#ömer erdem
Explore tagged Tumblr posts
Text
biraz karantina filmini yorumlayalım.
öncelikle diğer Beyza Alkoç'un da filmlerini ilk çıktığı gün gidip izlemiş biri olarak (bununla gurur duymuyorum) bugün de Karantina'yı izledim. Beklentimin üstündeydi. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim eser miktarda değişikliklerle film, kitabın aynısıydı. Hiç konudan sapılmamış, hiç gereksiz sahne yoktu. Küçük bir değişiklik gözüme çarptı onu söylemeden geçemeyeceğim. Elektrot şarkısı Bikinisinde Astronomi ile değiştirilmiş ve filmde " Ay benim gece senin " cümlesi geçmiyor. Bu durum minik bi üzdü beni.
Oyunculara gelecek olursam. Cast pek hayal ettiğim gibi değildi. Bir şeyler eksik ve o eksikliğin ne olduğunu anlayamadım. Mesela Onur'un bi kavga sahnesi var kısa kalıyor. Abi o raconu kesmek için uzun olman gerekiyor bence. Bir de couple olarak İzmir ve Ege uyumu gibi bir uyum yoktu bana kalırsa. Ama hoşuma giden bir şey söyleyeyim. Onur kitaptaki kadar sert değil gözlemlerime göre. Filmin ilk yarısındaki tavırları büyüdüğümden dolayı aşırı geldi bana. Ama kitabı okurken yani ben 11 12 yaşındayken falan 'oha çok iyi' dediğimi hatırlıyorum (bununla da övünmüyorum). Zeynep'e odaklanamadım. Sebebi dudağındaki piercing izi. Onu saymazsak genç bir oyuncu olarak güzel bir performanstı. Onur'u oynayan kişinin de güzel bir oyunculuk sergilediğini söylemeliyim. Mert ve Burak gerçekten iyi seçilmiş. Burak harbi komik ve düşündüğümde başka kim oynayabilirdi onu, Onur Bay'dan başkası gitmezdi herhalde. Mert'in de ağırlığını hissettik ama o zekayı o soğukkanlılığı göremedim. Sanki kitapta daha aktifti. O zaman gelelim o'na. Ender Zorlu... İlker Aksum'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Çünkü tam anlamıyla bir Ender'di ve o davranışları, hareketleri gerçekten etkileyiciydi. O psikolojik sorunlu olan insanı, nefreti iyi yansıtmış. Büyümek, Ender'i sevmektir.
Yan karakter seçimlerine daha çok özenilmeli bence. Aynı düşüncem 3391 km için de geçerliydi. Cast için diyeceklerim bu kadar.
Şarkılara gelecek olursam da seçilen şarkılar güzeldi (elektrot yoktu içime oturdu) beğendim genel olarak. Çıkış jeneriği hariç güzeldi o jenerik şarkısı olmamış 2. filmde kaldırılması talep ediyorum. Ve evet 2. film olacak her şey tam ortada kesildi. Ne zaman bitti anlamadınız çok hızlı oldu.
Genel olarak da izleyici kitlesini anlatayım size. Kocaman bir salonda izledim ve ilk gün olmasına ve özellikle okul saati olan bir seansa gitmeme rağmen bileti zor buldum diyebilirim. Kapının ağzına kadar insan doluydu. Ve salonun ortalaması 13-14'tü. Haliyle oradaki en yaşlı insan 20 yaşımla ben oldum. Büyümüşüm çünkü artık ergen liseli kahkahası kaldıramıyor bünyem. Sürekli konuştular uyarmama rağmen. Size önerim ya akşam seansına alın ya da hafta içi ilk seans yoksa düzgün bir izleme keyfi süremeyeceksiniz.
Bunlar da film de geçen şarkılar. (Bu bir amme hizmetidir.)
Ömer Balık - You Lost Me
Antonin Dvorak - Allegro con fuoco
Foreign Affairs - Hits Like Lightning
Yedinci Ev - Sevsene Beni
Son Feci Bisiklet - Bikinisinde Astronomi
Peyk, Yasin Soyöz - Derdini Bul
Serhat Erdem - Kurtar Beni
Batuhan Yağız, Eren Can Gülel - Bir Bakış Yeter
Hepsinin bulunduğu bir playlist bırakayım...
2. filmi beklemedeyim.
#karantina#karantinafilmoluyor#onur zorlu#zeynepakay#onur zeynep#beyzaalkoc#beyzalkoç#beyzanınışıkları#mahşerindörtatlısı#mahşerinbinlerceatlısı#3391kilometre#3391km#sıfırkilometre#sıfırkm#yedinci ev#sevsene beni#son feci bisiklet#bikinisinde astronomi#onur boysan#Spotify#elulfilmizliyorbideyorumluyor
5 notes
·
View notes
Text
Hz. Peygamber "Zengin Müslüman fakir Müslüman'dan erdemlidir" demiştir. Bu sebeple fakirliği bir erdem gibi sunanlardan uzak durun. Hele hele bu sunucu zengin birisiyse ve kendisi refah içinde olduğu halde fakirliği erdem gibi savunuyorsa ya pis bir yalancıdır ya da büsbütün alçaktır.
Müslüman zengin olmak durumundadır ve bunun için de çok çalışmak zorundadır.
Toplumda elbette fakirler de vardır, ancak tembelliği sebebiyle fakir olanlar topluma ve zengin Müslümanlara fuzuli yüktür...
Ömer Sağlam
_________
Not: Aşağıdaki hadis metninde geçen "Hikmet" ten kasıt, bilgidir. Bilginizi saklamayın, bulduğunuz ortamlarda paylaşın, etrafınızı aydınlatın. Elbette paylaştığınız bilginin doğru bilgi olması kaydıyla...
3 notes
·
View notes
Text
İstanbul (2) (3) by Ömer Faruk Erdem
Via Flickr:
(1) Blue Mosque, Sultanahmet.
6 notes
·
View notes
Text
1 KİMLİKSİZ ŞAHIS 25
2 DİLARA ERBAŞ 23
3 HAMO COŞKUN 80
4 KİMLİKSİZ ŞAHIS 15
5 AHMET KAYA 31
6 FİLİZ KARACA 10
7 ZEYNEL YUMUŞAK 49
8 KİMLİKSİZ ŞAHIS 50
9 KÜBRA TURAN 32
10 YASEMİN REABER 36
11 MASAL ????* 3
12 MEHMET ALİ ??? 5
13 ESİN ŞAHİN 40
14 SİNAN SERKAN ASLAN 49
15 KEZBAN AKKOÇ 47
16 ABDULLAH YOLDAŞ 47
17 SALİH KAYA 37
18 SEVGÜL ÇALIŞ 37
19 ORHUN TAŞ 23
20 HACER ÇİFTÇİ 29
21 CANSU ÇAKILKAYA 29
22 PELİN KIZIL 35
23 AHMET YASİN SÜZEN 17
24 SEMİH OLGUN 13
25 KİMLİKSİZ ŞAHIS 14
26 BARAN KILIÇ 30
27 İBRAHİM OLUR 48
28 ALİ ZEBADİ 2
29 BAŞAK KAYA 31
30 HATİCE TÜM SAVAŞ 38
31 KİMLİKSİZ ŞAHIS 6
32 ABDULHEKİM BALBAY 24
33 ABDURRAHMAN ERTÜR 24
34 NİLSU CEREN ERDEM 8
35 DEFNE ELİF BAYKARA 10
36 İBRAHİM EFE ALTAN 6
37 ÖMER TOPRAK 6
38 ZİN RATA 9
39 SEVGİ KAMIŞLI 47
40 FURKAN KUŞLU 21
41 IRMAK KESKİN 14
42 EREN ATALAY 17
43 MEHMET GÜNAY 55
44 NEVZİYE AKUZUN 50
45 FATMA KARAKUŞ 42
46 ZEYNEP ZEYTİN 39
47 HÜSEYİN ABAKAY 54
48 İSA ÖZTÜRK 18
49 HATİCE KARADUT 54
50 MURAT ALTINSOY 40
51 SERPİL CAN 50
52 RABİA NAZARİ 50
53 BARIŞ YAPICI 24
54 MEHMET NURİ 28
55 FATMA DURMUŞ 45
56 ÖMER FARUK ALİOĞLU 31
57 SEMRA ÇURUM 26
58 YUSUF ASAF AYAZ 31
59 RABA ZABADİ 24
60 HÜLYA YILMAZ 16
61 BAHATTİN GÖRMEZ 49
62 USEMA EL SUVEYT 11
63 TUĞBA BİLGİÇ 16
64 BEDİRE ÇORAK 70
65 HACI MEHMET ODUNCU 49
66 İMAM HÜSEYİN KAMIŞLI 50
67 HAMDAN ÖZELCİ 43
68 SAFİYE AYAZ 50
69 İLKER ÜMİT UYGUN 20
70 SEMİH VERTEMİR 9
71 AYŞEGÜL ÖNCEBE 14
72 EROL ULAŞ 41
73 KİMLİKSİZ ŞAHIS 9
74 ALİ ABDULLAH ZABADİ 28
75 ZEYNEP GÖRMEZ 20
76 EFENDİ DEMİR 49
77 SERKAN TAŞTAŞ 43
78 AYNUR ÖZGE GÜLSÜM 18
79 MEHMET MUSTAFA KETENCİ 54
80 ÖMER FARUK EDİZ 19
81 GÜLŞEN DEDE 62
82 HAVŞAN BAŞA 13
83 MERT GAZİ İZEL 16
84 GÖNÜL KARAKAYA 36
85 HİKMET TAŞKIN 58
86 PERİHAN TUNÇ 33
87 DÜRDANE ARSLAN 34
88 KEVSER ŞİMİR 29
89 RABİA BİLGİÇ 24
Dünden bugüne uçak ambulans ile Ankara’ya getirilen hastalar
Burda grubu olan arkadaşlar da kendi gruplarina iletsin belki listede tanıdığı olan çıkar
46 notes
·
View notes
Text
Ambulans veya uçakla Ankara'ya götürülen hastalar belki tanıdığı olan vardır
Yaşadığını ve kurtarıldığını öğrenir
1 KİMLİKSİZ ŞAHIS 25
2 DİLARA ERBAŞ 23
3 HAMO COŞKUN 80
4 KİMLİKSİZ ŞAHIS 15
5 AHMET KAYA 31
6 FİLİZ KARACA 10
7 ZEYNEL YUMUŞAK 49
8 KİMLİKSİZ ŞAHIS 50
9 KÜBRA TURAN 32
10 YASEMİN REABER 36
11 MASAL ????* 3
12 MEHMET ALİ ??? 5
13 ESİN ŞAHİN 40
14 SİNAN SERKAN ASLAN 49
15 KEZBAN AKKOÇ 47
16 ABDULLAH YOLDAŞ 47
17 SALİH KAYA 37
18 SEVGÜL ÇALIŞ 37
19 ORHUN TAŞ 23
20 HACER ÇİFTÇİ 29
21 CANSU ÇAKILKAYA 29
22 PELİN KIZIL 35
23 AHMET YASİN SÜZEN 17
24 SEMİH OLGUN 13
25 KİMLİKSİZ ŞAHIS 14
26 BARAN KILIÇ 30
27 İBRAHİM OLUR 48
28 ALİ ZEBADİ 2
29 BAŞAK KAYA 31
30 HATİCE TÜM SAVAŞ 38
31 KİMLİKSİZ ŞAHIS 6
32 ABDULHEKİM BALBAY 24
33 ABDURRAHMAN ERTÜR 24
34 NİLSU CEREN ERDEM 8
35 DEFNE ELİF BAYKARA 10
36 İBRAHİM EFE ALTAN 6
37 ÖMER TOPRAK 6
38 ZİN RATA 9
39 SEVGİ KAMIŞLI 47
40 FURKAN KUŞLU 21
41 IRMAK KESKİN 14
42 EREN ATALAY 17
43 MEHMET GÜNAY 55
44 NEVZİYE AKUZUN 50
45 FATMA KARAKUŞ 42
46 ZEYNEP ZEYTİN 39
47 HÜSEYİN ABAKAY 54
48 İSA ÖZTÜRK 18
49 HATİCE KARADUT 54
50 MURAT ALTINSOY 40
51 SERPİL CAN 50
52 RABİA NAZARİ 50
53 BARIŞ YAPICI 24
54 MEHMET NURİ 28
55 FATMA DURMUŞ 45
56 ÖMER FARUK ALİOĞLU 31
57 SEMRA ÇURUM 26
58 YUSUF ASAF AYAZ 31
59 RABA ZABADİ 24
60 HÜLYA YILMAZ 16
61 BAHATTİN GÖRMEZ 49
62 USEMA EL SUVEYT 11
63 TUĞBA BİLGİÇ 16
64 BEDİRE ÇORAK 70
65 HACI MEHMET ODUNCU 49
66 İMAM HÜSEYİN KAMIŞLI 50
67 HAMDAN ÖZELCİ 43
68 SAFİYE AYAZ 50
69 İLKER ÜMİT UYGUN 20
70 SEMİH VERTEMİR 9
71 AYŞEGÜL ÖNCEBE 14
72 EROL ULAŞ 41
73 KİMLİKSİZ ŞAHIS 9
74 ALİ ABDULLAH ZABADİ 28
75 ZEYNEP GÖRMEZ 20
76 EFENDİ DEMİR 49
77 SERKAN TAŞTAŞ 43
78 AYNUR ÖZGE GÜLSÜM 18
79 MEHMET MUSTAFA KETENCİ 54
80 ÖMER FARUK EDİZ 19
81 GÜLŞEN DEDE 62
82 HAVŞAN BAŞA 13
83 MERT GAZİ İZEL 16
84 GÖNÜL KARAKAYA 36
85 HİKMET TAŞKIN 58
86 PERİHAN TUNÇ 33
87 DÜRDANE ARSLAN 34
88 KEVSER ŞİMİR 29
89 RABİA BİLGİÇ 24
ARKADAŞLAR LÜTFEN PAYLAŞALIM BELKİ BİR TANIYAN ÇIKAR...!!!
5 notes
·
View notes
Text
Anahtar Parti Elazığ İl Yönetimi :“Milletimizin Geleceğine Umut Olacağız”
ANAHTAR PARTİ ELAZIĞ İL TEŞKİLATI AÇIKLANDI Anahtar Parti Elazığ İl Teşkilatı belirlenerek ilk toplantısını parti binasında gerçekleştirdi. Kurucu İl Başkanı olarak iş insanı Yüksel Ercan'ın atanmasının ardından teşkilatlanma çalışmalarını sürdüren Anahtar Parti, oluşturulan İl Yönetim Kurulu ile ilk toplantısını gerçekleştirdi. Partinin İzzetpaşa Mahallesi Mehmetçik Sokakta bulunan dört katlı il binasında gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan Anahtar Parti İl Başkanı Yüksel Ercan, oluşturdukları yönetimle şehrin sorunlarına alternatif çözümler sunacaklarını ifade etti. Ülkemizin ve milletimizin geleceğine umut olarak, memleket ve millet adına mücadele etme mesuliyetiyle bir araya gelip Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun liderliğinde kurulmuş Anahtar Parti’nin ülke genelindeki teşkilatlanma çalışmalarını halkın büyük bir teveccühü ile sürdürdüğünü dile getiren İl Başkanı Ercan, “Milletin sorunlarını bilen ve bu sorunlarını çözecek bir kadro hareketi olarak kurulan Anahtar Parti’nin Elazığ Kurucu İl Başkanı olarak 3 Aralık 2024 tarihinde Genel Başkanımız Sayın Yavuz Ağıralioğlu tarafından görevlendirildim ve bu tarihten itibaren de teşkilatlanma çalışmalarımıza başladık” dedi. “Şehrin Sorunlarına Çözüm Olacak Güçlü Bir Kadro Kurduk” Partilerinin ideallerine inanan, şehrin problemleri ile baş etme, çözme ve geleceğe yönelik doğru planlar yapma yönünde birlikte yol yürüyecekleri kadronun oluşturulması amacıyla çok sayıda görüşme, istiare ve değerlendirme toplantıları yaptıklarını belirten Başkan Ercan, “Bu görüşmeler ve yaptığımız değerlendirmeler sonucu bugün burada bir arada bulunduğumuz ve şehrimiz için ‘Bismillah’ diyerek göreve başlayacağımız değerli arkadaşlarımızdan oluşan yönetim kurulumuzu belirledik” diye konuştu. Anahtar Parti Elazığ İl Yönetim Kurulu Başkan Yüksel Ercan, Anahtar Parti Elazığ İl Yönetim Kurulu üye listesini de açıklayarak, parti ve şehir için hayırlı olmasını diledi. ANAHTAR PARTİ İL YÖNETİM KURULU ÜYELERİ Adı-Soyadı Öğrenim Durumu Mesleği Yüksel ERCAN Lisans Devam Ediyor Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet ÇIPLAKLIGİL Lisans Kamu Emeklisi Cem Erkan YÜCE Lisans İnşaat Mühendisi Osman TAŞDEMİROĞLU Lisans Bilgi Teknolojileri Uzmanı Cengiz DOĞAN Lise Emekli Memur Selami IŞIK Lise Emekli Esnaf Müfit ERDEM Lise Emekli Müdür Yasin YAZICI Lise Emekli Muhasebeci Kemal YILMAZ Lisans Mali Müşavir Yavuz KÜRÜM Lisans Diş Tabibi Sercihan ÇELİK Lisans Avukat Nevzat KILIÇ Ortaokul Esnaf İrfan ARSLAN Lise Gazeteci Haktan ÖZ Yüksek Lisans İnşaat Mühendisi Mikail ERCAN Lise İş İnsanı Cihat ÇELİKEL Lisans Müzik Öğretmeni Tolga GÜLAÇ Lisans Mimar Gökhan Murat MUTLU Lisans İş İnsanı V. Emre URHAN Lisans Maden Mühendisi Hasan BULUT Ön Lisans Esnaf Ömer Galip TUNA Lisans Ziraat Mühendisi Mehmet Şehmuz ÇETİNKAYA Yüksek Lisans Orman Endüstri Mühendisi Fatih Ahmet ÖZÇELİK Lisans İş İnsanı Uğur GÜNGÖR Lisans Emekli Astsubay İbrahim Ethem TÜRAN Lisans Aile Danışmalığı Fazıl Abdulvahid AKBULUT Lisans İş İnsanı Ali USLU Lisans Avukat Onur KALKAN Lisans Avukat Turgut YILDIRIM Ön Lisans Diş Teknisyeni Yeter TOY Lise Kuaför Metin TURGUT Lisans Emekli Komiser ANAHTAR PARTİ BAŞKANLIK DİVANI İSE ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU: İl Başkanı: Yüksel Ercan İl Sekreteri: Osman Taşdemiroğlu Siyasi İşler Başkanı: Ahmet Çıplaklıgil Teşkilat Başkanı: Uğur Güngör İdari Mali İşler Başkanı: Kemal Yılmaz Kalkınma Politikaları Başkanı: Gökhan Murat Mutlu Çevre Şehircilik Afet ve Su Politikaları Başkanı: Cem Erken Yüce Ekonomi Politikaları Başkanı: Haktan Öz Tarım Politikaları Başkanı: Mehmet Şehmuz Çetinkaya Ar-Ge ve Parti İçi Eğitim Okulu Başkanı: Yavuz Kürüm Hukuk Politikaları Başkanı: Av. Sercihan Çelik Seçim İşleri Başkanı: Fatih Ahmet Özçelik Kültür ve Turizm Politikaları Başkanı: Cihat Çelikel Kadın Aile Sosyal Politikalar Başkanı: Yeter Toy STK İşleri Başkanı: Yasin Yazıcı Eğitim Politikaları Başkanı: V. Emre Urhan Toplumsal Politikalar Başkanı: Hasan Bulut Kurumsal İlişkiler Başkanı: Müfit Erdem Medya ve Tanıtım Başkanı: İrfan Arslan Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkiler Başkanı: Metin Turgut Yerel Yönetimler Başkanı: Tolga Gülaç Read the full article
0 notes
Text
Karantina... Tek kelimeyle muazzamdı...
0 notes
Text
İzmit İstanbullu sanatçıları misafir etti
https://pazaryerigundem.com/haber/195448/izmit-istanbullu-sanatcilari-misafir-etti/
İzmit İstanbullu sanatçıları misafir etti
Kocaeli İzmit Belediyesi, İstanbullu sanatçılar Mesut Şenol ve Filiz Civaner’i ağırlayarak kültür ve sanatın konuşulduğu buluşmaya ev sahipliği yaptı
KOCAELİ (İGFA) – İzmit Belediyesi, gazeteci, yazar ve çevirmen Mesut Şenol ile şair, öykü yazarı ve ressam Filiz Civaner’i ağırladı. Misafieleri Meclis Üyesi ve Kültür, Sanat ve Turizm Komisyonu Başkanı Erdem Arcan, SARBAŞ ve BEKAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve ‘Fatma Abla’ kitabının yazarı Ömer Akın ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ufuk Aktürk’ün karşıladı. Sanatçılar, Tarihi Kapanca Sokak’ta İzmit Belediyesi tarafından hayata geçirilen önemli kültürel alanları ziyaret etti.
KÜLTÜR-SANAT ÜZERİNE FİKİR ALIŞVERİŞİ
Program kapsamında Atatürk ve Milli Mücadele Anı Evi, Zübeyde Hanım Konağı Kadın Yaşam Merkezi, Şehr-i İzmit Kafe ve Sanat Akademisi gezildi. Ziyaret sırasında ulusal ve uluslararası kültür-sanat projeleri üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Sanatçılar, İzmit Belediyesinin sanata ve kültüre olan desteğini takdir ederek, bu değerli çalışmaların daha geniş kitlelere ulaşması için iş birliği fırsatlarını değerlendirdi.
0 notes
Text
en beğenilen türk filmleri ,
türk sinema tarihinin unutulmaz eserlerinden modern yapımlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. işte eleştirmenler ve izleyiciler tarafından övgüyle karşılanan bazı türk filmleri:
klasik türk sinemasının efsaneleri
1.(bkz: hababam sınıfı serisi) (1975-1981)
• yönetmen: ertem eğilmez
• tür: komedi, dram
• konu: özel bir lisenin haylaz öğrencilerinin komik ve dokunaklı hikayeleri.
2.(bkz: selvi boylum al yazmalım) (1977)
• yönetmen: atıf yılmaz
• tür: dram, romantik
• konu: “sevgi emektir” temasıyla aşk ve fedakarlığın unutulmaz bir öyküsü.
3.(bkz: eşkıya) (1996)
• yönetmen: yavuz turgul
• tür: dram, suç
• konu: hapisten çıkan bir eşkıyanın eski sevgilisini bulma çabası ve istanbul'daki karmaşık hikayesi.
4.(bkz: süt kardeşler)(1976)
• yönetmen: ertem eğilmez
• tür: komedi
• konu: yanlış anlamalar ve komik olaylarla dolu unutulmaz bir yeşilçam klasiği.
5.(bkz: neşeli günler) (1978)
• yönetmen: orhan aksoy
• tür: komedi, aile
• konu: turşu tarifi yüzünden ayrılan bir ailenin eğlenceli hikayesi.
yeni dönem türk sinemasının öne çıkanları
1.(bkz: kış uykusu)(2014)
• yönetmen: nuri bilge ceylan
• tür: dram
• konu: bir anadolu kasabasında geçen, insan ilişkilerini ve sınıfsal farklılıkları ele alan derin bir yapım.
• ödüller: cannes film festivali altın palmiye
2.(bkz: ayla) (2017)
• yönetmen: can ulkay
• tür: dram, biyografi
• konu: kore savaşı'nda bir türk askerinin kurtardığı küçük bir kızla arasındaki dokunaklı bağ.
3.(bkz: babam ve oğlum) (2005)
• yönetmen: çağan irmak
• tür: dram
• konu: bir baba-oğul ilişkisi üzerinden aile bağlarını ve geçmişle hesaplaşmayı ele alan etkileyici bir film.
4.(bkz: vizontele) (2001)
• yönetmen: yılmaz erdoğan ve ömer faruk sorak
• tür: komedi, dram
• konu: bir köye ilk kez televizyon gelmesiyle yaşanan komik ve duygusal olaylar.
5.(bkz: ahlat ağacı)(2018)
• yönetmen: nuri bilge ceylan
• tür: dram
• konu: bir yazarın taşradaki ailesiyle ve hayatla olan mücadelesi.
kült ve bağımsız filmler
1.(bkz: gemide) (1998)
• yönetmen: serdar akar
• tür: suç, dram
• konu: bir gemide geçen, sert ve karanlık bir hikaye.
2.(bkz: bir zamanlar anadolu'da) (2011)
• yönetmen: nuri bilge ceylan
• tür: dram, polisiye
• konu: bir cinayet soruşturması sırasında anadolu'nun insanları ve doğası üzerine bir derinleşme.
3.(bkz: masumiyet) (1997)
• yönetmen: zeki demirkubuz
• tür: dram
• konu: umutsuzluk ve aşk üçgeni içindeki karakterlerin trajik hikayesi.
4.(bkz: karpuz kabuğundan gemiler yapmak)(2004)
• yönetmen: ahmet uluçay
• tür: dram
• konu: köyde büyüyen iki çocuğun sinema tutkusu ve hayallerini gerçekleştirme çabaları.
türk animasyon ve belgesel filmleri
1. koca dünya (2016)
• yönetmen: reha erdem
• tür: dram, fantastik
• konu: şehirden kaçarak doğada yaşamaya çalışan iki gencin hikayesi.
2. buğday (2017)
• yönetmen: semih kaplanoğlu
• tür: bilimkurgu, dram
• konu: insanlığın geleceğine dair distopik bir hikaye.
bu filmler, türk sinemasının farklı dönemlerinden örnekler sunar ve izleyiciler üzerinde kalıcı bir etki bırakmayı başarmış yapıtlardır.
0 notes
Text
Kasım 4
Geçen haftanın yoğunluğu şu an bile başımı döndürüyor. Pazartesi ve salı günlerinde yatmışken bir anda tempoya başlayınca neye uğradığımı şaşırdım ister istemez. Çarşamba günü kurs, perşembe yazı atölyesi, cuma günü bebelerimle eğlenmece ve cumartesi günü de atamı ziyarete gittik.
Yaşlanmışım.
Bahsetmek istediğim asıl gün cuma günü. Sabah altı buçuk gibi kalkıp otobüs kalkış saatine yetişmeye çalıştım. Hemen otobüse geçtik ve neler yapacağımız hakkında konuşmaya başladık. Temelde 2 gruba ayrılmıştık: dışarda ve içerde şeklinde. Dışardaki grup yerlere çeşitli oyunlar çizecek, diğer grup da derslere girip çocuklara oyun oynatacaktı. Gittiğimiz okul ilkokul+ortaokul şeklindeydi ve çok şubeleri yoktu. Sınıf başına 2 kişi düşmesi gerekirken bazı ayarlamalar sonunda ben tek kişi olarak 3/B sınıfının yolunu tuttum. Ne kadar telaşlandığımı anlatamam çünkü hazır değildim işte. Meslekteki korkum da o aslında. Yapacaklarımızın, diyeceklerimizin çocuklar üzerinde nasıl etkileri olduğunu derslerde öğrendikten sonra bir şeyler yapmaya çekiniyor insan ister istemez. Bu stresle beraber en üst katın yolunu tuttum. Kapı önünde girsem mi girmesem mi diye kendi içimde hesap yaparken hocanın da gelmesiyle sınıfa girdim.
16 çift heyecanlı, meraklı gözler... Çocuklarım benim. Başta hocayla kısaca konuştuktan sonra sınıfa dönüp kendimi tanıttım. Ve her öğrenciye adlarıyla hitap ederek tanıştım. Bir anda öğrenemezdim elbette o yüzden minik bir isim oyunu oynadık. Ritimli bir şekilde kendimi tanıttım ve benden sonraki kişinin de ilk beni sonra kendisini, sonraki kişinin de ilk beni sonra arkadaşını ve en son kendisini tanıtacağı şeklinde ilerleyen bir oyundu bu. Sonrasında yarı yarı kendime güvenirken beni denemelerini istedim. Miraç, Ravza, Nisa, Furkan, Şengöz Ömer, Ömer Bulut, Erdem, Ahmet, Eymen, Tuana, Ahsen, Mehmet, Zeynep, Hifanur, Yusuf ve Mustafa. Sıra düzenleri U şeklindeydi sadece 4 kişinin sırası önde duruyor, O gibi gözüküyordu daha çok.
Neysem.
Adlarını ezberlediğim için çocuklarımın sevinci dışında hocanın şaşkınlığı da vardı sınıfta. Kaç haftadır kendisinin bile zor ezberlediğini söyledi. Biraz gururlandım. Oysaki bu oyundan önce yüz hafızam pek iyi değildir diye belirtmiştim çocuklarıma.
Arada sırada bana bir şeyler vermek isteyen öğrencilerim vardı. Bu yıl da hazır meslek etiği dersini alırken onları maalesef ki geri çevirmek zorunda kaldım. Başta -kulüp kuralı olarak- not bile alamayız diye bilirken sonradan bunun doğru olmadığını öğrenmem ile birlikte sonrasında yaptık bir şeyler.
Başta sınıfın bana alışması açısından sevdikleri oyunları sordum ve onları oynadım. Deve-cüce, Simon diyor ki, gece-gündüz gibi oyunların yanında akıllı tahtadan çarkıfelek, tabu, adam asmaca gibi oyunlar da oynadık. İlk dersten sonra sınıfın öğretmeni beni öğrencilerle başbaşa bırakmış, biraz daha rahatlamıştık.
Birkaç kriz durumu olsa da bir şekilde toparladım ama iki tanesi biraz zordu. Bir tenefüs arasından sonra çocuklarım sınıfta kavga var diye beni çağırdılar. Hemen sınıfa koştuğumda hiçbir şey yoktu. Olayı sorduğumda Eymen'in arkadaşlarını rahatsız ettiğini, vurduğunu söylediler. Olanları anladıktan sonra zaten yanımda olan Eymen'in hizasına inip nedenini sordum, cevap yoktu. Sınıfı biraz sakinleştirdikten sonra bunlar kendisine yapılsa onun da bunu sevmeyeceğini söyleyip tartıştığı kızı gösterdim ve özür dilemek ister misin diye sordum. Başını aşağı yukarı sallayınca elinden tutup kızın -Hifanur'un- yanına gittik. Dile bakalım diye teşvik verdikten sonra tokalaştılar. İkiniz de iyi misin, diye sorup onlardan da onay alınca oturabileceklerini söyledim. Sonrasında Hifanur, kendisinden özür dilenmiş olsa da bunun burada bitmeyeceğini, her böyle olduğunu söyledi. Ondan destek alan sınıf hemen başladılar gürültüye. 15 kişi benim üstüme çullansa bir anda ben de ne yapacağımı şaşırırdım, hemen toparlanıp sınıfı sessizleştirdim -böyle demek de garip oldu sınıfı toparladım işte-. Ve öğretmen modum açıldı:
"Hayatımızda sevdiğimiz insanlar olduğu kadar sevmediğimiz insanlar, bizi seven insanlar olduğu kadar sevmeyen insanlar olacak. Herkesi sevmek zorunda değiliz ama herkesle bu tür ortamlarda iyi geçinmek zorunda kalabiliriz. Mesela yurtta kalan biri olarak ben kimseyi tanımıyordum odada ama hepimiz aynı odada uyuyor, ödev yapıyor, su içiyoruz. Tanımıyorduk birbirimizi ama tanıştık sizler gibi. Şimdi diyeceksiniz hiç sıkıntı olmuyor mu? Olmaz olur mu? Olduğu zaman iki taraf da kendini açıklıyor 'Ben bundan rahatsızım, şundan rahatsızım.' diye. Ve bunlara göre de orta yolu buluyorlar. Mesela gece birisi flaş mı açtı ve rahatsız mı oldum ben ondan. Sadece ben flaştan rahatsız olduğumu o da ışığa ihtiyacı olduğunu söylerse olayı çözemeyiz. Ama ışığı az kısma orta noktasında buluşursak çözebiliriz."
dedim. Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir hem sizlere hem çocuklarıma.
Yarım saatlik yemek arasından sonra dışardaki oyunlarına geçmeden ki son dersimizde onlardan bana not yazmalarını istedim. Biraz çekingen olsalar da "Bana boş bir A4 verseniz de sizden geleceğinden dolayı ben onu yine de saklarım." dedikten sonra hemen başladılar karalamaya. Tahtadan arka plan müziği -Disney müzikleri lütfen- açtıktan sonra hemen harıl harıl başladılar yazmaya. Kimisi resim çizmiş, kimisi not yazmış, kimisi kağıda zarf şeklini verip mektup yapmış, kimisi de kağıda yazı yazıp üzerine bant yapıştırıp üstünü tahta kalemiyle boyayıp kazı-kazan efekti vermişti. Çok yaratıcı benim yavrularım. Kağıtları alırken hepsine güzel olmuş demenin yanında onlara özel yorumlar yaptım ki geçiştiriyorum sanmasınlar onları. Notların sonuyla tenefüs zili çaldı ve bahçeye geçtik. Bütün okul halat çekme, ip atlama, voleybol, halka, pinpon topunu geçirme gibi oyunlar oynadık. Yüzlerini boyadık, balonlar dağıttık, iki palyaçomuzla oyunlar oynattık ve sonda da veda ettik. Hep ağızlarından düşmeyen 'Bir daha gelecek misiniz?' sorusuna evet diyememek üzdü beni. Her öğrencimle vedalaştım ve özellikle Eymen'in neşeli bir yüzle "Görüşürüz öğretmenim!" diyişine gülümseyerek "Güle gülee!" dedikten sonra bir yere çömerek tatlı yorgunluğuma güldüm.
Şimdi de sizi notlardan birkaçıyla baş başa bırakıyorum.
0 notes
Text
Tarımı Amerika’ya Kimler Teslim Etti? (1)
✍🏻 Yılmaz Dikbaş
https://www.gundemarsivi.com/tarimi-amerikaya-kimler-teslim-etti-1/
TÜRK TARIMI ÇÖKTÜ
2008 yılında 1 MİLYON 127 BİN olan çiftçi sayısı, 2009 yılında 600 BİN’e düştü! 2021 yılında bu sayı daha da azalarak 512 BİN oldu. Yalnız çiftçi sayısı korkutucu oranda azalmadı, aynı süreçte tarım alanları da ürkütücü oranda azaldı! Son 15 yılda tarım alanları yüzde 12,5, sebze bahçeleri de yüzde 15 küçüldü. Tarım sektörünün bankalara borcu Şubat 2024’te 617 MİLYAR 438 MİLYON TL oldu. Tarım sektörünün TAKİPTEKİ kredi tutarı ise 2 MİLYAR 202 MİLYON TL.
TARIM SEKTÖRÜNDE DEVLET VE SİVİL KURULUŞLAR
Hem devletin hem de özel sektörün ÇÖKMÜŞ OLAN tarım sektöründe çok sayıda kurum ve kuruluşları ile buralarda çalışan (!) YÜZ BİNLERCE elemanı bulunmaktadır! Bunlara kısaca bir göz atalım:
Tarım ve Orman Bakanlığı
Bu bakanlıkta ve buna bağlı kuruluşlarda görev yapan (!) personel sayısı: 140 BİN 786
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde; Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Sulama Ürünleri Kooperatifleri bulunmaktadır.
Ticaret Bakanlığı bünyesinde ise; Yaş Meyve Sebze Kooperatifleri ve Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri bulunmaktadır.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM)
Genel Müdür: Dr. Mustafa Altuğ
Bitkisel Üretim Genel Müdürü: Uğur Erdem
Tarımsal Girdiler Dairesi: Tohum, gübre, tarım ilaçları, tarım alet ve makineleri, sulama kredileri.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Yönetim Kurulu Başkanı: Şemsi Bayraktar
Görevleri: Tarımın gelişmesi, tarımın kalkınması için her türlü eğitim, yayımcılık ve danışmanlık yapmak.
TZOB’nin ülke genelinde yaklaşık 750 ziraat odası bulunmaktadır.
Türkiye Çiftçiler Birliği (TÇB)
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB)
Yönetim Kurulu Başkanı: Hacı Ömer Güler
Birliğe bağlı 70 BİN tohum üreticisi, 4 BİN firma ve 8 BİN bayi bulunmaktadır.
TÜRKTOB yasalarca yetkili kılınmış ülkenin en büyük birliğidir.
Devlet kuruluşu niteliğinde 7 Alt Birliği ve 55 BİNİ AŞKIN üyesi bulunmaktadır.
Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derneği (TÜRKTED)
Genel Başkan: Burak Gönen
1985 yılında 9 öncü üye tarafından kurulmuştur.
ÇİFTÇİLER, ÜRETİCİLER ŞİKÂYETÇİ
Rize’de çay üreticileri, hükümetin verdiği taban fiyatını çok az bulup protesto ettiler. Bir çuval çayı AKP İl Başkanlığı önünde yerlere döktüler.
Buğday hasadı başladı. Çiftçi, taban fiyatının henüz açıklanmamış olmasını protesto etti. Çiftçi, tohum, mazot, gübre fiyatlarının yüksek oluşundan şikâyetçi. Çoğu çiftçi, “Seneye ekmeyeceğiz!” diyor.
Fındık üreticilerinin şikâyetlerini öne çıkaran CHP, Fındık Mitingi düzenledi.
TÜRK TARIMINI AMERİKA’YA TESLİM EDENLER ZİNCİRİ
Değerli Dostlar,
Günümüzde tarımın çökmüş olduğunu görenler, tüm sorumluluğu AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yıkmaktadırlar.
Hiç kuşkusuz Recep Tayyip Erdoğan’ın bu korkunç çöküşte payı büyüktür. Ancak, tek sorumlu Erdoğan mıdır?
Ben bu yazımda sizlerin önüne Büyük Resmi koyuyorum.
Önyargısız bu Büyük Resme bakarsanız, yaşadığımız çöküşün nedenlerini ve sorumlularını, çok sağlam kanıt ve belgeleriyle görmüş olacaksınız.
Şimdi, Çöküş Zincirinin ilk halkasından başlayarak ilerleyelim.
1. CUMHURBAŞKANI İSMET İNÖNÜ
İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı seçildikten 4,5 ay sonra, 1 Nisan 1939 günü, Türkiye Cumhuriyeti devletini bir yabancı ülkeyle ilk anlaşmayı yaptı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD);
“Gerek ithalat ve ihracatta ve GEREKEN TÜM KONULARDA en ziyade MÜSAADEYE MAZHAR ÜLKE statüsü” tanıdı.
Ayrıca, ABD sanayi mallarının ithalatında yüzde 12 ile yüzde 88 arasında GÜMRÜK İNDİRİMLERİ sağladı.
ABD’ye başta ticaret olmak üzere “tüm konularda” imtiyazlar tanıyan 1 Nisan 1939 anlaşması imzalandı.
1945’ten sonra motor ve ağır sanayi yatırımlarından vazgeçildi.
Gübre ve tarım ürünleri dahil ithalata yönelindi. Yoğun olarak dış borç alındı.
Petrol işletmeciliği devlet tekelinden çıkarıldı.
Başında İsmet İnönü’nün bulunduğu CHP, 1947 yılında parti programını değiştirdi ve Demir Çelik İşletmeleri, Genel Makine Fabrikası, Elektrolitik Bakır Kombinası gibi ağır sanayi projelerinden vazgeçildiğini açıkladı.
Makine ve Kimya Endüstrisi’nin (MKE) gerçekleştirdiği ve Danimarka dahil birçok ülkeye ihraç edilen sekiz kişilik yolcu uçağı üretimine SON VERİLDİ.
1946’da TBMM’de konuşan CHP hükümetinin başbakanı Şükrü Saraçoğlu, Türkiye’nin ABD’ye olan 4,5 milyon dolar borcunu ödemesiyle ilgili şunları söylüyordu:
“Hepimiz inanıyoruz ki, ABD’ye bu parayı vermekle borcumuzun yalnız maddi kısmını ödüyoruz. ABD’ye bir de manevi borcumuz var ki, onu da özgürlük, eşitlik, bağımsızlık ve insanlık davalarında Amerika’nın bulunduğu saflarda bulunmak suretiyle ödeyeceğiz.”
Aynı gün, aynı konuda TBMM kürsüsüne çıkan CHP Bursa milletvekili Baha Pars şöyle konuşuyordu:
“Bugün bu büyük milletin, Amerika’nın insanlığa yaptığı yardımı hatırlayıp teşekkür ederken, peygamber gibi temiz ve kusursuz Roosevelt’i ve onun halefi olan kıymetli devlet ve millet adamı Truman’ı hürmetle selamlarım.”
Yaptığı ikili anlaşmalarla Türkiye’nin ticaretini, tarımını ve sanayisini Amerika’ya teslim eden Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 27 Aralık 1949 tarihinde, Türk milletinin geleceği olan çocuklarının eğitimini de ikili bir anlaşmayla Emperyalist ABD’ye teslim etti.
Her zaman göz önünde bulundurmamız gereken yalın gerçek şudur:
Türk tarımını, ticaretini, sanayisini ve Türk çocuklarının eğitimini Emperyalist ABD’ye teslim eden CHP iktidarı olmuştur.
CHP’li Cumhurbaşkanı ��smet İnönü, CHP hükümetinin başbakanı Şükrü Saraçoğlu ve tüm CHP milletvekilleri gönüllü olarak devşirilmiş, hem de büyük bir coşku ve sadakatle Emperyalist ABD’nin UŞAĞI olmuşlardır. Onlar; para, mal, mülk, makam ve güç için ABD’nin UŞAĞI olurken, Türk milletini de KÖLE durumuna düşürmüşlerdir.
Peki, tüm bu yapılanlar Türk milletine İHANET değilse, ya nedir?
(UŞAK sözcüğünü Arapça “hizmetkâr” anlamında kullanıyorum, hakaret anlamında değil.)
2. BAŞBAKAN ADNAN MENDERES
Mayıs 1950’de iktidar olan Demokrat Parti’nin başbakanı Adnan Menderes, 12 Kasım 1956 tarihinde ABD ile “Tarım Ürünleri Anlaşmasını” imzaladı.
Bu anlaşmaya göre ABD, Türkiye’ye 46,3 milyon dolarlık buğday, arpa, dondurulmuş et, konserve, sığır eti, don yağı ve soya yağı satacaktı. Bu ürünler, az gelişmiş bir tarım ülkesi olan Türkiye’nin temel tarım ürünleriydi ve bunlar ABD gibi bir ülkenin eşit olmayan rekabetine terk ediliyordu. Ama daha da ağır olanı anlaşmanın 2. ve 3. maddeleriydi:
“Madde 2:
Türkiye’nin yetiştirdiği ve bu anlaşmada adı geçen ya da benzeri ürünlerin Türkiye’den yapılacak ihracatı ABD TARAFINDAN DENETLENECEKTİR.”
“Madde 3 (b):
Türk ve Amerikan hükümetleri Türkiye’de Amerikan mallarına talebi artırmak için birlikte hareket edeceklerdir.”
Türkiye, Demokrat Parti iktidarında, 13 Şubat 1952 tarihinde NATO’ya girdi.
NATO demek, ABD demektir.
20-25 Şubat 1952 tarihlerinde Lizbon’da yapılan NATO Konseyi Zirvesi’nde konuşan Adnan Menderes hükümetlerinin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu şunları söylemişti:
“Karşınızda büyük bir istekle ve KAYITSIZ ŞARTSIZ işbirliği zihniyetiyle hareket etmeyi ilke edinen bir Türkiye bulacaksınız.”
Türkiye, kayıtsız şartsız ABD’ye teslim olunca Türk Silahlı Kuvvetleri ABD’nin denetimi altına girdi.
NATO’ya bağlılığı gerekçe gösteren CIA ajanları, Türk ordusunun içinde rahatça örgütlendiler.
Değerli Dostlar,
BÜYÜK RESMİ sizlere sunmaya bir dahaki yazımda devam edeceğim…
Yılmaz Dikbaş
0532 233 31 52
0 notes
Video
youtube
Şaşkın - Türkler Çıldırmış Olmalı (Avşar Film) ✩ Ritim Karaoke (Hüseyni ... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/TTnkSEx6m6I ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Şaşkın - Türkler Çıldırmış Olmalı (Avşar Film) ✩ Ritim Karaoke (Hüseyni Minör 8/8 Düyek Arap Anonim) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ➤ ESER ADI : ŞAŞKIN (ORİJİNALİ Samira Tewfik - Ya Ayn Mulayiitayn) ➤ SÖZ GÜFTE : ERKİN KORAY ➤ BESTE - MÜZİK : ANONİM (ESKİ BİR ARAP EZGİSİ) ➤ USÜL : 8/8 DÜYEK ÇİFT DÜM ARAP ORYANTAL ➤ MAKAM - DİZİ : UŞŞAK - MİNÖR ➤ YÖRESİ İL İLÇE : ARAP COĞRAFYASI ➤ KAYNAK KİŞİ : SAMİRA TEWFİK ➤ ARANJÖR : ? ➤ ENSTRÜMANLAR : ZURNA, YAYLI GRUP KEMAN, BAĞLAMA ➤ KİMLER OKUDU : SAMİRA TEWFİK, ERKİN KORAY, EMRE AYDIN ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Bm C Aşk şarabı içmesi hoştur şaşkın Bm Şarap peşinden koşmak boştur şaşkın Bm C Bir o yana bir bu yana yatma şaşkın Bm Tenhalarda menhalarda bitmiş aşkın Bm C Sana ne dedim sen ne yaptın Bm Dün gece gördüm seni ters yola saptın Bm C Sana başka sözüm yok bu alem içinde Bm Bir alemsin şaşkın sen alem içinde Yapımcılığını Şükrü Avşar’ın üstlendiği, senarist ve yönetmen koltuğundan Murat Aslan’ın yer aldığı, oyuncu kadrosunda ise Ömer Başdoğan (Nalet Bebe), İnan Ulaş Torun, Sadi Celil Cengiz, Bülent Çolak, Yeşim Salkım, Burhan Öcal, Kadir Çöpdemir, Peker Açıkalın, Zehra Yılmaz, Elif Güçkıran, Tutku Aygan, Gökçen Gökçebağ, Atilla Olgaç ve Halil İbrahim Kalaycıoğlu’nun rol aldığı Türkler Çıldırmış Olmalı 2 “Mavi Vatan” sinemalarda Türkler Çıldırmış Olmalı Türkler çıldırmış olmalı fim posteri Yönetmen Murat Aslan Yapımcı Şükrü Avşar Senarist Murat Aslan Oyuncular Peker Açıkalın Önder Açıkbaş Erdal Tosun Kadir Çöpdemir Oya Aydoğan Timur Acar Tuba Ünsal Zeynep Beşerler Erdem Akakçe Ruhi Sarı Durul Bazan İbrahim Yakut Görüntü yönetmeni Eyüp Boz Cinsi Sinema filmi Türü Macera, Komedi, Aksiyon Renk Renkli Yapım yılı 2009, Türkiye Türkiye Çıkış tarih(ler)i 27 Kasım 2009 Dil Türkçe Bütçe 4.000.000 dolar Oyuncular Peker Açıkalın - Kadir Erdal Tosun - Abdul Erdem Akakçe - Laz Mahmut Oya Aydoğan - Şenay Önder Açıkbaş - Şahin Tuba Ünsal - Tuğçe Ruhi Sarı - Mahsun Timur Acar - Recep Durul Bazan - Ercüment Burhan Öçal - Albay Zeynep Beşerler - Yüzbaşı Kadir Çöpdemir - Şaman İsmail Levent Özdilek - Fahri Levent Ülgen - Konuk Oyuncu İbrahim Yakut - Konuk Oyuncu Taslak simgesi Türk filmi veya Türk sineması ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Kategori: Türk filmleri taslakları2009 çıkışlı Türk filmleri2000'lerde macera filmleri2000'lerde aksiyon filmleriTürk komedi-macera filmleriTürk aksiyon-komedi filmleri2000'lerde Türkçe filmlerAvşar Film filmleriTürk komedi-savaş filmleri2009 çıkışlı komedi filmleri bir Anadolu Turnesi'nde, İskenderun'da konserden sonra kaldığımız otelde bütün gece beni uyku tutmadı. Gündüz, şehri dolaşırken duyduğum, dükkanlardan dışan vuran yabancı dilde bir müziğin sesleri bir türlü kulağımdan gitmiyordu. O gece yatağımda o melodilerle dönüp durdum. Bayağı sıkıntıdan da uyuyamadım. Biz müzikçiyiz. Bu tür şeyler bizde büyü etkisi yapar. Sabahı zor edip, soluğu doğru kasetçide aldım: -"Bu çalanlar ne?" -"Arap müziğidir, ağabey!" dedi dükkancı ... -"Şunlardan bana birkaç tane kaset yapar mısın? Kaç para ise vereyim. Hiç vakit yok, yola gitmek mecburiyetindeyiz!" dedim. Kaseti aldım. Doğru otele ... Teype koydum ki, olacak şey değil Hele aralarında "Ya Ayn Mulayiitayn" adında bir tanesi vardı ki, sanki ''beni sen besteledin!" diyordu. Bu melodi sonradan, sözleri tarafımdan yazılarak "Şaşkın" adıyla piyasaya çıktı.
0 notes
Text
Olaylı Bucaspor 1928, Erokspor maçının Kritik pozisyonlarını Eski FIFA Hakemi Bülent Kökten Yorumladı
21 Nisan Pazar Günü Buca Arena stadında oynanan Olaylı Bucaspor 1928 ile Erok Spor arasında oynan ve maçta hakem kararlarının öne çıktığı maçın kritik pozisyonlarını Eski FIFA Plaj Futbolu Hakemi ve Eski Hakem eğitmenlerinden Bülent Kökten yorumladı. Hakem Maçın 19 dk itibaren standart kararlar veremedi. Bülent Kökten Bucaspor 1928 ve Esenler Erokspor maçının hakem Erdem Mertoğlu maçın başında maça iyi konsantre olamadığı daha maçın 19 dakikasında yaşanan kritik Erok spor 'un yaptığı kontrol dışı faule tespit edemediğini ve ardından maçın 30 dk Bucaspor'un kullandığı hızlı taç atışı sonrası Erok spor'un ceza alanı içinde Bucaspor 'un 7 forma numaralı oyuncusu Ömer Şişmanoğlu'na arkadan ceza alanı içinde Erokspor 'un 3 forma numaralı oyuncusu iki eli rakibini ittirerek yere düşürmesi net bir faul 'du ancak hakemin hatalı açıda bulunması pozisyonu süzememesine etkin olmuş olabilir ancak yardımcı hakem burada pozisyon için yardımcı olabilirdi. Tabi Hakemin maçta standat kararlar verememesi maçın skoruna net bir şekilde etkisi oldu diyebilirim. Maçın 90 +7 dakikasında hakemin vermiş olduğu penaltı kararı ise hakemin maç içinde standart kararlardan uzak olduğunu gösteriyor Maçın 30 dk pozisyonun penaltı vermeyip 90+7. dk pozisyona penaltı kararı vermesi Hakemin maç içinde standart kararlarından çok uzak olduğunu gösteriyordu. Hakem Maçın 19. dk itibaren maçın zorluğunu ve ağırlığını kaldıramamıştır. Burada tabiiki MHK böylesine önemli bir maça çok daha tecrübeli deneyimli bir hakemi atamalıydı. #mhk #tff #futbol https://www.youtube.com/watch?v=xsuhcHMcpj8 Bülent Kökten Kimdir ? Eski klasman hakemi, aynı zamanda Eski Hakem eğitmeni, IFAB futbol oyun kuralları kitabı çevirmeni, yine FIFA Plaj Futbolu oyun kuralları kitabının Türkçe çevirmeni çevrilen kitapları TFF 'de yayınlanmıştır. Aynı zaman ilk online Eğitim programı hazırlayarak hakemlere internet üzerinden eğitim vermiştir. Bülent KÖKTEN'in kariyerinde Ayrıca İlk Avrupa Plaj Futbolu Şampiyonlar liginde Final maçında görev alan ilk Türk Hakemi ve Avrupa Kadın Plaj Futbol Şampiyonlar ligine çağrılan ilk FIFA hakemidir
Read the full article
0 notes
Text
İstanbul (2) (3) by Ömer Faruk Erdem
#coastal#ocean and sky#bird flying#birds#seagulls#water reflection#dim light#hazy#harbor#istanbul#turkey
2 notes
·
View notes
Text
Bucaspor Eksikleri Tamamlıyor, 5 Transfer Yapıldı 2 Transfer Yolda
TFF 2’nci Lig Beyaz Grup’ta son olarak evinde Mersin İdman Yurdu ile berabere kalan Bucaspor transferde atağa kalktı. Devre arasında birçok as oyuncusuyla yollarını ayıran sarı-lacivertliler, 5 futbolcuyu kadrosuna dahil etti. Bucaspor 1928, kiralıktan dönen Osman Işıklı’nın yanı sıra Ömer Şişmanoğlu, Yılmaz Özeren, İsmail Haktan Odabaşı ve Mehmet Erdem Uğurlu’yu Anlaştı. Sarı-lacivertliler 5…
View On WordPress
0 notes
Link
0 notes