infllames

[infllames]

ruhu savaşçı, görünüşü zarif...

'01.00'

[infllames]

o kadar rahatsız edici derecede fazla eğitimli olmak istiyorum ki, birisi bir soru sorduğunda cevabın bende olduğunu otomatik olarak bilsin.

'00.30'

[infllames]

başkasını iyileştirmede su gibisin, kendine kor ateşsin.

'00.10'

[infllames]

abartma ölümü, arada çık gel yanıma.

'00.10'

[infllames]

"dağ gibi, göğsüme çökmüş hasretin."

'00.38'

[infllames]

"bu ne biçim yangın? bir tek ben tutuştum."

'00.42'

[infllames]

insanlara sürekli aynı iyiliği yapınca bir zaman sonra bunu senin görevinmiş gibi anlıyorlar. muazzam bir nankörlük.

'00.00'

[infllames]

çok şey diyecektin, bir anlamı kalmadığını fark edip sustun. koşmak istedin, beklenilmediğini hatırladın, geri döndün. kimse bilmedi.

'00.25'

[infllames]

"...ve artık yalnız, içinde yarım kalmış bir hikayenin ağırlığı, gözlerinde o son vedanın izi kalır."

'23.43'

[infllames]

"kırk satır yazdım. kırkında eksildim. kırkında da anlatamadım derdimi."

'00.57'

[infllames]

"fark etmişsinizdir,

farkında olmak baya ağır"

'00.18'

[infllames]

"ardımda bıraktığım fırtınalar kimliğim oldu."

'23.30'

[infllames]

"herkesin yanına gitmek istediği birileri vardır. gecenin üçü, sabahın körü, hatta cehennemin dibi bile olsa..."

'23.18'

[infllames]

"selam olsun göğsünde dev bir kor taşıdığı halde, çevresine zemzem olana..."

'00.05'

[infllames]

"gerektiğinde sivri konuşacaksın. zira, geniş kütükler için keskin balta gerek."

'23.10'

[infllames]

"kimseyle görüşmüyor, hatta insanlarla konuşmaktan kaçıyor, gittikçe daha çok köşeme çekiliyordum."

|yeraltıdan notlar, dostoyevski.

'23.37'

[infllames]

bilmem bu sensiz gelen kaçıncı doğum günüm..

'00.40'