sessizharfler

[sessizharfler]

İnsan gerçekten yanında olduğunu düşündüğü insanların, aslında yanından bile geçmemiş olduğunu fark edince içerliyor doğrusu

[sessizharfler]

Bu aralar daha sık bakıyorum, geçen giden yıllara.

Yaşadıklarıma bakıyorum, isteyip de yaşayamadıklarıma...

Yanımdakilere bakıyorum,

arama mesafe koyduklarıma...

Doğrularıma bakıyorum, keşke dediğim hatalarıma...

İyi dediklerimi bir yana, yanılgılarımı bir yana bırakıyorum.

Bu dünyanın üzerinde adalet de aramıyorum.

Ama "bunu hak etmedim" dediklerime takılıp kalıyorum bazen.

İnsanın içi de soğuyormuş.

Yeni yeni anlıyorum.

[sessizharfler]

Sen acı ile birlikte dibe çökmeyi seçtiğin için bilmezsin ama insan şu hayatta her şeye, hatta ölüme bile alışıyor. Her türlü kaybın acısını duvara asıp hayata kaldığı yerden devam ediyor.

[sessizharfler]

Siz mutluyken birileri mutlaka ağlar yeryüzünde. Çok insan şikâyet eder kaderinden fakat herkesi memnun etmek imkânsızdır; çünkü herkesin memnun olduğu bir evren düşünülemez. Birilerinin mutluluğu başkalarının mutsuzluğudur oysa

[sessizharfler]

Ne yapalım, hayattan bizim payımıza da bu düştü. Ama hiçbir şey boşuna değil. Yaşanması gerekiyorsa yine yaşarız

[sessizharfler]

Toprak dilsiz

Su yalnız

Ateş bir gözyaşı külü

Göklerin ardına çekildi rüzgar.

İnsan dersen

Ha var, ha yok.

Yaşıyoruz sessizce

[sessizharfler]

Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin

Unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz

Ölü balıklar geçiyor kırışık bir denizin sofrasında

Ve ellerinde fenerleriyle benim arkadaşlarım

Durmadan düşünüyorum

Ne kadar çok öldük yaşamak için.

[sessizharfler]

Bakışında vazgeçilmiş şeyler var.

İçinde yanlış anlaşılmış bir şarkı.

Ne yaptılar sana böyle?

Kırgınsın.

Hemen doluyor gözlerin düşününce.

[sessizharfler]

İnsan üzüntüsünün, acılarının üzerine düşündügü kadar düşünmüyor mu acaba mutlu olduğu anları?

Ya da mutsuzluğun ve mutluluğun zaman akışı aynı değil. O yüzden, mutsuzken akmayan zaman, mutluyken bir çırpıda geçiveriyor.

[sessizharfler]

Dudaklarında titreyen zamanı seviyorum.

Gözlerindeki yaşı seviyorum.

Ağzından gelen her sevinci, her azabı seviyorum.

Bekleyişteki o mucizeyi seviyorum.

Hayalin gerçeğe değdiği yeri seviyorum.

Getirdiğin hevesi, götürdüğün imkânı seviyorum.

Bir sözcüğe sığdırdığın dünyayı seviyorum.

[sessizharfler]

Bırakın eksikliğini, varlığını dahi fark etmediğim insanlar var... Bir yere kadar yürüdüm ve durdum. Ne olacağınızı da biliyorum ne olmayacağınızı da. Yolum yolunuzla, sözüm sözünüzle kesişmez artık.

[sessizharfler]

Neden aklıma geliyor istasyon büfesindeki duruşun

Hava soğudu -kasımın son günleri-

Kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğum.

[sessizharfler]

En uzun ömür ile en kısa ömür arasında pek bir fark olmadığını, sizi çevreleyen sonsuzluğu düşündüğünüzde anlayacaksınız

[sessizharfler]

Duvarda yerinden indirilmiş bir tablonun izi. Çivi çiviyi söker dediler bütün hayatımızı söktüler. Sağır edici suskunluklardan sonra ucuz düşlerin ağır bedeli. Uzaktan uzağa ve içimde bir yerde seni işitiyorum. Birlikte ne kadar yapayalnızız.

[sessizharfler]

Yaşamım boyunca birçok yanılgıya düştüm. Bana çok acı çektiren yanlış işler yaptım. Hiçbirinden pişman değilim; çünkü yapılması gereken yanlışlardı bunlar. O yanlışları ancak yaptıktan sonra onlardan kurtulabilirdim.

[sessizharfler]

Kimse kendisinden daha iyi bir ayna olamaz kendisine belki senin aynan kendine kırıktır Yüzüne bakmasını bilen, sakladıklarını okumasını da bilir.

[sessizharfler]

Bazen dünyayı içime sığdıracak kadar genişliyor yüreğim

Bazen kendi çırpıntılarına bile dar geliyor

Bazen küçük bir gülücük bile yetiyor içimi ısıtmaya

Bazen dağlara yükselen kahkahalar bile yetmiyor yüzümü güldürmeye

Bazen inanılmaz derecede uçarı

Bazen iflâh olmaz bir biçimde kanadı kırık oluyorum.