#çölleşme
Explore tagged Tumblr posts
onderkaracay · 2 years ago
Text
Tumblr media
🗣️ Açlık Taşları
Beni görebiliyorsan ağla! Elbe’de ‘açlık taşları’
Bu söz, Orta Avrupa’nın en büyük nehirlerinden biri olan Elbe’deki bir taşta yazıyor.
Kuraklıkla mücadele eden Avrupa’da göller ve akarsular, 1616 tarihinde kazınan mesajlarla böyle feryat ediyor.Günümüzdeki en büyük tehlikelerden biri olarak görülen kuraklık krizi nedeniyle Avrupa’daki birçok göl ve akarsuyun seviyesi son yıllardaki en düşük seviyeye ulaştı. Göllerde ve nehirlerde tarihi kuraklıkları anmak için kullanılmış olan ‘açlık taşları’ olarak bilinen oymalı kayalar ortaya çıktı.
Çek Cumhuriyeti’nden başlayıp Almanya’dan geçen ve Orta Avrupa’nın en büyük nehirlerinden biri olan Elbe’deki bir taşta, 1616 tarihinde kazınmış olarak “Beni görebiliyorsan ağla” yazıyor. Açlık taşları en son 2018’de görülmüştü.
Çek Cumhuriyeti’nin Decin Kenti’ndeki açlık taşlarının, nehir sularının çekildiği dönemlerde kazındığı biliniyor. Taşlarda 1417, 1616, 1707, 1746, 1790, 1800, 1811, 1830, 1842, 1868, 1892, 1893, 1921, 1947 ve 1959 tarihleri kazılı. Ancak bir taşın üzerinde 1616 yılında yazıldığı düşünülen Almanca “Wenn du mich siehst, dann weine” yani “Beni görürsen ağla” cümlesi bu taşları dünyaca ünlü yapıyor.
Anadolu'da da bir çok göl ve nehir kuruyor.
Ormanlar yakılıyor, ağaçlar kesiliyor.
Anadolu günbegün üzerinde yaşayanların aklı gibi çölleşiyor.
Açlık taşları bize ne demek istiyor?
] Önder Karaçay [
3 notes · View notes
kuturkoglu · 27 days ago
Text
Çölleşme Nedir? Nedenleri ve Sonuçları
Dünya üzerinde milyonlarca yıl boyunca süregelen doğal süreçler ve insan faaliyetleri, doğayı ve ekosistemleri önemli ölçüde etkilemiştir. Bu etkilerden biri de çölleşme olarak adlandırılan, toprağın verimliliğini kaybederek çöl benzeri bir hale gelmesidir. Çölleşme, yalnızca bir ekolojik sorun olarak değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik ve insani krizlerin de başlangıç noktası olabilecek kadar…
0 notes
rayhaber · 2 months ago
Text
Erciyes Koç Dağı Tutak Alanı’na 181 Bin Fidan Dikildi
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Daire Başkanlığı ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde Erciyes Koç Dağı Tutak Alan Ağaçlandırma çalışması kapsamında 140 hektarlık alanda 5 farklı türde 181 bin 500 adet fidan dikildi. Daha yeşil bir Kayseri ve gelecek nesillere tabiatıyla yeşil zengini bir doğa bırakmak…
0 notes
pazaryerigundem · 2 months ago
Text
Geleceğe nefes fidanlar 'Gazze Hatıra Ormanı'nı yeşertecek
https://pazaryerigundem.com/haber/193175/gelecege-nefes-fidanlar-gazze-hatira-ormanini-yesertecek/
Geleceğe nefes fidanlar 'Gazze Hatıra Ormanı'nı yeşertecek
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye’nin, ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sırada yer almasının gururlandırdığını söledi.
ANKARA (İGFA) – 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında, “Geleceğe Nefes İnsanlığa Nefes” etkinliği düzenlendi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 7 Ekim 2023’ten bu yana bir yılı aşkın süredir Filistin ve Gazzelilerin, İsrail’in acımasız soykırımıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, bu etkinliği Gazzelileri anma etkinliğine dönüştürdüğü için başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere herkese teşekkür etti. Dünyanın geleceğini ilgilendiren iklim değişikliği, çölleşme, kuraklık gibi tehditlere karşı mücadele etmenin, herkesin üzerine düşen bir sorumluluk olduğunun altını çizen Göktaş, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2019 yılında başlatılan ağaçlandırma seferberliği, bu amaçla ülkemize kazandırılan önemli bir değerdir. Her yıl 11 Kasım’da milyonlarca fidanın toprakla buluşturulması, gelecek nesillere daha yeşil bir Türkiye bırakmak için atılan kıymetli adımlardır.” diye konuştu.
Bakan Göktaş, tüm vatandaşların bu seferberliğe gönülden katılımının her daim kendilerine gü�� verdiğini kaydetti.
“Her bir ağaç, yaşamın derin izlerini taşır, geleceğin tohumlarını barındırır” diyen Bakan Göktaş,  Bakan Göktaş, tüm vatandaşların 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nü kutlayarak, herkesi sadece bugün değil her gün “Geleceğe Nefes, İnsanlığa Nefes” olmaya davet etti, Gazze Hatıra Ormanı’nın hayırlı olmasını temenni etti.
Konuşmalar sonrasında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından Bakan Göktaş ve Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa’ya “Şehrin En Köklüsü” kitabı hediye edildi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
gundemarsivi · 1 year ago
Text
Tumblr media
İklim Krizi, Aşırı Hava Olayları, Küresel Açlık ve Kontrol Edilemeyen Göçler…
✍🏻 Orhan Ayber
https://www.gundemarsivi.com/iklim-krizi-asiri-hava-olaylari-kuresel-aclik-ve-kontrol-edilemeyen-gocler/
2024 yılı ilk yazımın konusu: İklim krizi, aşırı hava olayları küresel açlık ve kontrol edilemeyen göçler…
800 den fazla bilim insanının ortak görüşleri ve dünya liderlerine uyarıları;
Küresel iklimdeki ısınma olağandışı!
Okyanuslardaki buzulların erimesi sonucu denizler yükseliyor, kapsamlı önlemler alınmaması halinde gezegenimiz risk altında.
Bilim dünyası bu uyarıları yapar iken dünya liderleri neler ile ilgileniyor?
Ve ülkemizdeki siyasetçiler (En fazla ülkemizi etkileyecek olan) iklim krizine karşı neler yapmaya çalışıyorlar?
A) Dünyadaki gelişmeler;
İsrail Devleti’nin ABD’nin sınırsız desteği ile Filistin halkına uyguladığı soykırım ve en acısı da dünya barışı için kurulmuş olan Birleşmiş Milletler örgütü bile buna engel olamıyor(!!!)
Rusya ile Ukrayna + NATO + AB savaşları; Ukrayna liderini hiç bir zaman kazanamayacağı bir savaşa zorlayan, Ukrayna halkının telafi edilemeyecek kayıplarına sebep olan (suçlu) ABD’dir.
Ve Çin ile ABD arasında her an sıcak bir çatışma potansiyeli taşıyan Tayvan Krizi!
Bu gelişmelere göz atarsak dünyamızı yönetenler henüz iklim krizinin boyutlarını anlamış değiller.
B) İklim krizinden ve aşırı hava olaylarından en fazla etkilenecek olan ülkemize gelirsek;
a) Türkiye şu anda ekonomik anlamda hukuk alanında ve diğer insani göstergelerde çok kötü durumda.
b) Tüm ülke deprem riski taşıyor 6 Şubat depreminin bile acılarını aşamadığımız koşullardayız.
c) Ekonomik kriz nedeni ile ülkemizin verimli arazilerinin yabancılara satıldığı günlerdeyiz.
d) Yine ekonomik yetersizlikler nedeni ile TEMA’nın uyarılarına rağmen ülkemizin en verimli arazileri çölleşme riskini yaşıyor;
Şimdi soru şu;
Bu koşulları taşıyan bir ülkede ne yapılması gerekir?
Mevcut tüm partiler ve tüm sivil toplum kuruluşları, tüm bilim insanlarımız bir araya gelmek ve ülkeyi, düştüğü bu koşullardan kurtarmak isterler değil mi?
Tam tersi oluyor, bir tarafta iktidar bloğu diğer tarafta Muhalefet adeta kanlı bıçaklı kavga ediyorlar. Partilerin grup toplantılarına bakıyorum, karşı siyasete hakaretin dozu ne kadar artıyorsa koskoca milletvekillerinin coşkularını ve alkışlarını hayretle seyrediyorum…
Yerel seçimler yaklaşırken bu kavga daha da artacak gibi görünüyor. Önce tüm siyasi partileri uyarıyorum; şu anda mücadele edeceğiniz o belediyelerde karşılaşacağınız tek manzara acılı bir halk, aşırı bir yoksulluk, büyük kitlelerin kapısına dayanan icra memurlarını görürsünüz.
Son olarak bu yerel seçimler için ATATÜRK devrimlerine karşı oluşan güçlere taviz verilmesi ülkemize yapılan en büyük kötülüktür.
Şimdi İKLİM KRİZİ yazımı ve çözüm önerilerimi yazabilirim.
A) 1970 den bu yana iklim felaketlerinden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar 4.3 trilyon dolar.
B) 2022 de dünya çapında orman kaybı 66 000 Km²
C) Yıllık deniz seviyesi yükselmesi 4,4 milimetre
D) Bu yıl içinde Avrupa da 3 kez kırmızı alarm verildi, aşırı yağmurlardan 200’den fazla kayıp yaşandı.
E) Son yıl içinde iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülke ABD Hindistan ve Çin oldu. Dolayısıyla umuyorum ki küresel bir barış aşırı hava olaylarına karşı ortak irade oluşturmak fikri bu ülkelerden gelecektir…
Ve yine bu ülkeler Birleşmiş Milletler Örgütünün İklim krizine karşı oluşturulacak yeni yapılanmasına öncülük edeceklerdir.
Önümüzdeki yıllarda Güney Kutup yasalarına benzer bazı kurallar olacaktır artık dünyada;
Büyük ülke küçük ülke olmayacaktır. Büyük ülkelerin emperyalist hedefleri kesinlikle tarihin çöp sepetine gitmelidir!!
Dünyadaki tüm ülkelerin ormanları bütün insanların ortak varlığı kabul edilmelidir.
Ve dünya yönetiminde tek bir slogan yer almalıdır TÜRK dünyasının büyük önderi ATATÜRK’ün “Dünyada barış ve her ülkede barış”.
Şimdi ülkem için önerilere gelirsek:
İklim krizi konusunda en zor durumda olan ülke üzülerek ifade etmeliyim ülkemiz; yapılması gerekenler hakkındaki düşüncelerim bazı çevreleri rahatsız edecektir ancak unutmayalım önerilerim ülkemiz için beka meselesidir.
A) Ülkemizde bulunan başta Suriyeli ve Afganlar olmak üzere ve dünyanın çok farklı yerlerinden gelen Irak ve İran dâhil; ülkemizden ayrılmaları için derhal ulusal bir irade oluşturulmalı.
B) Ülkemizde kaç para olursa olsun vatandaşlık satılması önlenmeli, alanlar ise verdikleri paralar kendilerine iade edilerek ülkelerine geri gönderilmeli.
C) Ülkemizde üretilmesi mümkün olan her bir ürün için en az 5 yıl boyunca ithal yasağı getirilmeli.
D) Bir kez daha söz etmek istiyorum ülke sınırlarımızın korunması için mutlaka 100 bin kişilik sınır güvenlik ordusu kurulmalı.
E) üretim için Türk köylüsü desteklenmeli, traktör gibi araçlar üzerindeki bankaların haciz işlemleri ve yine üretim yapılan tüm arazilerin üzerindeki haciz işlemleri sona erdirilmeli.
F) Sınır boylarındaki mayınlı araziler temizlenerek üretime açılmalı.
G) Dış siyasetimizde köklü değişiklikler yapılmalı, özellikle Suriye’de Esad ile ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi sağlanmalı. Aynı uygulama İran ile de yapılarak ülkesinden geçerek Türkiye’ye gelen sadece uyuşturucu getiren Afganlar engellenmelidir.
Son olarak iki siyasi grup için önerim iktidar grubunda iklim bakanı var ancak; Murat Kurum şimdi siyasete soyundu. CHP’de ise 15 gölge bakan var ancak iklim değişikliği gölge bakanı olduğunu duymadım.
H) Son olarak ülkemiz hem rüzgâr hem güneş enerjisi için çok elverişlidir. Önümüzdeki günlerde ihracat yaparken karbon izi vergisinden kurtulmak için bu iki enerji alanına yatırım için tüm olanaklarımızı kullanmalıyız. Bu konuda Çin devletinin çok yüksek teknolojilerinden yararlanabiliriz…
Bu yazımı sonlandırırken ülkemizi yöneten ve yönetmeye talip olanlardan son bir talebim var: Türkiye önümüzdeki yıllarda depremle susuzlukla ve açlıkla karşılaşacak. İşte bu nedenle şu üç meslek dalına sahip çıkın;
Deprem risklerine karşı inşaat mühendisliğine,
Açlık risklerine karşı ziraat mühendisliğine,
ve çevre mühendisliğine…
Orhan Ayber
0 notes
nefisekoylu · 1 year ago
Text
50 YILA KALMADAN BAŞIMIZA GELECEKLER;
KÜRESEL ISINMA, ÇÖLLEŞME, KURAKLIK,
İÇİLEBİLİR SU KITLIĞI…
Küresel ısınma, dünya genelindeki iklim değişikliklerinin en önemli ve endişe verici sonuçlarından biridir.
Son yıllarda, insan faaliyetlerinin neden olduğu sera gazı emisyonları atmosferde birikmekte ve dünyanın ısınmasına yol açmaktadır. Bu fenomen, iklim sistemimizde önemli değişikliklere neden olmakta ve birçok ekolojik, sosyal ve ekonomik sorunları beraberinde getirmektedir. Bu yazımda, küresel ısınmanın nedensel faktörlerini, etkilerini ve alınabilecek önlemleri detaylarıyla ele alacağız.
Küresel Isınma Nedir?
Küresel ısınma, atmosferdeki sera gazlarının birikimi sonucu dünya yüzeyindeki ortalama sıcaklıkların artması olarak tanımlanabilir.
Bu artışın temel nedeni ise insan faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkan sera gazı emisyonlarıdır. Fosil yakıtların kullanımı, sanayi üretimi, ormansızlaşma ve tarım faaliyetleri gibi faktörler, atmosfere sera gazları salınımını artırmaktadır.
Küresel Isınmanın Nedenleri
Fosil Yakıt Tüketimi ve Sera Gazı Emisyonları
Küresel ısınmanın temel nedenlerinden biri, fosil yakıtların (kömür, petrol, doğalgaz) yaygın kullanımıdır. Endüstriyel süreçler, enerji üretimi, ulaşım ve tarım gibi sektörlerdeki faaliyetler, büyük miktarda sera gazı emisyonuna neden olmaktadır. Özellikle karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve azot oksitleri (NOx) atmosfere salınarak sera etkisini artırmaktadır. Bu gazlar, güneşten gelen ısıyı atmosferde hapseder ve dünya yüzeyinin ısınmasına yol açar.
Orman Tahribatı ve Karbon Döngüsü
Ormanlar, karbon döngüsünün önemli bir parçasıdır ve atmosferdeki CO2 seviyelerini düzenleyen doğal bir süreç olan fotosentez yoluyla karbondioksiti emerler. Ancak, ormanların tahrip edilmesi ve yok edilmesiyle, bu karbon döngüsü etkilenir ve atmosferdeki CO2 seviyeleri artar. Ağaç kesimi, ormansızlaşma ve tarım alanlarının genişlemesi, küresel ısınmanın hızını artıran etkenler arasında yer almaktadır.
Endüstriyel Süreçler ve İklim Değişikliği
Sanayileşme ve endüstriyel faaliyetler, küresel ısınmayı hızlandıran bir diğer faktördür. Fabrika emisyonları, kimyasal atıklar, sera gazı salınımı ve enerji yoğun üretim süreçleri, iklim değişikliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Özellikle büyük şehirlerdeki hava kirliliği ve sanayi bölgelerindeki emisyonlar, iklim sistemine zarar veren etkileriyle bilinir.
Küresel Isınmanın Etkileri ve Sonuçları
Küresel ısınma, dünyamızı etkileyen birçok olumsuz sonuçla birlikte gelir. İşte küresel ısınmanın başlıca sonuçları:
Hava Durumu Değişiklikleri: Küresel ısınma, iklim sisteminde önemli değişikliklere neden olur. Sıcaklık artışı, daha sıcak yaz ayları, daha uzun ve daha sıcak dönemlerin yaşanması anlamına gelir. Aynı zamanda, daha sık ve şiddetli hava olayları, özellikle fırtınalar, kasırgalar ve seller gibi doğal afetler meydana gelme olasılığını artırır.
Deniz Seviyesi Yükselmesi: Küresel ısınma, buzulların erimesine ve deniz seviyelerinin yükselmesine yol açar. Bu durum, kıyı bölgelerindeki yerleşim alanlarını ve ekosistemleri tehdit eder. Deniz seviyesindeki yükselme, tuzlu suyun tatlı su kaynaklarına sızmasına ve içme suyu kaynaklarının tuzlanmasına da neden olabilir.
Ekosistem Bozulması: Sıcaklık artışı, bitki ve hayvan türlerinin dağılımını etkiler. Bazı türler, iklim değişikliğine uyum sağlamak için yeni bölgelere göç ederken, diğerleri yaşam alanlarını kaybedebilir. Bu durum biyolojik çeşitlilik kaybına ve ekosistemlerin dengesinin bozulmasına yol açar. Ayrıca, mercan resiflerinin beyazlatılması gibi olaylar da küresel ısınmanın etkileri arasındadır.
Tarımsal Verimde Azalma: Yüksek sıcaklıklar ve değişen yağış desenleri, tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkileri olan faktörlerdir. Kuraklık, su kaynaklarının azalması, tarımsal hastalıkların yayılması gibi etkiler, tarım üretimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum, gıda güvenliği konusunda ciddi tehditler oluşturabilir.
Su Kaynaklarının Azalması: Küresel ısınma, su döngüsünü etkiler ve su kaynaklarının azalmasına yol açar. Sıcaklıktaki artış, su buharının daha fazla buharlaşmasına ve yağışların azalmasına neden olabilir. Kuraklık, su kaynaklarının azalması ve içme suyu temininde sorunlar yaşanması gibi sonuçlarla karşılaşılabilir.
Sağlık Sorunları: Yüksek sıcaklıklar ve değişen iklim koşulları, insan sağlığını da olumsuz etkiler. Artan sıcaklık, sıcak çarpmaların riskini artırır. Ayrıca, artan hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarının ve alerjik reaksiyonların yayılmasına neden olabilir.
Küresel ısınmanın sonuçları, tüm dünya için önemli bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir çözümlerin benimsenmesi önemlidir. İnsanların, hükümetlerin ve uluslararası toplumun bu soruna karşı ortak hareket etmesi gerekmektedir.
Küresel Isınmayla Mücadele ve Önlemler
1. Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği
Küresel ısınmanın azaltılması için en önemli adımlardan biri, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının (güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerji) kullanımı teşvik edilmeli ve enerji verimliliği ön planda tutulmalıdır. Bu sayede, temiz enerji üretimi ve tüketimi artırılarak sera gazı salınımı azaltılabilir.
2. Ormancılık ve Ağaçlandırma Projeleri
Orman tahribatının önlenmesi ve ağaçlandırma projelerinin desteklenmesi, küresel ısınmanın etkileriyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Ormanların korunması, karbon döngüsünün devamını sağlar ve CO2 emilimini artırır. Ayrıca, ormancılık projeleri, ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına da katkı sağlar.
3. Uluslararası İşbirliği ve Politikalar
Küresel ısınmanın etkileriyle mücadele etmek için uluslararası işbirliği ve etkili politikalar önemlidir. Uluslararası anlaşmalar, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele için stratejilerin belirlenmesinde rol oynar. Ülkeler arasındaki ortak çabalar, küresel ölçekte olumlu sonuçlar doğurabilir ve iklim değişikliği krizini yönetmede etkili olabilir.
Küresel ısınma, dünya genelindeki iklim değişikliklerinin en büyük tehditlerinden biridir. Fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler ve ormansızlaşma gibi insan kaynaklı etkenler, küresel ısınmayı hızlandırmaktadır. Bu durum atmosferde ve ekosistemlerde önemli değişikliklere yol açmakta ve birçok olumsuz etkiyi beraberinde getirmektedir. Ancak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, ormanların korunması ve uluslararası işbirliği gibi önlemlerle küresel ısınmanın etkileriyle mücadele edilebilir. Toplumların ve hükümetlerin bu konuda bilinçlenmesi ve harekete geçmesi, gelecek nesillerin yaşayabileceği sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya için elzemdir.
0 notes
guncelhaberleri · 1 year ago
Text
İklim değişikliği: Irak en fazla etkilenen ülkeler arasında, 'Yüzde 40'ı çölleşme riski altında'
Kaynak, Getty Images Haber bilgisi Yazan, Hassan Abu-Hussein Unvan, BBC İzleme Servisi bir saat önce Birleşmiş Milletler (BM), su sıkıntısı çeken Irak’ı iklim değişikliğinin sonuçlarından en fazla etkilenen beş ülkeden biri olarak sıralıyor. Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki ülke, şiddetli kuraklığın ve yenilenebilir su kaynaklarındaki hızlı tükenişin sonuçlarıyla karşı karşıya. Irak’ın…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sondakikahaberleri101 · 2 years ago
Link
#Gündem
0 notes
guncelhaber1 · 2 years ago
Link
#Gündem
0 notes
bakiacil-com · 2 years ago
Text
Doğal Afetler ve Afetlerin Riskleri
Doğal Afetler ve Afetlerin Riskleri
Bu bitirmede başta deprem olmak üzere ülkemizin maruz kaldığı sel, heyelan gibi çeşitli afetlerin etkileri anlatılmaktadır. Ülkemiz en sık olarak deprem doğal afetini yaşamaktadır. Deprem halen en çok hasara yol açan doğal afet olarak bilinmektedir. Depremin yanı sıra diğer doğal afetler de Türkiye için risk teşkil etmektedir. Türkiye’de yaşanılan heyelan, kaya düşmesi, nehir taşkınları, çığ,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gazetenizolsun · 4 years ago
Photo
Tumblr media
TOPRAĞIMIZI KORUYALIM, GELECEĞİMİZİ KURUTMAYALIM 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü #KuraklıklaMücadeleGünü #çölleşme #dogayıkoruyalım #UlusoyUn #bugday #un #ekmek #bugdayaskına #gelenektengelecege #gelenek #gelecek https://www.instagram.com/p/CQNv7SeHGmg/?utm_medium=tumblr
0 notes
ecosiaturkiye · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Ecosia, size arama sonuçlarındaki başlıkların yanına rozet yerleştirerek o sitenin çevreci veya çevreye zarar veren bir kuruluşa ait olduğunu söyler. Böylece karar vereceğiniz zaman daha çevreci bir seçim için Ecosia'da arama yapmayı deneyebilirsiniz. #ecosia #ağaç #orman #çölleşme #dünyayıkoru #ağaçdikimi #iklimkrizi #iklimdeğişikliği #dünya #ağaçlar #orman https://www.instagram.com/p/CHIZPPWJzkg/?igshid=8ykwjl9sw2zs
0 notes
pazaryerigundem · 7 months ago
Text
Bakan Özhaseki’den Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü mesajı
https://pazaryerigundem.com/haber/177890/bakan-ozhasekiden-collesme-ve-kuraklikla-mucadele-gunu-mesaji/
Bakan Özhaseki’den Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü mesajı
Tumblr media
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında yazılı açıklama yaptı.
ANKARA (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında açıklama yaptı. Dünyanın iklim değişikliğinin ağır etkileriyle karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bunlardan birisinin de çölleşme olduğunu söyledi. Bakan Mehmet Özhaseki, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla yaklaşık 2.7 milyon metrekare yeni karbon yutak alanı oluşturduklarını belirtti. Bakan Özhaseki, “İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ve ülkemizin karbon stok miktarını artırmak gayesiyle yutak alanlarımıza yenilerini ekliyoruz. 2024 yılı içerisinde hedefimiz 3,5 milyon metrekare yeni karbon yutak alanı oluşturmak.” dedi.
İklim değişikliğiyle mücadelede ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi kapsamında önemli bir güç olan millet bahçelerinin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydeden Bakan Özhaseki, “81 ilimizde 75 milyon 886 bin metrekare alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hedefimiz 100 milyon metrekare millet bahçesini ülkemize kazandırmak.” dedi.
“BUGÜNE KADAR 108 ÜLKEDEN, 1170 UZMANA EĞİTİM VERDİK”
Bakan Mehmet Özhaseki, Afrika, Orta Asya, Kafkaslar ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik her yıl “Uluslararası Çölleşme ile Mücadele Eğitim ve Çalıştayları” düzenlediklerini vurgulayarak, “Bugüne kadar 22 ayrı Uluslararası Çölleşme ile Mücadele Eğitimi düzenledik. Bugüne kadar 108 ülkeden, 1170 uzmana eğitim verdik.” şeklinde konuştu.
“TOPRAĞI VE SUYU BÜTÜN ZENGİNLİKLERİYLE KORUMAK İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Kuraklık ve erozyonun insanlık olarak ortak mücadele edilmesi gereken en önemli konulardan olduğunun altını çizen Bakan Özhaseki, Türkiye’de tarım yapılan alanlarda her yıl 248,6 milyon ton toprağın su erozyonu sonucu yer değiştirdiğini kaydetti. Bakan Mehmet Özhaseki, “İnsanın hayat kaynağı olan toprağı ve suyu bütün zenginlikleriyle korumak için hep birlikte mücadele etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
“ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELEYE KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ”
Bakan Özhaseki, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü’nün, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, çölleşmeyle mücadele, erozyonun önlenmesi, sel ve taşkınların azaltılması amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü aktardı. Bakan Özhaseki, “185 Yukarı Havza Sel ve Erozyon Kontrolü Projesi, 95 Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Projesi, 45 Tarla ve Yol Kenarı Ağaçlandırma Projesi, 25 Entegre Havza Rehabilitasyon Projesi, 14 Ar-Ge ve 8 adet Maden Sahaları Rehabilitasyon projelerini hazırladık. Hazırlanan projeler ile doğal kaynakların iyileştirilmesi, muhtemel tabii afetlere karşı tedbirlerin arttırılması, arazi tahribatının önüne geçilmesi ve biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesini amaçlıyoruz.” dedi. Bakan Özhaseki, kısa zamanda güncellenmesi tamamlanacak olan ve 2024-2030 yıllarını kapsayan ‘Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı’ çerçevesinde çölleşme ve erozyonla mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.
“ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELEDE TÜM ÇALIŞMALARIN YANINDAYIZ”
Sürdürülebilir bir yaşam için, toprağın öneminin farkında olduklarını vurgulayan Bakan Özhaseki, “Bakanlık olarak bir gün değil yılın 365 günü çölleşmenin dünyada sebep olduğu etkilerin anlaşılması için yaptığımız farkındalık çalışmalarıyla toprağımıza sahip çıkmanın gayreti içerisindeyiz. Ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığımız her çalışmayla birlikte iklim değişikliğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Çölleşmeyle mücadeleye yönelik yapılan tüm çalışmaların yanındayız. Hedefimiz daha yeşil bir Türkiye.” dedi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
siradisi · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bakan Pakdemirli’den Çölleşme Açıklaması Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli Türkiye’nin çölleşme ve erozyonla mücadele deneyimini dünyaya aktardığını vurgulayarak bu kapsamda 108 ülkeden 953 uzmana eğitim verildiğini söyledi.
0 notes
turkkusu · 5 years ago
Photo
Tumblr media
TÜKETMEYİP ÇÖPE ATTIĞIMIZ YİYECEKLER YAŞAMIN SONUNU GETİRECEK... Dünyayı ve yaşamın devamını tehdit eden en büyük tehlikeye dikkat çekmek için benimsenen #Çölleşme ve #Kuraklık Günü | #Desertification and #Drought Day ne yazık ki ülkemizin gündeminde bile yok... Her yıl üretilen 4 milyar ton yiyecek ve gıdanın üçte biri çöpe gidiyor, oysa bu miktar yeryüzünde açlık sorunu çözmeye yeter de artar bile... Yiyebileceğimiz kadarıyla yetinelim! https://www.instagram.com/p/CBkmHjUAEBf/?igshid=1s7vfco1d9bik
0 notes
adimadimcin · 5 years ago
Photo
Tumblr media
‘Orman Kent’ Yulin’in havadan görünümü Çin'in Shaanxi eyaletinin kuzeybatısındaki Yulin kenti, şiddetli toprak erozyonu ve çölleşmeden çok çekti. Yulin kenti, 2017 yılında başlayıp 2019’un kasım ayına kadar devam eden ağaçlandırma projesiyle yeşillendirilerek Ulusal Orman Şehri statüsüne kavuştu. China.org.cn, Xinhua’nın foto muhabiri Tao Ming’in havadan çektiği kareler eşliğinde ‘Orman Kent Yulin’ ile ilgili bir haber yaptı. #shaanxiprovince #yulin #yuxi #river #nehri #toprakerozyonu #çölleşme #ağaçlandırma #yeşilkuşak #ormankent #xinhuanewsagency #photographer #taoming @chinatoday @chinatodayturkiye @xinhuanews @china.org.cn @turkcinkulturdernegi @turkogrencikulubu @iucindilikulubu @cincekulubu @cin.turkogrencibirligi @irfankarsli @mustafa_karsli @paradergisi @semih_erken @cinbilgisi @cince_ogretmenim (Yulin, Shaanxi) https://www.instagram.com/p/CAp4vrCqv4K/?igshid=1fl6745yqnw00
0 notes