#Çankırı Çevresi
Explore tagged Tumblr posts
gezibiletim · 8 months ago
Text
Çankırı'da Gezilecek Doğal Ve Tarihi Yerler! Detaylı Rehber!
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tripuck · 6 months ago
Link
0 notes
mehmetkali · 6 years ago
Text
Türkiye’nin En İyi Kayak Merkezleri http://bit.ly/2RJfAPy
2019 Kayak Sezonu Açıldı: Türkiye’nin En İyi Kayak Merkezleri
Her mevsimde ayrı güzel olan Türkiye’de kış turizmi başladı. Havaların soğuk olması tatil yapmayacağınız anlamına gelmediğini gösteren kayak merkezleri kar yağışlarının başlamasıyla açıldı. Bu sebeple kar tatili yapmak isteyenler için online seyahat markası biletall.com, Türkiye’nin en iyi kayak merkezlerini ve kayak merkezlerinin hangi tarihte kapılarını açtıklarını sizler için derledi.
  Uludağ Kayak Merkezi (Bursa)
Kış ve kar tatili deyince akıllara gelen ilk durak Uludağ. 14 Aralık’ta açılış yapan kayak merkezi Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birini oluşturuyor. Sadece Türkiye’de değil dünyada da bir marka olan Uludağ Kayak Merkezi, İstanbul’a yakınlığından dolayı en fazla İstanbullular tarafından tercih edilse de tüm dünyadan ziyaretçileri vardır.
Kartalkaya Kayak Merkezi (Bolu)
20 Aralık’ta sezonu açan Kartalkaya’yı 20 Mart’a kadar tercih edebilirsiniz. Konaklama için de Kartalkaya’yı tercih edecek olanların tarihlerini iyi seçmeleri ve kesinlikle rezervasyon yaptırmaları gerekiyor çünkü oldukça yoğun olan bir kayak merkezi burası.
Ilgaz Kayak Merkezi (Kastamonu)
Kastamonu ile Çankırı illeri arasındaki kayak merkezine gitmek için diğer kayak merkezlerine olduğu gibi günübirlik ve konaklamalı turlar bulmak mümkün. Aralık ayında açılışını yapan kayak merkezine nisana kadar gitme şansınız var. Bulunduğu alan ve çevresi göknar ormanları ile kaplı olan kayak merkezini eğer tur olmadan gitmek isterseniz oraya kadar gitmişken Ilgaz Milli Parkı’nı ziyaret etmeyi unutmayın.
Kartepe Kayak Merkezi (Kocaeli)
İstanbul, Sakarya ve Yalova’ya yakınlığından dolayı bu şehirlerden çokça tercih edilen kayak merkezi kayak ve snowboard yapmak isteyenlerin yanı sıra doğa aşıklarını da doğa yürüyüşü, kuş gözlemciliği ve yamaç paraşütü gibi aktiviteler yapmaya çağırıyor. Aralık ayında sezon açılışını yapan kayak merkezine gitmek için en güzel zamanın şubat ayları olduğu söyleniyor.
Cıbıltepe Kayak Merkezi (Kars)
2018- 2019 sezonunun açılışını 8 Aralık’ta yapan kayak merkezini Kars il merkezine 54, havalimanına ise 50 km uzaklıkta. Şehre Doğu ekspresi ile harika manzaraları izleyerek ulaşabileceğiniz gibi uçakla ulaşmanız da mümkün.
Palandöken Kayak Merkezi (Erzurum)
Türkiye’nin en önemli kış turizm duraklarından biri olan Palandöken, 6 ay boyunca kayak yapılabilen bir yer. Bu sebeple listemizdeki kayak merkezleri arasından ilk açılan olduğuna şaşırmamak gerek. 1 Aralık’ta açılış yapan kayak merkezi, bu açılışı havai fişekler ve meşaleli kayak gösterileri ile muhteşem bir şekilde yaptı. Geçtiğimiz sene içerisinde yapılan otopark, özel ring araçları, kafeterya, bungalov evler, sıcak ve soğuk içecek istasyonları gibi sosyal tesislerin inşası ve pistlerin geliştirilmesi gibi yenilemeler ile 1 milyon turist hedefleniyor.
Davraz Kayak Merkezi (Isparta)
Özellikle Akdeniz’den olmak üzere tüm Türkiye’den ziyaretçisi olan ve Türkiye’nin en önemli kayak merkezleri arasında sayılan Davraz, normalde ocak ayında açılırken bu sene yoğun kar yağışı sonucu aralık ayında açıldı.
Erciyes Kayak Merkezi (Kayseri)
Erciyes ise 2018’de kayak sezonuna 16 Aralık’ta başladı. Yaz boyunca yapılan çalışmalar ile kayak merkezi tesislerinin bakımlarını tamamlamıştı. Açılış, kar yağışı ve suni kar makineleri desteğiyle yapılan çalışmalar ile 45 cm kar kalınlığına ulaşıldıktan sonra yapıldı.
  Saklıkent Kayak Merkezi (Antalya)
Antalya gibi sıcak bir şehirde bulunduğu için geç açılıp erken kapanan bu kayak merkezi aralık ayı sonunda açılış yapıyor ve mart ayında kapanıyor. Ayrıca diğer merkezlerde olduğu gibi Davraz’da da zorluk derecelerine göre farklı pistler bulunuyor ve hem acemilere hem de profesyonellere hitap ediyor.
Zigana Kayak Merkezi (Gümüşhane)
Kar kalınlığının 80 santimetreye ulaşması ile 15 Aralık’ta açılışı yapan kayak merkezi özellikle hafta sonları bölgede yaşayanların akımına uğruyor.
İsterseniz size en yakın kayak merkezini, isterseniz de daha değişik bir deneyim için hiç gitmediğiniz bir kayak merkezini tercih edin ama bizim önerimiz bu kışı kayak yapmadan geçirmeyin.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2WNcspy via IFTTT
0 notes
jeolojidersnotlari · 4 years ago
Text
Çankırı Havzası Jeolojisi
Türkiye’nin en büyük Tersiyer çökel havzalarından biri olan Çankırı Havzası batıda K-G gidişli Elmadağ-Eldivan Dağı, kuzeyde D-B gidişli Ilgaz Dağı, doğuda ise yine K-G gidişli Köse Dağı gibi topoğrafik yükselimlerle sınırlanmaktadır. Çevresi bu yüksek dağ sıraları ile kuşatılmış olan ve içerisinde Kızılırmak nehrinin güneybatıdan kuzeydoğuya doğru menderesler çizerek aktığı havza oldukça düz ve yayvan topoğrafyalıdır.
Çankırı havzası genel jeoloji haritası (Özçelik ve Öztaş, 2000) (ölçeksizdir)
Bu morfolojik konumu ile Çankırı Havzası günümüzde bir dağ arası havza görünümündedir. Havzanın en kuzeyinde Rodop-Pontid Kıtası ile onu güneyindeki Sakarya Kıtasından ayıran Bolu-Ilgaz Ofiyolitik Kuşağı vardır (Şengör ve Yılmaz, 1981). Çankırı Havzası’nın doğu, batı ve kuzeyinde ise Sakarya Kıtasına ait litolojiler bulunmaktadır. Bunlar havzaya doğru İzmir-Ankara-Erzincan Ofiyolitik Kuşağı’nın bölgedeki temsilcisi olan ofiyolitik-volkanik bir kuşak üzerine itilmişlerdir.
  Kendisi de havza içerisindeki Tersiyer çökelleri üzerine itilmiş olan bu allokton kuşak aynı zamanda güneydeki Kırşehir Blok’unu Sakarya Kıtası’ndan ayırmaktadır. Bu tektonik konumu ile Çankırı Havzası, Türkiye’nin farklı kıtasal ve ofiyolitik birliklerinin birbirine kavuştuğu kritik bir alanda yer almaktadır.
  Çankırı Havzası’nın çevresinde dört büyük metamorfik masif vardır. Bunlar güneyde Kırşehir, batıda Galatya, kuzeyde Ilgaz-Kargı ve doğuda Tokat Masifleri’dir. Çankırı Havzası ve çevresinde izlenen başlıca ana birlikler; ileri derecede metamorfik kayaçlardan oluşan Kırşehir Birliği, Triyas’da açılıp kapanmış Karakaya kenar denizinin ürünü olan metamorfik çökel ve volkanitleri içeren Karakaya Birliği, Karakaya Birliğinin oluşturduğu kıtasal temel üzerinde gelişmiş olan, Liyas-Üst Kretase yaşlı transgresif bir çökel istifi halinde olan Sakarya Birliği, güneydeki dalma batma sonucu gelişen bir ensimatik yaya ait volkanitler ve onlarla ardalanan çökellerden, ofiyolitik bir melanjdan ve bunların üzerindeki regresif bir kırıntılı istiften oluşan Kalecik Birliği, havzanın açılma, derinleşme ve sığlaşma dönemlerinde gelişen kırıntılı ve volkanitlerden oluşan İskilip Birliği, kırıntılı ve evaporitlerle temsil edilen Çankırı Birliği’dir.
  Havzanın temel ve çevresini oluşturan kaya toplulukları farklı tektonik rejimlerin egemen olduğu Liyas öncesi, Liyas-Üst Kretase ve Üst Kretase Paleosen zaman aralıklarında, havza içi kayalar ise Paleosen’den sonraki gelişmiştir. Liyas öncesi dönem, bölgedeki metamorfik kayaların oluşmasını, erken deformasyonunu ve metamorfizmasını sağlayan Kimmerid ve kısmen de daha yaşlı orojenik olayların etkili olduğu dönemdir.
  Bu dönem Triyas sonunda Karakaya kenar denizinin kapanması ile son bulmuş, böylece farklı kaya toplulukları bir araya gelerek daha sonraki dönemler için kıtasal bir temel oluşturmuşlardır. Liyas-Üst Kretase dönemi, gerilmeli bir rejimin etkin olduğu bir dönemdir. Triyas sonunda oluşan kıtasal temel Liyas’ta riftleşmeye başlamış, bu gerilme rejimi Alt Kretase sonuna kadar sürmüştür. Böylece Sakarya kıtasının güneyinde kalın bir istif gelişmiştir. Üst Kretase başından itibaren bölge tekrar bir sıkışmalı rejimin etkisi altına girmiştir.
  Bunun sonucu olarak Neo-Tetis okyanusu kuzeye doğru hem Sakarya kıtası hem de kendi altına doğru dalıp batarak tüketilmeye başlamıştır. Bu dalma batmalar nedeniyle Sakarya Kıtasının güneyindeki pasif kıta kenarı aktif hale gelirken güneyde ensimatik bir yay gelişmiştir. Daha önce Tüysüz vd. (1989) tarafından Osmancık-Gümüşhacıköy civarında izlerine rastlanan böyle bir ensimatik yayın tüm Çankırı Havzası çevresindeki varlığı Tüysüz ve Dellaloğlu (1992) tarafından ortaya konmuştur.
Çankırı Havzası Jeolojisi
0 notes
risk48-blog · 6 years ago
Text
Şehirler Sohbet
Şehirler Sohbet Şehirler Chat
Biz Sohbet ediyoruz sohbete gel Şehirler Sohbet Şehirler Chat Türkiyenin her bölgesindeki şehirlerden ve Dünyadaki yabancı ülkelerinden her yaşta katılımcıların bulunduğu Neselichat siteleri her yaştan insanları aynı çatı altında toplayarak unutulmaz hoş zamanlar geçirtmekte.
Bugün makalemize Şehirler Sohbet Şehirler Chat başlığını vererek hizmetlerimizin ulaştığı yerlerden aramıza yeni katılacak arkadaşlarımıza Neselichat sitelerimizden ve Neseli insanlar ile yapılan neşe dolu muhabbetlerden söz ederek bilgi sahibi olmalarını sağlayacağız.
Türkiye genelinin herşehrinde bulunan internet bu şehirlere ait ilçelere,köylere ve kasabalara kadar hizmetlerini ulaştırmıştır bu nedenle sitelerimizde kırsal kesimden bile katılan insanlarımızıda görmekteyiz uzakları yakın eden internet sayesinde Avrupadaki insanlarımıza bile uzaklarda olmalarına rağmen yakın olmaktayız.
Neselichat.net siteleri dünyanın her yerindeki insanları buluşturarak tanışmalarına arkadaş olmalarına vesile olmaktadır hedefimiz ilerleyen zamanlarda daha çok yerlerden dost çevresi edinmek bunu başarmak için ise sitemizde çeşitli konu başlıkları ile makaleler yazarak arama motorlarına sohbet sitesi yazıldığında site adımızın çıkması ve insanlarınbizlerin hizmetlerinden haberdar olması.
Neselichat.net,in Şehirler Sohbet Şehirler Chat Olarak Hizmet Sunduğu İllerimiz
Yılar ilerledikçe kendini her bakımdan geliştiren büyyen vatanımız iller listesine iilçeler listesine daima yenilerini ekleyerek Türkiye olarak ne kadar ilerleme sağladığımızı kanıtlamaktadır,Bizlerde sohbet chat siteleri olarak gelişen Türkiyemize gelişen teknoloji sayesinde eski ve yeni illerimizin tamamına web sohbet,web chat,mobil sohbet,mobil chat hizmetlerini ulaştırmaktayız hizmetlerimizin ulaştığı illerimizin tamamı ise nerelerdir bunları bilğilerinize sunalım.
Hizmetlerimizin Ulaştığı İller Listesi
Adana, Adıyaman, Afyon, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, İçel (Mersin), İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Uşak, Van, Yozgat, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye, Düzce ve bu illere ait tüm ilçelere ulaşan hizmetlerimiz sınırsız ve bedava olarak aktif edilmiştir ve kaliteli hizmetlerimizden faydalanmanız için hepinizi bekler saygılarımızı sunarız.
Şehirler Sohbet Şehirler Chat 
0 notes
my-umutsevinc-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Türkiye’deki Deprem Kuşakları
a)    Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı Van Gölü’nün kuzeyinden itibaren Erzincan, Tokat, Amasya, Gerede, Bolu, Adapazarı, İzmit Körfezi ve Marmara Denizi’nden, Saros Körfezi’ne kadar uzanır. Bu kuşağa Kuzey Anadolu Fay Hattı da denir. Ülkemizde depremlerin en çok görüldüğü kuşak burasıdır. İzmit, Adapazarı, Düzce, Bolu, Çankırı, Niksar, Erbaa, Erzincan, Erzurum, Pasinler bu kuşak üzerinde yer alır.
b)    Güneydoğu Anadolu Deprem Kuşağı Van Gölü çevresinden başlayarak Güneydoğu Torosları takip eder ve iskenderun Körfezi’ne kadar uzanır. Muş, Varto, Elazığ, Malatya, Elbistan, Kahramanmaraş, Adana, İskenderun bu kuşak üzerinde yer alır.
c)    Batı Anadolu Deprem Kuşağı Ege Bölgesi’nde yer alan çöküntü alanlarını kaplayan bu kuşak, Bakırçay, Gediz, Büyük Menderes ve Küçük Menderes ovaları ile Burdur, Uşak, Kütahya civarını içine alır.
Deprem Riski Az Olan Bölgeler Bu üç fay kuşağının dışında kalan Tuz Gölü ve Konya çevresi, Antalya – Mersin arası, Ergene Havzası, Ş.Urfa ve Mardin çevresi deprem tehlikelerinin az olduğu yerlerdir.
Depremden korunma yolları Kısa bir zaman diliminde meydana gelen sarsıntıların ortaya çıkardığı tahribatın büyüklüğü, depremlere alınacak tedbirlerin önemini artırmaktadır. Depremlerin meydana gelmesini önlemek mümkün değildir.
Depremin zararlarını en aza indirmek için; 1.    Yerleşim alanlarını kırık (fay) hattından uzak ve sağlam zeminler üzerinde kurmalı, 2.    Alüvyal dolgulu, gevşek yapılı zeminlere yerleşilmemeli 3.    Depremi önceden haber verebilen yöntemler geliştirilmeli (Japonya bu konuda oldukça önemli ilerlemeler kaydetmiştir), 4.    Binaların yapı malzemesi ve yapı tekniği depreme dayanıklı olmalı, 5.    Halk deprem konusunda eğitilmeli, 6.    Deprem sonrası için sivil kurtarma ekipleri ile araç ve gereçler her an hazır tutulmalı. Hastane ve tıbbi ekipler depreme göre teşkilatlandırılmalıdır.
0 notes