinde olduğu gibi ilgili kurumların mağazaları, çağrı merkezleri ve internet siteleri gibi mecralardan bilgi alarak ilerlemekteyiz.
Bactroban Fiyatları
Son zamanlarda sıkça tercih edilen Bactroban, özellikle olumsuz ekonomi şartlarında daha fazla araştırmaya sahip olmuştur. Bactroban tercih eden tüketicilerin araştırması doğrultusunda bu yazımızı oluşturduk. Sizler için Bactroban Fiyatları listemiz güncel olarak hazırladık ve size doğru bilgiyi ulaştırmak istemekteyiz. - 15 gramlık Bactroban güncel fiyatı 55.52 TL‘den eczanelerde satılmaktadır. Eczane dışında satışı yoktur. Reçeteli alındığında devlet tarafından ödenmektedir. Bu fiyatlardan çok fazla söyleyen eczanelerden alım yapmayın. Son kullanma tarihine göre kullanın.
bactroban Bactroban Fiyatı listesini oluştururken ülke geneline göre hazırlamaktayız. Oluşturduğumuz fiyat listesi herhangi bir şehre veya bölgeye özgü değildir. Ortalama ülke geneli fiyatlarıdır. Belirli şehir için oluşturulan fiyat listesi o şehre aittir, bu kapsama dahil değildir. Fiyat listemizi sürekli güncel tutmayı amaçlamaktayız. Lütfen eksik veya hatalı gördüğünüz bilgiyi bizimle paylaşınız. Bu sayede yeni ve doğru bilgiye ulaşmış oluruz. Yeni gelen zamlar doğrultusunda güncellediğimiz Bactroban Fiyat listesini sizler için paylaşıyoruz. Bactroban Fiyatı yazımızın devamında yer almaktadır. Herkesin gayesi doğru rakamdan kârlı ve uygun alışveriş yapmaktır. Sizlerde bunu istiyorsanız sitemizi takip edip her alanda fiyat araştırması sağlayabilirsiniz. Güncel ve zamlı fiyatları takip ederek ona göre mağaza, market, kuruluş tercihinizi belirleyebilir ve kâr edebilirsiniz. Ayrıca zamlı güncel Bactroban fiyatları aşağıdaki gibidir; Bactroban Fiyatı Neye Göre Değişmektedir? Güncel ekonomi durumu, zamlar ve mağaza, firmaya göre Bactroban Fiyatları farklılık gösterir. Bactroban Fiyatları Neye Göre Hazırlanmıştır? Yeni Bactroban Fiyatı bilgisi en çok tercih edilen ve fiyatı en uygun olan politikası ile hazırlanmıştır. - Bactroban %2 15 gr Pomad Fiyatı 55,52 TL'dir. Bactroban fiyatı paylaştığımız gibidir. Tekrar belirtmek isteriz ki fiyatlarda herhangi bir hata mevcutsa yorumlar kısmından bizlere bildirerek güncellenmesini sağlayabilirsiniz.
Bactroban ne işe yarar ne için kullanılır?
Bactroban, topikal bir antibiyotik kremdir ve stafilokok bakterileri tarafından neden olan enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Bu krem, cilt enfeksiyonları, yara enfeksiyonları, egzama ve diğer cilt problemleri gibi çeşitli cilt enfeksiyonları için reçete edilebilir. Bactroban, aktif bileşeni mupirosin ile çalışır. Mupirosin, bakterilerin hücre duvarının yapısını etkileyerek enfeksiyonu kontrol altına almaya yardımcı olur. Bu etki, Bactroban'ın enfeksiyonu tedavi etme yeteneğini sağlar. Bactroban, genellikle 10 gün boyunca günde üç kez uygulanır. Ancak, doktorunuz farklı bir kullanım talimatı verdiyse, doktorunuzun talimatlarını takip etmeniz önemlidir. Özet olarak, Bactroban enfeksiyonların tedavisinde etkili bir seçenektir ve çeşitli cilt enfeksiyonları için kullanılabilir. Ancak, herhangi bir ilaç gibi, Bactroban'ın da yan etkileri olabilir. Bu nedenle, doktorunuzla ilgili herhangi bir endişeniz varsa konuşmanız önemlidir.
Güncel Bactroban Fiyatları
Haftalık periyotlar ile Bactroban Fiyatı listesi yenilenmekte ve güncellenmektedir. Fiyat Listesi sizler için sürekli güncel tutularak doğru bilgiye ulaşmanız hedeflenmektedir. Web sitemiz misyon olarak Güncel Fiyat Bilgisi sunmayı benimsemiştir.
bactroban fiyat Sizler için hazırlanan Bactroban Fiyat listesinde hatalı veya noksan gördüğünüz bir nokta varsa iletişim sayfamızdan veya aşağıdaki yorumlar kısmından bizlere bildirebilirsiniz. Güncellenmesini, yenilenmesini sağlayabilirsiniz. Bactroban fiyatı gibi araştırma sağladığınız fiyat listelerini bizlere iletişim bilgilerimizden ulaştırabilir, siteye eklenmesini sağlayabilirsiniz. Bactroban gibi ürün veya hizmete para ödemeden önce ilgili incelemeler ve karşılaştırmaları sağlayarak en uygun, ucuz ve doğru olanı tercih etmenizi öneririz. Fiyat ve Performans altın kural olmalı ve para yönetimini sağlamak özellikle bu zor zamanlarda hepimizin amacı olmalı. Web sitemizi takip ederek istediğiniz her ürün veya hizmetin fiyat bilgilerine ulaşabilirsiniz. Sağ üstte yer alan arama butonuna aradığınız şeyi örneğin " Bactroban Fiyatı " yazarak ilgili listeyi bulabilirsiniz. Aradığınız fiyat listesi sitemizde yer almıyorsa bize bildirerek çok kısa bir sürede sitemize eklenmesini gerçekleştirebilirsiniz. Güncel olarak paylaştığımız Bactroban Fiyat listemizde; Sizlere doğru ve en uygun fiyatları sunmaktayız. Bactroban Fiyat Bilgisi güncel olarak kurumlardan, Çağrı Merkezlerinden veya ilgili mağazalarından öğrenilmektedir. Paylaştığımız Fiyat Listeleri haftalık veya aylık olarak yenilenerek Güncel Fiyat Listesi olarak belirlenmektedir. Daha erken güncellenmesini istediğiniz fiyatları yorum kısmından bizlere iletebilirsiniz. Ayrıca eklenmesini istediğiniz ürün veya hizmete ait Fiyat listelerini de bizlere ulaştırabilirsiniz. Tavsiye Ettiğimiz İçerik: Advantan Fiyatları Bactroban Fiyatı listesini sizler için hazırladık ve paylaştık. Sitemizi takip ederek güncel ve detaylı fiyat listelerinden haberdar olabilirsiniz.
Bactroban Krem Ne İşe Yarıyor?
Bactroban krem, cilt enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan bir topikal antibiyotik kremdir. Bu krem, etken madde olarak mupirosin içerir ve özellikle stafilokok bakterilerinin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde etkilidir. Bactroban krem, çeşitli cilt enfeksiyonları, yara enfeksiyonları, impetigo, folikülit, furunkülozis ve diğer enfeksiyonlar gibi çeşitli cilt problemlerinin tedavisi için reçete edilebilir. Bu krem, enfekte bölgeye uygulandığında, aktif bileşen mupirosin bakterilerin hücre duvarının yapısını etkiler ve enfeksiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Bactroban krem, genellikle enfeksiyonun şiddetine ve tipine göre değişen dozlarda günde 2-3 kez uygulanır. Ancak, doktorunuzun size özel talimatlarını takip etmeniz önemlidir. Özet olarak, Bactroban krem, stafilokok bakterileri tarafından neden olan enfeksiyonların tedavisinde etkili bir seçenektir ve çeşitli cilt enfeksiyonları için kullanılabilir. Ancak, Bactroban krem kullanmadan önce doktorunuzla konuşmanız ve talimatları doğru bir şekilde takip etmeniz önemlidir. Ayrıca, herhangi bir yan etki gözlemlediğinizde hemen doktorunuza başvurmanız önemlidir. Takdir edersiniz ki Ekonomideki olumsuz şartlar doğrultusunda Bactroban Fiyatı gibi ihtiyaç olan hizmet veya ürün Fiyatını artarak tüketicilerin satın almadan önce fiyat karşılaştırması yapmasını gerektiriyor. Fiyat karşılaştırması ve araştırması neticesinde tüketiciler Bactroban Fiyatı gibi ihtiyaçlarda veya hizmetlerde uygun fiyatı tercih etmektedir. Uygun Bactroban fiyatı? Güncel Bactroban fiyatı ve ucuz Bactroban Fiyat bilgisi gibi konularda araştırma yaparak uygun fiyatı sitemizden öğrenebilir ve bilgi sahibi olabilirsiniz. Fiyat araştırması yapmak cimrilik gibi algılanmamalı. Alacağınız bir ürünün veya hizmetin uygun fiyatlısı varsa neden fazla para veresiniz ki? Bununla beraber günümüzde internetinde hayatımızın her anına girmesiyle birlikte bu gibi durumlar daha doğal hale gelmektedir. Bağlantılı olarak firmalar yayınladıkları fiyatlar arasındaki uçurum farkları kapatmak zorunda kalacaklardır.
Bactroban Hakkında Sık Sorulan Sorular?
- Bactroban Fiyat Bilgisi Güncel midir? Evet paylaştığımız Bactroban Fiyat Listesi günceldir ve haftalık olarak güncellenerek sizlere en güncel hali sunulmaktadır. - Bactroban Fiyat bilgisi Nasıl Temin Edilmektedir? Hazırladığımız fiyat listesini Bactroban hakkındaki fiyat bilgisi ilgili kurumlar, resmî web sitesi, mağazalar, firmalar veya çağrı merkezlerinden temin edilerek direk kurumdan öğrenilen bilgi paylaşılmaktadır. Zaman zaman kendimiz giderek, yerinde görerek de fiyat listelerine ulaşmaktayız. - Güncel ve Zamlı Bactroban Fiyatları Ne kadar? Yukarıda bulunan fiyat listesinde fiyat bilgilerini paylaştık. Ulaşabilirsiniz. Bactroban buruna nasıl kullanılır? BACTROBAN nasıl kullanılır? Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Her bir burun deliğine en az 5 gün boyunca günde 2 kez yaklaşık bir kibrit başı kadar (yaklaşık 30 mg merhem) az miktarda burun merhemi uygulanır. BACTROBAN hangi firma? Bactroban krem, GlaxoSmithKline İlaçları San A.Ş. firmasına aittir. BACTROBAN açıldıktan sonra kaç gün kullanılır? IM ve IV olarak uygulanır. 25°C altında oda sıcaklığında saklayınız. Açıldıktan sonra 24 saat kullanılır. Antibiyotik krem kaç günde etki eder? Antibiyotik ne zaman etki eder sorusunun cevabı kullandıktan sonraki birkaç saattir. Belirtilerin kaybolması ise genellikle iki ila üç gün sonra başlar. Birkaç günlük tedaviden sonra rahatlama sağlansa da enfeksiyonu tamamen ortadan kaldırmak için antibiyotik rejiminin tamamını bitirmek gerekir. Bactroban krem burun içine sürülür mü? BACTROBAN nasıl kullanılır? Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar: Her bir burun deliğine en az 5 gün boyunca günde 2 kez yaklaşık bir kibrit başı kadar (yaklaşık 30 mg merhem) az miktarda burun merhemi uygulanır. Antibiyotik cilde ne yapar? Antibiyotik ilaçlarla ''Propionibacterium Acnes'' bakterisinin sayısını azaltarak cilt üzerindeki enfeksiyonu engellenmeye çalışılır. https://www.youtube.com/watch?v=ssI7ti1kojY&ab_channel=eczanetv Bactroban Fiyatları Bactroban gibi fiyat araştırması sağladığınız konularda kesinlikle tüketici ve kullanıcı yorumlarını incelemenizi de öneririz. Bu neticede Ödeme yapacağınız hizmet veya ürünün olumlu ve olumsuz yönlerini karşılaştırmış olursunuz. Daha sonrasında karşılaştırıp sizlerin daha uygun ve doğru bir sonuca ulaşmanızı sağlayacaktır. Bactroban Fiyat araştırmasında sitemizi tercih ettiğiniz sizlere teşekkür ederiz. Yazılarımızın hemen altında bulunan ilgili kategoriden benzer içeriklere ulaşabilirsiniz. Fiyat Karşılaştırması sağlayan fiyatınedir.net 2 yılı aşkındır sizlere hizmet vermektedir. Paylaşımlarımızla beraber kendimizi geliştirme sürecimiz devam etmektedir. Çok yakında kurumsal bir hizmet ve telefon uygulaması ile hayatımıza devam edeceğiz. Bu sayede siz değerli tüketicilerin fiyat araştırma ve karşılaştırma konusunda asistanlığı bizlerin sorumluluğunda olacak. Fiyat araştırmaları sağlamak için Fiyatı Nedir sitemizi takip edebilir, güncel fiyat bilgilerini ulaşmayı ve karşılaştırmayı sağlayabilirsiniz. Bizlere destek vererek gelişmemize katkıda bulunabilir ve bir nebzede olsa Enflasyon ile Mücadele konusunda katkı sağlayabiliriz. Yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. İlgili İçeriklerimize Bakabilirsiniz; Vicks Krem Fiyatları Terramycin Krem Fiyatları Magnis Krem Fiyatları Eumovate Krem Fiyatları Emla Krem Fiyatları Dermovate Krem Fiyatları Thermoflex Krem Fiyatları Travazol Krem Fiyatları Fito Krem Fiyatları Hametan Krem Fiyatları Read the full article
0 notes
Link
#Beşiktaş 3-1 #Galatasaray Maçın Geniş Özeti ve Golleri
0 notes
Text
Bugünkü biz Türkler’in nereden doğduğu hep bilmek istediğimiz konudur. Bu konuda ayrıntılı antropolojik, ayrıca arkeolojik araştırmalar yapan değerli bilgin Prof.Dr. Reha Oğuz Türkkan’a göre, Türkler tüm diğer ulusların çoğu gibi Orta Asyalıdır, yaklaşık bundan 10 bin yıl önce doğmuşlardır. Ancak, hangi ulusun hangi ulusla bağı, karışımı, uzantısı vardır, ona bir bakalım.
Bundan aşağı yukarı 30 bin yıl önce, yeryüzünde bulunan taşıllara(fosil) göre, yalnızca 3-4 anasoy vardı. Bu, Yontmataş (Paleolitik) Çağı’nda, biz Türkler yoktuk.
Binlerce yıl bu anasoylar karıştı, bir sürü kırma Türler çıktı, sonra gelenler yerli yerine oturunca, belli özellikli 8-10 anasoy oluştu. Bunlardan yalnızca ikisi biz Türkleri ilgilendirir: Avrasya’da Ural Dağları’nda yaşayan Ak Brakisefal soyla (ki yanlışlıkla “Alp-Alpin” adı takılmıştır), bir de Asya’nın Sibirya ucundan Baykal Gölü ile Tanrıdağları’na doğru uzanan geniş bölgede yaşayan Amerindler. Diğer bir deyişle, Asya’da yaşayan Kızılderili soyu, bakır tenli, biraz çekik gözlü, orta başlı (mezosofal) kişiler.
Amerika Anakarasında bugüne değin 20-30 bin yıl öncelerine ilişkin güvenilir hiçbir kişi taşılı (fosili) bulunmadı. Şimdiki Kızılderililer’in ataları (Amerindler) o çağlarda Doğu Asya ile Sibirya’da yaşıyorlardı. Kalan izlere göre ancak D.Ö. 22 000- 17 000 yıllarında Bering Boğazı yoluyla Amerika’ya göçler başladı[2].
İşte, bu iki anasoy, biz Türkler’in “ana ile babası”dır.
Söz konusu iki anasoy, 6000 yıl arayla iki kez karışmıştır; biri doğuya, diğeri batıya göçleri sırasında. İlki Tunç Çağı’nda olmuş, D.Ö.(M.Ö) 8000’ler. Urallı Alp’ler olasılıkla çoğunluktaymış ve karşılaşma, Aral gölü dolaylarında gerçekleşmiş. Yeni doğan üren (kuşak), heryerde olduğu gibi, kırmaydı. Ancak binlerce yıl iç evlenmeler sonucu genler durulmuş, sonuçta yepyeni bir soy oluşmuş: ÖN-TÜRKler ortaya çıkmış. Sonraları Ön Türkler eyge(dünya) uygarlığında çığır açacak bir kuşak oluşturmuştur.
İkinci karşılaşma, D.Ö. 2000’lerde. Bu kez Asyalı Kızılderililer çoğunlukta olmak üzere, Baykal Gölü ile Tanrıdağları’na dek göçen Urallı Alp’lerle birleşmişler. Bu çağdaki karışmadan doğanların, sonradan genleri durulunca, ötkene(tarihe)“İLK-TÜRK”ler olarak geçmişlerdir.Sonraları, bunlara Hunlar, Uygurlar, Aparlardır (Avarlar) denmiştir.
Moğolların ise, özgün adları “Şevey”dir, ayrı bir soydurlar. Gerçi bir soyları (anaları?, babaları?) Asya Kızılderilidir ancak, evlenmeleri Alplerle değil, Çinde’ki SİNİD sarı ırktan budunlarla olmuştur. Karışma ile göçler sonucu Asya’da Kızılderili kalmayınca Sibirya ormanlarını bu “Moğol”, diğer bir adla Şeveyler doldurmuş, Türklere komşu olarak giyinişlerini, savutlarını (silahlarını), birçok geleneklerini Türkler’den almışlardır. Ötesi, soykırımın suçlularından biri Şeveyler olmasına karşın, Ergenekon Destanı’nı da benimseyip kendilerini yulunmuş(kurban edilmiş) budun gibi görmüşlerdir! Uygur-Şato Türk soyundan olan Börütegin evgili(sülalesi) başlarına geçirince bu oluşmuştur. Cengiz Han bu uruktandır(hanedandandır).
Ön Türkler, Orta Doğu’ya, Mezepotamya’ya göçüp, insanlığın ilk gerçek uygarlığını kuruyorlar: Sümerler, Elamlar (D.Ö. 4500-2700). Bir kolları Anadolu’ya giriyor. Olasılıkla Kafkaslardan gelen Ön Hititler (D.Ö 2700-2000), Nezik-Hititler 2000 yılında Anadolu’yu alıyorlar. Bunlar Türk değil, Ön Germen (Almanların Atası) Ön-Hitit Uygarlığı’nı üstleniyorlar. D.Ö. 1000’de bir karmaşa: Budunlar Göçü başlıyor. Anadolu’ya Sümer’den göçüp de Ege’ye yerleşmiş olan Lidler/Turskalar denizci oluyor. Bir kol Kuzey İtalya’ya yerleşiyor: E-Türksler. Bir başka Turska kolu Atlas Okyanusu’na açılıyor, Meksika’nın Vera-Cruz körfezine çıkıyor. Orada, Ulmek Uygarlığı’nı kuruyorlar. Maya, Aztek, İnka, bunun süreği olabilir.
Mezopotamya’daki Ön-Türk Sümerler ne oluyor? D.Ö. 2000’lerden sonra, Güney’den akın akın gelen Sami (Semitik) göçleri altında bozulup, siliniyorlar. Yalnızca bir bölümü göçüyor, SU-K adıyla Kuzey’e, Kafkaslar’a, Karadeniz’in kuzeyine yayılıyorlar: Saka-İskitler adıyla. Bir başka kol Orta Asya’ya Türkmenistan’a, ötesi Tanrı Dağları’na oradan da Çin’e uzanıyorlar! Sakalar İranlılarla çatışıp duruyor. Bunlar “İran-Turan Savaşları” diye bilinir(Şehname, Efrasiyab/Alper-Tunga). Orta Asya’nın içlerine çekilenler ŞU Krallığı’nı kuruyorlar. Büyük İskender’le savaşıyorlar. Bunların bir kolu Çin’e giriyor, “Çu-Çu” adındaki ilk Çin uruğu oluşturuyorlar.
Tanrı Dağları bölgesindeki Ön-Türkler, kuzeylerdeki İlk Türk/Şevey Birliği olan Apar İlkutu’na başkaldırıyor, onları yeniyorlar. İlk kez Ön Türk / İlk Türk birlikteliğinden, Göktürk İlkutu doğuyor.
Özet ile bakacak olursak, Türklerin geçmişte ilk
görünüşleri, bundan 8 – 10 bin yıl öncedir. Kızılderililer bizim büyük büyük atalarımızdan biri. Ancak yaklaşık 22 bin yıl önce Amerika anakarasına geçenler bizi pek bilmiyorlar. Onların kullandığı Türkçe dili 22 bin yıl öncenin Türkçe dili olabilir. Bu süre içinde dil değişmiş olabilir. Ancak gelenekler saklı kalır. Sözgelimi Altay Türkleri, kişinin onuru ile gücünün saçında olduğuna inanırlardı. O nedenle yağısını (düşmanını) öldürdüğünde, “İşte senin güç ile onurunu elime aldım. “ anlamında kafa derisini yüzerlerdi. Çocuk doğduğunda bozüye(çadıra) ilk gelenin adı ona konulurdu. Bu gibi gelenekler Amerika Kızılderilileri arasında süre gitmiştir.
Bizim büyük atalarımız Alplerle – Kızılderililerin karışımı olan Ön Türkler ile İlk Türklerdir. Sümerler – Elamlar İlk Türklerden kopup gelme, Uygurlar – Hunlar ile Avarlar ise Orta Asya’dan kalan Ön Türklerle, Alp ile Kızılderililer’in karışımıdır. Sümerlerle, Uygurların aralarında 2500 yıllık çağ ayrılığı vardır. Sümer Türkçesi, Orta Asya Türkçesi’nde uzun yıllar ayrı kalmıştır. Kendi içinde ayrıca gelişmiştir. Anadolu’da Grek, İtalya’da Roma Uygarlığı’na katkıda bulunan Turskalar ile E-Türksler; Ön Türk soyudur. Avrupalılar’dan önce Atlas Okyanusu’nu geçip Meksika ile Orta Amerika’da Ulmek ile belki de İnka, Maya, Aztek Uygarlığı’nı kuran çekik gözlü, bakır tenli topluluklar Turskalar, diğer bir deyimle bizim büyük atalarımız olabilirler.
Bugün ABD’nin kırıp geçirdiği Mezopotamya (Irak – Suriye)
Sümer – Arap karışımı Türk kırmasıdır. Tungazlar (Kore, Japonya) Kızılderili – Altay kökenli bizim yakınlarımızdır. Çinliler de; Türk karışımı. Bulgarlar; Türk – Slav karışımıdır. Ruslar; Alan Türkü, Slav, İskandinav karışımıdır.
D.S 1071’de Anadolu gelen Oğuz Türkleri ile Sümerler arasında 5500 yıllık bir süre ayrılığı vardır. Oğuzlar 14. yüzyılda Avrupa geçmeden önce Avrupa’ya ilk Türkler, onlardan 2500 yıl önce oraya göçmüş, yerleşmiş, ilkutlar kurmuş, bir Tanrılı inancı, yeni abeceleri almışlardı. Kısacası daha Osmanlı gelmeden Avrupa, çok önceden bir Ön ile İlk Türk Yurdu idi... Özet ile anlatımı böyle toparlayabiliriz.
Onun içindir ki, Atatürk Cumhuriyet kurulduktan sonra Orta
ile Güney Amerika’daki Aztek kazılarını “Onlar Türklerin Atasıdır” diye desteklemiş, üniversitede Hititoloji yerine, bizim yakınlarımız Sümerlerdir diye Sümerolojiyi kurdurmuştur.
Aynı Atatürk 1926 yılında özü Hitit olan Alacahöyük kazılarını da
başlatmıştır. Çünkü demiştir, onlarda bu yurtta yaşadılar, onlar Almanların atası iken bizlerin de ataları olmuştur diye benimsemiştir. Çanakkale’de ölen Avusturalyalı erler içinde Atatürk, “Onlar bu yurt için kan döktüler, artık onlar bu yurdun bir çocuklarıdır, onlar bizim de çocuklarımızdır.” dediği gibi, bu yurtta ne varsa, ne geçmişse Türktür, Türk onun biricik kalıtçısıdır (mirasçısıdır). Şimdi, o Hitit’ten kalan kişiler yoğunlukla Bayburt, Gümüşhane, Sivas, Tokat, Konya, Isparta, Denizli’de yaşıyorlar. Onlar arıkan bir Türk. Ancak Hititler yoluyla Almanlar Türkler’in de yakınlarıdır.
[1]Prof. Dr., JEOFİZİK KURUMU Derneği Genel Başkanı, Ünlek : 0212 227 77 19, Iykı: 0212 259 45 80, Iyışkı : [email protected] Iyışak: www. jeofizikkurumu.org
2 R.O. Türkkan, Kızılderililer ve Türkler, 1999, E. Yayınları, 3. Baskı)
6 notes
·
View notes
Audio
Ben bazen geçmişte yaptığım bazı şeyleri hatırlar, çok utanırım. Kimi zaman üzerinden 15-20 yıl geçmiş şeyler.
Mesela çocukken bir ara sürekli saçımla oynayışım, sürekli ama. Etrafı unuturdum bazen yarım saatliğine falan. En sonunda dershane öğretmenim uyarmıştı "Yapma kızım" diye. Veya teneffüs zili çalar çalmaz kütüphaneye koşuşum. 2 dk git, 2 dk gel, arada kalan 5 dakika kitap okumak için. Niye? Çünkü sınıf çok gürültülü. Dışarıdan nasıl görünmüştür acaba, bugün hala bazen merak ederim.
Bende utanacak anı bitmez, hep "tuhaf" bir çocuk oldum zaten. Ergenlikten itibaren ömrümü tuhaf olmamaya adadım, büyük oranda da başardım. Şimdi keşke adamasaymışım diyorum çünkü, inanılmaz zihinsel efor gerektiren bir şeydi ve bu eforu çok daha faydalı şeylere kullanabilirdim, ders çalışmak gibi. Çünkü bunca çaba, bunca uğraşmaya, yine de "Tamamdır bu iş." diyeceğim noktada değilim tuhaf olmama mevzusunda. O yüzden artık biraz bu durumu kabul etmeye çalışıyorum. Mesela ortaokulda sınıfta günlüğüm okunmuştu. O kadar yalnızdım ki, bir defter sanki arkadaşımmış gibi yapıyor ve sanki onla sohbet ediyor gibi yazıyordum. Bugün şunu yedim, şu oyunu oynadım, şu yazılıdan 5 aldım gibi. Bir sürü çocukça şey. Bir gün sınıfa girdiğimde, baktım yaklaşık 10 kişi toplanmış gülüyor, günlüğüm ellerinde. Hayatımda hiç o kadar utandığımı, küçük düştüğümü hatırlamıyorum, o olaydan sonra sınıf değiştirdim zaten.
Of, bir de şey vardı mesela, her iki eski sevgilimle de ayrıldıktan sonra, yeni tanıştığım (bayağı bayağı o gün tanıştığım) ya da yıllardır görüşmediğim insanlara, ilişkimi özet geçip fikrini sormam vardı. Özetlemekte de hiçbir zaman iyi olmadığım için, saatlerce bunaltırdım insanları. Sanki karşıma çıkan herkes çok güvenilir ve iyi kalpli bir melekmiş gibi (ki hiç değildi birçoğu). Veya sanki onlar ilişki uzmanı da, ilişkilere dair akıl alınacak yeterliliktelermiş gibi. Niye? Çünkü kafam o kadar karmakarışıktı, o kadar anlamamıştım ki ne yaşandı, ne bitti, nasıl ve neden, yabancıların ilişkim üzerine görüşlerinden medet umuyordum. Yabancı insanlar bile, biten ilişkimle alakalı benden daha iyi muhakeme yapabilir gibi hissediyordum.
Bunlara benzer gibi bir sürü şey işte...Hatırladığım zaman, bugün bile hala yanaklarım kızarır. Beş dakika bile olsa, keyfim bir kaçar. Bazen "Ne düşünüyordum bunu yaparken acaba?" derim, bazen "nasıl bir ruh halindeydim de öyle bir şey dedim ki?" derim. Bunca yıl sonra, hala... Ama birkaç gün önce şunu fark ettim, her insanın çeşitli tuhaflıkları var. Tamam belki benim kadar çok sayıda değil, ama illa ki var. Ben bununla, yani bir insanın herhangi bir tuhaflığı ile karşılaşınca, anında "O da öyle bir insan işte." veya "O da öyle mutlu demek ki." deyip geçerken, kendime karşı bu konuda aşırı acımasızım. Sanki bir "normallik abidesi" olmak zorundaymışım, kusursuz olmaya mecburmuşum gibi. Herkesin zaman zaman hata yapmaya hakkı var da, benim hiç yokmuş gibi. Belki de büyürken etrafımda beni "öyle" de seven insanlar olmadığı için. Çünkü ben çok yalnız bir çocuktum. Yetişkinliğimin ilerleyen zamanlarında tattım değişmesem de beni sevip kabul eden insanlar olabilmesi duygusunu. Öncesinde, kimi zaman olduğum halimle mükemmelmişim gibi pohpohlanıp sonrasında "ağır" geldim, "fazla" geldim, kimi zaman ben en başından deli gibi çabaladım "olması gerektiği gibi" olmak için, yorulup da artık olamadığımda, çabalayamadığımda yine "zor" oldu sıfatım. "Aybike çok zor." Beni sevmek çok zor olmasına rağmen seven birileri değildi aradığım, bugün hala değil. Çünkü birisinin seni sevmekle sana bir lütuf sunuyormuş gibi hissettirmesi ağır bir yük, hep buruk bir tat bırakıyor, en mutlu anda bile. Birilerinin seni sevmesi ancak nefes almak kadar doğal ve kolay olduğunda mutlu ediyor.
Haliyle kabul görebilmek, sürüye dahil olabilmek için çaba harcamam gerekiyor duygusu içime işlemiş. Ama şunu artık idrak ediyorum ki, ne kadar çabalarsan çabala, bazen sadece olmuyor, bazen sadece "Aman o da öyle işte, ne var bunda?" diyecek birilerinin çıkması gerekiyor karşına. Şanslıyım ki çıktı. Bu konuya bu kadar duyarlı olmamın bir başka sebebi, insanların birileri hakkında ahkam keserken, yargıda bulunurken ne kadar hızlı ve acımasız olabildiklerini 3. kişi olarak da görmüş olmam. "Ay Ayşe'ye/Fatma'ya gıcık oluyorum." dediklerinde mesela, neden sorusunun cevabı "Bilmem ya, bir tuhaf bakıyor mesela." olabiliyor. Az konuşan, sessiz, kendi halinde insanlara "sinsi" etiketi yapıştırılabiliyor kolayca. Anladım ki dışarısı zaten bu kadar acımasızken içeride de kendini hırpalamanın bir anlamı yok, en azından kendi içinde, kendine şefkatli olması lazım insanın zaman zaman. Şu anda tüm bunları buraya yazmam bile belki "tuhaf", bilemiyorum. Birilerine göre kesin öyledir, bana göre hiç değil. Önemli olan da bu galiba, artık.
1 note
·
View note