#çekim yasası bilimsel
Explore tagged Tumblr posts
Text
Çekim yasası şeylerim gerçek olursa çok mutlu olucam he. Bilimsel bilimsel dediler beni umutlandirdilar olmazsa sıçtık
4 notes
·
View notes
Video
youtube
Sevgili Mistik Yolcular; Bu sefer çekim yasası ile ilgili bilimsel verilere ve çalışmalara ağırlık verdik. Bu videoda geçen konu başlıkları: - Kontrol odağı kuramı - Maharishi etkisi - Ayna nöronlar Sevgi ve ışıkla kalın... Derleyen: Cem ÇİLOĞLU Seslendiren: Didem ÇİLOĞLU Müzik: ► Artist Attribution Music By: "EVOL" Track Name: "SLEEP AWAY" • Instagram - https://www.instagram.com/1nlove.mp3/ • SoundCloud - https://soundcloud.com/inlove-sad-boy... • YouTube - https://www.youtube.com/channel/UCZSO... ► DOWNLOAD this track HERE - https://www.chilloutrecordsmusic.com/ Licence: Creative Commons Attribution-ShareAlike 4.0 International (CC BY-SA 4.0) - Full licence here: https://creativecommons.org/licenses/... • Music released by: Chill Out Records @ https://goo.gl/fh3rEJ ► DOWNLOAD this track HERE - https://www.chilloutrecordsmusic.com/ • (C) Copyright Notice: This is FREE (Royalty Free Music) that has been publicly released by the artist "EVOL" for use by content creators within their own YouTube and TikTok Musical.ly videos. Licence: Creative Commons Attribution-ShareAlike 4.0 International (CC BY-SA 4.0) ▶ MİSTİK YOL uygulamasını cep telefonu veya tabletinize indirerek videolarımızı ücretsiz dinleyebilirsiniz. ▶ MİSTİK YOL'un internet üzerinden kurslarına UDEMY sitesinden ulaşabilirsiniz: https://ift.tt/3dPJ4K3 https://ift.tt/2PdgEPT ▶ MİSTİK YOL WEB SİTESİnde videolarımızın metinlerine ulaşabilirsiniz: www.mistikyol.com ▶ MİSTİK YOL'u sosyal medyadan takip edebilirsiniz: FACEBOOK: https://ift.tt/32ZiuIg TWITTER: https://twitter.com/MistikYol TUMBLR: https://ift.tt/2GjMZuL INSTAGRAM: https://ift.tt/2GmXrS9 PINTEREST: https://ift.tt/2HqKKHA Kanalımızdaki katıl butonuna tıklayarak bizlere destek olabilir ve her ay üyelere özel hazırlanan videoyu reklamsız izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/channel/UCSGMRtg_UnzcabKGZx8NAOQ/join by mistik yol
2 notes
·
View notes
Text
Hz. Âdem’in Çocuklarının Evliliği Üzerine
“Ey insanlar!; sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini de yaratan ve her ikisinden bir-çok erkek ve kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allah’tan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir” (Nîsâ 1).
Allah yaratmayı yaparken yada kânunlarını koyarken insanların ürettiği modern-bilimsel ve sapkın düşüncelere uyacak değildir. Tam-tersine, insanlar Allah’a uymak zorundadırlar. Bu uyma, vahye uyma şeklinde olacaktır.
Modern insan, genelde son 200-250 yıldır ama özelde 2. Dünyâ Savaşı’ndan sonra düşüncesini ve eylemlerini aklına, modern-bilime ve moderniteye göre yapmaya ve “Allah’a göre” olanı da acımasızca eleştirmeye başlamıştır. Bu bağlamda eleştiri ve îtirazlarından biri de, Hz. Âdem’in çocuklarının birbirleriyle çaprazlama da olsa evlenmelerini “ensest” ilişki olarak görmekleridir ki bunu çok gündem etmekte ve eleştirmektedirler. Aslında böyle düşünmeleri, aklın ve modern-bilimin merkeze alınması, modernitenin ağır kuşatması, baskısı ve insanları kendisine meftûn ve râm etmesiyle alakalıdır. Modern insan artık Allah’a değil, aklına tapmaktadır. Böyle olduğu içindir ki insan artık vahiy temelli değil, akıl-merkezli bir düşünüş içindedir. Fakat bu akıl, “vahyin inşâ etmiş olduğu akıl” değil, şeytanın, nefsin ve tâğutların inşâ etmiş olduğu akıl olduğu için, vahyi, nefsinin kontrôlündeki aklına göre ve nefis-merkezli aklına uygun olarak yorumlama eğilimine girmiştir.
Bu bağlamda Hz. Âdem’in ve Havvâ’nın çocuklarının çapraz da olsa evliliğinin ensest bir evlilik olduğunu düşündüğü için, buna dayanarak ya Allah’ı inkâr etmekte ve ateist olmakta, yada Kur’ân’ı merkeze aldığını söylemesine rağmen bu evlilik türünü yine uygun görmemekte, bu nedenle de Kur’ân’ın bu âyetini modern aklıyla ve aşırı yorumla aşmaya çalışmaktadır. Meselâ aşırı yorum ile “ceâle” kelimesine farklı ve yanlış anlamlar vererek, Hz. Âdem’in “ilk insan” olmadığını ve o’ndan önce de kendilerine vahyin ulaşmadığı insanlar bulunduğunu ve insanların çoğalmasının bu insanların çocuklarının birbiriyle yaptığı evlilikler sonucu olduğunu düşünmekte ve söylemektedirler. Böylece, -güyâ- Âdem’in çocuklarının birbirleriyle evliliğinin söz-konusu olmadığını ispatlamış olmaktadırlar. Oysa Hz. Âdem’in ve de Hz. Havvâ’nın ilk insan olduğu çok açıktır:
“Allah katında Îsâ’nın örneği, Allah’ın topraktan yarattıktan sonra ‘ol’ demesi ile oluveren Âdem’in örneği gibidir” (Âl-i İmran 59).
Peygamberimiz de şöyle der: “Ey insanlar!; Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır”.
Bakara Sûresi 30. âyetinde geçen “câilun” kelimesine farklı anlamlar vermek sûretiyle Hz. Âdem’in ilk insan olmadığı yönünde bâzılarının görüşleri mevcut. Buna göre “câilun” kelimesinin “yaratacağım” anlamına değil de, “kılacağım/seçeceğim” anlamına geldiğini iddia ediyorlar. Böyle olunca da “zâten var olan” bir insan-kitlesinin içinden birini (Hz. Âdem) halife tâyin etmenin kastedildiğini söylüyorlar. Yâni “câilun” kelimesini, “bu insan-grubunun içinden birine vahiy göndermeye başlamak” olarak anlıyor ve anlatıyorlar. Bir-çok insanın olduğu yerde de ensest evliliğe gerek kalmadığını ispatladıklarını zannediyorlar.
Bu yazıda Hz. Âdem’in ilk insan olup-olmadığını tartışmayacağım ve Hz. Âdem’in “ilk insan” olmadığıyla ilgili teoriyi kesin olarak çürüttüğüm yazımın linkini vermekle yetineceğim. Bu linkteki yazı, Hz. Âdem’in ilk insan olduğunu kesin olarak göstermekte ve ispatlamaktadır: http://777has444.blogspot.com/2015/02/hz-Âdemden-once-insan-var-myd.html
Peki Hz. Âdem’in çocukları nasıl evlenmiştir ve eğer denildiği gibi, çaprazlama olarak evlendilerse bu ensest bir ilişki ve evlilik olmuş olmaz mı?. Bu soru modernite merkeze alınarak sorulmuş olan bir sorudur. Bu soruya verilecek gerçek cevap ise “kıyaslama”yla ilgilidir. Eğer bir kıyaslama yapacak örnek yoksa, o şeyin yanlış olduğu söylenemez. Hattâ yapılan şey gerçekten yanlış olsa bile yine de söylenemez. Bu nedenle Hz. Âdem ve Havvâ’nın, “çocuklarımızı nasıl evlendireceğiz?” endişesi olmamıştır. Böyle bir düşünceye bile kapılmamış ve “başka çâremiz yok, birbirleriyle evlendireceğiz” düşüncesine girmemişlerdir. Yâni kendilerini böyle bir evliliğe izin vermeye mecbûr hissetmemişlerdir. Mecbûri bir durum yoktu yâni. Mesele sâdece kıyaslamayla ilgidir. Zîrâ insan, kıyaslayamadığı şeyin yanlış olduğunu düşünemez ve bu yüzden de yaptığı şeyden rahatsız olmaz. Modern insan ise, Hz. Âdem’in çocuklarının evliliği ile ensest ilişkiyi kıyasladığı için ona bu iş ters ve yanlış gelmekte ve bu sorunu aşmak için Allah’ı, Peygamber’i ve Kur’ân’ı inkâr etmekte yada inanıyorsa, Kur’ân’ı aşırı yorumlayarak sorunu çözmek yoluna girmiştir. Oysa sorun ve cevap çok basittir. O kadar gerilmeye ve bu konuyu dert etmeye gerek yoktur. Peygamberler üzerinden bâzı örnekler vererek yanlış bir işin olmadığını anlatalım..
İki kız-kardeşi birlikte almak Kur’ân’da yasaklanmıştır: “…iki kız-kardeşi bir-araya getirdiğiniz (evlilik) haram kılındı..” (Nîsâ 23). Fakat bu yasak, Kur’ân’ın yasaklamasından önce yapılması serbest olan fakat Kur’ân ile birlikte artık yapılmaması istenen bir evlilik türüdür. Bilindiği gibi İslâm peygamberi Hz. Yâkub, iki kız-kardeşi birlikte almıştı. Yâni dayısının kızları olan Lea ve Rahel’le (Rahel, Yûsuf ve Bünyamin’in annesi) aynı-anda evli bulunmuştu. Kur’ân bunu yasaklamıştır ama o dönemde bunu yapan bir peygamber örnekliği vardır. Dolayısı ile bu durum o zamanlar a-normâl olarak görülmüyordu. Zîrâ Hz. İbrâhim’in dîninde iki kız kardeşle aynı-anda evli olmak câiz idi. Kur’ân da, kendisinden önce yapılan sınırsız kadınla evliliği dört ile sınırlandırmıştır.
Yine; Hz. Yahyâ’nın yiyecek olarak çekirge ve yaban-balı yediği söylenir: “Yahyâ’nın abası deve kılındandı, belinde deri kuşak vardı. Yaban-balı ve çekirge yerdi” (Matta 3:4). Fakat günümüzde hiç-bir müslüman bu tarz bir beslenme tarzı uygulamaz.
İlk başta Hz. Âdem ve Havvâ’dan başka insan olmadığına göre, bilinen evlenme şekli (ilk ve sonraki batında çaprazlama evlilik) herhâlde en uygun olan evlenme şeklidir.
Şimdi; insanlar yaşadığı zamândan etkilenir doğal olarak. Modern zamanlarda ise bu etkilenme çok aşırı gitmiş ve artık insanlar; egemen ideoloji, düşünce, anlayış, bakış-açısı, konjonktür ve bilim-merkezli bir düşünceye sâhiptirler ve modern düşünce ve eylemlere aykırı olan düşünce ve eylemleri çok fazla yadırgıyorlar. Yâni alışmış ve aşırı şekilde bağlanmış oldukları modern düşünceden ve davranıştan farklı bir düşünceyi kabûl edemiyorlar. Bu durum modern müslümanın hastalığıdır ve hâl-i pür melâlinin nedenidir. Modern müslümanlar, modernizm karşısındaki yenilgilerinin netîcesinde, artık kıyaslamalarını İslâm-merkezli değil, modernizm-merkezli yapmaya alışmışlardır ve bu merkezde olmayan kıyaslamaları dışlamaktadırlar.
Günümüzde iki kardeş arasında yapılacak evlilik hiç hoş karşılanmayacağı ve nefretle kınanacağı gibi, bu zâten Kur’ân’da da yasaklanmıştır. Buna kimse îtirâz etmez-edemez. Çünkü artık mukâyese yapacağımız küresel bir gelenek ve daha da önemlisi bağlayıcı bir Kitap vardır. Buna rağmen bir kıyaslama yapmak abestir. Fakat, Hz. Âdem ve Havvâ’dan başka insanın olmadığı bir Dünyâ’da çocukların birbiriyle evlenmelerinin yanlış olduğunun kıyası ne ile yapılacaktır?. Eğer Allah yasaklamamış ise Âdem ve Havvâ bunu niçin yanlış olarak görsünler ve böyle bir evliliğe niçin karşı çıksınlar?. Meselâ şöyle bir şey söyleyelim: Hz. Âdem’in, Hz. Havvâ’da fizîki olarak beğenmediği bir yer var mıdır?. Meselâ Havvâ’nın kaşlarını almamasını eleştirebilir ve bundan rahatsız olabilir mi?. Kıyaslama yapacağı başka bir kadın-örnek yoksa bunu nasıl yapsın ki?. Çocuklarının evlenmesinde de kıyaslama yapacakları bir örnek yoktur ve bu tarz bir evlilik şeklinin ya Allah’ın vahyi ile yada ilhâm ile akla geldiği düşünülebilir. Bu nedenle de böyle bir evlilik şekli gâyet doğal bir durumdur o zamâna göre.
Kardeş evliliği bir kıyaslama meselesidir. Allah’ın bir emri yoksa ilk insanlar bunu neyle kıyaslayacaklardı da kardeş evliliğini yanlış göreceklerdi?. Hz. Âdem niye Hz. Havvâ ile evlendi ki?. İkisinin ilişkisini meşrû kılan nedir?. Bu iş modern teorilerle ve evrim düşüncesiyle olmaz. Vahyin üzerine akıl yürütmelerle ve boşlukları doldurmakla olur.
Evet; sorun, mukâyese sorunudur. Biz kıyaslamayı, günümüz üzerinden, hem de tüm meta-fizik değerleri silip, yerine modern alışkanlıkları getiren modernizm üzerinden yapıyoruz. Modernizme uymayan kıyaslamayı kabûllenemiyoruz ve başlıyoruz aşırı yorumlamalarda bulunmaya ve olmadık sözler söylemeye. Bu uğurda Kur’ân’ı da didik-didik ederek, tam da modernizmin istediği şekilde bir yorum bulmaya çalışılıyor. Hattâ böyle bir yorum bulmak için yırtınılıyor. Tâ ki modernizme uyan bir yorum bulana kadar.
Modern-bilimde de öyle; Newton’un yerçekimi yasası bir-kaç yüzyıl boyunca “mutlak doğru bir yasa” olarak kabûl edilmesine rağmen, günümüzde Newton’un teorisi yanlış olarak görülmekte ve Einstein’in genel izâfiyet (kütle-çekim) yasası kabûl edilmektedir. Newton’un yasasını artık kimse söz-konusu etmiyor. (Hâlbuki -ikisi de yanlış olmasına rağmen- Einstein teorisine göre Newton’un yerçekimi yasası daha doğru ve mantıklıdır).
Bir de şu vardır ki; vahiy ile yâni Allah ile muhâtap olmamış bir insanlık zamânı yoktur ve bu nedenle ilk insan “ilk peygamber”dir. İnsan varsa illâ ki vahiy, vahiy varsa illâ ki peygamber vardır. İlk insan ilk peygamberse, çocuklarının evliliği konusunda yapması gereken şey ona vahiy ile iletilmiştir. Böyle önemli bir konuda Hz. Âdem mutlakâ vahye göre hareket etmiştir.
Şu da var ki; Hz. Âdem’in çocuklarının ensest evlilik sonucu olduğunu söyleyenlerin ensest ilişki ve evliliği çok da önemsediklerini sanmayın. Çünkü ensest içerikli pornografik filmler çok yaygınlaşmıştır ve Hz. Âdem’in çocuklarının evliliğini dillerine dolayanlar, sıra modern zamanlardaki ensest ilişkilerin yaygınlaşmasına gelince sus-pus olmaktadırlar ve bu duruma hiç ses çıkarmamaktadırlar. Âdem’in çocuklarının evliliğini kafaya takanlar her nedense günümüzde çok yaygınlaşan ve bir “tık”la erişilebilecek yakınlıktaki filmlerle gösterilen ensest ilişkilere ses çıkarmamakta ve îtirâz etmemektedirler. Hattâ Hz. Âdem’in çocuklarının evliliğine şiddetle karşı çıkanların içinden bir-çokları LGBT’nin “onur(suzluk)” yürüyüşüne bile destek vermektedir. Modern ensest ilişkilere sesini çıkarmayanlar, Hz. Âdem ve Havvâ’nın çocuklarının ensest ilişkiyle türediklerini söyleyip de buna harâretle karşı çıkmaları konusunda ciddî ve samîmi değillerdir. Şeytan onları aldatmıştır ve onlara sağdan yanaşmaktadır. Olan şey bundan başkası değildir.
En doğrusunu sâdece Allah bilir.
Hârûn Görmüş
0 notes
Note
Düşünce gücü,çekim yasası konuşulan konular ama sanki gerçek derinliğini anlatmıyorlar ve sadece para kazanmak için yüzeysel bir bakış açısı aktarıyorlar gibi geliyor.Eğer uzay zaman ağında düşüncem+enerjimle bir ağırlık oluşturursam oluşturduğum derinlik etrafındakileri kendime mi çekerim?düşünce ve enerjini insan hayatı üzerinde etkisi olduğunu hissediyorum ama bilimsel olarak kendime bunu ispatlayamiyorum.Burada demek istediğim parayı düşün para gelsin değil tabi ki.daha derin bişeyler olmalı
1- Düşünce dediğimiz şey beyindeki hücrelere ulaşan elektrokimyasal sinyallere verilen biyokimyasal tepkiler bütünüdür, bence olağan üstü tek gücü yaratıcı ve yapıcı fikirler üretebilmesi.
2-Kütle çekim yasası hakkında sana karşı derinlemesine konuşulmadığı çok belli bu konuda haklısın, saçma şeylerle ilişki kurmaya çalışmışsın. Ve tek para kazanmaya çalışanlar bu mekaniği, kuruntularına uyduran ve sizlere pazarlayan mistisizm sevdalılarıdır.
3- Kütle ve ağırlık aynı şey değildir. Hadi karıştırdın diyelim maksimum enerji minimum kütleyi gerektirir, dediğin şeyi yapman dayandığın fizik yasaları çerçevesinde imkansız. O ünlü E=mc^2 bunu anlatır bize.
4- Kendine bir şey çekemezsin, kütlen fazlasıyla küçük. Mistik bir enerjin de yok.
5- Var olmayan enerjiler hissediyorsan da uzman yardımı almalısın ve uyarıcı maddeler kullanıyorsan bırakmalısın.
6- Parayı düşün para gelsin bu dediklerinden daha mantıklı. En azından orada psikolojini ona hazırlayıp ona göre davranır ve kısmen onun için çalışırsın ve parayı daha olası bir durum haline getirirsin.
7- Bir şeyler yok.
8 notes
·
View notes
Text
Teori Yasaya Dönüşmez!
Teori Yasaya Dönüşmez! Kütle Çekim Yasası, Evrim Teorisi, Termodinamik Yasaları, Big Bang Teorisi… Bütün bu terimler kafanızı karıştırıyor mu? Bilim insanlarının neden bu kavramlardan bazılarına ‘yasa’, bazılarına ‘teori’ dediğini merak ediyor musunuz? Hadi gelin o halde sapla samanı birbirinden ayıralım. Doğru bildiğimiz yanlışlara bir bakalım. İşe, bilimsel yöntemdeki ‘teori’ ve ‘yasa’…
View On WordPress
0 notes
Photo
Çekim Yasası... Belki de şu ana kadar hakkında yüzlerce şey duydunuz ve belki de pek çok önyargı sahibi oldunuz. Bu iki günlük programda çekim yasasını, %100 mantık ve %100 bilimsel veriler ışığında ele alıyor ve yaşamınızı pozitif anlamda değiştirecek en etkili yöntemleri paylaşıyoruz. ✅Çekim Yasasının Bilimsel Temelleri ✅Düşüncenin Bir Amaca Yönlendirilmesi ✅Etkili Meditasyon Kalıpları ✅Hermetik Evrensel Yasalar ✅Çekirdek İnançları Dönüştürmek ✅Profesyonel Hedef Belirleme Teknikleri ✅Vizyon Panosu Oluşturmak ✅Çekim Yasası Olumlama Kalıpları ✅Psikoloji Bilimi Açısından Çekim Yasası 🧠İnsan Beyninin Olağanüstü İmgeleme Gücü 🙏Minnet Duyma ve Şükretme Mucizesi 👀Bakmak ve Görmek Arasındaki Fark 🎒 Zengin Bir Teknik Donanım 🎧 MP3 Formatında Meditasyonlar 🎯 Hedef Belirleme Araçları 🎭 Eğlenceli Bir Sunum 📚 Zengin Dokümantasyon 🇹🇷 Bizim Kültürümüze Uygun Örnekler 🎓 Seminer Sonunda Katılım Belgesi Verilecektir. 📆 2-3 Mart 2019 ⏰ 12.30 - 18.30 ☎️ 0545 419 67 87 (Ankara, Turkey) https://www.instagram.com/p/BuTdw_mAhxI/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=d8tac8hpqncx
0 notes
Text
Hiç; "aklıma gelen başıma geldi" dediğiniz oldu mu? Ya da "böyle olacağını biliyordum", "zaten her şey beni bulur, "neden bu kadar şanssızım", "bende tam seni düşünüyordum" dediğiniz oldu mu? Yada yaptığınız her hareketin, davranışlarınızın size mutlaka bir dönüşü olacağını düşündünüz mü? Yazdıklarımı okuduktan sonra, yukarıdaki cümlelerde başınıza gelen olayları nasıl kendinizin çektiğini anlayacaksınız. Bu soruların cevaplarını biliyor musunuz? Neden bir insan üzgünken, diğeri mutludur? Neden bir insan zenginliğin sefasını sürerken, diğeri yoksul ve hüzünlüdür? Neden bir insan korkak ve endişeliyken, diğeri güven ve inanç doludur? Neden bir insanın güzel, lüks bir evi varken diğeri, derme çatma bir yerde yaşamak zorundadır? Neden bir konuşmacı ilgi çekici ve popülerken, diğeri sıradan ve sönüktür? Neden bir insan işlinde ve mesleğinde bir dehayken, diğeri hayatı boyunca hiç bir şey yapmadan ya da başarmadan düşe kalka yürümeye çalışır? Neden bir insan amansız olduğu söylenen bir hastalıktan kurtulurken, diğeri iyileşemez? Neden bir insan mutlu bir evlilik sürerken, diğeri evliliğine mutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşıyor? .... Çekim yasası özet olarak; “Evren bir katalogdur, düşünün ve sahip olun" demektedir. Bu açıklama birçok insan tarafından kuşku ile karşılandı. İnsanlar bu tanım yüzünden yasaya ön yargı ile yaklaştılar. Fakat “ön yargı değil, son yargı” önemlidir. Biraz sabır gösterip ipuçlarını takip ettiğiniz zaman yasanın tıkır tıkır işlediğini göreceksiniz. Bir düşünün, çocukluğunuzdan itibaren nasıl hayaller kurdunuz. İyi bir okul, sağlam dostluklar, güzel bir iş, mükemmel bir eş. Evet, herkesin böyle hayalleri vardır. Siz bu hayalleri düşünüp, tam bir inançla olacağına inanırsanız, beyniniz ve bilinçaltınız gerçekleşmesi için kusursuz bir şekilde çalışmaya başlayacaktır. Unutmayın, düşünceler bilinçaltına ekilen bir tohum gibidir. Düzenli olarak o tohumlara bakar ve sularsanız, düşüncenizdeki kavramların gerçekleşmesine katkı sağlarsınız. Sürekli kötü şeyler düşünen, başarısızlıklara odaklanan insanlar, düşündükleri şeye kavuşur. Eğer bir işe “başaramam, bitiremem, kesin bir hata olacak” diye düşünerek başlarsanız; zaten bilinçaltınıza negatif sinyaller göndermiş olursunuz. Bedeniniz o işi yapmak istemez. Tersi durumda ise kendine güvenen ve pozitif düşünen herkes hayata 1-0 önde başlar. Bir şeyi yapabileceğinizi ya da yapamayacağınızı söylediğinizde; her iki durumda da haklı olduğunuzu unutmayın. Her iki inanç da büyük güce sahiptir. Sorun hangi tür inançlara sahip olmak sizin için en iyidir ve bunlar nasıl geliştirilir? sorunudur. Hayatınızdaki her şeyi bir anda ve tamamıyla değiştirecek tek güç, düşünce gücüdür. Siz bir şeyi başarmaya karar verdiğiniz anda, beyniniz o amaca ulaşmak için “neyi, nasıl kullanacağını”, “neyden, nasıl yararlanacağını”, “neyin işe yarayıp, neyin işe yaramayacağını” araştırmaya başlar. Unutmayın; “hayatınızın kalitesi, konuşmanızın kalitesi kadardır. Konuşmanızın kalitesi ise düşündüklerinizin kalitesi kadardır.” Hepimiz sınırsız bir güç ile birlikte yaşıyoruz. Tüm dünya, aynı fizik kurallarına bağlı. Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, hangi ülkede olursanız olun çekim yasası sizinle birlikte. Çekim yasası kişilere bağlı çalışmaz, değer yargıları yoktur, neyin iyi yada neyin kötü olduğu ile ilgilenmez. Yasa düşündüğünüzü çekersiniz demektedir. Bu yüzden düşünce yapımızı hep iyiyi, güzeli düşünecek şekilde yapılandırmalıyız. İnsanoğlu vaktinin büyük bir kısmını düşünerek geçiriyor. Araştırmacılar günde 60.000 farklı düşünce üretebileceğimizi söylüyor. Biriyle konuşurken, televizyon izlerken, gazete olurken, ya da müzik dinlerken sürekli düşünüyoruz. Geçmişteki anılarımızı düşünüyoruz, geleceğe dair planlar yapıyoruz. Düşünmediğimiz bir an bile yok Hatta bilinçaltımız, uykuya dalmadan önce düşündüklerimiz üzerinde çalışmaya devam eder. En çok düşündüğünüz şey karşınıza çıkacaktır. Unutmayın yaşamınızdaki her koşul değişebilir. “Birçok insan düşüncelerin frekansı olduğunu anlamıyor; oysa düşünceler ölçülebilirler. İşte bu yüzden, bir şeyi defalarca, defalarca ve defalarca düşünürseniz, örneğin; beğendiğiniz marka otomobile sahip olmayı, ihtiyaç duyduğunuz parayı kazanmayı, kendi şirketinizi kurmayı, ruh eşinizi bulmayı... Ve dilediğiniz zihninizde canlandırmanız gerekli frekansı tutarlı bir biçimde yaymaya başlarsınız.” - JOHN ASSARAF - Bilinçaltınıza paranın zor kazanılacağına dair bir inanç yerleştirdiyseniz, gerçekten zor para kazanırsınız. Parasal sıkıntılar yaşıyorsanız bilin ki; bilinçaltınızda paranın kolay kazanılmadığına dair düşünceler hakim olduğu içindir. Böyle bir durumda karşınıza çıkan fırsatları paraya çevirmek için çok fazla çaba göstermeniz gerekecektir. Para kirli ya da kötü bir şey değildir, ama siz böyle düşünürseniz... Bir araba mı istiyorsunuz? O arabaya ulaşmanın binlerce yolu var. Mükemmel bir insanla mı tanışmak istiyorsunuz, karşınıza çıkması için binlerce yol var. Para mı istiyorsunuz, kazanmak için binlerce yol var. Bu saydıklarıma sahip olanlar nasıl başardı? Onların bir günü 24 yerine 30 saati mi yaşadılar? Başarılı insanlar bir ayı 30 gün değil 40 gün mü yaşadılar. Tabiî ki hayır. Evrenin fizik kuralları var, bu kurallar herkes için eşit çalışıyor. Hepimiz eşitiz, evren herkese adil davranıyor. O halde neden ben başaramıyorum diye düşünmeyin, enerjinizi bu konuyu düşünerek harcamayın.Ne istediğinizin önemi yok, hedefin büyüklüğü önemli değil. Nelere sahip olmadığınızı değil, nelere sahip olmak istediğinizi düşünün. Bırakın evren sizin için çalışmaya başlasın. Düşünüyorum, öyleyse varım. (Descartes) Hayat geçmişte değil, gelecekte değil “an” da yaşanır. Tam olarak şu an da yaşanır. Seçeceğiniz yol bir sonraki adımınızı belirler ve bir yola girersiniz. Sizin yaptığınız seçimler hayatınızı şekillendirir. Fikirlerinize tutunun. Diyelim ki hayatınızla ilgili bir seçim yapmanız gerekiyor. Bir tercih yaparsınız ve o yola girersiniz. Sonra bir tercih daha yaparsınız ve bir tercih daha. İnsanlar seçimlerini yaşar, seçimler ise düşüncelerle belirlenir. Gece boyunca 200 kilometre yol gitmeniz gerekiyor ama farlar sadece 20 metre önünüzü aydınlatıyor. Bu durumda 200 kilometre yolu nasıl gideceksiniz? Cevap çok basit sizin 20 metre önünüzü aydınlatan farınız, 200 kilometre boyunca yanarsa yolculuk tamamlanmış olur. Hayatta böyledir. Düşüncelerimiz neticesinde yaptığımız seçimler yolumuzu aydınlatır. Shakespeare: "Hiçbir şey iyi veya kötü değildir, bir şeyi iyi veya kötü yapan düşüncedir" demiştir. Burada yazdıklarımız yanlış anlaşılmasın. Yaratmak Allah’a mahsustur. İnsan münferit olarak hiçbir şey yaratamaz. Allah insana cüzi bir irade vermiştir, karar verme yeteneği vermiştir, akıl vermiştir, muhakeme yeteneği vermiştir, hedef seçme yeteneği vermiştir, irade vermiştir, mantık vermiştir, kararlılık vermiştir,. Siz tüm bu özellikleri kullanarak, düşünüp karar verir ve hedefinizi doğru seçerseniz; hayatınız daha mükemmel hale gelecektir. Bu yazıyı okuduktan sonra hedeflerinizi, hayatınızın amaçlarını, ne yapmak istediğiniz bir kağıda yazın. Üşenmeyin hemen yazın. İsterseniz bilgisayarınızda bir dosya olarak kaydedin fark etmez. İnanın bana, bu işlemi tüm kişisel gelişim uzmanları da uyguluyor. Şimdi bu hedefleri her zaman göreceğiniz bir yere asın. Burada gerçekleştirdiğiniz her hedef için kendinizi takdir edin, kendinize küçük bir ödül verin hatta kendinizi biraz da şımartın. Şu an yaşadığınız hayat geçmişte aldığınız kararların neticesindedir. Bu gün alacağınız kararlar ise geleceğinizi şekillendirmeye başlayacak. Plan yapmadan yol çıkmayın. Strateji, belirlemeden bodoslama bir hayat yaşamayın. Düşünün, isteyin, hedefler belirleyin. Bazı insanlar, paratoner gibi olduğunu ve tüm aksiliklerin, kötü olayların kendilerini bulduğunu söyler. Böyle bir şeyin olması imkansız, bir o kadar da anlamsız. Hatta hayatın anlamına ve bütünlüğüne ters. Neden tüm insanlar mutluyken bazıları her türlü aksilikle, tersliklerle baş başa kalsın J Bu düşünce yapısındaki insanlar, kendi kendilerini zor durumda bırakıyorlar. Yapmaları gereken tek şey; hayatın her alanında olumlama yapmak. Kötü olaylarla karşılaştığınızda hemen ümitsizliğe kapılmayın. Unutmayın, çözüm, sorunun içinde gizli. Hayatımızda her şey her zaman yolunda gitmeyebilir. Gün içinde gerek işyerinde, gerek ilişkilerimizde bazı sorunlar ile karşılaşabiliriz. Bu sorun nasıl hayatımıza bizim vesilemizle girdiyse ve gelip bizi bulduysa; yine bizim sayemizde ve bizim bulduğumuz yöntemle çözülecek ve hayatımızdan çıkacaktır. Madem ki bu sıkıntı bizi buldu, onu bir defa hayatımıza çektik; çözümünü de biz bulacağız. Size tavsiyem, sorunlar karşısında homurdanmayın ve şikayet etmeyin. Şikayet etmek hiç bir sorunu çözmez, aksine motivasyonunuzu bozar. Size burada anlatacaklarım; motivasyon vermek için yada tüm gününüzü pembe hayaller kurarak geçirmenizi önermek için değildir. Şunu bilmemiz gerekiyor; hayatta bir bedel ödemeden hiçbir şeye sahip olamayız. Çalışmadan başaramayız, karşımıza çıkan fırsatları iterek başarılı olamayız, camdan bakıp onu istiyorum, bunu istiyorum diyerek de başarılı olamayız. Secret bir hayat disiplinidir, bir yaşam tarzıdır. Kişinin düşüncelerini yöneterek hayatını mükemmel hale getirmesidir. Secret bize düşünmenin, istemenin arzulamanın önemini anlatıyor. Tüm icatlar, bilimsel buluşlar düşünceden, hayalden, arzudan doğmadı mı? Ne düşünürsek oyuz. Biz her neysek düşüncelerimizden doğar. Bu durumda keyifli şeyler düşünmek, insana mutluluk verir. Olumsuz düşünceler ise bizi strese sokar, metabolizmamızı bozar, organik olarak bedenimizi yaralar. Düşüncelerimizle biz dünyamızı yaparız. - Buda - Günlük hayatımızın bir parçası olarak dilekte bulunmayalı ne kadar zaman oldu? Acil durumlarda, tehlike ve sıkıntı anında, hastalıkta, ölüm kapıyı çaldığında, dualar dilimizden dökülmeye başlar. Dualar tabi ki sıkıntı anında işe yarar, imdadımıza yetişir. Ancak onu yaşamımızın vazgeçilmez ve faydalı bir unsuru haline getirmeliyiz. Neden sıkıntı anını bekliyoruz? Dileklerimiz; yürekten istediğimiz sürece karşılık bulur. Tek yapmamız gereken şey; elde etmek istediğimiz güzelliklerle zihinsel ve bütünsel olarak birleşmektir. Benzer benzeri çeker. Kötü düşünceler, kötü olayları, güzel ve pozitif düşünceler ise güzel olayları çeker. Ne yaparsanız yapın olumlu düşünün. Olumlu düşüncenin gücü, olumsuz, negatif bir düşünceden 100 kat daha fazladır. Hayatın güzel olduğuna inanın, hayattan zevk almaya bakın. İnsanoğlu sürekli bir şeyler düşünüyor. Siz bolluk, refah, mutluluk, sağlık, huzur kavramlarını düşünün. Her şeyden önemlisi sevgiyi hayatınızın amacı haline getirin. Mutlu olmanın yolu, mutlu etmekten geçer. Evrende; almak için vermek, vermek için sevmek gereklidir.
0 notes
Photo
Çekim Yasası... Belki de şu ana kadar hakkında yüzlerce şey duydunuz ve belki de pek çok önyargı sahibi oldunuz. Bu dört günlük programda çekim yasasını, %100 mantık ve %100 bilimsel veriler ışığında ele alıyor ve yaşamınızı pozitif anlamda değiştirecek en etkili yöntemleri paylaşıyoruz. ✅Çekim Yasasının Bilimsel Temelleri ✅Düşüncenin Bir Amaca Yönlendirilmesi ✅Etkili Meditasyon Kalıpları ✅Hermetik Evrensel Yasalar ✅Çekirdek İnançları Dönüştürmek ✅Profesyonel Hedef Belirleme Teknikleri ✅Vizyon Panosu Oluşturmak ✅Çekim Yasası Olumlama Kalıpları ✅Psikoloji Bilimi Açısından Çekim Yasası 🧠İnsan Beyninin Olağanüstü İmgeleme Gücü 🙏Minnet Duyma ve Şükretme Mucizesi 👀Bakmak ve Görmek Arasındaki Fark 🎒 Zengin Bir Teknik Donanım 🎧 MP3 Formatında Meditasyonlar 🎯 Hedef Belirleme Araçları 🎭 Eğlenceli Bir Sunum 📚 Zengin Dokümantasyon 🇹🇷 Bizim Kültürümüze Uygun Örnekler 🎓 Seminer Sonunda Katılım Belgesi Verilecektir. 📆 21-22-23 Aralık 2018 ⏰ 12.30 - 18.30 ☎️ 0545 419 67 87 (Ankara, Turkey) https://www.instagram.com/p/BqDCErQAuy9/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1pq55xzoeku8s
0 notes
Photo
Çekim Yasası... Belki de şu ana kadar hakkında yüzlerce şey duydunuz ve belki de pek çok önyargı sahibi oldunuz. Bu dört günlük programda çekim yasasını, %100 mantık ve %100 bilimsel veriler ışığında ele alıyor ve yaşamınızı pozitif anlamda değiştirecek en etkili yöntemleri paylaşıyoruz. ✅Çekim Yasasının Bilimsel Temelleri ✅Düşüncenin Bir Amaca Yönlendirilmesi ✅Etkili Meditasyon Kalıpları ✅Hermetik Evrensel Yasalar ✅Çekirdek İnançları Dönüştürmek ✅Profesyonel Hedef Belirleme Teknikleri ✅Vizyon Panosu Oluşturmak ✅Çekim Yasası Olumlama Kalıpları ✅Psikoloji Bilimi Açısından Çekim Yasası 🧠İnsan Beyninin Olağanüstü İmgeleme Gücü 🙏Minnet Duyma ve Şükretme Mucizesi 👀Bakmak ve Görmek Arasındaki Fark 🎒 Zengin Bir Teknik Donanım 🎧 MP3 Formatında Meditasyonlar 🎯 Hedef Belirleme Araçları 🎭 Eğlenceli Bir Sunum 📚 Zengin Dokümantasyon 🇹🇷 Bizim Kültürümüze Uygun Örnekler 🎓 Seminer Sonunda Katılım Belgesi Verilecektir. 📆 21-22-23 Aralık 2018 ⏰ 12.30 - 18.30 ☎️ 0545 419 67 87 (Ankara, Turkey) https://www.instagram.com/p/BqDALr5A_X6/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1dnl8ypyyka5m
0 notes
Photo
Size Özel Vip Programlar... Bireysel Koçluk | VIP EFT | VIP Çekim Yasası Çekim Yasası... Belki de şu ana kadar hakkında yüzlerce şey duydunuz ve belki de pek çok önyargı sahibi oldunuz. Bu dört günlük programda çekim yasasını, %100 mantık ve %100 bilimsel veriler ışığında ele alıyor ve yaşamınızı pozitif anlamda değiştirecek en etkili yöntemleri paylaşıyoruz. ✅Çekim Yasasının Bilimsel Temelleri ✅Düşüncenin Bir Amaca Yönlendirilmesi ✅Etkili Meditasyon Kalıpları ✅Hermetik Evrensel Yasalar ✅Çekirdek İnançları Dönüştürmek ✅Profesyonel Hedef Belirleme Teknikleri ✅Vizyon Panosu Oluşturmak ✅Çekim Yasası Olumlama Kalıpları ✅Psikoloji Bilimi Açısından Çekim Yasası E.F.T - Emotional Freedom Techniques Duygusal Özgürlük Teknikleri “Son sözü duygular söyler!” Peki, biz duygularımızın sesine kulak veriyor muyuz acaba? Duygularımız bizimle konuşuyor! Hem de her an ve her yerde... Ortaya çıktığı günden beri tüm dünyada milyonlarca insanın yaşamında olağanüstü değişimlere neden olan mucizevi EFT yöntemiyle tanışmaya hazır olun! Temel Psikoloji, NLP ve Koçluk bilgileriyle bütünleştirdiğimiz bu yepyeni EFT modülü ile, değişimin bir dokunuş kadar yakınınızda olduğunu göreceksiniz! Bu iki günlük programda EFT tekniklerini, %100 mantık ve %100 bilimsel veriler ışığında ele alıyor ve yaşamınızı pozitif anlamda değiştirecek en etkili yöntemleri paylaşıyoruz. ✅EFT’nin Tanımı ve Temelleri ✅EFT’ye Göre Duygu Blokaj Noktaları ✅Üzeri Kapatılmış Sorunlarla Yüzleşmek ✅Problemli Düşüncelere Alternatifler Bulmak ✅Savunma Mekanizmalarıyla Barışmak ✅En Etkili EFT Olumlama Kalıpları ✅Çalışmaların MP3 Formatında Paylaşımı ✅EFT ve Meditasyonu Birleştirmek ✅Psikoloji Bilimi Açısından EFT 🧠İnsan Beyninin Olağanüstü İmgeleme Gücü 🙏Minnet Duyma ve Şükretme Mucizesi 👀Bakmak ve Görmek Arasındaki Fark 🎒 Zengin Bir Teknik Donanım 🎧 MP3 Formatında Meditasyonlar 🎯 Hedef Belirleme Araçları 🎭 Eğlenceli Bir Sunum 📚 Zengin Dokümantasyon 🇹🇷 Bizim Kültürümüze Uygun Örnekler 🎓 Katılım Belgesi ☎️ 0545 419 67 87 (Placebo Akademi)
0 notes