Tumgik
kursunikalem · 2 years
Text
Yetinmeyi bilirim Sezen abla. Yara bere içinde bu yollardan geçtiğimden değil, kazanmayı hiç istemediğim için bilirim. Kazanmak mutlu olmaktan daha mı evla? Üstelik ben hiç alışık değilim gitmelere. İki elimle sımsıkı kavradığım ne varsa un ufak ettiğim için hırsımdan sürekli küpümü tekmelerim. Bugün maç yaparken üzerine montlarımızı serdiğimiz çam ağaçlarının gölgesinde keyif süren kalabalıklar görüyorum. Dalına uzandığım ağacı mütemadiyen budamış olmalılar, zira boyu lojmanı aşmış. Karşıya geçince nefes nefese kaldığım yolu yan yana park eden iki araç kapatmış. Yok daha neler. Vakit geçmiş adımlarımın mesafesini ölçmek için çok erken, dizlerimin ağrısıyla yüzleşmek için çok geç.
Koşmuş, düşmüş ve ağlayan bir kız çocuğunu hangi cümlelerle avutursun, hangi ninnilerle uyutursun bilirim. İman ettiğin dalların kırılırken çıkardığı sesleri bilirim; hıçkırıklarının yankısını, halının altına süpürdüğün geçmişini, her gece başını yastığa koyduğunda yaşadıklarından bağımsız düşlediğin geleceği bilirim. Sen hiç yaprak dökmedin ki, her tomurcuğu bahar sanıyorsun. Olsun, ne de olsa senin dünyanda beşik de yok mezar da. Çiçek başka kime lazım olur ki?
Yoluna ve yönüne aldırmaksızın attığın adımlara ilham olmayı dilerdim. Sen içinde fırtınalar koparken saçını dahi savurmadan yürürsün. Adımlarına güven veren taşlardan doğmayı dilerdim. Gel gör ki seni aynalardan bile daha net tanıyan bir yüz oldum.
Ve şimdi içimdeki lekeyi çıkarırken içimi oymuşum gibi. Bütünü yüzünle şekillenen yüreğimden kurtuldum bugün ve bugün yirmi beş yıl evvel uğruna pabuçlarımı feda ettiğim o yokuştan bisikletle inerken frene dokunmadım. Şimdi oyulmuş yere denk gelince keşke diyorum. Keşke sana hiç karışmasaydım.
Kafkaokur - Sayı 69 - Yıl 8 - Ağustos 2022 - İrfan Kurudirek
Tumblr media
3 notes · View notes