mottosuyok
350 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
25 notes
·
View notes
Photo
12 işçi Köln'de bir pansiyonda kalıyorduk. Bizim pansiyonun en yaşlısı Muharrem abinin okuma yazması yoktu. Bir gün elinde mektupla geldi, ‘Yengen yollamıştır belki şunu bana okur musun Bayram?’ dedi. Bir kıyıya geçtik. Mektubunu tane tane okudum. Yenge yollamıştı. Hem dinledi, hem ağladı. ‘Bir kaç gün sonra cevap yazalım Bayram’ dedi. Oturduk iki sayfa yazdık. Gel zaman git zaman bu iş benim üstüme kaldı. 2 haftada bir mektup okuyup ona cevap yazıyorduk. Artık aileden biri sayılırdım, her şeylerini biliyordum. Son mektupta Muharrem abinin hanımı ‘Sağ olsun bizim komşunun kızı Gülizar ne zaman istesem sana mektup yazıyor.’ diye not düşmüş. Meğer yengenin de okuma yazması yokmuş, o da tanıdık birine yazdırıyormuş. Muharrem abi cevap mektubunda 'Allah razı olsun bizim Bayram da beni kırmıyor, hem okuyor, hem yazıyor.’ diye not yazdırdı. İşte her şey o günden sonra başladı. Ben Muharrem abiden habersiz mektubun sonuna 'Gülizar Hanım yazınız pek güzelmiş, okunması çok kolay’ minvalinde bir not yazınca o da bana bir şeyler yazdı. O notlar zamanla çeyrek sayfa, hatta yarım sayfayı bulmaya başladı. Tabi ne Muharrem abi ne yenge bu durumdan haberdar.. Öyle öyle biz işi büyüttük. Gülizar ailesinden çekindiği için kendisine direk mektup yazamıyordum ama Muharrem abinin mektubunun bir kısmını kendime ayırıp öyle haberleşebiliyordum. O da aynısını bana yapıyordu. Yani onların gurbet mektupları bizim de aşk mektuplarımız olmuştu aynı zamanda. Çok geçmeden konuyu Muharrem abiye açtım. 'Ulan Bayram ben bir söylüyorum sen üç yazıyordun meğer ondanmış’ dedi gülüştük. Gülizar'ı istemeye gittik, 4 ay içinde evlendik çok şükür. Ama o mektupları bize vermediler. Aşk mektuplarımız onlarda kaldı.
418 notes
·
View notes
Text
Bir evin sofrasında çatal kaşık sesleri azaldıkça,
Olmadık vakitlerde atılan şen kahkahalar da azalır.
Kapının önündeki terlik, ayakkabı gittikçe,
İçinde, gidenlerin yokluğu da çoğalır.
Yaşam böyle gariptir işte!
Yavaş yavaş kesilir sesler.
Yavaş yavaş gider ayaklar.
Azaldıkça, yalnızlaştıkça
Özlemler ve yokluklar kalabalıklaşır...
İnsan azaldıkça gidermiş
Yalnızlaştıkça uzaklaşırmış yaşamaktan.
İnsan, yavaş yavaş azalırmış insandan.
Yavaş yavaş kesilirmiş yaşam sevinçleri.
Yavaş, yavaş gidermiş hayattan...
✒️Gülsen Dede
14 notes
·
View notes
Text
Bana sevgiden söz etme, bilakis onunla muamele et..
337 notes
·
View notes
Text
Ne derler bilirsiniz o yüzden söylemeye gerek yok
3K notes
·
View notes
Text
Şöyle bir söz var pek çok şeyi anlatan; "Bir daha eskisi gibi olmayan ve oldurulamayan her şeye kırgınım.."
471 notes
·
View notes
Text
“Bunu hak edecek ne yaptım ben?”, dedi hıçkırarak.
“Insan hep hak ettiğini mi yaşar, Yavrum? Taif'te taşlanmak, Kâbe'de üzerine deve leşi dökülmek, nasıl bir hak edişti, Söylesene?..”
#Kalbi olanın elbette hüznü vardır. Hüznü olanın ise sığındı bir Rabbi vardır. Sabret! 🥀
164 notes
·
View notes
Text
“Hiç darılmadım diye,hiç kırılmadım sandılar..”
Emre Gökçe
85 notes
·
View notes
Text
Bir şey söyle,
Sözü aşsın öze değsin.
Bir şey söyle;
‘Yanındayım’ mesela…
•Turgut Uyar, Aşk-ı Hayal..
-💙💛
17 notes
·
View notes
Text
229 notes
·
View notes
Photo
Kimi vakitler, ruhumda hissettiklerim dünyaya çıkacak bir kelime bulamaz…
Ali Ayçil
146 notes
·
View notes
Text
Sen susmayı ana dilin gibi konuşursun, ustaca.. Bense yeni öğreniyorum bu dili, ürkek acemi, senin sustuklarını duya duya..
Biraz da, sen öğretsene bana susmanın dilini. "Seni Seviyorum" nasıl denir susarak ? söylesene Sevgili !
@burcublogsposts ✒
3K notes
·
View notes
Photo
Sonra dalgalar geldi dile, Sonra bir mavilik aldı her yerimizi, Nasıl hatırlıyorsan dünyayı öyle…
Cemal Süreyya
152 notes
·
View notes
Text
يتم اختبار الناس لكل ما يربطونه
-'Bağ kurduğu her şeyden sınanıyor insan..'
384 notes
·
View notes
Text
insanlar neden söz ettiğimizi anlarlar sanıyoruz. hayır, anlamazlar.”
-M. L. Brigge'nin Notları, Rilke
1K notes
·
View notes