lalaparikop-blog-blog
ygtmsn
9 posts
yiğit
Don't wanna be here? Send us removal request.
lalaparikop-blog-blog · 12 years ago
Text
Esad'ın gitmesi kürtlere yarar
   Türkiye Esad rejiminin gitmesi için hayli çaba sarfetmekte. Bunun nedenlerini, nasıllarını ve sonuçlarını biraz mercek altına alalım.
   Erdoğan sırtını tamamen Esad rejimine dönmüş durumda bu keskin ivmesine anlam yüklemek biraz güç.Oysa kısa bir süre önceye kadar bu ikilinin aralarından su sızmıyordu.
  Nitekim Erdoğan Suriyeliler için 'Onlar bizim kardeşimiz' derken, Esad da İsraille arabuluculuk yapması için Sarkozy'yi değil 'Kardeşim Erdoğanı İsterim' (http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=147361)diyordu.
       Fakat bugün, Esad'ın sarsılan otoritesiyle doğan boşluğu kürtler doldurmakta.Bu durum karşısında Türkiye'nin takındığı tutumunsa 'kardeşlik hukuku'na pek yakın olduğu söylenemez. Oysa gözden kaçırılmaması gereken husus şu ki; Türkiye'nin kürtlerle olan sınırı 1208kmyi bulmak üzere. Hatta fiilen durum bu. Bu uzunluk Türkiye'nin ırakla olan sınırıyla Suriyeyle olan sınırının toplam uzunluğunu oluşturmakta.Özellikle Türkiye'nin en uzun kara sınırının bulunduğu ülkenin Suriye olduğunun ve bu sınırın 877kmyi bulduğunun da altını çizelim.
ABD'nin tutumu:
   Malumaliniz Kasımda seçim var. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de Birleşik devletlerde tüm ilgi bu yöne kanalize olmuş durumda. Bu nedenle 'başkan' Obama'nın seçim öncesi fevri tutum sergilemesi, ani ve radikal kararlar alması, hele hele müdahale gibi seçenekleri dillendirmesi çok olası değil. Dolayısıyla Suriye'de yaşananlarla ilgili olarak ABD'nin pasif tutumunu seçimlere bağlamak mümkün. 
   Peki eli kolu gerçekten bağlı mı?
Bir anlamda evet. Ancak Dünya'nın yaramaz çocuğunun uslu uslu durması elbette beklenemez.Onun şekerlemesi sırasında birilerinin onun oyun alanını onun istediği gibi düzenlemesi gerek.En azından uslu görünme çabası sona erene kadar.
   Acaba 'birileri' kim?
Sanırım U dönüşlerinin sebebi anlaşıldı.Ama bu oyun Türkiye için mutlu sonla biticek gibi görünmüyor. Tamam. ABD'nin ortadoğuda bölünmüş bir yapı görmek istemesi, yeni kuracağı ve üzerinde mutlak söz sahibi olacağı devletcikler yaratmak istemesi ve bunu hiç kurşun atmadan bölgedeki devlet arzusu olan kürtler eliyle yapması doğal.
   Ancak, sonuçta ortaya çıkacak söz konusu böyle bir tablonun Türkiye'ye herhangi bir yararı var mı?
Yok gibi görünüyor. Peki Türkiye'nin Esad'ın gitmesi için bu kadar heveslenmesinin sebebi nedir?
Bu hevesin arkasında Jandarmanın ufak, küçük, minik vaatlerinin varlığı yatabilir.Fakat ne olursa olsunlar uzun vadede bu vaatler Türkiye'nin kayıplarını karşılayacak niteliğe haiz olmayacak.
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 13 years ago
Text
Türk sinemasının geleceği için umut vadeden film
Tumblr media
Türk sinemasının ihtiyacı olan şey büyük bir patlama.Fetih bu patlamayı yapacak gibi gözüküyor.Artık büyük prodüksiyonlar görmek, yüksek bütçeli filmler yapabilmek, dünya sinemasına kazanımlarda bulundurmak bizim de hakkımız. Ve Fetih 1453 bunlar için büyük bir umut vadediyor. Bu anlamda izlenesi, desteklenesi bir yapım..
Gelelim filmin artılarına ve eksilerine; film başlar başlamaz seyirciyi kavramayı beceriyor. Fatih'in fetih tutkusunun en önemli sebebi olan Hz.Peygamberin Konstantiniye  ve onu feth eden komutanla ilgili sözleri üzerine Medineye gidiyoruz öncelikle. Buradaki canlandırmalar, rabarba, görsellik yerinde ve filmden beklenenin üzerinde. Fakat ilk yarıdaki mekan efektleri, diyaloglar ve oyunculuklar sönük ve başarısız.
Fetih 1453 savaş sahneleri konusunda sizi kesinlikle tatmin edecek. İlk yarının aksine ikinci yarının tamamında koltuğa yapışacak ve gerçek bir hollywood vari bir yapım izlediğinizden şüphe duymayacaksınız. Ancak savaş sahnelerine verilen aşırı önem yüzünden baştaki sahnelerin biraz savsaklandığını düşünmekten de kendinizi alamayacaksınız.
Yapımcı fatih aksoyun 'inandırıcı olması için tanınmış oyuncularla çalışmadık' savı filmle birlikte yerle yeksan oldu. Bu düşünce kabul edilebilir elbet ama 'tanınmamış' fakat 'başarılı' 'oyuncularla'. Bu haliyle filmde biraz 'bari oyuncu ücretlerinden kısalım' gibi bir  mantık var. Çünkü oyunculuk anlamında amatör filmlerden bile geride kalmış Fetih 1453.
Özellikle fatihi oynayan  Ozan Çobanoğlun'nun çizdiği fatih profili tamamiyle izleyicide hayal kırıklığı yaratıyor. Kafamızdaki padişah, hükümdar kalıplarını yıkan, en büyük hayali İstanbul'u fethetmek olan, kardeş katli vaciptir diyebilecek katılıkta bir karakteri yeterli sertlikte yansıtamayan, kararsız, ümitsizliğe kapılan bir karakter yaratmış ki bu yönüyle gerçeğe, en azından bizim bildiğimiz 'gerçeğe' epey uzak.
Buna karşın ulubatlı Hasan'ı canlandıran İbrahim Çelikkol gerek oyunculuğu, gerek karaktere kattığı alt metni gerekse 'heybeti' ve yarattığı güçlü karakteriyle kesinlikle  castın en başarılı ismi. Zaten filmin başrol oyuncu Fatih'ten ziyade Ulubatlı Hasan diyebiliriz.
Kostümler konusunda da film 'dizinin' epey gerisinde. Orjinal kıyafet ve takıların kullanılmadığı aşikar olan yapımda bu durum amatör görüntülere sebep oluyor.
Türkler olarak halen yeşillçam klişelerinden kurtulabilmiş değiliz. Filmde bu tür sahnelere rastlamak sıklıkla mümkün bu da eleştirilmesi gereken bir başka nokta olarak karşımıza çıkıyor.
Dini motiflerin ve milli duyguların 'damardan' kullanıldığı Fetih 1453 bu haliyle biraz kendimizi kandırma ve pohpohlamaktan ibaret. Bu nedenle fazıl sayın yaptığı açıklamalara katılmamak da pek mümkün değil.
Her şeye rağmen, uzun zamandır savaş filmlerine hasret kalanları tatmin edebilecek, sıkmayan, boğmayan, 165dklık uzunluğuna rağmen seyirciyi kendine bağlayan, Türk sinemasının geleceği için umut vadeden Türkiye'nin en yüksek bütçeli filmi izlenmeye değer..
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 14 years ago
Text
umut kapısı
umut kapısı derler ya, heh işte ben onu gördüm
hani şu açılır kapanır kapılar var,sensörlü olan hani.işte onun tek taraflı açılanını yapmış gavurlar.içerden geleni görüyor,dışarda bekleyeni görmüyor,e zaten o dışarda mantığı var heralde..şu dışarda olanları bi kapıların dışlamadığı kalmıştı o da olmuş.
her açılışta gözler üzerinde,tüm insancıklar-yaşamlarını umuda bağlamış insan hali- can havliyle dikiyorlar gözlerini.Bir söz bir görüntü nasıl da yaşama bağlıyor onları.
onlar bendim dostlar.
umudu bir kapıya bağlanmış ben.Yalnız değildim elbet bir sürü insancık bir sürü umuttu yarenim.Has taa uzak diyarlarda dolanırken bir elçisi çıkar da gelir diye bekledik.
O,kötü...gözler yenik
O,iyi...umut galip
Yaşamı biliyorduk da yaşama sevinci de pamuk ipliğindeymiş..İnsancıklar kapının bir açılışında ağladı,bir açılışında sevindi..
O,artık benim için bir babüssaade,umarım tüm insancıklar için de öyle olur..
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 14 years ago
Link
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 14 years ago
Link
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 14 years ago
Text
hayırdır ?
bir kaç ay önce bir burç falı okusaydım ve ülkedeki nufusun en az 3 milyonuyla aynı burctan olan bana deseydi ki efendim,bu hafta venüsle mars sevişicek,güneş hanenize girecek, satürn hulahop çevirecek ve sonuçta hayatınızda inanamayacağınız değişiklikler olucak..
inanmazdım tabi..
ama siz siz olun,başınıza her an böyle bişi gelebilir,o yüzden zinhar dalga geçmeyin ve ciddiye alın..
öncelikle hanemde bir değişiklik vuku buldu efenim, öyle biri ya da bişi değil bilakis hanenin kendisi değişti yahu..
e sonra iş durumları değişti.Kısmi istifa da neyin nesi,nerden buluyorsam böyle şeyleri,e tutmadı tabi.
Murat abime -böyle deyince bir tuhaf oldu- tunc beye -bu daha iyi sanki - ve harika yemekleriyle filiz hanıma sonsuz şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim..
umarım benim onları özleyecek olmam gibi onlar da beni özler..ne kadar bencil bir insanım yahu sanki birini özlemen için onun da seni özlemesi gerek..-tahirle zühreye gönderme yapmadan noktayı koyuyorum-
böyleyken böyle işte..hayat her an herşeye gebe,hazırlıklı olmak lazım..
kondüsyon meselesi..
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 14 years ago
Text
makus
baş aşağı getirilmiş,ters çevrilmiş,makus.. Bu benim galiba..Durumumu özetleyen,hayatımı açıklayan bu..
Neden insanlar ulaşmak istediklerine çaba sarfetmeden ulaşabilirken,ben en ufak bir şey için çırpınmak zorundayım..? Sürekli mücadele,daimi bir devinim ve bitmek bilmez uğraşlar silsilesi içinde olmak ve hep bir cendere içinde kalmak hiç de katlanılası değil.
biliyorum,yalnız değilim..Pek çoğuz böyle olan,hepimizin hali acınası..Bazan dinle teselli ediliyoruz bazan politik vaatlerle,ne zamana kadar,nereye kadar sürer bu sabır kestrimek zor..
Belki de bu yüzden mısırda,libyada,tunusda,bahreyn ve yemendeki halkların isyanı..
Hak ve adalet kavramlarını sorgulatmayın artık ben gibi pek çoklara..
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 14 years ago
Text
dün,bugün..
Yeni başlangıçlar her zaman heyecan vericidir. Bundan sonra ne olacağına ilişkin insanın hiçbir fikrinin olmaması ona hep garip bir haz verir.Belki de bunun sebebi insanın güzele yontma isteğidir geleceği,bilemiyoruz..
Kablelmilat, tektim,değildim de hani işte öyle.Yalnız krallığın tek hakimi,kudret ve iktidar sahibi,buyruldularıyla mesul yegane erktim,kendimin efendisiydim kısaca.Durumlar değişti, su bulandı, gök karardı ve gün alacakaranlıkta kaldı.Gecenin yine gitmesi, pınarların yeniden coşması ve göğün tekrar günlenmesi için acep ne gerekli ?
Şimdilik elimde sadece umudum var..
Güzel günlere inanacak kadar, insanım..
(Tablö Dö Yalnıssall :)
0 notes
lalaparikop-blog-blog · 14 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes