Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Nereye gitmem gerektiğini bilmiyorum ama buraya da ait değilim. Rüyalarımda başka yerlerde, başka biriyim
14K notes
·
View notes
Text
bilmiyorsun. kafamın içindeki enkazları, çiçek kaplı defterlere yazıyorum.
3K notes
·
View notes
Text
Canım sıkılıyor içimde yok edemediğim bir daralma var kendimi yiyip yiyip bitiriyorum saatlerce elimden gelen bişey değil tıpkı sezen aksunun o çok sevdiğim şarkısı gibi kolay olmayacak içimden söküp atamıyorum ne kadar git desemde o benden gitse ben kendimde vazgeçecek gibi oluyorum. Geçicek bunlar herşey düzelicek yaşamaya devam ediyor insan gibisinden sözler duyuyorum sürekli en çok canımı acıtansa geçicek olması zaten beni çok yordun dedim defalarca ona beni çok yordu düşünmekten yoruldum kalkıp bi yere gitmekten yoruldum elim gidiyor mesaj kutusuna ama yapamıyorum gururdan mı yoksa onun yaptığının gerçekten ağır bişey olduğundan mı bilemiyorum hiçbişey yardım etmiyo daha iki gün oldu 48 saat gözüme uyku girmemeye ba��ladı şimdiden sabahın 6 larına kadar 4 dönüyorum 4 duvar arasında ne yediğim yemeğin tadı var ne içtiğim suyun hoş iki gündür doğru düzgün birşey yiyemiyorum bile saatlerce çiğniyorum sanki sindirebilecekmişim gibi yaptıklarını onu seviyorum sevginin ne demek olduğunu da biliyorum sevgi emekti dimi alyazmalımda öyle öğrettiler daha küçükken bana ben ona çok emek verdim aşık mıyım değilim ama aşk geçici zaten kalıcı olan sevgi o bende kaldı ve uzun bi süre de kalıcak gibi yenilir yutulur cinsten değil biliyorum aklımla kalbim arasında bi savaş var ve kalbim kazandıkça başım ağrısından çatlıyacak gibi deliyor kafa tasımı sıcağa aşıkken soğuğun tenimi dondurmasını istiyorum gece 4.30 a kadar askılı bi tişörtle oturdum buz gibi mermer betona sigara içmekten başka bişey yapmıyorum sanki dumanı ısıtacak beni o soğukta neyi bekledimse o kadar sanki gelip saracak beni herkes geçicek diyor ama o demeden geçmeyecek inanmayacakmışım gibi kandırılmaya ne kadar meyilli biri oldum ben paramparçayken yeniden toplayı bu cesareti kendimde bulup gelmiştim ona ama o defalarca yeniden parçaladı beni yetmedi kırdığı parçalar önceleri büyük parçaları ellerimle topluyordum sadece küçükler yakıyordu canım ya şimdi büyük hiçbir parça kalmadı sanki büyüdüm gibi dışarıdan bakılınca yağ deri kemik anatomisine sahibim ama ruhum camdan bir heykeldi sanki onu bekliyordu kırılmaya meyilli oldum suçluyum bana bu kadar hata yapan birinin her defasında başkalaşmasını bekledim yanlış yoldayım ama doğrum da yanlışım da ona çıkıyor ama o çıkmaz sokak huzur sokağı demiştim adına ona çıkıyordu bütün yollarım ne huzurum kaldı ne güvenin onun topladığı çiçekleri kurutuyorum kuytu köşelerde papatyaların öldükten sonra koktuğunu öğrendim şu iki günde dağılmış hissediyorum ama bi o kadar toparlanmak ta istemiyorum gökyüzü gün yüzünü göstermediği için aht ediyorum yer yüzü yüzüme bakmadığı için su zehirliyor belki de bunun için ama ben ne olucağımı bilemiyorum kendim olmayacağım kesin bu kadar acınacak durumda olan biri başkasına acıyamaz kendi yarasını oyuk sanarmış insan belki de abartıyorum eee karga kendisini kartal görürmüş böbürlenmek değil aslında sitem benimkisi içimdeki anlamsız yangının tarifi beklemek istiyorum onu belki gelir diye biliyorum aptalın tekiyim ama başkasını istemiyorum ki daha çok erken belki de belkilere kaldım yine keşkelere sığdıramıyorum cümleleri
0 notes
Photo

Içinde ben mahkum. Saçların parmaklık, gözlerin gardiyan olmuş..
0 notes
Quote
Sen küçük kadınım, hastalığı sağlığı siktir et… Koşarken… Uçarken… Kaçarken… Ağlarken… Birlikte yok olup gitmeyi, kabul ediyor musun
Ölüme Fısıldayan Adam (via cullenxclan)
135 notes
·
View notes
Text
Saat 23.55
Şu an paketimde kalan son 7 dal sigara ile günü kurtarma derdindeyim. Radyoda, müslüm gürses çalmakta. Birisi istek parçası olarak yollamış radyoya. Sanki notaların arasında; bir savaş var. Öyle de söylenmez ki be. Aklıma geliyorsun tam da o arada Müslüm baba; affet diyor. Toprağı bol olsun..
Saat 00.14
6 dal sigaram kaldı. Ne zaman yaksam; nasıl yaksam; acaba yaksammı derken seni düşünüyorum. (Bir sigaranın daha aramızda lafı olmaz değil mi?) Oysaki, fazla içme derdin. Off. Neyse.
Saat 00.43
Bir nescafe yaptım kendime. Biraz da film izlemeye çalıştım. Ama olmadı. Güzel birşey yok televizyonda. En iyisi radyo dinlemek; ayrıca dışarıdan yağmur sesi geliyor. Etraf şimdi gözlerim kadar; sırılsıklam.
Saat 01.12
Aslında bu yazının devamını getirmeyecektim. Ama sezen aksu; acı ve hüzünle kesti şarkıyı ‘seni kimler aldı; kimler öpüyor seni’? bilmiyorum ama, benim dudaklarım şu an sigaranın izmaritinde ( ve, bir sigara daha)
Saat 01.21
Galiba çok sigara içmeye başladım. Önümdeki küllük, kafamın içinde dola��an sorulardan daha fazla. Ne yapayım; sigarasız da gitmiyor ki bu şarkılar. Bu anılar; bu acılar. ( Unutmadan) Sen en kıyak damar şarkının efkarlandırıp sigara yakıldığı o saniyesisin..
Saat 01.40
Şu an ki ruh halimi anlatmamam gereken bir saat. Telefonu bıraktığım yerden alıyorum. Tuş kilidini açıyorum, 1 tane mesaj alındı yazısı. Kalbim çarpacak gibi atıyor. Umarım senden gelmiştir düşüncesi. ( Biliyormusun, bazen Türkcell'e uyuz oluyorum.)
Saat 02.05
Sanırım şu an uyuyorsun. ’ 'hayalleri olanlar değil; hayalleri ölenler uyuyamaz.“ demişti bana bundan çok zaman önce.. Sessiz olun lütfen. O şimdi uyuyor, ben ölüyorum…
396 notes
·
View notes
Text
Bugüne kadar çok fazla sevgilim oldu. Sebebi ne benim şıpsevdi bir insan oluşum ne de kaltaklığımdı: Toplum içinde başarısız bi insandım insandım ben. Sevdiği insanlar tarafından iligine ve kemiğine kadar sömürülür ve ses çıkaramazdım. Hiçbir arkadaşım ben yalnızım dememi engelleyemedi ama bir dönemlik sevgili heyecanı ve ilgisi bunu unuttururdu. Bana sen değerli ve güzelsin cümlesini kuran arkadaş değil sevgiliydi hep. Hayatımdan sevgili figürü çıktığında ne olurdu biliyor musunuz, delirirdim. Deliye dönüyordum. Aşk hayatımın devasa başarısızlık tablosu da bunun sonucuydu yine. Aynı dışlanan ergen çocuklar gibi, dışarıda yediği dayağı sebepsizce anne babasından çıkaran silik tipler gibi, ben de dışarıdan gördüğüm ne kadar şey varsa acısını bana en yakın olan insanlardan çıkarıyordum. Okulda biri bana bir laf etti ve cevap veremeyince içime mi oturdu, sevgilime öyle şeyler söyleyip kavga çıkarıyordum ki deliriyordu. Haz duyuyordum bi insanı laflarimla delirtebilmekten. Etki edebilmekten. Benim iyiligimi görmezden gelebilirlerdi ama kötülüğümü değil. Kanimla ve canimla yaşayan bir insan olduğumu güzellikle kanıtlayamıyor isem kötülükle sıyrılıyordum ben de. Acı vermekten öylesine haz duyuyordum. Bu bana iyilik yapmayı unutturmaya başladı. Birine verdiğim bir hırkanın, ismarladigim bir yemeğin veya ettigim bir iltifatin yüzde bıraktığı tebessümün kaybolma süresi ve o insanın hafızasında yer etmeyecek oluşu beni kötülük yapınca haz duymaya sürükledi. Bununla birlikte toplumda hep korkulan sevilen ve saygı duyulan erkeklerle sevgili oldum. Hiçbir arkadaş grubunda lider olmamama rağmen hiçbir sevgilim de benim gibi değildi. Biri ile anılmak, biri sayesinde saygı görmek öyle korkunç ki kendinizi hem değerli hem de o insanla işiniz bittiği anda değersiz hissetmenize sebep oluyor. Benim kaybetmekten korktuğum şey ise ilgi ve sevgi değil korku ve itibardı. Bu biri sayesinde olup biri sayesinde yok olduktan sonra ise en azılı savunucusu olduğum şeyi idrak ettim: biri ile anılacak kadar silik ve güçsüz olmayın. Birinin gölgesine sığınacak kadar da. Siginmayin. Sığınmayacagım ulan, eğer herkesin görünce ceketini ilikledigi bi insanla birlikte olsam bile ona öyle bir acı vereceğim ki insanlar buna saygı duyacak, onun yanında onu mutlu edişime değil. Onun beni sevişine hiç değil!
Yolun sonu ise bok gibi arkadaşlar. Her gün acı çekiyor ve etimi ısırıp ağlıyorum. Kimlik karmaşası ve tahammülsüzlüğün dibini yaşıyorum. Yaşadığım ergenlik buhranı kimliğime dönüştü, 22 yaşındayım ve yataktan kalkacak gücüm yok. Artık insanlari kullanmıyorum. Her gün daha fazla nefret besleyecek kadar durumun vahim olması bir yana, artık kolumu kaldiramayacak bir halde oluşum daha vahim. Bir insanın sevgisi yetmiyor bana artık. Benim hastalığım insan gücünün tedavi edebilecek olduğu evreyi çoktan geçti. Bir sevgilinin sayesinde itibar görmek antibiyotikti ve vücut bağışıklık kazandı. Tamamen içime kapandım ve önümde yaşayacak hiçbir güzellik kalmadı. Çok yazık.
5 notes
·
View notes
Quote
Birini alıp ayrı bir kefeye koyuyorsun, sonra bir de bakıyorsun ki, koyduğun kefeyi yırtmaya çalışıyor. Üzücü.
(via kaandogan)
.
(via cunkugelmedi)
414 notes
·
View notes
Text
“biliyorsun kendi içine dökülen bir nehir gibiyim.”
“boğuluyorsun bazen, görüyorum.”
“defalarca boğuldum, ama ölmeyi beceremiyorum.”
“yoksa balık mı olmak isterdin?”
“hayır, o zaman da martıya aşık olurdum.”
2K notes
·
View notes
Text
yani biliyorsun bu fotoğraf bir çiviyle duvara tutunmuş. duvar olmasa fotoğraf düşüp kırılır, ama duvar için bu geçerli değil.
3K notes
·
View notes
Text
Zihnindeki dört duvarı intiharlarla boyadıysan eğer… Bazı şeyler için çok geç, bak gökyüzüne. Gökkuşağın bile siyahmış meğer
7K notes
·
View notes
Text
Ölmemek için sana sığınan birini ellerinle gömdün.
2K notes
·
View notes
Photo

“Pencere pervazında çubuk kraker yedim ben de.Bilirsin her özleme sigara yakılmaz yada her kadın sigara içmez.”
3K notes
·
View notes