olgun-masor-fd-love
AMATÖR MASÖR
115 posts
SIRADIŞI ÖZEL ÇİFTLER İLGİ ALANIM
Last active 2 hours ago
Don't wanna be here? Send us removal request.
olgun-masor-fd-love · 4 days ago
Text
Tumblr media
Horny? Hook up with sexy singles! FREE registration.
1K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 6 days ago
Text
Tumblr media
98 notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 11 days ago
Text
Click now 👈
10K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 13 days ago
Text
Kocam Hastayken Olan Oldu
Bir gece ansızın kocamın inlemesiyle uyandım. Müthiş bir ağrı, kıvranma. Ağrısı durmayınca apar topar acile gittik. Taş veya kum döküyor. Ağrı kesiciler, ilaçlar, serumlar. Ağrı kesilince eve döndük. Gece tekrar ağrı. Tekrar ağrı kesici. İdrarda kan. Zor işemeler. İşte böyle başladı her şey. O zamana kadar kocamın hiçbir şeyi yokken, doktorlarla, ilaçlarla tanıştık. Bünyesi mi yapıyormuş ne, kesilmedi gitti. Gece uykudan kalktık. Gündüz işten çıkıp geldi sancı nedeniyle. Raporlar. İzinler.
Eh, bu arada da bizim haftada bir yaptığımız olağan sevişmeler de iyice rafa kalktı. Birşey söyleyemiyorum, adam canıyla uğraşıyor. Ne siki kalkıyor, ne beni görüyor gözü. Ama bu arada ben de iyice doldum, taştım. Üç gün, beş gün, bir hafta, iki hafta, üç hafta. Bitmek bilmiyor. Kocam sancılardan fırsat bulur da uyuyabilirse, ben de yanında yatıp kendimi parmaklıyorum, kendimi tatmin ediyorum. Banyoda küvetin içinde yatıp, ılık, tazyikli suyu tutuyorum klitorisime. Su sıcak sıcak amıma çarpıp dururken, ben memelerimi okşaya okşaya boşalmaya çalışıyorum. Salatalıklar. Fırça sapları, tarak sapları. Ama olmuyor tabi. Gerçek sikin yerini tutmuyor ki. Kıvranıyorum yarak girsin içime, siksin beni kocam diye. Ama maalesef.
Yine bir gece vakti. Yine uykusundan uyandı kocam. Gündüzden beri işeyemiyordu. Bir iki damla geliyor, tıkanıp kalıyordu. Gece iyice zorlamaya başladı. Ne yapacağımı şaşırdım. Araba var aşağıda, ama kullanmasını bilmiyorum. 112’yi arasam mı, ne yapsam, diye düşünürken, apartmanda en üst kattaki Tıp son sınıfta okuyan Cem geldi aklıma. Cem annesiyle birlikte oturuyordu, bekar bir gençti. Ara sıra tesadüfen rastlaşır, selamlaşırdık. Daha çok annesi Leyla ablayla görüşüyor, tanışıyorduk. Cem yakışıklı, güleç yüzlü, spor delisi bir çocuktu. Derslerinden nasıl fırsat buluyorsa body çalıştığını söylüyordu annesi. Üçgen vücudundan, kaslarından belliydi zaten. Evlerine gittiğimde bir kenarda hep spor aletleri görürdüm.
Öyle telaşlıydım ki, üzerime geceliği geçirip fırladım. Bu saatte ambulans çağır, bekle, acile git, doktor ara, derdini anlat. Ohoo, bunları yapana kadar en azından fikir alabilirdim Cem’den. Telaşla asansörü beklemeden merdivenleri koşarak tırmandım. Gecenin üçünde ayak seslerim yankı yapıyordu. Üç kat yukarı çıkıp kapısına dayandım, zili çaldım. Ses gelmedi. Bir daha. Bir daha. Bir yandan kapıyı tıklatıyordum. Sonunda kapı açıldı. Ben Leyla ablayı beklerken, Cem karşımdaydı. Üzerinde bir şort vardı sadece, gözlerini oğuşturuyordu. Beni görünce şaşırdı, gözleri açıldı. Üstüne atılıp nefes nefese, “Cem, çabuk bana yardım et...” diyerek kollarını tuttum.
“Ne oldu Gül abla? Kötü bir şey mi var?” dedi. Şaşalamıştı iyice. Sendeledim, düşecek gibi oldum. Kollarıyla tutup sardı beni. Kırık dökük cümlelerle anlatmaya çalıştım derdimi. Zaten kocamın hastalığını biliyordu. “Merak etme sen, sonda takmak gerek. Hemen takıp rahatlatırız, sonra acile götürüp tedavisini sağlarız. Sakin ol!” diyerek, omuzlarımı okşaya okşaya rahatlattı biraz ve “Evde var mı sonda falan?” diye sordu. “Var galiba. Daha önce birkaç tane almıştık. Olması gerek...” dedim. “Hadi gidelim! Dur ben üzerime bir şey giyip kapıyı kapatayım, annem yok, yalnızım evde!” dedi.
Aşağıya indik. Bizim daireye girdik. Cem yatak odasına giderken, ben ecza dolabından sondayı almak için mutfağa gittim. Sondayı titreyen ellerimle arayıp buldum. Yatak odasına gittim aceyle. Cem kocamın ateşine bakıyor, nabzını sayıyordu. Başucunda duran tansiyon aletiyle tansiyonunu ölçtü. Pijamasını açıp karnını, belini falan yokladı. Başını çevirip bana baktı. Getirdiğim sondayı aldı. Bana bakıyordu halen. O telaşın içinde şaşırdım, niye bakıyor bu çocuk bana diye düşündüm, bir garip geldi. Sondayı hazırlarken, bana, “Pijamasının altını çıkarırmısın Gül abla?” dedi. Eğilip dediğini yaptım. Külodu vardı altında. “Onu da!” dedi. Kocamın külodunu da sıyırdım. Çıplaktı şimdi kocam. O beni az çok mutlu eden siki iyice küçülmüş, çocuk pipisi haline gelmişti. Bir yandan kocamın külodunu pijamasını aşağıya indirmiştim, genç bir delikanlı kocamın pipisini tutuyor, elinde eldiven, sonda. Ben gecelikle...
Gecelik aklıma geldi, baktım. Aman Tanrım. Üzerimde tek külotla yattığımdan, telaşla yataktan fırladığımda elime ilk gelen geceliğimi geçirmiştim üstüme. Ve o da kocamı tahrik etmek için giydiğim en delişmen, en seksi giysimdi. Siyah tül, içimi gösteren, incecik, kısa gecelik. Ben oturunca iyice sıyrılmıştı. Göğüslerim, minicik kırmızı külodum, siyah tülün altında olduğu gibi meydandaydı. Yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissediyordum. Aklıma hemen gidip değişmek geldi. Ama kocam sımsıkı elime yapışmış, bırakmıyordu ki...
Cem kocamın pipisini tutup, sonda hortumunu dayadığında, ben başımı çevirdim, bakamadım. Kocamın inlemeleri artmıştı, hortum canını yakıyordu besbelli. Elini sıktım, cesaret verici birşeyler söyledim. Biraz sonra Cem, “Tamam, bitti abi...” dedi. Baktım, sondanın hortumundan sarı bir sıvı ilerlemeye başlamış, torbanın içine akıyordu. Kocamın yüzündeki rahatlama beni de rahatlattı. O halde bekledik. Arada Cem’in bakışlarının benim üstümde dolaştığını hissediyor, içimde garip duygular savaşıyordu.
Öyle absürd bir durumdu ki. Yatakta, sikinden çıkan sonda hortumuyla belden aşağısı çıplak kocam. Bir yanında şeffaf geceliğimle ben. Diğer yanında, bir şort, atlet şeklinde tişörtüyle gencecik bir erkek. Kocamı bebek gibi tutan, çeviren kaslı kollar. Hafif kıllı bacakları. Şortunun önünde bir kabarıklık. Gözümün ucuyla baktım. Sanki ilk geldiğinde bu kadar yok muydu bu? Daha mı kabarmıştı ne? Offf! Evet! Siki kalkmıştı çocuğun. Benim için mi kalktı bu sik şimdi? Herhalde öyle...
Evet. Kalkmaz mı? Kalkar tabi! Nerdeyse yarı çıplak, şeffaf tülün altında sarışın, bembeyaz bir vücut. Kabarık, dik memeler, uçları parmak gibi kabarmış, tülü kabartıyor. Sarı saçlarım uzun, ama memelerimi örtmüyor ki. Atkuyruğu yapmışım, arkada duruyor aksi gibi. Memelerimi kapatan bir şey yok. Gözlere ziyafet. Geceliğin etekleri kasıklarıma gelmiş. Külodumun yarısı tülün altında, yarısı meydanda...
Bana da bir şeyler oluyor bu vaziyette. Kasıklarıma kan yürüyor sanki. İçimde, karnımın altında kıpır kıpır bir şeyler. Amımın kabardığını hissediyorum, bacaklarımı sıkıyorum engellemek ister gibi. Klitorisim şişmiş gibi. Sular yürüyor içimde. Konuşmuyoruz pek. Odada sadece nefes alışlarımız var. Kalbimin çarpıntısını duyacak sanki. Ha, bir de kocamın acıdan inlemeleri, “Iıhhh... Ihhhh...” diye. Ama öyle inliyor ki, sanki hasta inlemesi değil, zevk inlemesi gibi geliyor kulağıma. Bu beni daha da azdırıyor. Kulaklarım yanıyor sanki. Yapma kocacığım, inleme böyle. Zaten başıma vurmuş erkeksizlik...
Sondanın torbası doldu. Değiştirdi hemen. Biraz sonra kesildi idrar gelişi. Kocam iyice rahatladı. Elimi sımsıkı tutan eli gevşedi, parmakları açıldı. Baktım, kendinden geçmiş rahatlayınca. Cem uzandı, pijamayı tutup çekmek istedi. Ellerimiz birbirine değdi. Ürperdim. O da ateşe değmiş gibi çekti elini. Sonra vazgeçip pikeyi çekti üstüne, kocamın çıplaklığını örttü. Fısıltıyla, “Rahatladı... Bırakalım uyusun!” dedi.
Yavaşça kalktık. Çıkardığı idrar dolu sonda torbasını elime verdi, yatak odasından çıktık. O salona giderken ben banyoya gittim. Ama ne yapacağımı bilemedim. Dökecek miydim, atacak mıydım? Cem’e seslendim yavaşça, “Cem, ne yapılacak bu?” diye sordum. Kalkıp banyoya, yanıma geldi, “Ya pardon, unuttum söylemeyi...” derken kalakaldı. Yine aynı durumdaydık. Üstümde geceliğim. Dik memelerim geceliği iyice kabartmış, kalçalarım yuvarlacık, kırmızı dantel külot içimde, uzun çıplak bacaklarım. Ayağımda yüksek topuklu ev terlikleri. Kırmızı ojeler...
Cem hemen önümde. Elimde idrar torbası. Elini uzattı, almak istedi. Parmaklarımız birbirine değdi yine. Yine o elektrik çarpması hissi. Kıvılcım çaktığını görebilirim sanki. Yanaklarım alev alev. Elimi tuttu, bırakmadı. Gözleri gözlerimde. Diğer eliyle idrar torbasını alıp, bakmadan yandaki çamaşır makinesinin üzerine bıraktı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan. Sonra yaklaştı. Yaklaştı... Birden sımsıkı sarıldı bana. Ben sanki hipnotize olmuşum. Ne bir şey söyleyebiliyorum, ne bir tepki verebiliyorum. Sadece dudaklarım kurumuş gibi. Nefes alışlarım sıklaşmış...
Ve eğilip, kurumuş dudaklarıma su verdi. Etli dolgun erkek dudaklarını kapattı ağzıma. Vahşice öpüşmeye başladık. İki vahşi hayvan gibiydik gerçekten. Ben onun kollarının arasındayım. Saçlarını kavramışım. Dudaklarımı örseleye örseleye öpüyor, emiyor. Saçlarımı arkadan tutmuş, başımı çekiyor kendine. Sanki kaçacakmışım gibi sımsıkı sarılmış diğer koluyla. Kendine bastırıyor. Memelerim onun geniş göğsünde eziliyor. Canım yanıyor, nefes alamıyorum. Ama aldırış etmiyorum. Yansın canım. Ezsin beni. Yeter ki bu pazuları, kolları bedenimden hiç ayrılmasın. Alev alev yanan kasıklarımda bir kabarıklık, bir sertlik. Aman Tanrım. Taş gibi sanki. Bastırıyor, eziyor, batıyor sertliği önüme...
Kıvranıyorum. Dudakları her yerimde dolaşıyor, yanaklarımda, burnumda, kulaklarımda, boynumda. Elleri? Onlar da iki yaramaz. Kalçalarımda, sırtımda, geceliğimin altında. Külodumun arkasında, önünde. Nefes nefeseyiz. Soluklarımız birbirine karışıyor ağzımızda. Elleri memelerimde dolaşıyor, yoğuruyor memelerimi, sıkıyor, uçlarını eziyor geceliğin üstünden. Sonra iki eliyle geceliğin dantel yakasını tuttu birden, aniden ikiye ayırdı yakayı. Güçlü parmaklara dayanamadı gecelik, bir cayırtıyla ikiye ayrılıverdi. Bir külotla kalmıştım önünde. Eğildi, diz çöktü, külodumun üstünden dudaklarıyla kavradı amımı. Kabarmış amımı, ısırır gibi yaptı dudaklarıyla. Kıvrandım, inledim. Saçlarını tutup karıştırıyordum önümde diz çökmüş şövalyemin...
Pençelerini külodumun iki yanına geçirip hızla, yırtarak indirdi aşağıya. Şimdi çırılçıplaktım. Hayranlıkla baktı amıma geri çekilip. Sonra dudaklarıyla uzandı, sıcak dudaklarını amıma kapattı. Dayanamadım inledim, “Oohhhh!” diye. Kalçalarımı kavramış, kendine çekiyordu beni emerken. Dudaklarını bastıra bastıra emiyor, diliyle amımın dudaklarını okşuyor, dilinin ucunu içeriye sokuyor, beni delirtiyordu. Dayanamadım. Kasıldım. Dilinin klitorisime değmesi bitirmişti beni. Saçlarını koparırcasına asılarak eğildim, kapandım. İkiye katlanmıştım sanki. Kasıla kasıla boşaldım...
Ayağa kalktı. Elimden tuttu. Salona götürdü beni. Çırılçıplak, munis bir kedi gibi her isteğini yapıyordum. Hiç itiraz etmiyordum erkeğime. Salonda uzun bembeyaz tüylü bir halı vardı parkenin üzerinde. Ve sehpa. Koca sehpayı bir kutu gibi kolayca kaldırıp kenara koyuverdi hızla. Pazularının kabardığını görüyordum bunu yaparken. Sonra üstündeki iki parça giysiyi bir anda çıkarıp fırlattı. O da çırılçıplaktı karşımda şimdi. Spor salonu reklamlarında, pornolarda gördüğüm, ağzımın suyu aka aka baktığım, bakarken mastürbasyon yaptığım o kaslı, damarlı erkek vücutlarından biri vardı karşımda. Geniş göğüsler, pazulu kollar, üçgen omuzlar, daralan bel, şişik kaslı bacaklar. Ve... Bacaklarının ortasında mızrak gibi havaya dikilmiş, damarları kabarmış, uzun mu uzun bir yarak!
Uzun tüylü halının ortasında duruyor, bana bakıyordu ateş gibi yanan gözlerle. Bekliyordu. Ben de bekletmedim. Yaklaştım. Önünde diz çöktüm. Taparcasına hareketlerle yarağına dokundum. Titredi yarak. Vücut kasıldı. Yaklaştırdım yüzümü. Dilimi çıkardım. Yukarıya baktım. Beni izliyordu pür dikkat. Dilimin ucunu gösterdim ona ve yarağının başına değdirdim. Yine titredi. Sonra kapandım üstüne. Dudaklarımla. Emdim. Yaladım. Yarağının başını, gövdesini, gövdesindeki damarları. Altta kıvrılıp duran taşaklarını tutup okşadım. Ağzıma sokup alabildiğim kadar almaya çalıştım yarağını. Öyle kalındı ki yarağı, dudaklarım gerilmişti iyice. Ağzımın içinde dilimle okşuyordum sikinin başını. Tükürüklerimden pırıl pırıl parlıyordu güzel siki. Hafif eğilmiş, saçlarımdan tutup ağzıma sokup çıkarıyordu yavaş hareketlerle. Ağzımı sikiyordu sanki...
Fazla sürmedi bu. Sanırım iyice dolmuştu. Çıkarttı ağzımdan sikini. Yüzüne baktım. Ne yapacak diye merak ediyordum. Bekletmedi beni, kolumdan tutup fırlatırcasına arkaya yatırdı beni. Sırt üstü uzanıp bekledim. Bacaklarımı ayırıp arasına girdi. Siki taş gibi, damar damar, havaya dikilmişti. Bir an aklıma, yatak odasında yatan kocamın, ucundan hortum çıkan pipisinin görüntüsü geldi, tiksintiyle ürperdim. Başımı sallayıp uzaklaştırdım o görüntüyü. Bu koca şeyin tadını çıkarmalıydım. Bacaklarımı ayırabildiğim kadar ayırıp, amımın dudaklarını elimle ikiye ayırdım. Erkeğimi bekledim...
Havaya kalkan koca sikini amıma hizalamak için aşağıya bastırması gerekiyordu, o da öyle yaptı. Başını değdirdi. İçinden sular süzülen amcığım hazla titredi sertliği hissedince. Kalçalarını ileri itip, boylu boyunca sikini gezdirdi amımda. Yavaşça. Geri geldi sonra aynı ağır hareketlerle. Başını kabarmış klitorisime bastırdı. İnledim. “Mmmmm! Çok güzel!” diye kıvrandım altında. Yüzüme bakıyordu gözlerini ayırmadan. Benim zevkle kasılan yüzümü, şehvet denizinde yüzen, her kası ayrı kasılan vücudumu inceliyordu pür dikkat. Bir daha gidip geldi amımın dış dudaklarının arasında. Bir daha. Bir daha. Dayanamadım. Kıvranıyordum zevkten, “Hadi! Hadi sok! Yalvarırım sok!” diye inledim.
İki parmağıyla amımın dudaklarını tutup açtı. Kalın bastonun başını itti içine. İri başı zorlanarak girdi amıma. Yine kıvrandım. “Ahhh! Yavaş!” diye fısıldadım. Eğildi üzerime. Dudaklarıma dudaklarını bastırdı. Yine o vahşi hareketlerle öpmeye başladı. Boynuna sarıldım, bacaklarımla kalçalarına sarılmaya, sikini içime almaya çalıştım. Önce bırakmadı. Kıvrandırıyordu beni istekten. Sonra yavaş yavaş girmeye başladı içime. Amımı yara yara girdi. Girdi. Girdi. Hiç bitmeyecek gibiydi girmesi. Ne kadar uzundu bu şey böyle? Sonunda geldi, rahmime, dibime dayandı sikinin başı. Durdu. Ağzının içinde nefes nefeseydim. Burnumdan soluk almaya çalışıyordum. Başım dönüyordu zevkten. Amımın içinde sikinin o muhteşem kalınlığı, her tarafımı doldurmuş, kapkalın, mızrak gibi duruyordu...
Sonra hareket başladı. Çekti, dışarıya kadar çıkardı. Sonra tekrar yara yara girdi amıma. Girdi. Dibe dayandı. Dışarıya... İçeriye... O kalın, damarlı, kocaman başlı yarak içime durmadan giriyor, çıkıyor, ben zevkten, şehvetten çılgınlar gibi kıvranıyorum. Bağırmamak için kolumu ısırıyorum. Bacaklarımın arasındaki adeta bir makine. Bir seks makinesi. Hiç temposunu bozmadan, içimden sularımı fışkırta fışkırta çıkıyor, giriyor, çıkıyor giriyor. Tanrım, bu nasıl zevktir! Nefessiz kalıyorum. Kuş gibi altında çırpınıyorum. Ellerim pazularında, sırtının boğum boğum kaslarında dolaşıyor. Şehvetten kendimi kaybetmişim adeta. Tırnaklarımı batırıyorum, çiziyorum. Öyle bir zevk ki bu, hiç tatmadığım, hiç duymadığım bir şey. Kocamın ince, narin vücuduna alışkın vücudum, bu genç, iri, kaslı gövdenin altında eziliyor.
Bacaklarım ikiye ayrılacak sanki. Ayırmaya çalışıyorum. Daha çok, daha çok girmesini istiyorum amıma. Derinlerime. “Aahhh!” diye inliyorum dişlerimin arasından. Başımı kaldırıp, dişlerimi boynuna, omuzlarına geçirmeye çalışıyorum. O da memelerimi ezercesine üstüme eğilip, boynumu, kulak mememi yalıyor. Deliriyorum. Amımın suları seller gibi akıyor. Aralıklarla kasılıyorum, orgazm yaşıyorum, durması için yalvarıyorum, “Dur! Dur lütfen! Yeter! Ahhh! Yeterr! Bitirdin beni! Alışık değilim aşkım, erkeğim, aygırım... Böylesini yaşamadım hiç, lütfen durrr!” diyorum.
Durmuyor. Sürekli inip kalkıyor bacaklarımın arasında gövdesi. Ohhh! Delirmek üzereyim zevkten. Sularımdan bacaklarımın arası banyo yapmış gibi ıslak. Erkeğimin kasıklarındaki kılları bile ıslatmış. Başımı kaldırıp bakıyorum, tüylerinin ıslak parlaklığını görüyorum amımın üstünde. Ve o ıslak kıllar her içime gömüldüğünde klitorisime baskı yapıyor, çıkarken klitorisimi okşaya okşaya vantuz gibi çekiliyor üstünden. Delirtiyor bu beni...
Her içime girdiğinde, Koç yumurtası gibi taşakları götümün deliğine çarpıyor ıslak ıslak. Bütün bu fırtınanın içinde taşaklarının ıslak göt deliğimi okşamasını, çarpmasını ayrımsıyorum. Her şey, ama her şey beni zevkten çıldırtmak için organize olmuş sanki. Ter içindeyim. Memelerim, boynum, göbeğim ıslanmış terden. Saçlarımın arasından süzülüyor terler. O da öyle. Şınav çeker gibi üstümde gidip gelen gövdesi parlıyor. Işıl ışıl. Çıldırtıcı bir görüntü. Kokusu, erkeksi ter kokusu. Burun deliklerim hazla titriyor, o kokuyu içime çekiyorum...
Sonunda, en sonunda, hiç bana sormadan, sormaya gerek bile görmeden boşalmaya başlıyor aygırım. Dudaklarını sımsıkı kapamış, ses çıkarmamaya çalışarak, inleyerek kasılıyor bacaklarımın arasında. Sanki delecekmiş gibi bastırıyor sikini amıma. O amımı geren, zorlayan kalınlığı artmış gibi geliyor bana. Başının zonkladığını duyuyorum rahim duvarlarımda. Ve döllerinin kızgın sıcaklığını. Yakıyor, kavuruyor içimi, derinlerimi. Ben de son kez kasılıyorum artık. Beraber boşalıyoruz erkeğimle. Birbirimizin içinde eriyoruz son damlamıza kadar...
Üstüme yığılıp kaldı bir an. Sonra incinmemden korkar gibi sikini içimden çıkarıp yana devrildi. Başımı çevirip baktım. O sporcu göğsü inip kalkıyor sürekli. Maratonda koşup yığılmış atlet gibi. Ağzı açık. Nefes almaya çalışıyor. Siki halen kalkık, ucunda son sperm damlaları görünüyor. Pırıl pırıl, benim amımın sularından mı, spermlerden mi, ıslak, parlıyor. Dimdik...
Elimi uzatıp o güzel sikini okşamak, öpmek geldi içimden, fakat kolumu kaldıramıyorum, elim yana düşüyor. Hareketimi fark etti hemen. Elimi tutup dudaklarına götürdü. Parmaklarımı öpücüklere boğdu. Parmaklarımı emdi tek tek. Bana doğru döndü, elini göğsüme kapatıp ucunu öptü. Sonra dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve “Seni seviyorum aşkım! Hep bu anı bekledim! Seninle sevişmeyi hayal ettim hep!” dedi fısıltıyla...
Gülümsedim. İçimi titretti bu itiraf. Bu kez ben onun elini dudaklarıma götürdüm, “Keşke daha önce söyleseydin erkeğim, bu zevkten mahrum kalmazdık ikimiz de!” diye yanıtladım :)
239 notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 13 days ago
Text
Tumblr media
1K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 17 days ago
Text
9K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 19 days ago
Text
👉 Find my hot stuff HERE
10K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 20 days ago
Text
lunch with dad 🤍
8K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 24 days ago
Text
OYUNCAK (4)
Artık 4-12 vardiyasında olduğumu sanıyordum, ama Beyza hanımın aramasıyla bir hafta izinli olduğumu ve sonra geceye geçeceğimi öğrendim. Bu beklenmedik izin olayından sonra hayatımın kontrolünü tamamen kaybetmek sinirimi bozmaya başlamıştı. Ama bir çıkış yolu bulana kadar devam etmek zorundaydım.
İzinli olduğum ilk gün dinlendim. İkinci gün Beyza hanım attığı bir mesajla Düzce Akçakoca'da bir konuma gitmemi istedi. Gittiğim konum yazlık tarzı bir ev idi ve tüm mahalle mevsimden dolayı çok sakindi. Kapıyı 60'a yakın yaşta, kel ve gözlüklü bir adam açtı. Beni Beyza hanımın gönderdiğini söyleyince, "Geç bakalım delikanlı!" deyip içeriye buyur etti. İçerde karısı vardı ve onun da yaşı 55'den fazlaydı. Hatta kadın beni görünce telefonu sehpahaya bırakırken muhtemelen torunu birinin resmi vardı ekranda. Torunu olan insanlar jigolo kiralıyorlardı, hem de çift olarak!
Adam, "Eşim Hülya, ben Murat!" diye karısını ve kendini tanıttı. Ben de ismimi ve memnun olduğumu söyledim. O esnada Hülya'yı inceledim, büyük götlü, sarkık memeli, hafif göbekli, hoş ama yaşı geçmiş bir kadındı. Murat ise karısına göre daha fit, çökmemiş bir yapısı vardı.
Murat direkt konuya girdi ve "Önce karımı sikeceksin ben izleyeceğim, sonra biz sikişirken de sen bizi izleyip katılamanı istediğimiz an karımı tost yapacağız!" dedi. "Tamam!" dedim ve yatak odasına geçtik. Murat karısını soydu, ben kendim soyundum. Hülya'nın yüzünde irice bir ben vardı, "Bunu yalayarak başla sonra devam et!" dedi. Bu garip isteği yerine getirdim. Sonra dudaklarını öperken bir elimi amına bir elimi memelerine attım. Amı da memeleri de büyük ve sarkık olmasına rağmen çok zevk alıyordum.
Fakat sikim tam kalkmamıştı. Sikimin iyice sertleşmesi için gözlerimi kapatmıştım, Beyza hanımı, Esra'yı ve Seçil'i düşünerek öpüşüyordum Hülya ile. Sonra 69 olduk, ben Hülya'nın amını yalarken Hülya da sikimi yalayarak iyice sertleştirdi. Sikiş vakti gelmişti, hangi pozisyonda istediğini sorduğumda Hülya kucağıma oturmak istedi. Alttan amına kökleye kökleye, memelerini emip ısırarak hoplattım yaşlı kaşarı kucağımda. Sonra yüzü kocasına gelecek şekilde domaldı. Yatağın karşısında koltukta oturan Murat da soyunmuştu.
Hülya'nın çağırmasıyla Murat gelip karısının memelerini avuçladı. Hülya, "Ohhh işte böyle, memmun edin beni, ohhh!" diye inliyordu. Bızırıyla oynayarak sikmek istedim, engel oldu, anlaşılan erken orgazm olmak istemiyordu. Murat izlemeye devam ederken biz misyonere geçtik ve ben sikişi hızlandırdım. Benim hızımla orantılı olarak Hülya'nın inlemeleri ve sikini sıvazlayarak bizi izleyen Murat'ın eli de hızlanıyordu...
Ben Hülya'nın orgazm olmasını beklerken Murat gelip Hülya'nın memelerine boşaldı. Bana, "Karım gelecek, ona uyum sağla delikanlı!" diyerek arkama geçti, götümü ve taşaklarımı okşamaya başladı. Bir erkeğin götüme ellemesinin şokunda da olsam Hülya ile eş zamanlı gelmeyi başardık...
Halen ellenmenin şoku atlatamamıştım. Murat bana banyonun yerini tarif ettiğinde ilk ben duşa girdim. Ben yıkandıktan sonra kurulanırken Murat banyoya geldi ve "Böyle fantaziler yaşamadan zevk alamıyoruz, bizi sapık sanma, bunu karımın mutluluğu için yapıyorum!" dedi. Bana bu açıklamayı yaptıktan sonra, "Buzdolabında soğuk bira var, içmek istersen git al!" dedi. Ben mutfağa giderken onlar girdi banyoya.
Ben mutfakta biramı bitirdiğimde onlar duştan çıkmış. Yatak odasından seslendiler. Yanlarına gittiğimde ıslak halde yatakta sekse baslamışlardı. Yüz yüze bakacak şekilde yan yatmışlar, Murat karısının bacak arasına girmiş memelerini emerek sikiyordu. Murat karısının içinden çıkmadan yatağa sırt üstü yattı ve karısını üstüne aldı. Bana da, "Kalktı mı sikin yeniden?" diye sordu. "Biraz kalktı, ama daha tam sertleşmedi!" dedim. Hülya da, "Gel götümü yala!" deyip memelerini kocasının göğsüne bastırarak iyice öne eğildi.
Hülya'nın havaya kalkmış kocaman götünü yalarken yine gözlerimi kapadım, Beyza hanımın götünü gözlerim kapalı duşta yaladığım anı düşündüğümde sikim kazık gibi oldu. Hülya, "Hadi sen de götümü sik artık pis jigolo!" deyince bu hakaretin hırsıyla direkt geçirdim götüne. Hülya, "Iıhhh!" diye inledi, ama götünün sikilmeye çok alışık olduğu belliydi. Hülya'yı tost yapmış sikerken ben Hülya'nın boynunun sağını, Murat da solunu yalıyordu...
Yaklaşık 10 dakika siktikten sonra, Hülya, "Geleceğim, siz de çabuk olun sikicilerim!" deyince hızlandık. İlk Hülya orgazm oldu. Hülya beni boynuna bastırırken Murat hiç beklemediğim bir şekilde dudaklarımı öperek boşaldı. Ben dudaklarımı kaçırıp, "Napıyorsun sapık herif!" diye kızmaya başladım. Hadi götümü ve taşaklarımı okşaması neyse de, dudaklarımı resmen kemirir gibi emmişti. Bu iğrendiğim durumdan dolayı sikim de inmişti. Sinirle Hülya'nın götünden çıktım. Murat, "Sakin ol delikanlı, senin işin bu!" dedi. Hülya da, "Dur hemen sinirlenme, git bir duş al, ben de kahve yapayım da içerken konuşuruz!" dedi.
Hülya sabahlığını üstüne geçirip mutfakta kahve yaparken ben çabucak bir duş alıp giyindim. Murat da boxerini giymiş mutfağa geçmişti. Mutfağa oturduk, Karadeniz'in dalgalı halini izleyerek konuşup sohbet ederek kahvelerimizi içerken biraz sakinleştim. Murat, "Beyza senin her türlü hizmette bulunacağını söylemişti, onun için çok para ödedik. Ama sen bu işin adamı değilsin delikanlı. Sana dostça bir tavsiye, normal bir iş bul kendine, gerekirse biz de yardım ederiz iş bulmana!" dedi. İçimden Beyza hanıma müthiş kızmıştım, hatta Beyza hanımdan tamamen kurtulma planları bile yapmaya başlamıştım...
Düzce'den döndüğümün ertesi günü Beyza hanım aradı, "Naber sermayem? Yüklü kazandırıyorsun artık, aferin!" dedi. Ben soğuk bir şekilde, "İyi!" dediğimde, "Hahahaha, ipnelik deneyiminin tribi mi bu? Sanki siktiler seni! Hahahahaa, bu senin için test idi, geçtin testi!" dedi. Ben de, "Ne dediyseniz yaptım, teste ihtiyaç mı var? Hem bu testin amacı ne?" dedim. Beyza hanım, "Orasını karıştırma, akşam 8'de bana gel, seni çok mutlu edeceğim!" dedi. İçime Beyza hanımla seks yapma umudu düşünce kızgınlığım hemen geçti.
Dediği saatte gittiğimde evde Beyza hanım yalnız değildi, Mevlüde de vardı. Ama Mevlüde, internette ve seks shoplarda satılan fantazi türden jartiyerli bir hizmetçi elbisesi giymişti. Beyza hanım ise ev hali diyebileceğimiz kıyafet giymiş, beyaz tişörtün altında sutyensizdi, üstünde açık yeşil bir yelek, başında açık gri başörtüsü vardı. Tişörtünden memelerinin belli olması onu sikeceğim umudumu artırdı. Beyza hanım, "Nasıl olmuş kaynanam? Sen gelmeden her işi bitirdi orospu!" dedi. Ben de, "Siz çok daha etkileyecisiniz Beyza hanım!" dedim.
Beyza hanım kahkaha atıp, "Mevlüde, gel orospu, Çağlar'a sakso çek!" dedi. Mevlüde hiç ikiletmeden geldi, eşofmanımı ve boxerimi indirip önümde diz çöktü. Sikimi eline alıp sakso çekmeye başladı. Beyza hanım, "Aferin Mevlüde, yalamayı da öğrendin kız orospu. Taşakları da yala!" diyerek kaynanasına gaz veriyordu...
Sikim iyice sertleşince Beyza hanım benim telefonumdan kendisini görüntülü aradı ve salondan kalın bir mum yakıp eline aldı, bizi banyoya götürdü. Benim telefonu çamaşır makinesinin içine koydu, telefonun arkasına da mumu koydu. Sonra Mevlüde'nin kafasını makineye soktu ve "Mumu söndürme orospu, yoksa götüne sokarım o mumu!" dedi. Bana da, "Hadi sik şu orpspuyu!" dedi. Mevlüde'nin külodu yoktu zaten, arkasına geçip hemen sikmeye başladım. Ben siktikçe Beyza hanımın telefonundan Mevlüde'nin yüzünün halini izliyorduk. Ben amına kökledikçe Mevlüde'nin yüzü, hem zevkten hem mumu söndürmeme çabasından farklı şekiller alıyor, Beyza kahkahayı basıyordu...
Beyza hanım, "Seni çok mutlu edeceğimi söylemiştim Çağlar. Öp beni!" deyip dilini çıkararak ağzıma uzattı. Sevinçle dilini ağzıma aldım ve uzunca emdim, dudaklarını kemirircesine öpüştüm. Beyza hanım götümün yanağını sıkarak, "Amıyla oyna da gelsin artık yaşlı domuz!" dedi. Mevlüde'nin amını sikerken elimi de bızırına atıp oynayınca Mevlüde bacakları titreye titreye orgazm oldu...
Önce Mevlüde'nin kafası çıktı çamaşır makinesinden, sonra telefon ve mum. Beyza hanım, "Koş kız oropsu, Çağlar'a tatlı getir!" deyip Mevlüde'yi mutfağa doğru ittirdi. Ben de Beyza hanıma, "Ben sizin tatlınızı yemek istiyorum!" dedim. Beyza hanım, "Gücünü topla, birazdan beni mutlu edeceksin!" dedi. Tişörtünü kaldırıp sutyensiz meme uçlarıyla oynarak bunu söylemesi sikimi yeniden sertleştirdi. Hemen eğilip memelerini öpüp emmek istedim. Beni durdurp, "Öyle yok! Yatak odasına geç!" dedi.
Yatak odasına geçtik. Mevlüde büyük bir tabağa baklava, şöbiyet, cevizli bülbül yuvası ve saray sarması koyup getirmişti. Beyza hanım beni yatağın kenarına oturtup kendi elleriyle yedirdi tatlıları, sonra da tatlıdan yapış yapış olmuş parmaklarını emdirdi bana. Demin Beyza hanımla ateşlice öpüşmek, şimdi de parmaklarını yalamaktan müthiş zevk almıştım. Birazdan kendisini sikmeme de izin verecekti, kendimi cennette gibi hissediyordum...
Göğsümden ittirip, "Uzan yatağa!" direktifiyle ikiletmeden sırt üstü uzandım. Ellerim ve ayaklarım yatağın alt ayaklarına eşarplarla bağlandı. Beyza hanım gözlerime bakarak bacak arama geçip dilini sikimde ve taşaklarımda gezdirdi bir süre. Zevkten adeta uçuyordum. Beyza hanım sonra soyundu. Bu sefer baş örtüsünü de çıkarmış ve karşımda çırılçıplak kalmıştı.
Yüzüme oturdu ve bana amını yalattırdı. Mevlüde'ye de memelerini yalattı. Amı yeterince ıslanınca yüzümden aşağıya kayıp sikime oturdu. Sikimi amına alıp yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Ben de alttan amına pompalamaya çalışarak, "Beyza hanım, bu bağlanma olayı olmadan size dokunarak zevk vererek yapsaydım?" dedim. Beyza hanım da, "Bu yetmiyor mu Çağlar? Bana uy, bu gece sürpriz çok!" dedi sırıtarak. Hayallarimdeki kadını bu durumda bile sikmek benim için müthiş gelişmeydi. Sürpriz neydi acaba, yoksa bana götünü mü siktirecekti?
Beyza hanım sikimin üstünde yavaş yavaş gidip gelirken öne eğilip bazen memelerini ağzıma verip emdiriyor, bazen de dudaklarımı ve boynumu öpüyor, bir yandan da kendiyle oynayan Mevlüde'ye götünü yalatıyordu. Beyza hanım, "Önce beni getirirsen içime boşalmana izin vereceğim!" dedi. Ben tabii bu heycana fazla dayanamadım ve onun orgazm olmasını bekleyemeden amının içine boşaldım. Beyza hanım da sikimin sertliği tam geçmeden üstümde git gel yaparak orgazm oldu.
"Az daha dayanamadın değil mi, birlikte gelirdik!" dediğinde, "Seviştiğim kadın siz olunca bu kadar süre dayanmam bile mucize!" dedim. Beyza hanım da kahkaha atıp, "Ağzın iyi laf yapıyor!" dedi. Yatağın ayaklarına bağlı olan elllerimi ve ayaklarımı çözdü ve "Yüz üstü yat şimdi!" dedi. Hemen yüz üstü döndüm. Beyza hanım ellerimi ve ayaklarımı tekrar yatağın ayaklarına bağlayıp yataktan uzaklaştı.
Birkaç dakika sonra gelip masaj yağını komodinin üstüne koyunca sırtıma masaj yapacak diye düşündüm. Fakat masaj yağını götüme döküp parmaklarını götüme sokunca ben şokla, "Ne yapıyorsunuz?" dedim. Beyza hanım ise, "Bu gece çok zevkli olacak Çağlar, keyif almaya bak!" dedi. Üç parmak canımı acıtmıştı. Boynumu döndürebildiğim kadarıyla arkama bakamaya çalışıyordum ki, suratıma tokat atıp, "Önüne bak!" dedi.
Parmaklarını çekip göbeğimin altına bir yastık koydu ve götüme biraz daha masaj yağı döktü. Az sonra da götüme ne olduğunu anlamadığım bir şey sokmaya başladı. Canımın acısıyla, "Beyza hanım durun, ne yapıyorsunuz?" diyordum fakat sokmaya devam ediyordu. Beni resmen sikmeye başladığında anladım ki straponla sikiyordu. Ben, "Durun! Yapmayın!" dediğimde götüme şaplak atıp, "Ben istedim hizmetçim oldun, ben istedim oyuncağım oldun, ben istedim kölem oldun, ben istedim sermayem oldun, şimdi de orospum olacaksın!" deyip köklemeye başladı.
Beni biraz öyle siktikten sonra, "Mevlüde şunun ayaklarını çöz!" dedi. Ayaklarım çözülünce, "Çağlar, böyle yatarsan canın çok yanar, domal da rahatla!" dedi. Domaldığımda bir elini aşağıya atıp sikimi taşaklarımı okşayarak sikmeye devam etti. O anda elimde olmadan sikim kalkmıştı. "İyi çek Mevlüde!" dediğinde bir de kayda alındığımı anladım...
Kaç dakikadır sikildiğimi bilmiyorum. Beyza hanım zevk sesleri çıkararak götüme abanıp kaldı ve "Götümü yala Mevlüde!" dedi. Mevlüde'nin bir süre yalamasıyla Beyza hanım orgazm oldu ve straponu götümden çıkarıp çekildi. Telefonu Mevlüde'nin elinden alıp bana sakso çekmesini söyledi. Mevlüde'nin saksosuyla ben de boşaldım. Böylelikle sadece sikilmem değil, erkeklik gururum da bitmişti.
Ellerimi de çözdürüp, "Merak etme yüzünü çekmedik!" dedi. Dönüp baktığımda Beyza hanımın önünde sallanan straponun hafif tırtıklı olduğunu gördüm. Sırıtarak, "Hoşuna gitti mi orospu? Bundan sonra seni erkeklere de satacağım!" dediğinde hiçbir şey söylemeden giyinmeye başladım, bir an önce o evden çıkıp gitmek istiyordum. Gideceğimde yine sırıtarak, "Acısı geçince dilin açılır yavrum. Unutma bana aitsin, istesen de kaçamazsın!" dedi. Hiçbir şey demeden çıktım gittim evden...
Çok düşündüm ne yapsam diye, artık benim için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Ertesi günü fabrikaya gidip sekretere işi bıraktığımı söyleyip ayrıldım. Beyza hanım işi bıraktığımı duyunca çıldırmış. Beni arayıp tehditler savurdu, işi bırakırsam elindeki görüntüleri her yere yayacağını söyledi. Ben de, "Görüntüleri yayarsan ben de telefonumdaki tüm mesajları kocana, kayınbabana, tüm akrabalarına, fabrika müdürüne, seni tanıyan herkese gösteririm. Hatta dava bile açarım ve mahkemeye de sunarım mesajları. Bir daha beni arama OROSPU, başka bir şehirde hayatımı sürdüreceğim!" dedim. Beyza hanımın gıkı çıkmadı...
Şu anda ise Düzce'de tanıştığım çiftin yardımıyla girdiğim şirkette şoförlük yapıyorum!
(Çağlar)
75 notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 25 days ago
Text
3K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 29 days ago
Text
👉 GET NАKЕD SNАPСНАT ID"s
20K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 29 days ago
Text
watch full video
click on
12K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 29 days ago
Text
Tumblr media
Reblog if you wanna see more of me
8K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 1 month ago
Text
2K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 1 month ago
Text
Tumblr media
3K notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 1 month ago
Text
Tumblr media
41 notes · View notes
olgun-masor-fd-love · 1 month ago
Text
Tumblr media
72 notes · View notes