Sevdiğin insanın sorunlarını çözememek ve onu olduğu kötü durumlardan çekip alamamak çok ağır. Ellerin var ama yetmiyor. Bi uzanıp tutup da geçti diyemiyorsun. Bazı şeyler sevgiyi bile aşıyor,sadece izlemek zorundasın öyle kıpırdamadan ses etmeden.
Kadere iman, insan için, en büyük huzur kaynağıdır. Mümin olan insan, gerek kendi nefsinde gerek dış âlemde gördüğü bütün tanzim ve takdirlerin nice hikmetlerle dolup taştığını ve hepsinin de rahmeti netice verdiğini düşünür. “Kaderin her şeyi güzeldir.” diyerek, başına gelen her türlü hâdisenin altında rahmet ve hikmeti arar. Dünya ve âhiret saadeti için gerekli her teşebbüsü yapar ve sonunda Allah’ın rahmet ve keremine itimat eder, huzur bulur! Kaybettiğine gam çekmez. Geçmişte kaçırdığı fırsatlara "ah!" etmez. "Şöyle olsaydı böyle olmazdı!" yahut, "Böyle olmasaydı şöyle olurdu!" gibi lâfların ruha sıkıntı vermekten öte bir fayda sağlamadığını bilir. Mazinin yükünü sırtından atar. Allah’a güvenerek istikbale doğru yol almaya koyulur, huzur bulur! Allah’ın kendisine lütfettiği nimetlerle, servetlerle, kabiliyetlerle övünmez, gururlanmaz. Her hayrı ondan bilir, huzur bulur!
Al-i İmran Suresi'nin 99. Ayetinde Rabbim şöyle buyuruyor.
﷽
EY HABİBİM ! DE Kİ; EY KİTAP EHLİ,
sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye iman edenleri Allah yolundan -onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek- çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir."
Bir sonraki 100. Ayet de ise
﷽
EY İMAN EDENLER !
Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir zümreye uyarsanız, imanınızdan sonra sizi çevirirler de kâfir yaparlar.
Burada dikkat çekmemiz gereken husus ise Rabbim kâfirlere Peygamberimizin ağzı ile hitap ederken İman edenlere kendi lafzı ile hitap ediyor. Şimdi şunu soralım;
Karşılığını beklemeden yaptığın, ibadet ibadettir. Kurtuluşa ermek için yapılan ibadette yoktur samimiyet. Kurtuluşa ereceğinden emin olarak yaptığındır İbadet.
Allah'ın gördüğünü unutmadan bir çemberin içinde tıkılıp kalmak değildir yaşamak...
RB yapsam mı diye düşündüren ama yapmayı ağır bastırabilen, güncel toplumsal yapının ihtiyacı olan hoş bir yazı. 😄
Allah razı olsun. 😊
Sayılı gün çabuk geçermis diye teselli cümlemiz var,Rahmana kavuşmak mi dersiniz ölüm?
Kaçimiz Mevlana gibi dugunum diyebilecek ölümüne?
Kaçimiz sahiden kaçıyoruz haramlardan?
Burda laf kalabalığı yapmakla değil ,hal ile yaşanır islam.
Kacimiz yaşıyoruz?
RB yapmak,vayyy çok güzel yazmış, ne güzel ayet deyip geçiyor muyuz yoksa yaşıyor muyuz?
Allah soracak ya,bu geçen vakitleri de işlediğimiz günahları da.
Peygamberin sifatlarindan bahsettiği ayette onları tekrar tekrar mujdeleyici ve uyarıcı olacak gönderdik buyuruyor.
Subhanallah!
Yani uyarmaktan önce mujdeliyor.Hemde tekrar tekrar!
Allah sizi rahmetine çağırıyor.
Her şey bi tövbeye bakıyor.
Bugün tek bi vakit bile namaz kilmazken yarın içten bi besmeleyle tek bi vaktin kaçmasına bile dayanamayacak hale gelirsin.
Her şey bi besmeleyle başlar.
Nefis falan bahane,Allah bizimle beraber ve kazanan biz olacağız 🌼
Ey beni bu dünyada Halifesi kılan Rabbim... İçinde bulunduramıyorsam seni kalbimin, ya durdur bu kalbi; huzurunda cefanı çekip ıslahına ereyim ya da saptırma yolundan; sefan ile geçtiğim yerde güller dökeyim.
A bardağının adı Hüzün bardağı, B bardağının adıda Mutluluk. Ve sahip olduğun 1 bardak su var. Şimdi B bardağını ne kadar doldurursan A bardağı o kadar boş kalacak ve B bardağı ne kadar dolu kalırsa içinde su döngüsü olmadığından o su orda yosun tutacak. Ama suyu A bardağına doldurup o bardağın hazzını yaşadıkça B bardağı daha anlam yüklü olacak. A bardağı su ile doluyken B bardağını başka şeylerle doldurursan A bardağındaki su öyle kalacak. O bu kez orda yosun tutacak, orda yosun bağlayacak onun da tadı kalmayacak ve B bardağına her ne koyduysan aktaracak bardağın olmayacak.