Text
Sanki senaryosunu beğenmediğim bir filmin başrol oyuncusuyum. İçimde kelebeklerin uçuşacağı romantik-komedi dilerken trajik olaylara dolu bir dram filmine maruz kalmış gibiyim. Hayatın bir masal olmadığının ve prensin gelip beni öptükten sonra her şeyin değişmeyeceğinin de farkındayım çocuk değilim artık.
Her şeyden kurtuluşun tek yolu intihar mı? Evet ben ölürsem film biter! Hayata bağlanmanın tek yolu hayaller kurup onları gerçekleştirmeye çalışmak dediler. Ama top atılan cam gibi kırıldı hepsi. Cam parçalarının hepsi kalbime saplandı. İşin en üzücü kısmı ise hasarları onarmaya çalışan herkes daha büyük yaralar açtı kalbimde. ''Sen üzülme'' diyenler daha çok üzdü.
Yoruldum. Herkese güvenmeye çalışmaktan, bir yandan yoksa beni üzer mi diye düşünmekten, kendi içimde hem iyiyi hem kötüyü oynamaktan çok yoruldum.
9 notes
·
View notes
Photo
LE PETIT NICOLAS (2009)
Film ne kadar bir çocuğun saf ve bir o kadar komik dünyasını anlatsa da bu filme sadece çocuk filmi deyip geçemeyeceğim. Herkesin izlemesi gereken eğlenceli kahkahası bol bir film. Fragman için tık.
7 notes
·
View notes
Photo
Temmuz 2012 Ankara
''Bide beni tek çek''
1 note
·
View note
Photo
Temmuz 2012 Ankara
Hiç tanımadığım bu iki sevimli çocuk bana bir sürü poz verdi ama en güzeli bu sanırım.
3 notes
·
View notes
Photo
Kaset ve kalem fotoğrafı paylaşıp bu ikisinin arasındaki ilişkiyi yeni nesil anlamayacak postlarınızdan aşırı sıkıldım ve sizi bu güzel kitap ve film arasındaki ilişkiyi anlamaya davet ediyorum canlarım.
Kısaca filmi özet geçmek gerekirse The Reader aynı adlı romandan uyarlanan bir dram filmi. Filmde Kate Winslet tramvayda bilet kesen orta yaşlı bir kadındır ve kendinden oldukça genç biriyle kısa ama güzel bir ilişki içine girer. Bu süre zarfında kendisine kitaplar okutur. Bir süre sonra ayrılırlar. Gencimiz Micheal hukuk öğrencisidir bir gün katıldığı bir mahkeme salonunda II. Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampında 300 Yahudi kadının bir kilisede yanarak ölmesine izin vermekten yargılanan ve 8 yıldır ortaya çıkmayan Hanna'yı (Kate Winslet) görür. Diğer gardiyanlar Hanna'ya iftira atmışlardır, yöneticinin o olduğunu söylemişlerdir. Bunun üzerine hakim Hanna'dan el yazısı ister ama Hanna okuma-yazma bilmiyordur ve sırf bunun utancından bütün suçu kabullenip içeri girer. Micheal o an Hanna'nın sırrının ne olduğunu anlar ve hapishanede kaldığı süre boyunca Hanna'ya kitaplar okuyup, kasetlere kaydedip gönderir.
Gelelim konumuza. Kaydettiği kitaplardan biri de Küçük Köpekli Kadın'dır. Bir gün Hanna, Micheal'a teşekkür etmek ister ve bunun için ona mektup yazmaya karar verir ama okuma-yazması yoktur. Hapishane kütüphanesinden Küçük Köpekli Kadın kitabını alır ve Micheal'ın ses kaydı eşliğinde kendi kendine okuma-yazmayı öğrenir.
5 dalda oscar adayı olan ve Kate Winslet'a en iyi kadın oyuncu oscar ödülünü kazandıran son derece güzel bir film. Şiddetle tavsiye ediyorum.
2 notes
·
View notes
Audio
Yıllar geçtikçe
sıradan mı olacaksın?
Yoksa yenilmeyip zamana
sevdiğim gibi mi kalacaksın?
1 note
·
View note
Photo
Bebeğim neden düğün günü kocası kanlıları tarafından öldürülmüş aşiret gelini pozu verdin?
2 notes
·
View notes
Audio
Bu şarkı beni katil yapacak.
3 notes
·
View notes
Photo
1 note
·
View note
Text
Biri çıkıp ''silahım var'' dese, ''müsait bir zamanında kafama sıkar mısın?'' derim. O kadar sıkıldım yaşamaktan. Anlıyor musunuz?
2 notes
·
View notes
Photo
Ya ben ders çalışcam ama sürekli bu haldeyim :(
3 notes
·
View notes
Text
saat 01:24
Başımı alıp gitmek istemiyorum, başımı bırakıp gitmem lazım.
1 note
·
View note