sky-whisper

[sky-whisper]

5 dakika konuşamayınca özlediğin insanı, artık dünya başına da yıkılsa arayamayacağını fark ettiğin o gece

[sky-whisper]

İnsan tadımız kaçmasın diye bir şeylere tahammül ederken, iyi niyetinden destek olurken, sırf kaybetme korkusuyla aslında ne hissettiğini görmezden gelirken, sadece kendine haksızlık ettiğini ve verdiği hiçbir çabanın karşılığının olmadığını tokat gibi bir hisle fark ediyor.

[sky-whisper]

[sky-whisper]

kapı eşiğinde bulduğu yaralı kuşa bile merhamet gösteren sen değil miydin, bunca yara bere içindeki bana, ne bu acımasızlığın?

[sky-whisper]

[sky-whisper]

Sen benim o kadar güçlü durduğuma bakma, bazı şeyler hala kaldırım köşesinde ağlatacak kadar canımı yakıyor.

[sky-whisper]

Her şey tamken bile bir eksiklik var gibi.

[sky-whisper]

Müsaitsen şayet,

Seninle biraz kavuşmaya ihtiyacım var.

[sky-whisper]

kokun uçuşuyor geçtiğim sokakta

işte o aynı his;

nefes kadar yakın

mağlup bir kalp kadar uzak.

-nevizâde

[sky-whisper]

biz kendimize yapılabilecek en büyük iyiliği yapıp birbirimizi bizden kurtardık

[sky-whisper]

Sen “aklım” ve “kalbim” arasında kaldığım en güzel çaresizliğimsin.

[sky-whisper]

Benim Allah’a çok ihtiyacım var çünkü kendi kalbime elim yetişmiyor

[sky-whisper]

“Birinin yalanını kendi imkanlarımla öğrendikten sonra açıklamalarına önem vermem. Bilmediğim zamanlarda nasıl davrandığını anımsarım. Çünkü yalanı değil o yalanı söylerkenki rahatlığını affedemem asıl.”

[sky-whisper]

‘Yolların kapalıydı, zorlamadım.’

[sky-whisper]

Vazgeçiyorum, yüreğimi dağlaya dağlaya.

[sky-whisper]

Ben her şey bittiğinde yanında olacak olan değil, her şeyi seninle birlikte göğüsleyecek kişiyim, bundan daha güzel bir şey veremem

[sky-whisper]

Beni anlamadın demeyeceğim.Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın. “Anladığın halde canımı yaktın.“  -Frida Kahlo