#çağırma beni
Explore tagged Tumblr posts
Text
~36~ İyi geceler ✨
#tumblr#iyi geceler#müzik#şarkı#şarkı önerileri#aşkın nur yengi#çağırma beni#selvi boylum al yazmalım#türkan şoray#kadir inanır#Spotify
2 notes
·
View notes
Text
Akşama yemeğim hazır. Pilav ve kurufasulye. Baran da, Umut da çok sever.
Haklısınız.
Kim onlar değil mi?
Baran eşim, Umut oğlum.
Umut sekiz yaşında. Canımın içi, kara gözlü, kıvırcık saçlı, susmak bilmeyen, yerinde duramayan bir çocuk. Hayatımın anlamı...
Geç evlendim ben.
Bizim buralarda alışık bir durum olmasa da, evlenmeden, çoluğa çocuğa karışmadan önce okulumu bitirmek istedim. Hep derim, kız çocukları okumalı, iyi yerlere gelmeli, erkeğin eline bakıp, şiddeti, eziyeti, yokluğu, kader deyip sineye çekmemeli.
Ailem itiraz etse de, inadımı kıramadılar. Laf aramızda, zaten oldum olası, burnumun dikine bir kızdım. Beni Kur'an kursuna yollarlardı, ben sokak aralarında kuşlarla beraber şarkılar söyler, boyumdan büyük hayaller kurardım. Akranlarım, eğlencelerde, doğum günlerinde, düğünlerde, konuşmaya bile çekinirken, ben en güzel elbiselerimi giyer, ter içinde kalana kadar güler, eğlenir, dans ederdim. Arada bir annem beni çekiştirip "Ah be kızım, bir parça hanım hanımcık ol!" dese de, olamazdım. Hanım hanımcık olanların düşleri yoktu, bilirdim.
Ellerime bakıyorum.
Bir zamanlar kınalar yaktığım ufacık ellerim yok artık.
Zaman bir nefeste geçiyor ve sanırım insanın önce elleri yaşlanıyor.
Sanki, bir zamanlar, şu sokaklarda koşuşturan, yaramazlık yapan, "Anne n'olur beş dakika daha oynanayım." diye ısrar eden çocuk ben değilmişim gibi.
Nerede şimdi, kırık aynasını eline alıp, saçlarını tarayan ve bir sürü pembe tokalar takan küçük kız?
Garip...
Dışarıda inceden bir Eylül yağmur var. Kasvetli havaya rağmen çocukların kahkahaları duyuluyor.
Aralarından Umut'un sesini ayırabiliyorum. En çok da onun sesi geliyor. Eşek herif!
Yine birazdan üstü başı toz toprak içinde gelecek eve, biliyorum. Nefes nefese ayakkabılarını bir kenara atıp, gözlerimin içine bakacak ve "Anne ben acıktım." diyecek. Sonra ben yine dayanamayıp, onu kollarımın arasına alıp, o kirli yanaklarını, gözlerini, saçlarını öpeceğim, boynunu koklayacağım.
Ah oğlum benim!
Ah Umut'um!
Sen niye hep dağ çiçekleri gibi kokuyorsun, her defasında başımı döndürüyorsun.
Anne olduğumdan beri daha kaygılı biri oldum çıktım. Sizde de öyle mi? Hani, Umut eve biraz geç kalsa ya da ne bileyim, camdan bakıp, yakınlarda göremesem, kalbim yaralı bir kuş gibi kanat çırpmaya başlar. "Ya başına bir şey geldiyse..."
Eşim Baran bu halime üzülür, "Yapma canım, kötüyü çağırma." der ama anneyim işte, ne yapayım.
Baran güzel bir adam. Okulun son yıllarında tanıdım onu. Önce arkadaş olduk. Baktık ki, çok iyi anlaşıyoruz, "hadi öyleyse evlenelim." dedik. Baran bana, kucak dolusu papatya ve Ahmet Arif şiiriyle evlenme teklif etti. Papatya, Ahmet Arif, Şiir, Baran, aşk...Kabul edilmez mi hiç!
Tıpkı hayalimdeki gibi bir evde oturuyorum.
Küçücük, mütevazi, duvarları mavi boyalı, bir köşesi kitaplarla dolu ve güllü dallı perdeleri olan bir ev. İnanın, sevgisiz insan sarayda da otursa, mutsuz olur. Çocukluk arkadaşımlarımdan biliyorum. Yarası çok olana, para merhem olmuyor.
Çok gevezelik ettim değil mi?
Ama ne yapayım, oldum olası konuşmayı seviyorum. Kimseyi bulamazsam, kendimle konuşuyorum. Gülmeyin ya! İnsanın kendi kendine konuşması kadar güzel bir şey yok dünyada. Deneyin, bana hak vereceksiniz.
Ha, bir de çok güzel türkü söylerim ben. Arkadaşlar falan bir araya geldiğimizde, ısrar ederler, "Hadi, bir tane söylemeden olmaz." derler.
Dost kırılır mı hiç!
Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzelin derdi serimde tüter
Bu ayrılık bana (bize) ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni
Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize zulüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni
Pir Sultan Abdalım kalkın aşalım
Aşıp yüce dağı engin düşelim
Çok nimetin’ yedim helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni...
Bu türküyü her söylediğimde, gözümden iki damla yaş gelir. Neden bilmem ama sadece iki damla yaş! Sanki bu türküde benden bir şeyler var. Sanki, beni incitmişler, canımı yakmışlar, kalbimi kırmışlar da, ben kimselere söyleyeyemişim gibi...
Duvardaki takvime gözüm takıldı şimdi.
8 Eylül 2051
Off! Ben ne vakit otuz beş yaşında koca bir kadın oldum!
Olsun, her yaşın kendine göre bir güzelliği var. İnşallah çocuklarımız da, otuzları, kırkları, elli, altmış, seksen hatta yüz yaşları görür.
Hah, kapı çaldı, nihayet benim eşek geldi.
Hadi bana müsade. Gideyim de yine bıktırana kadar onu öpüp koklayayım.......diye, bütün bunları yazmak isterdim ama yazamam. Çünkü ben sekiz yaşındayken öldürüldüm.
Ben Narin Güran.
Cesedi on dokuz gün sonra derede bulunan o elleri kınalı kız.
Büyüyemedim ben. Baran ile evlenemedim ve Umut'um hiç olmadı.
t a m e r d u r s u n
#tamerdursun #naringüran #hepimizincesedinideredebuldular
162 notes
·
View notes
Text
Sen beni çağırma, ben sana göre değilim…
Balık sürüsünü önüne katıp,
Kayalıklara süren bir çobanım ben.
Elimi ayağımı bir kaya kesmemişse eğer,
O günü yaşanmamış sayarım.
Denizin dibinde bulduğum midye kabuğunu,
Kolye yapar takarım boynuma.
Ah, sen bana pahalı mücevherler hediye edersin şimdi…
Sen beni çağırma, ben sana göre değilim…
Yüzümdeki şnorkel izini komik bulursun.
Tuzlu denizlere has bir kırmızılık vardır gözlerimde, parmaklarım her daim buruş buruş…
Dokunmak istesen, güneşin kavurduğu tenim sana hoyrat gelir!
Sen Ege’nin soğuk sularını özlersin,
Beni ise ılık suları avutur Akdeniz��in.
Sen beni çağırma, ben sana göre değilim!
Sen durağan toprağa aitsin,
Ben ise her daim değişken denizlere.
Sen güvensin, ben güvensizlik…
Sen idealsin, ben bilinmezlik…
Beni çağırma, ben sana göre değilim!
Zaten hiç çağırmadın ki…
ÖZLEM BAŞARAN ORAL
78 notes
·
View notes
Text
Beni kendi yoluna çağırma benim yolum başka, gittiğim yer başka, yokuşlarım başka...'
10 notes
·
View notes
Text
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kimbilir
Kal dersen, dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarında.
Ya da unuturum kim olduğumu
Hatırlamam belki adımı bile
Belki de çıldırır, deli olurum
Sana kavuşmanın heycanıyle
Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özlemini, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni.
.
Ümit Yaşar Oğuzcan 🌸
21 notes
·
View notes
Text
Birisi güzel toparlamış
Misafirin yanında dayak yemeyeceğini bildiği için, sınırları zorlayan çocuktaki cesaret kimsede yok
Kavgaların en çok "ne bakıyon len" diye çıktığı bir ülkede, otobüslere karşılıklı koltuk yapmak çok mantıklı gerçekten
Dişini fırçalayan erkeği bulmuş da, macunu ortadan sıkmayanını istiyor. Bak bak lükse bak
Arabada kemer takmak zorunluyken, otobüslerde milletin ayakta gidebilmesini bana bir anlatın
Türklere özgü ikna şekli, ölümü gör
Bazen başımı alıp gidesim geliyor ama; Müge Anlı'dan korkuyorum, beni de bulur diye
Asansör çağırma tuşuna defalarca basarak, daha hızlı geleceğini zanneden tek milletiz
Annem beni ders çalışırken gördü, gözleri yaşardı, bıraktım ders falan çalışmıyorum. Ondan değerli mi, kıyamam ben ona
Elini öptürmek istemeyipte, elini iyice aşağı indirip, beni yerlerde süründüren orta yaşlı akraba, seni pıçaklarım
Kulağımda kulaklık var, dürtüp müzik mi dinliyorsun? diyor. Yok kuleden iniş izni istiyorum. Pilotum ben
Pizzayı yuvarlak yapıp, üçgen kesip, kare kutuya koyanla, evleri kare ve dikdörtgen yapıp, adını daire koyan kişi aynı kişi olmalı
Anneme, anne ben evlatlık mıyım? dedim. Öyle bişey olsa seni mi seçerdik, dedi. Haklı kadın
"Gözleri aşka gülen taze sögüt dalısın" diyor şarkıda. Bu hayatımda duyduğum en kibar, en naif ODUNSUN deme şekli
Her ne yapıyorsun diye sorduğumda, napiim sen napıyorsun diyen bir arkadaşım var. Yıllardır ne yaptığını bilmiyorum
27653941 keredir diyorum size, şu sayıları okumuş gibi yapıp geçmeyin diye
Sadece Türklere özel bir ağırlık birimi 'gavur ölüsü gibi'
Fırıncı bana sıcak ekmek veriyorum dedi. Abi nasıl olsa eve gidince annem bayatları yedirecek dedim. Sarıldık, ağlaştık
Bizler; arkası gelmez dertlerimin şarkısını söylerken, göbek atan bir toplumuz. Kimse bana normal olduğumuzu söylemesin. Yemem
İnsanımız gariptir. Camı siler, ayna gibi oldu der, aynayı siler, cam gibi oldu der
En iyi tedavi şekillerimizden biri, git bir elini, yüzünü yıka
Pazarda çocuğunu kaybedince feryat figan ağlayan, bulunca da öldüresiye döven anne Türk annesidir
14 notes
·
View notes
Text
İçinde tutamadığı cümleleri ve melankoli ruh yapısı onu edebiyat dünyasının en ünlü isimlerinden biri haline getirmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, Hüznün şairi olarak bilinmektedir. Şair, bu şiiri her ne kadar aşk şiir olarak yazmış olsa da toplum bu şiiri 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile tanımıştır. Harekat öncesinde Rum radyosu hem kışkırtma hem de Kıbrıslı mücahitlerin moralini bozmak amacıyla “Bekledim de gelmedin, hiç mi beni sevmedin....” şarkısını sık sık çalmaktadırlar. Rumlar, Türkiye’nin müdahalesini bekleyen Kıbrıs Türkü’nün moralini bozmaya çalışırken, Kıbrıs Türkleri de buna karşı Bayrak Radyosu’ndan, “Bu kadar yürekten çağırma beni/Bir gece ansızın gelebilirim” şiirinin bestelenmiş ve şarkı haline getirilmiş versiyonu ile karşılık vermiştir.
BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİM
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kimbilir
Kal dersen, dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarında.
Ya da unuturum kim olduğumu
Hatırlamam belki adımı bile
Belki de çıldırır, deli olurum
Sana kavuşmanın heycanıyle
Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özlemini, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni.
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
10 notes
·
View notes
Text
Bugün okulda mescidden çıktıktan sonra bi kız yanıma geldi. Dedi ki mescidden geliyorsun değil mi ben de namaz kılmak istiyorum da giderken beni de çağırırmısın dedi . Olur dedim. Sınıfını ismini öğrendim. Çok mutlu oldum ya. Ve bunun dışında 1 2 kişi daha var . Okulu namaza çağırma görevi artık benim galiba. İnşallah daha çok kişinin kılmasına vesile olurum.
19 notes
·
View notes
Text
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim 😏😏😏
#türkiye#atatürk#mustafa kemal atatürk#fenerbahce sk#fenerbahçe#fenerbahceliyiz#spor#kesfet#keşfet#alıntı#sevgi#kitap#kitap alintilari#spotify#kitap sözü#kitaplar#kitapkurdu#youtube music#spotfiy#müzik önerisi#müzik sözleri
59 notes
·
View notes
Text
Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özleyeni, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni ..
48 notes
·
View notes
Text
Bu kadar yürekten çağırma beni!
Bir gece ansızın gelebilirim.
Beni bekliyorsan, uyumamışsan,
Sevinçten kapında ölebilirim.
7 notes
·
View notes
Text
Gözlerinin kıvrımlarımı izlemesi, dudaklarının kalbime tatlı sözler fısıldaması ya da parmaklarının kemiklerime nüfuz etmesi değildi; Onun gülüşü beni evime çağırma şekliydi.
16 notes
·
View notes
Text
bakarsın ansızın gelebilirim, bu kadar yürekten çağırma beni
9 notes
·
View notes
Text
beni acıya çağırma gelmem
siyah siyah ne varsa etraflıca düşünüp
vıcık vıcık aşklara, savaşlara çağırma
karnım tok benim
beni doluya çağır,
boşa çağırma gelmem
bazısına dayandı da çoğundan yandı dilim
beni dargınlığa çağırma
kedere, hüzne çağırma gelmem
alkolle sıvanmış dudaklarından dökülen kara
sen boyuna yort savul diyorsun
ben kavga kıyamet bilmem
ben kendimi dar atmışım sen geri dön diyorsun
beni hayal kırıklıkları toplamaya çağırma
yaşamakla meşgulüm
gelmem
7 notes
·
View notes
Text
Çok kaşındığım bi olaydı abi sen ne demeye kuzenine uyuyosunki tam olarak şimdi şöyle oldu;
Ben tatil için işte halamgile gittim tamam mı kuzenle falan vakit geçireyim diye neyse işte halamlara geldik kucaklaştık bi öyle,biraz vakit geçirdik.Akşam gelmiştim zaten onlara da babam bırakmıştı.Bi yarım saat sonra falan işte halamı ev sahibi aradı"Gelin bize oturalım"diye biz kuzenle eh meh ettik gelmicez diye halam da çok ısrar etmedi.Tabi napıcaz biz orda koca karıların içinde.Neyse o gitti ,kuzenle bizde odaya geçtik.Yatağın altından Ouija Board çıkardı."O ne lan, ne ara aldın onu" dedim."İnternetten sipariş ettim" dedi.Dedim bu mal herhalde,kendi içimden.Koydu masaya tahtayı,"Gel ruh çağırmayı deneyelim" dedi.Bende dedim "yok artık abartma,mal mısın kızım sen ölmek mi istiyorsun"dedim.Dinlemedi beni çok ısrar etti,tahtanın ne olduğunu biliyodum ama hiç denememiştim.Aslında birazda korktum çünkü okuduğum bazı yazılarda ölümle sonuçlanan olabiliyomuş diye hatırlıyorum.Abi bi insan niye ruh çağırmak ister ki lan,manyak olmalı herhalde.Neyse işte internetten baktım nasıl yapıldığına.Perdeleri kapattık;olurda camda biri belirir de kafayı yeriz diye.Kuzenim işleri fazla abartarak 3 mum getirdi işte,hatta masayı bırakıp tahtayı yere koydu.Birazda alan açtı işte mumları üçgen olacak şekilde koydu ama daha yakmadık.Önce ışıkları kapatalım dedik ama korktuk iyice o yüzden kapatmadık.Daha sonra işte biz mallar gittik mumları yaktık bişiler söylemeye başladık.
Ouija Board:Ouija(Wiji/Wici) İngilizcede ruh çağırma anlamına gelir.Ouija board bir çeşit ruh çağırma ritüelinde kullanılan tahta.Bunu kullanarak ruh çağırılabileceğine inanılır
PART 2 İÇİN YORUMA "REZ"YAZIN YADA 10 LİKE GELSİN :>
#tulmbr#hayat#korkuyu beklerken#korkular#korkuyorum#korku#horror#terrible#story#horror tales#tales#masal#hikâye#yalnızlık#acı#alıntı#hüzün#spotify#3391kilometre#beyzaalkoc#aşk#yoruldumsalartik#ouja#oujaboard#soulmates#dark souls#soul#dark aesthetic#dark#gothic
14 notes
·
View notes
Text
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla Kıbrıs'ta başlattığı Kıbrıs Barış Harekatının 50. yıl dönümü kutlu olsun! 🇹🇷
Rum radyoları Türkçe "Bekledim de gelmedin" şarkısını çalıyor, Rumlar Türklerle alay ediyorlardı. Türk askeri Kıbrıs topraklarına inerken radyolarda "Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim." şarkısı çalıyordu.
-Türküm, Cesurum, Geldim, Aldım
2 notes
·
View notes