Text
Bir şeyleri özlüyorum, bilmiyorum ne olduğunu; bir yeri özlüyorum, neresi hatırlamıyorum ama sanki hep var gibi, sanki orayı bulsam nereye ait olduğumu bulacağım gibi. Sanki evimi bulacağım, gerçek evimi.
2 notes
·
View notes
Note
çok istiyorum ama beklemek zorundayım ama duramıyorum yerimde ne yapmalıyım sence ?
Neyi veya kimi istiyorsan bence hemen git söyle
0 notes
Note
insanı en çok insanlar yormak zorunda mı ağlamak istiyorum
Bu his geçiyor mu acaba ben de bunu çok merak ediyorum
0 notes
Note
Kafamın içi çok dolu , çok yoruldum bana yardımcı olur musun ?
Tabiki neyin var
0 notes
Text
Kötü günümde yanımda olmadığın için vazgeçtim. Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Bana yalan söylediğini anladım zamanla. Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettim.
Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim, ağrılarımı dindirecek sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim. Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve bunun tek nedeni sen olduğun için vazgeçtim. Bencil olduğun için vazgeçtim.
Bunların hiçbiri tek başına senden vazgeçmem için yeterli değildi. Çünkü sevgim o kadar büyüktü ki. Ama hepsini düşündüğümde sen benden çoktan vazgeçmişsin bunu anladım. Zor oldu ama kabullendim. Günlerimi ve gecelerimi aldı bunu kabullenmek. Sonra bir gün uyandım, içimdeki o korkunç his geçti. Artık hiçbir şey eskisi kadar üzmedi. Artık ben de senden vazgeçtim.
0 notes
Text
konuşmayı bırakabilirsem, yazabilirim. hayattan soyutlanabildiğim zamanlardan geriye sadece sessizce etrafı izlemek kaldı. umarsızca bir köşede oturup fark edilmemenin acısını ve zevkini aynı anda yaşıyordum. hem biri gelsin sarılsın, hem de kimse beni görmesin istiyordum. bir şarkıyla yürüyerek şehirler değiştirebiliyordum. gerçekten kimsenin bilmediğine emin olduğum köşelerde sigara içerdim. öyle yollarım, öyle köşelerim vardı. sivriydim, törpülendim. zamanla mı oldu yoksa yavaş yavaş mı oldu bu, hatırlamıyorum fakat keskin bir fark ediş oldu. fark ettiğimde artık yapabileceğim hiçbir şey yoktu, varsaydı da benim bunu değiştirecek gücüm kalmamıştı. en azından o zamanlar öyle düşünüyordum artık düşünmekte zorlanıyorum. ufkumu açacak şeylerden yoksun, ne kadar itiraf ederken zorlansam da uyuşmaya müsait bir yaşam seçen bendim. bu yüzden birilerine kızma hakkım elimden alınmış gibi hissediyorum. hislerime inanırım, ophelia’da böyle delirmişti. hayır devamı benim sandığım gibi bile değil. yapabileceğime inanmıyorum, yapıyorum ve yaptım. bu cümleyi yazdıktan sonra kalktım ve halletmem gereken diğer işleri de hallettim. ama bu inançtan değil muhtemelen dikkat dağınıklığından. olsun, pozitife etmekten zarar gelmez. yaşamın ne olduğunun bilincinde olduğum için aklımın dokunulmamış yerlerini dökmeye çalışıyorum, bu kez toplamayalım diye.
171 notes
·
View notes
Text
her şey bir zamanlardaki hâliyle sonsuza dek hafızaya kazınır.
308 notes
·
View notes
Text
çok yakındayım. o kediyi sevdiğim ve hayatımın değiştiği yerde. tek başıma çıksam yol alamam dediğim o yerdeyim. ilk kez kendimden daha fazlayım. uzunca anlatmak istiyorum fakat duygularlarım ve davranışlarıma yetişemiyorum. bu cümleyi bile yazarken o kadar çok şey geçti ki zihnimden. anlatamıyorum. konuşabiliyorum. kendi kendime. sevdiklerime. uykumda sayıkladıklarıma. ama artık evde gizlediğim günlük dışında dürüst olamıyorum. çok yakındayım. günlüklerden uzak. kediyi sevmeden hayatımın değiştiği yere.
0 notes
Text
Eve dönüyorum.
ev neredeydi, ev nasıldı, ev var mıydı sorularının ardından, yine trende, yine yanlış seçilmiş bir cam kenarında. üç sene önce dinlediğim bir şarkının hâlâ tam ortasında, mümkün değil. bu kez zihnimden konuşmak, basamakları ikişer ikişer inmek, sigarayı yarısında bırakmak zor geldi. gerisin geriye bakarken, sayfaları tersten okumak, ne önemi var, bu da benim şansım. kafamı her kaldırdığımda bir anının tebessümünü hatırlıyorum. hayır mutsuz değilim, evet huzurluyum. şikayet edilecek bir şey kalmadıysa hâlâ kafamızı kaldırmadan yürümeyi anlamlandırmalı mıyız? yoksa yol sadece yol mudur? yol sadece yoldur. zihninde çalan müziği hiçbir ses bastıramaz. tam ortasındayım. her şey değişse de insanın gözleri hiç değişmiyormuş ne kadar doğru, hiç kaybolmadım. ne kadar çok sevdiğimi ve sevildiğimi, bunun bir lütuf olmadığı bir evrende yaşadım. bozkırdan sonra, deniz hiç fena olmadı. boğulmadım, nefes alıyorum.
Anlıyorum ve devam etmek istiyorum.
0 notes