Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Vekâlet
Eğitimde vekaletle işlem yapmak da anlatıldı ve biri “Bana vekalet verirsin, hallederim.” dediğinde anama küfretmiş gibi hissettiğimden müşterileri ve kendimi korumak için tüm dikkatimle dinledim. Harika bir eğitimdi ve orada bulunduğum için gurur duyuyorum ama keşke şube de öyle olsaydı. Bir gün şubeye bir müşteri geldi ve yanlış hatırlamıyorsam vekaletle banka kartı teslim almak istiyor.…
View On WordPress
0 notes
Text
Kızım için bir rica
Geçen yıl sınav dönemim. Kızım elinde bıçakla gözü dönmüş babasına “Baba lütfen anneme zarar verme.” diyecek kadar her şeyin farkında. Benim gidecek bir yerim yok, kızımı sınavım süresince bırakabileceğim biri yok. Kağıthane bölgesindeki okulları tükettim. Kızım her bir okulda dayak yedi çünkü. Bunu da ayrıca anlatırım. Eski eşime hiç değilse sınavlarım bitene kadar evden uzak dur diyorum. Tamam…
View On WordPress
0 notes
Text
miras hukuku sınav notum açıklandı
Sınav notum : 15. Geçmek için bütünlemeden en az 50 almam gerekiyordu. Bu sınavdan geçersem mezuniyet için 3 ders sınavlarına katılabilecektim. Notuma itiraz etsem bile sadece maddi hata kontrolü yapılıyor. Yani verilmiş notlar tekrar toplanıyor. Sınav kağıdım yeniden değerlendirilmiyor. Sınav sorularını bulamadım ancak miras hukuku dersini alan biri benimle paylaşırsa soruları da eklemeyi çok…
View On WordPress
0 notes
Text
bu da ilk paylastigim yaziymis, bulunsun
muge copy
Lutfen yayilmasini saglayin.
16 Mayıs saat 17:00 - 22:00 arası kamera goruntulerine ve yasadigim olaya şahit olan insanlara acilen ulaşmam gerekiyor.
Tecrubeli ve müstakbel meslekdaslarimin, degerli hocalarımın tavsiye ve önerilerine ihtiyacım var.
Iki yaşlı kedimle ilgilenmek isteyip, bununla ilgili bana ulasan olursa da çok mutlu olurum.
+44 7752 766 844 +90 544 628 84 24
[email protected] Instagram:
caresizligin_istismari freedom.for.m
Twitter: mugeye_ozgurluk
Telegram: muge22
Ben muge mihci. Istanbul üniversitesi hukuk fakültesi 4. Sınıf öğrencisiyim. Bildigim kadarıyla yarin sınavım var ama konumuz bu degil. Babami kaybedeli 9 yıl oldu. Annem ve kız kardeşim ankara da birlikte yasiyor. Ben 2011 de galatasaray üniversitesi ni kazanınca istanbul a geldim. Ikinci université olarak hukuk okuyorum. Mezun olmak icin 6 dersim var.
Tutuklanma hakkimi kaybetme hikayemden bahsetmek istiyorum. Ironi içerebilir!
Eski esim yaklaşık 10 yıldır ihtiyac duydugu zamanlarda beni polis arkadaşına dinletiyordu. Öyle bir belaya bulasmistim ki belki evlenmeme sebep bile bu olay olabilir. Kurtulamayacagimi kabullenmiştim.
Yillar gecti, evlendik, çocuğum oldu. Yıllarca ayrılma mücadelesi verdim. Ankara da kaloriferli evde doğup buyumus ben, Ilgaz da sobalı tas evde çocuğumla yasamaya raziydim. Yalnız su anda 4 yaşında olan kızım beni dusunduruyordu. Hiç soba yakmayı bilmiyor, sobadan zehirlenmekten korkuyordum. O evde uyurken geceleri hep kizimin sırtı buz gibiydi. Bunu ona yapmaya ne hakkim vardi?
Ayrilmak istiyorum diye defalarca annemle kardeşimin yasadigi eve gittim. Sudan sebeplerle kovuldum. Annemle kardeşim Boyle yaparsa elin oğlu ne yapmazdı ki? Eski esimle yasamak kizimin babasından da uzak kalmaması icin en iyi seçenekti.
Ingiltere ankara anlaşması başvurumuz yaklaşık 2.5 yıl sonra olumlu neticelenince ayrılmak icin kesin bir bozum oldugunu sandim. Eski esim ingiltere ye gidecek, yeni bir hayat kuracaktı. Ben de kızımla huzurlu bir sekilde yaşayacaktım. Maalesef öyle olmadı. Eski esim birlikteliğimiz devam etmediği halde onu aldattigimdan şüpheleniyordu. Her adimimi bildigini söylüyordu. Kizimin evde o gun hangi oyuncagina elini bile surmedigini biliyordu. Arkadaslarimin telefon numaralarını ve hatlarını nereden aldiklarini biliyordu.
14 Mays secim günü canıma tak etti ve beni dinletmek icin kızıma hediye ettiginden suphelendigim aslan figürlü kalemi alarak Kadikoy emniyet mudurlugu ne gittim. Ifadem alindi. Incelemenin 2-3 yıl sürebileceğini soylediler. Ayin 16 sinda 14:00 gibi arandım ve gun icinde emniyete gelmemi istediler. Eski esim hakkında uzaklastima kararı ciktigina dair tebliğ yapildi.
Eski esimin benim evimde unuttuğu turkiye Hatti bulunan telefonunu alarak Acibadem polis merkezine gittim. Durumu anlatıp bu telefonun incelenmesini istediğimi, yıllardır beni dinlemesine aracı olan bu polisin tespit edilmesini, kendisinden şikayetçi olmak istediğimi söyledim. Anadolu adliyesi nde nöbetçi savciliga yonlendirdiler.
Kizimla adliyeye gidip saatlerce nöbetçi savcıyı bekledik. Sonunda iceri girdim. Savcı dilekçemi okudu. Bir seyler yazdırdı. Bana bir numara söyledi. Bununla takip edebilirsiniz dedi. Islem bitmişti! Ifademi almaya, bana kopyasını vermeye, telefonu teslim almaya gerek görmemişti! Beklerken Acibadem polis merkezinden arandigimi, eve ne zaman döneceğimi, isimin ne kadar süreceğinin sorulduğunu, bu telefonla adliyeden çıkarsam belki de başıma bir is gelecegini söyledim. Daha önceki şikayetlerime bakabileceğini belirttim. Evet hiçbir şey yapmaya gerek duymadigini tekrar etti o da.
Gerekli islem yapılmazsa gitmeyeceğimi anlayınca savcı odasını terk etti. Kızım çok korkuyordu, su istiyordu. Çocuğun var bak bırak git sabah gelirsin diyorlardı ama bir bardak su veren de yoktu. Cikmayacagima ikna olunca 6-7 polis belki de güvenlik gorevlisi el ve ayaklarımdan tutup savcının odasından adliyenin disina kadar beni sürükleyerek disari cikardilar ve adliyenin kapisini kapattılar. Bu sirada gordugum kadarıyla kizimi da kolundan çekiştire çekiştire beni öyle izleterek goturduler.
Adliyenin önünde oturmaya başladım. Tutuklayın beni, bari o zaman güvende olurum dedim! Tutuklanma hakkini kaybettin dediler! Hava yağmurluydu, kızım ıslanmasın diye arabaya kadar birakmalarini rica ettim. Polise ve savcıya guvenemeyeceksek allah a emanetiz zaten. Bari cocuk ıslanmasın.
Gece uyandım ve evimin disinda her zaman yanan isiklarin yanmadigini, zifiri karanlık oldugunu fark ettim. Isler kotu bir yere gidecek gibi gorunuyordu! Şüphelenmesinler diye evde iki kedimi fazladan mama ve su koymadan bırakıp, eski esimin çantasına birkaç parca eşya koyup, kizimi uyandırarak sabaha karşı adliyeye gitmek uzere yola ciktim. Takip edildiğimi fark ettim. Adliyeyi geçip Sabiha Gokcen e devam ettim ve ingiltere ye bilet aldım.
Pasaport kontrolu oldukça uzun surdu. Hatta polis ilk defa iki pasaportu olan biriyle karsilastigini, pasaport krizinden haberi olmadigini söyledi!
Sonunda uçağa bindim ama savcı simdi de uçuş gorevlisi olmuştu. Vizem ve oturum iznim olduğu icin ingiltere ye gidebilmistim. Sınırda iltica etmek istediğimi söyledim. Bileklerim mosmordu zaten. Birkaç gun otelde kalmamızı sagladilar. Cikip tekrar havaalanına gorusmeye gittiğimizde ayni polise benzeyen biri bu sefer de turist gibi geziyordu!
Bu sirada eksi sözlükten biriyle tanismis ve kendisine durumumdan bahsetmiştim. Etrafımda sivil polisler oldugunu dusundugum icin ilgilenemedigimi, iletişimimin ve telefonumun takip edilip yönlendirildiğini, kendisinin de dikkat etmesini söyleyerek konumuma yakin bir airbnb ayarlamasını rica ettim.
Benim adima bir hesap açtı ve ehliyetimin fotografini istedi. Rezervasyonu tamamlayıp talep etmediğim halde ödemeyi de yaptigini söyledi. Gönderdiği konuma gittiğimde ise kapıyı acan kisi öyle bir odasının olmadigini söyledi. Ben oradan ayrıldıktan birkaç dakika sonra da rezervasyonun iptal edildiği bildirimi geldi.
Peki neden ailem yardimci olmuyor, kimim kimsem yok mu? Adliyede de sormuşlardı zaten. Kimse yok mu seni almaya gelecek? Sahip çıkacak? Hava kararmış, 4 yaşında kızımla adliyeden yaka paca atilmis olabilirim. Çok sukur özel aracıma binip evime gitmek icin bir sahibe ya da yardıma ihtiyac duymuyorum.
Ailemdense caresiz kaldigimda yardim istedim evet. Ingiltere de oldugum icin iki yaşlı kedimin ac- susuz kaldigini bilen birileri olmaliydi. ilgilenmeyeceklerini bildigimden hiç degilse birileri evden cikarip özgür kalmalarını saglamaliydi. Telefonsuz, iletişimsiz, parasız kaldigimi, belki cesedimi bile bulamayacaklarını söyledim. 5 kurus para yollamadigi gibi beni eski esimin insafına bırakmayı tercih ettiler.
Olay da para zaten. Yine de pek de bir şey diyemiyorum cunku annemin iyi olmadigini dusunuyorum. Sadece kalp-beyin problemi degil. Bir sekilde annemin kardeşimin etkisi altında kaldigindan supheleniyorum.
Ben ilk istanbul a gittiğim zamanlar evde kimse kalp hastası bile olmadıgı halde internetten arastirdigim kadarıyla kalp ilacı oldugunu ogrendigim bir ilaç bulmuştum kardeşimin dolabında. Annem bu durumu olağan karsilayinca ben de pek uzerinde durmadım. Ayni donemler kardeşimin devamsızlık yaptigindan şikayetçiydi ama sağlık ocağına gitmeye gerek görmediğinden evde düzenlediği sahte raporlar da normal karsilaniyordu. Cocuk isini biliyordu! Devamsizliktan kalmamak icin evde hazirladigi bu belgenin resmi bir evrak oldugunu söyleyip kendisini uyardigim olmuştur ama pek ciddiye alınmadım. Zira sene sonuna doğru arkadaslara da rapor hazırlamak, bir matbaayla anlaşmak, sahte karne hazırlamak lafları donuyordu ama ne oldu yaptı mi yapmadi mi bilmiyorum. Bana enteresan geliyor ama yıllardır özene bezene saklanan gumuslerin evde neslinin tükenmesi de normal karsilaniyor. Cocuk bir bakisiyla gumusten de anlıyor!
Ne diyordum, olay hep para. Annemle babam bosandigi icin babamdan miras kalan evi satıp, 20 yıl boyunca kendine ev isteyen annem gönlüne gore bir ev alsın diye verdik. Eski evini satınca bize geri verecekti. 8 yıl oluyor.
Ayrilmak istediğimi, beni evden kovduklari icin birlikte yasamak istemediğimi, yıllardır istanbul da yasadigimi ve kendime orada kızımla bir ev kurmak istediğimi defalarca soyledim. Bana para vermemek icin tartışma cikarip benden kaçtılar. Telefonlarıma cikmadilar. Yetmiyormuş gibi annemin avukatı arayarak az bir miktar karsiliginda doğabilecek haklarimdan feragat etmemi, hisselerimi kardeşime devretmemi, aksi takdirde annemin beni mirasından men edeceğini soyledi.
Benim almayacağım haklarım kime yarıyor bir dusunmek lazım!
0 notes
Text
Buraya ilk geldiğimde kendimi İngilizce olarak ifade etmeye çalışıyordum en kısa zamanda bu dili öğrenmek istedim öncelikle sohbet edenin buraya gelip kendini tam olarak ifade edememesi ayıp kendi kendimi giderek daha da az ifade ediyorum tarz bir nezaket bir insana sahip olması gereken en önemli özellikler diye düşünüyorum
Türkiye'de statü göstergesi maddiyat-İngiltere için aksan olduğunu söylemişlerdi gerçekten de öyle görünüyor hayatım boyunca kadın olmam dışında ayrımcılığa uğramadım Ankara doğumlu milliyetçi bir aileden geliyorum başörtülü büyüklerim hariç ailem de başım kötü bir kadın bile yok insanlar dini yaşam tarzlarına diledikleri gibi ifade edebilmelidir yeterki bu kararı Özgür cansın'la aynı şekilde insanların değiştiremediği fiziksel özelliklerinden dolayı değil ondan bahsetmek bile ayrımcılık yapmak ne kadar üzücü
Hayvan haklarını savunmak için hayvan olmak büyüklerin istedikleri gibi yaşamasını savunmak için X olmak şart değildir ayrıca X aksın hakkında bildiğim tek şey cinsel tercihlerin genel nüfusta göre farklı olması nasıl ya da ne kadar farklı olduğu umurumda bile değil kendilerini özgürce ifade etmeleri ve istedikleri gibi yaşamalarını savunuyorum azından olduğu yerdeyim yaşam hakkını savunan kimseye zarar vermeyen kendi hakkında
Her zaman aynı bölgede dolaştığımdan ve Londra'da çok fazla çeşitlilik görmedim de mi bilmiyorum İstanbul bakımdan daha renkli birbirine saygı duyan farklı insanların aynı ortamda takıldı uyumlu bir ortam yaratıldığını düşünüyorum bildiğim kadarıyla 20 milyondan fazla nüfusu olan bir şehir sonuçta
0 notes
Text
Ve en önemlisi olduğunu söyledikleri kızım bütün bunlar gece annesinin evde olmamasına paylaşımlı evde olduğumuz için annesiyle yemek yapamadığından bir damla gözyaşına sesi olmasın diye rahatça ağlayan mamasına annesinin peşinde Apple Store da sürülmesine deymez sürekli kullanması gereken reçeteli ilacını alamamak cildine çıkan kabarcıklar parka gidip oynayamaması okulundan arkadaşlarından eğitiminden kursundan oyuncaklarından kitaplarından yaşıtlarından uzak kalması yaşadıklarından bazıları
Ben bunları yazıp paylaşmaya çalışırken video izlemek zorunda kalması. Sorduğunda kızım şimdi işim var geleceğimiz için demem saatlerce hak arama çabası ile mücadele Edip akıntıya karşı kürek çekmem ve çocuğumun sıcak ve taze yemeğin lüks haline gelmesi
Çocuğu olan insanlara bak çocuğun var üzülüyor diyip susturmaya çalışmak yerine çocuğu için hakkını aradığını düşünüp yardımcı olsanız keşke ben çocuğum için ölmem onun için yaşamayı göze alıyorum bir çocuğu bir köyüdür tek başına benim çocuğumun iyi olması da bir anlam ifade etmez çocuğum için çocuklarımız için tam da anne olduğum için adil eşit ve insan haklarına saygılı bir gelecekte yaşamaları için susmiycem
0 notes
Text
Sadece güvenli bir şekilde insan gibi yaşamak istiyorum yaşam hakkı eğitim hakkı çalışma hakkı iletişim hakkı seyahat hakkı özgür düşünme kendi kararlarımı verebilme annem babamdan kalan mirası vermek derdinde eski kocama emanet ediyor eski kocam iltica ederken bana mı sordun diyor ulan bunuda mı sorup danışıp planlayarak gelecektim ona da mı sen karar vereceksin çocuğuna bakıp nafakasını ödemeyen adam benim hayatıma karar veriyor hem ataerkilliğin bütün nimetlerinden yararlanacaksın hem de sorumluluk almayacaksın yok öyle
Kazanamıyormuş bir de çok masraf yapmış şerefsiz ben hiç çalışmıyorum çocuğuma bakıyorum benim yazdığım iş planıyla gelmiş burada iş kurmuş herkes iyi kazandığının farkında çocuğuna gelince alıyor bir de insanlarla tanıştırırken karım falan demiyor mu Allah canımı alıyor sanki erkeklerle konuşurken dikkatli olmalıymışım oturmama kalkmama dikkat etmeliymişim çünkü beni eş olarak biliyorlarmış beni bu odada onunla kalmaya mecbur eden kadere de yazıklar olsun sen erkeksen ve sırf erkek olduğun için bana böyle davranıyorsan ben senden daha erkeğim sorsan ortamlarda feministimler neyse sakinim sakin olmamalıyım ama sanırım bilemedim
1 note
·
View note
Text
Halen daha Türkiye ile iletişim kuramıyorum en son annemle konuştuğumda kötüydü ve ambulans çağırması için amcamı aramıştım sonrasında durumunun ağır olduğunu kalp spazmı geçirdiğini öğrendim ama bir daha haber alamadım takip ediliyorum iletişimim yönlendiriliyor eski işimin de ailesi dahil olmak üzere kimseyle konuştuğuna şahit olmadım Türkiye hattına ulaşamadığı için Türkiye'deki hesaplarına ulaşamadığını biliyorum tanıdığım insanların da bu kadar gündür bana ulaşmamasına ihtimal vermiyorum
kızımla benim pasaportlarımızı vermiyorlar güya avukat başvurmalıymış bunun için tüm yaşadıklarımdan sonra bulduğum avukatın gerçek bir avukat olmasına inana bilmen mümkünmüş gibi
Annemin durumunu merak ediyorum 17 Mayıs mayıstan beri arabam havalimanı otoparkında iki yaşlı kedi mi on gün sonra anca evden çıkartabildim ve çıkarttırabildim ne şu anda neredeler nasıllar haberim yok e-Devlete giriş yapamıyorum yeni pasaport çıkarttıramıyorum Türkiye'deki hattıma iCloud hesabıma ulaşamıyorum yeni aldığım Apple telefonun şifresini unutmadığım halde telefon kilitleniyor Apple Store beş kez gidip iade değişim onarım inceleme talebime dair hiçbir işlem yapılmıyor
İstanbul hukuktan mezun olmak için altı dersim var ve online sınavlara girsem bile sınav kağıdımın Türkiye'deki hocalarına ulaşacağından emin değilim zira pek çok hocama yardıma ihtiyacım olduğu için iletişim kurmak istediğimi söyledim ancak hiç cevap veren olmadı metecim umuyorum artık bambaşka bir tezim olacak
0 notes
Text
Sırt ve boyun ağrılarım doktora gidememek günde iki tane içmem gereken ilacı neden tek isteğimiz sorgulanması ama hala nasıl ulaşabileceğim hakkında yardımcı olun maması reçeteye ulaşsam gideceğim eczane kapanır demir eksikliği de 12 iOS magnezyum gibi sürekli kullandığım takviyelerdan bahsetmek lüks su içmeye korkuyorum büyük bir markete gidebilmek için dolambaçlı yolları çiziyorum Google Store'da test uygulamasını bulamıyorum Edmonton da sadece üç tane sipariş edebileceğim yer var o da daha önce aradıklarım hiçbir resmi kurumun mail adresini bulamıyorum
Apple Stoda 6.07 tane Türk çalışan var neyseki bugün Apple da bir gün yatakta da çalışıyorlar hem de öyle süper güçleri var çok garip bir yer burası çocuk parkına aynı çocuk farklı ebeveyn hale geliyor yarım saat arayla 3 saat içinde olanlardan da bahsetmek isterim yanımda dört yaşında bir çocuk olduğu için sık sık tuvalete gitmemiz gerekebiliyor önce kapısında arkadan kilit olan bir tuvalete girmek zorunda bırakıldım Araya çanta koyup kapı açık kullandım ardından tren tuvaletinde kızım çıktıktan sonra bir anda kapı kapandı ama araya elimi koyup zorla açtım sonrasında istasyonda kızım çıktıktan sonra turnike bir anda kapandı bu seferde yanında iki tane görevli olmasına rağmen yardım talebini görmedi duymadılar yerden sürünerek geçince anında fark ettiler
Sizin insanlığınıza sıçayım dersem canlı yayın açıp beni kızımdan ayırıp tek yakalamaya çalışıyorlar dersem ortamda kimse kalmıyor ya da eski tarz tuşlu telefon alınca beni sinirli hareketler var böyle ben de yavaş yavaş keseceğim
Anladığım kadarıyla kendi imkanlarımla Ölmemi bir olaya karışmamı ya da paronayak ve stresle açlık yorgunluk ve uykusuzlukla delirtmeyi bekliolar zaten psikiyatriste gitmiyor Oğuzhan ciddi ciddi kendinden şüphelenince dört yaşındaki kızım bile tekrar eden saçmalıkları fark etmeye başladı paranoya da genetik heralde
Kızım etrafta değişik kanlı kırık garip oyuncaklar bulmaya başladı yüksek sesten rahatsız oluyor çocuklar bir anda parkta çığlık atarak oynamaya başlıyorlar kızımın sevmedigi ne varsa oluyor ya da özellikle istediği şeyleri bulamıyorum halbuki ilk gün alışveriş yapıp adeta bizi tanıyor gibi en sevdiğimiz şeyleri getirmişlerdi benim için daha çok telefon şifremi falan olduğu anlamlı notlar bırakmayı tercih ediyorlar
0 notes
Text
Sonrasında bir Türk market buldum ve telefonlarını kullanmayı rica ettim annemle konuşurken olaya vakıf oldular Londra'daki eski eşimle buluşmama yardımcı oldular o evde kalmaktansa eski eşimle aynı odada kalmak kızım için daha uygun bir ortamda kendi hesaplarıma ulaşana kadar
Yanındaki altınların hatırası olsa da satmak zorunda kaldım başta konumum bölünmesin diye kredi kartlarımı kullanmıyordum Peşimdeki çok sivil polislerle selamlaşma seviyesine gelince bununda bir anlamı kalmadı yine de bir otelde kalabilmek için pasaport gerekiyordu sadece bunun için bile pasaportumu iade etmelerini istedim sağ olsunlar açılarda bodrum Fort ofisinde kalmama izin verdiler hem de klimayı en SOĞUKDA açmadan
Kızımın pasaportunu vermeyip sadece kendiminkini almayı reddedince üstüme verdikleri sıcak ve temiz battaniyeyi çekip almaları battaniyeyi verirken söylenen de oldukça manidar temiz ve sıcak bir battaniyeyi hak ediyorsun koşulsuz şartsız herkes temiz ve sıcak bir battaniyeyi hak eder ve siz insan değilsiniz
Anladım ki buraya kadar olan kısım sadece hücresi gibiymiş sonrasında yaşadıklarımızı ise işkence olarak ifade edebilirim Türkiye'de yaşam yaşadığımız travmanın üzerine neredeyse 20 gündür sistemli bir şekilde zorbalığı yok sayılmaya yıldırmaya maruz kalıyoruz Türk polisinin önüne yem olarak atılmış olmak da cabası üstelik kimim ki ben neye bulaştığını bile bilmeyen dört yaşında çocuğu olan bir ev hanımı
Daha önce pek çok büyükşehirde metro kullandım okuma yazman var harita bir navigasyon kullanabiliyorum çok şükür üstelik bunun için önceden hazırlık yapmam da gerekmiyor tabelaları takip edebiliyorum yeterki değiştirilmiş olmasın inanmazsınız Londra'nın merkezindeki en büyük alışveriş merkezinin metro istasyonunda hiçbir tabelada Shopping Center ve benzeri bir işaret yok
Neyseki şehrin bir mantığı var da köstebek gibi yolumu bulabiliyorum bazen biraz geç oluyor bazen tren seferleri de seyrekleşıyor sanırım ama bir şekilde yolumu buluyorum bir keresinde bana özel tren seferi düzenlendiği paranoyasına kapıldım ya delirdim ya da başka açıklaması olamaz yani benim peşimde binlerce pant harcaması olsa olsa bir paranoya olabilir çünkü
Bir gece yine sokaktayım tanıdık gözlerle pes ettim artık polisi arıyım dedim tercüman da istedim hatta herhangi bir yanlış anlaşılma olmasın sokakta kaldım kayboldum param yok çok yorgunum dedim en yakın polis merkezine gitmemi söyledi polis merkezine bulabilsem kaldığım yeri de bulurum zaten telefondaki navigasyona güvenemiyorum ki keşke ambulansı sevseydim ölüyorum desem yardıma gelir misiniz dedim ölmüyomuşum benimki o duruma girmiyormuş bir daha da mecbur kalmadıkça kimseyle muhatap olmadım zaten otobüs metro gezerek sabah ettim
0 notes
Text
Görüşmeden sonra kızımla beni korkunç bir eve götürdüler. Tüm ısrarlarıma rağmen telefon vermedikleri için o evin fotoğraflarını mümkün olsaydı da çekebilseydim keşke. O evi kendim seçip de kızımla o şartlarda yaşıyor olsaydım eminim sosyal hizmetler kızımı benden alırdı! Kapısı içeriden kilitlenmeyen, duvarları küflü, ocakla fırının çalışıp çalışmadığını kendilerinin bile bilmediği, leş gibi pis ve çöplerin olduğu, dört yaşındaki bir çocuğun kolayca ulaşabileceği seviyede ciddi güvenlik riskleri bulunan, yerleri cam kırıkları dolu bir odalı bir ev…
O tek odaya da bir adet yeni çift kişilik yatak geldi kızımla bana inanamadım! Ne gerek vardı yeni yatağa yerde yatardık! O yatağı da o tek odaya zor sığdırdım zaten o kadar küçük bir odaydı.
Evde bunun dışında küçük bir buzdolabı, eski bir çamaşır makinesinden başka hiçbir eşya yok bu arada. Koltuk, sandalye, masa dahil hiçbir şey yok. Pardon bir de kettle aldılar yeni. Telefon, televizyon, internet, kitap bile yok. Oturacak yer yok. Kızımla kaldık öyle. Ortadoğu’dan Batı’ya gittik sanırken yerde yemek yememiz bekleniyordu. Gerçi yemek de yoktu. Bir masa olsaydı, kızım hiç değilse resim de yapabilirdi.
Ertesi sabah geliriz dediler ama akşama kadar gelen giden olmadı. Gelmelerini beklemekten başka yapacak bir şey yoktu. En yakın market nerede onu bile bilmiyordum.
Dışarı çıkıp biraz dolaşıp kendim bulmaya karar verdim. Bir Türk bulup verdikleri dosyadan yardım için bir numarayı aramasını istedim. Denedi ama ulaşamadı belki de bulaşmak istemedi.
Sosyal hizmet görevlisi geldiğinde artık sabrım taşmıştı. Evde eşya yok, su bile yok, telefon yok, en yakın market ya da park nerede ona bile bakamıyorum, güvende miyim emin değilim, avukata erişimim yok. Cezaevinden beter bir ortam.
Hallederiz yarın gelirim diyip yolun ortasında bizi bırakıp kaçarcasına gitti. Geleceğim diyip sözlerinde durmadıkları kaçıncı olduğu için artık kendi başımın çaresine bakmam gerektiğini anlamıştım. Hiçbir zaman para istemediğim halde sürekli sınırlı bütçeden söz ediliyordu. Asıl ihtiyacımızsa güvenlik, güvenli iletişim ve kendi kaynaklarıma ulaşmaktı.
0 notes
Text
İlk işlemler yapıldıktan sonra taksiyle ve tek polisle kızım için gittiğimiz hastane kontrolünden kendi araçlarıyla ve üç çelik yelek giymiş polisle döndük. Her yer sivil polisti zira bir uçak dolusu polisile gelmişiz gibi görünüyor. Can güvenliğimiz olmadığının, ciddiyetin farkındaydılar. Bileklerimin mosmor olduğunu gören çocuk doktoru ısrarla benim de hastanede muayene olup olmadığımı sordu. Hayati tehlikem olmadığı için beni muayene etme gereği duymamışlardı. Tüm süreç boyunca ilgisini unutamayacağım, insani vasıflar taşıdığına inandığım üç kişiden biridir kendisi..
Akşamına bizi otele yerleştirdiler. Kendi iPhone'umu, eski eşimin Huawei telefonunu, AirPods umu teslim alamayacaklarını, istersem havalimanı çöpüne atabileceğimi söylediler. Başta alabileceklerini söyleyip sonradan böyle dedikleri halde takip edeceklerini düşünerek ve sözlerine güvenerek oradan çıkar çıkmaz ilk çöpe attım.
Üzerimizdeki giysiler dahil olmak üzere tüm eşyalarımızı konumuzun bulunmaması ve incelenmesi için sosyal hizmetler görevlilerine teslim ettim. Ertesi gün geldiklerinde eşyalarımın bir kısmını geri getirmişlerdi. Geri kalanını incelenmesi için polise teslim ettiklerini söylediler. Altın takılarımın bir kısmını, iPad'imi, Macbook'umu, Apple Watch umu, kızımın kulaklığını, tüm fotoğraflarımızın bulunduğu harici diskimi geri vermemişlerdi. Elektronik aletlerimin hepsinin orijinal kablosu ile birlikte elektrikli diş fırçamı iade etmişlerdi ve 23 Mayıs günü havalimanına tekrar gittiğimde bu eşyalarımın incelenip incelenmediğini, konumumun bulunmasından endişe ettiğimi söyledim. Yine çöpe atabileceğim söylendi ve ben de onların dedikleri gibi yaptım. Eşyalarımın akibeti hakkında hala bilgi alabilmiş değilim.
Tekrar görüşmeye gittiğimde bana kapalı bir zarf verip eve gidince açmamı söylediler. Bu zarfın içinde pasaportlarımız, oturum kartlarımız ya da başkaca herhangi bir kimlik belgesi bulunmuyordu.
0 notes
Text
Eğer beni tanıyan gerçek birileri okuyorsa şimdiye kadar neredeyse yılda bir fotoğraf paylaşan, ilk çıktığı zamandan beri Facebook-Instagram kullanan, buna rağmen 100 takipçisi olan, sosyal medyayı, paylaşım yapmayı sevmeyen biriyken, canını kurtarmak için canlı Instagram yayını yapan birine dönüşüşümü izliyorsunuz. Olayların başlangıç noktasını toplu bir şekilde açıklamam gerekirse,
Yaklaşık 12 yıldır eski eşim beni, dinleme biriminde çalıştığını bildiğim, sivil polis arkadaşına dinletiyordu. Bir gün canıma tak etti şarjı olmadığından benim evimde bırakıp oy kullanmaya gittiği telefonu delil olarak teslim ediş şikayetçi olmak istedim.
Nöbetçi savcı telefonu almaya gerek görmedi. Ben ısrar edince, odasından adliyenin kapısına kadar (yaklaşık 1000-2000 metre diyebilirim sanırım) 6-7 polis belki de güvenlik görevlisi tarafından, el-ayak bileklerimden çekiştirilmek suretiyle kızımın gözleri önünde sürüklenerek adliyeden dışarı atıldım. Kızım da aynı şekilde kolundan çekiştirilip ağlayarak, dehşet içinde annesini izleyerek atıldı…
Gece eve kendi aracımızla döndük. Kızım uyuduktan sonra evimin sokağında her zaman ışıkların yanmadığını fark ettim. Sabaha karşı pasaportlarımızı alıp eski eşimin çantasına birkaç parça eşyamızı koyup adliyeye gitmek üzere evden kızımı uyandırıp evden çıktım.
Kızım çok uykuluydu ve yanımda oturmak istemişti. Yolda takip edildiğimizi fark ettim ve birkaç kez durmak zorunda kaldım. Elektronik tabelalar değiştirilmişti… adliyeyi geçip havalimanına devam ettim.
Vizemin ve oturma iznimin bulunduğu İngiltere'ye bilet aldım. Uçağa bindiğimde her şeyin biteceğini, ben buradayken her şeyin durulabileceğini, burada şikayetçi olabileceğimi düşünüyordum.
Uçakta kabin görevlisinin önceki günkü savcı olması gibi ilginç şeyler yaşadım. Uçaktan inerken sığınma talep etmekten başka çarem olmadığını anladım.
1 note
·
View note