kendimdenkendime

[kendimdenkendime]

kelime acıtır. Hacmi, ağırlığı, dokusu vardır. Tene değer ve keser, öldürebilir de.

[kendimdenkendime]

olgunlaşamadım ama kamburlaştım ve mecburlaştım.

[kendimdenkendime]

kendimi bulmak için insanları kaybediyorum

[kendimdenkendime]

varmana bir adımda kalsa bazı yollardan dönmen gerekir döndüğüm noktasın.

[kendimdenkendime]

en çok duymaya ihtiyacımız olan tavsiyeler,

bize hiç sorulmamışken, başkalarına verdiklerimizdir.

[kendimdenkendime]

merhaba tekrardan,biraz olanlardan bahsetmek istiyorum yanımda olsaydın yanına kıvrılıp boynunun altına gömülüp anlatırdım bişeyler beni daha çok dinle diye önemsiz şeylerden de bahsederdim sonra konuşmaktan yorulup uzun uzun susardım özledim biraz neyse yeni bir kedi sahiplendim kulaklıklarımı çöpe attım uzun süredir şarkı dinlemiyorum o çok istedigim kurabiyeyi son denememde başardım yarım bıraktığım kitabı tamamlamadan ikincisine geçtim sigarayı 6 aydır içmiyorum saçlarımı maviye boyadım kaküllerimi gene uzamadan kesiyorum uzun suredir kahvemi kahvaltıdan sonra içiyorum her neyse seni hala kelimelere sığdıramadığım kadar

[kendimdenkendime]

unutmaya çalıştığım herşey boğazımda birer düğüm, sıkıldıkça hatırlıyorum.

[kendimdenkendime]

dostum sanırsın ve konusursun duvara

duvarlar da cevap verir oldu bana bu ara

[kendimdenkendime]

sokakta random gulumseyip gectigin kedi olsamda olurdu

[kendimdenkendime]

niye bu katılık,

bu güvensizlik,

bu nefret?

derisini değiştirmeyen yılan,

kafasını değiştirmeyen insan

ölmeye mahkumdur

[kendimdenkendime]

Hayal kırıklığı yüzlerine yerleşmiş insanların acıklı umursamazlığı, bütün sokağı kaplayan bir çığlığa dönüşür.

[kendimdenkendime]

tuhaf biri olduğumu, beni kuşkusuz bu yüzden sevdiğini ama belki günün birinde yine aynı sebepten nefret edebiliceğini mırıldandı.