Yaşanmışlık kokan şeyleri seviyorum. Mesela gramofonları... Kurşun kalemle kasetleri başa sararak geçse de çocukluğum... Siyah-beyaz, sepya veya renkli ama hafif soluk ve grenli olmalı anılar. Klasik arabamla zamanda yolculuk edercesine çıkmalıyım yollara. Ve penceremde papatyalar olmalı mutlaka. İşlemeli raflarım buram buram kitap kokmalı. Soft renkler süslemeli her yeri. Hayaller kadar renkli, gerçekler kadar mat olmalı renkler. Hayat gibi...
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Zor Bulunduğu Halde Kıymeti Pek Bilinmeyen Nadir Şeyler Listesi
Anlamak, dinleyebilmek, saygı duymak, güvenilir olmak, hoşgörü gösterebilmek, merhametli olmak, vicdanlı olmak, anlayışlı olmak, duyarlı olmak, empati kurmayı en azından deneyebilmek...
Ağzı yanan insanların yoğurdu üflerken önemsediği şeyler olmasalar keşke. "İyi ki" leri başlatan güzel klişeler oysa.
17 notes
·
View notes
Text
“Kurak toprakların atmoferiydi gözlerim…”
Recep KAYABAŞI
19 notes
·
View notes
Text
Okunabilen En Uzun Sayı
999 senoktokatragintilyon 999 senseptenkatragintilyon 999 sensexkatragintilyon 999 senkenkatragintilyon 999 senkattuorkatragintilyon 999 sentrekatragintilyon 999 sendokatragintilyon 999 senunkatragintilyon 999 senkatragintilyon 999 sennovemtrigintilyon 999 senoktotrigintilyon 999 senseptentrigintilyon 999 sensextrigintilyon 999 senkentrigintilyon 999 senkattuortrigintilyon 999 sentretrigintilyon 999 sendotrigintilyon 999 senuntrigintilyon 999 sentrigintilyon 999 sennovemvigintilyon 999 senoktovigintilyon 999 senseptenvigintilyon 999 sensexvigintilyon 999 senkenvigintilyon 999 senkattuorvigintilyon 999 sentrevigintilyon 999 sendovigintilyon 999 senunvigintilyon 999 senvigintilyon 999 sennovemdesilyon 999 senoktodesilyon 999 senseptendesilyon 999 sensexdesilyon 999 senkendesilyon 999 senkattuordesilyon 999 sentredesilyon 999 sendodesilyon 999 senundesilyon 999 sendesilyon 999 sennovemtilyon 999 senoktotilyon 999 senseptentilyon 999 sensextilyon 999 senkentilyon 999 senkattuortilyon 999 sentretilyon 999 sendotilyon 999 senuntilyon 999 sentilyon 999 novemnonagintilyon 999 oktononagintilyon 999 septennonagintilyon 999 sexnonagintilyon 999 kennonagintilyon 999 kattuornonagintilyon 999 trenonagintilyon 999 dononagintilyon 999 unnonagintilyon 999 nonagintilyon 999 novemoktogintilyon 999 oktooktogintilyon 999 septenoktogintilyon 999 sexoktogintilyon 999 kenoktogintilyon 999 kattuoroktogintilyon 999 treoktogintilyon 999 dooktogintilyon 999 unoktogintilyon 999 oktogintilyon 999 novemseptuagintilyon 999 oktoseptuagintilyon 999 septenseptuagintilyon 999 sexseptuagintilyon 999 kenseptuagintilyon 999 kattuorseptuagintilyon 999 treseptuagintilyon 999 doseptuagintilyon 999 unseptuagintilyon 999 septuagintilyon 999 novemsexagintilyon 999 oktosexagintilyon 999 septensexagintilyon 999 sexsexagintilyon 999 kensexagintilyon 999 kattuorsexagintilyon 999 tresexagintilyon 999 dosexagintilyon 999 unsexagintilyon 999 sexagintilyon 999 novemkenquagintilyon 999 oktokenquagintilyon 999 septenkenquagintilyon 999 sexkenquagintilyon 999 kenkenquagintilyon 999 kattuorkenquagintilyon 999 trekenquagintilyon 999 dokenquagintilyon 999 unkenquagintilyon 999 kenquagintilyon 999 novemkatragintilyon 999 oktokatragintilyon 999 septenkatragintilyon 999 sexkatragintilyon 999 kenkatragintilyon 999 kattuorkatragintilyon 999 trekatragintilyon 999 dokatragintilyon 999 unkatragintilyon 999 katragintilyon 999 novemtrigintilyon 999 oktotrigintilyon 999 septentrigintilyon 999 sextrigintilyon 999 kentrigintilyon 999 kattuortrigintilyon 999 tretrigintilyon 999 dotrigintilyon 999 untrigintilyon 999 trigintilyon 999 novemvigintilyon 999 oktovigintilyon 999 septenvigintilyon 999 sexvigintilyon 999 kenvigintilyon 999 kattuorvigintilyon 999 trevigintilyon 999 dovigintilyon 999 unvigintilyon 999 vigintilyon 999 novemdesilyon 999 oktodesilyon 999 septendesilyon 999 sexdesilyon 999 kendesilyon 999 kattuordesilyon 999 tredesilyon 999 dodesilyon 999 undesilyon 999 desilyon 999 nonilyon 999 oktilyon 999 septilyon 999 seksilyon 999 kentilyon 999 katrilyon 999 trilyon 999 milyar 999 milyon 999 bin 999
4 notes
·
View notes
Text
Bizler siz şükredin diye yaşamıyoruz!
10 dakikalık bir filmin yılın en iyi kısa film unvanını kazandığı ve sinemada gösterime gireceği açıklandı. Filmi merak edip izlemeye gelen büyük bir kalabalık toplandı. Seyirciler salona girdi ve film oynamaya başladı ama bir gariplik vardı. Film başlayalı 6 dakika olmasına rağmen ekranda hep aynı sahne vardı. Kamera açısı sadece bir odanın tavanını gösteriyordu. 7. dakikaya gelindiğinde de bu sahne aynı şekilde devam edince, seyirciler şikayet etmeye başladılar ve bazıları zaman kaybı olduğunu söyleyerek salondan ayrılmak istedi. Aniden kamera açısı tavandan yere indi ve omurilik felci olan, yatağa uzanmış bir çocuk görüldü. Ekranda ise şu cümleler yazılıydı; "Bu engelli çocuğun hayatının her saatinde gördüğü sahnenin sadece 8 dakikasını size sunduk ve siz buna 8 dakika bile katlanamadınız. Bizler siz şükredin diye yaşamıyoruz.".
7 notes
·
View notes
Photo
30K notes
·
View notes
Video
tumblr
She is singing an ancient herding song from mid-north Sweden and Norway. I sense very old vibrations in the calling tones. See what happens to the cows as the singing calls. The singer is Jonna Jinton.
62K notes
·
View notes
Photo
1K notes
·
View notes
Text
“Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun.”
Şems-i Tebrizi
6 notes
·
View notes
Photo
Maskesiz Ruhlar
Yorgunluğun alın terleri gibiydi gözyaşları; sayfalara yağarken, güneşinin doğacağından habersizdi göz bulutlarından süzülen gözyaşı yağmurları. Umudun olmadığı yerde hangi güneş aydınlatabilirdi ki yüreğinin loş sokaklarını. Hangi mum bütün dünyayı aydınlatmaya yetmiş ki, tükenmeden önce aydınlattığı odada bile seçilmesi zorken suretler. Öyle ya, maskelere bürünmüş suretler ne kadar aydınlıktadır ki “insan” için. Hele ki maskesinden sıyrılmış cesurca gezen birkaç azınlığın yüzünde ki ışığı kapatırken kalabalık. Hangi güç aralayabilir milyonlarca maskeli sahtekarı? Milyonlarca sahtekarın arasında iki maskesini indirmiş yorgun beden, güneş gibi doğabilmek için birbirlerinin yüreğine, daha kaç sonbaharı geride bırakabilirdi? Sararan yapraklar gibi süzülen umutları vardı maskesiz güzel ruhların. Maskeleriyle gezmekten gocunmayanların soluğu fırtınalar yaratıyordu artık. O fırtınalarda sürükleniyordu sararan umutları.
Maskeler, gerçek suretlerden ayırt edilmiyordu artık; birbirini bulsa bile nasıl güvenebilirdi iki maskesiz güzel ruh birbirine. Maskesiz ruhlar, nesli tükenmekte olan insan ırkı gibiydiler. Komik geliyordu kulağa. Herkese insan deniyordu bu dünyada. İnsan düşünebilen hayvandır diyen bilim insanları değil miydi? Bunca hayvana insan diyenler de onlardı halbu ki. “İnsan” şaşıyordu. Sevebilen her canlıya insan denmeliydi belki de. Bazı hayvanlar, bir çok “insan” denen canlıdan daha insandı. Dünyanın ne kadar ilginç bir yer olduğunu özetliyordu zihnimde bu düşünceler. Yağmurlar yağıyor, kapalı bir hava boğazına sarılmış adeta; öylesine boğuyor bazen. Yetmezmiş gibi sular seller götürüyor bazen dört bir yanı. Adım atamıyorsun sokaklarda. Sırılsıklam ıslanıyorsun. Öyle ki en kötü günün sanki. Ve Güneş doğuyor tekrar. Havalar ısınıyor. Yüreğini ince bir huzur kaplıyor birden. Çocuklar doluşuveriyor sokaklara. O içine kadar işleyen kara bulutlardan beraat ediyor elleri kelepçeli gökyüzü. Ve özlediğin engin mavi… Gökyüzü, özgürlüğü hatırlatıyor bazen. Bulutlar hayalleri. Hayaller aşka dalıyor bazen. Rüyalar kara sevdaya tutulmuş, kara bulutlar gibi sarılıyor iliklerine kadar –bu kez huzurla-. Bütün bedenini sarıyor bazen tatlı bir acıyla aşk. Bütün hayatın, yüreğine doğan Güneş’e tutulmuş. Gözle görülmez belki bu Güneş tutulması. Işığı sadece yüreğini aydınlatır belki, öğlen 12 Güneş’i gibi tam tepeden ışıl ışıl, öylesine sıcak… Bu Güneş tutulmasını anca karşısında ki maskesiz ruh görebilirdi belki. Gösterebildiği kadar… İşte o zaman anlıyor “insan” hayatın belki de en özel güzelliğinin, sevdiğinin yüreğinde ki güzellikten geldiğini.
Recep KAYABAŞI
7 notes
·
View notes
Photo
29K notes
·
View notes
Text
Olay birkaç kişinin çok şey bilmesi değil; “çok az şey” bilen kalabalığın, “az şey” bilen insanların “çok şey” bildiğini sanmasıdır.
Recep KAYABAŞI
7 notes
·
View notes
Text
Arkadaş!..
Kimseyi düşünmeyeceksin arkadaş Yoluna bakacaksın Yolunda gideceksin işte Kimseye aldırış etmeden... Boş yere çeneni yormayacaksın arkadaş Hayallerin pamuk ipliğine diziliyse hele Boş yere güvenmeyeceksin İnanmayacaksın herkese... Gün batımını izlerken birileri Sabahladığın gecelerden kalma Gün doğumlarına esir olursun yoksa arkadaş Yaşayamadığın günler kalır öylece Sızıp kaldığın gündoğumlarından geriye... Bitirdiğin sigaralara yanarsın sonra Yaktıkça sen yanarsın Cebin yanar arkadaş Ciğerlerin yanar duman duman katrandan En çok da Yüreğin yanar arkadaş Sigara dumanlarının ardından...
Recep KAYABAŞI
5 notes
·
View notes
Photo
4 notes
·
View notes
Photo
Öyle bir yazdı ki, Sanki gökyüzünde oturuyorduk. Seni öpmek, gökyüzünü öpmek gibi mavi bir şeydi. Gençlik öyle bir yazdır ki Ne yurt, ne ev, ne oda... Yalnızca gökyüzü yeter insana. Biz seninle gökyüzünde çok oturduk. Gençliğimiz çok mavi geçti… çok!
Haydar ERGÜLEN / Mavi Geçti
Fotoğraf: Recep KAYABAŞI Yer: Kadıköy / Rıhtım
14 notes
·
View notes
Photo
7K notes
·
View notes