melikeyanmaz-blog1

[melikeyanmaz-blog1]

DİKEN KELEBEĞİ Göç yapan bütün hayvanlara büyük bir hayranlığım var. Ama bu kelebek göçmenlerin içinde bir inanılmaz. 15.000 kilometrelik göç yolunu 6 nesilde tamamlayabiliyorlar. Bir de dönüşü var. Takip ettikleri bir lider veya yolu bilen birey yok. Toplam ağırlığı 1gram bile olmayan bir yaratık, sırf beyin olsa ne olur? 15.000km ne kadar uzun olduğuna haritadan da bakılabilir, kuzey kutup bölgesinden batı afrikaya… Ama kendi kendime anlayabilmem için bir yılda kullandığım araba diye düşünüyorum. Amerika’da kral kelebeğinin göç yolunun 2 katından fazla. Yerden 500metre yükseklikte, rüzgarla birlikte saatte 45km yol alabiliyorlar. Üremeyi de göçleri sırasında yapıyorlar. Yeni doğanlar göçe devam ediyorlar. Bu göçmenle yolumuz biraz serin hava almak, az biraz yürümek için her zaman olduğu gibi dağlara attığımda kesişti. Molada dağları çizmeye başlamıştım. Fotoğraf makinamı, son zamanların alışkanlığıyla evde unutmuştum. Tuzlu terim mi, yoksa suluboyaların içine pigmentleri bir arada tutmak için kullandıkları bal benzeri kimyasal mı veya sadece su mudur? Dağlarda ne zaman oturup çiziktirmeye başlasam kelebeklerin kuşatmasına uğruyorum. Önce kavrulmuş otların arasında kamufle olamaya çalışan bir kırlangıç kuyruk geldi. Sen ne güzelsin diye muhabbet ederken yanımıza kırmızı kavuniçi renkleriyle kamuflenin ne anlama geldiğinden haberi olmayan diken kelebeğide geldi. Çok yorgundu. Kıpırdamadan öyle uzun durdu ki… Sonunda çizdim.