#çölleşme
Explore tagged Tumblr posts
Text
🗣️ Açlık Taşları
Beni görebiliyorsan ağla! Elbe’de ‘açlık taşları’
Bu söz, Orta Avrupa’nın en büyük nehirlerinden biri olan Elbe’deki bir taşta yazıyor.
Kuraklıkla mücadele eden Avrupa’da göller ve akarsular, 1616 tarihinde kazınan mesajlarla böyle feryat ediyor.Günümüzdeki en büyük tehlikelerden biri olarak görülen kuraklık krizi nedeniyle Avrupa’daki birçok göl ve akarsuyun seviyesi son yıllardaki en düşük seviyeye ulaştı. Göllerde ve nehirlerde tarihi kuraklıkları anmak için kullanılmış olan ‘açlık taşları’ olarak bilinen oymalı kayalar ortaya çıktı.
Çek Cumhuriyeti’nden başlayıp Almanya’dan geçen ve Orta Avrupa’nın en büyük nehirlerinden biri olan Elbe’deki bir taşta, 1616 tarihinde kazınmış olarak “Beni görebiliyorsan ağla” yazıyor. Açlık taşları en son 2018’de görülmüştü.
Çek Cumhuriyeti’nin Decin Kenti’ndeki açlık taşlarının, nehir sularının çekildiği dönemlerde kazındığı biliniyor. Taşlarda 1417, 1616, 1707, 1746, 1790, 1800, 1811, 1830, 1842, 1868, 1892, 1893, 1921, 1947 ve 1959 tarihleri kazılı. Ancak bir taşın üzerinde 1616 yılında yazıldığı düşünülen Almanca “Wenn du mich siehst, dann weine” yani “Beni görürsen ağla” cümlesi bu taşları dünyaca ünlü yapıyor.
Anadolu'da da bir çok göl ve nehir kuruyor.
Ormanlar yakılıyor, ağaçlar kesiliyor.
Anadolu günbegün üzerinde yaşayanların aklı gibi çölleşiyor.
Açlık taşları bize ne demek istiyor?
] Önder Karaçay [
#önderkara��ay#mobbingbank#önder karaçay#mobbing bank#insan#atatürk#devrim#mahşer tufanı#zulüm#türk fırtınası#Açlık Taşları#elbe nehri#kuraklık#çölleşme
3 notes
·
View notes
Text
Bakan Özhaseki’den Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü mesajı
https://pazaryerigundem.com/haber/177890/bakan-ozhasekiden-collesme-ve-kuraklikla-mucadele-gunu-mesaji/
Bakan Özhaseki’den Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü mesajı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında yazılı açıklama yaptı.
ANKARA (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında açıklama yaptı. Dünyanın iklim değişikliğinin ağır etkileriyle karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bunlardan birisinin de çölleşme olduğunu söyledi. Bakan Mehmet Özhaseki, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla yaklaşık 2.7 milyon metrekare yeni karbon yutak alanı oluşturduklarını belirtti. Bakan Özhaseki, “İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ve ülkemizin karbon stok miktarını artırmak gayesiyle yutak alanlarımıza yenilerini ekliyoruz. 2024 yılı içerisinde hedefimiz 3,5 milyon metrekare yeni karbon yutak alanı oluşturmak.” dedi.
İklim değişikliğiyle mücadelede ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi kapsamında önemli bir güç olan millet bahçelerinin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydeden Bakan Özhaseki, “81 ilimizde 75 milyon 886 bin metrekare alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hedefimiz 100 milyon metrekare millet bahçesini ülkemize kazandırmak.” dedi.
“BUGÜNE KADAR 108 ÜLKEDEN, 1170 UZMANA EĞİTİM VERDİK”
Bakan Mehmet Özhaseki, Afrika, Orta Asya, Kafkaslar ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik her yıl “Uluslararası Çölleşme ile Mücadele Eğitim ve Çalıştayları” düzenlediklerini vurgulayarak, “Bugüne kadar 22 ayrı Uluslararası Çölleşme ile Mücadele Eğitimi düzenledik. Bugüne kadar 108 ülkeden, 1170 uzmana eğitim verdik.” şeklinde konuştu.
“TOPRAĞI VE SUYU BÜTÜN ZENGİNLİKLERİYLE KORUMAK İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Kuraklık ve erozyonun insanlık olarak ortak mücadele edilmesi gereken en önemli konulardan olduğunun altını çizen Bakan Özhaseki, Türkiye’de tarım yapılan alanlarda her yıl 248,6 milyon ton toprağın su erozyonu sonucu yer değiştirdiğini kaydetti. Bakan Mehmet Özhaseki, “İnsanın hayat kaynağı olan toprağı ve suyu bütün zenginlikleriyle korumak için hep birlikte mücadele etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
“ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELEYE KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ”
Bakan Özhaseki, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü’nün, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, çölleşmeyle mücadele, erozyonun önlenmesi, sel ve taşkınların azaltılması amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü aktardı. Bakan Özhaseki, “185 Yukarı Havza Sel ve Erozyon Kontrolü Projesi, 95 Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Projesi, 45 Tarla ve Yol Kenarı Ağaçlandırma Projesi, 25 Entegre Havza Rehabilitasyon Projesi, 14 Ar-Ge ve 8 adet Maden Sahaları Rehabilitasyon projelerini hazırladık. Hazırlanan projeler ile doğal kaynakların iyileştirilmesi, muhtemel tabii afetlere karşı tedbirlerin arttırılması, arazi tahribatının önüne geçilmesi ve biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesini amaçlıyoruz.” dedi. Bakan Özhaseki, kısa zamanda güncellenmesi tamamlanacak olan ve 2024-2030 yıllarını kapsayan ‘Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı’ çerçevesinde çölleşme ve erozyonla mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.
“ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELEDE TÜM ÇALIŞMALARIN YANINDAYIZ”
Sürdürülebilir bir yaşam için, toprağın öneminin farkında olduklarını vurgulayan Bakan Özhaseki, “Bakanlık olarak bir gün değil yılın 365 günü çölleşmenin dünyada sebep olduğu etkilerin anlaşılması için yaptığımız farkındalık çalışmalarıyla toprağımıza sahip çıkmanın gayreti içerisindeyiz. Ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığımız her çalışmayla birlikte iklim değişikliğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Çölleşmeyle mücadeleye yönelik yapılan tüm çalışmaların yanındayız. Hedefimiz daha yeşil bir Türkiye.” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
İklim Krizi, Aşırı Hava Olayları, Küresel Açlık ve Kontrol Edilemeyen Göçler…
✍🏻 Orhan Ayber
https://www.gundemarsivi.com/iklim-krizi-asiri-hava-olaylari-kuresel-aclik-ve-kontrol-edilemeyen-gocler/
2024 yılı ilk yazımın konusu: İklim krizi, aşırı hava olayları küresel açlık ve kontrol edilemeyen göçler…
800 den fazla bilim insanının ortak görüşleri ve dünya liderlerine uyarıları;
Küresel iklimdeki ısınma olağandışı!
Okyanuslardaki buzulların erimesi sonucu denizler yükseliyor, kapsamlı önlemler alınmaması halinde gezegenimiz risk altında.
Bilim dünyası bu uyarıları yapar iken dünya liderleri neler ile ilgileniyor?
Ve ülkemizdeki siyasetçiler (En fazla ülkemizi etkileyecek olan) iklim krizine karşı neler yapmaya çalışıyorlar?
A) Dünyadaki gelişmeler;
İsrail Devleti’nin ABD’nin sınırsız desteği ile Filistin halkına uyguladığı soykırım ve en acısı da dünya barışı için kurulmuş olan Birleşmiş Milletler örgütü bile buna engel olamıyor(!!!)
Rusya ile Ukrayna + NATO + AB savaşları; Ukrayna liderini hiç bir zaman kazanamayacağı bir savaşa zorlayan, Ukrayna halkının telafi edilemeyecek kayıplarına sebep olan (suçlu) ABD’dir.
Ve Çin ile ABD arasında her an sıcak bir çatışma potansiyeli taşıyan Tayvan Krizi!
Bu gelişmelere göz atarsak dünyamızı yönetenler henüz iklim krizinin boyutlarını anlamış değiller.
B) İklim krizinden ve aşırı hava olaylarından en fazla etkilenecek olan ülkemize gelirsek;
a) Türkiye şu anda ekonomik anlamda hukuk alanında ve diğer insani göstergelerde çok kötü durumda.
b) Tüm ülke deprem riski taşıyor 6 Şubat depreminin bile acılarını aşamadığımız koşullardayız.
c) Ekonomik kriz nedeni ile ülkemizin verimli arazilerinin yabancılara satıldığı günlerdeyiz.
d) Yine ekonomik yetersizlikler nedeni ile TEMA’nın uyarılarına rağmen ülkemizin en verimli arazileri çölleşme riskini yaşıyor;
Şimdi soru şu;
Bu koşulları taşıyan bir ülkede ne yapılması gerekir?
Mevcut tüm partiler ve tüm sivil toplum kuruluşları, tüm bilim insanlarımız bir araya gelmek ve ülkeyi, düştüğü bu koşullardan kurtarmak isterler değil mi?
Tam tersi oluyor, bir tarafta iktidar bloğu diğer tarafta Muhalefet adeta kanlı bıçaklı kavga ediyorlar. Partilerin grup toplantılarına bakıyorum, karşı siyasete hakaretin dozu ne kadar artıyorsa koskoca milletvekillerinin coşkularını ve alkışlarını hayretle seyrediyorum…
Yerel seçimler yaklaşırken bu kavga daha da artacak gibi görünüyor. Önce tüm siyasi partileri uyarıyorum; şu anda mücadele edeceğiniz o belediyelerde karşılaşacağınız tek manzara acılı bir halk, aşırı bir yoksulluk, büyük kitlelerin kapısına dayanan icra memurlarını görürsünüz.
Son olarak bu yerel seçimler için ATATÜRK devrimlerine karşı oluşan güçlere taviz verilmesi ülkemize yapılan en büyük kötülüktür.
Şimdi İKLİM KRİZİ yazımı ve çözüm önerilerimi yazabilirim.
A) 1970 den bu yana iklim felaketlerinden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar 4.3 trilyon dolar.
B) 2022 de dünya çapında orman kaybı 66 000 Km²
C) Yıllık deniz seviyesi yükselmesi 4,4 milimetre
D) Bu yıl içinde Avrupa da 3 kez kırmızı alarm verildi, aşırı yağmurlardan 200’den fazla kayıp yaşandı.
E) Son yıl içinde iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülke ABD Hindistan ve Çin oldu. Dolayısıyla umuyorum ki küresel bir barış aşırı hava olaylarına karşı ortak irade oluşturmak fikri bu ülkelerden gelecektir…
Ve yine bu ülkeler Birleşmiş Milletler Örgütünün İklim krizine karşı oluşturulacak yeni yapılanmasına öncülük edeceklerdir.
Önümüzdeki yıllarda Güney Kutup yasalarına benzer bazı kurallar olacaktır artık dünyada;
Büyük ülke küçük ülke olmayacaktır. Büyük ülkelerin emperyalist hedefleri kesinlikle tarihin çöp sepetine gitmelidir!!
Dünyadaki tüm ülkelerin ormanları bütün insanların ortak varlığı kabul edilmelidir.
Ve dünya yönetiminde tek bir slogan yer almalıdır TÜRK dünyasının büyük önderi ATATÜRK’ün “Dünyada barış ve her ülkede barış”.
Şimdi ülkem için önerilere gelirsek:
İklim krizi konusunda en zor durumda olan ülke üzülerek ifade etmeliyim ülkemiz; yapılması gerekenler hakkındaki düşüncelerim bazı çevreleri rahatsız edecektir ancak unutmayalım önerilerim ülkemiz için beka meselesidir.
A) Ülkemizde bulunan başta Suriyeli ve Afganlar olmak üzere ve dünyanın çok farklı yerlerinden gelen Irak ve İran dâhil; ülkemizden ayrılmaları için derhal ulusal bir irade oluşturulmalı.
B) Ülkemizde kaç para olursa olsun vatandaşlık satılması önlenmeli, alanlar ise verdikleri paralar kendilerine iade edilerek ülkelerine geri gönderilmeli.
C) Ülkemizde üretilmesi mümkün olan her bir ürün için en az 5 yıl boyunca ithal yasağı getirilmeli.
D) Bir kez daha söz etmek istiyorum ülke sınırlarımızın korunması için mutlaka 100 bin kişilik sınır güvenlik ordusu kurulmalı.
E) üretim için Türk köylüsü desteklenmeli, traktör gibi araçlar üzerindeki bankaların haciz işlemleri ve yine üretim yapılan tüm arazilerin üzerindeki haciz işlemleri sona erdirilmeli.
F) Sınır boylarındaki mayınlı araziler temizlenerek üretime açılmalı.
G) Dış siyasetimizde köklü değişiklikler yapılmalı, özellikle Suriye’de Esad ile ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi sağlanmalı. Aynı uygulama İran ile de yapılarak ülkesinden geçerek Türkiye’ye gelen sadece uyuşturucu getiren Afganlar engellenmelidir.
Son olarak iki siyasi grup için önerim iktidar grubunda iklim bakanı var ancak; Murat Kurum şimdi siyasete soyundu. CHP’de ise 15 gölge bakan var ancak iklim değişikliği gölge bakanı olduğunu duymadım.
H) Son olarak ülkemiz hem rüzgâr hem güneş enerjisi için çok elverişlidir. Önümüzdeki günlerde ihracat yaparken karbon izi vergisinden kurtulmak için bu iki enerji alanına yatırım için tüm olanaklarımızı kullanmalıyız. Bu konuda Çin devletinin çok yüksek teknolojilerinden yararlanabiliriz…
Bu yazımı sonlandırırken ülkemizi yöneten ve yönetmeye talip olanlardan son bir talebim var: Türkiye önümüzdeki yıllarda depremle susuzlukla ve açlıkla karşılaşacak. İşte bu nedenle şu üç meslek dalına sahip çıkın;
Deprem risklerine karşı inşaat mühendisliğine,
Açlık risklerine karşı ziraat mühendisliğine,
ve çevre mühendisliğine…
Orhan Ayber
0 notes
Text
50 YILA KALMADAN BAŞIMIZA GELECEKLER;
KÜRESEL ISINMA, ÇÖLLEŞME, KURAKLIK,
İÇİLEBİLİR SU KITLIĞI…
Küresel ısınma, dünya genelindeki iklim değişikliklerinin en önemli ve endişe verici sonuçlarından biridir.
Son yıllarda, insan faaliyetlerinin neden olduğu sera gazı emisyonları atmosferde birikmekte ve dünyanın ısınmasına yol açmaktadır. Bu fenomen, iklim sistemimizde önemli değişikliklere neden olmakta ve birçok ekolojik, sosyal ve ekonomik sorunları beraberinde getirmektedir. Bu yazımda, küresel ısınmanın nedensel faktörlerini, etkilerini ve alınabilecek önlemleri detaylarıyla ele alacağız.
Küresel Isınma Nedir?
Küresel ısınma, atmosferdeki sera gazlarının birikimi sonucu dünya yüzeyindeki ortalama sıcaklıkların artması olarak tanımlanabilir.
Bu artışın temel nedeni ise insan faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkan sera gazı emisyonlarıdır. Fosil yakıtların kullanımı, sanayi üretimi, ormansızlaşma ve tarım faaliyetleri gibi faktörler, atmosfere sera gazları salınımını artırmaktadır.
Küresel Isınmanın Nedenleri
Fosil Yakıt Tüketimi ve Sera Gazı Emisyonları
Küresel ısınmanın temel nedenlerinden biri, fosil yakıtların (kömür, petrol, doğalgaz) yaygın kullanımıdır. Endüstriyel süreçler, enerji üretimi, ulaşım ve tarım gibi sektörlerdeki faaliyetler, büyük miktarda sera gazı emisyonuna neden olmaktadır. Özellikle karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve azot oksitleri (NOx) atmosfere salınarak sera etkisini artırmaktadır. Bu gazlar, güneşten gelen ısıyı atmosferde hapseder ve dünya yüzeyinin ısınmasına yol açar.
Orman Tahribatı ve Karbon Döngüsü
Ormanlar, karbon döngüsünün önemli bir parçasıdır ve atmosferdeki CO2 seviyelerini düzenleyen doğal bir süreç olan fotosentez yoluyla karbondioksiti emerler. Ancak, ormanların tahrip edilmesi ve yok edilmesiyle, bu karbon döngüsü etkilenir ve atmosferdeki CO2 seviyeleri artar. Ağaç kesimi, ormansızlaşma ve tarım alanlarının genişlemesi, küresel ısınmanın hızını artıran etkenler arasında yer almaktadır.
Endüstriyel Süreçler ve İklim Değişikliği
Sanayileşme ve endüstriyel faaliyetler, küresel ısınmayı hızlandıran bir diğer faktördür. Fabrika emisyonları, kimyasal atıklar, sera gazı salınımı ve enerji yoğun üretim süreçleri, iklim değişikliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Özellikle büyük şehirlerdeki hava kirliliği ve sanayi bölgelerindeki emisyonlar, iklim sistemine zarar veren etkileriyle bilinir.
Küresel Isınmanın Etkileri ve Sonuçları
Küresel ısınma, dünyamızı etkileyen birçok olumsuz sonuçla birlikte gelir. İşte küresel ısınmanın başlıca sonuçları:
Hava Durumu Değişiklikleri: Küresel ısınma, iklim sisteminde önemli değişikliklere neden olur. Sıcaklık artışı, daha sıcak yaz ayları, daha uzun ve daha sıcak dönemlerin yaşanması anlamına gelir. Aynı zamanda, daha sık ve şiddetli hava olayları, özellikle fırtınalar, kasırgalar ve seller gibi doğal afetler meydana gelme olasılığını artırır.
Deniz Seviyesi Yükselmesi: Küresel ısınma, buzulların erimesine ve deniz seviyelerinin yükselmesine yol açar. Bu durum, kıyı bölgelerindeki yerleşim alanlarını ve ekosistemleri tehdit eder. Deniz seviyesindeki yükselme, tuzlu suyun tatlı su kaynaklarına sızmasına ve içme suyu kaynaklarının tuzlanmasına da neden olabilir.
Ekosistem Bozulması: Sıcaklık artışı, bitki ve hayvan türlerinin dağılımını etkiler. Bazı türler, iklim değişikliğine uyum sağlamak için yeni bölgelere göç ederken, diğerleri yaşam alanlarını kaybedebilir. Bu durum biyolojik çeşitlilik kaybına ve ekosistemlerin dengesinin bozulmasına yol açar. Ayrıca, mercan resiflerinin beyazlatılması gibi olaylar da küresel ısınmanın etkileri arasındadır.
Tarımsal Verimde Azalma: Yüksek sıcaklıklar ve değişen yağış desenleri, tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkileri olan faktörlerdir. Kuraklık, su kaynaklarının azalması, tarımsal hastalıkların yayılması gibi etkiler, tarım üretimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum, gıda güvenliği konusunda ciddi tehditler oluşturabilir.
Su Kaynaklarının Azalması: Küresel ısınma, su döngüsünü etkiler ve su kaynaklarının azalmasına yol açar. Sıcaklıktaki artış, su buharının daha fazla buharlaşmasına ve yağışların azalmasına neden olabilir. Kuraklık, su kaynaklarının azalması ve içme suyu temininde sorunlar yaşanması gibi sonuçlarla karşılaşılabilir.
Sağlık Sorunları: Yüksek sıcaklıklar ve değişen iklim koşulları, insan sağlığını da olumsuz etkiler. Artan sıcaklık, sıcak çarpmaların riskini artırır. Ayrıca, artan hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarının ve alerjik reaksiyonların yayılmasına neden olabilir.
Küresel ısınmanın sonuçları, tüm dünya için önemli bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir çözümlerin benimsenmesi önemlidir. İnsanların, hükümetlerin ve uluslararası toplumun bu soruna karşı ortak hareket etmesi gerekmektedir.
Küresel Isınmayla Mücadele ve Önlemler
1. Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği
Küresel ısınmanın azaltılması için en önemli adımlardan biri, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının (güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerji) kullanımı teşvik edilmeli ve enerji verimliliği ön planda tutulmalıdır. Bu sayede, temiz enerji üretimi ve tüketimi artırılarak sera gazı salınımı azaltılabilir.
2. Ormancılık ve Ağaçlandırma Projeleri
Orman tahribatının önlenmesi ve ağaçlandırma projelerinin desteklenmesi, küresel ısınmanın etkileriyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Ormanların korunması, karbon döngüsünün devamını sağlar ve CO2 emilimini artırır. Ayrıca, ormancılık projeleri, ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına da katkı sağlar.
3. Uluslararası İşbirliği ve Politikalar
Küresel ısınmanın etkileriyle mücadele etmek için uluslararası işbirliği ve etkili politikalar önemlidir. Uluslararası anlaşmalar, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele için stratejilerin belirlenmesinde rol oynar. Ülkeler arasındaki ortak çabalar, küresel ölçekte olumlu sonuçlar doğurabilir ve iklim değişikliği krizini yönetmede etkili olabilir.
Küresel ısınma, dünya genelindeki iklim değişikliklerinin en büyük tehditlerinden biridir. Fosil yakıtların kullanımı, endüstriyel faaliyetler ve ormansızlaşma gibi insan kaynaklı etkenler, küresel ısınmayı hızlandırmaktadır. Bu durum atmosferde ve ekosistemlerde önemli değişikliklere yol açmakta ve birçok olumsuz etkiyi beraberinde getirmektedir. Ancak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, ormanların korunması ve uluslararası işbirliği gibi önlemlerle küresel ısınmanın etkileriyle mücadele edilebilir. Toplumların ve hükümetlerin bu konuda bilinçlenmesi ve harekete geçmesi, gelecek nesillerin yaşayabileceği sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya için elzemdir.
0 notes
Text
İklim değişikliği: Irak en fazla etkilenen ülkeler arasında, 'Yüzde 40'ı çölleşme riski altında'
Kaynak, Getty Images Haber bilgisi Yazan, Hassan Abu-Hussein Unvan, BBC İzleme Servisi bir saat önce Birleşmiş Milletler (BM), su sıkıntısı çeken Irak’ı iklim değişikliğinin sonuçlarından en fazla etkilenen beş ülkeden biri olarak sıralıyor. Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki ülke, şiddetli kuraklığın ve yenilenebilir su kaynaklarındaki hızlı tükenişin sonuçlarıyla karşı karşıya. Irak’ın…
View On WordPress
0 notes
Text
Gaziemir’de, küresel ısınmaya karşı güçlü adımlar
Gaziemir’de, küresel ısınmaya karşı güçlü adımlar
Gaziemir Belediyesi, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü bünyesinde yürütülen sıfır atık ve atıkların geri dönüşüm endüstrisine kazandırılması çalışmalarıyla, küresel ısınmayla mücadeleye katkı koyuyor. Küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişiklikleri kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve su baskınları, tayfun, fırtına, hortum gibi meteorolojik olaylarda artışlara neden…
View On WordPress
0 notes
Text
Gaziemir’de, küresel ısınmaya karşı güçlü adımlar
Gaziemir’de, küresel ısınmaya karşı güçlü adımlar
Gaziemir Belediyesi, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü bünyesinde yürütülen sıfır atık ve atıkların geri dönüşüm endüstrisine kazandırılması çalışmalarıyla, küresel ısınmayla mücadeleye katkı koyuyor. Küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişiklikleri kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve su baskınları, tayfun, fırtına, hortum gibi meteorolojik olaylarda artışlara neden…
View On WordPress
0 notes
Text
Gaziemir’de, küresel ısınmaya karşı güçlü adımlar
Gaziemir’de, küresel ısınmaya karşı güçlü adımlar
Gaziemir Belediyesi, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü bünyesinde yürütülen sıfır atık ve atıkların geri dönüşüm endüstrisine kazandırılması çalışmalarıyla, küresel ısınmayla mücadeleye katkı koyuyor. Küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişiklikleri kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve su baskınları, tayfun, fırtına, hortum gibi meteorolojik olaylarda artışlara neden…
View On WordPress
0 notes
Text
15 milyonu aşkın Fransız, pratisyen hekime erişimde zorluk çekiyor
15 milyonu aşkın Fransız, pratisyen hekime erişimde zorluk çekiyor
UFC-Que Choisir adlı Fransız tüketici gözlem grubu tarafından yapılan araştırmada, pek çok bölgenin “tıbbi çölleşme” ile karşı karşıya olduğu ülkede tıbbi bakımın “acınacak durumda” olduğuna işaret ediliyor. Pratisyen hekimler için etkileşimli “sağlık eksiklikleri” haritası oluşturulan araştırma kapsamında aynı zamanda, randevunun pratisyen hekim ile önceden istişareye bağlı olmadığı ve…
View On WordPress
0 notes
Text
ÇEVREFEST’te Türkiye’nin ilham kaynağı Sakarya oldu
https://pazaryerigundem.com/haber/176429/cevrefestte-turkiyenin-ilham-kaynagi-sakarya-oldu/
ÇEVREFEST’te Türkiye’nin ilham kaynağı Sakarya oldu
Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliği ve sıfır atık alanında yürüttüğü projelerini tanıttığı ÇEVREFEST’teki stant, festival boyunca en fazla ilgi gören bölüm oldu. Büyükşehir standını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanı sıra Bakan Yardımcıları Fatma Varank ve Refik Tuzcuoğlu ile Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da ziyaret etti.
SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediyesi, 6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Ankara Millet Bahçesi’nde düzenlenen ÇEVREFEST etkinliğinde kapsamlı bir stant kurdu.
SAKARYA’YI DİNLEDİLER
Festivalin tam kalbinde Sakarya’nın zenginlikleri, Büyükşehir Belediyesi’nin “sıfır atık” ve “iklim değişikliğiyle mücadele” konulu projeleri, çevre bilincinin oluşması adına yaptığı eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri ve geri dönüşüm çalışmaları anlatıldı.
ÇEVREFEST’in en ilgi gören bölümü de Sakarya standı oldu. Büyükşehir’in uzman kadrosu, Türkiye genelinden yüzlerce yerel yönetici, önemli şirketlerin temsilcileri ve vatandaşlara Sakarya’nın örnek çalışmalarını gösterdi.
BAKAN ÖZHASEKİ’DEN BÜYÜKŞEHİR’E ZİYARET
Festivalin devam ettiği 4 gün boyunca binlerce kişi yeşili, mavisi, su kaynakları ve doğasıyla öne çıkan Sakarya’yı tanıdı. Festivali ziyaret eden Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Büyükşehir standını da ziyaret ederek, çalışmalara ilişkin bilgiler aldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin standını ziyaret eden isimler arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcıları Fatma Varank ve Refik Tuzcuoğlu, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Çevre Yönetimi Genel Müdürü Recep Akdeniz, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Taş ve bakanlık bürokratları da yer aldı.
ÖVGÜ ALDI
İklim değişikliğiyle mücadele konusunda yürütülen çalışmalar, Bakan Özhaseki, bakan yardımcıları ve genel müdürlerden övgü aldı, yerel yönetimlere ise önemli bir örnek olarak gösterildi.
Yapılan açıklamada, “Büyükşehir olarak ‘sıfır atık��� sloganıyla yürüttüğümüz projeler ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda attığımız adımlarla çevremizi ve doğamızı daha güzel bir geleceğe taşımak için gayretle çalışıyoruz. Ürettiğimiz projelerin ÇEVREFEST’te gördüğü yoğun ilgi ve aldığı övgüler karşısında minnettar olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Daha yaşanabilir bir çevre için çalışmaya devam edeceğiz” denildi
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Doğal Afetler ve Afetlerin Riskleri
Doğal Afetler ve Afetlerin Riskleri
Bu bitirmede başta deprem olmak üzere ülkemizin maruz kaldığı sel, heyelan gibi çeşitli afetlerin etkileri anlatılmaktadır. Ülkemiz en sık olarak deprem doğal afetini yaşamaktadır. Deprem halen en çok hasara yol açan doğal afet olarak bilinmektedir. Depremin yanı sıra diğer doğal afetler de Türkiye için risk teşkil etmektedir. Türkiye’de yaşanılan heyelan, kaya düşmesi, nehir taşkınları, çığ,…
View On WordPress
#afetler#çölleşme#deprem#Depremler#doğal#helanlar#heyan#hidrolojik#ihanet#jeolojik risk#Kuraklık#küresel ısınma#risk nedir#taşkınları#tsunami#Volkanlar#yer bilimi#yerbilimi#yokoluş
0 notes
Photo
TOPRAĞIMIZI KORUYALIM, GELECEĞİMİZİ KURUTMAYALIM 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü #KuraklıklaMücadeleGünü #çölleşme #dogayıkoruyalım #UlusoyUn #bugday #un #ekmek #bugdayaskına #gelenektengelecege #gelenek #gelecek https://www.instagram.com/p/CQNv7SeHGmg/?utm_medium=tumblr
#kuraklıklamücadelegünü#çölleşme#dogayıkoruyalım#ulusoyun#bugday#un#ekmek#bugdayaskına#gelenektengelecege#gelenek#gelecek
0 notes
Photo
Ecosia, size arama sonuçlarındaki başlıkların yanına rozet yerleştirerek o sitenin çevreci veya çevreye zarar veren bir kuruluşa ait olduğunu söyler. Böylece karar vereceğiniz zaman daha çevreci bir seçim için Ecosia'da arama yapmayı deneyebilirsiniz. #ecosia #ağaç #orman #çölleşme #dünyayıkoru #ağaçdikimi #iklimkrizi #iklimdeğişikliği #dünya #ağaçlar #orman https://www.instagram.com/p/CHIZPPWJzkg/?igshid=8ykwjl9sw2zs
0 notes