matemler

[matemler]

içim bulutlandı.

[matemler]

“deniz ben bugün büyüdüğümü fark ettim. babamla kavga ederken gözüm dolmadı, ağlamadım.”

[matemler]

bir şeyler var faik. anlatılacak kimseler yok değil. insan mutlaka bir dil bulur, yazar, ses çıkartır, boyar, dans eder, susar. görün der, şu etle kemikle örtülmüş sıkıntıyı bir görün. iç kanama gibi sessiz, duyun der faik. mesela görüp geçtiğin, belki yüzüne bile bakmadığın nicesi, yani diğer taraftan birinin, yüzünü görmek için can attığı birisi. kantarın topuzunu kaçırmak istemezdim. anlatılacak kimseler yok değil. ama insanın kulağının arkası bile, kendisine ne kadar uzak.

[matemler]

“bazen bir ömür hep kışa denk gelir”

[matemler]

“başak, benim gözlerim senin yanında üç yaşında. hiçbir hissimi saklayamıyorum senin yanında. ağlamak, gülmek, sinirlenmek, dalmak, heyecanlanmak. hepsi seninle güzel.”

[matemler]

çıkmaz sokakta bile çıkış bulurum ben öyle biriyim

[matemler]

[matemler]

[matemler]

[matemler]

insan yaraladığı birinden gördüğü şefkati unutmaz

[matemler]

bizim öyle büyük mutluluklarda gözümüz yok. bizle alakası olmasına da gerek yok. ben yemek yiyen sokak kedisi gördüğümde de mutlu oluyorum

[matemler]

Dünyanın her köşesinden kar küreleri getirmek dileği,

[matemler]

canımın içi seni olduğun ve olacağın her halinle daima çok seveceğim.

[matemler]

[matemler]

başka birileri aynısını yapsaydı ayakta alkışlarlardı. sorun benim her yaptığımın onlara batmasıydı. sorun en başından beri bendim.

[matemler]

Doğru gözlerde her zaman sanat olacaksın

[matemler]

fakat bazen ben de yetişemiyorum hissettiklerime.