Photo
173K notes
·
View notes
Text
Bazen herkesten nefret edersin
Ortada hiç bir sebep yokken hiç herkesten nefret ettiğiniz oldu mu? Yani demek istediğim bi yabancı hiç tanımadığınız yada az tanıdığınız insanlardan değil. Etrafınızdaki herkesten. En yakınlarınızdan. Dostum, arkadaşım en yakınım dediklerinizden. Ne mi buna sebep oluyor? İşte sorun orda. Ortada bi sebep de yok. Tamamen durup dururken etrafınızda kimseyi görmek istemiyosunuz. Herkes gitsin kimseyi görmeyeyim. Sadece annem olsun yanımda ona sarılayım öyle kucağında uyuyayım. Tabi anneniz yakında ise ne mutlu. Ama sizi yüzlerce kilometre ayırıyorsa öyke istediğinizde göremiyorsanız, gidemiyorsanız bu biraz zor. Aslında ne kadar eğlenceli gözükür değil mi aileden uzak öğrencilik. Kendinize ait eviniz var. Ne zaman geldin, ne zaman gittin, ne yaptın, odanı topladın mı, ev işi yaptın mı, karışanın görüşenin yok. Ohh ne ala. Ama ya akşam eve geldiğinizde sıcak yemek kokusuyla kapıyı size açan anne? Üstüne sinen soğan kokusu? Uyurken evde babanın olmasının verdiği huzur? İşte en çok bunları özlüyor insan. Bi süre sonra bıkıyor bu sözde özgürlükten. Belkide bu özlem bu hasret bu uzaktakine duyulan sevgi yakındakilerimizden eksikiyordur o anlarda. Ama geçiyor. Bi süre sonra nasıl birden geldiyse öyle birden gidiyor. Ama özlem hep kalıyor
2 notes
·
View notes
Text
Maymun iştah mı? 10 parmakta 10 marifet mi?
Ya şimdi şöyle bişey var ki aklınıza hangi alan geliyorsa mutlaka o konuya el atmışımdır. Dikiş nakış örgü yemek tasarım özel ders, giyim kuşam satış spor, ithalat ihracat şimdide blog işine sardım işte. Çok fazla mütevazi bi insanda değilimdir aslında. Ne demişler fazla mütevazi olma gerçek sanarlar. Bide başarıyı severim. Yani ne bileyim herkes her şeyi başarmak zorunda değil ama hayata dair bi amacı olmayan insanları hiçbir zaman anlayamamışımdır. Yarınını düşünmeli ona göre hayat planı çizmeli insan. Elbette en azından bi B planıda olmalıı hayat bu ne zaman ne olacağı belli olmaz. Ama gün ü gününe hiçbir zaman yaşayamamışımdır hep bugün şunu yaparsam bu yarınımı nasıl etkiler diye düşünmüşümdür. Diyorum ya kafam çok dağınık diye başlığa bak şuan yazdıklarıma bak. Dağıldı yine konu. Ah şu kafam benim. Her neyse...
0 notes
Text
Merhabalar :)
14 şubat gibi bi günde bu bloğu açmaya karar verdim. Ne hoş değil mi :) Bugün dışarıya çıkmıştım 14 şubat olduğu tamamen aklımdan çıkmış ama ellerinde çiçeklerle gezenleri görüp hatırladım henüz 10 adım atmadan.. Sevgililer günü.. Sevginin, sevgilinin günü mü olurmuş? O günden daha önemlidir o özel insanı tanıdığınız gün. Ama sevgililer gününün bir artısı varsa buda ekonominin canlanması. Böyle günlerin olması o açıdan bakılacak olursa da iyi bişey. Ne diyorlardı bi ara: alın verin ekonomiye can verin 😊 neyse bunu niye yazdım bilmiyorum. Belki buraya katılmaya yarın karar verseydim bunları yazmicaktim ama her neyse... Kafamda uçuşan bir sürü şey var o yüzden ben düşüncelerde zıplarken yazılardanda anlaşılacaği gibi kopuk düşüncelerimi sizde okuyorsunuz. Bak konuyu bağlicaktım yine kaçtı ipin ucu. Neyse.. Demek istediğim bu günden itibaren burda vakit buldukça aklınıza gelebilecek her şeyi paylaşabilirim. Bi konu üzerinde yoğunlaşmamı beklemesin kimse çünkü kafam kadar ilgi alanlarım da dağınık. Bi gün bakmışız yemek tarifi yayınlamışım başka bi gün gezi rehberine dönmüş blog aha oda ne moda üzerine yoğunlaşamadan hooop hediye olarak neler seçmeli. İşte öyle bo karmaşaya hoşgeldiniz. Yada ben hoş geldim mi demeliydim :))
0 notes