opecemogozlerden

[opecemogozlerden]

kanka müsait değilim hicbir sey yapmıyorum aramayı da görüyorum ama mental olarak müsait değilim konusamayız

[opecemogozlerden]

[opecemogozlerden]

ne yaza yatkın bu ruhum ne kışa. içimde her yerimi zelzelelerle vuran, kasırgalar koparan bir duyguya esir olmuşum. esaretimin bedeli de bu canın benden çıkması.

[opecemogozlerden]

Müebbetlik gülüşün var ama davanın hakimi yok.

[opecemogozlerden]

Abi gerçekten çok mu zor her şeye söylenmemek. Yeter ya cidden yeter, oturmuş evde her şeye bağırıp çağırıyor zaten bombok bir hayatımız var amk birde senin dırdırını mı çekicez.

[opecemogozlerden]

Seven kalbim bi' sarhoş

Ben sarhoş oldum...

[opecemogozlerden]

"Ya babam gibiyse?" diye sordu kendi kendine genç kız. Önündeki çocuğun neşeli tavırlarının altında babası gibi sinir hastası biri mi vardı? İstemedi, çok canı yanmıştı kızın. Her gördüğü adamın yüzüne bakarken acaba onun gibi mi diye düşünüyordu, küçükken sinirden ve korkudan çok ağlamıştı bu kız. Alayla gülen çocuğun elini tuttu, buz mavisi gözlerine bakıp hüzünle gülümsedi ve tek bir soru sordu. "Sinirli misin? Eğer öyleysen ayrıl hemen yanımdan."

[opecemogozlerden]

"Mutluluklar dilemişsin ona. Hayır, bana sakın onun arkadaşın olduğunu söyleme, bu sefer inanmıyorum çünkü. Farklı türden bir mutluluk dileyişti bu, sanki uzun süredir sevdiğin birisine söylemişsin gibi. Benden kaçtın hep, onun için."

[opecemogozlerden]

Kim ne derse desin, ses tonu çekiciliği diye bir şey var bu arada.

[opecemogozlerden]

Sevgi öyle nedenlerle olmaz, bir kalıba sığmaz. Seni seviyorum. Sebepsizce, delicesine, gayet aklım başımda. Seni seviyorum çünkü seni sevmeyi seviyorum. Bu kadar.

[opecemogozlerden]

noldu sıkıldın mı

sen bunu okurken sayaca bi isim daha eklendi

ofkeni diri başını dik kız kardeşinin elini sıkı tut

Elimizden geldiğince destek vermeyi ihmal etmeyelim ne kadar olursa

[opecemogozlerden]

[opecemogozlerden]

[opecemogozlerden]

[opecemogozlerden]

Ellerini sarışın saçlarının içinden geçirip karıştırdı ve alaylı bir gülümseme oluştu yüzünde. Yaslandığı duvardan ayrılıp genç kıza yaklaştı, buz mavisi gözlerini kızın kahverengi gözlerinde gezdirdi. "Öyleyse, niye seviyorsun beni?" diye sordu önünde duran beyaz tenli kıza. Karşısındaki sarışın çocuğun alaylı gülüşüne bakıp hafifçe kafasını salladı, anlamıştı. O asla normal bir adam olmayacaktı, hep böyle alaycı ve umursamaz olarak kalacaktı. "Belki de seni değil, kafamdaki halini seviyorum sadece aptal sarışın"

[opecemogozlerden]