#çocuklar ve kitaplar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Çoğu anne baba çocuğunu yıllar önce kaybettiğini anlamaz...
#gece#geceye not#gece kadar özgür#ay da benim gece de#gece kadar karanlık#içimdeki karanlık#çocukluğun soğuk geceleri#uykusuz geceler#gececiler#gecenin hüznü#geceyedair#geceyemuhtacbirisi#siyahkadın#siyah kadar yalniz#şiir#şiirsokakta#tumblr şiir#kitap alıntıları#kitaplar#alıntılarım#şiir alıntıları#teselliyi birak sigara ver#yarım kalan sigara#umut bitti sigara ver#ölü çocuklar#ölmüş hisler ve geriye kalan bir mezar#yaşarken ölmek#ölüme fısıldayan adam#ölümün kıyısı#ölümle yaşam arasında
25 notes
·
View notes
Text
kaldığım kitabı okumaya devam edeceğim ismini unutmuşum, dizinin iki bölümünü izlemiştim ona bakayım dedim onu da unutmuşum,, valla iyi gelmişiz bu yaşa bu nedir
#bu sene ne yüzle kitap ödül töreni yapacağım hiç kitap okumadım#ama derslerim biraz ağır ve hem küçük çocuklar hem ortaokul grubu vaktimi alıyor#eski paralel iki arada bir derede ne kitaplar okurdu#neyse benim yaşıma gelince anlarsınız .........#bu arada post ile alakalı olarak:#b12 eksikliğim yok tamamen sorumsuz ve ilgisizim
8 notes
·
View notes
Text
İnsan bazen çocukluğuna dönmek istiyor sabah kalkıp o sıcacık battaniyenin altında çizgi film izlemek istiyor,o günlerdeki gibi mutlu ve huzurlu olmak istiyor o günlerdeki gibi sevgi istiyor bunları düşünürken gözleri doluyor insanın ben nasıl bu hâla geldim diye oysa tek derdimiz sabah erkenden kalkıp çizgi film izlemekti peki ya şimdi diye kendini sorguluyor sonra saatlerce dalıp gidiyor..
#sözler#kitap alintisi#kitaplar#books & libraries#geceye bir söz bırak#geceyebirsozbirak#geceyebiryara#geceye not#gecenin sözü#bensarikaranfil#yalnızlık#sessiz ve yalnız#siyah kadar yalniz#tumblr yazarı#çocukluk#çocuk#az insan çok huzur#çocuklar#mutluluk#mutluyum ama birazdan geçer#mutlu yıllar
10 notes
·
View notes
Text
Günün kitabı: Marina Warner, Bir Zamanlar Bir Ülkede... Masalların Kısa Tarihi, Yapı Kredi Yayınları.
Warner, masallar konusunda Calvino'dan bir alıntı yapıyor. Masallar Calvino'ya göre ‘avutucu fabl’lardır ve fakirlikten, kötü davranışlardan ve baskıdan kurtulma umudu sunarlar. Yine Warner'e göre masallar umut taşırlar. Öykülerde umut mucizelerini ortaya çıkaran vasıtalar, bir geleneğe bağlı olarak yönel inanç sistemlerinden doğdukları için yöreden yöreye değişiklik gösterirler. Gelenek hayali birimler içerebilir ama aynı zamanda tarihten de izler taşırlar: Bir yanda periler ve gulyabaniler bir yanda baştan çıkarıcı kadınlar ve üvey anneler. Warner ayrıca Walter Benjamin'in masallarda büyü yoluyla elde edilen adaleti beğendiğine dikkat çeker. Benjamin'in sonunda karanlık kötücül güçler yerine ‘kurnazlığın ve yüksek umutların kazanmasının umut verdiği’ yorumunu yaptığını hatırlatır. Warner kadın ve masal konusuna da dikkat çekiyor kitabında. “Peri masallarında kadınlar (dişiler) kötülükte önde gelirler.” tespitini yapıyor, ki haklıdır. Bana sorarsanız masal, geçmişte geçse de gelecektir. Masal hem toplumların belleği hem erdem ve ahlak birikimi hem de hayal dünyasının genişliğidir. Masal, ütopyası olanların, üretken ve yaratıcı toplumların ürünüdür. Didaktiktir. Verdiği dersler ile nasıl bir toplum istediğini gösterir. Bir toplumun masalı ne kadar çoksa, kültürel hazinesi o kadar geniştir. Masal sözün gücüdür. Bir dilin gücü, masallarla bile ölçülür. Masalsız toplumun ne geçmiş hikâyeleri vardır ne de geleceğe dikebileceği ağaçları. Masalı olanın kökü sağlamdır. Masallar halkın saflığını, yüce gönüllülüğünü, paylaşım kültürünü, sevme tarzını, kolektif bilincini yansıtırlar. Kişisel bir şey anlatmak isterim. Biz çocukluğunu 90’larda yaşayanlar olarak belki son şanslı nesillerden biriydik. Gerçi her önceki kuşak kendini böyle nitelendirir. Hayır, masal bitti demiyorum. Aksine çeşitlenen, sayısı artan, nitelikli, yaşa ve gelişime göre daha uygun kitaplar var artık. 90 kuşağı bu kadar çeşitli masala ve çocuk kitaplarına sahip değildi belki. Bu da bizim şanssızlığımız olabilir. Fakat şanslı olduğumuz nokta şuydu: Televizyon, bilgisayar, tablet gibi araçlar hayatımıza geç girdi. Biz bir ara türdük. Teknolojiyi de gördük, sokakların tadına da vardık. Evet, belki sokaklar bugünküne göre daha güvenliydi. Bu anlamda hem çocukluğumuzu daha sosyal yaşadık hem de masalları mahallenin çocukları olarak topluca büyüklerimizden dinleyebilme şansına eriştik. Küçük şehirde yetişmiş kendim adına bunu söyleyebilirim en azından. Ananemin taraçasında, salkım salkım üzümlerin altında –biraz da sivrisinek ısırıkları eşliğinde- yüksek, tahtadan divan üzerinden masallar anlatışını ve ondaki tadı hiç unutamam. Şimdiki çocuklar belki ailelerinden dinleyebiliyorlar masalları fakat bu da alafrangalaştı. Batı filmlerindeki yatmadan önce çocuklarına kitap okuyan modern aileler var şimdi. Çocukların belki de toplu masal dinleyebildiği tek yer okullar artık. Ne olursa olsun masalsız yaşayamayız. Kökü sağlamlaştırmak için daha çok masal yaratmalıyız.
#Marina Warner#kitap#book#quotes#art#artist#yazı#edebiyat#alıntı#quoteoftheday#book quote#life quote#beautiful quote#masal#Walter Benjamin#peri#cadı#gulyabani#bellek#ütopya#çocuk#iyi#kötü#geçmiş#gelecek#kültür#culture#90's
30 notes
·
View notes
Text
Bizim için mücadele etmeye devam etmeni isterdim. Buna değecekti. Belki her an çok mutlu olmayacaktık, belki her an nereye gitmek istediğimizi bilemeyecektik ama yanımıza her baktığımızda birbirimizi görecektik. Birbiri için mücadele etmeye hazır o kalbi, o bedeni görecektik. Bedenime nüfuz edecekti senin bahar kokun. Bizim için mücadele etmeye devam etmeni isterdim. Buna değecekti çünkü sevgilim. Benim sana sunabileceğim şey müthiş dolu bi ilkbahar sabahı değildi, sana verebileceğim en gerçek şey mücadelem idi. Senin için herkesle ve her şeyle mücadele edebilirdim. Bana izin verseydin. Verebilseydin. Yanımda değilsin. Beni yalnız bırakmanı hiçbir zaman istemezdim. Yanında değilim. Seni yalnız bırakmayı hiçbir zaman istemezdim. Günler yine bitiyor ve elimizde kalan tek şey ayrılığın toplamı oluyor. Bu korkunç his. Her şeyin daha güzel olabileceği düşüncesinde yapayalnız kalıyorum. Dağılıyorum. Aklım çıkıyor. Aynı şeyi düşünmüyoruz. Daha iyi bir adam olmak istedim. Bunu anlatmanın kolay bir yolu yok. Bir sonu da. Yokluğunda her şey yeterince soğudu. Yeteri kadar buza kesildi. Dudaklarım çok soğuk. En çok seninle yaza gitti çocukluğum. En çok seninle ilkbaharı hatırlattı sokakta koşturan çocuklar. En çok seninle anlam kazandı bu şiirler, bu kitaplar, bu sözler. Çağlayan gibisin, aktıkça çoğalan. Bunu anlatmanın daha kolay bir yolu yok. Bana daha iyi bir adam olmayı arzulattın.Bizim için mücadele etmeye devam etmeni isterdim. Biliyorum buna değecekti. Belki de değmeyecekti. Sonucu bilemezdik. Bileceğimiz şey bizi bırakmak istemeyeceğim idi, kaybetmek istemeyeceğim idi. Zamanın bütün güzel duyguları aşındırıcı etkisi var, çoktan aşındırdığı belki de. Bir vadi kadar yeşildi bu zaman. Dik bir yamacın son anları kadar. Asla inandıramadım seni. Ama değecekti. Bizim için mücadele etmeye değecekti. Güzel şeyler için mücadele etmeye değecekti. Güzel şeylerin zaman alması da önemli değildi. Bizim için mücadele etmeye devam etmeni isterdim. Benim için mücadele etmeye devam etmeni isterdim. Hayatta herkesi anlatan bir şiir vardır. Bizimki vazgeçmek olsun istemezdim. Bizim için mücadele etmeye değecekti.
23 notes
·
View notes
Text
Aylardır emek verdiğimiz kütüphanemiz bugün açıldı 🎀🎀🎀 Hayatımın en zor zamanlarını yaşadığım bu süreçte kitaplar ve çocuklar için uğraşmak bana nefes oldu. Umarım okurken onlara da nefes olur. Bize destek olan tüm dostlarımıza sonsuz teşekkürler 🙏🙏🙏
36 notes
·
View notes
Note
selamun aleyküm evlilik görüşmesinde hangi sorular sorulmalıdır?
Ve aleyküm selam kardeşim mailden görünce dönüş yapıyorum. Bekletme için kusurumu maruz görün.
Öncelikle kardeşim bu sorular sizin düşünceniz fikirleriniz, beklentileriniz ve hayalleriniz doğrultusunda şekillenir katıldığım eğitimler, okuduğum kitaplar doğrultusunda bir kaç kelam edeyim naçizane aklınızda bir fikir olsun.
Mesela dini hassasiyetleriniz varsa nasıl bir düğün istediğinizi sorabilirsiniz , çalgılı karma yada gelinlik konusu dış çekim hepsi konuşulursa görüşlerini öğrenmiş olursunuz en azından ilerde bu meseleler tartışma konusu olabiliyor.
Helal gıda hassasiyetleriniz varsa buda konuşulmalı yarın öbür gün evinize alışveriş yapacaksınız çünkü onun beklentileri ne sizinki ne vs...
Kitaplar bile konuşulmalı, kitap okumayı çok seviyorum der bakarsınız en son okuduğu kitap cin Ali'dir. Kitabın adını bile sorun. Hayaliniz bir tefsir hadis kitabı müteala etmek ise oda Harry Potter meraklısı ise belki zorlanırsınız. Yada televizyon bağımlısı ise siz çocuklarınız ile okuma saati yapmak isterken siz okuyun işte deyip TV izliyorsa buda sizi yıpratır. Çocuklar bu sefer babam TV izliyor bende onla izliycem diyor (çevremde yakınan ablaları görünce belirtmek istedim bunuda)
Yani en ince ayrıntısına kadar konuşun yarın öbür gün giyiminiz bile sorun olmasın mesela feracelisinizdir o ise pantolon vs giymeyinizi ister yada çarşaflısınızdır buna bile müsade etmez çevremizden duyup üzüldüğümüz meseleler bunlar. Evlilik görüşmesinde sen bilirsin deyip sonra zorla çıkartan kişiler gördüm. Kırmızı çizgilerinizi bilsin yada hassasiyetlerinizi. Maalesef ki yanıma yakış dışardan çok güzel gözükmelisin diyen kesim de var..
Ve önem verdiğim diğer husus saydam olunmalı yani ilerde eşinize sürpriz olmasın bilsin öfke kontrolü varsa yada başka kötü özellik bunları bilmeli hanımefendi gibi durup yada utanıyormuş gibi yapılmamalı aklınıza takılan herşeyi sorun çok konuşan biriyseniz yada yemek yapmayı bilmiyorsunuzdur (öğrenmek içinde çabalayın bilmiyorum deyip kenara çekilmeyin tabi zaman istemiş olursunuz bir nevi)tabi ilk görüşmede zor tamamen tanımak evlilik süreci içinde bir sürü huyunu öğrenirsiniz en azından temel şeyleri bilinki yeni öğrendiğiniiz bir huyuna uyum sağlamanız da kolay olsun.
Kendinizi daha iyi bilirsiniz ona göre şekillenir bu sorular
(Fikrimce kovid aşısı bile sorulmalı yani) alternatif tıbba ön yargılı ise siz doğal şeyler hacamat derken o size şu koca karı şeylerini bırak derse buda sizi yıpratır.
Sizi tanımıyorum bu soruyu şahsıma yönelttiğinize göre bu fikir ve düşüncelerde olduğunuzu zannedip böyle konuşuverdim. İnşaallah istifadeli olur
(((İç sesim böyle 500 soruluk eğitim bilimleri ağırlıklı genel kültür sonra temel dini bilgiler ağırlıklı bir test hazırla diyorda neticede çocuklarımıza baba seçiyoruz dimi çok önemliiii.. ama siz bunu yapmayın tabi:))))
Tabi kardeşim bunu sıfır tecrübe ile yazıyorum deneyimlemiş evli ablalar varsa onlarlada istişare yapabilirsiniz.
Rabbim hayırlı bir yuva kurmanızı nasip etsin. Salihalardan olup Salihlere denk gelesiniz. 🤲🏻🤲🏻
(okurken çok yani dediğimi farkettim, neyse öyle işte yani)
السلام عليكم dua ile
11 notes
·
View notes
Text
hızırla kırk saat
1.
bu çok sağlam surlu şehirden de geçtim beni yalnız yarasalar tanıdı az kalsın bir bağ bekçisi beni yakalayacaktı adım hırsıza da çıkacaktı her evde kutsal kitaplar asılıydı okuyan kimseyi göremedim okusa da anlayanı görmedim kanunlarını kâğıtlara yazmışlar benim anılarım gibi taşa kayaya su çizgisine gök kıyısına çiçek duvarına değil kedi yavrularından başka -o da gözleri açılmamış olanlardan başka- el uzatmaya değer soluk alır bir nesne bulamadım bir gün daha öldü ey batıdaki mağaralar beni afyonunuz bağlasaydı da uyusaydım bu katı bu sert kente gelmeseydim birkaç eski ölünün kemiğini fosforladım ışıklarını arttırdım bin yıl sonraki çocuklar için yaşlı bir adamın şapkasını düşürdüm karpuz kopardım dağdan taş yuvarladım ırmakta yıkandım ölümsüz çamaşırlar giyindim çivi yazısıyla yazılmış bir taşa oturdum yanımdan tak kuran işçiler ve turistler geçti çok eski bir şairin (ben miyim yoksa) taktım aklıma şöyle bir dörtlüğünü: "giydiklerin öyle ölümsüz büzülmüş ki seni bir bardakta kaynayan âbıhayat sandım elim uzandığı yerde kaldı"
şimdi ayı bekliyorum ay doğunca onu yerime gözcü bırakacağım
aradığım bu ülkede de yok
taşlar hâtıra yazılamayacak kadar fazla kararmış
5 notes
·
View notes
Text
✍🏻 ANT ~ ÖMER SEYFETTİN
Okurken edebi keyif veren bir yazar Ömer Seyfettin. Akıcı bir dili ve her hikayede vermek istediği bir mesaj var. O yüzden kitaba başlamanız ile bitirmeniz de bir oluyor. Ancak bana kalırsa Ömer Seyfettin bir çocuk öykücüsü değildir. Benim gözümde çocuklar için ağır kitaplar ve zaten çocuk kitaplarını da velilerinin önceden okuyup kontrol etmesi gerektiğini düşünüyorum. 📝 Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
🌻 Yorumun devamı için başlığa tıklayın!
#kitapmagarasi#kitap#bookstagram#kitapkurdu#bookblr#kitapsever#kitap tavsiyesi#kitaplar#kitap kokusu#kitap kurdu#gülhane#Ömer Seyfettin#edebiyattanparçalar#türk edebiyatı
2 notes
·
View notes
Text
temmuzun son günlerine yaklaşırken yaz tüm hararetiyke insanı bunaltmaya devam ediyor. çocuklar sabahları okula ve camiye luran öğrenmeye gidiyorlar..ellerinde cuzlar, kura lar ,kitaplar..çocuk bazen aynı kışın ardındna tüm renkleriyle cubbuşu yaşatan bahar bahçelerine benziyorlar..
3 notes
·
View notes
Text
Şu smut kitap yazınca yada okuyunca havalı olmuyorsunuz.Aşırı iğrenç mesela Asansör kitabı.Aşırı iğrenç bir kitap böyle kitaplar yazınca noluyor anlamıyorum.Kendinizi sadece küçük düşürüyorsunuz ve smut yada bu tarz benzeri kitapları 13-14 yaşındaki çocuklar okuyor ve bunu bi marifetmiş gibi anlatıyolar.Kendinize gelin ne iğrenç kitaplar çıkıyor ya
4 notes
·
View notes
Text
Bugün ilkokul ogretmenim geldi markete. Müşterileri geçerken fark edemedim tam poşeti uzatırken konuşunca tanıdık geldi sesi bi baktım o. Demircan hocam diye bi sasirisim var... cok mutlu oldum, mutluluktan ağlayasım geldi öyle bir şeydi. Cok değişik hissettim uzun zaman sonra görmek güzel hissettirdi. Konuştuk, yanına gitmek istiyordum zaten. Tek bildiğim çok özlemişim. Hem nasıl ozlemeyeyim ki yaptığım resimleri sınıftaki çocuklar panodan aşağı indirmesin diye en tepeye ve ortaya asan birini nasıl ozlemeyeyim ki? Keşke babam olsa diye düşündüğüm kızı sınıfa gelince kiskancliktan üzüldüğüm birini nasıl ozlemeyeyim ki? Okuma yazma bilmeme rağmen beni bırakmayıp çabalayan ve sınıfı hiçbir şey yapmamama rağmen geçiren birini, ilk okumak istediğimi söylediğimde eve gideceği zaman bana 2 3 saat ders veren, kitaplar alan, yanaklarımı sıkarken gözlerim dolsa da sevgisini hissettiğim bir insanı nasıl ozlemeyeyim? Hala aynı, sadece biraz yaşlanmış canım hocam
2 notes
·
View notes
Text
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
Berbattı,
Bir şiire böyle başlanmazdı.İç ses diye söylendim,
Ardından Yıldırım Gürses...
Aptal aptal güldüm bir de buna.
Ayşecik vazoyu kırıyor
Ve ‘tamir et bakalım’ diyordu babasına.
Yapıştırsam da parçalarını hayatımın
Su sızdırıyordu çatlaklarından.
Karnabahar kızartmıyordu asla
Başrolde kadınlar.Güçlü bir el silkeledi beni sonra
Sanırım Tanrı’nın eliydi.
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan.
Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi,
Çok şey görmüşüm gibi,
Ve çok şey geçmiş gibi başımdan,
Ah...dedim sonra
Ah! İç ses, diye söylendim
Çocukken şöyle dua ederdim Tanrı’ya:
Tanrım bana hiç erimeyen,
Kırmızı bir bonbon şekeri yolla.
Eski tül perdelerden gelinlik biçerdik
Kardeşimle kendimize durmadan,
Olmayan çayları,
Olmayan fincanlardan içerdik.
Olmayan kapıları açardık,
Olmayan ziller çaldığında.
Siyah papyonlu olurdu mutlaka
Resim defterimizdeki damat.
Yedi günde yarattığımız dünya
Mutlu olurduk pastel koksa.Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya:
Olanlar oldu tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla! Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Kapının arkasında yokum demiştim
Ve divanın altında da.
Bulamazsınız ki artık beni,
Hayatın ortasında.
Kaybolmak istemiştim bir zamanlar
Beni kimse bulamazdı
Tanrı’nın arkasına saklansam.
O Kocamandı, en kocamandı o.
Bir kız çocuğunun hayalleri kadar.Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
Sonunda ben de alıştım.
Ah...dedim sonra,
Ah! Güzin Ablası kitaplar olan bir kızdım,
İçim sıkılmasa o kadar
Tek bir satır bile okumazdım.
Taş bebeğim ters çevrilince ağlardı
Bir derdi var derdim.
Derdimi demeyi ben taşbebeğimden öğrendim.
Ninni derdim, ninni bebeğim!
Cam gözlerini kapardı, naylon kirpiklerini.
Plastik gözkapaklarının ardında,
Bilirdim rüyaları yoktu bebeğimin,
Gözyaşları da.
Ağladıkça tükürüğümden sürerdim gözaltlarına.
Bu kadar kolay harcamazdım rüyalarımı,
Kırmızı çantamda bayram harçlıklarım olmasa.İnsan çıtır ekmeği ısırdığında,
Kırıklar dolar kucağına,
İşte orası umudun tarlasıdır.
Ve orada başaklar ağırlaştığında,
Sayısız ah dökülür toprağa.İç ses, diye söylendim
Ve ah dedim sonra,
Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim.Dallarına salıncak kurardı çocuklar,
Hızlı yaşanan bir hayatın şarkılarıydı salıncaklar.
Meyveleri tatsızdı
Eski bir lanetten dolayı
Herkes dişlerdi acı meyvelerini,
Ve herkes söverdi ona.
İsmini yazardı herkes onun bağrına,
Ah derdi o. Ah! Bıçağın ucundaydı insanların hafızası
‘İnsan unutandır
ve insan unutulmaya mahkum olandır.’
Tanrı şöyle derdi o zaman:
Ah!
Didem Madak
2 notes
·
View notes
Text
Tüyap'tan Kahramanmaraş'a kütüphane
https://pazaryerigundem.com/haber/201342/tuyaptan-kahramanmarasa-kutuphane/
Tüyap'tan Kahramanmaraş'a kütüphane
Tüyap, “Kitap iyileştirir” diyerek depremden etkilenen illerimizden Kahramanmaraş’ta İhtiyaç Haritası iş birliğiyle kütüphane kurdu.
KAHRAMANMARAŞ (İGFA) – Tüyap Fuarcılık Grubu ve sosyal paylaşım platformu İhtiyaç Haritası, 6 Şubat depremleri kapsamında dayanışmayı sürdürülebilir kılmak için örnek bir iş birliğine imza attı. Tüyap, bu iş birliği ile “Kitap iyileştirir” diyerek Kahramanmaraş’ta bulunan İhtiyaç Haritası Onikişubat Topluluk Merkezi içerisinde çocuk, genç ve yetişkinlerin tamamına hitap eden kitapların bulunduğu bir kütüphaneyi bölge halkının hizmetine sundu.
Geçtiğimiz Haziran ayında 45. yılını kutlayan Tüyap Fuarcılık Grubu, bu kutlamayı bir sosyal sorumluluk projesiyle taçlandırarak yıllardır kitapseverlere olan desteğini Kahramanmaraş’a da taşıdı. Bu kapsamda Tüyap’45 Kütüphanesi adı verilen kütüphane, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 28 Ekim – 5 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen 40. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda Tüyap çalışanları, ziyaretçiler ve katılımcılar tarafından bağışlanan kitaplar ile oluşturuldu. “Kitap iyileştirir” konsepti ile yapılan bağış kampanyasında kitapseverler fuar alanına yerleştirilen kumbaralara yüzlerce kitap bağışladı.
Tüyap Fuarcılık Grubu, bu projeyle de eğitime ve kültürel bilinçlenmeye olan desteğini son hızıyla sürdürmeye devam ediyor. 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümüne yaklaşırken, Tüyap’ın bölgeye olan kültürel desteği özellikle çocuklar ve gençler için bir umut ışığı olma amacı güdüyor.
0 notes
Text
Çocuklara Hediye
Çocuklara hediye seçerken, onların ilgisini çekecek ve gelişimlerine katkı sağlayacak ürünler tercih etmek önemlidir. Yaratıcılığı teşvik eden oyuncaklar, eğitici kitaplar ya da dış mekan aktivitelerine uygun hediyeler, çocuklar için hem eğlenceli hem de öğretici olabilir. Özellikle yaşlarına uygun renkli, eğlenceli ve güvenli materyallerden yapılmış hediyeler, onların motor becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Çocuklar için hediye alırken, aynı zamanda onların hayal güçlerini destekleyen ve sosyal becerilerini artıran seçenekler de düşünülebilir. Örneğin, yapbozlar, lego setleri, sanat malzemeleri gibi yaratıcı oyuncaklar, çocukların el becerilerini ve hayal güçlerini geliştirirken, aynı zamanda keyifli zaman geçirmelerini sağlar. Her çocuk farklı olduğu için, onların kişisel ilgi alanlarına hitap eden hediyeler seçmek, daha anlamlı bir deneyim sunar. Çocuklar için hediye seçerken, sadece eğlenceli değil, aynı zamanda onların gelişimlerine katkı sağlayacak seçeneklere yönelmek, hem anlamlı hem de değerli bir armağan sunmanızı sağlar.
0 notes
Text
sevgili noel baba,
üç isteğim var senden. şöminem yok dilek çoraplarımı asmak için ama sen yine de kabul et, ben sana buradan ileteceğim.
huzur, mutluluk, zenginlik... bunlar çok genel şeyler değil mi sence de? ağlarken bile mutlu olabilir insan, bulunduğu ortam ne kadar kargaşa halinde olursa olsun huzurlu hissedebilir ya da kendisi borç içindeyken bile bir başkasının maddi ihtiyacına koşabilir. bu durum çok zıt ve karmaşık. merak etme bunlar değil benim dileğim, daha basit ve net isteklerim var senden.
ülkede oldukça bilinen bir yayıneviyle bir anlaşma kağıdı imzalamak istiyorum 2025 yılı bitmeden, yazdığım bir kitabı bastıracağıma dair bir belge istiyorum. bu sayede 2026 yılında ilk kitabımı bastırmış olup, gerçek bir yazar olarak yeni kitaplar yazmaya devam etmek istiyorum. bana bu kağıdı getirebilir misin?
canım istediğinde evden çıkabilmek ve biraz yalnız kalıp kafamı dinleyebileceğim bir yere gidebilmek için bir bisiklet istiyorum, şöyle sağlamından bir tane. bu sayede kafam atınca gider belki sahilde otururum ya da boş boş etrafta dolanıp zihnimi sustururum. rengi mor olsun istiyorum, mor rengini çok severim. önünde de bir tane sepeti olmalı kesinlikle. bana bu mor, sepetli bisikleti getirebilir misin?
bir de çok fazla gitmek istediğim, tanışmak istediğim birileri var. güney kore'ye gidip jeon jeongguk'la tanışmak istiyorum. onunla vakit geçirmek en büyük hayalim. sanki hiç sahip olmadığım küçük gıcık erkek kardeşimmiş gibi hissediyorum ona bakınca. bu yüzden bana güney kore'ye gitmek için iki kişilik bilet getirip, jeon jeongguk'la tanışabilme ihtimalimin olduğu sokaklarda yürümemi sağlayabilir misin?
üç dilek sadece, fazlası değil. seneye de 3 dilek isteyeceğim senden, daha farklı dilekler olacaklar bu sefer çünkü bu dileklerimin hepsi 2025 yılı içerisinde gerçekleşmiş olacak. değil mi noel baba? sen büyük, güçlü ve sihirlisin. sihirinle bana yolu gösterirsin. sihirinle her şeyi halledersin. dilek çoraplarım olmasa da olur, sen yine de benim dileklerimi gerçekleştirirsin, değil mi?
bu sene iyi çocuklar listesinde olduğuma eminim.
sevgilerle, mel.
0 notes