Sevdiğim ve sevmediğim şeyleri paylaşıyorum. Çektiğim fotoğrafları ve onları çekerken neler hissettiğimi... Bu sayfanın bir teması yok, tamamen kişisel günlüğüm olarak kullanıyorum. I post the stuff that I like and don't like. I post pictures that I take and tell you what how I feel about them. This page is not for a certain thing. It's my personal diary . Enjoy being in my head!
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
The Mist
Öylesine başladım, hiç bir yerde tavsiyesini görmeden başladığım ilk dizi olabilir... Güzeldi. Bilindik bir konu. Mükemmel diyemem fakat izlettiriyor orası aşikar. İnsanın en büyük düşmanı kendisi ve kendi korkuları. Bilinmeyene duyduğumuz korku. Stephen King kitapları da olmasa neyi dizi yapacaklar...
3.5/5 diyebilirim. Son bölüme kadar merak ettirdi. Fakat başroldeki insanların bu kadar uyuz, mıymıy ve aptal karakterler olmalarına bir açıklama var mı? derseniz. Maalesef :D İyi seyirler
12 notes
·
View notes
Text
Fink Tank
Fish Tank bu film için harika bir isim olmuş. 2009 yılında çekilen bu film İngiltere’nin dar gelirli kesiminden bir ailenin hikayesini anlatıyor. 15 yaşındaki Mai, annesi ve kız kardeşi ile yaşıyor.
Genel olarak filmi durgun ve slow-burn olarak nitelendirebilirim.
Hayatı ve aile kavramını olduğu gibi gösteren cesur ve dürüst bir film.
Ben Michael Fassbender için açmıştım. Pişman değilim güzeldi.
4 notes
·
View notes
Text
Before Sunset
Dün ilkini izlemiştim, bugün ikincisini; yarın sonunu izlerim umarım. Yarı yarıya beklentilerimi karşıladı. Elbette ilk filmin hissettirdiği yoğun duyguları hissetmedim çünkü belki de kasıtlı olarak verilmiş yabancılaşma hissi çok somuttu. Film çok gerçek geldi ban. Araba sahnesine kadar beni tatmin etmediğini söylemeliyim. Fakat oradan sonrası da çok kısaydı tadı damağımda kaldı, belki de yönetmen bu birbirine doyamayan iki insanı anlamamızı istemiştir.
Tek umudum son filmin hayal kırıklığı olmaması. Bu arada bu filmdeki diyalog çok daha güzeldi bana göre, belki de katılabileceğim daha somut konular olmasından kaynaklıdır. İlk filmin diyalogları oldukça öznel, derin ve filozofikti.
Bu seriyi izlediğim için mutluyum.
Araba sahnesi benim için filmin peak noktasıydı. İtiraflar... 4/5
1 note
·
View note
Text
2000 senesinden önce çıkmış güzel filmleri keşfedip izleme kararı aldım, netflix beni ve algılarımı yıpratıyor.
0 notes
Text
Before Sunrise
Daha dün artık buraya bir şeyler yazmayacağımı düşünüyordum ki... bu film bana insanların görebileceği bir yerlerde söylemek istemeyeceğim şeyler hissettirdi. Tweet atmak vs gibi...
1995 yapımı bu film. Gün doğmadan önce... herkesin hayalidir sanırım bir yabancı ile tanışıp her şeyin mükemmel gittiği bir evrene geçmek. Sebebi bu filmler.
Bir süredir aşkı arıyorum, var mı? bilmiyorum. Sadece bana aşkın, en azından ‘’aşk’’ filminin varlığını yeniden hissettirebilecek bir şeyler görmek istedim. Her zaman yanlış zamanda doğduğumu düşünüyorum. Sanki buraya ait değilim, ruhum 20 yaş daha yaşlı... 2000 senesinde genç olmak isterdim hep ama 1995 senesinde avrupada genç olmak da güzel olabilirmiş.
Jesse ve Celine’ in muhabbetini dinlerken hiç sıkılmadım. Tüm film iki kişinin muhabbet ede ede bir şehri dolaşmasını anlatıyordu ki... bu benim en sevdiğim zaman geçirme şekli zaten.
İki insan başka bir şey tarafından bölünme ihtiyacı duymadan sadece muhabbet ederek vakit geçirebiliyorsa ortada çok özel bir bağ vardır.
Bu öyle bir şey ki ne kadar arasam da bulamıyorum. Neyse ki; bulmuş gibi davranan kimse de aslında bulmuş olmuyor. Bir şeyleri sadece yaşamış olmak için yaşamak istemiyorum, fakat en özel anları beklerken de hayatımın, fırsatların elimden kaçmasını istemiyorum.
Ben onları dinlerken çok keyif aldım ve fark ettim ki uzun zamandır ‘’Ya çok konuştum diye sıkılırsa’’ diye düşünmeden kimse ile konuşamıyorum. Bu bazen beni yoruyor. Ama beklentilerin karşılanmamasından çok daha iyi bir önlem.
Filmin devamını görmek için sabırsızlanıyorum. 6.2.21 gecesi 03.29
#before sunset#before sunrise#before#before midnight#movie review#film yorumu#Film Yorumları#film önerileri#film önerisi#denemeler#hayat hakkında#kendime notlar
2 notes
·
View notes
Text
Bu sene tüm disney pixar filmlerini izlemek hedefim... Evet aptal oyuncak hikayesini bile. Bilmiyorum sevmiyorum o filmleri çok tuhaf
2 notes
·
View notes
Text
Tumblr’ın iyi yanı... artık kimsenin Tumblr kullanmaması. Sadece biraz gezindim anasayfada ve kendimi iyi hissettim. Sadece Alacakaranlık ile ilgili şeyler takip ediyorum komik ve iyi geliyor.
Bir süredir bir instagram hesabı açtım. Artık hayran sayfası mı dersin..? Böyle fotoroman tarzı bi hikaye yazdım au deniyor ona fandom aleminde. 2 ayda 600 takipçim oldu. Bu da güzelmiş yani hiç yapmamıştım. Ben zaten kendim de takip ederdim böyle hesapları böyle bu şekilde ilham aldım da açtım.
Baya güzel insanlar var muhabbet ediyoruz vs. Ama onlarla bile çok derin ilişki kurmaya yöneliyorum sanki gerçekten hayatımdalar gibi. Kimseyi siktir edemiyorum yani. Bence bu biraz kötü. İnsanlara değer vermemek isterdim. Çünkü değer vermek, değer beklemek filan acayip yorucu şeyler.
En yakın arkadaşım son zamanlarda artık hep meşgul ve eskisi kadar çok görüşemiyoruz malum. Bazen aramıza soğukluk girdi sanıyorum ama sanırım bu da bir yanılsama çünkü aslında bişey yok.
Rahatladım yazınca. Bunu yayınlarmıyım bilmem?
Bir süre önce bu filmegitmedenönce ve moviegraf sayfalarını takip ediyorum ya dedim acaba bende mi sayfa açsam... Ama yok yani şu anki bile bi darladı beni bak hissediyorum geliyor.
Kapattım tüm bildirimleri wp dahil... Şu an kimse ile muhattap olasım da yok. Oh be iyi ki özgürüz bu konuda. İnsan kendi ile de baş başa kalmalı; ki bu benim eskiden hiç yapamadığım bir şeydi, bu yüzden kendimle gurur da duyuyorum.
Ama artık lütfen pandemi bitebilir mi? Yalvarırım...
Hayatımı geri istiyorum, hayallerimi ve umutlarımı. Yıl 2021 sevgili var olmayan okuyucum. Belki sen bunu 2030 da okursun. Belki biri okur ya. Filmlerde olur ya hep öyle. Bende bulunsun isterdim. Düşsün bi yerlere vay be yazsınlar altına ‘’10 sene önceki olaylar hahah covid ne ya’’ filan...
neyse bitti burada konuşmam. bye.
0 notes
Text
2021′ den 2020 Güncellemesi
Sevgili bloğum;
2021 senesinin 2. gününden merhaba. Fark ettim ki 2020 de okuduğum çizgi romanları listeme fırsatım olmamış. Son zamanlarda okuduğum çizgi romanları ve puanlamamı listeleyeyim.
En son Trails of Loki’ yi yazmışım ama ınun üzerine çok çizgi roman okudum.
Black Widow 2020 4.5/5
Gizi İstila Serisi 3.5/5
Iron Man 5 Kabus 2/5
Kaptan Amerika’nın Ölümü Serisi 5/5
The New Avengers #10 Güç 2.5/5
The New Avengers #11 Yüce Büyücü Arayışı 4/5
The New Avengers #12 Güç Kaybı 2.5/5
Son of Asgard 2/5 3/5
Ragnarok 4.5/5
Thor Vol.3 5/5
Siege 2/5
Captain America Reborn 3/5
Mesih Savaşı 1-2 4.5/5
Uncanny X-Men Dark Phoenix Saga 5/5
Weapon X First Class 2009 2/5
NYX 2003 3.9/5
X-Men Endangered Species 5/5
X-Force/ Cable : Mesih savaşı 5/5
Emma Frost Orijin 6/5
The New X-Men 3.9/5
Şu an Journey Into Mystery okumaktayım.
02.01.2010
#comics#Marvel Comics#çizgi roman önerileri#çizgi roman yorumu#çizg#çizgi romanlar#marvel çizgi roman#reading list#kendime notlar
0 notes
Text
The Resident (2011) Kiracı
Abi naptın sen mahvettin bemi ya... Bu adamla ilgili tuhaf olan bir şey var başta bizi kendine mükemmel tatlı suratı ile aşık edip sonra en manyak ruh hastası karakterleri oynuyor.
Evet efenim 2011 yapımı bu filmin başrolünde The Walking Dead’in Negan’ı Jeffrey Dean Morgan var. Ben zaten filmi kendisi için açtım gece saat 04.36 beni mahvettin be adam... Hayır bişey değil bende ev sahibimle aynı apartmanda yaşıyorum.
Film bolca 2011 klişesi içeren fakat baya baya güzelce geren bir gerilim filmi. Korku değil hayır. Ama başroller baya filmi taşımış yani bi olmamıştık yok ama sonunu tahmin edemediğimiz eşsiz bir yapım da değil. Cidden iyi performanslardı ama bana sorarsanız. 4,5/5
2 notes
·
View notes
Text
Killing Eve
Bu diziyi bir süredir (1 senedir) bir repliğinden görmüş izlemek istiyordum.
replik şuydu;
Gerçekten ilginç olma potansiyeli olan bir replik. Açıkçası izlemeden önve Villanelle’in (alttaki) Eve’i (üstteki) kaçırıp onun hayatını çalacağını sanmıştım.
Psikolojim bozulur diye bir müddet dayandım... Ama çok güzelmiş yaaa!
Villanelle (Jodie Comer) 12 adlı gizli bir örgüt için çalışan rus asıllı fakat her türlü kimliğie bürünebilen bir suikastçidir. Eve ise Londra merkezli bir operasyon timi ile Vill’ in peşindedir. Zaten Villanelle’in radarında olan Eve, onu araştırması ile Vill’in daha da ilgisini çeker ve ikili arasında birbirlerine karşı bir saplantı gelişir.
Açıkçası bundan da çok rahatsız olacağımı düşünmüştüm fakat iki başrol kadın oyuncu da dram, mizah ve korku temasını işlemeyi çok iyi başarmış.
Jodie Comer gerçekten en sevdiğim oyunculardan birisi oldu bu yapım ile. Kendisi bir sürü ödül de aldı.
Film kara mizah-polisiye türünde. Hem güldürüp hem de sitcom olmayacak harika karakterleri olan bir dizi izlemek isterseniz bu dizi 10 üzerinden 9 puanlık. Mutlaka tavsiye ederim. İyi seyirler.
#killing eve#eve polastri#villanelle#jodie comer#killing eve jodie comer#dizi yorumu#dizi önerisi#dizi listesi#polisiye#komedi dizisi#dizi öneri#Film Yorumları#British Tv Series
4 notes
·
View notes
Text
Sliding Doors 1998
Benim için her zaman Pepper Pots olarak kalacak olan Gwyneth Paltrow’un 1998 yapımı Sliding Doors filmi hayatta yaptığımız seçimlerin bizlere yaşattıkları hakkında güzel bir film.
1998 yapımı olabilir ama çoklu evrenler teorisi her zaman çok popüler olmuş ve olacak bir konu çünkü asla ama asla bir an sonrasını ve hayatın bize yaşatacaklarını bilemeyiz.
Emin olabileceğimiz tek şey ise ‘’Her şey olacağına varır.’’ mottosudur.
Sevgilisinin onu aldattığını öğrenen ve öğrenmeyen 2 versiyonunu izliyoruz karakterin. kolayca anlamamız için de Gwyneth Paltrow’un saçları her 2 dünyada da farklı.
Ben zaten 90s-2000s havasını çok seviyorum. Güzel Londra manzaraları da gördük. Ayrıca aslen Amerikalı olmasına rağmen bence ingiliz aksanında iyi iş çıkartmış. Sevdim bu filmi 3,4/5
#gwyneth paltrow#sliding doors 1998#sliding doors#sliding doors gwyneth paltrow#movie review#Movie Recommendation#movie reaction#Film Yorumları#film önerisi#film önerileri#film yorumu#film listesi
3 notes
·
View notes
Text
Love & Other Drugs
İlk olarak bu kadar güzel baktığı için Jake’i asla affetmeyeceğimi belirtmek istiyorum :( O güzel gözleri ile beni zorla aşka inandırdı.
Bakın ben aşka filan artık güvenimi kaybettim ve bu 2010 yapımı 1996da geçen filmi izlerken inanmak istedim tamam mı. Böyle adamların gerçek olduğuna böyle güzel şeylerin raslantılar ile başlayabileceğine. Bilmiyorum çok tatlı bir filmdi. Gece gece benim gibi aşk tribine girmek isteyen izlesin. Bazen gerçekten beklemekten çok yoruluyorum. Cidden bu kadar zor olmamalıydı.
Ama günün sonunda hepimiz kendi beklentilerimizin esiriyiz arkadaşlar.. Bu tatlı, klişe aşk filmi izlenir mi? İzlenir! İyi seyirler. 4/5
#love and other drugs#jake gyllenhaal#anne hathaway#romantic movies#parkinson movie#sad love movies#movie recommendation#movie list#movie review
2 notes
·
View notes
Text
The Trails of Loki
Hofff, çok iyiydi be...
The Trails of Loki; Loki’nin yolu, Loki’nin bıraktığı iz gibi çevrilebilir. Daha önce de Loki’yi başrole alan bir çizgi roman okumuştum. Nasılsa Loki bana Thor’ dan daha derin geliyor. Daha kompleks bir karakter bence.
Bu hikaye Loki’nin Ragnarok’u yani Asgard’ın kaderi olan yok oluşu nasıl getirdiğini anlatıyor. 4 farklı fasikül bir araya getirilmiş ve gerçekten zengin ve yoğun hikayeler anlatılmış.
Thor serisini okumaya karar verdiğim için çok mutluyum gerçekten. Okumanızı tavsiye ederim. 10/10
#the trails of loki#loki odinson#Thor and Loki#loki laufeyson#god of mischief#comic books#marvel comics#norse odin#norse loki#norse thor
1 note
·
View note
Text
Rastgele Film Önerileri
Silver Lightning Playbook 5/5
#Alive 3,5/5
Thor: Ragnarok (yeniden) 4,5/5
Infinity War :( (yeniden) 5/5
Endgame :( (yeniden) 5/5
La Jalousie 2,5/5
Social Network 5/5
Match Point 3/5
#movie review#Movie Recommendation#movie reaction#film önerileri#film listesi#film recommendation#film yorumu#Film Yorumları#liste#film önerisi#film öner#silver lightning playbook#alive#korean movie alive#thor ragnarok#infinity war#endgame#marvel movies#jelousy#social networking#mark zuckerberg#social network#Match Point#Scarlett Johansson
5 notes
·
View notes
Text
A Star is Born
Öncelikle 1-2 haftadır neredeyse her gün olmasa da gün aşırı film izliyorum ve asla yorum girmiyorum bu yüzden kendimden ve devamlılığımdan özür dilerim :(
Bir sonrakki post onlarla ilgili olacak.
Gelelim asıl meseleye BİR YILDIZ DOĞUYOR.
Ben filmin konusunu popomla okumuşum herhalde Ally’yi taşralı sessiz ve içine kapanık bir karakter Jake’i de onun yaşadığı kasabaya gelen heartbreaker bir şarkıcı sanmıştım. Fakat hikaye bundan çok daha fazlası.
Annemle filmi bitirdiğimizde dedik heh çok iyi oldu gece gece kaşındık dram izledik. Gerçekten insana güzelce dokunan; gerek müzikleri gerek harika performansları ile öne çıkan, zaten bolca adaylığı olan güzel bir yapım.
A star is born hikayesi 4. kez çekiliyor ve bu sefer yönetmen koltuğunda başrolde de oynayan Bradley Cooper var. Kendisinin dün gece de Silver Lightning filmini izledim ve... bu adam bir harika dostum. Biraz araştırdım da; zeki, çalışkan, sevecen her konuda iyi yönde ilerleyen bir sanatçı. Bu filmde de yönetmen koltuğuna oturarak bize güzel bir yüzden çook daha fazlası olduğunu gösterdi.
Lady Gaga ( Stefani Joanne Angelina Germanotta) filmin baş rolü ve starı. Kendisini çocukken korkarak şimdilerde hayranlıkla dinliyorum ara ara fakat bu kadar iyi bir oyuncu olacağını kim bilebilirdi?
Sanırım filmde anlatılan çoğu şeyi kendi kişisel hayatında bolca tecrübe ettiği için karakterle çok iyi bağ kurmuş.
Filmde karakterleri anlıyoruz ve gerçekten herkesin her konuda fikri ve niyeti belli. Şaşırtmaca yok, twist yapmaya çalışmak yok; gerçekten güzel ve dramatik bir hikaye var karşımızda.
Tavsiye ederim. İyi seyirler. 4/5
#Stefani Joanne Angelina Germanotta#lady gaga#a star is born#bradley cooper#rocket raccoon#movie review#Movie Reviews#Movie Recommendation#movie reaction#film yorumu#dram filmleri#film önerisi#film önerileri#film#director bradley cooper#irina shayk#dizi incelemesi#dizi yorumu
0 notes
Photo
15K notes
·
View notes
Photo
this movie is pure beauty
Here’s to the mess we make.
5K notes
·
View notes