mucovekedileri-blog

[mucovekedileri-blog]

6.GÜN

- Bugün productive uygulamasına geri döndüm. Daha doğrusu aynı hizmeti sunan; Nirow’a sıfırdan başladım. Hedefleri, İzmir’den sonra biraz düzenledim. Ancak ilk gün ki hedeflerimin %70 kadarını yapmış olmam iyi sonuç demek.

-Kütüphaneye bugün gidemedim bu da benim hatam. Başka yerlere gitmek zorunda kaldım. Lanet, sözlerim.

-Akşam whoopsta eş dost buluşması oldu, cidden eğlendim.

-Kafam yerine gelince, devamını yazacağım. Sırf hedefler %70 tutsun diye, bu kafayla günlüğü yazmaya karar verdim. 

[mucovekedileri-blog]

5.GÜN

Bu günlük olayını düşündüğümde; amaçladığım şeyler yıllar sonra bakıp, hakikaten ne kadar aptalca şeylerin üstesinden gelmişim ve ne kadar eğlenebilmişim bunu görmekti. Bu yüzden günlüğün kendi içerisinde kuralları var. Özel hayat yok - doğal olarak. - ve eğlenebildiğin - öğrenebildiğin bir şeyleri yazma hakkın var sadece. 

-Alkol bağımlılığım yok. Bundan çok eminim. Ancak biraya istemsiz bir izmir alışkanlığımdan dolayı zaafım var. Bunu kabul ediyorum. Sanırım; 5.gün ve yine alkollüyüm. Ne de olsa deneyimlediğim bir dönem var ki - sadece basit yemekler ve bira - turşu ile hayatta kalınıp, bu kadar para kazanarak da mutlu olabiliyormuş insan. En azından belli bir süre. Tadın derim, ilginç bir deneyim. 

-Ayağım yüzünden tüm gün topal kurt gibiydim. Dünden kim varsa ayaklarında sıkıntı olması da beni gerçekten güldürdü.

-Kumar bağımlılığını ciddi mana da anlamlandıramıyorum. Yani hayır, bakın düzeltiyorum; kumar bağımlılarını anlıyorum. Kumarın neden çekici geldiği, neden para kaybettikleri, o psikolojiyi yakalayabiliyorum. Ancak sorumsuz bir “risk” ciddiyetsizliğini bir türlü tanımlıyamıyorum kendi içimde. Günde ruletten kazandığım 60 türk lirası dışında yükselmeye hiç ihtiyacım olmadı. Bugün neredeyse bu para günlük hesabından ayda asgari ücret kadar yapıyor. Yeni kupon sistemi de insanları içine çekiyor ister istemez, etrafımda oynayan sayısı ciddi mana da yükseldi. Umuyorum ki insanlar büyük kayıplar yaşamazlar. 

-Youtube kanalıma kendi kurgularımı atmaya karar verdim. https://www.youtube.com/channel/UCrv0LvBbFEsMGV6W66K5R5Q/videos şurada kanal ölü bir şekilde duruyor. Biraz kendimi geliştirmek adına bir şeyler çekmek istiyorum. Elimde kendi yazdığım bir kaç senaryo ve bir kaç ta çekim fikri var senaryolardan ayrı olarak. Daha önce reklam filmi çekimi de yapmıştım butik için. Belki reklam ajansı içinde düşünebilirim bunu. Prodüksiyon işinde gelişmek için bu tip işlere biraz gerek var gibi duruyor.

-Kitabı bitirdim. Yarın kütüphaneye gideceğim, umarım 4-5 arasına yetişebilirim. 

-Günün parçası:  Cigarettes And Chocolate Milk  https://www.youtube.com/watch?v=NAm6l5sdJiA&feature=youtu.be  (yanlış hatırlamıyorsam How I met your mother’da da çalıyor bu parça) Yeni keşfetmiş değilim ama bugün denk geldim. 

“Still there's not a show on my back Holes or a friendly intervention I'm just a little bit heiress, a little bit Irish, a little bit Tower of Pisa, whenever I see ya So please be kind if I'm a mess”

[mucovekedileri-blog]

4.GÜN

-Uzun aradan sonra, sabah yürüyüşüne çıkabildim. Hayattan keyif almayı bilmeyen insanların, inanın anlayabileceği bir şey değil. Yürüyüşte bir kaç güzel fotoğraf çektim, belki sonuna eklerim, belki ileri de bir ara düzenler eklerim.

-Festival son günü hem çok yorucu hem de çok eğlenceliydi. Tek tişört yetmedi.

-Ceza’dan önce Ramazan’ların davetiyle onlarla olduk biraz. Ceza harikasın. “Panorama Harem” “Fark Var” bir saniye yerimizde duramadık. 

Videoyu biraz sansürledim yanımdakilerden dolayı ama yine de “Dünyanın Sonuna Dooooğmuşum”

-Manga. Bilmiyorum, kaç kişinin favori grubu. kaç şarkısı favori şarkısı etrafımdaki insanların. Ama neredeyse herkes en az bir şarkılarına uzun uzun eşlik etti. Yanımızda ki izmirlilerle o kadar çok zıpladık ki, sağ ayağımda ki hasar hala ağrıyor. Kuşadasında teknede rakı sözünü de aldık :D 

-Duman’ın sonuna kalamadık, sarhoş bir abimizi alandan çıkartma durumunda kaldık. Bu da ilginç deneyimdi. 

-Festival iyisiyle kötüsüyle, bir sürü yeni insanı, yeni deneyimleri ile geldi geçti. 

-Yeni beslenme programım var artık. Pek nefret ettiğim ama uygulamaya başladığım, 3 ay da kilomu toparlaması bekleniyor, öğğğ. Ama el mecburi. 

-Yarın bir haftalık tatilim başlıyor. Müthiş keyifli. 

-Myanimelist’i düzenledim. 87.5 gün anime izlemişim. Asösyalim diyorum, kimse inanmıyor bana. Mangaları daha güncelleyemediğim için daha 26 günde ama muhtemelen bu da 35 güne falan çıkacak. 

- Gale-Shapley Algoritmasını anlatan bir kaç makale ye denk geldim bir entry sayesinde. Ardından da şöyle yararlı bir video keşfettim; https://www.youtube.com/watch?v=YDWh3akIJBc&t=253s 

-Galatasaray’ın genç takımla antremanın da Falcao gol atmış. Galatasaray’lı arkadaşım bunu bana atmış heyecanla cevap bekliyor. Görüldü yaptım. Tamam bizde heyecanla bekledik kendisini heyecanlıyız. İlk maça hazırız, biralarımız, formalarımızla da o kadar da değil be tatlım. 

-İlginç gelebilir ama, her ego kaybım, özgüvenimi yükseltiyor. Kimileri için arsızlıkta olabilir. Daha az utanmak daha tatlı bir tabir sanki ya :)) 

-Kupondan aldığım paranın, -kupon ücreti- dışında kalanını, bizim izmirde ki çocuklara attım, Sokak hayvanları için çalışıyorlar hala. Hem içerisinde daha önce başkan yardımcılığı yaptığım için heyecanlı ve gururluyum. Hem de cidden projeye güvenim tam. Gelenek haline getirdim bunu. 

[mucovekedileri-blog]

3.GÜN

Benim için doğal olarak bugünün en önemli anı Athena grubunu dinlemekti. Kendilerine senelerdir net hayranım. 

-Yeni albümden bahsettiler, üstüne üstlük bir Neşat Ertaş coverı düşünüyorlarmış, onu da çaldılar. içimiz eridi.

-İzmir’de neredeyse, hiç bir konserlerini kaçırmamıştım. (Sanırım, şu fuarda ki büyük etkinlik dışında.) Hal böyle olunca da bugün sahnede ki performans benim için yeterli olmadı. Ama suçlu arayacaksak, başkanın 50bin kişi var demesine rağmen hem gün içinde herkesin cidden yorulmuş olması hem de ciddi mana da Athena parçalarına eşlik edemeyen bir kitleye söylemeleri enerjilerini etkiledi diye düşünüyorum.

-Çanakkale türküsünü onlardan tekrar dinlemek, bir memleket hasretimi depreştirdi.

-Protest kraliçem, Selda Bağcan muhteşemdi. Yine her zaman ki gibi. O Sempatik tavırları ve sertliğinden ödün vermeyen protest şarkıları ile. Ayrıca daha öncelerinde Fethiye’de köy okulları için katkıları bulunmuş sahne de başkandan duyduk, sahneden uzaktaydım o sırada ama çekinmeden “Seviyorum seni kadın” diye bağırırken buldum. Kapanış İzmir marşıydı, eyvallah. Haluk Levent’ten İzmir’de dinledikten sonra kim olursa olsun kesmiyor bu marş. Yine siz bilirsiniz.

-Sagopa Kajmer, pek sevdiğim söylenemez. Ama her tipten - yaştan kitlesi olunca konserleri de baya eğlenceli oluyor. Eski şarkılarını istemsizce ezbere biliyorum. 

-En büyük sıkıntım, yanında ki kim gözleriydi. Bu kadar fazla tanıdık olmasına alışkın değilim bir festival ortamında. O yüzden deli gibi bira içip, kendimi kaybedip saatlerce zıplayamadım bu sefer. Daha oturaklıydık.

-Yarın itibariyle şuan ki işimden ayrılıyorum. Son bir club işi kaldı sadece. Uzun zaman emek harcadığım ve asıl hedefim olan bir şeyler öğrenmek olan işimden öğrenebileceğim çok fazla şey öğrendim. Eminim, kalmaya devam etsem çok da fazla şey öğrenecektim. Bu iyi bir öğretmenin olması ile alakalı değildi elbette, tamamen öğrenmeye açlığımın seviyesi ile ilgili.

-Bana kalırsa paradan değerli tek şey her zaman bilgi olmuştur. Ailemde değerli pırlanta, yüzük, kolye bırakmayıp, bildiklerini bırakması da belki bunda etkilidir bilmiyorum. O yüzden mesleğimde hiç deneyimlemediğim zorluklar, beceriksizlikler tatmak dahi bana çok etkili oldu.

-Bir haftalık kısa bir ara vereceğim. Sonra yoluma devam. Aslına bakarsan, İzmir, Denizli ve Aydın’da birer fırsat doğmuş durumda ama yüksek ihtimalle ailemden çok uzaklaşmayacağım.

-Bu bir haftalık arayı gerçekten eskişehir - çanakkale arasında geçirmek istiyorum ama ne kadar mümkün bilmiyorum.

-Bugün öğrendiğim derste; ister istemez katıldığım bir konuşmadan oldu. Komplekslerinden arınmış insanlar mutlu olabiliyor sadece. Paradan, güzelliğe, tümünde komplekslerinden ayrılmak. 

-Black Cover’ın son 30 sayısını okuyabildim sonunda, güncele geldim. Solo Leveling çizeri hastaymış, açıklama yapmışlar. Üzdü bu. Novel’i bilerek ilerletmemiştim, manganın tadını kaçırmayayım diye. Bir de noveli o kadar iyi değil ya. Çok novel okudum, gerçekten iyi değil noveli. 

[mucovekedileri-blog]

2.GÜN

dünden kalma ve bir hasta olarak Harika başladım güne.

- Berberimi özlemişim 🤣

- Bu mi band gerçekten müthiş. Bir yere geç kalma olayımı tamamen çözdü. Geç kalamıyorum adeta. Teknoloji kalp.

- Spotify playlistini sonunda düzenledim. Çok iyi yeni parçalar var cidden.

- Murat ın ablasının düğünü falan derken oradan whoops a kaçtım.

- güne puanım 4 yemin ederim hasta günlerim çok sıkıcı

- gecenin son süprizi Antalya Kaş tan rezervasyon işinden abimin araya girip beni baya bir karlı duruma sokması oldu. Elimde patlıyordu vallahi. Bu da ders oldu bana. Sürpriz yapma iyi bir şey değil 🤣

[mucovekedileri-blog]

1. GÜN

- Hasta halimle ekibi kırmayayım diye gittiğim festival aslında baya iyiydi be.

- Cem Adrian bir iki şarkı dışında vallahi yordu beni.

- Mor ve Ötesi fanıymışım ben her şarkısını biliyormuşum şaşırdım. Bu Baya iyi.

Şöyle saçma bir şeye de dahil olmuş oldum.

- Yalnız; sonunda bir kitaba başladım. Bunu bitireyim; detaylandıracağım. Nasip kısmet.

- Sonunda Black mirror u bitirdim. Alkışlar bana.

- Bushcraft olayına daha önce takılmışlığım vardı. Babamda Çanakkale de ki bizim tekçamı aklıma sokmuştu. Biraz plan program yaptım bir hafta kaçabilirim. Bunu Baya istiyorum. Tekçam da en son telefon bile çekmiyordu. Sahil yüzde yüz boştur şuan. Deniz kestaneleri yüzünden ölmezsem baya iyi.

- Batarya siparişi verdim bir de bak. Şu telefonu bir kendine getirme vakti geldi.

[mucovekedileri-blog]

İlk postun günahı olmazmış. İnsanları tanıma seansı ve sıkıcı olan gelecek tahminlerim konusu 🤷‍♂️