Photo
10K notes
·
View notes
Text
4K notes
·
View notes
Text
91 notes
·
View notes
Text
339 notes
·
View notes
Photo
46 notes
·
View notes
Text
12K notes
·
View notes
Text
8K notes
·
View notes
Text
Kocamla ilişkimizi cinci hoca düzeltti
Merhaba, ben 26 yaşında evli ve İstanbul’da yaşayan oldukça güzel bir bayanım. Eşimi çok seviyorum ve resmen biri birimize tapıyoruz. Eşim çok anlayışlı, iyi niyetli ve dürüst bir insan. Ben aynen eşim gibi modern ve dürüst bir insanım ancak iyi niyetimden dolayı zaman zaman çok saf olabiliyorum. Eşim hep kızar ancak, ben batıl inançlara çok bağlı büyüdüğüm için o tarz düşüncelere çok inanırım. Eşim iş adamı olduğu için kazancı çok iyi o nedenle benim çalışmamamı daha uygun görüyor. Çalışmadığım için zamanımı ev işleri haricinde en çok spor yaparak, kendime özel bakım (kuaför, cilt bakımı, manikür pedikür gibi) yaparak ve alış veriş yaparak geçiriyorum. Güzel ve bakımlı görünmek bana çok haz veriyor, bunu özelikle kocam için yapmayı çok seviyorum. Benim sevdiğim kadar kocamda çok seviyor ve bu yaşam tarzımdan oldukça memnun.
Evliliğimizin ikinci yılını doldurmuş bulunuyoruz ve seks hayatımız çok iyi gidiyordu. Yani, kocam fiziksel görüntümden çok heyecanlandığını ve bir mankenin sahip olacağı özeliklerinin daha fazlasına sahip olduğumu düşünüyor. Açıkçası, zayıf ve minyon tipliyim, vücut ölçülerim oldukça seksi ve orantılı. Kocam ela gözlerimi, ufak şirin burnumu ve dolgun dudaklarıma hayrandır. Onun için seksi giyinmeyi ve onu heyecanlandırmayı çok seviyorum, heyecanlandığı zaman yatakta çok vahşi oluyor ve bu da beni çok heyecanlandırıyor. Sevişmelerimizde dili açılır ve göğüslerimin ne kadar diri ve uçları sivri olduklarını, kalçalarımın ne kadar dolgun, yuvarlak ve sert olduğunu ve bacaklarımın ince fakat bir kâinat güzelinden daha seksi olduklarını söyler. Yine sevişme sırasında ayak bileklerimin inceliği ve ufak bakımlı ayaklarımın büyüleyici olduğunu açıklar ve onu en çok çıldırtan şeyinde içime girerken hissettiği o sımsıkı dar fakat oldukça ıslak ve akıl almaz biçimde haz verici vajinam olduğunu söyler.
Ancak, bu günlerde eski performansını göremiyorum ve kendimde bir sorun olup olmadığı düşünüyorum. Kendisi böyle bir şey kesinlikle olmadığını ve zaman zaman yoğun çalışmalarından dolayı un düştüğünü ve akşam eve geldiği zaman enerjisinin kalmadığını söylüyor. Ben yinede, sorunu nedense hep kendimde arıyordum ve bunun neden olduğunu anlamaya çalışıyordum. Böyle bir konuyu yakın bir arkadaşla paylaşmaktan çekiniyordum, bu konuda biraz tutucu büyütüldüm. Seks yaşantımı bu güne kadar sadece kocamla yaşamıştım ve bu konuda çok bilgim veya tecrübem yoktu. Fakat böyle olmasından da çok rahatsız oluyordum ve mutlaka birisinin önerisine veya yardımına ihtiyacım vardı. Yani, ben kocamı ilk günkü gibi heyecanlandırmak ve beni eskisi gibi çok beğenmesini istiyordum. Kocam, düşüncelerimde çok yanıldığımı ve tek sebebi çok yorulmasına bağlıyordu. Bu durumun düzeleceğini söylüyordu fakat sabırsız ve tez canlı ruhumdan dolayı bunu bir an evvel düzelmesini istiyordum.
Söylediğim gibi, böyle bir konuyu ailemle veya yakın bir dostumla paylaşmayı çok zor buluyordum o nedenle yapabileceğim en kolay şey bu konuyu inteten araştırmaktı. Araştırma sırasında ilginç bir siteye rastlamıştım. İçerisindeki yazıya göre, erkekler karılarını çok sevdikleri ve çok beğendikleri halde cinsel performanstan bir sebepten dolayı düştüğünü açıklıyordu. Bu sebepte birilerinin büyü yapmış olabileceğini ve ilişkiyi zedeleyen cinlerin olabileceğini açıklıyordu. Ben bunu okur okumaz içime bir korku girdi ve gerçeklik payının çok büyük olabileceğine inandım. Bahsettiğim gibi, bu tarz batıl inançlara çok inanıyordum fakat benim inandığım kadar kocamda bir o kadar nefret ediyordu, o yüzden bu büyük olasılığı ona açıklayamazdım. Paniklemiştim ve ne yapacağımı bilmiyordum. Sitenin bir köşesinde bu konuda uzman olan ve İstanbul’da ikamet eden bir cinci hocanın olduğunu yazıyordu. Ben bu panik halimle hiç düşünmeden sitede verilen telefon numarasını arayarak bir çözüm ümidiyle sabırsızlıkla telefonu birisinin açmasını bekledim.
Telefonun öbür ucundan bir “Alo” sesi geldi ve heyecanımdan bir iki saniye duraksayarak “Alo, merhaba” diye yanıt verdim. Karşıdaki ses, “nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordu, bende “ben cinci hocayı arıyorum, çok önemli bir durum var ve onunla mutlaka görüşmem lazım” diye yanıtladım. Yine karşıdaki ses, “Sana yardımcı olabilecek hoca benim, derdini söyle kızım” diye cevap verdi. Ben sabırsızlıkla ve safça karşıdaki hocaya derdimi anlatım ve onunun önerisine ihtiyacım olduğunu söyledim. Hoca öncelikle bana sorması gereken sorular olduğunu ve bu soruların çok önemli olduğunu ve çok dürüst bir şekilde yanıtlamam gerektiğini söyledi. Ben tüm samimiyetimle eksiksiz olarak seve seve cevaplayacağıma söz verdim.
“Evet kızım, öncelikle kaç yaşındasın, kaç yıllık evlisin ve ne işle uğraşıyorsun?”
“26 yaşındayım, 2 yıldır evliyim ve ev hanımıyım”
“Güzel, yani bu sorunu çözmek için boş zamanın bulunuyor. Şimdi söyle bakayım, bu güne kadar kaç kişiyle birlikte oldun ve kocanla sevişirken kaç kez boşalıyorsunuz ve ne kadar sürüyor?”
“Hocam, bu güne kadar tabi ki sadece kocam oldu, yani evlendikten sonra bakireyetimi o aldı. Bazen iki günde bir, bazen de haftada bir veya iki kere sevişiriz ve sadece bir kere boşalıyoruz, yaklaşık ta 10 15 dakika sürüyor”.
“Nasıl yani kızım, kocan sana sadece bir posta mı atıyor?”
“Posta ne demek hocam? Fakat evet sadece bir kere yapıyoruz her seferinde.”
“Hmm, ilginç ve de çok az. Peki, senin sıkıntın, bazen kocanın aleti sertleşmiyor diyorsun, değimli?”
“Evet hocam, bazen kalkmıyor ve beni artık beğenmediğini düşünüyorum”
“Peki kızım, vücut ölçülerini anlat bana, daha doğrusu bana vücudunun tüm ayrıntılarını anlat”
“Nasıl yani hocam, neyini anlatayım?”
“Soru sorma! Sadece sorularımı cevapla, göğüslerin nasıl, bacakların nasıl, kıçın nasıl, her şeyi anlat!”
“Anlatacağım hocam, kızma lütfen, yeter ki yardımcı olunuz, tüm sorularına cevap vereceğim. Boyum 1.70 kilom 52kg. Göğüslerim orta boy, fakat gayet sert ve diriler, kalçalarım dışa doğru çıkık ve yuvarlak, fakat hiç selüloittim veya fazladan bir gramım yok Allaha şükür. Bacaklarım ince fakat uzun ve biçimli, göbeğim düz ve belim kavisli. Yeterlimi hocam?”
“Göğüs uçların ne renk? Ayak ölçün kaç, Amında kıl var mı? Götünden hiç yaptın mı? Ağzına alıyor musun? Ten rengin nedir? Başka bir adamla sevişmeyi hiç düşündün mü? Cevap ver bakayım!”
“Hocam, göğüs uçlarım pembe, ayak ölçüm 37, vajinamda kısa kesilmiş az tüy var, arka deliğimden hiç yapmadım, ağzıma almadım, açık tenliyim ve kesinlikle başka bir adamla sevişmeyi hiç düşünmedim ve düşünmemde.” Telefondaki hoca çok tuhaf sorular sormuştu fakat sanırım konu eşimle aramızdaki cinsel ilişki olduğu için bu sorular normaldi ve de gerekiyordu. Hoca verdiğim samimi cevaplar için teşekkür etmişti ve tespit edebildiği kadarıyla çok ciddi bir sorunum olduğunu ve bu sorunu çözebilmesi için onunla yüze yüze görüşmem gerektiğini söyledi. Sorunun ciddiyetini bildiğim için ve eğer gerçekten bir cin olayı varsaydı, mutlaka bu hocayla görüşmem gerektiğine inanıyordum.
Hoca bana gelmem için adres, gün ve saat verdi ve gelirken mutlaka vücudumda hiç tüy olmamasını önemle vurguladı. Gelirken yıkanıp iyice temizlenmemi ve gideceğimi kimsenin bilmemesi gerektiğini aksi takdirde büyüyü çözemeyeceğini söyledi. Hocanın talimatlarına aynen uyarak görüşeceğimiz günün erken saatlerinde gidip vajinam dâhil tüm gerekli bölgelerime ağda yaptırdım, her yerim pırıl pırıl olmuştu. Sonra eve geri dönerek güzel bir banyo yaptım ve hazırlanmaya başladım. Ne giyeceğime karar veremiyordum fakat hocanın karşısına düzgün bir şekilde çıkmak istiyordum. İlk önce iç çamaşır çekmecemden eşimin en sevdiği kırmızı ince dantel işlemeli ufak tangamı ve eşi olan sutyenimi alıp giydim. Bunu eşim çok sevdiği için ve konuyla ilgili anlamlı olacağını düşünmüştüm, nasılsa kocamdan başkası görmeyeceği için bunu dışarıda giymemde bir sakınca görmüyordum. Hava çok sıcak olduğundan dolayı ince bir elbise giymeyi düşündüm fakat çok fazla açık bir şey olmaması için bol ve uzun beyaz penye bir elbise giydim.
Her zaman yaptığım gibi son bir rötuşla da ayak ve el tırnaklarıma kırmızı oje ve dudaklarıma da kırmızı ruj sürdüm. Bunu hocanın beğenmesi için değil de kendi zevkim için yapmıştım. Kocam ayaklarıma kırmızı oje çok yakıştığını ve çok seksi göründüğünü hep söylüyordu o yüzden hocanın dikkati dağılmaması için beyaz babetlerimi giymiştim. Hocanın istediği saatte verilen adrese taksi ile gittim ve heyecanlı bir şekilde kapıyı çaldım. Kalbim durmak üzereydi çünkü daha önce hiç cinci bir hocaya gitmemiştim ve bu büyüğü kaldıracağına çok inanıyordum. Kapı açıldı ve orta yaşlarda uzun sakalı çarşaflı bir adam kendisini telefonda konuştuğum hoca olarak tanıtarak beni içeri aldı. Dairesi geleneksel halılarla kaplıydı ve kapıda ayakkabılarımı çıkarmamı istedi. Ben ilk önce uzanarak hocanın elini öpüp anlıma koydum, sonra babetlerimi çıkartarak kenara bıraktım ve terlik vermediği için çıplak ayaklarımla içeriye görüşmenin gerçekleşeceği odaya yönlendirildim.
Odanın içerisinde pek eşya yoktu, sadece aynı halılarla kaplıydı ve duvarların dibinde divan vardı. Odanın ortasında karşılıklı iki tane büyük minder vardı ve hoca gidip bir tanesine oturdu ve diğerine oturmam için bana işaret etti. Ben yerdeki mindere oturdum ve uzun bol eteğimle örtülü bacaklarımı çapraz bir şekilde kendime çektim. Bu eteği giymemle iyi bir seçim yaptığıma sevindim çünkü bu şekilde çok daha rahat oturabiliyordum, üstelik çıplak ayaklarım da eteğimin altındaydı, böylece görünmüyorlardı. Hoca gözlerini kapatarak bir şeyler fısıldamaya ve üfürmeye başladı, bende heyecanla ve sabırsızlıkla onu izliyordum. Hoca gözlerini açtı ve ellerimi ona doğru uzatmamı istedi. Vakit kaybetmeden ellerimi ona uzattım ve kendi elleriyle onları tutarak üzerlerine üfürmeye başladı. Sonra, hoca parmaklarımı öpmeye başladı ve dilinin ucunu ojeli tırnaklarımın üzerine dokundurdu. İlk başta çok şaşırdım ve tedirgin oldum fakat hoca, “kızım senin parmaklarına cin dokunmuş, tadını alabiliyorum” diyince hem çok korktum hem de hocanın yaptığı hareketin normal ve önemli olduğunu anladım.
Hoca ellerimi bırakarak “ayaklarını uzat bakayım” dedi. Yine isteyeni yerine getirerek uzun eteğimin altında bağdaş kurduğum bacaklarımı düzelterek hocaya doğru ayağımın birini uzattım. Hoca ayağımı tutarak yukarıya doğru kaldırdı. Bu hareketiyle dengemi kurabilmek için sırtımı geriye doğru yasladım ve sırtım tamamen yere değememesi için dirseklerimin birini yere bastırdım ve diğer elimle de eteğim açılmaması için bol eteğimi dizlerimin arasına bastırdım. Hoca yine aynı şekilde ayağımın üzerine üflemeye başladı ve ardından ıslak dilini ayak parmaklarımın üzerine kondurdu. Hoca diliyle kırmızı ojeli ayak tırnağımdan başlayarak ayak parmaklarımı tek tek boydan boya yalamaya başladı. Ben kaygılı bir şekilde “hocam orda da cin tadı alabiliyor musun?” diye sordum. Hoca bana bakarak “emin değilim, tam hissedemiyorum, biraz daha kuvvetli bir şekilde denemeliyim” diyerek ince ayak bileğimi güçlüce kavrayarak narin ayak parmaklarımı ağzının içine soktu. Hoca cinlerin varlığını hissedebilmek için ayak parmaklarımı bir lolipop gibi şapırdatarak emmiyordu.
Hoca ayak parmaklarımı iyice yalayıp emdikten sonra indirip yere bırakmak yerine ayak bileğimden ayağımı omzunun üzerine dayadı ve diğer ayağımı eline alarak yukarıya doğru kaldırdı. Bu hareketiyle iki bacağımın da havada kalmasını sağladı ve tek dirseğimle dengede tuttuğum sırtımı daha fazla destekleyebilmek için diğer kolumu kullanmak zorunda kaldım. İki dirseğimi yere bastırarak vücudumu yukarıda tutup hocanın yaptıklarını görmeye çalışıyordum ancak, artık eteğimi tutamadığım için uzun eteğim düzlerimin üzerinden kayarak bacaklarımın büyük bir kısmı görünür hale gelmişti. Hoca ufak ve de şirin ayağımı tekrar ağzına sokarak cin izleri aramak için dilini parmak aralarıma dahi sokup tüm ayağımı yalayarak tadına bakmaya çalışıyordu. Hoca yeterince bilgi edindiğini düşünerek ayağımı ağzından çekti fakat havada tutmaya devam etti. “Kızım, senin ayaklarında da cinlerin kokusunu ve tadını aldım, cinlerin izleri nerelere dokundu nerelere gittiğini bulmamız lazım” dedi ve gözünü bacaklarımdan hiç ayırmadan omzundaki ayağımı da tutup ikisini daha da yukarı kaldırdı ve omuz hizası kadarda bacaklarımı açtı.
Bu hareketiyle hoca bacak aramı rahatlıkla görebildiğine emindim, buda ufak kırmızı tangamı bir şekilde görebiliyor anlamına geliyordu. Hoca bacak arama afal gözleriyle bir süre baktıktan sonra sıkıca kavramış olduğu iki ayak bileğimi hiç bırakmadan bacaklarıma üfleyip yalamaya başladı. Baldırlarımı yalayan hoca diliyle dizlerime kadar ulaşmıştı ve oradan yavaşça kasıklarıma doğru yol almaya başladı. Bu vaziyet karşısında hoca halen daha ayak bileklerimi bırakmadığı için dirseklerimi denge için kullanamaz hale gelmiştim ve artık sırtım yere yapışmış ve belimde minderin üzerine dayanmıştı, ayaklarım ise dik bir şekilde havaya doğru bakıyordu. Hoca diliyle kasıklarıma yaklaştıkça dizlerim katlanıyor ve kalçam yukarıya doğru yükseliyordu. Son aşamaya gelince ise, ayaklarım nerdeyse kulaklarıma dokunuyor kalçam ise kabak gibi hocanın burnunun dibinde duruyordu. Belimin esnekliği sayesinde bu pozisyonda hiç zorlanmadan durabiliyordum ancak kalçalarımdaki ufak kırmızı tangam bu gerilmiş hareketten dolayı kalçalarımın arasına ve vajinamın üzerine resim gibi yapışmıştı.
Hocayı artık göremiyordum fakat dilini kalçalarımda ve kasık bölgemde hissedebiliyordum. Üstelik hiç çekinmeden kalçalarımın arasını ve de tangamın kenarından vajinamın sınır bölgelerini rahatlıkla yalıyordu. Hoca bacak aramı iyice yaladıktan sonra burnunu ince tangamın üzerinden vajinama dayayarak derin bir nefes çekti. Vajinamı koklayan hoca “ohhh” deyip sonra da “kızım senin amına cin değmiş galiba” dedi. Ben tedirgin bir şekilde “hocam! Nasıl yani, vajinama nasıl cin değmiş galiba?” diye korku içinde sordum. Hoca, “kızım öncelikle doğru kelimeleri kullanalım” dedi ve beni düzelterek vajina yerine am söylememi istedi. Hoca sorumu düzelterek tekrar sormamı söyleyince bende baştan hocaya çaresiz ve utanarak “Hocam, amıma nasıl cin değmiş?” diye sordum. Hoca, “kızım henüz bilmiyorum fakat bunu ancak tadına bakarak öğrenebilirim” dedi. Hoca olanları ve yapacaklarını çok istikrarlı ve de ciddi bir şekilde yansıtıyordu ve isteklerini bana rahatlıkla yaptıracak güce ve otoriteye sahipti. Hoca bir kez daha duruma hâkim bir şekilde bana yapılması gerekenleri aktardı.
“Kızım, şimdi uzan ve külotunu yan tarafa çek ve amının tadına bakmam için bana talimat ver”
“peki hocam, tangamı yana çektim şimdi, lütfen tadına bakar mısın?”
“neyin tadına bakayım?”
“Hocam, amımın tadına bakar mısın?”
“amının tadına bakacağım, fakat önce söyle, neden bakacağımı açıkla”
“Hocam cinlerin oradaki varlığını hissedebilmen için amımı yalaman gerekiyor”
“aferin kızım, bu işi başaracağız, şimdi yapmamı istediğin şeyi açık bir şekilde kendi rızanla tekrar söyle”
“Hocam, dilinle amımı yalamanı istiyorum ve cinlerin varlığını bulmanı istiyorum”
Hoca, talimatımın üzerine suratını bacak arama yapıştırdı ve ıslak dilini ufak dar deliğimin içine gömdü. Bu durum ne kadarda tuhaf ve de yanlış görünse de, çok iyi niyetle yapılan kutsal bir eylemdi. Hocanın dili ister istemez kadınsı hormonlarımı etkileyemeye ve sadece kocamla hissetmem gereken duygular ve zevkleri hissetmemi sağlıyordu fakat yinede duruma hâkim olmaya çalışıyordum. Hocanın kutsal dili içimde kıvrandıkça vücudum ister istemez kasılıyordu. Hoca aynı zamanda da dudaklarını vajinamın üzerine iyice bastırmış sertçe emmiyordu. Hoca bir süre bu şekilde vajinamdan cinlerin varlığını hissedebilmek için verdiği uğraştan sonra kafasını kaldırdı ve bana baktı ve bana “kızım! Senin içine de cinler girmiş” dedi. Çok korkmuştum ve ne yapacağımı bilmiyordum. Panik içinde göz yaşlı gözlerimle hocanın acil yardımını istedim.
Hoca, çaresiz halimi görünce hemen soyunmamı istedi. Hocanın komutuyla tam bir dakika içinde anadan doğma karşısındaydım. Hoca fal taşı gibi büyümüş gözleriyle vücuduma bakıyordu, sanırım cin belirtileri gömüştü o yüzden öyle bakıyordu. Hoca etrafımda bir kez dönmemi, sonrada yanına yaklaşmamı ve gözlerimi kapatmamı istedi. Dediği gibi aynen yaptım ve etrafımda bir tur dönerek gözlerim kapalı bir şekilde yanına yaklaştım. Hoca elleriyle vücudumu yavaşça okşayıp göğüslerime uzandı. Hoca kaba ve büyük elleriyle hassas göğüslerimi okşamaya ve yoğurmaya başladı sonra göğüs uçlarımda ıslak ağzını hissettim. Hoca aynı anda hem göğüslerimi okşayıp sıkıyor hem de hassas meme uçlarımı dil darbeleriyle birlikte dudaklarının arasında emmiyordu. Buda cinlerle ilgili bir formalite olmalıydı. Hoca göğüslerimi bırakarak dudaklarıma yapıştı ve sonrada dilini ağzımın içine soktu, aynı anda da elleriyle kalçalarım dâhil tüm vücudumu okşuyordu.
Hoca ne yaptığını bildiğini düşünerek ve cinlerden kurtulmak istediğimden dolayı hiç zorluk çıkarmadan olanlara sakin ve uysal davrandım. Hoca sonra geri çekilerek gözlerimi açmamı istedi.
“kızım cinler senin ağzından girmişler”
“hocam nasıl olur bu, ne yapacağız şimdi?”
“birisi sana büyü yapmış, fakat ağzına özel ve kutsal bir sıvı vererek bu büyü çözeceğiz”
“peki hocam, ne gerekiyorsa hemen yapalım”
“o zaman şimdi dizlerine çök ve yarağımı dışarı çıkart”
Hocanın bu talimatına çok şaşırmıştım. Yani bunun nasıl bir metot olduğunu anlayamamıştım ta ki hoca bana “kızım benim yarağım çok kutsaldır ve başka hocalar tarafından ��zel olarak bu cin olayları için okutulmuştur. Bu vesileyi çözmek için tek şansın budur”
“Anl��yorum hocam, o zaman hemen çıkartıyorum şeyinizi”
“neyimi çıkartıyorsun kızım, anlamadım?”
“hmm, kutsal yarağınızı çıkartıyorum hocam”
“şimdi oldu, çıkart o zaman”
İnançlı bir şekilde hocanın şalvarını çözdüm ve içinden yarı sert aletini elime alarak çıkardım. Bu haliyle bile kocamandı, hayretle alete bakıyordum çünkü bugüne kadar kocamınki dışında dokunmak değil hayatımda ilk kez başka bir alet görüyordum. Beni şaşırtan şey, kocaman bir başı ve kalın damarları olmasıydı, üstelik çok kıllı ve birazda kokuyordu. Hoca yine bana talimat vererek aletini ağzıma sokmamı istedi ve içimdeki cinlerden arınmak için o kutsal sıvıya ulaşmam gerektiğini söyledi. Hiç vakit kaybetmeden ve de hocanın saniye saniye yönlendirmeliyle dudaklarımı aletinin etrafına sardım. Hayatımda ilk kez bir alet almıştım ağzıma fakat cinler yüzünden gayet motive bir şekilde hocanın kutsal sıvılarına ulaşabilmem için aletini emmeye başladım.
Hocanın aleti komple ağzıma sığmıyordu fakat alabildiğim kadarını yutmaya çalışıyordum, geriye kalan kısmını ise avuçlayarak aynı anda emdikçe sıvazlıyordum. Tadı çok değişikti, çok erkeksi kokuyordu ve çok tuzluydu. Ancak, hayatımı kurtaracakmış gibi azimli bir şekilde hiç durmadan hızlıca emiyordum. Hoca bu arada aletinin etrafındaki kırmızı rujlu dolgun dudaklarıma bakıyor ve iniltili sesiyle doğru yolda oluğumu söylüyordu. Yaklaşık 20 dakika sonra hocanın kasıldığını hissettim ve boşalacağını açıkladı ancak, boşalırken kesinlikle her damlasını yutmam gerektiğini ve böylece ağzımın giriş bölgeleri cinlerden arınacağını söyledi. Hocayı emerken aniden ağzımın içinde bir sıvı patlaması hissettim ve dediği gibi aletini ağzımdan hiç çıkarmadan sıvılarını yutmaya başladım. Tadı iğrençti, tuzlu ve ekşimiş gibindi fakat cinlerden kurtulmam lazımdı o yüzden son damlasına kadar emip hocanın aletini ağzımla temizledim.
Hocanın aleti ağzımda küçülmeye ve yumuşamaya başlayınca yavaşça ağzımdan çıkardım ve geriye oturdum. Hocada minderlerin üzerinde un bir şekilde uzanarak, “aferin kızım, iyi iş çıkardın, ağız bölgen cinlerden arınmıştır şimdi” dedi. Ben bu açıklamaya çok sevinmiştim ve uzanıp hocayı elinden tekrar öpüp anıma koydum ve geriye oturdum. Hocaya, “şimdi cinlerden tamamen kurtuldum mu?” diye sordum, fakat hoca beni son bir hayal kırıklığına uğrattı çünkü son bir bölge daha kaldığını söyledi. Ağız girişimi temizlediğimizi fakat amım halen daha arınmadığını açıkladı. Bu bölge en önemli bölge olduğunu ve bu bölgeyi de arındırdığımız takdirde sorunumun tamamen çözülmüş olacağını söyledi. Ben hevesli bir şekilde cinlerden kurtulmamı ve kocamla eski güzel günlerimize dönme arzusuyla bu işlem nasıl olacağını sordum. Hoca bu konuda benim hızlı bir öğrenci olduğumu ve benim çözeceğimden emin olduğunu söyledi.
“şimdi kızım, kutsal olan ne?”
“sizin aletiniz hocam”
“benim neyim?”
“pardon hocam, sizin yarağınız”
“peki, arınması gereken bölge neresi”
“tabi ki amım gerekiyor hocam”
“aferin, bu durumda ne yapmak lazım”
“sanırım yarağınızın sıvıları amıma akması lazım”
“bak gördün mü, senin zeki bir bayan olduğunu söylemiştim”
Hoca açıkça aletini içime sokması gerektiğini ima etmişti ancak bu durum tamamen iyi niyet doğrultusunda olduğuna emindim. Sonuçta o bir hocaydı ve hocalık görevini yapıyordu. Küçükken hocaların çok güvenilir ve kutsal insanlar olduğunu hep söylüyordu ailem. Bugün, bu kutsal olay karşısında da gereken her şeyi yapmaya hazırdım.
“peki hocam, ne yapmam gerekiyor, nasıl başlamak lazım?”
“öncelikle yarağımı tekrar sertleştirip kaldırman gerekiyor sonrada kutsal yarağımı amının içine alarak onu tekrar boşaltıp kutsal sıvısıyla arınman lazım”
“anladım hocam, peki nasıl kaldırabilirim yarağını tekrardan?”
“kızım, o artık senin yeteneğine kalmıştır, iyileşmek için ne kadar azimli, istekli ve marifetli olduğunu göstermen lazım, ister ayağınla okşa önce, ister tekrar yala, ister göğüslerini kullan istersen de vücudunu kullan. Yarağımı tekrar kaldırmak için ne gerekiyorsa yap, ben bu konuda karışmam, sen bulacaksın yolunu”
Hoca tabi ki bu konuda bana fazla akıl veremezdi çünkü onun görevi ancak beni cinlerden arındırmaktı, aletini tekrar kaldırmak kesinlikle benim görevimdi ve bunu ben kendi çabamla başarmam gerekiyordu. Tüm kabiliyetimi kullanmam gerekiyordum bu konuda çünkü normalde kocam bir kere boşaldıktan sonra ikinci kez için pek gücü kalmıyordu o nedenle hocanın aletinin tekrar kalkması pek kolay olmayacak gibi görünüyordu. Hocanın ilk söylediği şey aklıma geldi ve onu ayağımla okşayarak şansımı bu şekilde denemeye karar verdim. Hoca karşımda çıplak bir şekilde minderin üzerinde oturuyordu, bende ona doğru daha da yaklaştım ve oturur bir vaziyette bacaklarımı ona doğru uzatarak birinci hamle olarak çıplak ayaklarımı kucağına koydum.
Bu hareketimle, hoca kendi bacaklarını biraz araladı ve aletine daha kolay ulaşabilmem için imkan sağladı. Ayak parmak uçlarımla hocanın aletini okşamaya başladım, diğer ayağım ile ise aynı anda hocanın çıplak vücuduna dayayıp kıllı göğüs bölgesini okşayarak ayağımla çenesine kadar ulaştım. Hoca çenesine yakın olan çıplak ayağıma arada öpücükler kondurup aletinde olan diğer ayağımı ise elliyle okşuyordu. Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra, baktım ki hocanın aleti uyanma belirtileri gösterdi ancak halen daha tam sertliğine kavuşmamıştı ve başka yöntemler denemem gerekiyordu. Ayaklarımı hocadan çektim ve sırtüstü yere uzanmasını rica ettim. Hoca isteğimi yerine getirerek oturduğu minderi altından çekerek sırt üstü yere uzandı ve minderi kafasının altına koydu. Böylece beni rahatlıkla izleyebiliyordu.
Hoca yeni pozisyonuna yerleştikten sonra bende yerimden kalkarak yine hocanın aletine doğru yaklaştım ve yarı inik aletini yalayıp tekrar ağzıma koyup somurmaya başladım. Biraz emdikten sonra dilimle hocanın vücudunu yalamaya karar verdim çünkü normalde bu hareketim kocamı çok heyecanlandırırdı ve hocanın bir an evvel hazır vaziyete gelmesini istiyordum. Hocayı göbeğinden yalamaya başlayıp yukarı doğru ilerlemeye başladım ve hocanın göğüslerini öpüp yalarken benim kendi göğüslerim hocanın aletine dokunmaya başladı. Sanırım bu hareket hoca için iyi olmuştu çünkü aleti göğüs arama yerleşince belini hareket ettirip aletiyle göğüs aramda git gel hareketler yapmaya başlamıştı. Hocanın aleti göğüslerimin arasında gidip geldikçe daha da sertleştiğini hissetmeye başladım ve hedefimize yavaş yavaş ulaşıyor olmamızdan dolayı sevindim.
Sertleşmesini hissetmemle kalkmaya karar verdim ancak kalkar kalkmaz hoca beni kalçalarımdan yakalayıp popomu kendine doğru çekip beni ters döndürdü. Sonra bana “acele ettin kızım, sen istersen biraz daha yala ki kutsal yarağım tam kıvama gelsin” dedi. Her ihtimale karşı inmesini istemediğim için hiç vakit kaybetmeden hemen dudaklarımla hocanın aletine yapıştım ve o kocaman mantar biçimli başını ağzımın içine aldım. Hoca beni ters çevirmiş olduğu için kalçalarım hocanın burnunun dibinde duruyordu. Sanırım hocada bir an evvel kıvama gelmek istemesinden dolayı, tekrar iki güçlü eliyle popomu kavradı ve yüzüne doğru çekti. Bu hareketle hocanın dilini tekrar vajinamın içerinsin de hissetmeye başladım. Görüntü olarak sanırım bu pozisyona 69 deniyor ancak bu cinsellikle pek ilişkili değildi, tamamen kutsal bir gerekçeydi.
Aynı anda ben hocanın aletini emiyordum hoca ise benim vajinamı emiyordu ancak biran irkilmeme ve çok şaşırmama neden olan bir hareket oldu. Aniden ufacık arka deliğimde hocanın dilini hissettim ve ardından içine yönlenen bir parmak. Arka deliğime olanlara inanamıyordum, bugüne kadar hiç kimse tarafından dokunulmamış ufacık şirin arka deliğim sınırları ihlal edilip içine hocanın şişman etli sert parmağı girip çıkmaya başlamıştı. Hocayı üzmek istemediğimden dolayı itiraz etmedim ve aletini emmeye devam ettim. Ancak, hocanın parmağı arka deliğimi baya zorluyordu ve ilk kez böyle tuhaf bir acı ve duygu hissediyorum. Sanırım çok utanmış ve korkmuştum çünkü yüzümün kızardığını hissediyordum ve ağızım dolu bir şekilde garip sesler çıkarıyordum. Arada hoca popoma bir şaplak patlatıyordu ve bana “kızım, aferin amına ve göt deliğine çok iyi bakmışsın, tatları muazzam, sanırım kutsal sıvıyı sana aktarma vakti geliyor” dedi ve beni bir çırpıda üzerinden kaldırıp kendi yerini aldı.
Bu sefer benim sırtım yere dayalıydı ve hoca yerini bacaklarımın arasında aldı. Islak aletinin ucunu ufak pembe ve de hocanın yalamamalarından dolay iyice sulanmış vajinama dayadı ve benden komut beklercesine gözlerimin içine baktı. “hocam, vakit gelmişse lütfen kutsal sıvınla beni arındırabilir misin?” diye sordum. Hoca, bana kızıp doğru kelimeleri kullanmamı istedi ve bunu yapması için daha istekli ve daha yalvarırcasına istemem gerektiğini söyledi, aksi takdirde işin büyüsü etkili olamayacağını belirti. Bu açıklamasıyla çok korktum ve bu işlemin kesinlikle etkili sonuçlarla çözülmesini istiyordum o nedenle hoca işlemi başarıyla başlatıp sonuçlandırması için gerekli tüm sözleri ve komutları vermek için hazırdım.
“Hocam, o kutsal yarağınızla lütfen amıma girer misiniz? Buna çok ihtiyacım var ve sana yalvarıyorum onu içimde görmek istiyorum”
“peki kızım, amına gireceğim fakat amında istiyor mu bu kocaman yarağımı?”
“evet hocam, amım da o kocaman yarağını çok istiyor ona çok ihtiyacı var, lütfen hemen amımın için sokunuz o kocaman yarağınızı ve gücün verdiği kadarıyla tüm sıvılarını içime boşaltmaya çalışınız”.
Hoca daha fazla beklemeden mantar biçimli kocaman başını kabarmış dar dudaklarımı zorlayarak milim milim içine sokmaya başladı. Daha önce hiç böyle bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum, hocanın aleti gerçekten çok kalındı ve bu işe çok özen verdiği her halinden belliydi çünkü o da ne kadar dar olduğumun farkındaydı ve o nedenle çok ufak, oldukça da yavaş ve yumuşak hareketlerle içime ilerlemeye çalışıyordu. Bu yavaş ilerlemeden sonra hoca sadece aletinin başını içime sokmaya başarmıştı ve vajinamın dudakları o mantar biçimli başının bittiği yerde kalmıştı. Ancak, başı ve gövdesinin birleştiği yer biraz daha ince bir kanal gibindi ve benim parlak şişkin dudaklarım dar ve sıkı bir bant gibi o kanal gibi bölgeye sıkıcıca yapıştı. Kısaca, ilk hamlede yavaşça gerilip sonra da ilk bulduğu fırsatta incelen kısmı sıkıca kavradı. İkimizde böylece kıpırdayamadan bir süre kaldık. “hocam yarağınızın başı içime girdi fakat sanırım sıkışıp kaldı böyle” dedim. Hoca gözlerime bakıp, “kızım, am dudakların yarağımı iyice sardı ve sıkıştırdı, hareket edemiyorum, çok darsın” dedi.
Bunun üzerine, hocanın mantar gibi başı içime saplanmış ve yapışmış bir vaziyetle üzerime doğru yaslandı ve gevşemem gerektiğini söyleyerek göğüslerimi yalayıp yutmaya başladı. O an fark ettim ki gerçekten kendimi çok kasmışım ki resmen vajinamın dudakları hocanın aletine kilitlenmiş. Hoca göğüslerimi yalamaya başlayınca kendimi dediği gibi biraz serbest bıraktım ve rahatlamaya çalıştım. Hoca tekrar doğruldu ve bu sefer bacaklarımı havaya kaldırarak iki eliyle ayaklarımdan tuttu ve bacaklarımı biraz daha açıp yüklenmeye başladı. Artık, hocanın aleti içime doğru kaymaya başladığını hissediyordum ve dengede durabilmesi için ayaklarımı havada tutan elleriyle ayak parmaklarının arasına kendi parmaklarını soktu ve ayak tabanlarımı avuçladı. Böylece hâkimiyeti gülcüce ele almış bir vaziyete içime daha da yüklenmeye başladı.
Hoca artık yolunu bulmuştu ve içimdeki o yumuşak ıslak daracık kanalı tüm büyüklüğü ve kalınlığı ile doldurmaya başlamıştı. Hayatımda ilk defa kocamdan başka bir alet içime giriyordu üstelik bana göre devasa bir aletle fakat kendimi kötü hissedecek veya yanlış olacak bir durum yoktu çünkü bu tamamen iyi niyetle benim ve kocamın ilişkisini kurtaracak kutsal bir eylemdi. Hoca o kocaman aletini artık en derin noktalara taşıyabilmişti çünkü aletinin başını en derin ve uç noktadaki kadınlığımı okşuyordu ve hocanın taşakları daha da pembeleşen yumuşak vajina dudaklarıma her girişinde dokunuyordu. Hoca bir süre bu şekilde içimde gidip geldi ve sonra ağırlığını öne doğru verip daha önceden sıkıca kavramış olduğu ayaklarımı aşağı doğru daha da bastırdı. Böylece dizlerim biraz daha katlanarak kendime doğru çekildi ve popom yukarı doğru daha da yükseldi. Böylece hoca içime doğru vuruşlarını daha da hızlandırıp daha da sert vurmaya başlamıştı. Hocanın taşakları artık sadece vajina dudaklarıma değil iyice aralanan popomun arasındaki arka deliğime de tokat atıyordu, hassas ve de narin arka deliğimi resmen dövmeye başlamıştı.
Vajinamın içine ve arka deliğimin üzerine yediğim darbeler bir süre devam etti ve sonra hoca yavaşlayarak içimden aletini hiç çıkarmadan o güçlü kollarlıya beni kucaklayıp sırtımı duvara dayayarak belimi de divanın üzerine yatırdı ve kendi ayakta durarak benim ayaklarımı omuzlarının üzerine dayadı ve tekrar içime doğru vuruşlarıyla devam etti. Bu pozisyonla ben artık U şekline girmiştim ve hocanın derin nefesini içime çekiyordum çünkü burnu nerdeyse benim burnuma dokunuyordu. Bacaklarımın baldır kısmı hocanın omuzlarında dayalı olduğundan dolayı ayaklarım artık ikimizin de yüzlerimizin arasında kalmıştı. Kısaca, arada suratlarımızın biri birine dokunmasını engelleyen ayaklarım vardı ve hocanın içime her vuruşunda kırmızı ojeli parmaklarım kendi burnuma değiyordu, ayak tabanlarım ise hocanın çenesine değiyordu.
İkimizin de burnumuzun dibindeki küçük ve de şirin ayaklarım hocanın her vuruşunda titriyor ve içimde hissettiğim o kudretli darbelerden dolay kibar ve da narin ayak parmaklarım oldukları yerde öne ve geriye kıvranıyordu. Hocanın gözü ucunda kıvranan parmaklarım dikkatini almış olmalı ki boşta olan eliyle sağ ayağımdaki parmaklarımı kendi ağzına soktu ve diğer ayağımdaki başparmağımı ise benim ağzıma soktu. Hoca hem içime vuruyor hem de ayak parmaklarımı emiyordu o nedenle ona uymak için bende kendi ayak başparmaklarımı emmeye başladım. Hayatımda hiç böyle bir pozisyon ne görmüştüm nede duymuştum fakat hocanın tedavisinden sonra kocamla tekrardan çok güzel bir ilişkimiz olacağına emindim.
Sanırım, bu şekilde 15 dakika devam etmiştik ve hocanın gücüne çok şaşırmıştım çünkü daha önce hiç bu kadar uzun süre bir cinsel bir ilişki yaşamamıştım. Bunun cinsel bir ilişki olmadığını ve hocanın kesinlikle olağan üstü güçlerinin olduğunu bir kez daha anlamıştım. 15 dakikanın sonunda hoca vuruşlarını durdurdu ve üzerimden kalkarak yavaşça aletini içimden çıkardı. Göz ucumla hocanın aletine baktım ve rengi sanırım içimdeki darlıktan dolayı mosmor olmuştu ve üzerinde benden çıkan beyaz sıvılarım vardı fakat pek şikâyetçi görünmüyordu. Kendi vajinam ise kıpkırmızı olmuştu. Hoca beni elimden tutarak tekrar odanın ortasına yönlendirdi ve beni dizlerimin üzerine çöktürerek bana “kızım, çok iyi gidiyorsun sonuna geliyoruz, şimdi önümde domal bakayım” dedi ve arkama geçip o büyük elleriyle incecik belimi güçlüce kavradı. Dimdik ve de taş gibi olan aletini tekrar arkamdan vajinamın girişine nişanlayarak içime girdi.
Hoca yine aynı tempoyla içimde gidip gelmeye başladı ve her vuruşunda belimi kendine doğru çekerek vücudumun yılan gibi kıvranmasını sağlıyordu, bununla birlikle çıplak göğüslerim ise alttan öne geriye hızlıca sallanıyordu. Sanırım hoca son saniyelere gelmek üzereydi çünkü vuruşlarını daha da hızlandırmıştı ve belime parmaklarını gömerek daha da sıkıca kendine doğru çekiyordu. Artık o kadar sert vuruyordu ki kasıkları kalçalarıma sertçe vurduğundan dolayı odayı resmen tokat sesleri doldurmuştu ve içimdeki acı ve his anlatılmaz bir sezgiye dönüşmüşü. Hoca sert vuruşlarını o kadar bir hızlandırmıştı ki artık sanırım ikimizin de dayanacak gücü kalmamıştı. Bunun ardından hoca seslice inleyerek içime patlayarak boşalmaya başlamıştı. İmdeki volkan gibi patlayan o sıcak menileri tüm şiddetiyle hissedebiliyordum. Bunun ne demek olduğunu biliyordum ve artık tamamen kötü cinlerden arınmış olduğumu anlamıştım.
Hoca içimi iyice suladıktan sonra içimden yılan gibi süzülerek aletini çıkardı ve nefes nefese yere yığılıp kaldı. İkimizde ter içindeydik ve benimde ayakta duracak halim kalmamıştı. Bir süre sonra kendimize geldikten sonra, ayağa kalktık fakta benim bacaklarım halen daha titriyordu. Giyinmek için külotumu ve sutyenimi yerden aldım fakat hoca ufak tangamın onda kalmasını istedi bende tabi deyip ona verdim ve elbisemi külotsuz giyip, ayağıma babetlerimi geçirdim ve kapıdan çıkmadan hocanın elini son bir kez öpüp anıma koydum. Emekleri karşılığında para vermek istedim ancak hoca bana “paraya gerek yok, ben bunu sevap için yaptım. Kocanla artık eskisi gibi ilişkin olacak fakat ileride yine böyle bir şey olursa ve kocan seni sikemezse hiç beklemenden bana gelmen lazım” dedi. Ben hocaya tüm emekleri için teşekkür ederek eğer başım sıkışırsa ona tekrar geleceğime söz verdim ve ayrıldım. Bu olanları yakınımdaki hiçbir kimseye tabi ki anlatamazdım o nedenle içimden bunu atmak için yaşadı
306 notes
·
View notes
Text
Click the box above to go directly to Tglrls streams
24K notes
·
View notes
Photo
7K notes
·
View notes
Text
4K notes
·
View notes
Text
564 notes
·
View notes
Photo
14K notes
·
View notes
Photo
3K notes
·
View notes