Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Yaldızlı Pencere
- Haydi başlayalım final provasına.
- Ama henüz oyunun bir finali yok.
- O kısmı sonra da halledebiliriz. Bugün hislerin provasını yapacağız.
- Ne hissetmem gerekiyor?
- Karamsarlık, mutsuzluk, acı, hayal kırıklığı, yalnızlık, rahatlama, özgürlük falan filan...
- Bu kadar duyguyu yüzümde taşıyamamki!
- Dert değil, sende avuçlarında taşırsın yüzüne sığmayanları.
- O zaman seyirci nasıl görecek? Seyirci hep yüzüme bakacaktır.
- Bu oyunun başrolü zaten ellere bakan seyirciler.
- Peki ya yan rollerdeki seyirciler ne olacak?
- Oyunun mesajını kaçıracaklar. Merak etme onlar için çok da birşey farketmeyecek.
- Peki neden sadece ellere bakan seyircilere yönelik bir oyun oynuyoruz o zaman?
- Çünkü ellere bakan seyirci kıymetlidir yüze bakanlardan.
- O zaman salonun girişine "Yüze bakan seyirci izlemesin" diye tabela asalım?
- Neden böyle birşey yapalım? Belki yüzlere bakan seyircilerde görür ellerinde olanları.
- Onca oyun varken neden bu oyun? Bir sürü seçeneğimiz var; Bir Yaz Gecesi Rüyası, Cimri, Romeo & Juliet, Hamlet, Batı Yakası Hikayesi...
- Bu oyunun yazarını kimse bilmiyor. Söylendiğine göre bir dervişmiş. 102 yaşında yazmış bu oyunu. Ne oyun ama değil mi!
- Evet oyun çok güzel. Ama imgeleri biraz karmaşık geliyor bana. Tam çözemiyorum ne anlatmak istediğini.
- Kutsal aşkı anlatıyor bu oyun. Hiçbir yerde bulunamamış olan, yüce olan sevgiyi. Hani şu herkesin arayıp durduğu... Victor ve Luna'nın yumuşak, sıcacık ilişkisi içimi titretirken, Lord Danheart'ın zalimliği ve otoriterliği damarlarımdaki öfkeyi kabartıyor! Bir yandan Lucius'un soğukkanlı cinayetleri ve Paperon'un karmakarışık kehanetleri beni allak bullak ediyor. Aşkı yüzlerde arayanlara gerçek aşkı anlatıyor. Yüz kolaylıkla gizlenebilir, ama avuçlarında olan ne varsa gerçektir çünkü eller kalbi yansıtır. Kalbinde tuttuğunu avcunda taşırsın oradan oraya... Kutsal aşkın doruk noktalarına çıkarıyor bu oyun bizi!
- Tanıdığım bir matmazel bir zamanlar bir manastıra bir dileğini terketmişti; "Kutsal aşkı öğrenmek ve paylaşarak öğretmek istiyorum."
- Bu zeki matmazel oyunu mutlaka seyretmeli! Mest olacağından eminim. Sahi nerede o?
- Çok uzaklarda mösyö. Oyuna yetişebileceğini sanmıyorum. Ama oyunun her kelimesinde izleri olduğundan emin olabilirsiniz.
- Çok yazık... Neyse oyunun finalini bulana dek sahne açılışıyla yetinmemiz gerekecek. Haydi sahneden çekil genç dostum! Bende artık oyunun açılışını yapayım!
Sahne boşalır. Perdeler kapanır.
Birkaç dakika sonra açılış anonsu duyulur ve perdeler açılır.
Sahneye bir adam girer.
- Baylar Bayanlar! Haybeden Tiyatromuzun Var olmayan Salonuna Hoşgeldiniz! Bu gece sizlere hiçbir yerde sahnelenmeyen çok ender bir oyun sergileyeceğiz. Siz de bizimle beraber kutsal aşkı arayacaksınız bu gece. İşte size 'Yaldızlı Pencere'!!!
4 notes
·
View notes
Text
Thisbe ile Pyramus
Babil ülkesinin en güzel kızı Thisbe ve en yakışıklı erkeği Pyramustur. Evlerini sadece bir duvar ayıracak kadar birbirlerine yakındılar. Çocuklukları birlikte geçmiş ve zamanla aralarındaki bağ aşka dönüşmüştür fakat aileleri bu ilişkiye hiç bir zaman izin vermemiştir. Bir akşam Pyramus’un yaptığı plan ile kaçmaya karar verirler. Bir dut ağacının altında buluşmaya karar verirler, ertesi gece Thisbe sessizce evden ayrılarak dut ağacının altına gider ve beklemeye başlar, Pyramus bir türlü gelmez, tam o sırada bir aslanın yaklaşmakta olduğunu görür ve kaçarak bir mağaraya saklanır. Kaçarken üzerinden şalını düşürmüş ve aslan da onun üzerinden geçerken kan bulaştırmıştır. Bir süre sonra gelen Pyramus sevgilisini aslanın yediğini düşünerek elindeki kılıcını kendisine saplar ve göğsünden fışkıran kanlar dut ağacına yayılır ve olduğu yere yığılır kalır. Mağaradan çıkıp ağacın altına gelen Thisbe, sevdiği adamı kanlar içinde görünce kılıcı alarak göğsüne batırır ve orada can verir. Bütün bu yaşananlara şahit olan tanrılar, Pyramus’un kanını dut meyvesine, Thisbe’nin gözyaşlarını da dut ağacının yapraklarına verirler.
Şöyle de ilginç bir olay var ki; kara dut lekesini sadece dutun yaprağı ile silerek çıkartabilirsiniz.
52 notes
·
View notes
Photo
420 notes
·
View notes
Text
Kedi ve kasımpatı kokuyor bütün sokaklar, dilinin dönmediği duaları sayıklıyor.
123 notes
·
View notes
Text
"Bir balerin geçmişin içinde dans gösterisine başladı."
365 notes
·
View notes
Text
Bir şeyler yiter, başka şeyler bulunur. Satırların arasına gizlenmiş, arada kalmış, limanını şaşırmış her şiir yeniden bulunur.
598 notes
·
View notes
Text
Eğer içeride ışık yoksa hiçbir işe yaramaz karanlık duvarları gökyüzü yapmak.
176 notes
·
View notes
Text
Ruhumda beslediklerimi çiçek bahçesi diye vaad edemem. Yeşermedim, soldum ben.
234 notes
·
View notes
Text
"İyi insan yoktur Loriana, henüz sana kötülük etmemiş milyonlarca insan vardır sadece."
| Nursen Yıldırım
1K notes
·
View notes
Photo
Ava Gardner in The Killers (1946) dir. Robert Siodmak
11K notes
·
View notes
Photo
829 notes
·
View notes
Text
Eğer bir gün yeterince mutlu bir aşk yaşayamazsam, bunun tek sorumlusu sensin Jane Austen! Göğsümde yeşerttiğin umutlar için binlerce teşekkür!
9 notes
·
View notes