Photo
Hayat seni korkutuyorsa, içini yakıyorsa, en yakınların çirkin maskeler takmışsa … hayat budur de, ikinci kez çağırılmayacağın bir oyun olduğunu söyle. Zevk verici ve acı çektirici bir oyun, inanç ve aldatma oyunu, maskeler oyunu, onu sonuna kadar oyna, ister oyuncu olarak ister izleyici olarak.
Amin Maalouf - “ Doğunun Limanları, s.136”
43 notes
·
View notes
Photo
Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır.
Bir hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır.
Hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz.
Maymun tatlının kokusunu alır ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken
elini dışarı çıkartması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkamaz. Avcılar geldiğinde maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında maymunu tutsak eden birşey yoktur. Onu sadece kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir.
Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.
Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır.
Joseph Golstein
134 notes
·
View notes
Photo
22 notes
·
View notes
Video
Bu şarkıyı duydun mu?
Güncel Gürsel Artıktay - Uzak Yol
79 notes
·
View notes
Text
“Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!”
— Dostoyevski / Suç ve Ceza
8K notes
·
View notes
Photo
403 notes
·
View notes
Text
“Yerini vaktinde terk etmeyi bilmek, gerçek olgunluktur. Sadece acizler kalmakta ısrar eder.”
— vinç kiralama (via unlubiryazar)
5K notes
·
View notes
Text
“Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak; fakat arkana bakma. Kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de.”
—
Halil Cibran
(via icimizdekiyalnizlik)
12K notes
·
View notes
Text
304 notes
·
View notes
Video
Evet burası bir köy videonun çekilen yer o kadar hoş olmayabilir ama bizler lunaparklarda, alışveriş merkezlerinde büyümedik bizler Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği köylerde, tarlalarda, bahçelerde ve Türkiye cumhuriyeti ülkesinde büyüdük.
Ben ve bu çocuklar ve bizim gibi çocuklar; Mustafa Kemal Atatürk için ne söylersek,ne yaparsak yapalım onun bize yaptığı o kadar iyi, o kadar imkansız yapılmayacak şeylerin arasında bir kibrit çöpü kadar yer alamaz. İzmir'in dağlarında, Çorum'un dağlarında, Ankara'nın dağlarında kısacası bütün Türkiye'min dağlarından tekrardan çiçekler açacak.🌹
Via- @edepsizgunluk
671 notes
·
View notes
Video
Bu şarkıyı duydun mu?
Güncel Gürsel Artıktay - Uzak Yol
79 notes
·
View notes
Photo
Bir zamanlar bir Kral’a Arabistan’dan iki tane doğan hediye edilir. Bunlar kralın şimdiye dek gördüğü en güzel kuş türü olan ala doğanlardır. Kral, bu değerli kuşları eğitmesi için onları Doğancıbaşı’na verir. Aylar ayları kovalar ve bir gün Doğancıbaşı Kral’ın huzuruna gelip, doğanlardan bir tanesinin mükemmel bir şekilde çok yükseklerde süzülerek uçtuğunu, fakat diğerinin geldiği günden beri tünediği daldan kımıldamadığını söyler. Bunun üzerine Kral, ülkenin her yerinden şifacılar ve büyücüler getirtip doğanı iyileştirmelerini emreder ama hiçbiri doğanı iyileştiremez. Kral daha sonra bu görevi saray çalışanlarına verir fakat ertesi gün baktığında doğan’da hala bir iyileşme gerçekleşmemiştir. Bildiği her yolu deneyen kral en sonunda şöyle düşünür: “Belki de bu problemin kaynağını anlayabilmesi için dağlık bölgeleri tanıyan birine ihtiyacım var,” der. Böylece saray çalışanlarına emreder: “Gidin ve bana bir çiftçi bulun!” Ertesi sabah doğan’ı göklerde uçarken gören kral şaşkına döner ve emrindekilere seslenerek “bu mucizeyi yapan kişiyi getirin bana” diye buyurur. Görevliler hemen gidip çiftçiyi bulup getirirler. Kral sorar,”Ne yaptın da doğan uçmaya başladı?” Boynu bükük çiftçi şöyle cevap verir: “Çok basit yüce kralım. Sadece kuşun tünediği dalı kestim.” Hepimiz uçmak için, bir insan olarak içimizdeki olağanüstü potansiyelin farkına varmak için yaratıldık. Fakat bunun yerine, dallarımıza tüneyip, bize tanıdık gelen şeylere tutunmayı tercih ediyoruz. Sınırsız olasılıklar mevcut ama birçoğumuz onların neler olduklarını keşfedemiyoruz bile. Tanıdık şeylerin, bize konforlu gelen alanın ve dünyevi meselelerin dışına çıkmadan yaşıyoruz. Bu nedenle çoğu zaman hayatlarımız heyecandan, tatminkarlıktan yoksun bir hal alıyor. Öyleyse, var mısınız tutunduğumuz korku dallarını kırıp kendimizi uçmanın mutluluğuna ve özgürlüğüne bırakalım?
9 notes
·
View notes
Photo
9K notes
·
View notes
Photo
10K notes
·
View notes