sabahattin-efendi
hezarpare
8 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
sabahattin-efendi · 1 month ago
Text
Senin gönlün daima meshur ve musahhardır, mazursun.
Sen gamın ne olduğunu asla bilmedin, mazursun.
Ben sensiz bin gece kan yuttum, Sen bir gece sensiz kalmadın, mazursun."
0 notes
sabahattin-efendi · 2 months ago
Text
Tumblr media
1 note · View note
sabahattin-efendi · 2 months ago
Text
Kendi kitabıma girdim saklandım
Kelime kelime buldular beni
Denizin dibinde ot oldum bittim
Balığın karnından yoldular beni
0 notes
sabahattin-efendi · 2 months ago
Text
Şu dünyayı, teslim olmuş bir yürek ve minnetsiz iki çift göz ile temaşa etmek dilerim. Telaşsız ve mesrur.
0 notes
sabahattin-efendi · 2 months ago
Text
Henüz bilmediğim bir vuslatın kederi gönlümün duvarlarını çürütüyor
0 notes
sabahattin-efendi · 2 months ago
Text
Hayatlarımız başkalarının müdahalelerine çok açık. Bu yüzden de kendi hayatımızı kendimizce yaşayamıyoruz. Vurgulamak istediğim özgürlük, sınırsız bir yaşam, dürtülerin peşine koşmak değil. Ama hesabını vereceğimiz bu hayatın faturası da başkaları eliyle kesilmesin bir zahmet.Hiç tanımadığım siyasiler hayatımın üzerinde tepinebiliyorlar mesela. Bu kadar müdahaleye açık olmamalıydı hayatımız veya sistem bu olmamalıydı. Sigara içmediğimiz halde, hiç tanımadığımız bir adam yolda sigara dumanını yüzümüze üfürebiliyor mesela. Müdahaleye açık hayatlar...Hayatımız başkalarının hayatlarıyla öyle iç içe girmiş ki müdahalesiz hayat kalmadı gibi. Sadece ülkemizde değil, dünyada olan olayların faturasını evde otururken biz ödüyoruz. Ahirette ise hesabı dünyayla değil, tek başımıza vereceğiz. Ne yapıp etmeli, müdahaleyi azaltmalı.Gündeme gömülmeden, kendi çevremizi tesis ederek, ihtiyaçları azaltarak, konforumuzdan taviz vererek, görüşülecek insan sayısını filtreleyerek, hareket hızımızı düşürerek müdahale oranlarını azaltabiliriz. Sıfırlamak mümkün değil ama azaltabiliriz. Buna da değer!
0 notes
sabahattin-efendi · 2 months ago
Text
Yalan yok bazen erken göçmek istiyorum dünyadan ama anlamlı bir son nefesle. yaşamım birilerine dokundu mu bilmiyorum ama ölümüm işe yarasın. her şey şerefli bir ölüm ve merhameti celb eden bir haşr için. ve bu yüzden sağlığa dikkat etmek, hayatı anlamlı kılmak için çabalamak gerek. nasıl yaşanırsa öyle ölünüyor çoğunlukla.motivasyonun sürdürülebilir bir şey olmadığı aşikâr. musibette olduğu kadar ibadette de sabır denmiş çünkü meşakkatli bir yanı var. motivasyon beklenirse boşa ömür geçer, disiplin şart. bazen eğer gerçekten yorulduysam bırakmakla yorulsam bile devam etmek arasında kalıyorum.kendimi yeterince tanıyamadığımdan mı? emin değilim. gerçekten yorulma eşiğini de zaten kavrayamıyorum.Bir şeyleri düzene sokmak istiyorsak mücadeleyi kendimize karşı yapmamız gerek, buna âmenna. lisede, fanatik dönemlerimde, "hakeme rağmen kazanmak" derdim buna, küme düşmeye oynarken sınava hazırlanmak zordu doğrusu. aidiyetin garip bir güzelliği var. kaybetsen bile muhafaza etmeye çalıştığın, kâr etmesen de desteklediğin, kaybederken bile sevinebildiğin güzel bir yan. itidal ve içerik ehemmiyetli.Ne bileyim. bu ara fazla kararsızım. çok yoğun geçen günlerde buraya bile çok uğramıyorum, ki bu güzel bir şey. yoğunluk da işe yaradığımı hissetmek de hoşuma gidiyor. yoldayım, adım atıyorum; ama büyük ama küçük. kendimle mücadelemi barışık sürdürmeye çalışır bir hâlim var. her şeye savaş açamam, yeterli teçhizatım da yok askerim de. buna gerek de yok esasında.Başkaları üzerinden kendimi tanımlamaya çalıştığım dönemlerim oldu. evet evet, oldu. yakın arkadaşım kahve seviyor diye kahve içtiğim bir dönem var mesela hayatımda. mmhh, ben kahve sevmem. sallama olan şeyi hiç sevmem. kabullenilme gereksinimi mi peki? hayır. aidiyet bile değil, sadece kendini tanıma çabası. O dönemin normali oydu, oldu. ama hâlâ devam ediyorsa, işte o sıkıntı. kontrollü olarak kabul,ama bilinçsiz bir tavır hüsran. o hüsranı bazen yaşıyorum.bazen yetişmek için geç kaldığımı hissettiğim yerlerin, başkalarının geciktiği yerler olduğunu düşünüyorum, benim değil. olmak istediğim yeri bulabilsem yine geç kalmışlık hissederim ama benim gecikmem olur, başkasının değil. başkalarının yetenekleri, hayat yolculukları ve sahneleri üzerinden kendini değerlendirmek çok yoran, zaman kaybettiren ve işlevsiz bir şey değil mi sahiden?birçok konuda kendini geliştirmeye çalışan biriyim aslında. ama eksik ama fazla, bir şekilde çabalıyorum. ilgim olan alanlar var, zihnimin istediği, ihtiyaç duyduğu şeyler var ve belli bir idrak yöntemi var. farklı olmanın hiyerarşik bir sıralama için tek başına yeterli olmadığını çok iyi biliyorum. kocaman bir konferans düzenlemiş ekip değil, sahneye çıkıp sunum yapan kişi görülür, alkışlanır, bilinir fakat bu arka ekipten hiyerarşik olarak üstünlük vermez ona.Bu aralar aklıma gelen sıralamayı hikâyemsi üslupla anlatmak hoşuma gidiyor. burada kalmasa bile bende kalıyor. görülmek, bilinmek değil onları var kılan. ben yazdım ve ben okuyabiliyorum. kimse görmse bile ormanın derinliklerinde müthiş bir gürültüyle devrilen ağaç da var ve gerçekten devrildi.İnsan elbet başka bir insanın hayat öyküsüne şahit olmasını, görülmeyi istiyor. bu aidiyetlik ihtiyacıyla beraber tabi bir şey. fakat olmaması yok etmez kimseyi. yok hissettiren bir yanı var tabii..öyle işte ahâli. üç beş atıf var bir şeylere bu yazıda. Orhan Veli'nin sevdiği muteber kişinin adını bulma işini edebiyat tarihçilerine bırakması gibi bırakıyorum, ama boşluğa. okuyana özel teşekkür yok bu sefer. zira ben yazdım bu yazıyı, okunması elzem bir yazı da değil. benim için, bana kadar.Hikâyeden de olsa bir günlük söylüyorum bazı şeyleri. fazla hırpalanmadan kapatalım bu defteri.
1 note · View note
sabahattin-efendi · 2 months ago
Text
Sahibi olmadığım şeyleri kaybetme korkusuyla doluyorum bazen. Bünyeme yabancı bir his aslında; sahiplik de kaybetme korkusu da. yoklukla olan mücadelem 2023'teki kadar çalmıyor kapımı. aslına bakarsanız kapımı çalan bir şey de yok gibi. bu da buruk bir tebessüm konduruyor dudaklarıma. vicdanımı rahatsız eden şeyler var, bu yüzden hâlâ silinmek istiyorum her yerden. yokluk kazansa ve yok olsam zihinlerden.Yapay ışık sevmiyor olmama rağmen odamda çeşit çeşit ışık olduğunu fark ettim geçen. her güçte ışık var adeta. bu da ışık ihtiyacım olduğunda gerektiği miktarda yakabilmem için aslında ama bazen garip gelmiyor değil.Genetik olarak yatkınlığım olan bir hastalığın konusu açıldı. 18 yıldır belirtilerini gözardı etmişim. gözardı etmediğim şeyler çok geldiyse demek.
1 note · View note