Özgürmüsün şimdi uzaklarda Yaraların kabuk bağladı mı? Sığınacağın bir liman bulabildin mi? Martı kadar özgürsün sadece Ne kadar uzaklara uçmak istesende Terkedemiyorsun denizin kokusunu Ne kadar direnebilirsin dalgalara Bu hüzün,bu durgunluk,bu suskunluk Söyle nereye kadar bu yalnızlık Liman, dalgalar,martılar ve sen... Ben ise çoktan kıyıya vurmuşum.
Don't wanna be here? Send us removal request.
Photo
Sonra birileri çıkar der ki; kalbiniz bedeninize göre fazla büyük, biraz kıralım.
Son Cengiz Aydın // Aşk Buralara Nah Uğrar Sayfa: 106
3 notes
·
View notes
Text
“İyileşmek mi? Ama ben hasta değilim ki, kırık döküğüm.. Aynı şey değil, Anlıyor musun? Frida Kahlo”
—
2 notes
·
View notes
Video
youtube
Şunu isterdim mesela… Haber vermediğim halde kötü olduğumu hissedip saatin kaç olduğuna bakmaksızın arayıp yanına geliyorum deme içtenliğini …
0 notes
Quote
delicesine özleyip bir adım gidememek.
(via gidiyorgibisin)
531 notes
·
View notes
Photo
Ne gerek var kafiyeli cümleler kurmaya. Özledim işte, o kadar.. İlhanBerk
21 notes
·
View notes
Quote
Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana.
Oğuz Atay (via felicita34)
11 notes
·
View notes
Quote
Hiç bir uğraş, hiç bir umut Seni düşünebilmek, yüzüne bakabilmek kadar dolu,anlamlı Ve yaşamaya değer olamaz..
Ahmed Arif (via felicita34)
4 notes
·
View notes
Photo
Anıların tatlı ışığında gülümsemeye devam ediyorum.
14 notes
·
View notes
Quote
Çünkü gel, Çünkü gelmen gerek, Çünkü gelmezsen, gidecek her şey…
Özdemir Asaf
(via yazmadanedemedim)
428 notes
·
View notes
Photo
3 notes
·
View notes
Photo
3 notes
·
View notes
Quote
Beni anlamalısın. Çünkü ben kitap değilim. Çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz. Yaşarken anlaşılmaya mecburum.
Oğuz Atay (via bestemiyimneyim)
105 notes
·
View notes
Photo
Garson: Efendim, sizleri burada görmek büyük mutluluk!
Cemal Süreya: Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın?
Garson: Anlamadım efendim?
Can Yücel: Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun ve sakın unutma; gittiğin kadar değil, hak ettiğin kadar unutulursun…
Garson: Anlıyorum efendim… Neyse, ne alırdınız?
Nilgün Marmara: Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
Garson: Çocukluğumdan mı? Siz ne isterseniz mutfaktan onu getireceğim işte.
Edip Cansever: Bu aralar ellerim hep üşür benim. Doktor ‘kansızlık’ der, ben ‘sensizlik’ derim.
Nilgün Marmara: Üşümüşüm, düşlerimin üzeri açıktı.
Garson : Ekrem klimayı aç oradan, çattık ya!
Tomris Uyar: Bazen sessiz kalmak, kırıldığını göstermenin en iyi yoludur.
Garson: Estağfurullah efendim, ne kırılması, bugün kötü bir gün sanırım benim için.
Yaşar Kemal: Gülümse karamsarları şaşırt, gülümse güller açsın yüzünde, gülümsemenle yayılsın ışık, dünyayı ısıtmasan da güneş gibi çevreni ısıt.
Garson: Ekrem klimayı kapat, gülümsüyorum…
#şiir#canyücel#cemalsureya#cemalsüreya#yaşarkemal#turgutuyar#tomrisuyar#nilgünmarmara#garson#
45 notes
·
View notes
Text
ah, sar beni tutuşmuş ağzınla, yokla eğer istersen gözlerinin geceleriyle
ama bırak gezeyim ve uyuyayım bir gemi gibi adında…
78 notes
·
View notes
Text
Son bir kere daha kırgınlığımı dile getirmenin anlamı yoktu. Bu seninle birlikte benim de içimdekilerle yüzleşmem demekti. İçime attıkça içimde küçülür zannettim, öyle de oldu. Bazı şeyleri dillendirmemek en iyisi, içimdeyken unutmak daha kolaydı. Ağlamalarım gibi çocuk kaldı. Bebek gibi kırılgan bir şey oldum sonra. Küçüldüm, büyükler beni ayıpladı, arkadaşlarım kınadı, sonra da yalnız kaldım. Yapacak bir şey yoktu. Ben de daha fazla çocukluğa vurdum. Kelebek ölülerinden başlayarak her şeye ağladım. Pazar sabahlarını hiç sevemedim ya midem ya başım engel oldu buna. Hafta içinde biriktirdiğim sevinçlerimi hafta sonları barındıramadı. Şarkılara sığındım. Çoğunlukla hareketliliği yadırgadım. Dessizdim, içimden konuşmak gelmiyordu. Dünya keşke kocaman pembe bir pamuk şeker olsaydı, puf diye yok olsaydı bir çocuğun ağzında. İyi niyetlerin hiçbir zaman iyiye kullanılamadığı, kocaman kötü bir dünya burası. Dilden dile kötülüğünün konuşulması bile temizleyemiyor artık… “Herkes kendi kapısının önünü temizlese” demişti bir büyük. Ben küçükken “herkes kalbini temizlese…” Her gün içimden bir kuş uçup gidiyor. Adresine ulaşamadan insafsız bir sapan tarafından vuruluyor. İçimde buluyorum ölüsünü. Her şey bu kadar ölürken canlı hissedemiyorum kendimi. Öyle çocuğum ki… Nevin Akbulut
3 notes
·
View notes