#çevre dostu kahve telvesi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kullanılmış Kahve Telvelerini Yeniden Değerlendirmenin 5 Pratik Yolu
Kahve, her gün milyonlarca fincan tüketilen, dünyanın en popüler içeceklerinden biridir. Ancak kahve sadece lezzetli ve enerji verici bir içecek sağlamakla kalmaz; aynı zamanda geride kullanılmış kahve telvesi şeklinde bol miktarda yan ürün bırakır. Pek çok kahve sever, kullanılmış kahve telvelerini ikinci bir düşünce olmadan atar, ancak bu telveler aslında hem çevreye hem de evinize fayda sağlayabilecek birçok potansiyel kullanıma sahiptir. İşte kullanılmış kahve telvesini yeniden değerlendirmenin bazı yolları:
Gübre:
Kullanılmış kahve telvesi azot, potasyum ve fosfor gibi besinler açısından zengindir ve bu da onları bitkiler için mükemmel bir gübre yapar. Bitkilerinizin daha güçlü ve daha sağlıklı büyümesine yardımcı olmak için toprakları bitkilerinizin etrafındaki toprağa serpin veya kompost haline getirin.
Haşere Kovucu:
Karıncalar ve sümüklü böcekler gibi bazı böcekler kahve kokusunu sevmezler, bu nedenle kullanılmış kahve telvesi etkili bir doğal haşere kovucu olabilir. İstenmeyen yaratıkları uzakta tutmak için zemini evinizin veya bahçenizin çevresine yayın.
Temizleme:
Kahve telvesi aşındırıcı bir temizlik maddesi olarak da kullanılabilir. Biraz sabun veya bulaşık deterjanı ile karıştırın ve karışımı tencere, tava ve diğer sert yüzeylerdeki lekeleri çıkarmak için kullanın. Telve ayrıca mutfak lavabonuzu temizlemek veya buzdolabınızın kokusunu gidermek için de kullanılabilir.
Cilt Bakımı:
Kahve telvesi cildiniz için doğal bir eksfoliyant olarak kullanılabilir. Ölü cilt hücrelerini temizleyecek ve cildinizin yumuşak ve pürüzsüz hissetmesini sağlayacak bir ovma oluşturmak için zemini hindistancevizi yağı veya başka bir taşıyıcı yağ ile karıştırın. Hatta bazı insanlar, kahve telvesinin kese olarak kullanıldığında selülit görünümünü azaltmaya yardımcı olabileceğini iddia ediyor.
Koku Giderici:
Kahvenin güçlü kokusu, evinizdeki hoş olmayan kokuları nötralize etmek için de kullanılabilir. İstenmeyen kokuları emmek için küçük bir kase kullanılmış kahve telvesini buzdolabınıza veya derin dondurucunuza koyun. Ayrıca taze kokmaları için ayakkabılarınıza, spor çantanıza veya arabanıza koyabilirsiniz.
Bu pratik kullanımlara ek olarak, bazı insanlar kahve telvesini sanatsal ve yaratıcı amaçlar için de kullanır. Örneğin, kumaş veya kağıt için doğal bir boya olarak veya hatta ev yapımı mum veya sabunlarda bir bileşen olarak kullanılabilirler.
Kullanılmış kahve telvesi sabah kahvenizden sonra çöpe gitmez. Bunun yerine, hem evinize hem de çevreye fayda sağlamak için çeşitli şekillerde yeniden kullanılabilirler. Bir dahaki sefere bir demlik kahve yaptığınızda, kalan telveleri nasıl iyi bir şekilde değerlendirebileceğinizi düşünün!
#kullanılmış kahve telvesi#kahve telvesini yeniden kullanın#kahve telvesi gübre#doğal haşere kovucu#kahve telvesi temizliği#kahve telvesi cilt bakımı#kahve telvesi ile koku giderme#kahve telvesi sanatsal kullanımlar#çevre dostu kahve telvesi#kahve telvesi ile sürdürülebilir yaşam
0 notes
Text
Bilfenli öğrencilerden plastik kullanımını azaltacak çevre dostu proje
28 Mayıs 2020, Perşembe 16:57
İstanbul
Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından her yıl düzenlenen ‘GençBizz’ yarışması bu sene yaşanan pandemi nedeniyle sadece yarışmaya katılan öğrencilerin görebildiği online bir platform üzerinden hayat buldu. İzmir Bilfen Liseleri öğrencileri tarafından geçtiğimiz yıl bu yarışma için kurulan Bilfix Genç Başarı Şirketi, bu yıl da UPCYLING yöntemiyle plastik kullanımını minimum seviyeye indirebilecek rojeleri ile Türkiye’de kurulan 550 şirket arasından ilk 35’e girerek haziran ayında yapılacak finallerde yarışma şansını yakaladı.
1999 yılında kurulan, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olan Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından, öğrencilerin şirket hayatını öğrenmeleri için her yıl ‘GençBizz’ girişimcilik yarışması düzenliyor. Girişimci zihin yapısına sahip gençlerin ve çocukların yetişmesi için çalışmalarına yön vermekte ve iş dünyasındaki profesyonellerin ve girişimcilerin programlara aktif katılımlarını sağlayarak iş dünyası ve eğitim arasında köprü kurmayı amaçlayan Vakfın,
Girişimcilik yarışması aslında okullar arasında değil öğrencilerin kurdukları şirketler arasında yapılıyor. Gençler ve çocuklar, yaş gruplarına göre geliştirilen eğitici ve deneyim odaklı bu programlara dahil olarak iş dünyasına hazırlık için gerekli bilgi ve donanıma erken yaşlarda sahip olma fırsatı yakalıyor. Yarışma konseptinde bütçe dahil olmak üzere şirketin tüm işleyişi ile öğrenciler bizzat kendileri ilgileniyor. Geçen yıl iddialı bir sosyal sorumluluk projesine imza atarak lösemili çocukların tedavisine destek olan İzmir Bilfen Liseli öğrenciler bu yıl ise çevre için bir adım attı. İzmir Bilfen Liseleri’nden 23 genç girişimci öğrenci, genel müdürlüğünü Lara Gezgin, üretim müdürlüğünü Berke Başar Şenol, üretim geliştirme müdürlüğünü Yunus Emre Tugay, pazarlama müdürlüğünü Yankı Yılmaz Temizocak, Finans Müdürlüğünü Ayçe Işık Altın, İnsan Kaynakları Müdürlüğünü Arhan Beyler ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünü Yaren Cılızoğlu’nun üstlendiği Bilfix Genç Başarı Şirketi’ni tekrar hayata geçirdi ve geçen yıl olduğu gibi bu yılda ‘GencBizz’ yarışmasına başvuru yaptı. Dünyanın ve ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan plastik kullanımına ve atık problemine odaklanarak ‘Atık ile mücadelenin en kesin yolu onu hiç üretmemek’ sloganı ile üretimlerinde ‘UPCYLING’ yöntemini kullanan öğrenciler,
Türkiye’de kurulan 550’ye yakın şirket içinden ilk 35’e girme şansını yakalarken, Haziran ayında yapılacak final için çalışmalarına devam ediyor.
GENÇ GİRİŞİMCİLERDEN ÖRNEK PROJE
Yarışmaya katıldıkları ‘UPCYLING’ projesi hakkında bilgi veren Bilfix Genç Başarı Şirketi Genel Müdürü Lara Gezgin, “Bu fikir tamamen, ‘doğayı plastik atıklardan kurtarmak üzerine ne yapabiliriz?’ sorusunu sormaya başladıktan sonra ortaya çıktı. UPCYLING yöntemiyle plastik kullanımını minimum seviyeye indirebileceğimizi gördük. Bilindiği üzere günümüzde kullandığımız çoğu ürün plastik. Maalesef plastiğin çevreye ağır zararlar verdiği kanıtlanmış bir gerçek. Biz Bilfix Şirketi olarak yüzde 100 plastikten imal edilmiş ürünlerin içeriğini değiştiriyoruz. İçeriğe yüzde 20 oranında portakal kabuğu ve kahve telvesi gibi organik atık karıştırarak daha doğa dostu bir malzeme ortaya çıkarabiliyoruz. Bu sayede de plastik kullanımını yüzde 20 azaltarak;
kalıp silikon, herhangi bir nesnenin kalıbını çıkarmak için kullanın bir madde olan RTV yardımıyla istediğimiz ürünün kalıbını çıkarıp bu yeni malzememizle üretim yapabiliyoruz” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR PROJEYE İÇİN İLK ADIM
Öğrencilerin bu projeleriyle, yediğimiz meyvelerin kabuklarından bile, daha çok plastik malzemeden üretilen tokalara, anahtarlıklara ya da plastik kullanılan ne varsa ona dönüştürülebileceği bir mekanizma kurmayı hedefledikleri bildirildi. Öğrencilerin, bunu bir sonraki aşamada daha kompleks geometriler ve hatta mühendislik çalışmalarında dahi prototiplemede kullanılan 3 boyutlu yazıcı filamanlarını geliştirdikleri hammaddeden imal ederek daha geniş ye daha yüksek katma değerli bir pazara açılmayı hedeflediği kaydedildi.
Kaynak: DHA
Bu Yazı Bilfenli öğrencilerden plastik kullanımını azaltacak çevre dostu proje adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/bilfenli-ogrencilerden-plastik-kullanimini-azaltacak-cevre-dostu-proje/
0 notes
Text
Bilfenli öğrencilerden plastik kullanımını azaltacak çevre dostu proje
28 Mayıs 2020, Perşembe 16:57
İstanbul
Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından her yıl düzenlenen ‘GençBizz’ yarışması bu sene yaşanan pandemi nedeniyle sadece yarışmaya katılan öğrencilerin görebildiği online bir platform üzerinden hayat buldu. İzmir Bilfen Liseleri öğrencileri tarafından geçtiğimiz yıl bu yarışma için kurulan Bilfix Genç Başarı Şirketi, bu yıl da UPCYLING yöntemiyle plastik kullanımını minimum seviyeye indirebilecek rojeleri ile Türkiye’de kurulan 550 şirket arasından ilk 35’e girerek haziran ayında yapılacak finallerde yarışma şansını yakaladı.
1999 yılında kurulan, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olan Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından, öğrencilerin şirket hayatını öğrenmeleri için her yıl ‘GençBizz’ girişimcilik yarışması düzenliyor. Girişimci zihin yapısına sahip gençlerin ve çocukların yetişmesi için çalışmalarına yön vermekte ve iş dünyasındaki profesyonellerin ve girişimcilerin programlara aktif katılımlarını sağlayarak iş dünyası ve eğitim arasında köprü kurmayı amaçlayan Vakfın,
Girişimcilik yarışması aslında okullar arasında değil öğrencilerin kurdukları şirketler arasında yapılıyor. Gençler ve çocuklar, yaş gruplarına göre geliştirilen eğitici ve deneyim odaklı bu programlara dahil olarak iş dünyasına hazırlık için gerekli bilgi ve donanıma erken yaşlarda sahip olma fırsatı yakalıyor. Yarışma konseptinde bütçe dahil olmak üzere şirketin tüm işleyişi ile öğrenciler bizzat kendileri ilgileniyor. Geçen yıl iddialı bir sosyal sorumluluk projesine imza atarak lösemili çocukların tedavisine destek olan İzmir Bilfen Liseli öğrenciler bu yıl ise çevre için bir adım attı. İzmir Bilfen Liseleri’nden 23 genç girişimci öğrenci, genel müdürlüğünü Lara Gezgin, üretim müdürlüğünü Berke Başar Şenol, üretim geliştirme müdürlüğünü Yunus Emre Tugay, pazarlama müdürlüğünü Yankı Yılmaz Temizocak, Finans Müdürlüğünü Ayçe Işık Altın, İnsan Kaynakları Müdürlüğünü Arhan Beyler ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünü Yaren Cılızoğlu’nun üstlendiği Bilfix Genç Başarı Şirketi’ni tekrar hayata geçirdi ve geçen yıl olduğu gibi bu yılda ‘GencBizz’ yarışmasına başvuru yaptı. Dünyanın ve ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan plastik kullanımına ve atık problemine odaklanarak ‘Atık ile mücadelenin en kesin yolu onu hiç üretmemek’ sloganı ile üretimlerinde ‘UPCYLING’ yöntemini kullanan öğrenciler,
Türkiye’de kurulan 550’ye yakın şirket içinden ilk 35’e girme şansını yakalarken, Haziran ayında yapılacak final için çalışmalarına devam ediyor.
GENÇ GİRİŞİMCİLERDEN ÖRNEK PROJE
Yarışmaya katıldıkları ‘UPCYLING’ projesi hakkında bilgi veren Bilfix Genç Başarı Şirketi Genel Müdürü Lara Gezgin, “Bu fikir tamamen, ‘doğayı plastik atıklardan kurtarmak üzerine ne yapabiliriz?’ sorusunu sormaya başladıktan sonra ortaya çıktı. UPCYLING yöntemiyle plastik kullanımını minimum seviyeye indirebileceğimizi gördük. Bilindiği üzere günümüzde kullandığımız çoğu ürün plastik. Maalesef plastiğin çevreye ağır zararlar verdiği kanıtlanmış bir gerçek. Biz Bilfix Şirketi olarak yüzde 100 plastikten imal edilmiş ürünlerin içeriğini değiştiriyoruz. İçeriğe yüzde 20 oranında portakal kabuğu ve kahve telvesi gibi organik atık karıştırarak daha doğa dostu bir malzeme ortaya çıkarabiliyoruz. Bu sayede de plastik kullanımını yüzde 20 azaltarak;
kalıp silikon, herhangi bir nesnenin kalıbını çıkarmak için kullanın bir madde olan RTV yardımıyla istediğimiz ürünün kalıbını çıkarıp bu yeni malzememizle üretim yapabiliyoruz” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR PROJEYE İÇİN İLK ADIM
Öğrencilerin bu projeleriyle, yediğimiz meyvelerin kabuklarından bile, daha çok plastik malzemeden üretilen tokalara, anahtarlıklara ya da plastik kullanılan ne varsa ona dönüştürülebileceği bir mekanizma kurmayı hedefledikleri bildirildi. Öğrencilerin, bunu bir sonraki aşamada daha kompleks geometriler ve hatta mühendislik çalışmalarında dahi prototiplemede kullanılan 3 boyutlu yazıcı filamanlarını geliştirdikleri hammaddeden imal ederek daha geniş ye daha yüksek katma değerli bir pazara açılmayı hedeflediği kaydedildi.
DHA
The post Bilfenli öğrencilerden plastik kullanımını azaltacak çevre dostu proje appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2M8RkWu via IFTTT
0 notes
Text
İtalya’da büyüyen iki lezzet; Kahve ve Makarna
İtalya’da doğup büyümeyen ama İtalya’da hayat bulan ve tüm dünyaya yayılan iki nefis gıda maddesinden bahsedeceğim; Kahve ve makarna.
İtalya’dan çıkıp tüm dünyaya yayılmış olan makarna bir irmik veya un ile yumurtanın karışımının kurutulmasından elde edilen hazır olarak satılan veya elle yapılan bir yiyecek türüdür. Makarna çeşitleri çok oluşu, farklı pişirme yöntemleri ve çok farklı soslandırma tercihleri olması sebebiyle tarifleri de çeşitlilik göstermektedir. Makarna herkesin bütçesine uygun dünyadaki en popüler, lezzetli ve besleyici yemeklerin başında gelir. Her kıtada ve ülkede pek çok kültürde, yaşlısından gencine her insan tarafından sevilmektedir. Bunların yanı sıra dünyaca ünlü, tecrübeli birçok şefin de göz bebeğidir.
Gıda bilimi bizlere, makarna ve makarnayla yapılan yiyeceklerin hazırlanışı hakkında en lezzetli yolları ve yeterince tüketilmeyen diğer besinlerin yararlarıyla ilgili sürekli olarak bilgiler vermektedir. Beslenme alışkanlıklarının farklılaştığı, popüler diyetlere eğilimin arttığı ve her şeyin çok hızlı ilerleyip değiştiği bu çağda makarna, ünlü restoranların en favori yemekleri arasında, aile yemeklerinin vazgeçilmezi olmayı sürdürmektedir. Akdeniz diyeti gibi önemli bir geleneksel beslenme modelinin önemli bir unsuru olan makarna tarihi gelişimini de sürdürmeye devam etmektedir. Örneğin diyet sırasında makarna 100 gram kaç kaşık geliyorsa o kadar tüketmek oldukça karın doyurucu olmakla birlikte iştahı da kesmektedir.
Makarna yapılış şeklinden dolayı düşük glisemik indeks değerine sahiptir. İşlemden geçmiş (spagetti, fiyonk, penne vs.) piştikten sonra bile, yulaf ve tahıl ekmeği gibi besinlerden daha az geçirgen, yoğun bir yapısı vardır. Bu işlem süreci; sindirim enzimlerine daha duyarlı, daha düşük glisemik indekse sahip olan daha yoğun makarnaların üretilmesini sağlar. Aynı zamanda bu işlem görmüş makarnalar, lazanya tarzı düz makarnalardan daha yavaş sindirilirler. Şekli nedeniyle, bu işlemden geçen makarnalar daha doyurucu ve daha az glisemik indekslidir. Makarna yemenin bir başka yararı ise; diğer öğün saatine kadar kan şekerini ve insülin oranını düşürmesidir.
Cooking Light dergisinin en son sayısında, iki çocuk annesi ve en iyi bilinen sürdürülebilir yiyecek savunucularından biri olan First Lady Michelle Obama, oldukça sağlıklı ve enerji tasarruflu olduğunu söylediği bir tabak ıspanaklı ve domatesli makarna tarifini vermiştir. Bu çevre dostu yemeği yapmak daha az enerji ve daha az su gerektirmektedir, çünkü iki yerine bir bardak su kullanılmakta ve rasgele seçebileceğiniz istediğiniz sebzelerden yapılmaktadır. (makarnayı süzgeçten geçirmenize veya ekstra olarak tabak çanak kirletmenize gerek kalmamaktadır) "Biraz domates, fesleğen ekliyorsunuz, makarnayı birazcık haşlıyorsunuz, baharatlarla lezzetlendirdikten sonra yemeğiniz hazır! Hem de oldukça hızlı bir şekilde." First Lady Obama ve diğer uzmanlar makarnanın hem doğa hem de bizim için mükemmel olduğu konusunda hemfikirlerdir. İşte size bunun birkaç nedeni: Durum buğdayı irmiğinden veya yumurta ve su karıştırılarak diğer çeşit tahıllardan yapılan makarna; özünde besin değeri oldukça yüksek bir yiyecektir. Zeytinyağı, domates salçası, sebzeler, baklagiller, deniz ürünleri ve yağsız et gibi diğer sağlıklı besinlerle birlikte karıştırılarak hazırlanabilen makarna, tüm Dünyada geleneksel sağlıklı beslenme düzenlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Sadece bazı gıdaların "sürdürülebilirlik endeksi" makarna kadar yüksektir. Gıda tedarik zincirinin her bir aşamasında makarna sürdürülebilirdir (Buğdayın hasadından üretimine, evde hazırlanışından tüketimine kadar olan süreçler boyunca). Makarnanın yaşam döngüsü analizi şunu göstermektedir ki; tarladan masaya kadar olan süreçte, makarnanın çevreye olan etkisi oldukça düşüktür. Yani bir başka ifadeyle, bir tabak makarna yemek çevreye zarar vermeden üretilmiş bir gıdayı tüketmek anlamına gelir. Alınan kalori miktarının %50'sini karşılayan ve üretimi açısından çevreye en az zarar veren birkaç üründen birisi olan tahıllar; dünya çapında en önemli besin kaynağıdır.
Dünyada, makarna yüzyıllardır mutfağın en önemli kurtarıcı ögelerinden biri olmaya devam etmektedir. Artakalmış peynirlerden, sebzelerden ve diğer yiyecekleri kullanarak da hazırlanabilen yemek hazırlamanın en mükemmel yoludur. Atalarımız bizlerden daha az savurganlardı ve makarna kesinlikle bizlere bu savurganlık konusuna çözüm bulmada el ayak olmaktadır. Hiçbir şekilde yiyecek israf etmeden, makarna ülkemizde yoğurt, peynir ve sebzelerle, Akdeniz'de zeytinyağı, yeşillik ve domatesle, Çin'de soya sosu ve meyvelerle birlikte hazırlanabilir. Sürdürülebilir yiyecekler ve atık azaltımı daha çok gündeme gelmeye başlamışken, makarna hiç şüphesiz sağlıklı ve sürdürülebilir bir yiyecek olarak kalmada geleneğini sürdürmeye devam edecektir.
Kahve;
Kahve genellikle güney amerika bitkisi olarak bilinir, fakat kahvenin üretim beşiği olan yer bizim habeşistan olarak bildiğimiz Etiyopyadan gelmektedir. Hatta adınıda bu ülkenin güneybatısında bulunan Kaffa şehrinden aldığı rivayet edilmektedir. Kahve adının nereden geldiği ile ilgili başka bir rivayette arapçada şarap anlamında kullanılan kahva isminden türediğidir. Bugün Etiyopya ve Kenya'nın bulunduğu orta ve batı afrikanın kahve bitkisinin anavatanı olarak kabul edilmektedir ve ilginçtir ki ilk kahve tiryakileri keçiler ve koyunlardır. Kahve bitkisinin ilk kez 15. yüzyılda Arabistan’ın güneyinde yetiştirilmeye başlamasıyla, o bölgedeki halklarda kahve içme alışkanlığı oluşmuştur. 1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirmiştir. Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, cezvelerde pişirilerek, Türk Kahvesi adını almıştır.
Kahve Çeşitleri
1-Türk Kahvesi: Türk kahvesi, Türkler tarafından bulunan kahve hazırlama ve pişirme metodunun adı. Kendine has tadı, köpüğü, kokusu, sunuluş biçimiyle özgün bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür.
2- Espresso: Espresso kahvenin su ile en az sürede temas ettiği yöntem. Suyun kahve içinden hızlı bir biçimde geçebilmesi için yüksek basınca ihtiyaç vardır.
3- Cappuccino: Bir ölçek espressonun üzerine süt köpüğü ve süt eklenerek cappuccino elde edilir.
4- Caffe Latte: Bir ölçek espressoya sıcak süt ve süt köpüğü eşliğinde caffe latte elde edilir. Bu kahve türü cappuccinodan daha fazla süt ve daha az süt köpüğü içermektedir. Hafif bir içecek olması dolayısı ile yoğun kahve tadı sevmeyenler için idealdir.
5- Macchiato : Macchiato bir ölçek espressonun üzerine çok az süt köpüğü konularak elde edilir. Hafif bir desen verilerek sunulabilir.
6- Americano : Bu kahve içeceği ikinci dünya savaşında İtalya'ya gelen Amerikalıların espressoyu fazla sert ve az buldukları için icat edilmiştir. Kabaca bir ölçek espressoya sıcak su ekleyerek filtre kahve boyutlarına getirerek hazırlanır.
7- Caffe Mocha: Caffé Mocha, aslında bir tür Latte'dir. Tıpkı Latte'de olduğu gibi espresso ve süt vardır içinde. Ancak Mocha kahve tarifinde Latte'den farklı olarak ayrıca çikolata bulunur.
8- Caffe Con Panna: Bir ölçek espressoya bir kat krema eklenerek elde edilir. İçine bir top vanilyalı dondurma atılan versiyonları da bulunmaktadır.
0 notes