Text
Yavaş yavaş işlerdi içine zehir, ilk önce düşüncelerini ele geçirir o kadar düşünmene sebep olurdu ki, saç diplerin bile titrerdi karanlığın etkisiyle. Sonra aşağı inmeye başlardı, yemek borunu tıkardı, yediğin lokmalar midene gitmeden kusmak zorunda kalırdın. Son darbesi olan kalbe ise ulaşamazdı öyle kolay kolay, kalkanın güçlüyse.
Kumar oynardı hayatla ve o kalkanı kırabilecek tek şeyi gönderirdi, kalkanı kıracak, kalbi acımasızca yaralayacak olanı,
Aşkı.
0 notes
Text
Kalbine ulaşabilmiş , onu kesmiş. Vermiş eline iğne iplik , dik kendini demiş. Ama sen kanın kurumasını bekleyip üstüne yara bandı yapıştırmışsın.
Yara bandıyla kapanan yaralar kabuk bağlamaz.
Dikiş atılan yaralar ise bir daha açılmaz .
0 notes
Text
İnsan en çok içinde bulunduğu bedeni suçlarmış çünkü ruhunu göremeyen insanların bedenine bakarak yargıladığını bilirmiş.
0 notes
Text
“Çiçek kokandan korkacaksın en çok, ölümü getirecek onlar. Çünkü onlar mezarlıkta toprağın üstüne dikilenler, Azrail’in piyonları.”
0 notes
Text
“Kalbim bir satranç ve ben şah demeden sen mat demeyi bekliyorsun sevgilim.”
0 notes
Text
bir kaç ay oncesınde, kalplerın yanında oldugumu yazmısım fakat suan aynı seylerı hıssetmıyorum. hala kalplerın yanındayım fakat aynı zamanda kalpkıranım. ve suanda ınsanların nasıl kalp kırdıgını anlamıs durumdayım.
1 note
·
View note
Text
İnsanlar nasıl da birilerini bu kadar rahat kırabiliyorlar, hiçbir zaman anlayamayacağım. Kalpleri nasıl bu kadar kolay parçalıyorlar, yürekleri nasıl bu kadar hüzünlendiriyorlar yada duygular ile nasıl bu kadar rahat dalga geçiyorlar. Ben her zaman kalplerin yanında olacağım, duyguların bu kadar hafife alinmamasının taraftarı olacağım.
1 note
·
View note
Text
Sevgili B ;
Sen hayatımdan sonsuza kadar gittiğinde çok şey değişti B. İnsanlar hiç olmadığı kadar yakmaya başladı. En çok da senin güvendiğin insanlar, beni emanet ettiğin insanlar acıtmaya başladı.
Melekler seni almadan hemen önce ki gün hastane de elimi bir kez bile bırakmamıştın hatırlıyor musun? Hissetmiştin sanki gideceğini fısıldamışlardı sana, her şeye rağmen bütün o iğnelere rağmen yumuşacık ellerini tutmuştum bütün bir gün , hiç bırakmamıştım. Çok iyiydin o gün biliyor musun, sevdiğin herkes odaya doluşmuştu ve sen kahkaha atmıştın B.
O gün çok iyiydin ve o zaman kalbime bir umut fidanı diktim hala hayatımda olacağına dair.
Akşamında hastaneden eve geçtiğimizde hiç olmadığım kadar mutluydum. Sabah kalktık ve kahvaltıdan hemen sonra abimle oyun oynadık. Gülüyordum ve mutluydum çünkü yaşayacağını biliyordum.
Tam o anda bir çığlık geldi kulağıma kalbimin içinde ki fidan ölmedi sertçe kökünden koparıldı.
Annem salona girdi ve seni kaybettiğimizi söyledi B. İnanmadım inanmak istemedim red ettim ki red eden sadece ruhum değildi. O günü unutamıyorum boynum, gerdanım ve sol tarafımda kalbimin olduğu yer kızarmaya başladı B. Saniyeler içerisinde. Nefes almadığımı hissettim. Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında annemin bedenime buz koyuyordu
Ruhen bayıldım ama bedenim direndi.
Kabullenemedim aylarca, hayır dedim gelecek.
Bu sefer gelmedin ama seni getiremeyen şey ölüm oldu.
Seni sadece ölüm elimden alabildi.
Sana söz verdiğim her şeyi yaptım, senin yapamadığın şeyleri de yaptım.
Listenin üstündeki son maddeyi de çizdim.
Bugün tamamladım B. Bugün senin ve benim için yaptıklarımın hepsini tamamladım.
İyileşince bana iskender ısmarlayacaksın demiştin, bende sana sen iyileş ben sana dünyaları alırım demiştim.
Çünkü sen yemeye bayılırdın B.
En çok sen yemek yemeyi sevdin ve en çok da sen yemek yiyemedin.
Sürekli gezmek isterdin sürekli bir şeyler yapmak isterdin ama ben çok ev insanıydım ve seni red ediyordum.
Çok pişmanım B. Söz geri dön sürekli gezeceğiz.
Ama sen dönmüyorsun.
Ve ben sensiz de geziyorum, senin yemek istediklerini de yiyorum.
Hepsi senin için B, hepsi senin için.
Lütfen geri dön.
Söz seninle iğrendiğim ama senin içine yatmakta bayıldığın yosunlara yatacağız beraber.
Söz.
Senin için.
Lütfen geri dön.
1 note
·
View note
Text
Güneşin kendini göstermeye korktuğu günlerden biriydi. Bulutların arkasına saklanmış, sorularına cevap arıyordu.
Bulamadı. Hiçbir sorusunun cevabını bulamadı. Çünkü ortada soru yoktu, ortada kafasının içindeki hayaletler vardı.
Bağırdı , belki fısıldadı ama ikiside aynı etkiyi verdi.
Etki vermedi.
3 notes
·
View notes
Note
Korku mu, suçluluk mu?
Korku. Çünkü korkarken hiç kimseye zarar vermem sadece kendime zarar veririm. Ama suçluluk duyarken birine de zarar vermiş olmalıyım ki suçluluk duymalıyım. Ben her zaman balıklarımı korumak taraftarıyım.
2 notes
·
View notes
Note
Güven nedir?
zihnin ve kalbin aynı doğrultuda ise ikiside aynı şeyi söylüyor ise sen o kişiye güvenmişsin demektir. yada biri onun hakkında bir şey söylediğinde ve sen hiç düşünmeden bunu red ettiğinde ; arkanda, zihninde hiç gölge bırakmadıysa o zaman yine güven kavramını burada kullanabiliriz.
1 note
·
View note