sedakinci

[sedakinci]

hunharca başkalarını boklayıp alt mesajında sürekli kendini öven üstten bir yerden birilerini ezikleyerek bir şey olduğunu sanan insandan daha çiğ ne var bilmiyorum

[sedakinci]

içten gidenle elden gelen arasındaki kapanmayan mesafelere dargınım

[sedakinci]

Pasif olmaya alışkın olanlara, hakkını savunuyor olman saldırı gibi gelir.

[sedakinci]

Umarım 30. yaşım denize açılan bahçe kapısı gibi hissettirir.

[sedakinci]

bazı küçücük hareketler kalbimizde bir insana kocaman bir yer açmamıza neden olabiliyor.

[sedakinci]

bazen ben de kimin baktığını görmeyecek kadar kendi kafamı yaşıyor, böyle şarkı söyleye söyleye yürüyorum. dünya umrumda olmuyor o anlarda. mükemmel bir kafa.

[sedakinci]

ne kadar hissederek yazılmış bu şarkı. mahvetti beni.

[sedakinci]

“Aşırı ölçüde tekrarlanan kelimeler bitkin düşer ve ölürler."

- Emil Cioran, Çürümenin Kitabı

[sedakinci]

aşkım da değişebilir, gerçeklerim de

pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı

yan gelmişim diz boyu sulara

hepinize iyi niyetle gülümsüyorum

hiçbirinizle döğüşemem

siz ne derseniz deyiniz

benim bir gizli bildiğim var

[sedakinci]

yeşili görmenin, kuş cıvıltılarının, ıslak saçla gezmenin, hafif bir müzik dinlerken yüzüme çarpan rüzgarı hissetmenin, tenimi ısıtan güneşin, gün batımında dalga sesleri duymanın, lezzetli zeytinyağlılar ile donatılmış akşam yemeklerinin, basit, yavaş günlerin köpeğiyim.

[sedakinci]

kendinden çok veren çok öfkelenir.

[sedakinci]

İnsan büyüdükçe - kusura bakma - giderek kendine benziyor.

[sedakinci]

“seni seven insanların olması bir şeydir.

Ama bir yük olduğunda da seni sevmeye devam eden, işler karıştığında da seni sevmeye devam eden, hatalı olduğunda da seni sevmeye devam eden insanlar, işte onlar senin insanlarındır.

gerçekten sevilmek, seni sevmenin zor olduğu zamanlarda bile sevilmektir.”

[sedakinci]

Aklıma seninle en küçük bir benzerliği bulunan hiç kimse gelmiyor. Sen bana bir tek kendini çağrıştırıyorsun.