kalpsizkalben

[kalpsizkalben]

herkesi tek bir hatasında silerken, senin tek bir hatırına kendimi silerdim, bilirdim.

[kalpsizkalben]

Konuşmaktan kaçan kız, ilk defa konuşuyor. Sesi titriyor, gözleri doluyor. Evde tek kalmaktan korkmuyor; sadece yalnız hissettirilmesi ona koyuyor.

[kalpsizkalben]

Sevgisiz büyüyen çocuklar, şefkat gibi duygulara alışmamalıydı. Alışırsalar, devamını isterlerdiler; devamı gelmeyince, eskisinden daha çok yalnızlaşırlardı.

[kalpsizkalben]

Babamı sevdiğimde yedi, babamı sevdiğim için kendimi sevemediğimde on yedi yaşındaydım.

[kalpsizkalben]

Canım yanıyor ama merak etme, benim canım hep yanar. Ben canımın yanmasını dert etmedim; canım yanarken, canımın olmamasını dert edindim.

[kalpsizkalben]

Senden sonra o kitabı hep yanımda taşıdım, çantamdayken ıslandı, üzüldüm ama benim suçum değildi. Bu şehre yağmurun yağdığını, beni ağlatarak sen unutturdun.

[kalpsizkalben]

Sen anlamazsın ama ben belki sarhoş olduğun gecelerden birinde ararsın diye telefonumu sessizden çıkarandım

[kalpsizkalben]

Kafam o kadar güzeldi ki seni rüya sandım

[kalpsizkalben]

Kendime bile itiraf edemiyorum senin acımasızlıkların benim kalp kırıklıklarım

[kalpsizkalben]

Bir ev nasıl ülkeye dönüşebiliyor sanki odalar farklı şehirlerde biz uzak mesafe yaşıyoruz

[kalpsizkalben]

Yaraların var ama yaralayanın yok sen artık kendine problemsin kızım

[kalpsizkalben]

Ben canımın yandığını sevmediğim kahveyi kirli kupada içtiğimde anladım

[kalpsizkalben]

Bugün benim doğum günüm yaşım on yedi değil yaşım çocuk

[kalpsizkalben]

Sen orada yokken o vardı baba şimdi ise o da yok söylesene bana tek dileğimi mumlar saatler çiçekler yıldızlar yerine sen getirebilir misin

[kalpsizkalben]

Doğurduğuna pişmansan öldüğümde keşke demeyeceksin kadın