#ölüilekonusma
Explore tagged Tumblr posts
Text
KİŞİ ÖLDÜĞÜNDE NE OLUR?
ÖLEN KİŞİ İLE KONUSMAK MÜMKÜN MÜ?
Bilimsel bakış açısıyla...
Kişi öldüğünde bilincine, anılarına, düşüncelerine, ne olur, kişi nereye gider, ölen kişi ile temas kurmak mümkün mü? Ruh çağirmak mümkün mü, sonuna kadar okuyun.
1- Kural, toprak daimi Nötrdur ve tüm elektriği çeker ve dengeye gelir, elektrik toprağa gitme eğilimindedir. Örneğin evdeki topraklama hatları kaçak elektriği toprağa ulaştırır, yıldırımlar gökyüzünden toprağa gitme eğilimindedir, vb.
2- Kural, hiç bir enerji yok olmaz şekil değiştirir, vücuttaki elektrik enerjiside yok olmaz, toprağa geçen elektrikte, dengeye gelir ve farklı bir enerji çeşidine dönüşür. Mesela elektrik motorları elektrik enerjisini hareket enerjisine dönüştürür.
3- Kural, Altın, Gümüş, Bakır iyi iletkenler olduğu gibi insan vücudu da belli bir direnci olmasına rağmen iletkendir, iletken olmasaydı insanı elektrik çarpmazdı.Vücutta Altın, Bakır, Gümüş takı takmak ve bu takıların vücuttayken toprağa temasını sağlamak vücut dengesini kurar. Çıplak ayakla nemli toprakta yürümek veya tuzlu su yani denize girmek vücudun elektriksel dengeye getirir, beynin hafızanın işleyişini duzenler,
Bilincin ve Hafızanın Fiziksel Temeli:
Bilinç ve hafıza, beyin hücrelerinin (nöronlar) arasındaki elektriksel ve kimyasal sinyallerle işleyen karmaşık bir süreçtir. Bu süreçler, beyin içinde gerçekleşir ve beyin öldüğünde bu süreçler de durur.
Kişilik ve Elektrik:
Nöronal Aktivite: Beyindeki elektriksel aktivite, nöronların birbirleriyle nasıl iletişim kurduğunu belirler. Bu iletişim ağları, kişiliğin oluşumunda önemli bir rol oynar. Örneğin, belirli beyin bölgelerindeki elektriksel aktivite değişiklikleri, kişilik özelliklerinde de değişikliklere yol açabilir. Bu, nörolojik hastalıklar veya beyin hasarları sonucunda gözlemlenebilir.
Elektriksel Uyarılar: Beyin stimülasyonu teknikleri (örneğin, transkraniyal manyetik stimülasyon - TMS) kullanılarak belirli beyin bölgeleri uyarıldığında, geçici kişilik değişiklikleri veya duygusal tepkilerde değişimler gözlemlenebilir.
Hafıza ve Elektrik:
Elektriksel İmza: Hafıza, nöronlar arasındaki bağlantıların güçlenmesi veya zayıflaması ile ilişkilidir. Bu bağlantılar elektriksel sinyaller aracılığıyla oluşturulur ve sürdürülür. Elektroensefalografi (EEG) gibi tekniklerle, hafıza süreçleri sırasında beyindeki elektriksel aktivite ölçülebilir.
Long-Term Potentiation (LTP): Hafızanın uzun süreli depolanması, nöronlar arasındaki elektriksel iletişimin güçlenmesiyle ilişkilidir. Bu süreç, öğrenme ve hafıza için kritik öneme sahiptir.
Elektrik ve sinir sistemi:
Beyin oluşturduğu elektrik enerjisiyle kablolara benzeyen karmaşık bir sinir sistemi vasıtasıyla vücuttaki kaslara elektrik göndererek tüm kasların çalışmasını sağlar, kalp, kol, diyafram, bacak, karın vb tüm kas sistemi beynin sinirler ile gönderdiği elektrik akımı ile çalışır, sinirlenmek, gerilmek doğrudan elektrik ile ilgilidir. Nemli toprakta yapılacak yürüyüş, vücut elektriğini dengeye sokar sakinlestirip rahatlatır.
Ölüm ve Beyindeki Elektrik:
Elektriksel Aktivitenin Sonu: İnsan öldüğünde, beyindeki elektriksel aktivite durur. Beyin ölümü, beyindeki tüm elektriksel aktivitenin kalıcı olarak kaybolduğu anlamına gelir
Elektriğin Toprağa Gitmesi: Beyindeki elektriksel enerji, ölümle birlikte dağılır ve vücut sıcaklığı düştükçe, hücrelerdeki elektriksel potansiyeller kaybolur. Bu enerji, termodinamik yasalar gereği, çevreye dağılır bir kısmı ısıya dönüşerek çevreye yayılır, bir süre sonra vücutta ve beyinde işi ve elektrik kalmaz. Beyin, elektriksel bir ağ gibi çalışır ve bu ağın düzenli işleyişi, kişiliğin ve hafızanın sürdürülmesi için hayati öneme sahiptir. Kişi öldüğünde beyinde hafiza, kişilik ve tüm vücut hareketlerini sağlayan elektrik üretimi sona erer, elektriğin bir kısmı ısıya dönüşerek bir kısmı ise iletken vücut sayesinde toprağa dönme eğilimi gösterir, ölünün bir an önce toprağa gömülmesi beyindeki elektrik enerjisinin toprağa daha hızlı geçmesini sağlar. Belkide ölülerin kaya yerine iletkenligi fazla yumuşak toprak mezarlar seçilmesinin sebebi elektrik enerjisidir. Ölen tüm canların beyin enerjileri toprakta toplanır. Müslümanlar hristiyanlar ve museviler kıyamet koptuğunda dünya yok olduğunda bu enerjilerin (ruhların) toplanacağını sorgulanip cennet veya cehenneme gideceğini soyler. Hindu budist vb dinler ise enerjinin tekrar tekrar diğer canlılarda hayata döneceğine inanir. Gök Tanrıya inanan eski Türkler ise Evrenin, doğanın tanrının kendisi olduğunu ölen kişinin tanrıya döndüğüne cennet cehennem olmadığına yeniden doğuş olmadigina ama atalarının kendilerini görüp duyabildigine inanmışlardır. Enerji vücuttan toprağa bilinçli mi bilincsiz mi gitmiştir. Doğduğumuz haldemi beyin elektriğimiz toprağa iletiliyor, yoksa tüm yaşanmışlıklar, anılar, günah, sevap acılar, mutluluklarla birlikte mi??
Kişi ölüp beyin elektriği toprağa geçtiğinde, enerji yok olmayıp şekil değiştireceğinden, doğru alet ve gelişen teknoloji ile mümkün olabilecektir, hatta kişinin tüm yaşamı beyninden bir hafıza kartına aktarilip tüm hayatının izlenmesi mümkün olabilecektir. Belkide doğru aletler vardır kim bilebilir.
0 notes