#çok yakışıklısın
Explore tagged Tumblr posts
Text
Arkadaşlar ben sizi tanımıyorum siz de beni tanımıyorsunuz ama sizin çok değerli olduğunuzu biliyorum. Kendinize dikkat edin su için vakitli yatıp kalkın günde 1 saat dışarı çıkın hava alın yürüyüş yapın kendinizi sevin. İyi geceler güzel insanlar unutmayın sizi seven çok kişi var <3
#iyi geceler#uykusuz geceler#iyiyimlaben#kendimi seviyorum#kendine iyi bak#pozitif#kendine güven#çok güzelsin#çok yakışıklısın#çoktatlısın#kendini sev#kendine vakit ayır#sen değerlisin
12 notes
·
View notes
Text
Bunu okuyan kişi sen çok çok değil hayvan gibi güzel/yakışıklısın şimdi gülümse 🌸🌸🌸
13 notes
·
View notes
Text
oha çok yakışıklısın ☺️
2 notes
·
View notes
Text
41 yaşında güvenlik görevlisi abla her sabah bugün çok yakışıklısın diye karşılıyo beni. Sanırım ben buldum ya.
14 notes
·
View notes
Note
Sevgilim var mı çok yakışıklısın hangi şehirdesin
Sevgilimin varligi seni alakadar etmez çok teşekkür ederim bilinmez şehrin bilinmeyen ilçesinde yaşıyorum HSHEJSNSNS
29 notes
·
View notes
Text
Yeterlisin değerlisin ve çok güzel / yakışıklısın...
#geceye not#geceyedair#kitap alıntısı#kitaptansözler#kitap#geceye bir söz bırak#geçmişe özlem#postlarım#hüzün#gelecek
5 notes
·
View notes
Note
Günaydın aga tb den sana yürüyen kızlar var mi ( çok yakışıklısın fa ondan sordum swhfshg)
Ne ben mi yakışıklıyım? Alışılmadık birşey ilk defa böyle bir şeyi duyuyorum.Yani yazan çok var tanışmak isteyen fln bu sayılıyor mu
9 notes
·
View notes
Text
Sen çok güzelsin.
Sen çok yakışıklısın.
İnan bana bu dünyada çirkin yoktur insan zevkine uyumayan vardır bosver insanlar boşlar yarın olacakları bile belli değil. Seni Seviyorum
4 notes
·
View notes
Text
"sürekli yemeği soğutuyorsunuz!" ash yine deli sikmiş gibi bağırmaya başladı. asla yemekleri zamanında yediremiyordu gruba.
"bu ne ses ya..." zolita kafasını kaldırdı ve çadırdan dışarı baktı, ash'i gören zolita 'yine bu' diyerek uyumaya devam etti.
herkes masanın başına oturdu, kuş cıvıltıları eşliğinde yemek yiyorlardı. "ben bu kuşları yiyeceğim, daha rahatsız edici bir şey olmamazdı." mavi mutsuz bir şekilde söylendi.
"ne?" rudy ona döndü.
"yok bir şey, üşüdüm resmen s��cak hava da, ryo bütün battaniyeyi kendi aldı." mavi, ryo'ya baktı.
"ne var be? hasta olsan da ben iyileştireceğim zaten."
"ne boş yaptınız..." soul göz devirdi.
"herkes çok gergin..." suji, carlis'in kulağına fısıldadı.
"suji biraz ormanı mı keşfetsek, olduğumuz yerde kalmayalım." ash meraklı bir şekilde suji'ye döndü.
"tabii ki! bizle gelmek isteyen var mı?" suji sofraya döndü.
soul ve ryo el kaldırmış beklerken diğerleri ilgisiz bir şekilde yemek yemeye devam ediyordu. kimin gitmek isteyip istemediği anlaşılmıştı. yemekler bittikten sonra sofrayı hep beraber kaldırdılar. mavi resim çiziyor, zolita uyuyor, rudy ve carlisle oyun oynuyor, aeri diğerlerinin adının olduğu bir liste hazırlayıp onları tanımaya çalışıyordu.
"suji ne diyorsun şunları toplasak ev falan yapar mıyız?" ash gülerek suji'ye baktı.
"ash hadi ama, minecraft'ta değiliz!" suji, ash'ın omzuna hafifçe vurdu. sohbet ederek yollarına devam ediyorlardı. soul ve ryo ise arkada kendi kendilerine bir şeyler konuşuyorlardı. ryo, ash'in koluna girdi.
"sevgilimmm, bugün de çok yakışıklısın."
"sen daha çok ryo'm."
"aşığım sana ash'im, çok özlemişim, bir gece ayrı kalmıştım sadece."
"sensiz bir gece çok kötüydü ryo... emin ol bende aynılarını düşündüm."
"minecraft oynamadığın için isyan etmedin yani? beni düşündün.. vay be."
"hep seni düşünürüm ki prenses."
"eehh yeter be, ne bu mıç mıç hareketler gidin köşe de yaşayın ilişkinizi." suji iğrenerek baktı çifte.
"eee neden soul'la kol kola değilsiniz siz de, hem ayrılmamış olursunuz." ash yan gözle baktı.
suji arkasını döndü. arkasında soul'u göremediğinde telaşlanmıştı. yoktu.
"soul... soul, soul nerde?"
"yanımızdaydı ama..." ryo etrafa bakarak cevap verdi.
suji, ryo ve ash'in yanından ayrılarak koşmaya başladı. "soul, soul! nerde bu çocuk çıldıracağım." halen koşarak bağırmaya devam ediyordu. yer yarılmış içine girmiş gibiydi. ardından sislerin arasında bir beden gördü. "soul, soul!" koşa koşa yanına gitti. bileğinden tutarak onu kendine çevirdi. "soul, ağladın mı, nereye gidiyorsun?". soul hemen tekrardan arkasına baktı.
"suji.. o gitmiş, ağlayacağım."
"kim soul kim?"
"bir çocuk geldi yanıma, ağaçların arasından 'bana yardım eder misin lütfen' dedi. onun peşine takıldım. hızlanmaya başladı. halen giderken yardım et diyordu. kötü gözüküyordu. gitti suji, sen gelirken yavaşlamıştı ama birdenbire gözlerimin önünden kayboldu. bir şey mi oldu?.." gözleri dolmuştu esmer çocuğun. suji yüzünü elleri arasına aldı soul'un. gözlerine baktı, sıkıca sarıldı karşısındaki bedene. soul oldukça korkmuş gözüküyordu, titriyordu. "soul beni çok korkuttun... bize de söyleseydin.". "suji çocuk birdenbire gidince ne yapacağımı bilemedim üzgünüm...".
"peki, biz nasıl duymadık bu çocuğu?"
"bilmiyorum.. oldukça sesliydi aslında, tek ben duymuş olamam ya?"
"ash ve ryo yüzünden duymamış olmalıyım... bir daha yanımdan ayrılma, çok korktum gerçekten.."
"aptal!" soul, suji'nin yanağına minik bir öpücük kondurduğunda ash ve ryo oraya varmıştı.
"nerdesiniz siz? soul iyi misin?" ash merakla soul'un yanına geldi.
"iyiyim merak etmeyin, suji beni bulmasaydı daha da gidebilirdim..."
"bir yerini yaraladın mı soul?" ryo bir anne edasıyla sordu.
soul gülümseyerek cevap verdi, "endişelenme ryo! çok tatlısın."
suji, "hadi gidelim. soul elimi bırakmayacaksın. biz de çok gezdik sanırım, kamp yerinden baya uzaklaşmış gibiyiz, varmamız da uzun sürer, akşam olmadan gidelim."
hep beraber ayrılmadan kamp alanına varmaya başarmışlardı. diğerleri onları görünce merak etmiş ve yanlarına gelmişlerdi.
"acıktık nerdesiniz ya!" evet, bu yüzden merak etmişlerdi.
"biraz yakacak aldık, biraz da ormanı turladık. aeri ile hallederiz yarım saate geçin masaya siz." ash bıkmış bir şekilde cevap verdi. carlisle, suji'ye sarıldı. "kanka nerde kaldın, rudy'i yenmek hiç eğlenceli değildi seni yenmek daha iyi olabilirdi." ve ikisi kavga etmeye başladı. 5 dakika süreceğini ikisi de biliyordu.
zolita, aeri'ye baktı. uzun uzun baktı, daha uzun baktı... aeri kafasını çevirdiği an zolita oturduğu yerden kalkıp biraz nefeslenmek istedi. "ah, tuhaf hissediyorum... muhtemelen fazla uyumaktan. bu gece az uyusam iyi olacak."
5 notes
·
View notes
Text
Arkadaslar kendinizi kimse sizi sevmiyor diye üzmeyin, kendinizi herkesin "bu ne işe yarıyor ya!" diyip attıgı beyaz kalem gibi düşünün. Çoğunluk bu ne dese de çizerler değerinizi cok iyi biliyor ve sizi çok seviyor, iyi geceler. (Su icin.)
#iyi geceler#lütfen uyu#uykusuz geceler#beyaz kalem#mutsuzluk#mutlu ol#sen değerlisin#çoktatlısın#çok güzelsin#çok yakışıklısın#çok önemlisin#<3
3 notes
·
View notes
Text
birkaç şey yazıp bir ortalıktan kayboluyorum isteyenler dertlerini yorumlarıma yazabilir hepsini tek tek okuyacağım ama zamanı ben de bilmiyorum her kim olursan ol seni seviyorum sen çok değerlisin yakışıklısın güzelsin kendini hep saygı duy çünkü insanlar sana asla saygı duymayacak seni seviyorum hoşça kal bilinmeyen dostum.......🥨
7 notes
·
View notes
Note
Abi çok yakışıklısın ya seni görünce kalbim güpgüpbımcasdappiridupdup ediyor 😍😍😍
ay sonuna kadar tam karar verilsin ben bu çelişkilerle biraz zorrr…..
13 notes
·
View notes
Note
Selam nasılsın? Hesabın çok güzel ve sende yakışıklısın. Sadece söylemek istedim
Selam iyiyin tşk sen nasilsin eywallah her zamanki halim boyle teşekkurler
2 notes
·
View notes
Text
Hiç kimse:
O sıra ben: Kardeşimin kolunu öpmek ve ısırmak, yüzünü öpmek ve sıkmak. Traş olduktan sonra çok yakışıklısın diyip bir daha sarılıp öpmek
10 notes
·
View notes
Note
Ama neden bu kadar yakışıklısın ki şimdi
Off bi çevreme bakıyorum bi sana sonra şansıma tükürüyom
(Mehmete benzeten (bence bu sefer tanırsın))
🫶🏻
O zaman soru sorayımm
En sevdiğin kitapp ve en sevdiğin şarkıı
Kendini 3 kelime ile anlatt
Teşekkür ederim😄.En sevdiğim kitap 3391km, en sevdiğim şarkı Nilüfer-çok uzaklarda.
12 notes
·
View notes